Articles by "Yengemi Siktim"
Yengemi Siktim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Selam, ben 180 boylarında, 70 kilo ağırlığında biriyim. Size yengemle aramda geçen olayı anlatacağım. Yaşadığım bu olay yazın gerçekleşti. Amcam beni çok sever, aynı şekilde yengemde. Sürekli onların evine giderdim, oldum olası yengeme hastaydım, yengemi sikmek için feda etmeyeceğim şey yoktu. Yengem 1.60 boyunda, 60 kilo ağırlığında, 34 yaşında, çok güzel, iri göğüsleri olan biridir. Kendine bakar, ama kapalı biri olduğu için hiç kimseye kendini göstermezdi. Sadece evin içinde amcam varken, arada da ben varken o yengemin güzelliğini tam olarak görürdüm…
Amcam işi gereği 1 aylığına Ankara’ya gidecekti. Yengemin yalnız kalmasını istemediğinden beni aradı ve yengemle kalmamı istedi. Ben o anda mutluluktan havaya uçacaktım neredeyse, hemen kabul ettim. Amcam hemen o akşam yola çıkacağı için hemen gittim onlara. Amcamı uğurladıktan sonra yengemle oturduk baya sohbet ettik. Saat gece 2 gibi yengem “Ben yatıyorum, sana da yatağını hazırlıyayım.” dedi, odaya yatağımı koydu. Ben yatağa girdim, yengemi hayal ederek 31 çektim. Sikimle oynayarak uyumuşum. Gece uyandım, çok susamıştım…
Mutfaktan su içtim, tam çıkıyordum ki yengemin odasının kapısının açık olduğunu gördüm. İçeriye bakmak için yavaşça kapıyı araladım. Koridorun ışığından dolayı yengemin odası da aydınlıktı. Yengeme baktım, o sırada yengem sırtüstü yatıyordu, üzerinde sadece çok ince bir gecelik, altında da çok seksi bir tanga vardı. Havalar sıcak olduğundan olsa gerek, yengem südyen giymemiş ve yorganda örtmemişti. Yengemi ohalde görünce aşırı tahrik oldum ve elimi pijamamın içine sokarak, kalkmış sikimle oynamaya başladım. Sonunda daha fazla dayanamadım ve soyundum, artık o sikmeyi çok istediğim yengemin amına girmek istiyordum…
Yengem tam yatağın kenarındaydı. Yengemin geceliğini çok yavaş bir şekilde yukarıya çektim. Beline kadar geldiğimde elim tangasına değdi, elimi geceliğinden çektim. Yengemin uykusunun ağır olduğunu biliyordum, arada muhabbet ederken öyle konuşurken duymuştum. Yengemin uykusunun ağır olmasından istifade bir bacağını aşağıya indirdim. Ne olur ne olmaz, hemen sikmek istiyordum yengemi. Bacağını aşağıya indirdikten sonra tangasını yana çektim. Sikimin başını yavaşça yengemin o mükemmel amının dudakları arasına yerleştirdim. O anda kendimi kaybettim ve birden sikimin yarısını yengemin o fırın gibi sıcacık amına soktum. Yengemden bir anda, “Iııhhhhh!” diye hafif bir inleme sesi geldi…
Az bekledim, baktım yengem uyanmadı. Devam ettim ve hızlı bir şekilde sikimin kalan diğer yarısını da içine soktum yengemin. Yengem o anda çığlık atarak uyandı ve bana “Ne yapıyorsun sen, delirdin mi? Amcan ikimizi de gebertir, in çabuk üstümden!” dedi. Bense hiç duymamış gibi yapıyordum ve yengemi zorla sikmeye devam ediyordum. Yengemin o daracık amına soktukça yengem feryat ediyor, aynı zamanda da bana tokat atıyordu. Sürekli yalvarıyordu acılar içinde, “Ne olur yapma, in üstümden!” diye. Ama ben boşalmadan bırakmaya niyetli değildim, habire basıyordum yarağı yengemin amına…
Yengem artık yalvarmasının bir faydası olmadığını anlamış olacak ki, direnmeyi bırakmıştı. Sadece benim daha da azamama neden olan zevk çığlıkları atıyordu. Amcam yengemi fazla sikmemişti anlaşılan, çünkü yengemin amı çok dardı. Ben daha hızlı git gele başladım. Yengemin bir an zevkten öleceğini sandım, çünkü çok fena bir haldeydi. Yengem kendini iyice salmıştı, amı seller sular içindeydi. Yengem tırnaklarını sırtıma geçirmiş, şimdi de o beni bırakmıyordu, “Sik beni, daha sert sik, daha hızlı sik!” diye inliyordu altımda. Yengemden bunları duyunca dayanamadım, “Yenge geliyorum, içine boşalacağım!” dedim. Yengem, “Korunmuyorum, ne olur içime boşalma!” diye bayağı ısrar etti. Yengeme kızdım, “Amcam gelince hemen siktirirsin kendini ona, hamile kalırsan anlamaz!” dedim. Yengem mecburen kabul etti.
Aradan 2-3 dakika geçtikten sonra yengemin amının içine çok fena bir şekilde boşaldım. Yengemde benle aynı anda boşalmıştı. Yengem dudaklarıma yapıştı ve sarıldı bana, bırakmıyor beni, “Ne marifetler varmış sende, bitirdin mahvettin beni!” diyordu. Sikim daha inmemişti, yengemin o vıcık vıcık olan amının içine birdaha girdim. Yengemin bacaklarını omzuma aldım, 15-20 dakika siktim amını. Yengem artık mahfolmuştu, gözleri kaydı bir ara, “Ben tekrar geliyorum!” dedi. “Az tut kendini yenge, ben de geliyorum!” dedim. Bir iki dakika sonra yengemle aynı anda boşaldık tekrar. Yengem, “Ne olur yeter artık, bittim, bugün birdaha yapmayalım!” diye yalvardı. Ben de, “Tamam!” dedim. Yengemin yürüyecek takati kalmamıştı, yengemi banyoya ben götürdüm. Banyoda da ayakta 2 sefer daha siktim yengemi, boşaldım amına.
Amcam Ankara’dan gelinceye kadar, her gün sabah akşam yengemi siktim. Yengemi sikmek çok güzel bir duyguydu. Amcam geldikten sonra haftada 1-2 kez anca yapar olduk. Daha sonra ara verdik sikişmeye. Aradan 3-4 ay geçti yengemin hamile olduğunu öğrendim. Hemen doktora götürdüm test yaptık, çocuk bendendi. Amcam ise çocuğun kendisine ait olduğunu sanıyor. Yengem hamile iken, birkaç kere de götten siktim yengemi.

Ben Şafak, 20 yaşındayım, İstanbul’da oturuyorum. Okuduğumdan dolayı Annemlerin yanında kalıyorum. Üniversitemi yaşadığım yerde tercih yapmıştım. Amcam 3 sene önce kalp krizinden dolayı vefat ettiği için, yengem ve kızı Burcu bizim karşımızdaki dairede yaşamaya başladılar. Yengem 40 yaşında, yaşını hiç göstermeyen sarı saçlı ve beyaz tenli bir kadın. Vücudu da gayet iyidir, kilolu değildir. Ondan çok hoşlanıyordum, ama yengem olduğu için hiç açılamamıştım ona, sadece hayallerimdeydi. Aynı apartman ve aynı kattaki dairelerde olduğumuz için sık sık görüşürüz. Amcamın işleri iyi iken çok paraları vardı, ama öldükten sonra bütün varlıkları borçlara, ödemelere gittiği için, ancak bizim karşımızdaki daireyi alabilmişlerdi. Yine de durumları kötü sayılmayacak derecedeydi ve İzmir’de de bir yazlıkları vardı.
Onlar bize geldiklerinde görüşmemize rağmen, ben onlara pek gitmezdim, ayda yılda bir yani. Annem de her seferinde Burcunun beni sorduğunu ve sıkıldığını söylerdi. Yengemin kızı Burcu daha 16 yaşında, ama tam bir afet, görmelisiniz! Aslında sırf Burcu yüzünden gitmiyordum, çünkü ne zaman gitsem, Burcu yemekten sonra odasına alıyor beni ve hep erkek arkadaşlarından bahsediyor bana ve benim kız arkadaşlarımla ilgili sorular soruyor. Aslında benim kendisiyle başka türlü ilgilenmemi bekliyor, hadi desem altıma yatacak hemen. Fakat bunun yanlış olacağını düşündüğümden kıza birşey yapamıyorum. Aramızda seks olmadan da, kim olursa olsun, bir kızla geyik muhabbetinden sıkıldığımdan pek gitmek istemiyorum.
Birgün yengemle Burcu bize oturmaya geldiler. Yengem Haziranın 17’sinde yazlığa gidip, 2 ay kalacaklarını, ailecek bizim de oraya gelmemizi teklif etti. Annem ve babam çalıştıklarından ve kısıtlı izin günlerini memleketimiz Kayseriye sakladıklarından, gelemeyeceklerine söyledi. Yengem de kendinden emin bir şekilde direkt, “O zaman Şafak gelsin bizle! Başımızda bir erkek olması çok iyi olur orada!” dedi. Tüm gözler bana çevrildi…
Oysa benim başka planlarım vardı, Haziranın 20’sinde (aralarında hoşlandığım kızın da olduğu) bir grup arkadaşla, bir haftalığına Abant’a gidecektik. Biraz kem küm ettikten sonra, “Yok yenge, ben gelmeyeyim!” dedim. Yengem de, “Peki, karar senin, ama gelirsen çok iyi olur!” dedi. Burcu hemen koluma yağıştı ve, “Gel!” dedi. Babam da ısrar ederek, “Oğlum git yengenlerle, gerçi orası dağbaşı değil, adam kesmezler, ama akşamları yengenler korkabilir!” dedi. Annem de gitmem yönünde baskı yapınca, mecburen geleceğimi söyledim. Gitmemize 2-3 gün falan vardı ve ben bu sürede arkadaşlarıma durumu anlattım ve gönüllerini aldım…
17 haziran gününün sabahı erkenden kalktım. Herşeyim hazırdı, bir traş oldum, banyo yaptım ve Annemin babamın elini öperek (Sanki askere gidiyormuş gibi!), yengemin evine geçtim. Ve orada bir kahvaltı yaptıktan sonra aşağıya indik. Amcamdan kalan bir Jeep vardı, uzun şasili olandardan. Onun arkasına bavulları attıktan sonra, yengemle aynı anda Jeep’in şöför kapısına sarılmıştık. Ben Jeep’i benim kullanacağımı sanıyordum, ama yengem, “Sen geç bakiyim arkaya! Burada ben varken sana araba kullanmak düşmez!” diye şakacı bir tavırla arkaya geçirdi beni. Kendimi bildim bileli yengemi tanırım, ama böyle marifetlerinin olduğunu bilmiyordum doğrusu. Biz yazlığa giden o yolu arkada Burcuyla şakalaşarak geçirdik. Bu arada burcu esmer bir hatundur, o yüzden de benim esmerleri sevme nedenim olmuştur. En sonunda İzmire, yazlığa vardık. Yengemin İzmirde yaşadıkları dönem tanıştığı bir temizlikçi kadını aramış, kadına çok güvendiği için anahtarını bile yaptırmış ve kadına söyleyip, biz gelmeden 2 gün önce falan yazlığı temizletmiş. Biz gittiğimizde tertemiz bir yazlık bizi bekliyordu.
Amcamın zamanında durumu iyi olduğu için, yazlık büyüktü ve gerçekten çok iyi döşenmişti. Bol bol oda olduğundan, yengem bana Burcunun odasının tam arkasındaki odayı verdi. Odamda PC ve Televizyon bile vardı ve açıkcası benim İstanbuldaki odamın 2 katı falandı. Çok rahat edecektim 2 ay boyunca. İlk gün odama kapanıp çıkmamıştım akşam yemeğine kadar. Ben daha önce yengem ve Burcuyla hiç tatil yapmamıştım ve onları hiç bikinili, veya kısa etekli olarak görmedim. O hayallerle ve yol yorgunu olmamdan dolayı, uzandığım yatakta uykuya dalmışım. Burcu’nun üstüme atlayıp, “Uyansana uykucu! Yemek vakti!” diye gıdıklamasıyla uyandım. Burcu üstümde, yengem de kapıda, bana bakıp gülüyorlardı. Burcu yengeme, “Anne bu uykucunun bize bir faydası olmaz, bu böyle uyursa, hırsızlar bizi içerde kesseler haberi olmaz!” dedi. Ben birden ayaklanarak Burcu’yu kucakladım ve “Sizi kesecek hırsız önce beni geçmeli!” diyerek yere indirdim. Elimi yüzümü yıkayıp yemeğe indim. Ama ilk defa böyle görüyordum yengemi ve Burcuyu. Yengemin üstünde askılı body vardı. Burcu da aynı şekilde kolsuz bir tişört giymişti ve ikisinde de kısa şortlar vardı.
Ertesi gün denize gittiğimizde, giydikleri dar bikinilerden dolayı yine şok geçirmiştim. Tatilin ilk günleri böyle geçerken, bir akşam Burcu arkadaşlarıyla buluşacağını söyledi ve beni de davet etti. Ama ben evde dinlenmek istediğimi söyledim. Burcu gidince, yengem de bir süre yanımda oturduktan sonra esneyerek, “Ben yatmaya gidiyorum!” dedi. “İyi uykular yenge!” dedim, ama daha saat 8 bile değildi. Yengem yukarıya çıktıktan 1-2 dakika sonra bana seslendi, “Şafak bir gelsene, şu dolabın kapısını kaldırmama yardım et!” dedi. Hemen gittim yanına. Büyük dolabın sürgülü kapısı rayından çıkmış, yengem de uğraşmış fakat ağır olduğundan kaldırıp takamamış geri yerine. Ben, kapıyı kaldırıp yerine taktıktan sonra, yengem yanaklarımdan öpüp teşekkür etti ve “İşte görüyorsun erkeksizlik ne kadar zor! Her nekadar o koca Jeep’i kullansam da, bazı şeylere erkek eli değmeden olmuyor!” dedi. Yengemin söylediği laf ta laftı yani, lafı nereye çekersen oraya gidiyordu. Bu arada yengem dolaptan geceliğini aldı ve yatakodasının içinden açılan banyoya, üstünü değiştirmeye gitti. “Ben iniyorum aşağıya yenge!” dedim. Banyodan seslendi, “Dur canım gitme, iki dakika oturur konuşuruz…” dedi. “Yenge sen uyuyacaktın?” dedim. “Yok canım ya, uykum kaçtı!” dedi…
Ben odanın içinde ne yapacağımı bilmeden dikiliyordum ki, yengem gecelikle banyodan çıktı ve “Dikilme öyle, geç otur!” diyerek kolumdan tutup beni yatağa oturtturdu. Aynada saçlarını toplarken, gözümü yengemden alamıyordum, geceliğin nerdeyse her yeri açıktı. Herhalde aynadan kendisine baktığımı gördü ki, döndü ve “Sen yabancı değilsin diye yanında böyle giyiniyorum, kusura bakma!” dedi. Saçlarını topladıktan sonra, “Sen otur, ben geliyorum hemen!” dedi ve odadan çıktı. Az sonra elinde bir şişe şarap ve iki kadehle geldi ve “Kuru kuru sohbet olmaz!” diyerek, şarabı kadehlere koyduktan sonra içmeye başladık. Dolabın kapısını taktığım için bana yeniden teşekkür etti. “Yenge yaptığım şeyin lafı bile olmaz, yerimde hangi erkek olsa yapardı!” dedim. “Evet, erkek olsaydı yapardı, ama biliyorsun ki yok… Erkeksizlik çok zor be Şafak!” dedi. “Zordur tabi yenge, özellikle senin için.” dedim, ama aklımda en ufacık bir fesatlık yoktu…
Yengem de, “Doğru diyorsun, bak buraya bile rahat gelemedik, etrafta hep tanıdıklar var ama kadın başımıza koca yazlıkta rahat edemiyoruz. Akşamları Burcuyla beraber yatıyorduk, o zaman bile korkuyorduk burada! Üstelik erkeksizlik her türlü zor…” dedi, derin bir “Offf!” çekti ve, “Hadi Burcu arkadaşlarıyla takılıyor sürekli, ya ben ne yapayım? Amcan öldükten sonra elime erkek eli değmedi, yoldan çıkacağım diye korkuyorum. Burcu evlenmeme izin vermiyor, ikinci baba istemiyormuş. Ben de güvenilir birini bulsam onunla yapacağım o işi, ama burada kimse yok, İstanbulda ise nerede buluşacağız da nerede yapacağız o işi!” dedi. Ben duyduklarımdan sonra dondum kaldım resmen. Yengem kadehindeki şarabını bitirdi ve üstüme gelerek, “Bak senin hayatını bilmiyorum, ama benim gibi seks konusunda tecrübeli biriyle yatmak hem senin için güzel olur, hem de yengen yabancıya gitmemiş olur, öyle değil mi?” dedi ve birden beni yatağa yatırdı, “Yine de kabul edip etmemek sana kalmış, ne diyorsun bu teklifime?” dedi. “Tamam!” diyebildim sadece…
Yengem birden dudaklarıma yapıştı ve delice öpmeye başladı. Ama ben kilitlenmiştim sanki, sadece yatakta yatıyordum yengem yapıyordu işini. Yıllardır hayal ettiğim kadın artık benim olmak üzereydi. Ben de şoku atlatınca yengeme karşılık vermeye başladım. Yengemle deli gibi öpüşüyorduk. Yengem bir süre sonra öpüşmeyi kesti ve bana bakıp güldükten sonra biraz daha öptü ve beni tutup yatağa iyice yatırdı, şortum ile boxerımı çıkartıp, kazık gibi olmuş yarrağımı bir seferde ağzına aldı. Geçekten profesyonelce emiyordu. Ben ise o anki zevk ile yatağa iyice gömülmüş, tavanı seyrediyordum. Yengem yarağımı ağzına arada bir köküne kadar alıyor, sonra ağzından çıkarıyor yalıyor, bu arada taşaklarımla oynuyordu. Tekrar ağzına köküne kadar aldığında boşalmak üzereydim, yengemin başından tuttum ve yarrağıma bastırıp boşalmaya başladım. Yengemin nefesi kesilip öksürene kadar da bırakmadım. Döllerimin çoğu direkt midesine gitmişti, ağzında kalanları da nefes aldıktan sonra kendisi yuttu ve tekrar yarrağıma yumuldu, yalayıp temizledi…
Ben yengem bu hareketime kızmıştır diye tahmin ediyordum, ama hiç te öyle değildi, yüzündeki gülümsemeden hoşuna gittiği belli oluyordu. Ben artık tüm çekingenliğimi atıp, yengemi yatağa yatırdım ve üstündeki geceliği çıkardım. Yengemin altında sadece tangası vardı, hemen çıplak göğüslerine yumuldum. Göğüslerinin birini bir elimle evirip çeviriyor sıkıyordum, diğerini ise yalıyordum. Ben de aslında uzun süredir ilişkiye girmediğim için en az yengem kadar azgındım ve hemen ilişkiye girmek istiyordum. Yengemin göğüslerini yalarken arada dil darbesi atıyordum ve oradan öpücük kondura kondura kasıklarına indim. Nazikçe tangasını çıkarıp amını yalamaya başladım. Yeni traşlanmış amı vardı ve sulanmıştı. Yengemin amını sertçe yalıyor, arada klitorisine dil darbeleri atıyordum. Yengem ise gözlerini kapamış, deli gibi inliyordu. Yengemi yalayarak bir defa orgazm ettikten sonra, sonunda benim de dayanacak halim kalmadı ve yengemin bacaklarını iyice açarak, arasına yanaştım, yarrağımı amına bir hamlede yerleştirdim ve git gele başladım. Yengemin amı yanıyordu resmen, fazla dar olmadığı için ve yeni orgazm olduğu için de rahatça girip çıkıyordum. Yengem inleyerek, “Sik Şafak sik yengenin amını! Bu am kaç senedir yarrak görmedi!” diyordu. Ben o laflarla daha da hızlanıyor, yengemi daha sert sikiyordum…
Yengemi 10 dakika kadar öyle siktikten ve bir kez daha orgazm ettikten sonra yataktan kaldırdım ve domaltıp arkadan amına geçirdim ve öyle sikmeye devam ettim. Bu arada yengemi domaltınca o zayıf vücudundan götü harika gözüküyordu ve ben de kalçalarına tokatlar atıyordum. Yengemi birazda öyle siktikten sonra geleceğimi anladım ve amından çıkıp, götünün üstüne ve beline doğru boşaldım. Ama zevk ve heyecandan halen dizlerin titiriyordu. Yengem de nefes nefese kalmıştı. Biraz soluklanıp birer sigara yaktık ve uzanıp dinlenmeye başladık. Yengem arada sigarasından bir fırt çekiyor, üflüyor, sonra da yarrağımı biraz yalıyor, tekrar sigarasına devam ediyordu. Ben de boştaki elimle yengemin kalçalarını okşuyordum. Ama yengem daha sanki daha doymamış gibiydi…
Sigaralarımız bitince yengem yarrağımı yalayarak yeniden kaldırdı ve sırtı bana dönük olarak yarrağımın üstüne diklemesine oturdu. Yarrağımı köküne kadar amına alıyor ve her köküne kadar alışında çılgınca bağırıyordu. Her hoplamasında ise kalçaları dalga dalga oluyordu. Ben ise arada doğrulup yengemin sırtını öpüyordum, ama ozamanlar rahat hoplayamıyordu. Üçüncü postam olacağı için, busefer uzun süreceğini biliyordum. Yengem bir süre üstümde hopladıktan sonra, yengemi üzerimden indirdim ve yatağa yüzüstü yatırdım ve üstüne uzanıp amını sikmeye devam ettim. Amına sertçe her bastırışımda yengem Ahh’lıyor, yatak inip kalkıyordu. Geleceğim zaman yine çıkarıp, altımda duran kalçalarına bir posta daha boşaldım…
İkimiz de terden ve döllerden yapış yapış olmuştuk, birlikte duş yapıp yatağa attık kendimizi tekrar. Ben herhalde bugünlük bukadardı diye düşünürken, yengem rahat durmadı tabii, 69 olmuştuk busefer. Yengem azgınlıktan delice yalıyordu yarrağımı, ben de bu arada amıyla oynayarak ve yalayarak zevke getiriyordum yengemi. Amı yine sırılsıklam olmuştu ve benim de yarrağım zorlada olsa kalkmıştı. Yengemin altından sıyrılıp çıktım ve yengemi domaltıp arkasına geçtim. Bu sefer götüne girecektim. Eğilip göt deliğini yalamaya başladım. Arada amından sıvılarını alıp göt deliğine parmaklayarak sürüyordum. Yarrağım zaten yengemin ağzına girmekten sırılsıklamdı ve hemen göt deliğine dayadım. Başını, gıkını çıkarmadan rahatça aldı götüne, ama birden sonuna kadar kökleyince, feci bir şekilde bağırdı, ardından hemen sustu. Ben git gel yapmaya başladım götüne. Git gel yaparken sert sert çarparak, kalçasının dalgalanmasını izliyordum. Yengemin götünü 30 dakika kadar o pozisyonda siktim ve geleceğim zaman çıkarıp, yengemi sırtüstü yatırdım ve göğüslerine boşaldım…
Yeniden duş alacak halimiz bile kalmamıştı, sadece birer sigara yaktık. Bu arada yengeme sorum, “Sence bu yaptığımız doğrumuydu?” diye. Yengem de, “Gayet doğruydu!” dedi. “Peki, biraz da olsa doydun mu?” dedim. Yengem, “Amcan sadece 1 posta sikebiliyordu beni!” dedi ve dudağıma bir öpücük kondurdu. Yengemin söyledikleri rahatlatmıştı beni. Vakit epeyce geç olmuştu, aklıma Burcu geldi ve “Yenge bu Burcu nerede kalmıştır?” dedim. Yengem de, “Birazdan gelir, kim bilir kimin altındadır orospu!” deyince, ben yine donup kaldım. Kekeleyerek, “Yenge ne dedin sen? Burcu birileriyle ilişkiye mi giriyor?” dedim. “Ohooo, okuldan sikişmediği oğlan kalmadı orospunun!” dedi. Daha da şaşırmıştım, “Sen nerden biliyorsun yenge?” dedim. “Ders çalışacağız diye her seferinde başka bir oğlanı eve getiriyor, sonra da odasına kapanıp sikişiyorlar! Kaç kez anahtar deliğinden izledim sikişirlerken!” dedi. “Eee, madem biliyorsun da neden müdahale etmiyorsun yenge?” dedim. “Birşey desem, benle kavga edip evden kaçacağından ve başımıza daha kötü şeyler getireceğinden korkuyorum, bu şekilde en azından kiminle ne bok yediğini biliyorum orospunun!” dedi.
Ben de tabii fırsatı iyi değerlendirmek istiyordum, “Yenge, kızmazsan birşey sormak istiyorum…” dedim. “Niye kızayım, sor!” dedi. “Peki, Burcuyla ben yatsaydım, bana kızarmıydın?” diyerek yengemin ağzını aradım. Yengem gülerek, “Tabii ki kızmazdım! Emin ol, Burcu senin sikmeni çok severdi! Kaç kez izledim sikiştiği arkadaşlarını, hiçbiri de Burcuya önem vermiyor, sadece kendi zevklerine bakıyorlar, bir posta boşalan giyinip gidiyor hemen!” dedi. Öğreneceğimi öğrenmiştim, “Yenge, Burcu gelir birazdan, bizi bu halde görmesin, ben gideyim artık!” dedim. Yengem gülerek, “Git, ama bu halde göndermem!” dedi ve yarağıma sarıldı. Yengemle Burcu hakkında konuşurken yarrağım kalkmış ve kazık gibi olmuştu. Yengem son bir kez yarrağımı ağzına aldı ve yalaya yalaya ağzına boşalttıktan sonra, ben odama gittim.
Odamda hem bugün yengemle sikişmekten aldığım zevki, hem de Burcuyu düşünerek uyuya kalmışım

 

Selam. Ankarada yaşayan, 19 yaşında, yakışıklı, esmer, 1.85 boyunda bir gencim. Babam ben 10 yaşındayken öldü. Hiç kardeşim yok ve evde annemle beraber yaşarız, (annem 38 yaşında, esmer, bakımlı ve çok güzel bir kadındır). Şermin yengem de amcamdan ayrıldığı için bizde kalmaya başlayınca, böylelikle yengeme ilgim başlamış oldu. Yengem 40 yaşında, kumral, kısa boylu, bebek yüzlü, dolgun kalçalı, küçük ama diri göğüslü bir kadındır. Yengeme hayranım diyebilirim, hele yengem banyo yaparken çektiğim otuzbirlerin sayısını ben bile hatırlamıyorum. Yaz aylarıydı, ben çalıştığım işyerinde çok yoruluyordum ve eve baktığım için de iş değiştiremiyordum. Sonunda yaz tatili için zar zor izin koparmıştım. O gün eve geldim ve bunu annem ve yengeme söyledim, çok sevindiler. Ben, “Tatilde buralarda durmayalım, iki senedir kapı dışarı çıkmadık, biryerlere gidelim.” dedim. Onlar da ilk önce köyümüze, çok uzun zamandır görmediğimiz bir akrabamızın ziyaretine gitmek istediler.
Hemen ertesi gün yola çıktık. Köydeki akrabamıza vardık, ama evlerinin hali içler acısıydı, bir odası ve salonu vardı. Gerçi sadece Karı Koca idiler ve onlara yetiyordu. Birde annem telefon etmeden gittiğimiz için doğal olarak hazırlıksız yakalanmışlardı. Onları görünce hatırlamıştım, Ankaraya bizim evimize gelmişlerdi, kadının adı Gülşahtı. Bizi içeri buyur ettikten sonra hemen yemek hazırladı. Yemekler yenildi, sohbetler edildi, çaylarımızı içtik ve yol yorgunluğuyla hepimizi uyku bastı. Gülşah teyze birden, “Tüh yaa, ne yapacağız şimdi, size yatacak iki yatak var, ama siz üç kişisiniz?” dedi. Annem söze girdi, “İlahi Gülşah ne var bunda, ben Şerminle yatarım, Akın da tek yatar!” dedi. Tamam çözüm bulundu denildi, hemen salona iki döşek attılar, yerlerimizi hazırladılar. Yataklar yan yanaydı, yani birleşikti. Annem en uca yattı, yengem ortaya, ben de kendi yatağıma yatmıştım. Annem beni uyardı, “Akın bak sen çok deli yatarsın, dikkat et gece bizim tarafımıza geçme!” dedi, hep beraber gülüştük. Ama bunu deyince bende bir an acayip duygular uyandı. Sonra ışığı kapatarak uykuya geçtik…
Yataklar yan yana, yengem sırt üstü yatıyor, ben çaktırmadan yengeme doğru baktığımda, üzerindeki incecik geceliğinde havaya doğru bakan diri göğüslerini gördüm ve tahrik oldum. Ama okadar da uykum vardı ki, bir elim sikimde uyumuşum. Geceleyin uyandım, susamıştım, kalktım mutfaktan su içip uykulu bir şekilde yatağa uzandım. Sarhoş gibiydim, sağıma soluma bakmadan yatağa girdim ve elimin biryere çarptığını hissettim. Çarptığım yer yengemin bacağıydı. Hemen gözlerimi açtım ve yengemin kendi yatağı ile benim yatağımın arasında uyuduğunu gördüm. Uykum kaçmıştı. Yavaşça örtünün altına baktım, yengem arkasını bana dönmüş ve karpuz gibi götünü bana doğru kaldırmıştı. Ben de yengemin benim yatağıma geçmesini fırsat bilerek iyice yanaştım yengeme. Sikim kazık gibi olmuştu. Nede olsa yarısı benim yatağımda diyerek biraz cesaret buldum ve sonra biraz daha yanaştım. Artık sikimin kafası yengemin götüne değiyordu. Müthiş azmıştım. Yengemde bir hareket yoktu…
Artık benim yatağın yarısına gelmiş olan yengeme iyice yanaştım ve sikimi artık o kocaman götünün arasına yassı bir şekilde dayadım. Yengemin altında incecik bir gecelik vardı ve sikimi hissetmemesi olanaksızdı. Ben iyice ileri giderek yengeme yapıştım ama vücudumu pek bastırmıyordum, yengemin uyanmasını istemiyorum. Kendime hakim olamayıp tamamen yapışıp yengemle yek vücut olunca, yengem aniden bir hamle yaparak yüzünü bana döndü. Ben uyuyormuşum gibi gözlerimi kısmış, gözkapaklarım arasından yengeme bakıyordum. Yengem uyanmıştı ama benim yatağımdaydı, birşey diyemezdi, hemen toplanarak kendi yatağına geçti. Ben çaresizdim, yapacak birşey kalmamıştı, ama acayip derecede de azmıştım. 10-15 dakika hareketsiz kalarak uyuyormuşum gibi yaptıktan sonra yengemin yattığı tarafa doğru ilerledim ve az sonra tekrar arkasındaydım. Çaktırmadan bir elimi ona doğru uzattım, elim omzunun üstündeydi. Yengem uyanıktı ve kafasını kaldırmış bana bakıyordu. Ben ise bozuntuya vermedim, fakat hayret etmiştim, elim yengemin üstündeydi ve indirmemişti…
Yengem az sonra tekrar kafasını yastığa koydu ve bir hamleyle götünü kendi yatağından bana doğru uzattı. Demek ki yengem de istiyordu, veya belki de yeniden uykuya dalmıştı diye düşündüm. Kafam bu tutarsızlıkla allak bullak oldu, birşey düşünemiyordum artık. Kalkan sikim taş gibiydi ve yengem bana geldikçe geldi. Sonunda yeniden götünün arasına zorlamaya başladım. Fakat bu sefer yengem de götünü arkaya itiyor ve kendi kendini kasıp bırakıyordu. Az sonra yandan yengeme baktım, resmen yay şeklindeydi, ayakları ve kafası öne doğru, kalçası ise benim sikime yaslıydı. Bende bol bir pijama ve atlet vardı, yengemin üstünde ise diz kapağının üstünde, çiçekli, dar ve ince bir gecelik vardı. Az sonra yengem kıpırdamaya başladı. Tek eli önündeydi, sanırım amıyla oynuyor ve kendini tatmin ediyordu. İyice emin olmak için hafifçe doğrulup baktım, gözleri açıktı. Artık iyice emin olmuştum, yengem de beni istiyordu…
Kendimi tutamayıp iyice sikimi yasladım artık. Birden yengemin hareket ettiğini gördüm, geceliğini yukarıya sıyırmıştı, şimdi çıplaktı, ama ben göremiyordum bunu. Yengem elini hafifçe sikime götürdü. Sikim kazık gibiydi ve kalbim güm güm atıyordu. Yengem bana dönmeden, büyük bir ustalıkla elini pijamamın ve külodumun içine sokarak sikimi ellemeye başladı. İçimden artık bunun dönüşü yok dedim ve bende elimi yengemin poposuna götürüp okşamaya başladım. Yengem bana dönerek, “Uyumuyormusun sapık şeyy?” diye fısıldadı. Ben tebessüm edip fısıldayarak, “Yanımda böyle bir afet varken nasıl uyuyabilirim?” deyince, yengem o an dudaklarıma yapıştı. Delice öpüyordu beni. Ben de zıvanadan çıkmıştım, ben de yengemin dudaklarını emiyordum. Annemin uyanması artık umrumda bile değildi, yengemi altıma alarak sevişmeye devam ettik. Ben yengemi hem öpüyordum hem okşuyordum, tek elim yengemin amında, tek elim o çok merak ettiğim diri göğüslerindeydi…
Yengemin geceliğini boğazına kadar yukarı çektim, müthiş süt gibi bir vücudu vardı. Doyasıya emdim göğüslerini. Yengem sessizce inliyordu altımda. 69 yapmak için ben ters döndüm. Ben yengemin kılsız amını yalarken, yengem de benim kazık gibi olmuş sikimi emiyordu. Uzun uzun sakso çekti bana, ben de deli gibi yengemin amını yaladım. Amının suları gelmeye başlamıştı, benden de zevk suları geliyordu. Yengem, “Hadi artık, hadiiii!” diye yavaşca inliyordu. Yengem amcamdan ayrılalı 2 sene olmuştu, amcamdan beri yengemin eline erkek eli değmemişti. Kulağıma, “Akın sik beni, doyurr beniii!” diye inliyordu. Artık o an gelmişti, kazık gibi olan sikimi yengemin yanan amının ağzına yerleştirdim, bacaklarını omzuma alıp yavaşça yüklendim. Yengemin gözleri kaymış, kendinden geçmişti. Bir hamleyle içine girdiğimde hafif inledi. Yavaş yavaş tempo tutarak girip çıkıyordum. Müthiş zevke gelmiştim, ama boşalmamak için kendimi tutmalıydım…
Tempoyu yengem kontrol ediyordu, ben de bacaklarını ısırıyordum. Köküne kadar içindeydim. Yengem altımdan çıkıp, “Sen uzan sırtüstü!” diye fısıldadı. Uzandım, yengem üstüme çıkıp sikimi içine aldı. Şimdi deli taylar gibi zıplıyordu üstümde. Göğüsleri hop hop zıplıyordu. Bir eliyle saçlarını yukarı kaldırıyordu, diğer eliyle yarrağımın kökünden kavramıştı, “Evet, evet, evet!” diye sessizce inliyordu. Artık bende de hal kalmamıştı, boşalmak istiyordum, ama beraber boşalmalıydık. Yengemi yan yatırarak tekrar amına kökledim ve kulağına aşk sözleri fısıldıyordum. Yengem de iniltiyle karışık birşeyler geveliyordu. Kulağına, “Beraber boşalalım yenge!” dedim, yengem de olur anlamında başını sallamıştı. Dudaklarını ısırıyordu ve sarsılarak boşalmaya başladı. Yengemle birlikte ben de geldim ve amına boşaldım. Biraz içinde kalıp çıkardığımda yengem hemen sikimi ağzına alarak yalamaya başladı.
Sikimi yalayarak temizledikten sonra, kulağıma, “Eğer beni herzaman böyle sikmezsen annene söylerim!” dedi. Ben de gülerek Tamam anlamında kafamı salladım. Üstümüzü düzelttikten sonra yengem banyoya ben WC’ye gittim ve tekrar yataklarımıza döndük. Benim tek elim yengemin amındaydı oynuyordum, onun da eli benim sikimdeydi. Tekrar yapıp yapmamada kararsızdık. Sonra uykuya dalmışız. Sabah uyandığımda annem başımda dikiliyordu ve benim elim yengemin geceliğinin içindeydi, yengem ise uyuyordu. Annem bana kızgın kızgın bakarak, “Adi herif yengeni mi becerdin?” dedi. Ben hemen toparlandım, “Yok anne, saçmalama yaa, ne alakası var, uyku sersemiyle elim gitmiştir…” dedim. Annem de kızgın edasını sürdürerek, “Sanki biz salağız, bilmiyoruz!” diyerek çıktı salondan. Beynimden vurulmuşa döndüm. Annem yengemi sikerken görmüş olabilirdi. Çok utandım. Sonra yengemi uyandırıp ona anlattım olayı. Yengem de, “Merak etme, ben bir yolunu bulur hallederim!” dedi ve o da çıktı salondan…
Gülşah teyzeyle kocası galiba erkenden kalkmışlar ve hayvanları otluğa götürmüşlerdi. Annem de mutfağa gitmişti. Yengem de annemin yanına gidince mutfaktan tartışma sesleri gelmeye başladı, annem yengeme kızıyordu. Mutfağın kapısına yaklaştım ve dinlemeye başladım. Annem, “Sizi gördüm Şermin, gece seviştiniz, bunu nasıl yaparsın, benim oğlum o, madem bu kadar azdın git başkasına siktir kendini orospu!” diyordu. Şaşkındım, orda durmuş dinliyordum. Yengem kendini savunuyordu, “Ne yapayım Hülya, dayanamadım, sen de biliyorsun 2 senedir elime erkek eli değmedi, tahrik oldum bir an işte.” dedi. Annem de, “Ya benimki can değil mi, benim canım yarak istemiyor mu, ben nasıl dayanıyorum, üstelik ben 9 senedir erkeksizim, ilk önüme gelene siktireyim mi yani?” diye kızıyordu yengeme. Duyduklarıma inanamıyordum, annem erkeksizlikten dert yanıyordu…
Yengemle annemin konuşmaları gittikçe ilginçleşiyordu. Yengem kendini köşeye sıkışmış gibi hissedince, yıllardır sakladığı sırrı ağzından kaçırdı, “Tamam Hülya, canın yarak istiyorsa Ankaraya döndüğümzde ilk işim seni Necdete siktirmek olacak!” dedi. (Bu arada Necdet benim amcam ve aynı zamanda yengemin eski kocası oluyor!). Amcamın ismi geçince daha da şaşırmıştım. Herhalde annem de çok şaşırmıştı ki yengeme, “Beni Necdete mi siktireceksin?” diye sordu. Yengem de, “Evet, Necdetten boşanma sebebim zaten sensin! Onunla evliyken bana hep seni siktirmem için yalvarırdı. Ankaraya varınca telefon açarım, seni sikmeye uçarak gelir! Fakat sen de benim bundan sonra Akınla sikişmeme laf etmeyeceksin!” dedi. Epey bir tartıştıktan sonra anlaştılar ve Necdet amcamın yarağı hakkında ve nasıl siktiği hakkında konuşmaya başladılar. Ben bir yandan amcamın annemi sikecek olmasına bozulmuştum, öte yandan da artık yengemi istediğim gibi sikecek olmamdan dolayı epey rahatlamıştım. Yengemi sikme bedelimdi bu, yapacak birşey yoktu…
Köydeki ziyaretimizi bitirip Ankaraya döndük. Ve gerçekten de yengem söz verdiği gibi annemi amcama siktirdi. Amcam annemin yatakodasında annemi bağırta bağırta sikerken, ben de yengemin odasında acaip sinirlenmekle birlikte müthiş tahrik oluyorum ve hırsımı yengemi sikerek çıkarıyordum. Yengemi bir posta siktikten sonra, yengemin annem hakkında kışkırtıcı lafları sikimin anında kalkmasına sebep oluyor ve yengemi tekrar deli gibi sikiyorum. Hatta bir keresinde yengemi domaltmış amını sikiyorken, yengem yine gaz verdi bana, “Ohhhh Akınım iyi sik yengenin amını! Şu anda amcan olacak götçü pezevenk de annenin amını götünü dağıtıyor, inletiyordur altında orospu anneni!” deyince, ben artık hırstan iyice kudurdum ve sikimi yengemin amından çektiğim gibi götüne kökledim ve son sürat yengemin götüne pompalamaya başladım. Yengem olacak orospunun niyeti de buymuş zaten, yani bana götünü siktirmek. Amacına da ulaştı, yengemin götünü sike sike haşat ettim!
Amcam hemen hemen her gün annemi sikerken, biz de yan odada yengemle deli gibi sikişiyoruz. Bazen annemin inlemeleri ve bağırmaları yengeminkilerini, bazen de yengeminkileri anneminkilerini bastırıyor!
Herkese bol sikişler! Unutmayın, sex sınırsız olmaktır…
Selam. Ankarada yaşayan, 19 yaşında, yakışıklı, esmer, 1.85 boyunda bir gencim. Babam ben 10 yaşındayken öldü. Hiç kardeşim yok ve evde annemle beraber yaşarız, (annem 38 yaşında, esmer, bakımlı ve çok güzel bir kadındır). Şermin yengem de amcamdan ayrıldığı için bizde kalmaya başlayınca, böylelikle yengeme ilgim başlamış oldu. Yengem 40 yaşında, kumral, kısa boylu, bebek yüzlü, dolgun kalçalı, küçük ama diri göğüslü bir kadındır. Yengeme hayranım diyebilirim, hele yengem banyo yaparken çektiğim otuzbirlerin sayısını ben bile hatırlamıyorum. Yaz aylarıydı, ben çalıştığım işyerinde çok yoruluyordum ve eve baktığım için de iş değiştiremiyordum. Sonunda yaz tatili için zar zor izin koparmıştım. O gün eve geldim ve bunu annem ve yengeme söyledim, çok sevindiler. Ben, “Tatilde buralarda durmayalım, iki senedir kapı dışarı çıkmadık, biryerlere gidelim.” dedim. Onlar da ilk önce köyümüze, çok uzun zamandır görmediğimiz bir akrabamızın ziyaretine gitmek istediler.
Hemen ertesi gün yola çıktık. Köydeki akrabamıza vardık, ama evlerinin hali içler acısıydı, bir odası ve salonu vardı. Gerçi sadece Karı Koca idiler ve onlara yetiyordu. Birde annem telefon etmeden gittiğimiz için doğal olarak hazırlıksız yakalanmışlardı. Onları görünce hatırlamıştım, Ankaraya bizim evimize gelmişlerdi, kadının adı Gülşahtı. Bizi içeri buyur ettikten sonra hemen yemek hazırladı. Yemekler yenildi, sohbetler edildi, çaylarımızı içtik ve yol yorgunluğuyla hepimizi uyku bastı. Gülşah teyze birden, “Tüh yaa, ne yapacağız şimdi, size yatacak iki yatak var, ama siz üç kişisiniz?” dedi. Annem söze girdi, “İlahi Gülşah ne var bunda, ben Şerminle yatarım, Akın da tek yatar!” dedi. Tamam çözüm bulundu denildi, hemen salona iki döşek attılar, yerlerimizi hazırladılar. Yataklar yan yanaydı, yani birleşikti. Annem en uca yattı, yengem ortaya, ben de kendi yatağıma yatmıştım. Annem beni uyardı, “Akın bak sen çok deli yatarsın, dikkat et gece bizim tarafımıza geçme!” dedi, hep beraber gülüştük. Ama bunu deyince bende bir an acayip duygular uyandı. Sonra ışığı kapatarak uykuya geçtik…
Yataklar yan yana, yengem sırt üstü yatıyor, ben çaktırmadan yengeme doğru baktığımda, üzerindeki incecik geceliğinde havaya doğru bakan diri göğüslerini gördüm ve tahrik oldum. Ama okadar da uykum vardı ki, bir elim sikimde uyumuşum. Geceleyin uyandım, susamıştım, kalktım mutfaktan su içip uykulu bir şekilde yatağa uzandım. Sarhoş gibiydim, sağıma soluma bakmadan yatağa girdim ve elimin biryere çarptığını hissettim. Çarptığım yer yengemin bacağıydı. Hemen gözlerimi açtım ve yengemin kendi yatağı ile benim yatağımın arasında uyuduğunu gördüm. Uykum kaçmıştı. Yavaşça örtünün altına baktım, yengem arkasını bana dönmüş ve karpuz gibi götünü bana doğru kaldırmıştı. Ben de yengemin benim yatağıma geçmesini fırsat bilerek iyice yanaştım yengeme. Sikim kazık gibi olmuştu. Nede olsa yarısı benim yatağımda diyerek biraz cesaret buldum ve sonra biraz daha yanaştım. Artık sikimin kafası yengemin götüne değiyordu. Müthiş azmıştım. Yengemde bir hareket yoktu…
Artık benim yatağın yarısına gelmiş olan yengeme iyice yanaştım ve sikimi artık o kocaman götünün arasına yassı bir şekilde dayadım. Yengemin altında incecik bir gecelik vardı ve sikimi hissetmemesi olanaksızdı. Ben iyice ileri giderek yengeme yapıştım ama vücudumu pek bastırmıyordum, yengemin uyanmasını istemiyorum. Kendime hakim olamayıp tamamen yapışıp yengemle yek vücut olunca, yengem aniden bir hamle yaparak yüzünü bana döndü. Ben uyuyormuşum gibi gözlerimi kısmış, gözkapaklarım arasından yengeme bakıyordum. Yengem uyanmıştı ama benim yatağımdaydı, birşey diyemezdi, hemen toplanarak kendi yatağına geçti. Ben çaresizdim, yapacak birşey kalmamıştı, ama acayip derecede de azmıştım. 10-15 dakika hareketsiz kalarak uyuyormuşum gibi yaptıktan sonra yengemin yattığı tarafa doğru ilerledim ve az sonra tekrar arkasındaydım. Çaktırmadan bir elimi ona doğru uzattım, elim omzunun üstündeydi. Yengem uyanıktı ve kafasını kaldırmış bana bakıyordu. Ben ise bozuntuya vermedim, fakat hayret etmiştim, elim yengemin üstündeydi ve indirmemişti…
Yengem az sonra tekrar kafasını yastığa koydu ve bir hamleyle götünü kendi yatağından bana doğru uzattı. Demek ki yengem de istiyordu, veya belki de yeniden uykuya dalmıştı diye düşündüm. Kafam bu tutarsızlıkla allak bullak oldu, birşey düşünemiyordum artık. Kalkan sikim taş gibiydi ve yengem bana geldikçe geldi. Sonunda yeniden götünün arasına zorlamaya başladım. Fakat bu sefer yengem de götünü arkaya itiyor ve kendi kendini kasıp bırakıyordu. Az sonra yandan yengeme baktım, resmen yay şeklindeydi, ayakları ve kafası öne doğru, kalçası ise benim sikime yaslıydı. Bende bol bir pijama ve atlet vardı, yengemin üstünde ise diz kapağının üstünde, çiçekli, dar ve ince bir gecelik vardı. Az sonra yengem kıpırdamaya başladı. Tek eli önündeydi, sanırım amıyla oynuyor ve kendini tatmin ediyordu. İyice emin olmak için hafifçe doğrulup baktım, gözleri açıktı. Artık iyice emin olmuştum, yengem de beni istiyordu…
Kendimi tutamayıp iyice sikimi yasladım artık. Birden yengemin hareket ettiğini gördüm, geceliğini yukarıya sıyırmıştı, şimdi çıplaktı, ama ben göremiyordum bunu. Yengem elini hafifçe sikime götürdü. Sikim kazık gibiydi ve kalbim güm güm atıyordu. Yengem bana dönmeden, büyük bir ustalıkla elini pijamamın ve külodumun içine sokarak sikimi ellemeye başladı. İçimden artık bunun dönüşü yok dedim ve bende elimi yengemin poposuna götürüp okşamaya başladım. Yengem bana dönerek, “Uyumuyormusun sapık şeyy?” diye fısıldadı. Ben tebessüm edip fısıldayarak, “Yanımda böyle bir afet varken nasıl uyuyabilirim?” deyince, yengem o an dudaklarıma yapıştı. Delice öpüyordu beni. Ben de zıvanadan çıkmıştım, ben de yengemin dudaklarını emiyordum. Annemin uyanması artık umrumda bile değildi, yengemi altıma alarak sevişmeye devam ettik. Ben yengemi hem öpüyordum hem okşuyordum, tek elim yengemin amında, tek elim o çok merak ettiğim diri göğüslerindeydi…
Yengemin geceliğini boğazına kadar yukarı çektim, müthiş süt gibi bir vücudu vardı. Doyasıya emdim göğüslerini. Yengem sessizce inliyordu altımda. 69 yapmak için ben ters döndüm. Ben yengemin kılsız amını yalarken, yengem de benim kazık gibi olmuş sikimi emiyordu. Uzun uzun sakso çekti bana, ben de deli gibi yengemin amını yaladım. Amının suları gelmeye başlamıştı, benden de zevk suları geliyordu. Yengem, “Hadi artık, hadiiii!” diye yavaşca inliyordu. Yengem amcamdan ayrılalı 2 sene olmuştu, amcamdan beri yengemin eline erkek eli değmemişti. Kulağıma, “Akın sik beni, doyurr beniii!” diye inliyordu. Artık o an gelmişti, kazık gibi olan sikimi yengemin yanan amının ağzına yerleştirdim, bacaklarını omzuma alıp yavaşça yüklendim. Yengemin gözleri kaymış, kendinden geçmişti. Bir hamleyle içine girdiğimde hafif inledi. Yavaş yavaş tempo tutarak girip çıkıyordum. Müthiş zevke gelmiştim, ama boşalmamak için kendimi tutmalıydım…
Tempoyu yengem kontrol ediyordu, ben de bacaklarını ısırıyordum. Köküne kadar içindeydim. Yengem altımdan çıkıp, “Sen uzan sırtüstü!” diye fısıldadı. Uzandım, yengem üstüme çıkıp sikimi içine aldı. Şimdi deli taylar gibi zıplıyordu üstümde. Göğüsleri hop hop zıplıyordu. Bir eliyle saçlarını yukarı kaldırıyordu, diğer eliyle yarrağımın kökünden kavramıştı, “Evet, evet, evet!” diye sessizce inliyordu. Artık bende de hal kalmamıştı, boşalmak istiyordum, ama beraber boşalmalıydık. Yengemi yan yatırarak tekrar amına kökledim ve kulağına aşk sözleri fısıldıyordum. Yengem de iniltiyle karışık birşeyler geveliyordu. Kulağına, “Beraber boşalalım yenge!” dedim, yengem de olur anlamında başını sallamıştı. Dudaklarını ısırıyordu ve sarsılarak boşalmaya başladı. Yengemle birlikte ben de geldim ve amına boşaldım. Biraz içinde kalıp çıkardığımda yengem hemen sikimi ağzına alarak yalamaya başladı.
Sikimi yalayarak temizledikten sonra, kulağıma, “Eğer beni herzaman böyle sikmezsen annene söylerim!” dedi. Ben de gülerek Tamam anlamında kafamı salladım. Üstümüzü düzelttikten sonra yengem banyoya ben WC’ye gittim ve tekrar yataklarımıza döndük. Benim tek elim yengemin amındaydı oynuyordum, onun da eli benim sikimdeydi. Tekrar yapıp yapmamada kararsızdık. Sonra uykuya dalmışız. Sabah uyandığımda annem başımda dikiliyordu ve benim elim yengemin geceliğinin içindeydi, yengem ise uyuyordu. Annem bana kızgın kızgın bakarak, “Adi herif yengeni mi becerdin?” dedi. Ben hemen toparlandım, “Yok anne, saçmalama yaa, ne alakası var, uyku sersemiyle elim gitmiştir…” dedim. Annem de kızgın edasını sürdürerek, “Sanki biz salağız, bilmiyoruz!” diyerek çıktı salondan. Beynimden vurulmuşa döndüm. Annem yengemi sikerken görmüş olabilirdi. Çok utandım. Sonra yengemi uyandırıp ona anlattım olayı. Yengem de, “Merak etme, ben bir yolunu bulur hallederim!” dedi ve o da çıktı salondan…
Gülşah teyzeyle kocası galiba erkenden kalkmışlar ve hayvanları otluğa götürmüşlerdi. Annem de mutfağa gitmişti. Yengem de annemin yanına gidince mutfaktan tartışma sesleri gelmeye başladı, annem yengeme kızıyordu. Mutfağın kapısına yaklaştım ve dinlemeye başladım. Annem, “Sizi gördüm Şermin, gece seviştiniz, bunu nasıl yaparsın, benim oğlum o, madem bu kadar azdın git başkasına siktir kendini orospu!” diyordu. Şaşkındım, orda durmuş dinliyordum. Yengem kendini savunuyordu, “Ne yapayım Hülya, dayanamadım, sen de biliyorsun 2 senedir elime erkek eli değmedi, tahrik oldum bir an işte.” dedi. Annem de, “Ya benimki can değil mi, benim canım yarak istemiyor mu, ben nasıl dayanıyorum, üstelik ben 9 senedir erkeksizim, ilk önüme gelene siktireyim mi yani?” diye kızıyordu yengeme. Duyduklarıma inanamıyordum, annem erkeksizlikten dert yanıyordu…
Yengemle annemin konuşmaları gittikçe ilginçleşiyordu. Yengem kendini köşeye sıkışmış gibi hissedince, yıllardır sakladığı sırrı ağzından kaçırdı, “Tamam Hülya, canın yarak istiyorsa Ankaraya döndüğümzde ilk işim seni Necdete siktirmek olacak!” dedi. (Bu arada Necdet benim amcam ve aynı zamanda yengemin eski kocası oluyor!). Amcamın ismi geçince daha da şaşırmıştım. Herhalde annem de çok şaşırmıştı ki yengeme, “Beni Necdete mi siktireceksin?” diye sordu. Yengem de, “Evet, Necdetten boşanma sebebim zaten sensin! Onunla evliyken bana hep seni siktirmem için yalvarırdı. Ankaraya varınca telefon açarım, seni sikmeye uçarak gelir! Fakat sen de benim bundan sonra Akınla sikişmeme laf etmeyeceksin!” dedi. Epey bir tartıştıktan sonra anlaştılar ve Necdet amcamın yarağı hakkında ve nasıl siktiği hakkında konuşmaya başladılar. Ben bir yandan amcamın annemi sikecek olmasına bozulmuştum, öte yandan da artık yengemi istediğim gibi sikecek olmamdan dolayı epey rahatlamıştım. Yengemi sikme bedelimdi bu, yapacak birşey yoktu…
Köydeki ziyaretimizi bitirip Ankaraya döndük. Ve gerçekten de yengem söz verdiği gibi annemi amcama siktirdi. Amcam annemin yatakodasında annemi bağırta bağırta sikerken, ben de yengemin odasında acaip sinirlenmekle birlikte müthiş tahrik oluyorum ve hırsımı yengemi sikerek çıkarıyordum. Yengemi bir posta siktikten sonra, yengemin annem hakkında kışkırtıcı lafları sikimin anında kalkmasına sebep oluyor ve yengemi tekrar deli gibi sikiyorum. Hatta bir keresinde yengemi domaltmış amını sikiyorken, yengem yine gaz verdi bana, “Ohhhh Akınım iyi sik yengenin amını! Şu anda amcan olacak götçü pezevenk de annenin amını götünü dağıtıyor, inletiyordur altında orospu anneni!” deyince, ben artık hırstan iyice kudurdum ve sikimi yengemin amından çektiğim gibi götüne kökledim ve son sürat yengemin götüne pompalamaya başladım. Yengem olacak orospunun niyeti de buymuş zaten, yani bana götünü siktirmek. Amacına da ulaştı, yengemin götünü sike sike haşat ettim!
Amcam hemen hemen her gün annemi sikerken, biz de yan odada yengemle deli gibi sikişiyoruz. Bazen annemin inlemeleri ve bağırmaları yengeminkilerini, bazen de yengeminkileri anneminkilerini bastırıyor!
Herkese bol sikişler! Unutmayın, sex sınırsız olmaktır…
Slm. Adım Osman, benim yaşadığım bu olay başımdan geçtiğinde daha 16 yaşındaydım. Okula Düsseldorfta gittiğim için yengemlerde kalıyordum. Abim şöför olduğu için genelde yurtdışına gidip gelirdi, ayda bir 3-4 günlüğüne de eve ugrardı. Yengem çok güzel bir bayandır, alımlı, hoş ve çekicidir. Ozmanlar yengem 24 yaşında idi. Tam 3 çocuk doğurmuştu, ama banamısın dememişti. Yengemin çok güzel vucut hatları var. Gören her erkeğin arzulayacağı bir kadın yani. Yengem sayesinde okuldan eve evden de okula giden birisi olmuştum. Ozamanlar neyin ne olduğu tam bilmiyordum, ama yengeme olan tutkum ve ilgim beni eve hapsediyordu, evden çıkmaz olmuştum. Yengemin evin içindeki rahat giyinmeleri, konuşmaları ise benim gün geçtikçe yengeme daha da ilgi duymama sebep oluyordu.
Bir gün yengem evde halı yıkayacaktı, bana “biraz geç gel.” demişti. Bense aksine erken gittim. Eve geldiğimde yengem halıları yıkıyordu. Üfff be gözlerime inanamadım, üzerinde askılı bir tisort, altında da yarım tayt vardı. Yengem normalde kapalı bir bayandır, ilk defa yengemi bu şekilde görmüştüm ve çok hoşuma gitmişti. Oanda hisettiğim birşey daha vardı, benim yarak buna sessiz kalmamıştı. Yengem, “Sana geç gel demedim mi?” dedi, ben ses çıkarmadım. “Neyse, bana yardım et ozaman.” dedi. Başladık yengemle birlikte halı yıkamaya. Yengem her eğildiğinde, arka tarafında isem kalçasına, önde isem göğüslerine bakıyordum. Yengem bunu farketti ve gülerek “Fazla bakma olmadık yerlere!” dedi. O an çok utanmış ve kızarmıştım…
Ertesi gün Cumartesiydi ve ben yine evdeydim. Yengem, “Osman ben banyoya giriyorum, yıkanacam, yeğenini de yıkayacam.” dedi. “Tamam yenge.” dedim. Yengem yeğenimle birlikte banyoya girdi. Aradan 15 dakika geçmeden yengem bana “Osman…” diye seslendi. “Buyur yenge?” dedim. Yengem, “Ordan bir bez getir.” dedi. Bezi aldım gittim, “Getirdim Yenge.” dedim, kapıda bekliyordum. Yengem, “İçeri gir, yeğenin ortalığı batırdı, bezle sil ve çöpe koy.” dedi. Ben şaşırdım, gireyim mi, girmeyim mi, diye öyle 2 saniye falan bekleyip açtım banyonun kapısını. Yengem çırıl çıplaktı, yan dönmüş, eliye “Bak köşede…” diye işaret ediyordu. Gözlerimi yengemin meme uçlarından alamamıştım. Yengem beyaz tenli, sarışın bir bayan olmasına rağmen göğüs uçları bir zetin tanesi kadar siyahtı. Çok etkilenmiştim o an. Yengem, “Orayı temizle…” dedi. Ben temizlemek için eğildiğimde bile gözlerimi yengemden alamıyordum. Yengemin kalçaları, baldırları mükemmeldi…
Ben yerleri temizlerken, yengem, “Senin bu yeğenin her yere kaka yapıyor…” diyerek tebessüm etti. Ben dediği yeri temizledim ve çıktım, salonda televizyon seyretmeye başladım. Ama aklım yengemde kalmıştı, yengemin çıplak hali birtürlü gözlerimin önünden gitmiyordu. Derken yengem tekrar seslendi, bu sefer yeğenimi almamı istedi. Banyoya girdiğimde yengemin yüzü bana dönüktü. Gözlerim yengemin amına takılmıştı. Yengem amına baktığımı farketti ve “Hiç görmedin mi?” dedi. Ben sersemleşerek, “Neyi yenge?” deyince, parmağıyla (amını) işaret etti, ve gülerek, “Bunu!” dedi. “Hayır görmedim yenge…” dedim. “Bak gördün işte, şimdi al yeğenini de çık!” dedi. Yine çok utanmıştım. Yeğenimi alıp çıktım banyodan…
Akşam oldu yatma zamanı gelmişti. Ben de yengemle çocuklarla aynı odada yatıyorduk. Herkes yatağına geçti. Ben kanepede, yengemle çocuklar yerde yatıyorlardı. Ben yatakta kıvranıp duruyordum. Bunu farkeden yengem, “Osman neyin var, deminden beri bir oyana bir buyana dönüp duruyorsun?” dedi. Dışarda feci bir yağmur yağıyordu, gök gürlüyordu, şaka değil harbi korkuyordum. “Korkuyorum yenge.” dedim. Yengem, “Gel ozaman, sen de çocuklarla birlikte yanımızda yat.” dedi. Ben, “Tamam.” deyip indim, ama halen korkuyordum. Yengem halime bakıp, “Gel lan yanıma, bir de erkek olacaksın!” diye azarlayınca, yengemin yanına, yani kucağına girmiş oldum. Çok tuhaf bir duyguydu, hem korku, hemde yengemin banyodaki halleri aklıma geldikçe azmaya başlıyordum. Yengemin üstünde bir badi ile altında eşofman vardı. Yengem bana sırtını dönmüş, ben ise ona dokunamıyordum, yengemin tepkisinden korkuyordum.
Bir müddet geçtikten sonra yengem tam uyumaya başlamıştı ki, gök tekrar gürlemeye başladı. O an bir refleksle yengeme arkadan sarıldım. Yengem, “Ne oldu yine?” dedi. “Korktum yenge.” dedim. Yengem güldü, “Korkacak birşey yok, yat uyu.” dedi. “Tamam.” dedim ama öylece yengeme sarılı kaldım. Az sonra tuhaf bir şekilde yarağımın kaltığını hisettim. Yarağım her saniye gittikçe sertleşmeye başlıyordu, sertleştikçe de ben yengeme daha sıkı sarılıyordum. Kesin yengem bunu fark etmişti, ama nedense ses çıkarmıyordu. Ben de dahada bastırmaya başlamıştım. Yengemden yine ses gelmeyince, sarılı olduğum için, elimi ilk olarak göğüslerine attım. Hafiften elimi oynatmaya, memelerini okşamaya başlamıştım ki, yengem “Hoop, ne yapıyorsun?” dedi. Hemen elimi çektim…
Yengem dönerek, “Ne yaptığını sanıyorsun sen?” diye bağırdı. Çok korkmuştum o an, kafamı yastığa gömdüm, ses çıkartamadım. Yengem azarlamaya devam etti. “Böyle şeyler günah, ben senin yengenim…” gibi lafları dizdikçe, ben kafamı yastığa dahada gömüyordum. Yengem benim cevap vermediğimi görünce, içi cız etti herhalde, elini kafama koyarak, yumuşak bir tonda, “Neden yaptın bunu?” dedi. Ben de, “Banyoda gördüm, hoşuma gitti, merak ettim.” dedim. Yengem, “Ya? çok mu hoşuna gitti?” diye sordu. “Evet çok!” dedim. “Madem çok hoşuna gitti, dokun istiyorsan. Ama bak sadece bir kere olcak, başkada olmaycak, tamam mı?” dedi. “Tamam yenge!” dedim. “Hadi dokun!” dedi. Dokunduğumda yarağım bir taş kadar sertleşmişti. Yengemin memelerine dokunuyordum, okşuyordum. 3 tane doğurmasına rağmen, yengemin çok güzel göğüsleri vardı. Yengemin memelerini okşadıkça, benim yarak dahada sertleşiyordu…
Derken elimi badisinin içinden soktum, elim göğüslerindeydi, çok güzellerdi. “Yeğeninin yaptığı gibi onları ağzına almak, emmek istermisin?” dedi. Ben hemen badisinin altından memelerini öpmeye, emmeye başladım. Yengemin de hoşuna gittiğini düşünüyordum. Öyle 5 dakika öpüp emdikten sonra, yengem, “Yeter bu kadar, hadi yat uyu!” dedi. Ama ben delirmiştim ve bu kadar azmışken duramazdım. Yengem sırtını dönmüştü bile. Elimi birden yengemin amına attım. Yengem irkildi, “Ne yapıyorsun? Bak döverim busefer seni!” dedi. Ben de, “Yenge göğüslerin gibi bir kerede orana dokunayım?” dedim. Yengem, “Orası olmaz!” dedi. Ben, “Ne olursun yenge, bir defa…” diye ısrar edince, yengem, “Tamam, ama bak birdaha birşey istersen şamarı yersin!” dedi. Hemen elimi yengemin amına attım. Gariptir, elimi yengemin amına atalı daha 1 dakika olmamıştı ki, boşaldım…
Boşaldığımda sarsıldığım için, yengem, “Ne oldu?” diye sordu. Ben ses edemedim. Yengem, “Azgın sapık! Boşaldın demi?” dedi ve elini şortumun içinden soktu ve akan menilerle birlikte yarağımı avuçladı. “Oooo ne lan bu? Bu yaşta bu kadar olur mu?” dedi. “Ne?” dedim. “Oğlum yaşına göre seninki çok büyük!” dedi. Yengem elini çekmemişti, halen yarağım avucundaydı. Boşalmama rağmen yarağım halen dimdikti, hiç inmemişti ve inanın yengem dokundukça dahada irileşiyordu. Yengem yarağımla oynamaya, yarağımı sıvazlamaya devam ediyordu. Birden ne olduysa, yengem pijamamdan tutup, “Çıkar üstünü!” dedi. Hemen çıkardım. “Ulan sen çok azmışsın, dur seni adam gibi boşaltayım!” dedi ve yarağımı güzelce ovmaya başladı. Ben elimi yengemin amından çekmemiştim, hem amını hemde göğüslerini ovuyordum…
Ben de yavaşça yengemin üstündekileri çıkarttım. Yengem artık itiraz etmiyordu, belliydi yengem de artık azmıştı. Yengemin amını öpmek istediğimde, yengem, “Hayır, orayı öpmek yok, ama başka birşey yapabilirsin!” dedi. Dizlerini kendine çekip, bacaklarını aralamasıyla, ben de hemen bana açtığı yerde, yani bacaklarının arasında yerimi aldım. Ben seks konusunda birşey bilmediğim için, emir komuta, hatta yarağım bile yengemdeydi, yani elinde. Ben yengeme yanaştıkca, yengem de yarağımı amına sürtüyordu. Ben iyice deli oluyordum. Yengem, “Bak buraya sokacaksın, yengeni burdan sikeceksin!” diyordu. Yengem aynı zamanda zevkten inliyor, ağlar gibi sesler çıkarıyordu. Yengem sonunda yarağımı kendi eliyle amına soktu. Yengemin amının içi sımsıcaktı. Bacaklarını belime dolayarak beni kendine doğru yapıştırdı. Artık yengemin amında gidip geliyordum. Çok geçmeden ikimizde aynı anda boşaldık…
O gece sabaha kadar yengemi siktim. Daha sonraları yengem bana bildiği bütün sikiş pozisyonlarını öğretti ve beni tam bir erkek yaptı…
Merhaba, ben Trabzon’dan Mesut. 20 yaşında bir gencim. Size yengemi nasıl siktiğimi anlatmak istiyorum. Dayım TIR şöförlüğü yaptığı için evine ayda yılda bir uğrayan bir insan. Seferde olmadığı zamanlarda bile evle pek alakası olmaz. Yengem ise 31 yaşında, sarışın, iri göğüslü, çok büyük kalçalı, güzel ve seksi bir kadın. Dayımla evlendiği ilk günden beri yengem hayallerimi süslemeye başlamıştı. Gizli gizli yengemi azuluyor, hayallerimde yengemi sikiyordum. Az mı yastığı altıma alıp, sanki yengemi siker gibi, yastığa kerkinip boşaldım. Az mı yengemin götünü sikmeyi hayalleyip tuvalette 31 çektim…
Dayım yine seferdeydi. Ailecek yengeme yemeğe gittik. Annemle yengem yemekleri hazırlayıp servis yaptılar ve yedik. Yemekten sonra babamla oturduk tv seyrediyoruz, annemle yengem bulaşıkları yıkadılar ve çay demlediler. Çay içerken de eski günlerden muhabbete girdiler. Ardından fıkralar falan derken, muhabbet döndü dolaştı korkulu öykülere, hikayelere geldi. Cinler periler filan. Babamın bu anlattıklarından yengem bayağı etkilenmişti, korktuğu gözlerinden okunuyordu. Neyse, laf lafı götürürken vakit epeyce geç olmuş, artık kalkma zamanı gelmişti. Babamla dışarıda ayakkabılarımızı giyiyorduk. Yengemin koridorda anneme, korktuğunu ve benim orda yatmam için yalvardığını duydum. Annem “Tabi tabi, yatsın.” dedi, babamın da onaylamasıyla ben yengemde kaldım.
Yengem dayımın pijamalarından birini verdi bana, gittim üzerimi değiştim salona geldim. Yengem de üzerini değişmeye gitmişti ve yatcaktı. Ben ise salonda çekyatın birine uzandım TV seyrediyordum, birazdan yengemin bana hazırladığı odama gidip yatacaktım. Aradan en fazla 20 dakika falan geçmişti yengem salona geldi. Yengemin üstünde gecelik (sütyen takmamış), altında da amının götünün hatlarını belli eden daracık bir eşofman altı vardı. Ne olduğunu sorduğumda, çok korktuğunu ve ikimizin de salonda yatmamızı istediğini söyledi. Bende “Tamam yenge.” dedim. Yastık yorgan getirdik, yengem bir çekyatta ben diğer çekyatta yatıyoruz. Yengem anlatılan hikayeler, cinler ve periler yüzünden kabus görmüş olmalı ki birden uyandı ve “Yanına gelebilirmiyim?” dedi. Bende “Gel tabi yenge.” deyince, benim çekyata geldi, girdi yorganın altına. İkimiz de birbirimizden utanıyorduk, nede olsa o benim yengem idi. Sırt sırta döndük yattık.
Yengemin o büyük kalçası benim kalçama dokunuyordu. Sıcacıktı. Çok geçmeden beni şeytan dürttü, yarrağım kazık gibi oldu, yengemin kalçasına doğru döndüm. Uyuma numarası yaptım ve yengemin beline sarıldım. Yengem yüzünü çevirip bana baktı, beni uyuyor sandı ve yüzünü tekrar öbür tarafa çevirdi. Birkaç dakika sonra elimi biraz daha aşağılara indirerek yengemin kalçasına götürdüm. Uykumda yaptığımı düşündüğünden, yine birşey demedi. Ben uyusam da, uyumasam da yengemin de istendiğini düşündüm, çünkü ne elimi çekiyordu, nede istifini bozuyordu. Bu sefer uykumda konuşuyormuşum yaparak, sanki rüyamda yengemi sikiyormuşum gibi sayıklamaya başladım. Anlaşılan bu yengemin hoşuna gitmemişti, beni uyandırmaya çalıştı. Ben uykudan uyanmış gibi yaptım ve hiçbir şeyin farkında değilmişim gibi “Hayırdır, ne oldu yenge?” dedim.
Yengem “Rüya görüyordun galiba. Uykunda beni sayıklıyordun, hiç yakışıyormu sana!” dedi. Bende “Yenge, altı üstü rüya, nolcak ki? Fakat rüyada bile olsa çok süperdi.” dedim. Yengem “Yaaaa? Öylemi? Neymiş o süper olan?” dedi. Bende “Süper olan sendin, iri göğüslerin, büyük kalçan… Seninle sevişmek süperdi.” dedim. Göğüsleri ve kalçası hakkında söylediklerim yengemin hoşuna gitti ki, gülümseyerek “Dayın göğüslerimi ve kalçamı çok büyük bulur, hiç beğenmez.” dedi. Ben fırastı değerlendirdim hemen, “Olur mu yenge, harika vücudun var…” dedim. Konuşmalarımız seks konusunda ilerledikçe daha da cesaretleniyordum, “Yenge, dayım gelmeyeli çok uzun zaman oldu, seninde canın istiyordur. Benden sır çıkmaz, aramızda kalır.” dedim. Yengem “Ne diyorsun be?” dedi. “Yenge, seni istiyorum.” deyince, yengem “Saçmalama yaa!” deyip azarladı beni. Artık çok geçti, içimi dökmüştüm, ne olacaksa olsun, geri dönüşüm yoktu, atladım yengemin üstüne…
Yengem karşı koymaya çalıştı, bana tokat attı. Fakat nafile, iyice azmıştım, yengemi zorla da olsa sikecektim. Yengem altımdan kurtulmak için çok çırpınıyordu, arada bir de tekme tokat atıyordu bana. Bu durumda yengemi sikemezdim, bende ona bir tokat attım. Galiba tokadı biraz sert atmışım, yengem bayılır gibi oldu, çırpınmaları kesildi. Hemen yengemi kucaklayarak içeri yatak odasına götürdüm, yatağın üstüne yatırdım. Ayaklarından ve ellerinden yatağa iyice bağladım. Yengem kendine gelmiş, ağlıyordu. Salonda koli bandı görmüştüm, getirip ağzını yapıştırdım, bağırmasın diye. Yengemin geceliğini çıkardığımda bembeyaz bir vücudu vardı, kaymak gibi, kafam gibi kocaman göğüsler. Bembeyaz göğüslerini okşamaya ve yalayıp öpmeye başladım. Hiç acele etmiyordum, yengem artık elimde idi, vakit geceyarısı, sabaha daha çok vardı. Kulaklarını emmeye başladım, boynunu yaladım…
Sonra o kalçasına yapışan eşofmanını çıkartınca, beyaz külodu ile kaldı. Yengem artık olan oldu diye hiç birşey yapmıyordu, sadece ağlıyor ve bir deli gibi tavana bakıyordu. Külodunu da indirdiğimde, yengemin kıllı amı karşımdaydı. Aylardır sikilmemekten dudakları birbirine yapışmış daracık amcık. Önce amını okşadım ve amının kıllarıyla oynadım. Sonra amının dudaklarını aralayıp iyice yaladım, parmakladım amını. Dişlerimle amının kıllarını çekiştiriyor, dilimi amının deliğine sokup çıkarıyordum. Yengemin kıpırdamalarından zevk aldığı belli oluyordu. Nihayet amının suyu akmaya başladı, hem de ne akma. Amının sularını yalayıp yutuyordum. Yengemin ağlaması kesilmiş, zevkten inliyor ve birşeyler mırıldanıyordu. Kaş göz işareti ile ağzından bantı sökmemi istiyordu. Bantı söktüğümde yengemin ağzından çıkan ilk söz bana “Şerefsiz!” demek oldu. Hemen dudaklarına yapıştım ve yengemi öpmeye başladım. Yengem de beni öperek karşılık verince çok şaşırmıştım…
Bir süre öpüştükten sonra yengem bana gülümseyerek “Ulan ne haysiyetsizmişsin sen! Ama helal olsun, dayının bile beceremediğini becerdin, amımın suyunu akıttın! Büyüyüpte küçülmüşsün sanki, neler de biliyormuşsun öyle! Devamını da getir, adam gibi sik amımı bari şerefsiz!” dedi. Yengem artık yola gelmişti, kendisini çözmemi istedi, çözdüm. Yengem doğruldu, “Gel buraya şerefsiz!” diyerek benim pijamamı ve külotumu çıkarıp, kazık gibi sert yarrağımı ağzına aldı ve yalamaya, emmeye başladı. Yengemin ağzı fırın gibiydi, ben titremeye başladım, nerdeyse boşalmak üzereydim, “Yenge dur, yavaşşş…” dedim, fakat yengemin durmaya niyeti yoktu, “Ağzıma boşal şerefsiz!” deyip daha hızlı emmeye başladı yarrağımı. En sonunda bağırarak patladım yengemin ağzına. Nasıl döl geldi benden öyle, geldikçe geliyor. Yengemin ağzı, burnu, yüzü, gözü döl oldu hep.
Yengem işi biliyordu, boşaldığım halde yarrağımı emmeye yalamaya devam ediyor, yarrağımın inmesine izin vermiyordu. Yengem sırtüstü yatağa uzandı, bacaklarını ayırdı, yarrağımdan tutarak beni üstüne çekti. Yarrağımın kafasını amının deliğine yerleştirdikten sonra, bacaklarını belime doladı ve “Hadi sik yengenin yarrak hasretiyle yanan amını!” dedi. Yarrağım yengemin su gibi ıslanmış amına kendiliğinden kayıyordu. Ben yarrağımı yarısına kadar çıkarınca, yengem var gücüyle kendine çekiyor, adeta taşaklarımı da o daracık amına sokmak istiyordu. Bu şekilde yaklaşık 5 dakika falan yengemin amını sikmiştim ki, birden yengemin yüz ifadesi değişti ve inlemeye başladı. “Hızlı, daha hızlı sik!” diye bağırdı. Hızlı hızlı sokup çıkarmaya başladım, deli gibi sikiyordum yengemin amını. Birden yengemin amı kasılıp gevşemeye başladı, “Bitirdin beni şerefsiz…” diyerek titredi. Yengem boşalmıştı. 2 – 3 saniye sonra ben de boşaldım. İkimizde burunlarımızdan soluyorduk, yorulmuştuk, her tarafımız yapış yapış olmuştu…
Biraz dinlenip birer sigara içtikten ve kendimize geldikten sonra, birlikte duş aldık. Tekrar geldik yatağa ve hemen öpüşmeye başladık. Hızımızı alamamıştık. 69 pozisyonunda birbirimizi biraz yaladıktan sonra, yengemi domaltıp arkadan amını sikmeye başladım. Amına sokup çıkarırken gözümü yengemin göt deliğinden alamıyordum. Bir an yarrağımı amından çıkarıp götüne sokmak istedim. Yengem hemen döndü ve “Napıyorsun? Orası haram, çok büyük günah!” dedi. Ben de “Diğer yaptıklarımız günah değilmiydi?” diyerek susturdum. Yarrağımın kafasını ve yengemin göt deliğini tükürükle ıslatıp, götüne abandım. Yarrağımı birden haşırt diye götüne kökleyince yengemin bağırmasını duymalıydınız. “Yırttın, parçaladın götümü şerefsiz!” diye haykırıyordu. Yengem bağırdıkça zırladıkça ben daha da azıyordum ve daha da vahşice sikiyordum götünü. Bayağı bir siktim götünü, artık yengemin götü uyuşmuş gibiydi, yarrağım çok rahat girip çıkıyordu. Saatlerce sikebilirdim yengemin götünü. Fakat yengem bir süre sonra “Boşal artık şerefsiz, belim ağrıdı…” deyince döllerimi götünün içine fışkırttım.
Yarrağımı yengemin götünden çıkarmadan, yengeme sarılıp, 66 pozisyonunda uzandık yatağa. Yengemin bana ettiği küfürleri duymalıydınız… Hem bana küfür ediyor hem de yarrağımı götünden çıkarmamı istemiyordu. Yarrağım inip kendiliğinden çıkınca, yengemin götünden osurukla birlikte kanla karışık döllerim akmaya başladı. Yengem bana dönerek dudaklarımdan öptü ve “Sen çok şerefsiz vede adi birisin, fakat artık senden vazgeçemem! Bundan sonra beni yarraksız bırakırsan, seni dayına söyler geberttiririm! Ona göre ayağını denk al!” dedi. Ben de yengemi öptüm ve “Canım yengem, bundan sonra dayım nezaman sefere giderse, senin kocan benim, sen de benim karımsın!” dedim. Yengem çok mutlu olmuştu. Birbirimize sarıldık, huzurlu bir şekilde uyuduk. Sabah kalktığımızda, yengem gerçekten de karım gibiydi, bana muhteşem bir kahvaltı hazırladı, bal, kaymak, tereyağ, süt. Sonra da sikişe devam…
Merhaba arkadaşlar. Ben İstanbuldan Erdem. Birgün dayımları ziyarete gittim. Kapıyı çaldım ama açan olmadı. İkinci kez çaldığımda kapı açıldı. Açan ise dayımın küçük oğluydu. “Evde kimse yok mu?” dedim. Yiğenim kem küm etti, ne yapsın çocuk daha 4 yaşında. Anladığım kadarıyla annesinin banyo yaptığını, babasının da evde olmadığını söylemeye çalışıyordu. İçeri geçip oturdum. 5-10 dakika geçti ama yengem halen çıkmamıştı. Meraktan banyoya doğru yöneldim. Banyonun kapısı kapalı ve duştan akan suyun sesi geliyordu. Kapının deliğinden baktığımda yengem çırıl çıplak banyo yapıyordu. Yengemin amını götünü görünce sikim anında kalkmıştı. Çaktırmadan biraz dikiz yaptıktan sonra yengemin çıkmaya hazırlandığını görünce, ben de sessizce içeri geçtim.
Evde nasıl olsa kimsenin olmadığı hesaplarını yapan yengem, çırıl çıplak bir şekilde, sadece saçlarını küçük bir havluyla kurulayarak, çocuğa bakmak için odaya girdi. Yengem beni gördüğü zaman, korktuğundan olsa gerek, ne yapacağını şaşırdı. Hemen saçlarını kuruladığı o havluyla, (havlunun örtebildiği kadarıyla) göğüslerini ve amını kapattı. 1-2 saniyelik bu manzara karşısında dahada etkilenmiş ve yengeme karşı duygularım değişmişti artık. Yengem şaşkın şaşkın, “Sen ne zaman geldin? Kim açtı kapıyı?” dedi, ben de, “Yiğenim açtı, sen banyoda olduğun için ben de geçtim oturdum.” dedim. Yengem utançtan kıpkırmızı bir şekilde, “Giyinip geleyim iki dakika.” dedi ve yatak odasına girdi ve kapısını da kapattı. Ben de arkasından gidip kapı deliğinden dikiz yapmaya başladım. Gördüğüm manzara muhteşemdi. Yengem havluyu tüm vucuduna sürüyor, göğüslerini, bacaklarını ve amını kuruluyordu. Yengem 35’ini bulmuştu ama göğüsleri ve kalçası halen taş gibiydi. Hele o kaymak gibi tıraşlı amı harikaydı. Külot giydi, sütyen taktı, üzerine bir gömlek, birde etek giydi. Kapıya doğru yönelince, ben hemen odaya koştum, çocukla oynuyor gibi yaptım.
Yengem kızgın ve sinirli bir şekilde odaya geldi, bana, “Sen ne yaptığını zannediyorsun?” diye fırçayı attı. Yengem demekki dikizi farketmiş. Ben de, “Yenge kusura bakma, kendimi tutamadım, özür dilerim.” dedim. Yengem, “Bak kesinlikle birdaha olmasın! Hele dayının haberi olursa ikimizi de öldürür!” dedi. Yerin dibine geçmiştim, kafam önde, sadece, “Ne desen haklısın yenge!” diyebildim. Hiç oturmadan hemen kalktım ve eve gittim.
Bir hafta sonra dayım bana telefon açtı. Beni evlerine çağırması üzerine ödüm bokuma karıştı. Yengemin anlatmış olmasından korktum. Evlerine gittiğimde, dayım, “Miras işlerini halletmek için 10 günlüğüne memlekete gidiyorum, yengeni evde yalnız bırakmak istemiyorum, ben gelene kadar burda kal, yengene göz kulak ol, iti var kopuğu var!” dedi. Ben fırça yiyeceğimi beklerken bu bana mükafat gibi geldi, tereddütsüz kabul ettim. Evi arayıp durumu anlattım, evdekiler de yengemle kalmamı uygun gördüler. Dayım gitmişti. Ben halen yengemin yüzüne bakamıyordum, buna rağmen yengemin göğüslerini ve kaymak gibi amını düşünmekten de vazgeçemiyordum. Akşam oldu, yemek TV derken yatma zamanı gelmişti. Yengem, “Yiyecek içecek birşey istiyormusun? Değilse yatmaya gidiyorum.” dedi. Ben, “Sağol yenge, birşey istemiyorum.” deyince, yengem çocuğuda alarak odasına çekildi. Ben yengemi düşünüp 31 çekmeye başladım, 2 posta boşaldıktan sonra uyumuşum.
Yengemin bana seslenmesiyle uyandım, sabah olduğunu sandım ama halen geceydi ve müthiş bir yağmur vardı. Meğerse yengem gök gürültüsünden korkmuş ve “Burada yatabilirmiyiz?” diye sordu. Ben sevinerek yatağın kenarına yanaştım ve yengeme yer verdim. Yengem ise “Yok, yandaki kanepede yatabilirim.” dedi. Çocuk için yere küçük bir yatak serip yatırdıktan sonra kendisi de kanepeye uzandı. Yengemin geceliği dizinin üstüne kadar sıyrılmıştı. Müthiş tahrik oldum. Yengem korkudan uyuyamıyordu, ben ise karşımdaki manzara yüzünden. Birden müthiş bir gök gürültüsü oldu. Yengem adeta kanepeden fırladı ve benim yatağıma girdi, bana iyice sokulmuştu. Yengemin bacakaları bacaklarıma, göğüsleri göğsüme dayalı idi ve öyle bir sarılıyordu ki, benim yarak hemen kalktı. Yengem yarağımın kalktığını hissetmiş olacak ki biraz geri çekildi ve “Yine mi kendine hakim olamadın?” diye kızdı. Ben de, “Ne yapayım, elimde değil, çok güzelsin dayanamıyorum yenge!” dedim. Yengem, “Töbe, töbe!” dedikten sonra arkasını döndü ve “Hadi yat uyu, terbiyesiz şeyler düşünme, başka şeyler düşün, uyumaya çalış!” dedi.
Ama ben dayanamıyordum. Aradan 5 dakika geçmeden ellerimi yengemin bacaklarına ve göğüslerine attım. Yengem ellerimi ittiriyor, “Yapma!” diyor, ben birkaç dakika sonra tekrar atıyordum ellerimi. Yengem başlarda biraz debelendi, itiraz etti, ama daha sonra gevşedi. Götünü yarağıma dayayarak, ellerimi de göğüslerinin üzerine götürdü, “Şimdi olmaz, sabaha senin derdini hallederiz, şimdi uyu!” dedi. Ben sevinçten çıldırmıştım, “Şimdilik sadece bir kere öpebilirmiyim yenge?” dedim. Yengem döndü, dudaklarını uzattı, öpüştükten sonra birbirimize sarılarak uyumaya çalıştık. Yengem hemen uyuyabildi mi bilmiyorum, ama ben hayal kurmaktan sabaha karşı anca uykuya daldım.
Uyandığımda mutfaktan bardak tabak sesleri geliyor, yengem kahvaltı hazırlıyordu. Gece yaşadığım şeylerin rüya olmadığından emindim. Sabah sabah yarağım kalkmış, dim dik duruyordu. O halimle mutfağa gittim. Yengemin üzerinde sabahlık vardı. “Günaydın yenge!” deyip arkasına geçtim ve belinden tuttum. Yengem, “Günaydın aşkım.” deyince, yarağımı götüne dayayıp kerkinmeye başladım. Yengem, “Azgın şey, sabret biraz. Önce kahvaltımızı yapalım!” dedi. Kahvaltıyı nasıl yaptım bilmiyorum. Bana bir keyif çayı doldurduktan sonra yengem yatak odasına gitti ve “Ben çağırınca gel!” dedi. Ben çayımı bitirdikten 1-2 dakika sonra yengem, “Gelebilirsin!” diye seslendi. Yatak odasına balıklama daldım. Yengem az önceki sabahlığını çıkarmış ve daha sexi bir gecelik giymişti, altında külot sütyen yok. Hemen yengemin dudaklarına yumuldum, dakikalarca öpüştük, muhteşemdi. Yengem nefes nefese kalmıştı, resmen kemirdi dudaklarımı.
Yengemin göğüslerini de emip yaladıktan sonra kafamı bacak arasına soktum. Dudaklarım amına dediğinde yengem birden sıçradı, şaşkın şaşkın, sanki (Hiç am yalanır mı?) gibisinden, “Dur! Ne yapıyorsun?” dedi. Belli ki dayım yengemin amını hiç yalamamıştı. Yengeme, “Sen karışma, ben işimi biliyorum!” deyip, dilimi amının deliğine sokup sokup çıkarmaya başladım. Yengem amının yalanmasından müthiş zevk alıyor ve çıldırıyordu. Çok geçmeden yengemin amı sırılsıklam oldu ve ağzıma boşaldı. Yengemin amından akan suları da yaladım yuttum. Yengem saçlarımdan asılarak beni üstüne çekti, “Hadi sik artık, mahvettin beni!” diyordu. Biraz yukarı çıktım ve yarağımı amına sokmaya başladım. Yarağım amına girip çıktıkça yengem inliyordu. Biraz sonra müthiş bir çığlıkla ikimizde boşaldık. Çıkardığımız sesten olacak ki çocuk uyanmış ve ağlıyordu. Yengem, “Hemen dönerim.” diye gitti. Ben de bir sigara yaktım ve sikimle oynamaya başladım. Birkaç dakika sonra yengem geldiğinde, sikimi yeniden dimdik görünce şaşırdı. “Azgın, doymadın mı daha?” dedi.
Ben de, “Yenge daha yeni başladık, sıra sende, al bakalım benimkini ağzına!” dedim. Yengem çekinerek de olsa yarağımı eline aldı, yarağıma sanki uzaylı görmüş gibi bakıyor, nasıl yapacağını düşünüyordu. Yengemin ensesinden tuttum ve yüzünü yarağıma doğru bastırdım. Zorla ağzına aldı ve yalamaya başladı. Biraz yaladıktan sonra, “Yetmez mi bu kadar? Geçmedi mi azgınlığın?” dedi. “Yenge daha senin o hasta olduğum götünü de sikecem!” dedim. Yengem, “Arkadan olmaz, çok acır!” dediyse de, “Acıtmayacam, söz!” deyip zar zor ikna ettim. Yengemi domalttım, göt deliğini tükürükle kayganlaştırdım, sikimin başını dayadım. Zorladım fakat birtürlü girmiyordu, daha önce hiç götten siktirmemişti, çok dardı. Yengemden krem istedim. “Çekmecede var.” dedi, uzandım aldım. Kremledikten sonra ucu girdi. Yengem, “Çok acıyor, çıkar!” demesine rağmen devam ettim. Biraz sonra yengemin götü alışmış, sesi de kesilmişti. Artık ben sokup çıkarırken yengem de götünü arkaya, sikime doğru ittiriyordu. 3-4 dakika sonra boşalmak üzereydim, sikimi götünden çıkarıp kalçasının üzerine boşaldım.
Yengem 35 yaşında ve evli olmasına rağmen, ilkleri bende yaşadı. İlk defa o gün amı yalandı, ilk defa yarak yaladı ve götten siktirdi. Dayım gelene kadar hergün tekrarladık bu sevişmeleri. Yengem artık bensiz yapamıyor, dayımın evde olmadığı zamanlar hemen beni çağırıyor. Bir dakikayı bile boşa harcamıyoruz, hemen deli gibi sikişiyoruz…
Merhabalar, ben o sene 22 yaşındaydım ve İTÜ’de okuyordum. Anadolu Yakasında oturan amcam, işi dolayısıyla bir hafta evde olamayacağını, benim evlerinde kalmamı ve yengemle çocuklara göz kulak olmamı rica etti. Amcamın 12 yaşında bir oğlu (Davut) ve yaşları 16 (Elif) ile 10 (Yasemin) olan iki kızı vardı. Yengem de 44 yaşında idi. Benim için sıkıcı olacağını düşündüğüm bir hafta beni bekliyordu. Aslında amcam iyi bir insandır, ama çok katı ve geri kafalıdır. Evde seyredilen Televizyon kanalına bile karışırdı. Amcamın bu tutumu çocuklarının dengesini alt üst etmiştir. Amcamın evde olmadığı dakikada bile evde özgürlük ilan edilirdi.
Hava çok sıcaktı, nem adamı öldürecek gibiydi. Herkes dışarıda geziyor dolaşıyordu. Biz de balkonda dondurma keyfi yapıyorduk. Ben şort ve atlet ile oturuyordum. Amcam olmayınca yengem ve kızları serbest giyinmişlerdi. Saat 23:00 gibi yengem, “Çay harareti alır!” dedi ve çay koydu. Amcamın küçük kızı Yasemin çoktan yatmıştı. Amcamın oğlu Davut ise, “Ben biraz bilgisayarda takılacağım, sonra da yatacam.” deyip odasına gitti. Yengem ve Liseye giden büyük kızı Elif kalmıştı. Onlar da, bana amcamın yarattığı bunalımları anlatıyorlardı. Duyunca güleceğiniz aptalca şeyler işte, ama amcamın olduğu yerde bunlar büyük sorundu…
Yengem alt üst body giymişti ve sağolsun vücudunun heryeri ortadaydı. Elif mutfağa çaya bakmak için gittiğinde, yengem tuhaf bir konu açtı, “Bu güzel yaz akşamında, üstelik haftasonu, arkadaş grubunla takılacakken, sen ne yapıyorsun!” dedi ve güldü. Ardından, “Seni nasıl memnun ederiz?” diye ekledi. Yengemden beklemediğim bir çıkıştı bu. “Olsun yenge, sizinle olmak ta güzel!” deyip geçiştirdim. Ama yengem, “Canım benim!” diyerek elimi tutup okşadığında içim bir tuhaf olmuştu…
Yengem kalktı ve balkon demirlerine dirseklerini koyarak dışarıyı seyretmeye başladı. Domalmış vaziyetteydi. Az sonra Elif de mutfaktan gelip, annesinin yanına durdu ve o da aynı şekilde domalarak dışarıyı seyretmeye başladı. Yengem poposunu bir oyana bir bu yana sallıyordu ve benim aklımdan binbir türlü şey geçiyordu. Yengemdi, olmaz yanlış anlıyorum diye düşünmeye başladım ve kendime kızdım. Ama benim yarak kalkmıştı. Ayağa da kalkamıyordum, şorttan çok belli olur diye. Elif çayı getirmeye gidince, o fırsattan istifade hemen ayağa kalktım ve yengeme çaktırmadan, ben de balkon demirine yaslanıp dışarıyı seyretmeye başladım. Sikimin kalktığını yengemin anlamasından korkuyordum ve utanıyordum.
Tabi fazla uzun sürmedi ve yengem şortumun önündeki kalkıklığı fark etti. Ben tekrar oturdum. Bu arada Elif çayı getirmişti. “Biraz demlensin.” dedi ve tekrar annesinin yanına gitti, dışarıyı seyretmeye devam etti. Yengem elini sürekli poposuna götürüyordu. O anda dikkatimi çekti, taytının arkası ıslanmaya başlamıştı. Yengem aniden bana döndü ve “Bak ne yaptın!” diyerek hızla içeri gitti. Elif bana, (Ne oldu, ben anlamadım?) der gibi bakıyordu. Ben de anlamamıştım. Yengem 2 dakika sonra etek giymiş halde geri geldiğinde gülümsüyordu. O anda benim jeton düştü, yengem benim yarağın kalkıklığını görünce azmış ve boşalmıştı…
Yengem artık, amcama yapamadığı cilveleri bana yapıyordu. Böyle bir şey olurmuydu? Sonuçları ne olurdu? Duyulurmuydu? Ateşim yükselmişti ve yutkunamıyordum, çok şaşkındım. Yengemi tepeden tırnağa süzdüm, bu sefer içine külot sütyen giymemişti. Ve benim yarrak bir türlü inmiyordu. Oğlu Davut gelir ve halimi görür diye de çekiniyordum. Sonunda dayanamadım kalktım ve tekrar yengem gibi dışarıyı seyrediyormuş gibi yapmaya başladım. Yengemin yanına iyice sokuldum ve sessizce Davut’u sordum, yengem de yattığını söyledi.
Elimi yengemin arkasına attım ve okşamaya başladım. Eteğini yavaşça kaldırdım ve elimi içine soktum. Amı kaynıyordu. Yengemin kasıldığını hissettim. Kızı Elif beni çok ürkütüyordu. Yengeme kafamla Elif’i işaret ettim, yengem de, (Elif’i boşver!) der gibi bir hareket yaptı. Elif’in görmesinden çekiniyordum, ama yine de yengemin amını ve götünü iki parmağımla aynı anda zorluyordum. Yengemin keyfi yerindeydi. Yengem bir ara elimi ittirip, “Elif kızım, balkonun lambasını kapat, sivrisinekler çoğaldı!” dedi. Elif lambayı kapatıp geldi. Şimdi sadece sokak lambası vuruyordu balkona, o da belli belirsiz bir şekilde. Yengem eteğinin arka tarafını beline kadar çekti ve bana işareti verdi. Aynı anda da kızı ile de sohbet ediyordu. Yengemin arkasına geçtim, sikimi şortumdan çıkartıp hemen yengemin amcığına yerleştirdim. Yengem aldığı zevkle kendinden geçiyor, inlememek için kendini zor tutuyordu.
O ara Elif’in hafiften arkaya baktığını hissettim. Beni arkadan annesini sikerken görmesine rağmen hiç istifini bozmadı, geri kafasını çevirip annesi ile konuşmaya devam etti. Ne olduğunu anlamadım. Meğersem bizimkiler patlamaya hazır volkan olmuşlar da haberimiz yokmuş. Neyse ki yabancıya gitmeyeceklerdi. Hatta Elif, vücut pozisyonunu tam ters yöne çevirdi ki, ben daha da rahatladım ve yengeme öyle hızlı gidip geliyordum ki, yengem, (Artık yeter, bittim!) gibisinden hareketler yapıyordu. Yengem peş peşe boşalıyordu, tam olarak kaç kere boşaldı anlamamıştım. O boşaldıkça benim bacaklarım amının suyu ile sırılsıklam oluyordu. Arkadan yengemin göğüslerini de kavramıştım ve yengemi sikmeye devam ediyordum. Taşşaklarımın amına çarpma sesi bile duyuluyordu.
Elif döndü ve gülümseyerek, “Anne, içeri geçelim, bir gören olur diye korkuyorum!” dedi. Toparlandık, tam salona geçerken, Elif, “Mutfak daha uygun olur. Hatta kapısını kapatırız, Davut kalkarsa çabuk toparlanırız!” deyince iyice şaşırdım. Ve mutfağa geçtik. Elif birkaç dakikalığına odasına gitti, geri geldiğinde baktım ki, o da bir etek giymiş ve parfüm sürmüş. Ben o esnada yengemi yere yatırmış, bir güzel sikiyordum. Yengemin amı sikilmekten yayla gibi olmuştu. Sonunda titreyerek içine boşaldım.
Ayağa kalktık, toparlandık. Çay içmeye başladık. Ama muhabbeti bir türlü anlayamıyordum. Bu nasıl bir durumdu? Ve neden ben? Kafam bu tür sorularla doluydu.
Yengem bir açıklama yapma gereğini hissetti, “Bak Çetin, bizi yanlış anlama, ama amcan seks nedir bilmiyor. Yatakta beni hiç düşünmüyor. Bunu senelerdir içime attım. Ben evde tamamen perişan iken, kızım Elif en azından okulda arkadaşlarına elletiyor, yalatıyor. Elif bu konuda bana herşeyi anlatır. Onu kaybetmektense herşeyi beraber paylaşma kararı aldık. Bir yıldır seni düşünüyoruz. Her türlü riski göze almıştık zaten. Sen de çok fenaymışsın! Ama Elif daha bakire, onu öp, elle, yala, seviş, ama bekaretini asla bozma!” dedi.
Sırtımdan soğuk sular indi. Şaşkındım. Konuşacak birşey bulamıyordum. Onlar ise gülümsüyorlardı. Biraz dinlendikten sonra, yengem bana, “Gece bu kadar mı? Hadi göster marifetini!” deyince, ben de sikimi şortumdan çıkarıp, Elif’e uzattım ve “Yala!” dedim. Bu tür şeyleri bilmedikleri belliydi. Tuhaf tuhaf birbirlerine bakıyorlardı. Elif’e, “Gel, dondurma yalar gibi yalayacaksın!” dedim. Sikimi ağzına soktum ve yalatmaya başladım. Ara sıra sikimi dişliyordu, acıyordu, ama vakum gibi de emiyordu. Sikim kazık gibi olunca, yengemi tezgaha domalttım ve bir arslan gibi saldırdım amına. Yengem inim inim inliyordu. Kızı da sandalyede, eli amında bizi seyrediyordu. Yengemi bir posta daha siktikten sonra, Elif’in amını yalayarak, iki kere de onu boşalttım.
Hepimiz perişandık, uykumuz geldi. Herkes kendi odasına, yatmaya gittik. Gece rüyamda, sabaha kadar yengemi ve kızı Elif’i sikiyordum.
Sabah saat 09:00 gibi Elif beni kahvaltıya kaldırdı. Yengemin oğlu Davut ve ufaklık okula gitmek için aşağı inmişler, servis bekliyorlardı. Yengem de, Elif te, yine tayt giymişler ve popoları yine muhteşem görünüyordu. Ve ben kendi kendime, (Acaba zorlasam, götten verirler mi?) diye düşünüyordum.
Kahvaltıya oturduk. Ufff, o ne kahvaltı öyle! Bal, reçel, pekmez vs. Kahvaltı bitti, masada çay sefası yapmaya başladık. Bir ara Elif çay kaşığını yere düşürdü ve almak için eğildiğinde poposu beni çileden çıkardı. Dayanamadım ve hemen elimi atıp poposunu okşamaya başladım. Taytın üzerinden poposunu avuçluyordum, mıncıklıyordum, parmağımı göt deliğinin üzerinde gezdiriyor, biraz da zorluyordum. Hem acı hem de zevk verdiğimi Elif’in hareketlerinden anlamıştım.
Kalktım, Elif’i masaya domaltıp, sikimi arkasına sürtmeye başladım. Yengem keyifle çayını yudumluyor ve bizi seyrediyordu. Elif’in taytını indirdim ve göt deliğini parmaklıyordum. Elif zevkten inliyordu. Kulağına eğilip, “Arkadan istermisin? Götünü sikmek istiyorum!” diye fısıldadım. O da, “Annem çok acır dediği için, götten daha kimseye vermedim, zorlama ne olur!” dedi. Ben de, “Bu götü sikmezsem küserim. Ne olur bir kere sikeyim!” diye ısrar edince, Elif sanki annesine sorar gibi baktı. Yengem de, “Sen bilirsin kızım. Baban beni götten de sikiyor biliyorsun!” dedi. Yengemin bu sözü beni o kadar mutlu etti ki, bu Elif’i götten sikmek için bir nevi müsade demekti. Ve en güzeli ise, yengem de götten sikilmeye hazırdı…
Bu arada, yengem sikimi daha hiç yalamamıştı. Sikimi yengemin ağzına verdiğimde, yalayıp yutuyordu, ve hiç durmadan inliyordu. Sikim yengemin ağzında yine demir gibi olmuştu ve çok azmıştım. Elif’e, “Domal önüme!” dedim. İkisi de zevkten ve heyecandan mestti. Kızının göt deliğini tükürükledim ve parmağımla da alıştırıyordum. Elif’in götüne ilk sokuşum çok acıtacaktı, ama o henüz farkında değildi. “Çok acımaz umarım!” diyordu. Sikimin kafasını götünün deliğine dayadım, ellerimle de omuzlarına hakim oldum. Sikimin başını yavaşça sokup çıkartıyordum. Elif, “Dur, çok acıyor, çıkart!” diye bağırıyordu. Bense Elif’e kenetlenip birden dibine kadar kökledim.
Götünü siktikçe, Elif’ten Eşşek anırtısı gibi sesler çıkmaya başladı. O kadar hızlı gidip geliyordum ki, omuzlarında ellerimin izi çıkmıştı. Son bir kez kuvvetlice kökledim ve götünün içine boşaldım, ama sikimi hemen çıkartmadım. Elifin bir, “Oohhh!” deyişi vardı, o sıcaklık Elif’i nasıl kudurttu bir bilseniz. Sonunda sikimi götünden çekip çıkartığım, Elifi döndürdüm ve ağzına verdim. Dişi bir köpek gibi yalamaya başladı her yerimi…
Elif banyoya temizlenmeye gidince, yengem hemen taytını indirip bana götünü domaldı. Yengem de götten istiyordu. Ona, “Hayır, ilk önce ağzına kökleyeceğim.” dedim. Yengem sanki deneyimli bir orospu gibi, aldı sikimi ağzına ve hemen kaldırdı. Bu arada, benim yarrak uzun ve çok kalındır. Yengem ancak yarısını ağzına alabiliyordu, “Köküne kadar al ağzına!” diye bağırdım ve sikimin tamamını gırtlağına sokmak için zorlamaya başladım. Yengem nefes alamıyor ve kusacak gibi oluyordu. Bir iki denemeden sonra artık tamamını gırtlağına alabiliyordu. Yarrağımı ağzından çekip, “Nasıl? Beğendin mi yenge?” dedim. Yengem de, “Beynim zonkluyor, ama çok zevkli!” dedi.
Mutfakta zor oluyordu, kalkıp oturma odasına gittik. Yengeme, “Çek-Yata dizlerinin üstünde domal ve yüzünün üstüne kapaklan!” dedim. Yengemin muhteşem bir götü vardı, önce bol bol yaladım, inliyordu. Fazla uzatmadım ve götünün deliğine dayandım. Önce biraz zorlandım. Yengem kendini kasıyordu. “Yenge böyle yaparsan rahat sikemem, kendini serbest bırak!” dedim. O tam tersini yapıyordu… Sonunda ne yaptım ettim götünün deliğine soktum, Git-Gel yapmaya başladım, ama sanki sikim kırılacaktı.
Hızlanmaya başladım, biraz sonra sikimde bir sıcaklık, bir ıslaklık hissettim. Yengem güldü ve “Ne çabuk boşaldın?” diye alay etti. Yengeme, “Hayır, daha boşalmadım yenge!” deyince, yengem, “Peki götümdeki bu ıslaklık ne öyleyse?” diye sordu. Bu arada Elif banyodan gelmiş, “Anne, götünden kan geliyor.” dedi. Ben çok zorlayınca yengemin götü dayanamamıştı, sikimi sokup çıkarttıkça götünden kan geliyordu. Buna rağmen ben durmuyordum, öyle kuvvetli Git-Gel yapıyordum ki, belim kopacaktı sanki. Yengem ise altımda çaresizce çırpınıyordu ve zevkten geberiyordu. Sonunda sarsılarak yengemin götünün içine boşaldım ve içinde öylece kaldım. Yengem, “Ne olur çık artık!” diye yalvarıyordu. En sonunda çıktım, ama her taraf kan olmuştu. Çek-Yat, üstümüz başımız hep kan…
Yengem hem resmen götünün acısından ağlıyor, hem de, “Seni seviyorum!” diyerek bana deliler gibi sarılıyordu. “Bunca senedir evliyim, amcan daha bir kez bile beni böyle sikemedi!” diyor, yüzümü dudaklarımı yalayıp öpüyordu. Elif te bize sarıldı ve öpmeye başladı. Anne kız çok mutlu olmuşlardı. Ben de bitmiştim ama…
Yengem ve kızıyla bu böyle yaklaşık 4 yıl sürdü, ve daha neler oldu neler…