Ocak 2021


 Merhaba, ben İstanbuldan Kübra, 32 yaşında, 3 çocuk annesi evli bir kadınım. Kocamla görücü usulu evlendim ve mutlu bir evliliğim var. Birde benden 3 yaş büyük bir ablam var. Zaten bu olay başıma geldiğinde en çok ablama üzüldüm, kendisini çok severim, Ablam da beni sever. Neyse olayın kahramanı olan enişteme geçelim. Eniştem 36 yaşında, çok yakışıklı bir adam. Hatta ablamla evlendiklerinde, böylesine yakışıklı bir adamın ablamı nasıl aldığını düşünmüşümdür. Kimseye belli etmesem de, eniştemi daha ilk gördüğümde kendisine aşık olmuştum…

Ablamla devamlı birbirimize gelip gitmeyi severiz. Bir gün yine çoluk çocuk bizdelerdi. Herzamanki gibi yedik, içtik, oturduk, çay kahve, sohbet falan derken kalkma vakitleri geldi. Bunları gönderdikten sonra, kirli çamaşırlarım vardı makineye atayımda sabaha kadar yıkansın dedim. Makineye beyazları tektek atarken, atlet ve külodumun dağınık olduğunu gördüm. Oysa ben herzaman kirli sepetine atarken çamaşırlarımın hepsini iç içe koyarım. Dağınık olduğunu görünce şaşırdım. Neyse aldım külodumu çamaşır makinesine attım. Fakat aklıma da takılmıştı, benim çamaşırlarımı kim karıştırmıştı? Belki çocuklardan birinin işidir diye üzerinde fazla durmadım…

Bir gün yine Ablamlar bizdeydiler. Eniştem bir ara, “Ben tuvalete gidiyorum.” deyip kalktı. 10 – 15 dakika sonra tekrar salona geldiğinde, kocam, “Ne oldu bacanak tuvalete mi düştün?” diye espiri yaptı, bizler de gülüştük. Vakit ilerlemişti, biraz daha oturup kalktılar. Onlar gittikten sonra ben ortalığı düzenliyordum, kocam, “Ben yatıyorum, çok yorgunum.” deyip uyumaya gitti. Ben de yorulmuştum, banyoda saçlarımı toplayıp, ben de hemen yatmaya gidecektim. Banyoya girdiğimde, beyaz renkli dantelli külodumun hemen renkli çamaşırların üzerinde olduğunu gördüm. O külodumu altlara koyduğumdan kesinlikle eminim. Elime aldığımda içinin ıslak olduğunu farkettim…

Parmağımla külodumun içindeki yaş kısma dokundum ve burnuma götürüp kokladım. Evet bu şüphesiz döl idi, hem de eniştemin dölü! Bu gece tuvaleti kullanmak için banyoya eniştemden başka kimse girmemişti. Kocama bu olaydan bahsedip bahsetmeme konusunda kararsızdım. Elimde eniştemin içine boşaldığı külodumla yatak odasına gittim. Kocam uyumuştu, ben de geceliğimi giyip yatağa girdim. Elimde ise eniştemin döllediği külodum vardı. Aklıma sürekli, nasıl olur da eniştemin hiç tiksinmeden benim kirli külodumu eline alıp içine boşalabildiği geliyordu…

Kocamla normal bir seks hayatımız var, sadece öpüşüp sevişiriz. Bu da bana yetiyordu, çünkü başka birşey bilmiyordum. Seks konusunda insiyatif kocamdaydı, ne yaparsa kocam yapıyordu. Yaptığı da sadece biraz memelerimi yalayıp öpmekten ileri gitmezdi. Sonra da bacaklarımı ayırır amımı siker, 1 – 2 dakikada da boşalırdı. Çok nadiren de olsa, beni domaltıp arkadan amımı sikerdi. Bu pozisyon benim daha çok hoşuma gitsede, kocam genelde düz sikmeyi tercih ederdi. Amımı hiç yalamadı, çok istediğim halde. Bir keresinde ben kocamın yarağını yalamak istediğimde ise, “Yok yapma, tiksinirim!” demişti, ben de fazla üstelememiştim. O anda elimde olmadan, acaba eniştemle evli olsaydım, eniştem benim amımı yalarmıydı ve bana yarağını yalatırmıydı, gibi düşünceler girdi kafama. Amımın ıslanmaya başladığını hissediyordum. Kocam yanıbaşımda uyurken, içi enştemin dölüyle ıslanmış külodumu amıma sürerek orgazm oldum…

Aradan birkaç gün geçmişti. Çocukların hepsi okulda, ben de aşağıda kapının önünde seyyar satıcıdan meyve alıyorum. Eniştem geldi, “Baldız, tesadüfen buradan geçiyordum, çok sıkıştım tuvalete çıkabilirmiyim?” dedi. “Tabi enişte, kapı açık zaten.” dedim ve eniştemden 5 dakika sonra da ben çıktım eve. Sessizce girdim içeri. Usul usul banyoya doğru yanaştım, banyodan birtakım sesler geliyordu. Evet, eniştem tuvalette değil banyomda idi. Kapının deliğinden baktım. Eniştem bir elinde sabahleyin çıkardığım külodumu kokluyordu, bir elinide yarağına götürmüş, adımı sayıklayarak mastürbasyon yapıyordu! Yarağının yarısı avcuna anca sığıyordu, kalan kısmı ise kocamın siki kadardı…

Eniştem külodumu koklayıp, içlerini yalayarak iyice kendinden geçmişti. “Ohhh, senin amını götünü de böyle yalarım orospu baldızım benim…” diye inleyerek matürbasyon yapmaya devam ediyordu. Sonra külodumu yarağına sarıp ileri geri hareket ettirmeye başladı, resmen külodumu sikiyordu. Bunları izlerken amım da kabarmaya başlamıştı. Dayanamadım, “Enişte sen ne yapıyorsun?” diye kapıyı açıp banyoya daldım. Eniştem birden beni karşısında görünce ne yapacağını şaşırdı. “Demek külotlarıma boşalan sendin ha!” diye üstüne gidince, eniştem suskunluğunu bozdu, “Baldız seni seviyorum, sana dayanamıyorum, seni hep arzuluyorum, beni anla!” dedi.

Eniştemin söyledikleri, benim yıllardır duymak istediğim sözlerdi. Yelkenleri hemen suya indirdim tabi. “Ben de seni seviyorum enişte de, az önce orospu baldızım diye sayıklamak ne oluyordu? Ne orospuluğumu gördün bu güne kadar? Şerefsiz pezevenk!” dedim. Eniştem de, “Sen benim orospumsun! Seni bir orospu gibi arzuluyorum, amını götünü yalamak, sikmek istiyorum!” deyip beni kendine çekti ve dudaklarıma yapıştı. Ablamı düşünüyordum, fakat enişteme karşı koyamıyordum nedense. Aslında eniştemle sikişmek arzusu daha ağır basıyordu. Eniştem dudaklarımı kemirerek, boynuma, omuzbaşlarıma indi. Gözlerimi kapayıp kendimi eniştemin kollarına atmıştım. Eniştem tişörtümü ve sütyenimi çıkararak göğüslerimi öpmeye yalamaya başladı. Göğüsuçlarımı emdiğinde ise dizlerim titriyor, amımdan sular akıyordu…

Eniştem omuzlarımdan bastırarak önünde diz çöktürdü. Eniştemin bayrak direği gibi dimdik duran yarağı ile burun buruna geldim. Elimle yarağını tuttum, yavaşca ağzıma götürdüm, başladım yalamaya. Yarak yalamak müthiş zevkli birşeydi, tadı da çok güzeldi. Eniştem ise, “Yala Kübra’m yala! Yala orospu baldızım benim!” diye başımı daha da yarağına doğru bastırıyordu. Kıtlıktan çıkmış gibi yalıyordum eniştemin yarağını. Girebildiği yere kadar sokuyordum ağzıma. Emiyordum yarağını, iliğini kurutmak istercesine. Eniştem inlemeye başlamıştı, biraz sonra da, “Geliyorum!” diyerek ağzıma boşaldı. Sıcacık dölleri ağzımdan taşarak yerlere akıyordu…

Beni kaldırdı, önce beni soyup, ardından kendi de çırıl çıplak kaldı. Duşu açtı ve birlikte suyun altına girdik. Beni kendi elleriyle, her yerimi özenle yıkadı. Sonra havluya sarıp kucağına aldı, yatakodama götürdü. Yatağımın üzerine yavaşca bıraktı, başladı dudaklarımdan öpmeye, boynuma, oradan da memelerime. Deli gibi yalıyordu memelerimi. Sonra kollarımı kaldırdı ve koltuk altıma kafasını soktu başladı koltuk altlarımı yalamaya. Ben iyice kudurmuştum, inanamıyordum, eniştem koltuk altımı zevk alarak yalıyorudu. Üstelik koltuk altlarım hafif kıllıyıdı bundan bile çekinmeden yalıyordu…

Ardından yavaşca, kıllı amcığıma geçti. Amımdan ilk defa yalanacaktım. Aman tanrım ne kadar zevkli imiş amımın yalanması! Yarım saate yakın amımı yaladıktan sonra, beni ters çevirdi. Kalçalarımı iki eliyle ayırdı, göt deliğime dilini sokup yalamaya başladı. Öyle güzel yalıyordu ki, kaç kere boşaldığımı hatırlamıyorum. Kafam biryandan da ablam ile meşgul idi. Halen inanamıyordum, eniştemle sevişiyorduk, yani öz ablamın kocasıyla. Eniştem 10 dakika kadarda göt deliğimi yaladıktan sonra, ben dayanamadım, “Yeter artık şerefsiz, sikeceksen sik! İyice azdırdın beni pezevenk!” dedim.

Bu sözlerim eniştemi iyice azdırdı, “Sikecem merak etme, dağıtacam amını götünü senin orospu! Sen yeter ki bana böyle küfürlü konuş baldız! Orospum benim!” deyip beni domalttı ve amıma yarağını sokup sikmeye başladı. Eniştemin altında inleyerek, “Sik beni eniştem, ablamı siktiğin gibi sik şu oruspu baldızını!” dedim. Eniştem de, “Ha işte böyle, amına koduğumun zillisi!” deyip daha sert sikmeye başladı. Demek eniştem sikişirken kaba ve küfürlü konuşmalardan hoşlanıyordu. Artık iş iyice raydan çıkmıştı, “Sik ulan pezevenk, şerefsiz piç! Doyur orospu baldızını yarrağa, gavat!” deyince eniştem daha da hızlandı ve çok geçmeden birlikte boşaldık. Üzerime yığılıp bir iki dakika sessiz kaldıktan sonra, “Senin külotlarını koklaya koklaya, işte bu anların hayalini kuruyordum baldız!” dedi ve üzerimden indi…

Sırtıma öpücükler kondurarak yalayarak götüme indi. Elleriyle götümün yanaklarını ayırıp tekrar birleştiriyordu. Parmağını ıslatıp göt deliğimin etrafında gezdirmeye başlayınca eniştemin niyetini anlamıştım, götümü sikmek istiyordu! Daha önce götten sikişen kadınlardan, ilk defa götten sikilmenin çok acı verdiğini duymuştum. Eniştemin elini yakaladım ve “Yapma, istemiyorum!” dedim. Fakat beni dinleyen kim! Yastığı kasıklarımın altına koyarak beni domalttı ve başladı göt deliğimi yalamaya. Ben yalvarıyordum, “Yapma enişte!” diye. Eniştem, “Tamam aşkım, birşey yapmıyorum.” diyerek yarrağını götüme sokmaya başlamıştı bile…

Eniştemin yarrağı yarısına kadar götüme girdiğinde, duyduğum acıya dayanamdım ve “Yeter şerefsiz! Dur artık, parçaladın götümü, hayvan herif! Piiiiiiç, şerefsiiz köpeeeekk! Yeter! Ağzına sıçacam senin! Orospu çocuğu! Yeter!” diye bağırıyordum. Eniştemin bu tür konuşmalardan daha da tahrik olacağını biliyordum, fakat bukez kullandığım sözler, can havliyle kendiliğinden ağzımdan çıkmıştı. Eniştem ise, “Ohhh, orospu baldızım benim, ablan olacak o sürtüğün götünü sikmekten daha zevkliymiş senin bu daracık götünü sikmek!” diyerek, beni bağırta bağırta, en az 10 dakika götümü siktikten sonra, götümün içine boşaldı. Sikini yavaşca götümden çıkardığında, göt deliğim açık kaldı. Büzüğümün tamamen kapanması birkaç dakika sürdü…

Hemen acil tuvalete gitme ihtiyacı duydum. Tuvalete yürürken eniştemin dölleri bacaklarıma doğru süzülüyordu. Asıl tuvalette işerken görmeliydiniz, osurukla karışık döller püskürüyordu götümden. Çişimi yaptıktan sonra temizlenip geldim eniştemin yanına. Eniştem beni kucaklayıp, “Kübram!” diye sarıldı. Enişteme kızgındım, fakat eniştem bana, “Güzel baldızım, seni çok seviyorum! Sen benim biricik aşkımsın, orospumsun!” deyince, az önce götümü sikerken duyduğum acıların hepsini unutup, “Ben de seni seviyorum enişte!” dedim ve başladık öpüşmeye. Ateşli ateşli öpüşürken, çocukların eve gelme vaktinin yaklaştığı aklıma geldi…

Üzerimizi giyerken, eniştem bana, “Bugün giydiğin külodu bana verirmisin?” diye sordu. Ben de, “Daha ne yapacaksın külotumu? Beni siktiğin yetmedi mi?” dedim. Eniştem ise, “Senin kokunu içime çeke çeke ablanı sikerim!” dedi. “Çok şerefsizsin enişte…” deyip kendi elimle verdim enişteme kirli külodumu ve “Al şerefsiz, doya doya kokla!” dedim. Eniştem külodumu kokladı ve cebine koyup gitti…

Ben de yatağı düzenleyip çarşafı değiştirdim. Vücudumda boşalmanın verdiği bir yorgunluk vardı. Biraz uzanmıştım ki, cep telefonuma mesaj geldi. Eniştem atmış: “Senden ayrılmaya dayanamadım, şu an külodunu kokluyorum ve 31 çekiyorum!” diye. Hemen cevap yazdım: “Azgın köpek! Şerefsiz piç!” diye ve yolladım. Eniştem de, “Bu akşam ablanla ve çocuklarla size geleceğiz, bana şuanda giydiğin külodu vereceksin, taze taze koklayacağım!” diye yeniden mesaj attı. Cevap attım: “Gel ulan şerefsiz, sana bütün külotlarımı koklatacağım!” diye. Eniştem iyice kudurmuştu, bir görseniz bana ne mesajlar atıyordu…

Artık ogünden sonra sürekli, evde çocuklar ve kocam yokken, eniştem gelir, amımı götümü siker gider. Evde birileri varken ise, giydiğim külodumu çıkarıp banyoya koyarım. Eniştem de tuvalete diye gider, külodumu koklayıp 31 çeker ve külodumun içine boşalır. Eniştem banyodan çıkınca da, kimseye çaktırmadan banyoya ben girerim ve boşaldığı külodumdan eniştemin döllerini yalarım…

 

Selam, adım Sibel, 39 yaşındayım ve dulum, 6 yıl önce eşimden boşandım. Kızkardeşim Serpil 4 yıl önce Vedat ile evlendi. Kızkardeşim benden 14 yaş küçük olduğundan cinsel bilgilerini hep benden almıştır. Kızkardeşim bana, kocası Vedat ile ilk gecesini anlattığından beri hep eniştem Vedatı hayal etmeye başlamıştım. “Abla, Vedat’ın siki öyle büyük ki sanki zenci siki gibi, sadece rengi tutmuyor, ilk gecemizde çok zor yapabildik, çok acıdı.” diye bahsetmişti.

Bir defasında da, “Abla, adet gördüğüm için anal yaptı, otururken zorlanıyorum.” dedi. Kızkardeşim bana kocası ile yatakta yaptıklarını anlattıkça eniştem Vedat aklımdan gitmiyordu, benden 12 yaş küçük biri kimbilir ne enerjiktir, diye düşünüyordum. Sık sık birbirimizin evine gittiğimizden özellikle sıcak havalarda evde şort giyen eniştem Vedatın siki belli oluyor o müthiş varlık beni çıldırtıyordu. Artık her mastürbasyonumda eniştem Vedat aklıma geliyordu. Bir keresinde bir davette dans ederken bir anlığına siki karnıma değdi o an sanki boşalacaktım.

Bu yaz bir akşam arkadaşlarla eğlenmeye gittik içkiyi biraz fazla kaçırmıştım eve gitmek yerine kızkardeşime gideyim dedim arkadaşlar da beni bıraktı. Kapıyı çaldım ve eniştem Vedat şortla karşıma çıktı. “Hayrola bu saatte Baldız?” deyince, “Biraz fazla içtim enişte, eve gitmek yerine size geldim. Bu gece burda kalabilirmiyim?” dedim, “Olur tabi, buyur. Serpil şirketin işleri için 3 günlüğüne İstanbul dışına seyhate gitti, ben de evde yalnız başıma TV seyrediyordum, geç içeri keyfine bak.” dedi. Duş almak ve kızkardeşim Serpilin dolabından birşeyler giymek istediğimi söyledim, “Kafana göre takıl baldız, ev senin.” dedi.

Arayıp ta bulamadığım fırsat karşıma çıkmıştı, hep sikini hayallediğim eniştemle evde yalnızdık ve bu fırsatı değerlendirmem gerekiyordu. Duş alırken nasıl olacak bu iş acaba diye düşünmeye başladım. Kızkardeşimin kısa penyelerinden birini giydim ve sütyen takmadım. Serpil’e göre daha dolgun olduğumdan onun penyesi vücuduma tamamen yapıştı, boyu da öylesine kısacık ki neredeyse külotum açıkta kalıyordu. Salona geçtim ve eniştem Vedat’ın karşısındaki koltuğa oturdum. “Bira içermisin?” dedi ve mutfağa geçti, ben de bu arada oturuş pozisyonumu güzelce ayarladım. Biralarımızı içmeye başladık eniştem Vedat bir yandan TV izliyor arada da bana bakıyordu. Önündeki o müthiş aleti kabarmaya başlamıştı. Ben de bacak bacak üstüne atmaktan vazgeçip bacaklarımı hafifçe araladım. Göğüslerim dimdik olmuş uçları neredeyse penyeyi delecek hale gelmişti. O halen TV izliyor arada da bacaklarımın arasına bakıyor ama fark ettirmemeye çalışıyordu.

Tanrım, daha ne yapmalıyım, gidip üstüne mi atlamamı bekliyor, diye düşünmeye başladım ki, bir anda, “Nereye bakıyorsun sen öyle?” dedi, ben de, “Asıl sen nereye bakıyorsun?” diye karşılık verdim ve ayağa kalkıp yanına oturdum. “Bana bak beni denemiyorsun değil mi? Kızkardeşine hep sadık kaldım, ona göre!” dedi. Artık ok yaydan çıkmıştı alkolünde verdiği cesaretle, “Yıllardır elime erkek eli değmedi, seninle sevişmek istiyorum.” dedim. Bunu söyler söylemez öpüşmeye başladık, aslında buna öpüşmek de denmez sanki birbirimizin dudaklarını ısırıyorduk. Salonda biraz öpüşüp koklaştıktan sonra, “Yatak odasına geçelim.” dedi. Yatak odasına geçer geçmez sevişmeye yeniden başladık bir yandan her yerimi okşuyor diğer yandan da, “Baldız, hastayım senin götüne, iri memelerine, dudaklarına.” diye konuşuyordu. Ben de eniştemin o müthiş sikini şortun üzerinden okşuyordum.

Omuzlarımdan aşağıya doğru bastırdı, “Diz çök!” dedi, tam önünde diz çöktüm, eliyle sikini tutarak, “Al bu yarrak senin, amını götünü bir edicem senin!” diyerek çıkartıp ağzıma verdi. Tanrım, siki çok kalındı, ağzımı sonuna kadar açtım ve ağzıma almaya çalıştım. Eniştem Vedat da iki eliyle kafamı tuttu kendine çekti ve beni ağzımdan sikmeye başladı. Ama öyle güçlü çekiyordu ki nefes almakta zorlanıyordum. “Ağzından sonra sıra amına da götüne de gelecek orospu!” diye de söyleniyordu. Kendimi onun orospusu gibi hissetmeye başlamıştım, ne derse yapıyordum. Beni yatağa yatırdı ve direk amımı yalamaya başladı, kendimden geçiyor bulutlarda uçuyordum sanki. Onun küfürlü konuşmaları beni daha da azdırıyordu ben de, “Hadi sik beni, doyur sikinle!” demeye başlamıştım, amım sırılsıklamdı, bacaklarımı iyice açtım, “Sik beni, doyur beni!” diye inlemeye başladım.

Eniştem artık üzerimde idi ve o koca siki amıma değiyordu. Sikinin başını amımın ağzına yerleştirdi ve “Hazırmısın orospu?” dedi. “Evet, hadi sik beni dayanamıyorum, amımı götümü her yerimi sik!” der demez üzerime birden abandı. Öyle sert sokmuştu ki çığlık attım, deliler gibi abanıyordu. Eniştem sanki yıllardır am sikmemiş ve karşısına ben çıkmışım gibi, sikini her defasında başına kadar çekip sonra hepsini birden amıma sokuyordu. Hem canım yanıyor hem de zevkten ölecek gibi oluyordum. “Gel buraya orospu!” dedi ve kucağına oturttu. Amımı sikerken biryandan da memelerimi emiyordu. Artık doruklardaydım ve tamamen kendimi ona bırakmıştım ki parmağını götümün deliğinde hissettim. Anladım ki eniştem götümü sikmek istiyordu, ama ben yıllardır böyle birşey yapmamıştım. En son eski eşim götümü sikmişti ve aradan yıllar geçmişti. Zaten eşimin siki eniştem Vedatın sikine göre çok ufak ve inceydi.

Ben, “Ordan olmaz!” deyince eniştem durdu ve “Kızkardeşin alıyor sen mi alamayacaksın? Valla götünü sikmeden bırakmam ona göre. Demin sen demedin mi amımı götümü sik diye? ” dedi. “Yapma noolur!” dedikçe, o da “Domal orospu!” diye karşılık veriyordu. Çekmeceyi açtı ve krem çıkarttı. “Hadi domal!” deyip saçımdan tutup asılınca dediğini yaptım, domaldım. Arkama geçti ve göt deliğimi yalamaya başladı, parmağını da amıma soktu. Hemen akabinde göt deliğimi kremlemeye başladı hem kremliyor hemde parmağıyla genişletmeye çalışıyordu. Parmağıyla götümü sikiyordu resmen. Canım çok yanacaktı ama kendimi de alamıyordum.

Sikini ağzıma uzattı ve “Yala orospu!” dedi. Sikini 1-2 dakika yalattıktan sonra “Hazırmısın?” dedi ve arkama geçti yanaştı. O kocaman, nerdeyse kol gibi siki daracık göt deliğime değiyordu artık. “Ne olur Vedat yavaş yap, canımı çok yakma!” dedim. İyice kremlediği göt deliğime yavaşca girmeye başladı, daha baş kısmı girdiğinde sanki götüm yırtılacak sandım ve kendimi geri çektim. “Yapma noolur!” dedikçe, “Hiç kurtuluşun yok, yapacam!” diyordu. Tekrar kremledi ve yine denedi bu sefer belimi sıkıca tuttu ve sikinin başını götüme soktu, yine çok acımıştı. “Acıdı mı orospu?” dedi. “Evet çok acıyor, yapma!” dedim, bu şekilde beklemeye başladı.

O koca sikinin başı göt deliğimde biraz bekledikten sonra biraz daha ittirdi, yarısına yakını girmişti ama canım müthiş yanıyordu. “Noolur kulun olayım yapma!” diye yalvarıyordum ki belime sarıldı ve birden götüme yüklenmeye başladı. Hayatımda hiç bu kadar acı duymamıştım, kafamı yastığa gömdüm ve bağırmaya başladım. Ben acıyla bağırdıkça o daha da hızlanıyordu sanki. Sikini geri çekiyor ve tekrar sokuyordu götüme, bunu yaparken de acı çekmem ona zevk veriyordu. Kasıkları kalçama vurdukça kol gibi siki göt deliğime dayanılmaz acılar veriyordu.

Bağırta bağırta götümü bir süre siktikten sonra sikini göt deliğimden çıkarttı ve beni sırtüstü yatırdı. Üzerime çıktı ve sikini göğüslerimin arasına koydu, göğüslerimi iki yandan sıkıştırdı, göğüslerimin arasında gidip geliyordu. Her gelişinde sikinin başına dilimi değdiriyordum. Birkaç kez gidip geldikten sonra müthiş bir hırıltı çıkartarak boşalmaya başladı, göğüslerim ve yüzüm sperm içinde kalmıştı. Tam anlamıyla her yerimden sikilmiştim ama mutluydum.

Eniştem Vedat o akşam 2 kez daha amımdan ve götümden sikti beni. Ertesi gün kıçımın üzerine oturamıyordum. Devam eden 3 akşam boyunca beni zevkin doruklarında gezdirdi, yatakta her uyanışında elini amıma atıyordu. Temmuz ayından bu yana kızkardeşimin her iş seyahatine gidişinde ben de soluğu eniştem Vedat’ta alıyorum ve sabahlara kadar sikişiyoruz. Eniştem ençok götümü siktiği için götüm iyice alıştı, artık o kadar acımıyor. Eniştemin o büyük sikinin müptelası oldum iyice. Hatta bir keresinde kızkardeşim evde uyurken bile eniştemle seks yaptık…


Selam, ben Münevver, 2 yıldır Almanyada ikamet eden, 28 yaşında evli bir kadınım. 1,69 boyundayım ve 53 kiloda, beyaz tenli, kahverengi uzun saçlı ve oldukça çekiciyim. Eskişehir’in bir köyündenim ve aslen Çerkez’im. Lise mezunuyum, çok istememe rağmen (maddi imkansızlıklar yüzünden) okumaya devam edemedim. Kader işte! Neyse… Umarım hikayemi zevkle okursunuz!

Kocamın ikinci karısıyım. Kocam Veli 49 yaşında, 1,60 boyunda, kel ve göbekli birisi. Türkiyede ailemin durumu pek iyi olmadığından, ve benimde başımdan daha önce bir kısa bir evlilik geçtiğinden dolayı, “Bu adam almancı, zengindir. Hem sen dul bir kadınsın, seni başka kim alır?” diye, iki sene önce beni, bizim köye izine gelen, ‘Güdük Veli’ ile evlendirdiler ve gurbete yolladılar. Kocam Veli’nin, beni kendisine ‘sadece’ evde hizmet ettirmek, yemek yaptırmak, çamaşır yıkatmak gibi işlerde kullanmak için, benle evlendiğini, daha evliliğimizin ilk haftasında anladım. Evde mahkum gibi kocamın fabrikadan eve gelmesini bekliyordum. Ve en kötüsü de, kocamla iki senedir daha doğru düzgün seks yaşamadım.

Evde sürekli, Mezardaki ölü bir erkeğin sikini bile 1 saniyede kaldıracak ve içimi olduğu gibi gösteren gecelikler, jartiyerler ve dantelli seksi külotlar giyiyordum. Asla evde sütyen takmam. Buna rağmen kocam olacak o herifte en ufak istek ve hareket yoktu. Arasıra çok ihtiyacım olduğu zaman, zorlaya zorlaya kocamı seks yapmaya razı ediyordum. Ozaman da, mal gibi sırtüstü uzanıyordu yatağa ve “Hadi, çabuk ol, biran önce hallet ve beni rahat bırakta adam gibi uyuyayım!” diyordu. Ben de binbir uğraşmayla, kocamın sikini kaldırıyordum ve üstüne çıkıp oturuyordum, tabiri caizse ‘Kendi kendimi sikiyordum!’. Herif daha 30. saniyede boşalıyordu ve siki iniyordu. Adi herif ben daha üzerinden inmeden de uykuya dalıyordu hemen. Hemde ne uyku, kulağının dibinde top patlatsan, mümkünatı yok uyandıramazsın. Umudum kalmayınca, belki sabah uyandığında siki kendiliğinden kalkar ve sikmek ister diye, götümü sikine dayayarak yatıyorum ve hayaller kurarak uykuya dalıyordum.

Kocam her sabah erkenden fabrikaya gidiyordu ve akşam yorgun argın eve geliyordu. Her nekadar, “Evde çok bunalıyorum, bir akşam gezmeye veya dans etmeye gidelim, bir iki insan yüzü göreyim, sohbet edeyim, ruhum ferahlasın!” desem de, çok yorgun olduğunu ve keyfinin olmadığını söylüyordu. Birkaç kez, evde iyice usandığımı söyleyince, eve bir bilgisayar aldı ve internet bağlattı. İnternet benim için yeni bir dünya gibiydi ve beni akşama kadar oyalıyordu. Bilgisayar ve internet kullanmasını kendi kendime ve yavaş yavaş öğrenmiştim ve seks siteleri arıyordum. Başka kadınların seks yaşamlarını merak ediyordum. Sonunda Kaymak Gibi Sikilen Amlar sitesini buldum ve burda okuduğum hikayeler beni iyice azdırdı, fantaziler kurmaya başladım. O sikilen kadınların yerine kendimi hayal edip, kendi kendime orgazm oluyordum…

Geçen ay kocamın çalıştığı fabrikaya işbaşı yapmak için, Karlsruhe’den Ankaralı, 30 yaşında bir Türk gelmiş, ismi Zekerya. Kocam cuma günü mesai bitiminde bana telefon açtı ve “Biz Zekerya ile bu akşam Gasthaus’a içmeye gideceğiz, beni yemeğe bekleme.” dedi ve kapattı. Kendi kendime ‘Eyvah!’ dedim, çünkü kocamın sarhoşluğu çok pistir ve hiç çekilmez… Gece saat 23:15 gibi dairenin giriş kapısından homurdanmalar ve anahtar sesleri gelince, Alman komşular gürültüden rahatsız olmasınlar diye, ben hemen yataktan fırladığım gibi kapıya koştum. Üzerimde o an çok seksi ve kısa bir ‘Baby-doll’ vardı ve o şekilde kapıyı açtım. Karşımda ayakta duramayan kocam ve Zekerya!

Zekerya, kocam yere yıkılmasın diye kocamın koluna girmiş, kocamı tutuyordu. Zekerya bana, “Yenge kusura bakma bu saatte rahatsız etmek istemezdim, ama kocanı da kör kütük sarhoş bir vaziyette Gasthaus’da bırakamazdım.” deyince, ben de, “Kocamı getirdiğiniz için size teşekkür ederim. Hem asıl siz benim kıyafetimi mazur görün. Yatıyordum ve yataktan fırladığım gibi kapıya koştum!” diyerek, kocamın öbür koluna da ben girdim ve Zekerya ile birlikte kocamı salona taşıdık ve üçlü koltuğa oturttuk.

Kocam koltukta mayışık bir vaziyette homurdanmaya devam ediyordu. Zekerya, “Yenge artık ben gideyim, gerisini sen halledersin. Allah sana kolaylık versin!” deyip kapıya yöneldi. Ben tam kalkıp Zekerya’yı uğurlayacaktım ki, kocam bana ordan homurdanarak “Yok, biryere göndermem. Zekerya bu gece burda kalacak, daha rakı içeceğiz. Bize rakı getir lan karı!” diye bağırdı. Ben de Zekerya’ya, “Geç otur bari, mecbur bunun istediğini yapacağız, değilse apartmanı ayağa kaldırır valla!” dedim ve mutfağa meze hazırlamaya ve rakı getirmeye gittim.

Gasthaus’da birlikte içmişlerdi ama Zekerya pek sarhoş değildi, ne yaptığını ne dediğini biliyordu, salonda kocamı avutuyordu. Mutfaktan, kocamın homurtularını duyabiliyordum, Zekerya’ya birşeyler anlatıyordu, ve ardından da, “Öyle değil mi aslanım, haksızmıyım koçum?” diye teyid bekliyordu. Tam sarhoş muhabbeti işte. Zekerya da hep alttan alıyordu, “Haklısın Abi, aynen öyle Abi, çok doğru söylüyorsun Abi!” diye kocamı teyid ediyordu…

Ben elimde rakı ve mezelerin olduğu tepsiyle salona girdiğimde, Zekerya’nın beni alıcı bir gözle, tepeden tırnağa süzdüğünü farkettim. Zekerya özellikle Baby-doll’umdan dışarı fırlayacakmış gibi duran büyük göğüslerime ve bacaklarıma bakıyordu. O anda göğüs uçlarımın sertleştiğini hissettim, Zekerya’nın bakışları beni resmen cinsel olarak uyarmıştı.

Sehpaya rakı sofrasını kurdum, iki duble rakı doldurdup ikram ettikten sonra geçtim kocamla Zekerya’nin oturduğu üçlü koltuğun karşısındaki tekli koltuğa oturdum. Kocam rakısını bir dikmede bitirirken, Zekerya yudum yudum içiyordu ve ve her yudumda, dantelli külodumdan bariz bir biçimde belli olan amıma bakıp, “Ohh be, Harika! Nefis!” diyordu. Zekerya’nın her ‘Ohhh!’ çekişinde, amımım derinliklerinde bir kıpırtı oluşuyordu. Amım gittikçe nemleniyordu! Oturduğum koltukta bacak bacak üzerine attım ve elimde olmadan, belli belirsiz hareketlerle, amımın dudaklarını birbirine sürtüyordum.

Bu arada kocam dubleleri (yarısını üstüne başına, yarısını ağzına dökerek) ardı ardına biririyor ve boşalan bardağı Zekerya’ya tekrar doldurtturuyordu. Zekerya ise henüz ilk dublesini tam bitirmemişti bile. Kocam (nerdeyse sızmak üzereydi, her hareketinden belli oluyordu) yinede bana homurdanarak “Bu ne biçim hizmet etmek lan karı, müziksiz içki sofrası mı olur. Kalk lan karı müzik koy!” diye bağırdı. Ben hemen kalktım ve kocama, “Derhal kocacığım, hangi CD’yi koyayım?” diye sordum. Kocam da, “Bana ne soruyon lan karı, misafirimize sorsana!” dedi.

Zekerya’ya döndüm ve göz kırparak, “Zekerya, canım! Nasıl bir müzik açmamı istersin?” diye sordum. Zekerya da bana göz kırparak, “Bu saaten sonra ve bu ortamda… Slow müziğe ne dersin Münevver’ciğim?” dedi. Ben de, “Sen ne istersen açarım hayatım!” dedim. TV dolabının altında bulunan müziksetinin önüne eğilip, CD’lerin olduğu çekmeceden Slow bir CD aramaya başladım. Aslında, aradığım ve içinde çok güzel Slowların bulunduğu ‘Anılar’ CD’sini hemen bulmştum. Ama TV’nin camından, kocamın çoktan sızdığını ve Zekerya’nın götüme kilitlenmiş bakışlarını ve pantolonunun üzerinden eliyle sikiyle oynadığını görünce, kalçalarımı hafif hafif sağa sola oynatarak, aramayı biraz daha sürdürdüm.

Anılar CD’sini müziksetine koydum, sesini hafifçe açıp doğruldum. Gözümü Zekerya’nın yarağına dikerek, hafifçe dudaklarımı ıslattım ve Zekerya’ya doğru yürüdüm. Tam önüne dikilip elimi Zekerya’nın eline uzattım ve “Hadi dans edelim hayatım!” diyerek elinden tuttum, ayağa kaldırdım ve birlikte el ele salonun ortasına yürüdük. Zekerya’nın bir kolunu boynuma doladım, diğer elini tuttum kalçalarımın üzerine bıraktım. Zekerya’yı sıcak basmıştı. Kaygılı kaygılı kafasını kocama doğru çevirince, ben derdini anladım ve “Kocamı merak etme. O sızdı gitti, ayı gibi homurdanarak en az iki gün uyur, dünya yansa uyanmaz!” dedim ve Zekerya’ya sımsıkı sarılıp dans etmeye başladık.

Dans ederken benim göğüsler Zekerya’nın karnına, Zekerya’nın yarağı da benim göbeğime dokunuyordu. Kollarımı boynuna dolayarak, “Her iki elini de kalçalarıma indir!” dedim. Elleri sırtımı yoklayarak aşağıya, kalçalarıma kaydı. Her iki eliyle de ufak ufak daireler yaparak kalçalarımı okşamaya başladı. “Nasıl, böyle iyi mi?” deyince, “Tam istediğim gibi!” deyip dudaklarımı dudaklarına uzattım. Önce dudaklarıma küçük küçük öpücükler kondurdu, sonra da alt dudağımı kaptı ve emmeye başladı. Daha sonra dudakları boynumu yalayarak gerdanıma, ordan da göğüslerimin birleştiği yere geldi.

Askılarını omuzlarımdan sıyırarak, Baby-doll’umu yere düşürerek sadece dantelli külodumla kaldım. Zekerya karşısında birden özgürce duran dimdik göğüslerimi görünce başladı daha da sertleşmiş göğüs uçlarımı yalamaya. Sırayla biraz birini, biraz diğerini yalıyordu. Ben de Zekerya’nın saçlarından tutup kafasını göğüslerime bastırıyordum. Bu arada onun elleri de külodumun içinde boş durmuyordu, bir eliyle (yukarı aşağı – aşağı yukarı) amımın dudaklarını ve klitorisimi okşarken, amımım suyuyla ıslattığı diger elinin orta parmagını da götümün deliğine sokup sokup çıkarıyordu.

Bu zamana kadar ne eski kocam ne de şimdiki kocam, bırak klitorisimi okşamayı, daha klitorisin ne ve nerde olduğunu bilmiyorlardı. Hele önlerinde defalarca domalarak ve adeta ‘Götten sikilmek istiyorum!’ dercesine, göt deliğimi gözlerinin önüne sergileyip sunduğum halde, bırak götümü sikmeyi ve parmaklamayı, bu güne kadar kalçalarıma ellerini bile sürmedi her iki kocam da. Ama Zekerya, hem ilk kocamdan hem de şimdiki kocamdan çok çok farklıydı. Onunla frekanslarımız uyuşmuştu, ben daha ‘Leb’ demeden o Leblebi’yi anlıyordu. Bir bakış, bir gözkırpma, bir hareket veya bir söz veya cümle yetiyordu.

Ben Zekerya’nın gömleginin düğmelerini çözmeye başlayınca, “Bir saniye sevgilim!” dedi, dudaklarıma bir öpücük kondurup, bir iki saniyede hem gömleğini hem de pantolonunu çıkardı. Gördüğüm manzara karşısında amımdan ılık ılık damlalar süzülmeye başladı. Zekerya’nın kocaman ve damarlı yarağının yarısı, boxer şortunun bel lastiğinden dışarı çıkmış, yarağının mantar gibi kafası nerdeyse göbeğine ulaşmıştı ve sanki nefes alıp veriyormuş gibi, capcanlı bir şekilde bana bakıyordu ve sanki bana ‘Beni bu boxer’den kurtar, beni özgürlüğüme kavuştur!’ diyordu.

Hemen Zekerya’nın önüne çömeldim ve boxer’ını sıyırıp aşağıya indirdim, çıkardım. Zekerya’nın yarağı artık serbestti ve yönünü bana doğrultmuştu. Kocalarımın sikleri zaten hiçbir şekilde boy ölçüşemez, ama internette gördüğüm birçok yarak resimlerinden daha iri, daha düzgün ve daha çekici bir yarağı vardı Zekerya’nın. İnternette yarak yalayan kadın resimleri ve filimleri görmüştüm ama kendim şu ana kadar daha hiç yarak yalamamıştım. Önce ellerime aldım ve sanki bir kuş sever gibi okşamaya başladım, kafası, boynu ve taşakları dahil olmak üzere… Sanki okşamıyordum da her cm’sini keşfediyor ve beynime kaydediyordum.

Dudaklarımı yarağının kafasına götürdüm ve ilk başta küçük küçük öpücükler kondurdum. Sonra dilimle yalayarak kafasını ıslattım. Dudaklarımla yarağının boynunu öpe öpe taşaklarına indim. Taşaklarından başladım ağzıma almaya, sonra yarağını hafif aşağıya eeğerek, kafasını aldım ağzıma ve emmeye başladım. Bu arada Zekerya saçlarımı yanlardan ellerine dolayarak, kafamı hafif hafif ileri geri kumanda ediyordu. Az sonra yarağı nerdeyse gırtlağıma kadar girip çıkıyordu. Ağzıma girerken nispeten rahat giriyor, fakat geri çekerken yanaklarımı biraz zorluyordu ve çıkarken de “Plopff” diye ses çıkarıyordu. Ben yalamayı ve ağzıma sokup çıkarmayı biraz hızlandırınca, Zekerya saçlarımı bıraktı ve kafamı sımsıkı birşekilde iki eli arasına alarak beni frenledi, daha doğrusu beni bir film karesi gibi ‘Dondurdu’.

Yarağını ağzımda sanki cançekişir gibi hissediyordum ve hiç kımıldamadan öylece bekliyordum ki, gözlerime bakarak, “Sevgilim sakın kımıldama, yoksa yapacağın en ufak harekette ağzına boşalacak benim oğlan!” dedi. Oysa ben o anda ağzıma boşalmasını herşeyden çok istiyordum, ellerimle bileklerini tuttum ve ellerini yanlara ittirerek ve kafamı serbest bıraktırdım. Zekerya’ya, ‘Ağzıma boşal, çok istiyorum!’ anlamında göz kırptıktan sonra, yarağını ağzıma sokup çıkarmaya devam ettim. 3. kez çıkarıp ağzıma soktuğumda, Zekerya derin bir inlemeyle ağzıma boşaldı…

Sımsıcak spermleri ağzıma büyük bir tazyikle fışkırırken, yarısı direkt boğazımdan aşağıya, mideme iniyordu, kalan yarısı da ağzımı doldurup dudaklarımdan dışarıya, çeneme ve göğüslerime akıyordu. Ben tam bitti diye düşünmeye başlamıştım ve ağzımı açtım, yarağını tam dışarı çıkardım ki, yarağı bir kez daha depreşti ve ilkine nazaran daha az bir miktar spermayı burnumun deliklerine ve üst dudaklarıma püskürttü. Ondan sonra yarağının gözünden bir iki damla daha çok katı sperma çıktı, onları da yarağının kafasını alt dudağıma sürterek çeneme akıttı.

Derin bir, “Ohhh be!” çektikten sonra, kollarımdan tutarak beni ayağa kaldırdı ve koltuğa oturttu. Ben yüzümdeki, çenemdeki ve göğüslerimdeki spermaları parmağımla sıyırıp ağzıma götürüp yalarken, Zekerya önüme diz çöküp, “Kaldır bacaklarını hayatım!” dedi. Ben bacaklarımı yukarı çekince, iki eliye külodumu tuttu ve çekip çıkardı. Amımın suyuyla ıslanmış külodumu yüzüne götürüp kokladıktan sonra yere bıraktı ve benim bu arada indirmiş olduğum bacaklarımı ayak bileklerimden tuttu, tekrar yukarı kaldırarak yanlara ayırdı. Dilini uzatarak, amımdan göt deliğime doğru süzülen sıvılarımı, (göt deliğimden başlayıp yukarıya, klitorisime doğru hareketlerle) yaladı ve yuttu.

Sonra ayağa kalkarak bana, “Arkanı dön sevgilim!” dedi. Ben hiç ikiletmeden oturduğum koltukta ters döndüm, dizlerimi koltuğun oturulacak yerine koyarak, yüzümü koltuğun sırtlığına verdim ve göt deliğim Zekerya’nın tam yüz hızasına gelecek şekilde domaldım ve bacaklarımı yanlara doğru iyice ayırdım. Zekerya’dan “Muhteşem!” dışında bir söz çıkmadı. Yıllardır götüm hakkında duymak istediğim tek söz!

Zekerya beni çıldırtmayı çok iyi biliyordu, dilini ilkönce amıma sokuyor ve amımın içerisinde evirip çevirerek beni orgazm’ın eşiğine getiriyor, ben tam seller sular gibi boşalacağım zaman hemen dilini geri çekiyor ve bu sefer de göt deliğime sokuyordu. Birkaç kez böyle yapınca ben iyice kudurdum ve dayanamaz hale geldim. Tam dilini tekrar amıma sokacağı zaman, doğruldum ve koltuktan indim ve ayağa kalktım. Ardından Zekerya’nın yüzünü iki elimin arasına alarak, “Ne olur yeter, artık sik beni lütfen. Bana daha fazla işkence çektirme, zaten yıllardır azap çekiyorum!” diye yalvarmaya başladım.

Zekerya ayağa kalktı ve beni koltuğa oturtturarak, bu arada yeniden sertleşmiş yarağını ağzıma verdi ve 2-3 dakika kadar yalattırdı. Sonra bana, “Hadi sevgilim, deminki gibi ters dön!” dedi. Ben hemen ters dönüp dizlerimin üzerinde koltuğa çıktım ve domaldım yine. Kafamı mindere yapıştırıp, belimi mümkün olduğu kadar çukurlaştırdım ve göt deliğimin daha da meydana çıkmasını sağladım.

Zekerya iki eliyle belimi kavrayarak beni biraz arkaya çekti ve kendine yaklaştırdı. Pozisyonu öyle bir ayarladı ki, yarağının kafası tam amımın deliğine dokunuyordu. Sağ eli belimdeydi ve sol eliyle yarağını tutarak, yarağının kafasını hafifçe amımın deliğine soktu. Yarağının kafası deliğimde birkaç saniye kaldıktan sonra sol eliyle de belimden kavrayarak, beni yavaş yavaş kendine doğru çekmeye başladı. Sonra biraz daha ve biraz daha derken yarağı yarısına kadar girmişti amıma. Bekaretimi yıllar önce kaybettiğim halde, sanki ilk kez bekaretimi kaybediyormuşum gibi hissediyordum.

Ben tam, yarağının gerisini de sokacak diye beklerken, ellerini belimden çekti ve kalçalarımı kavrayarak beni öne ittirdi. Yarağı amımdan nerdeyse tamamen çıkmak üzereyken durdu ve iki eliyle tekrar belimden tutarak, beni bu sefer biraz daha hızlı ve sert bir şekilde kendine çekti. Bu sefer yarağı tamamen girmişti amıma ve taşakları amımın dudaklarına değiyordu. Yarağını yavaş yavaş çekiyordu ve hızlı bir şekilde geri sokuyordu. Sonra tempoyu değiştirdi ve hızlı çıkarıp hızlı sokmaya başladı. Ve her çıkarıp soktuğunda taşakları amıma çarpıyor ve ‘Şlap, şlop!’ şeklinde ritmik sesler çıkarıyordu. Bu arada sağ elinin başparmağını göt deliğime sokup içinde sağa sola çevirmeye başlayınca, ben zevkten kendimi saldım bıraktım ve titreye titreye boşaldım, ardı ardına orgazmlar yaşamaya başladım.

Zekerya da yaşadığım şiddetli orgazmlar karşısında şaşırdı ve yarağıyla içimde bir süre hareketsiz kaldı. Amım kasılıp kasılıp gevşiyordu ve boşalıyordum. Titremelerim biraz dindikten sonra, elimi arkaya uzattım, Zekerya’nın yarağını tuttum amımdan çıkardım, kafasını götümün deliğine dayayıp, “Hadi sevgilim, ne olursun bir kez de götümü sik!” dedim.

Zekerya yarağını eline aldı, kafasını tükrüğü ile ıslattı ve göt deliğime de tükürdükten sonra, yarağının tümünü, birseferde köküne kadar götümün deliğine daldırdı. Götüm parçalandı, büzüğüm yırtıldı sandım. Yarağının kafası nerdeyse midemin duvarını zorluyordu. Bağırmadım ama dudaklarımı ısırmıştım. Zekerya’ya, “Sevgilim ne olur, içimde bir süre hareketsiz kal, biraz alışmam lazım. Götümü ilk kez sen sikiyorsun!” dedim. “Tamam aşkım!” dedi ve yarağı götümde hareketsiz bir şekilde beklemeye başladı. Duyduğum acı korkunçtu, ama aldığım zevk te tarif edilmez oranda büyüktü ve sonunda götüme bir yarak girmişti! Hemde ne yarak. Nihayetinde yıllardan beri götten sikilme hasretiyle yanıp tutuşuyordum.

Götümün deliği biraz alıştıktan sonra, ben başladım götümü hafif hafif ileri geri oynatmaya. Bir süre sonra hızlandgığımda, Zekerya da bana eşlik etmeye başladı. Birbirimizin tersine hareket ediyorduk, ben ileri hareket edince Zekerya geri çekiliyordu, sonra ben götümü geriye yanaştırırken, Zekerya ileri yapıyordu. Sonra Zekerya kalçalarımı daha sert bir şekilde tutmaya başlayınca ben hareket etmeyi bıraktım ve tüm idareyi Zekerya’ya bıraktım. Zekerya, yarağını kafası nerdeyse götümden çıkana kadar geri çekiyor ve ardından taşaklarına kadar, hızlı ve sert bir şekilde geri sokuyordu. Birkaç kere taşakları sert bir şekilde amıma çarpınca ben yeniden boşaldım ve orgazm oldum. Zekerya durmak bilmiyordu, götüme sokup sokup çıkarıyordu yarağını…

Zekerya’ya, “Sevgilim, ben geldim. Sen de gel hadi. Götüme boşal nolursun!” deyince, Zekerya önce biraz yavaşladı, ardından üç dört kez ard arda, çok hızlı bir şekilde vurdurarak, “Geliyorum!” dedi ve götümün derinliklerine boşaldı ve üzerime yığıldı…

Yarağı sertliğini kaybedene kadar içimde kaldıktan sonra, yarağını yavaş yavaş çekti. Yarağının kafası göt deliğimden çıkarken, götümden garip bir ses geldi ve ardından büzüğümden spermler çıkmaya ve süzülerek amıma akmaya, ordan da koltuğa damlamaya başladı. Zekerya sehpadan bir demet peçete getirdi, birazı ile amımı, göt deliğimi ve koltuğu sildikten sonra, kalanı ile yarağını temizledi. Sonra elimden tutarak beni kaldırdı ve birlikte, el ele banyoya gidip, ılık suyun altında yıkanıp temizlendik.

Salona geri döndüğümüzde, kocam olacak herif horlaya horlaya uyumaya devam ediyordu. Zekerya’ya giymesi için, kocamın pijamalarından bir takım getirdikten sonra, ben de külodumu ve Baby-Doll’umu giydim. Zekerya pijamaları giyerken, ben ortalığı biraz toparladım. Sonra birlikte kocamın kollarına girerek yatak odasına taşıdık, elbiselerini çıkardık ve yatağa yatırdık. Kocam bir an sanki ayılır gibi oldu ve kendi kendine birşeyler mırıldandıktan sonra arkasını döndü ve Kış uykusuna devam etti.

Temiz bir yastık ve çarşaf aldım ve Zekerya ile birlikte salona geçtik. Zekerya’nın yatması için büyük koltuğu açıp yatak haline getirdik. Zekerya yatmak için uzandıktan sonra, ben eğilip dudaklarından uzunca öptüm. Birbirimize iyi geceler diledikten sonra ben de yatakodasına gittim ve yatağa, kocamın yanına uzandım. Gözlerimi kapadım ve biraz önce salonda Zekerya ile sikişmemizin her anını, kafamda tekrar tekrar yaşayarak uykuya daldım…

Meraba ben Hollanda’dan Seval. 1,69 boyunda, 63 kilo civarlarında, kumral mavi gözlü, oldukça güzel ve alımlı bir bayanım. Size anlatacağım olay bundan yaklaşık 8 ay önce başladı. Kocamın Türkiyede okuyan Murat isminde bir yeğeni vardı. Murat 25-26 yaşlarında oldukça bakımlı, esmer, hani yağız delikanlı derler ya, öyle bir delikanlıydı ve dayanılmaz bir fizik yapısına sahipti. Kocam da aslında fena bir erkek değildir, ama şunu hikayemi tam olarak anlatmadan önce lütfen beni anlamanız açısından söylüyorum, ben kocasını deli gibi seven ve ondan başkasını görmeyen bir kadınım, her haliyle ben kocama tapıyorum, şimdi anlatacaklarım buna ters olsada, inanılması güç olsada, gerçek.
Birgün Türkiyeden kocamın ablasından telefon geldi. Telefonda kocama, yeğeninin okulu bitirdiğini, başarılı bir dereceyle üniversite sınavını kazandığını söylüyordu. Ben ilk önce para falan isteycek diye düğündüm, ama kocamın ablası oğlunun dayısının yanında Hollanda’da üniversiteye gitmesini istiyordu. Bizimde durumumuz baya bir iyi, kocamın kendi işyeri olduğu için. Tabii kocam önce biraz kem küm etti, işte, “Abla gelemez, vize vermezler…” falan diye. Ama kocamın ablası çok ısrar edince mecburen, “Tamam bir bakalım abla.” demek zorunda kaldı. Kocam telefonu kapatınca bana, “Hayatım artık sende duydun, fazla itiraz etsem, kırılırdı. Lütfen sende anlayış göster, gelsin, okula başlasın, ona kalacak başka yer buluruz, bize fazla yükü olmaz.” dedi. Ben de kocamı kırmamak için kabul ettim.
Yalnız bu arada ben Türkiyeye, Giresuna gitmeyeli yedi yıl olmuştu. Muratı en son yedi yıl önce görmüştüm. Onu hep o yedi yıl önceki çocuksu tipiyle hatırlıyorum tabiki. Ama kocam annesinin hastalığı nedeniyle sık sık gidip geliyordu. Neyse, ben kocama, “Tabii hayatım, istiyorsan getir, sanki sırtımızda duracak değil ya, yerimiz müsait.” dedim. Kocam sanki memnun olmamış gibi bir ifadeyle, “Sağol karıcığım…” dedi. Kocamın bu haline o an anlam verememiştim. Kocam sonra olacakları galiba tahmin ettiği için o yüz ifadesi varmış, bunu sonradan anladım. Neyse kocam yeğenini davet etti, sorun çıkmadı, öğrenci olduğu için hemen vize verdiler ve zamanı gelince kocam yeğenini almaya havaalanına gitti. Ben de evde yemek hazırladım, yoldan geliyor, açlığı vardır diye. Sonra kapı çalındı, geldiler diye kapıya yöneldim. Kapıyı açtığımda bir an sanki şok oldum, karşımda o yedi yıl önceki Murat değilde, kocaman bir adam vardı. Dona kaldım, öyle yakışıklı olmuş ki, anlatamam. Biran elim ayağım birbirine dolaştı…
Kısa bir şaşkınlıktan sonra, “Yenge benim, Murat, tanımadın mı?” diyerek boynuma sarıldı. İşte o an, belki saçma ama, vücuduma ilk kez bir erkek dokunuyormuş gibi heycanlandım ve yüzüm kızardı. Kocam da aşağıdan valizlerini çıkartıyor bu arada. Sonra içeri geçtik ve başladık sohbete. Kocam, “Seval görüyormusun bizim Muratı ya, basbaya delikanlı olmuş, demi?” dedi. Ben de, “Evet ya, çok şaşırdım hayatım.” dedim, ama bir türlü Murattan ve vücudundan gözlerimi alamıyordum. İlk kez böyle birşey yaşıyordum ve aynı zamanda da çok korkuyordum, kocamın dikkatini çekecem diye. O andan itibaren kocamın yeğeniyle sanki yıllarca sevişme arzusu yaşıyormuşum gibi bir his yerleşti içime. Onu o kadar beğenmiştim ki, sanki elimden gelse o gece altına yatmak istiyordum. Ama bu imkansızdı! Yinede kocamın yeğenine duyduğum bu hayranlık zamanla dahada ilerledi…
Murat okula başladı ve bizde kalıyordu. Sözde iki ay kalacaktı, tam 7 ay oldu hâlâ bizde. Ve ben gitmesin diye her türlü taktiği deniyordum. Bu arada kocam da kıskanç biri, ondan da çekiniyorum, ama artık içimdeki Murata karşı arzu dayanılmaz hale geldi. Ha bu arada ben de güzel ve alımlı bir kadınım ve kendime dahada bir bakım yapıyorum, süsleniyorum, Muratın dikkatini çekmek için. O’da aynı sebebten bırakıp gitmek istemiyor, ama O’da, ben de açılamıyoruz birbirimize. Benim onu arzuladığımı o anlıyor, onunkini de ben, sadece birbirimize itiraf edemiyoruz…
Birgün kocamla sevişirken, kocam sürekli öflüyor püflüyor, ben, “Neyin var hayatım?” diye sorduğumda, “Birşey yok ya…” deyip geçiştiriyor. Aslında var birşey ama bana söyleyemiyor. Sonraki haftalarda kocamın ağzından baklayı aldım: Sevişirken beni yeğeniyle hayal ettiğini, çok kıskandığını söylemeye başladı. Ama yüzüme bakmadan karanlıkta, belliki O’da benim tepkimden korkuyordu. İşte o an ben koptum, zaten onu duymak için yanıyordum. Ben hiç bozuntuya vermeden, “Aşkım ne diyorsun sen? Olur mu öyle şey? O senin yeğeninse benim de yeğenim sayılır!” dedim ve konu öylece kapandı. O andan sonra anladım ki, kocamda onunla yatmamı istiyor ama bunu itiraf edemiyordu…
Birkaç gün sonra kocama, “Aşkım ne yapabilirim söyle, senin için yapmayacağım şey yok.” dedim. O’da, “Ya aslında söyleyceğim ama beni yanlış anlamandan korkuyorum.” dedi. Ben artık iyice emin oldum ve cesaretlendim, “Aşkım bak istersen ben söyleyim, doğruysa sen sadece kafanı salla.” dedim. Kocam tamam dedi ve ben, “Kocacığım yoksa sen benim Muratla yatmamı mı istiyorsun? Bak eğer öyleyse çekinme söyle, benim de aslında çok zamandır hayallerimde, ama ben de söyleyemiyorum.” dedim. Kocam bunu duyduğunda, “Seni seviyorum, anlayışlı karıcığım benim!” diyerek bir anda üzerime abandı. Sanki bana ilk defa dokunuyormuş gibi heyecandan titriyor ve “Aşkım sen varya sen, ne kahbesin sen, senin ağzından bunları duymak beni öyle azdırıyor ve heycanlandırıyor ki, sanki seninle yeni evlenmiş gibi hisediyorum kendimi.” diyordu. Ben de aynıydım…
O gece kocamla 11 yılın ardından ilk defa arka arkaya 3 kez sikişmiştik. Kocam beni sanki ilk defa siker gibi öyle sert sikiyordu ki, altında kıvranıyordum. Ara soğumadan kocama Muratla nezaman sikişeceğimi sordum. Kocam, “Yeğenimin seni sikmesini çok mu istiyorsun aşkım?” dedi. Bunları kocamdan duymak beni iyice azdırdı, “Evet aşkım, yeğeninin yarağını yemek için yanıyorum.” deyince, ikimizde kopmuştuk. Kocam, “Merak etme karıcığım, izin veriyorum, yeğenimle ilk fırsatta sikişebilirsin. Ama sonraki sikişmelerinizde ben de yanınızda olmak istiyorum.” dedi. Ben de, “Tamam aşkım, yeterki yeğenin siksin beni.” dedim. Bunları nasıl söylediğimizi bilmiyorduk, sanki birisi bizi uyuşturmuştu. O geceden sonra hem kendi isteğim, hem kocamında onayı ve isteği ile ben Murata daha yakın davranmaya başladım. Tabiki Muratta bana…
Artık önümde engel yoktu. Birgün kocam işteyken Murat eve erken geldiğinde, Muratı kapıda en seksi kıyafetlerimle karşıladım. Murat beni öyle görünce kendinden geçti. Zaten gözlerini alamıyordu benden. Kapıyı kapatır kapatmaz, hiçbirşey söylemeden Muratın dudaklarına yapıştım. Muratın dudaklarını öyle bir emiyordum ki nerdeyse koparacakmtım. Yavaş yavaş vücudunu okşamaya başladığımda, artık ikimizde çıldırmıştık. Muratta benim her yerimi okşayıp yalıyor, “Yenge, sen nasıl bir yaratıksın böyle, ne var sende beni çeken?” diye inliyordu. Muratın pantolonunu indirdim, külotla kaldı. Nihayet yarağını çıkarıp ağzıma aldığımda ağzım kapanmıyordu, yarağı çok kalındı. Ve önce ben onu öyle boşalttım, sonra o benim amımı yaladı ve beni boşalttı. Sıra artık gerçek sikişe gelmişti. Murat beni koridora yatırıp, bacaklarımın arasına girdi ve o kalın yarağını amıma dayadı. Amıma öyle sert sokup çıkarıyordu ki, benim zevk çığlıklarımı duyan başka şey zannedecek gibiydi. O gün kocam gelene kadar Murat beni tam 5 kez sikti…
O gün gerçek yarak yemenin tadına varmıştım. Gerçi kocam da çok güzel sikiyordu beni, ama bu değişiklik beni çok heycanlandırmıştı. Sonraki günlerde kocamı da aramıza aldık, artık kocam yeğeniyle birlikte sikiyor beni. Kocam götten, Murat amımdan sikiyor, bazen de değişiyorlar. Kısacası Muratın Hollandaya gelmesiyle hayatımın en mutlu heycanlı dönemini yaşadım, halen de yaşıyorum. Bu arada Muratın okulda ikinci senesi ve halen bizde kalıyor. Nerdeyse iki akşamda bir sikiyorlar beni. Sabahlara kadar ikisinin koynunda yatıyorum. Sabah uykudan uyandığımda iki erkek var yanımda, bazen Muratın yarağı içimde uyanıyorum, bazende kocamınki içimde, anlatılmaz bir zevk ve heycan…
Yazın üçümüz birlikte tatile gideceğiz, tatilde de yiyecem ikisinin yarağını…
Selam, ben 180 boylarında, 70 kilo ağırlığında biriyim. Size yengemle aramda geçen olayı anlatacağım. Yaşadığım bu olay yazın gerçekleşti. Amcam beni çok sever, aynı şekilde yengemde. Sürekli onların evine giderdim, oldum olası yengeme hastaydım, yengemi sikmek için feda etmeyeceğim şey yoktu. Yengem 1.60 boyunda, 60 kilo ağırlığında, 34 yaşında, çok güzel, iri göğüsleri olan biridir. Kendine bakar, ama kapalı biri olduğu için hiç kimseye kendini göstermezdi. Sadece evin içinde amcam varken, arada da ben varken o yengemin güzelliğini tam olarak görürdüm…
Amcam işi gereği 1 aylığına Ankara’ya gidecekti. Yengemin yalnız kalmasını istemediğinden beni aradı ve yengemle kalmamı istedi. Ben o anda mutluluktan havaya uçacaktım neredeyse, hemen kabul ettim. Amcam hemen o akşam yola çıkacağı için hemen gittim onlara. Amcamı uğurladıktan sonra yengemle oturduk baya sohbet ettik. Saat gece 2 gibi yengem “Ben yatıyorum, sana da yatağını hazırlıyayım.” dedi, odaya yatağımı koydu. Ben yatağa girdim, yengemi hayal ederek 31 çektim. Sikimle oynayarak uyumuşum. Gece uyandım, çok susamıştım…
Mutfaktan su içtim, tam çıkıyordum ki yengemin odasının kapısının açık olduğunu gördüm. İçeriye bakmak için yavaşça kapıyı araladım. Koridorun ışığından dolayı yengemin odası da aydınlıktı. Yengeme baktım, o sırada yengem sırtüstü yatıyordu, üzerinde sadece çok ince bir gecelik, altında da çok seksi bir tanga vardı. Havalar sıcak olduğundan olsa gerek, yengem südyen giymemiş ve yorganda örtmemişti. Yengemi ohalde görünce aşırı tahrik oldum ve elimi pijamamın içine sokarak, kalkmış sikimle oynamaya başladım. Sonunda daha fazla dayanamadım ve soyundum, artık o sikmeyi çok istediğim yengemin amına girmek istiyordum…
Yengem tam yatağın kenarındaydı. Yengemin geceliğini çok yavaş bir şekilde yukarıya çektim. Beline kadar geldiğimde elim tangasına değdi, elimi geceliğinden çektim. Yengemin uykusunun ağır olduğunu biliyordum, arada muhabbet ederken öyle konuşurken duymuştum. Yengemin uykusunun ağır olmasından istifade bir bacağını aşağıya indirdim. Ne olur ne olmaz, hemen sikmek istiyordum yengemi. Bacağını aşağıya indirdikten sonra tangasını yana çektim. Sikimin başını yavaşça yengemin o mükemmel amının dudakları arasına yerleştirdim. O anda kendimi kaybettim ve birden sikimin yarısını yengemin o fırın gibi sıcacık amına soktum. Yengemden bir anda, “Iııhhhhh!” diye hafif bir inleme sesi geldi…
Az bekledim, baktım yengem uyanmadı. Devam ettim ve hızlı bir şekilde sikimin kalan diğer yarısını da içine soktum yengemin. Yengem o anda çığlık atarak uyandı ve bana “Ne yapıyorsun sen, delirdin mi? Amcan ikimizi de gebertir, in çabuk üstümden!” dedi. Bense hiç duymamış gibi yapıyordum ve yengemi zorla sikmeye devam ediyordum. Yengemin o daracık amına soktukça yengem feryat ediyor, aynı zamanda da bana tokat atıyordu. Sürekli yalvarıyordu acılar içinde, “Ne olur yapma, in üstümden!” diye. Ama ben boşalmadan bırakmaya niyetli değildim, habire basıyordum yarağı yengemin amına…
Yengem artık yalvarmasının bir faydası olmadığını anlamış olacak ki, direnmeyi bırakmıştı. Sadece benim daha da azamama neden olan zevk çığlıkları atıyordu. Amcam yengemi fazla sikmemişti anlaşılan, çünkü yengemin amı çok dardı. Ben daha hızlı git gele başladım. Yengemin bir an zevkten öleceğini sandım, çünkü çok fena bir haldeydi. Yengem kendini iyice salmıştı, amı seller sular içindeydi. Yengem tırnaklarını sırtıma geçirmiş, şimdi de o beni bırakmıyordu, “Sik beni, daha sert sik, daha hızlı sik!” diye inliyordu altımda. Yengemden bunları duyunca dayanamadım, “Yenge geliyorum, içine boşalacağım!” dedim. Yengem, “Korunmuyorum, ne olur içime boşalma!” diye bayağı ısrar etti. Yengeme kızdım, “Amcam gelince hemen siktirirsin kendini ona, hamile kalırsan anlamaz!” dedim. Yengem mecburen kabul etti.
Aradan 2-3 dakika geçtikten sonra yengemin amının içine çok fena bir şekilde boşaldım. Yengemde benle aynı anda boşalmıştı. Yengem dudaklarıma yapıştı ve sarıldı bana, bırakmıyor beni, “Ne marifetler varmış sende, bitirdin mahvettin beni!” diyordu. Sikim daha inmemişti, yengemin o vıcık vıcık olan amının içine birdaha girdim. Yengemin bacaklarını omzuma aldım, 15-20 dakika siktim amını. Yengem artık mahfolmuştu, gözleri kaydı bir ara, “Ben tekrar geliyorum!” dedi. “Az tut kendini yenge, ben de geliyorum!” dedim. Bir iki dakika sonra yengemle aynı anda boşaldık tekrar. Yengem, “Ne olur yeter artık, bittim, bugün birdaha yapmayalım!” diye yalvardı. Ben de, “Tamam!” dedim. Yengemin yürüyecek takati kalmamıştı, yengemi banyoya ben götürdüm. Banyoda da ayakta 2 sefer daha siktim yengemi, boşaldım amına.
Amcam Ankara’dan gelinceye kadar, her gün sabah akşam yengemi siktim. Yengemi sikmek çok güzel bir duyguydu. Amcam geldikten sonra haftada 1-2 kez anca yapar olduk. Daha sonra ara verdik sikişmeye. Aradan 3-4 ay geçti yengemin hamile olduğunu öğrendim. Hemen doktora götürdüm test yaptık, çocuk bendendi. Amcam ise çocuğun kendisine ait olduğunu sanıyor. Yengem hamile iken, birkaç kere de götten siktim yengemi.
Merhabalar. Ben İzmir’den Gökay. Şu an 23 yaşımdayım, 1.83 cm boy, 89 kg, toplu bir fiziğim var. Anlatacağım olay bundan 8 sene önce geçti. Yüksel abi o zamanlar halamların orada internet kafesi olan (o sene 35 yaşında), 1.75 cm civarında 70-75 kg, çok yakışıklı değil ama karizması olan, uçanı kaçanı siken, evli ama bir o kadarda çapkın bir adamdı. Halime adında (o sene 33 yaşında) karısı, 1.65 boylarında 58-60 kg civarı dolgun kalçalı, iri göğüslü ve bakımlı gayet güzel bir kadındı. Neyse ben sürekli bu kafeye takılıyordum o zamanlar. Yüksel abiyle çok samimi olmuştuk. Yüksel abi herşeyini anlatıyordu bana. Aramızda yaş farkı olmasına rağmen resmen iki yakın dosttuk. Bazen dükkanı eşine bırakıp bilgisayar tamirine fala diye çıkıyodu. Geceye kadar gelmiyordu. Bana, “Dükkanda, yengen de sana emanet.” diyordu. Yengeyle de baya samimi olmuştum. Evlerine girip çıkar olmuştum. Yüksel abiyi yenge daha önce evlerinde, kendi yatak odalarında bir karıyı sikerken yakalamış. Ama hamile olduğundan affetmek zorunda kalmış.
Neyse gel zaman git zaman Yüksel abi geleni sikiyor gideni sikiyor diye sürerken, birgün yine dükkanda yalnızdık. Kadının biri geldi. Çok seksi, iyi giyimli, tam tiki. Ama bir siksen 10 sene ömrünü uzatır cinsten. Oturdu bir bilgisayara. Bizde Yüksel abiyle muhabbet ediyoruz. 15 dakika sonra yüksel abi: “Gökay sen bir yarım saat kapının önüne çık. Gelen olursa çaldır beni.” dedi. Ve beni kapının önüne çıkarıp kapıyı kilitledi. Neyse 20 dakika falan oldu olmadı yengeyi gördüm karşıdan gelirken. Yüksel abiyi çaldırıyorum ne açıyor ne de meşgule alıyor. Kapıyı yumrukluyorum: “Abi yenge geliyor!” diyorum. “Oyala, az kaldı koçum.” diyor. (Benden günah gitti!) dedim içimden. Yenge geldi. Ama içerden nasıl inleme sesleri geliyor anlatamam. Ben, “Yüksel abi içerde kaldı, anahtar kırıldı…” falan filan konuşurken kapı açıldı, Yüksel abi çıktı. Aldı yengeyi ileri doğru yürüdüler. Ardından o harika hatun şanzımanı dağılmış bir vaziyette kapıdan çıktı sıvıştı. Yüksel abiyle yenge hiçbir şey olmamış gibi geldiler. “Ne oldu abi?” dedim. “Oh! Ucuz yırttım oğlum.” dedi. Ama ne söyledi de yenge o sesleri duymasına rağmen cıngar çıkarmadı merak etmedim değil doğrusu.
Bir iki hafta sonra Yüksel abi İstanbul’a bilgisayar fuarına yeni bilgisayar bakıp almaya diye çıktı gitti. Giderken bana, “Gökay ben bir hafta yokum. Yengen, kızlar, dükkan sana emanet. Hatunlar beni bekliyor.” deyip çekti gitti. Yengeyle biz dükkandaydık o gün. Müşteri de yoktu. Oturduk karşılıklı muhabbet ediyorduk. “Gördün demi o abi dediğin orospu çocuğunun 15 yıllık gül gibi karısına yaptığını?” dedi. Ben de salağa yatıyorum ya, “Hangi abi yenge?” dedim. “Ya salak yapma Gökay. Kim olcak? O kocam olacak göt.” dedi. “Ama ben biliyorum ona yapacağımı. Aynı şekilde alcam ondan intikamımı. Ama kimle?” derken birden bana dik dik bakmaya başladı. Ben neden baktığını anlamadım. Kızgınlıkla söylüyor herhalde dedim geçiştirdim.
Akşam telefonum çaldı. Arayan Yüksel abi: “Oğlum yengen korkuyormuş. Akşam bir programın yoksa git bizde kal. Tam iş üstünde aradı amına koyayım.” dedi. Ben de iyi niyetle, “Tamam abi. Kalırım.” dedim kapattı. Akşam dükkanı 00:30 gibi kapattık yengeyle kızlarla (Yüksel abinin kızları Cansel benimle yaşıt, Cansele hastaydım, Meltem ise o sene 11 yaşıinda) eve gittik. Hemen kızlar odalarına yatmaya gittiler. Yenge bana, “Gökay’cım sen otur TV falan izle. Ben duşa girip çıkacam.” dedi. Ben de, “Tamam yenge.” dedim. Halen kafamdan kötü birşey geçirmiyordum. Tek fantazim Cansel’i sikmekti. Neyse 10 dk sonra yenge çıktı bornozla. Geldi yanıma oturdu. Bornozun beli bağlıydı. Ama inanılmaz göğüs dekoltesi ve sağa sola açılan eteğiyle neredeyse amına kadar gözüken pürüzsüz bacakları tam 20 cm yanımdaydı. Hatta bacaklarımız birbirine temas halindeydiler.
Yenge birden, “Gökay bugün çok yoruldum. Uzansam sırtımı ovar mısın?” dedi. Ben de, “Tamam yenge, uzan.” dedim. Halime yenge kalktı, tuttu kolumda beni yatak odasına götürdü. Bornozunu bana sırtı dönük şekilde bir çırpıda çıkardı. Sütyen yoktu. Kenarlardan memelerinin ovallığını görebiliyordum. Ama beni asıl dumur eden o kırmızı tangasıyla o pürüzsüz ve abartısız Jennifer Lopez kalçalarıydı. Direkt yatağa bıraktı kendini. Ben şok olmuş bir biçimde öylece kala kalmıştım. “Hadi başla artık.” dedi. Ben bir silkelendim kendime geldim. Dedim (bu orospu intikamını benimle alcak. Kaçarın yok oğlum zevk almana bak). Yavaşça yatağa yürüdüm. Poposunun tam üstüne sikimi dayadım ve başladım sırtını ovalamaya. Yavaş yavaş okşuyordum altımdaki harika vücudu. Aşağılara indikçe suratımı yaklaştırdım sırtına. Hafif hafif hohlayarak nefesimi gezdirdim vücudunda. Halime yenge resmen erimişti altımda. Poposunu kavradım. Isırmaya başladım göt yanaklarını. Hiçbir tepki vermiyordu…
Tuttum indirdim külodunu. Şimdi altımda belliki yeni temizlenmiş, sikilmeyi bekleyen, alev alev yanan aç bir am vardı. Ve benim görevim onu sabaha kadar sikmekti. Hemen soyundum. Halime yengenin ayak parmaklarından amına kadar yaladım. Amının dudaklarını ağzıma alıp seri dil hareketleriyle klitorisine dakikada 77 dil darbesini çaktım. Şelale gibi boşalıyodu resmen. Çığlık çığlığaydı. Tam biri duyacak derken, kapıda Cansel’i gördüm. Ama tepki vermedim. Devam ettim. “Sok artık sooookk.” diye inlerken Halime yengenin bacaklarını omuzuma aldım. Zaten boşalmaktan sırılısıklam olan amına kızının seyri önünde yavaşça yarrağımı sokmaya başladım. Amı 2 çocuk doğurmuş kadına göre harikaydı. Her halde Yüksel abi diğer karıları sikmekten kendi karısını sikecek vakit ya da derman bulamıyordu. Yavaş yavaş sokarken birden kökleyiverdim bir gazla amına. Başladım hızlanmaya. Halime yenge ağzına yastık almış kimse duymasın diye resmen yiyordu yastığı. Ben deli gibi pompalıyordun pompacı Yüksel abinin karısına. Kim bilir kimlerin karılarını siken adamın karısı şimdi benim altımda inliyordu. Karılarına sahip olamayan tüm godoşların intikamını alıyordum belki Yüksel abiden. 15 dakia falan sonra boşalcağımı hissettim. Hemen çıkardım sikimi ağzına verdim. Orospu bardak dolusu dölümü resmen içti. Yarrağımı ağzında pipet gibi emip içine çekiyordu. Anlamıştım daha doymadığını ama benim aklım Cansel’deydi.
Bir baktım Cansel kapıda yoktu. Halime yengeyi yatakta bıraktım, kalktım. Halime yenge, “Nereye gidiyorsun kocacım? Daha doymadım ben sana.” diyordu. Cansel’in odasına gittim hemen. Baktım yatakta oturuyor. Ama eli amında. Üzgün gözüküyordu. Ben de elim sikimde yaklaştım ona. Tuttum kolundan kaldırdım. Çırılçıplak soydum. Hiç itiraz etmedi. Mahçup bir tavırla sadece yere baktı. Külodunu çıkarmaya eğildiğimde o muhteşem tazecik amını gördüm ve dayanamayıp bir masum öpücük kondurdum. Tuttuğum gibi kolundan yatak odasına götürdüm. Halime yenge bir anda kalktı. “Ne oluyor Gökay? Cansel niye çıplak? Niye yatak odasına getirdin onu?” falan filan derken, Cansel eğildi yarrağımı ağzına aldı. Bir kere yalayıp Halime yengeye döndü ve “Anne benim de Gökay’la yapmamı engelersen seni babama söylerim. Hatta bütün mahalleye yayarım!” dedi. Ve yalamaya devam etti. Bu tavır karşısında Halime susup izin vermekten başka yapacağı bişeyi olmadığını anladı ve kızının arkasına geçip sırtına öpücükler kondurmaya başladı.
Benim sikim kazık gibi olunca Cansel’i kaldırdım, yatağa sırtüstü yatırdım. Bacaklarını ayırıp amını sulanana kadar yaladım. Harika kokuyordu amı. Tatlı talı inlemeyle tıslama sesleri arasında sesler çıkarıyordu. Amı kıvama gelince sikimi tutup kafasını dayadım körpecik amına. “Korkma aşkım. Hiç acımıyacak söz veriyorum, söz veriyorum.” diye heyecanını yatıştırmaya çalışıyordum. Halime yenge kulağımı öpüyormuş gibi yapıp, “Kızımın canının uzun süre yanmasını istemiyorum. Birden sok!” dedi. Ben de kafa salladım ve yarrağımı kökledim Cansel’ime. Bir feryat etti. Ben ise köküne kadar girmenin zevkiyle, hem akan kanlara bakıyordum, hemde Cansel’ime demir kazık gibi yarrağımı köklüyordum. O kadar dardı ki, iki-üç dakikaya kalmadı içine boşaldım Cansel’in.
Neyse ben yığıldım kaldım yatağa. Biraz dinlendim. Kalktım banyoya gittim, Halime yenge banyodaydı. Gelmişken birde banyoda sikeyim şu orospuyu dedim. Hemen verdim yarrağımı ağzına. Hemen kaldırdı orospu. Domalttım çamaşır makinasına. Bir postada makinanın üstünde siktim. O gece Cansel’i bir daha sikmedim. Sabaha kadar Halime yengeyi 3 posta daha siktim. Sonra sabah kalktığımda yanımda ne Halime yenge, ne de Cansel vardı. Odaya Halime yenge geldi. Dudaklarımdan öpüp, “Hadi uykucu, kahvaltı hazır.” dedi. Kalktım kahvaltı yaptık. Meltem kursa gidiyormuş. Onu geçirdi Halime yenge. Sonra, “Hadi dükkanı açalım.” dedi. Cansel kahvaltıya kalkmamıştı. Sordum. “İyi merak etme, dinlensin biraz.” dedi Halime yenge. Velhasıl 4-5 gün ben bunlarda kaldım. Her gece Halime yengeyi sabahlara kadar siktim. Yüksel abi 2 gün sonra geldi…
Birgün dükkan çok kalabalık. Ben de ne zamandır sikemiyorum Halime yengeyi. Ana bilgisayarın olduğu bölme baya yüksek. Böyle bar taburesi falan var önünde. Sadece kafası gözüküyor insanın. Ben ana bilgisayardayım. Halime yenge de yanımda. Yüksel abi de çocuklarla Counter oynuyor. Kulaklıklar falan baya kaptırmış. Sırtıda bize dönük. Ben bunu farkedince, Halime yengeye, “Seni çok özledim.” dedim elimi götüne attım. “Napıyosun ya? Yüksel görürse öldürür bizi!” dedi. Ben de, “Baksana, oyuna öyle bir dalmış ki görmez.” dedim. Eteğini kaldırdım. Külodunu yana sıyırdım sadece kafamızın gözüktüğü bölmede Halime yengenin arkasına geçtim. Sikimi tükürükledim. Halime yengeyi hafif öne eğdim yerleştirdim amına. Git gel yaparken, birden Yüksel abi, “Gökay sigarayı atsana.” dedi. Ben sikim karısının amındayken sigara paketini Yüksel abiye fırlattım. “Saol koçum.” dedi, taktı kulaklıkları, döndü önüne. Ben de Halime yengenin belini kavradım ve deli gibi kökledim. 5 dakikaya kalmadan boşalcağımı anladım. Çıkardım sikimi. Halime yengeyi aşağı eğip ağzına boşaldım…
Harikaydı. Hem adrenalin hem seks. Bölmenin hemen yanında tuvalet vardı. Halime yenge hemen tuvalete girdi. Üstünü başını topladı. Ardından çıktı. Yüksel Abi hiçbir şey anlamadı. Ben o günden sonra senelerce siktim Halime yengeyi ve kızı Cansel’i. Askere gittim geldim. Şimdi Cansel’le nişanlıyız, yaza evlencez. Ama Halime yengeyi halen sikiyorum. Sonradan duydum ki iyi yapmışım. Çünkü benim Halime yengeyi siktiğim sene Yüksel abi de benim dul teyzemi sikmiş. Bu sene nişandan sonra 18’lik baldızım Meltem’i de siktim. Yani anlıyacağınız Yüksel Abimin (Müstakbel Kayınpederimin) karısını da kızlarını da sike sike dümdüz ettim…
Herkese seks dolu bir yaşam dileğiyle, hoşçakalın.
Baldızımı küçüklüğünden bilirim, çok tatlı bir kızdı. Aradan yıllar geçti ben ablasıyla evlendim, yani eşimle. Baldızım da tabi büyüyüp serpildi, çok hoş bir kız oldu. Evlenmeden de gözüm vardı baldızımda, ama birtürlü yanaşamıyordum. Sonunda baldızım da evlendi. Daha sonra kocası uzun yıllar yurtdışına (Almanyaya) gitti. Ben ise baldızımla devamlı görüşüp dertleşiyordum. Zamanla baldızımla birbirimize iyice ısınmaya başladık. Birgün ona herşeyi anlattım, ondan nekadar hoşlandığımı, nekadar beğendiğimi falan. Baldızım önce itiraz eder gibi oldu, pek olumlu cevap vermediyse de, olmaz da demedi.
Bir akşam mahallede düğün vardı ve baldızım da gitmişti. Düğün geç saatlere kadar devam edecekti. Beni çağırıp, çocuğun uykusu geldiğini, onu eve götürmemi istedi. Kendi kendime işte sana tam fırsat dedim. Baldızım önümde yürürken arkasından savrulan kalçalarına bakıp, ne yapıp edip bu akşam bu kalçaları yoğurup, esmer güzeli baldızımın yıllardır yarrak hasretini sona erdirmeliyim diye düşünüyordum. Bu hayallerle evine vardık. Baldızım çocuğu uyuturken, ben de tuvalete gittim.
Tuvaletten çıktığımda baldızım beni geceliğiyle karşıladı. “Enişte gel de, o gün söylediğin konuyu bir tartışalım.” dedi. Anladımki baldızım da böyle bir zaman kolluyormuş. Baldızıma sokulup dudaklarından yapıştığımda, baldızım çölde su bulmuş gibi bana sarılarak, “Enişte nolur sarıl bana, aylardır ben de senin hayalinle sabahları ediyordum, nolur boşa zaman harcamayalım.” dedi. Esmer güzeli baldızımı tuttuğum gibi yatak odasına attım. Baldızımın üzerindeki her parçayı tek tek çıkardıkça yeni Amerika’lar keşfeder gibi heyecanlanıyordum. O dimdik göğüsleri beni çıldırtıyordu. O nefis memelerini emerken çıkardığı zevk sesleri beni dahada ateşliyordu.
“Aslan eniştem, baldızın kurban olsun sana, karın yap beni, amımı götümü ye, bitir beni!” diyordu. Aşağılara inip, baldızımın o körpecik amını yalamaya başladığımda baldızım artık kopmuştu. “Hadi enişte, sik beni nolur, dayanamıyorum!” dedikçe, ben de esmer baldızımın tatlı amının tadına doyamıyordum. Saçlarından tutup yarrağımı ağzına verdiğimde baldızım emzik emen çocuklar gibi somuruyordu yarrağımı. Baldızımın amını artık sikmenin vakti gelmişte geçmişti bile, amı su gibi olmuştu. Esmer bomba baldızımın iki bacağını aralayıp, yarrağımı amına yavaş yavaş köklemeye başladım. Baldızımın o dar körpe amına her kökleyişimde baldızım müthiş zevk çığlıkları atıyordu. Bu arada baldızım iki kez boşalmıştı bile.
Pozisyon değiştirip baldızımı kucağıma oturttum. Aman Tanrım, o esmer güzeli baldızımın amını gerçekten sikiyor ve o yuvarlak kalçalarını yoğruyordum. Bu düşüncelerle baldızımı sikişimi hızlandırdım, dibine dibine vurdum. Baldızım zevk çığlıkları atarken, son kez baldızımın amına dibine kadar sokup, içine boşaldım. O gece sabaha kadar baldızımı siktim… Ve ogün bu gündür baldızımla aralıksız sikişiyorum, kocasının yokluğunu belli ettirmiyorum. Ama aklım sürekli baldızımın o Jennifer Lopez benzeri yuvarlak kalçalarındaydı. Bacanağım yurt dışında olduğu zamanlar baldızımı yalnız ve boş bırakmadım. Baldızımın kalçalarını her elleyişimde içim gidiyor, onu götten sikmek istediğimi söylüyordum. Ama baldız her seferinde ‘Olmaz’ diyor, acır diye çok korkuyordu.
Bir akşam baldızım bana telefon açıp, beni çok özlediğini, benimle olmak istediğini söyledi ve evine çağırdı. Karıma şehir dışına gideceğimi söyleyip evden ayrıldım. Biraz gezindikten sonra, benim için yaptırdığımız yedek anahtarla sessizce baldızımın evine girdim. Baldızım beni beklerken yatakta uyuya kalmış. Üzerinde saten bir gecelik giymiş, uyuyordu. O güzelim götü tüm ihtişamıyla bana gel beni sik, deliğimi parçala der gibi duruyordu. Hemen soyundum ve baldızımın koynuna girdim. Beni farkedince, “Nihayet geldin Eniştem, ben de rüyamda senin altında inim inim inliyordum, beni bağırta bağırta sikiyordun, hadi Eniştem nolur rüyamı gerçekleştir, sik beni!” demesi beni dahada azdırdı. Üzerindeki geceliği çıkarıp, baldızımın amını yalamaya başladım. Baldızım çook zevk alıyordu, daha şimdiden inlemeye başlamıştı. Ben de yarrağımı baldızın ağzına verdim. O ne yarak yalayış öyle! Boşalmamak için kendimi zor tutuyordum.
Baldızım çok sabırsız bir biçimde hemen amına girmemi istiyordu. Ben de baldızı dahada zevke getirip, istediğimi almanın peşindeydim. Yarrağımı ağzından alıp amının dudaklarında gezdirmeye başladığımda baldızım kuduruyordu, “Hadi Eniştem, erkeğim benim, sik beni, bağırt beni, baldızını yarrağınla bayram ettir!” diye yalvarıyordu. Ama ben sokmuyordum. Baldızım nerdeyse ağlamaya başlamıştı, “Nolur sik beni! Gir amıma!” diyordu. Tam o sırada yarrağımı baldızımın amına öyle bir soktum ki, gözlerinden zevk yaşları geldi, “Oooohhhh!” diye bir inlemeyle ağzı kulaklarına vardı. Ama ben öyle kaldım. Baldız amını sikime bastırarak, “Noldu Enişte? Devam etsene!” dedi. “Hayır, seni götünden de sikmek istiyorum baldız!” dedim. Baldızım, “Götten olmaz, acır!” dedi. “Ozaman ben de amını sikmem!” dedim. “Nolur devam et!” dedi. “Olmaz, götünü de sikmek istiyorum!” dedim.
Baldız amını sikmeyeceğime kanaat getirince yelkenleri suya indirdi ve götten vermeye razı oldu. “Ama acırsa bırakırsın! Tamam mı Enişte?” dedi. “Tamam yavrum, sen merak etme!” dedim. Baldızımı domalttım, götünü biraz tükürükleyip yarrağımın kafasını göt deliğine dayadım, belinden de sıkıca kavradım ki kaçmasın. Yavaş yavaş yarrağımı baldızımın götünün karanlık tüneline doğru yolculuğa yollamaya başladım ki, baldızım debelenmeye başladı. “Enişte bırak! Acıyor! Götümü parçaladın!” diye feryat ederken, ben son hamlemi de yapıp yarrağımı esmer baldızımın daracık götüne, taşşaklarıma kadar kökledim. Baldızım duyduğu acıyla bağırmaya başladı. Ama az sonra yavaş yavaş alışıyordu, götüde gevşemişti.
Artık baldızımın götünde bir ritim tutturmuştum. Bir ileri bir geri gidip geldikçe, kalçalarından gelen ‘şak şak’ sesleri beni dahada zevklendiriyordu. Öyle bir hızlanmıştım ki, vuruşlarımla esmer güzeli baldızımın esmer kalçaları kızarmıştı. Artık baldızımın götüne sahip olmanın hazzıyla öyle hızlı sikiyordum ki, sonunda baldızım da bana ayak uydurmuş, “Parçala götümü Eniştem! Baldızının amı da götü de sana feda olsun, Eniştem benim!” diyordu. Son duyduğum kelimelerin gazıyla daha da hızlandım. Gelmek üzere olduğumu anlayan baldızım, “Götüme boşal Enişte! Döllerini ılık ılık akıt götüme Enişte!” deyince, döllerimi son damlasına kadar baldızımın götüne boşalttım ve yatağa sırt üstü zor attım kendimi.
Boşalmama rağmen sikim hala kazık gibiydi. Baldız sikimin yumuşamasına izin vermeden, hemen üzerime çıktı, sikimi kökünden kavradı ve amına yerleştirerek üstüne oturdu! Ve başladı deli gibi kalkıp oturmaya, hoplayıp zıplamaya. Baldızım sanki sikimin üzerinde Rodeo yapar gibiydi. Çok geçmeden baldızımın amından akan suları sikimde hissetmeye başladım. Sonunda baldızım da kasıla kasıla boşaldı ve üzerime uzandı kaldı öylece. Biraz soluklandıktan sonra dudaklarımı öpüp, mutluluğunu dile getirdi, “Acı çektiysemde rüyamı gerçekleştirdin Eniştem!” diyerek. Ben de çok mutluydum, sonunda baldızımı götten sikmek ve götünün bekaretini bozmak bana nasip olmuştu.
Slm ben Nedim. Şu an İstanbulda yaşıyorum, 1.82 boyunda, 65 kilodayım. Bu anlatacağım olayı 21 yaşımda, Anadolunun bir köyünde yaşadım. Tarlada çalışıyorduk, hava çok sıcaktı. Ee tabi bu sıcakta tarlada su olmadan da olmuyordu. Bir testi suyumuz vardı, ama devrilip boşalmıştı. Ben de traktörle köye gidip su getirecektim. Köye doğru yola çıktım. Epey bir yol almıştım ki, bizim komşunun kızı Filiz o sıcakta yol boyunda, köye gidiyormuş. Kız daha 19 yaşında. Durup onu da aldım traktöre. Onun da yanında su yokmuş. Acayip susamıştım ve dilim damağım fena kurumuştu. Biraz daha gittikten sonra yolun 200-300 metre kadar uzaklıktaki armut ağacını gördüm. Susuzluğumu biraz da olsa gidermek için armut yemeye karar verdim. Ağacın yanına çektim traktörü ve başladım armut toplamaya, ama ağaca çıkmadan. Boyum uzun ya, yerden toplayabiliyordum. Ama Filiz ulaşamadığı için ağaca çıkmaya karar verdi ve çıktı…
Kafamı yukarı kaldırdığımda, aman Tanrım o da neydi öyle? Filizin eteğinin altında iç-eteği yoktu! Sadece ince bir kilot vardı, o da zar zor örtüyordu amını götünü. Manzarayı görünce sikim anında kalktı. Kendimi alamadım ve pantolonumun üstünden kalkık sikimi sıvazlamaya başladım. Fakat sikimle oynarken Filiz fark etti ve hemen eliyle eteğini bacak arasına kıstırdı. Ben birşey olmamış gibi, armut toplama bahanesiyle ağacın sağında solunda dolaşıyordum ve alttan Filizin götünü görmeye çabalıyordum. Artık dayanamaz hale geldim, sikim taş gibi olmuştu, taşaklarım patlayacaktı. Fermuarı açtım, sikimi çıkarıp resmen 31 çekmeye başladım. Filiz 31 çektiğimi görür görmez hemen ağaçtan inip, “Sen ne yapıyorsun? Sapık mısın?” dedi. Ben de, “Hayır, seni öyle görünce dayanamadım.” dedim. “Utanmıyormusun be, her zaman yüz yüze bakıyoruz, nasıl düşünüyorsun böyle birşeyi?” dedi…
Hiç ses çıkarmadan, kendime hakim olamadım ve ona oracıkta sarılıp, “Seni sikmek istiyorum!” dedim. O da, “Yapamazsın, siktirmem!” dedi. Ben de, “Ya sikerim, yada yalan bile olsa, herkese seni nasıl siktiğimi anlatırım!” diyerek tehtidler savurdum. Sonunda savunma gücü kalmayınca kendini serbest bıraktı ve teslim oldu bana. Ben onu terden dolayı fazla okşayıp öpemedim, direkt yarağımı onun ağzına vermeye çalıştım. Ama ne yaptıysam ağzına almadı. “Ozaman amını sikecem!” dedim ve hemen amına yönelip kilodunu çıkardım. Filizi yere yatırıp bacak arasına yanaştım ve sikimi amına sokmaya çalıştım. Ama ne yazık ki çok zorlanıyordum. O ise ağlıyordu, “Bakireyim, ne olur yapma!” deyip duruyordu. Onun acı içerisinde kıvranmasını gördükce dahada azıyordum…
Fakat ne mümkün, ne kadar zorladıysam amdan vermeye niyeti yoktu. Ben, “Sokmayacağım, sadece biraz sürtüneceğim üstünde!” dedim, yinede amına sürttürmedi bile. Fakat ben pes etmiyordum. Baktı kurtuluşu yok, “Ne olur kızlığıma elleme, arkadan yap yapacaksan!” dedi. Bu teklif benim canıma minnetti. Hemen bunu ters çevirip domalttım. Götünün şahlarını elimle sağa sola ayırdım. Götünün deliği ortaya çıktı. Önce göt deliğine tükürdüm, sonrada yarrağımın kafasını ıslattım ve büzüğüne dayadım. Filiz heyecandan ve korkudan büzüğünü öyle bir sıkıyordu ki, bırakın benim yarağı, kurşun kalem bile girmezdi. Buna, “Valla götünü sikmeden bırakmam, kendini kasma, biran önce olsun bitsin, söz acıtmayacam!” deyip, kendini serbest bırakmasını sağladım…
Filiz kendini serbest bırakınca birden abandım ve yarrağımın tamamını bir seferde daracık götüne soktum. Ama kız öyle bir çığlık attı ki, kulak zarım patladı. Filizin götüne kökledikçe, kız kıraçta kalmış dana gibi böğürüyordu. Böyle bağırta bağırta göt sikmek gibisi yokmuş valla. Dünyadaki bildiğim zevklerin en büyüğü buydu. Neyse, birkaç Git-Gel’den sonra götünün içine boşaldım ve kızın üzerine yığıldım kaldım. Nefes alış verişlerimiz normale dönünce toparlanıp köye gittik.
Ondan sonrası çorap söküğü gibi kendiliğinden geldi. Filiz artık benim oruspum oldu, tuttuğum yerde yatırıp o daracık götünü sikiyorum. Benim yarak fazla büyük ve uzun olmasada iyi iş görüyor…