Articles by "Kaynanamla"
Kaynanamla etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

 Merhaba Arkadaşlar hikayemi istanbul dan yazıyorum . Anlatıcağım hikayeme başlamadan önce bir kaç bilgi vermek istiyorum. Adım kerem ve 4 yıllık bir evliliğim var eşim benden 5 yaş kadar küçük. Eşimle yıllar öncesinde çocuk yapmaya karar verdşk ama bir türlü olmadı her yolu denedik nerdeyse hiç bir olumlu yanıt alamadık.Eşimin ergenliğinden beri varolan yumurtlama probleminden ötürü birtürlü başarılı olamıyorduk. İki yıl denedikten sonra artık tıbbi yardım almaya başladık. Ama bu da derdimize derman olmadı. Eşim bu yüzden bunalımlara girdi, ben de elaleme rezil olacağız, hatta olduk diye çok korkuyordum. Birgün bir aile dostumuz bize taşıyıcı annelikten söz etti. Çocuğu başkası doğuracaktı, ama yasal annesi eşim olacaktı. Son çare olarak başka bir seçeneğimiz yok gibi gözüküyordu. Üstelik taşıyıcı annelik ülkemizde yasaktı. Biraz araştırdıktan sonra Gürcistan’da bu için yapıldığını öğrendik. Aile meclisini topladık. Kayınpederim ve kaynanam ayrı yaşıyorlardı, ama bu mevzuyu konuşmak üzere onlar da katıldı bize. Kayınçom ve benim annem ve babam da vardı. En sonunda herkes taşın altına elini koydu ve Gürcistan’da bu işi halletmeye karar verdik. İçim rahatlamıştı bu sefer. Ancak birkaç gün sonra, eşim tadımızı kaçıracak birşey daha attı ortaya, “Ya oradaki kadınlarda hastalık varsa, çocuğum hasta olursa?” dedi. Mantıklıydı, çünkü Gürcistan’da seks turizmi yaygındı ve çocuğumuzu bu konuda riske atmak doğru olmazdı. Eşim yine bunalımlara girdi, ağlamaya başladı sürekli. Aynı gün kaynanam Handan geldi. Eşimin ağlamaktan şişmiş gözlerini görünce sordu. Eşim de anlattı ve “Bize güvenebileceğimiz bir taşıyıcı anne lazım!” dedi. Düşündük taşındık, ama kimseyi bulamadık. Bulsak da, kim bize yardım ederdi ki böyle bir konuda…

Ertesi gün akşam yine kara kara düşünürken, eşimin telefonu çaldı. Arayan kaynanamdı. Eşimden telefonun sesini hoparlöre vermesini istedi. “, bu söylediklerim aramızda kalacak. Benimki sadece bir teklif. Düşünün taşının, ama ben sizlerin mutluluğu için böyle bir fedakarlık yapmak istiyorum!” dedi. Biz eşimle birbirimize bakarak donduk kaldık. Eşim, “Olmaz anne öyle birşey!” diyerek kapadı telefonu.
Birkaç gün sonra, işten geldiğimde eşim yine konuyu açtı, “Ne dersin Kerem, annem olur mu?” dedi. Belli ki kaynanamla tekrar konuşmuştu. Ben sinirlenmiştim, “Nasıl olacak Canan? Elaleme ne diyeceğiz? 40 yaşında kaynanam hamile kaldı mı diyeceğiz? dedim. Eşim, “Annem 40 değil, 38 yaşında kerem ve birçok kadın bu yaşında hamile kalabiliyor. Kadın bizim için fedakarlık yapmak istiyor, anlasana!” dedi. “İyi peki. Çocuğu annenin doğurduğunu gören eşe dosta, hayır bu bizim çocuğumuz mu diyeceğiz?” dedim.
“Annem onu da düşünmüş. Sen tayinini isteyeceksin. İstanbul’dan başka bir şehire taşınacağız. Bir-iki sene başka şehirde yaşayıp, bu işi halledip tekrar döneceğiz İstanbul’a, hem de çocuğumuzla beraber!” diye cevap verdi eşim. Mantıksız değildi aslında, ama tayin mayin işi zor işlerdi. “Peki baban ne diyecek bu işe?” diye sordum. “Babamın da, senin ailenin de bu işten haberi olmayacak. Gürcistan’daki herhangi bir taşıyıcı anneden olduğunu söyleyeceğiz çocuğun!” dedi Canan.
Eşimin ve kaynanamın baskıları neticesinde kabul etmek zorunda kaldım bu işi. Tayin için de başvurdum. Bir ay içinde Kayseri’ye tayinim çıktı. İkinci ay Kayseri’ye taşınmıştık bile. Bu arada bir arkadaşım, bir tanıdığı vasıtasıyla Gürcistan’da bize yardımcı olacak kişiyi de organize etti. Tarih belirlenince işyerimden senelik izin alarak Gürcistan’a uçtuk, eşim ve kaynanamla birlikte…
Arkadaşımın Gürcistan’daki bağlantısı bizi karşıladı. Konuştuk, anlaştık. Bizden istediği 15.000 Euro parayı da peşin olarak verdik. Yarın arayacağını söyleyerek gitti adam. Biz otelimize yerleştik. Ertesi gün gözümüz telefonda bekledik, ama aramadı. Sonraki gün yine haber yok. İyice tedirgin olmuştuk. Adam benim aramalarıma da cevap vermiyordu. Israrlı aramalarımdan sonra, en sonunda gecenin bir saatinde açtı ve “Arama lan beni bir daha gavat!” dedi ve suratıma kapadı telefonu. Dolandırılmıştık. Bugüne kadar çok para harcamıştık için, ama dolandırılmak koymuştu bana. Eşim krize girdi. O gece tuvaletten gelen sesle uyandım. Gidip bakmak istedim, kapı kilitliydi. Eşim ses vermiyordu.
Kaynanamı uyandırdım yan odadan. Eşim kaynanama da ses vermeyince, kapıyı kırıp içeri girdim. Eşimin baygın halde yerde yattığını ve bir kutu ilaç içtiğini görünce, elim ayağıma dolaştı. Hemen otel görevlilerine haber verdik, ambulans istedik. Ambulans geldi, apar topar hastaneye gittik. Korkudan ağlıyorum. Eşime bir şey olursa ben de ölürdüm. Para pul, falan umurumda değildi. Doktor, eşimin midesini yıkadıklarını, komada olduğunu, şimdilik beklemekten başka bir şey yapamayacağımızı söyledi. O gece uyanmadı Canan.
Ertesi gün gözlerini açtı şükür, ama yine ağlamaktan başka birşey yapmadı. Sakinleştirici ile bu sefer doktorlar uyutmak zorunda kaldılar. Kaynanam o akşam, “Kerem kalk otele gidiyoruz!” dedi. “Noldu anne?” dememe bırakmadı, “Kalk bu işi çözeceğiz!” dedi. Taksiye binip otele geldik. Takside konuşamadığımız için odaya çıkmayı bekledim. İkimiz de tedirgindik. Odaya çıkınca, “Anne ne yapacağız? dedim. “Buraya neden geldiysek onu yapacağız!” dedi kaynanam. “Anlamadım anne?” dedim. “Anlamayacak bişey yok Kerem. Bu memlekete sahibi olmak için, beni hamile bırakmak için geldik. Şimdi beni hamile bırakacaksın!” dedi.
Ben afallamıştım, “Nasıl olur anne, nasıl yapacağız?” diye sordum aptalca. “Kerem! Bak oğlum! Kızımın hayatı ve sizin evliliğiniz tehlikede. Siz benim evladımsınız. Bir fedakarlık yapacağımı söyledim, işler sarpa sardı. Şimdi bu durumu düzeltebiliriz!” dedi. “Anne nasıl olacak, nasıl spermlerimi aktaracağım sana, anlamadım?” dedim yine safça. Kaynanam, “Oğlum vaktimiz yok. Kimseye de güvenemeyiz artık burada. Dünyadaki 6 milyar insan nasıl yapıyorsa, biz de öyle yapacağız bu işi!” diye cevap verdi. “Anne olur mu öyle şey! Sen benim annemsin! Hem Canan’a ne diyeceğiz?” dedim telaşla. “Canan birkaç gün daha hastanede kalır. Kalmasa da doktorlardan rica ederiz, uyuturlar bir iki gün daha. Biz de bu arada işi hallettik deriz!” diye beni ikna etmeye çalıştı kaynanam.
Elimde fazla bir seçenek yoktu. Bir amaç için yola çıkmıştık ve başımıza bir sürü talihsizlik gelmişti. Bu işi burada çözüp dönmek lazımdı Türkiye’ye. İster istemez kabul ettim. “Peki nasıl yapacağız anne? Ben çok utanırım!” dedim. Kaynanam, “Oğlum utanacak bir şey yok. Burada zevkimiz için bir şey yapmıyoruz! Beni Canan olarak düşün!” dedi. Hakikaten de eşim annesine benzer. “Tamam anne, ama nolur kılığını tipini değiştir, yoksa yapamam ben!” dedim. “O zaman sen bir iki saat bekle otelde, ben ufak bir alışveriş yapıp geleyim!” dedi kaynanam ve gitti.
Bir saati biraz geçen bir vakitte elinde küçük paketlerle geldi ve “Tamam, şimdi hazırlanırım! Sen de duşunu al Kerem!” dedi ve odasına geçti. Banyoya girdim, duşumu alıp çıktım. Havluyla kurulanırken, “Kerem gel hadi oğlum!” diye aradı dahili telefondan. Bornozla gittim odasına. Kapıyı açtım, oda kapkaranlıktı. El yordamıyla yatağı bulup, bornozu çıkardım ve hemen yatağa girdim. Ama yatak boştu. Az sonra ışık açıldı. O da ne! Kaynanam saçlarını tepede topuz yapmış, çok güzel ve değişik bir makyaj yapmış, üzerinde siyah jartiyerli bir takımla, karşımda bir afet gibi duruyordu. Memeleri taş gibi gözüküyordu ve sütyen ancak yarısını kapatabiliyordu. Altındaki tül külot da çok sexydi. Çok farklı bir kadın olmuştu.
Kaynanam utangaç bir sesle, “Nasıl, değişik biri olmuşmuyum Kerem?” dedi. Ben müthiş etkilenmiş, karşımdakinin kaynanam olduğunu unutmuştum bile. “Olmuşsun anne, çok güzel olmuşsun!” dedim. Kaynanam ışığı kapadı ve yatak başındaki ışıkları yakıp yanıma uzandı. “Bu gece ‘Anne’ demek yok!” dedi ve elini sikime attı. “Sadece o işi yapacağız değil mi anne?” dedim. Bir çimdik attı, “Anne yok dedim sana! Ne istiyorsan yapabilirsin, farz et ki bir kaçamak yapıyorsun oğlum!” dedi. Ben de, “Bu gece ‘Oğlum’ da yok o zaman!” dedim ve hemen öpüşmeye başladık. Kaynanam mis gibi kokuyordu. Sütyeni sıyırıp, memelerini emmeye başladım. Gerçekten de taş gibiydi kaynanamın vücudu. 38 yaşına gelmesine rağmen kendine çok iyi bakmıştı.
Kaynanam az sonra aşağıya inip sikimi ağzına aldı. “Anne ne yapıyorsun?” deyince sikimi ağzından çıkartıp, ısırır gibi yaptı ve “Anne demek yok dedim sana!” dedi. Adeta bir orospu gibi taşaklarımı avuçlayarak, sikimi emiyordu. Ben sadece içine boşalıp hamile bırakacağımı sanarken, kaynanam yılların acısını çıkarır gibi sevişiyordu benimle. Az sonra boşalacağımı anladım, “Anne dur, geliyorum!” dedim kasılarak. Sikimi ağzından çıkarıp, “Bak halen ‘Anne’ diyorsun!” dedi ve tekrar ağzına aldı. Ben kendimi çekmeye çalışırken, o daha bir sabitledi sikimi ağzında ve eme eme ağzına boşalmamı sağladı. Hayatımdaki en muhteşem boşalmayı yaşamıştım.

“Anne harikasın, ama neden böyle yaptın, hani hamile bırakacaktım seni?” dedim. “Bırakırsın Kerem, daha gece uzun!” dedi ve 69 pozisyonunda üstüme çıktı. Külodu jartiyerin üstüne giymişti, sıyırıp çıkardım. Kaynanamın amını götünü dillemeye başladım. Dilimi göt deliğinde gezdirmeye başlayınca, “Ohhh, oğlum harikasın!” diye inledi. Ben de poposunu ısırarak, “Oğlum demek yoktu hani!” dedim ve yalamaya devam ettim. Dilimi göt deliğine sokup çıkarmaya başladığımda, “Oaaaawww, Kerem ne diyeyim sana, müthişsin!” dedi kaynanam. “Erkeğim de bana Handan, ‘Oğlum’ deme!” dedim…
Az sonra kaynanam dönüp kucağıma geldi ve sikimin üzerine oturmaya başladı. Alev gibi yanan amına yavaş yavaş alıyordu sikimi. İçine girdikçe, “Ohhh Kerem, erkeğim benim, sikin çok büyük!” diye inliyordu. Otura kalka köküne kadar aldı sikimi. Biraz öyle kaldıktan sonra sikimin üzerinde zıplamaya başladı. Başına kadar kalkıp, tekrar oturuyordu. Çok geçmeden iyice hızlandırmıştı hareketlerini. Terlemiştik iyice. Kaynanam hopladıkça ‘Şap, şap, şap! diye ses çıkıyordu…
Daha sonra kaynanamı üzerimden alıp domalttım. Arkasına geçip, iki elimle götünün yanaklarını ayırınca, mükemmel göt deliği kabak gibi ortaya çıkmıştı. Dilimle tekrar muamele yapmaya başladım. O sırada, “Oğlum hep dilini mi sokacaksın oraya?” diye inledi. Ben şaşırmıştım, demek götten de sikmemi istiyordu kaynanam. Doğruldum, sikimin başını dayadım ve ittirmeye başladım götünün deliğine. Başı kolay girdi, ama biraz yüklenince, “Ahhh!” diye inledi kaynanam. Sikimi geri çekip, tükürükleyip bir daha yüklendim. Bu sefer daha da ilerledim. Kaynanamdan, “Aaaoohhh!” diye bir inleme geldi bu sefer. Biraz çekip, tekrar yüklendiğimde artık sikim köküne kadar kaynanamın götüne girmişti. Kaynanam bir çığlık attı ve “Oğlum ne yaptınnnn, müthişsinnn!” diye inledi. Bunu duyunca ben gidip gelmeye başladım ve “Sen ‘Oğlum’ demekten vazgeçmeyeceksin demek ki! Tamam, devam et, ‘Oğlum’ de bana! ‘Oğlum’ deee!” diyerek kaynanamın götüne hızlı hızlı pompalamaya başladım.

Kaynanam altımda çıldırmıştı. Yüzünü tamamen yatağa baştırmış, çarşafları sıkıyordu. “Ohhh! Sik beni oğlummm! Daha sert bas, aslan oğlummm!” diye inliyordu. Ben de ellerini arkada kelepçe yaptım ve sikimi iyice çıkarıp tekrar girmeye başladım kaynanamın götüne. “Ohhh, annem benim, harika götün var, süpersinnn!” diyerek köklüyordum… Bir müddet sonra yine boşalacağımı anladım ve “Anne geleceğim!” diyerek durdum. “Devam et oğlum, durma, götüme boşal!” dedi. Ben yeninden kökledim götüne ve birkaç kez daha pompalayıp, kaynanama kitlenerek götünün derinliklerine boşaldım… Boşalmam bittikten sonra, “Anne mükemmel bir kadınsın!” dedim. “Sen de harikasın oğlum, hiç böyle bir zevk aldığımı hatırlamıyorum!” dedi. Yatakta uzanırken, “Ee, bu da boşa gitti anne!” dedim gülerek. Kaynanam elini taşaklarıma attı ve “Hiç önemli değil aslanım, sen de bu sik varken daha çok şansımız var!” dedi.
Biraz dinlenip kalktık. Minibarda Bira, Vodka, Viski falan ne varsa içtik. Sonra kaynanam karşımda sexy bir şekilde dans etmeye başladı. Tanrım, çok güzel bir kadındı. Yani para versen böylesini sikemezsin. Az sonra yine kucağımdaydı. Memelerini ağzıma verdi. Emmeye doyamıyordum. Bacak arama indi, sikimi göğüslerinin arasına alıp memeleriyle mastürbasyon yapmaya başladı bana. Sikim yine dikelmişti. Ama kaynanam gülerek, “Götümden döllerin akıyor, ben bir duş alayım!” deyip kalktı ve banyoya gitti. Duşunu aldıktan sonra kapıdan, “Hadi banyoya erkeğim!” diyerek bir göz kırptı. O göz kırpması beni tekrar azdırmaya yetti. Peşinden azgın bir boğa gibi girdim banyoya.
Kaynanam jartiyeriyle suyun altındaydı. Hemen ben de küvete girip, kaynanamı yüzüstü duvara yasladım ve götünün yarığına kafamı gömdüm. Her yerini yalamaya başladım tekrar. Sonra uzun uzun öpüştük, dillerimiz birbirine dolanıyordu. Daha sonra kaynanam benim taşaklarım dahil her yerimi yalamaya başladı. Taşaklarımın hepsini ağzına almaya çalışıyordu. Sikimi de gırtlağına kadar sokup çıkarıyordu. Mür müddet sonra doğrulup, kulağıma yaklaştı ve “Hadi erkeğim, şimdi zamanı geldi!” dedi. Ben ayağa kalktım ve kaynanamın arkasına geçtim. Ve arkadan amına girdim. Hızlı hızlı sikmeye başladım. Suyun da etkisiyle ‘Şap, şap, şap!’ ses çıkıyordu her vuruşta. Kaynanam da ben vurdukça, “Erkeğim, aslan oğlum, sik anneni, daha sert, hadi koçum benim!” diye inliyordu…
Daha sonra kaynanamı döndürdüm. Duvara sırtını yaslayıp, ayakta amına girdim tekrar ve sikmeye devam ettim. Kaynanam boynuma dolandı. Ben bastıkça inliyordu. Sonra bacaklarını belime doladı. Ben de alttan ellerimi kalçalarına attım, ayakta kucakladım kaynanamı ve amına girip çıkmaya devam ettim. Kaynanam kucağımda çığlık çığlığaydı. “Hadi oğlum, karını siker gibi sik anneni, karını döller gibi dölle anneni, aslan erkeğim benim!” diye inlerken, ben de hareketlerimi hızlandırdım. Az sonra ellerimi bacaklarının altından geçirerek bacaklarını iyice ayırdım ve kollarını tuttum. Amına daha hızlı pompalamaya başladım. Ve sonrasında çığlık çığlığa kaynanamın amcığına tüm spermlerimi fışkırttım. Kaynanam, “Ooaaahhh erkeğim, aslan oğlum benimmm!” diyerek inledi. Kucağımda sikilmekten ve çığlık atmaktan bitap düşmüştü, kollarıma yığıldı kaldı.
Küvetten çıkarıp, kuruladıktan sonra yatağa yatırdım kaynanamı. Kaynanam, “Harikasın oğlum, resmen işimi bitirdin!” diyerek uykuya geçti. Ben de yorulmuştum, ben de kurulanıp, yanına yattım. Tam uykuya dalmıştım ki, hatta biraz uyumuş da olabilirim, elim kaynanamın götüne değdi. Taş gibi götü hissedince sikim yine kazık gibi oldu. Doğrulup, yüzüstü yatan kaynanamın göt deliğini yalamaya başladım yine. Kaynanamın götüne doyamıyordum. Kaynanam sızmış bir şekilde yatarken, göbeğinin altına yastık koyup, bir kez daha götünü sikmeye başladım…
Yine götüne boşalacaktım ki, kaynanam, “Ağzıma istiyorum oğlum!” diye inledi. Ben şaşırmıştım. Hiç hareket etmemişti ben götünü sikerken, ama demek ki uyanıktı ve hareketlerimden, hırlamalarımdan boşalacağımı anlamıştı. Sırtüstü çevirdim ve sikimi ağzına yaklaştırdım. Hemen ağzını açtı. Ben de 31 çekerek ağzına boşaldım kaynanamın. Bütün spermlerimi yuttu. Dudaklarına bulaşanları da diliyle ağzına aldı…
Ertesi sabah çok mutlu uyandık. Hastaneye sabah erkenden gittik ve eşime mutlu haberi verdik. Eşim nasıl olduğunu sorduğunda, hastanede başka biriyle tanıştığımızı, onun yardımcı olduğunu, kendisinden aldığımız yumurta hücreleriyle benim sperm hücrelerimi kaynanamın rahmine yerleştirdiğimizi, bu sayede işi başardığımızı anlattık. Eşim çok mutlu oldu ve o gün taburcu oldu. İki gün daha kaldık Gürcistan’da, gezdik, dolaştık biraz. Kaynanamla kaçamak bakışlar atıyorduk birbirimize arada. Ardından Türkiye’ye döndük…
Kayseri’ye de hemen alıştık. Büyük bir şehirdi burası da. Eşime de, çalıştığımız firmalardan birinde Cumartesi günleri de mesaisi olan bir muhasebe işi buldum. O ilk cumartesi günüydü. Rüyamda birisi sikimi yalıyordu. Az sonra uyandım. Rüya değildi, odamdaydım. Demek ki eşim yalıyordu sikimi. Derken bir baktım ki kaynanam, yine o geceki jartiyerli takımını giymiş, yine harika bir makyaj yapmış, sikimi emiyordu. “Anne ne yapıyorsun?” dedim kendimi çekerek. “Bir şey yapmıyorum oğlum. Sadece o geceyi unutamıyorum. Ne var anneni bir kere daha doyursan! Birkaç aya karnım şişer zaten, günleri değerlendirelim bence!” diyerek tekrar sikime yumuldu. Benden günah gitmişti. Kaynanamı o gün eşim gelene kadar evire çevire, amdan götten siktim. Akşam götünün üzerine oturamayacak haldeydi, ama memnundu…
O yılı Kayseri’de geçirdik. Kaynanam bize bir kız çocuğu doğurdu, adını Eda koyduk. Çok tatlı bir bebekti. 3-4 ay sonra İstanbul’a tekrar tayinimi aldırabildim. Kimse bir şey anlamadan bu işi halletmenin verdiği gurur, kaynanamı sikmiş olmanın verdiği mutlulukla döndük mahallemize tekrar. Kaynanam da bir üst katımızdaki evine yerleşti. Kaynanam doğumdan önce biraz zayıf bir kadındı, hamilelikte aldığı kiloları da hızlıca verdi. Ama önceki gibi zayıf değildi artık. Bu sefer tam bir afete dönüştü. Eşim de çalıştığı için Eda’ya kaynanam bakıyor. Yani Eda’nın da öz annesi, kendi kızının bakıcılığını yapıyor. Bazen işten erken çıktığımda Eda’yı almaya ben çıkıyorum kaynanamın yanına. Eda’yı almadan önce bir posta sikiyor, sonra Eda’yı alıyorum. Bazen de işten geldiğimde kaynanam bizim evde oluyor. Eşim daha gelmemişse, o gelene kadar kaynanamı doyuruyorum. Bazen o kadar azgın oluyoruz ki, Eda ağlasa da bakmıyor, sikişmeye devam ediyoruz… Bir sene sonra kaynanam bir kere daha hamile kaldı, ama onu eşime hissettirmeden aldırdık…
Aradan yıllar geçti, Eda bu sene anaokuluna başladı. Kaynanam da 45 yaşına geldi, ama halen bir afet. Hatta halen eşimden daha güzel. Ve halen eşim işteyken ve Eda okuldayken sikiyorum kaynanamı. Cumartesi günleri eşim çalışıyor, ama Eda’nın okulu yok. Uyuduğu zaman rahat rahat sikişiyoruz. Uyanıkken de televizyonda ona bir çizgi film takıp, kaynanamla evin değişik yerlerinde sikişmeye devam ediyoruz. Bazen kaynanam Eda’ya yemek yedirirken, arkasına geçip sikiyorum kaynanamı. Bazen kaynanam mutfakta yemek hazırlarken arkasına geçip eteğini sıyırıp sikiyorum hemen. Bazen de kaynanam Eda’yı kucağına alıyor, ben de kaynanamı kucağıma alıp sikiyorum. Bazen üçümüz evcilik oynuyoruz, Eda dışarda kalıyor, ben kaynanamla çadıra girip ağzına veriyorum. Bazen de doktorculuk oynuyoruz, Eda kaynanamın annesi oluyor, ben doktor oluyorum, kaynanam da hasta. Tabi her seferinde hastaya iğne yapıyorum ?
Bir keresinde az kalsın eşime yakalanıyorduk. Bizim evdeydik, Eda odasında oynarken, ben kaynanamı salonda kanepenin kolçağına domaltmış götünden sikiyordum. Tam kaynanamın götüne boşalmıştım ki, kaynanamın telefonu çaldı. Arayan eşimdi. “Anne kapıyı çalıyorum neden açmıyorsun?” dedi. Kaynanam telaşla, “Kızım alt kattayız, buraya gel!” dedi. Hemen toparlandık, üstümüzü başımızı düzelttik. Ben Eda’yla oyun oynuyormuşum gibi yaptım, kaynanam da mutfaktaymış gibi yaptı. Eşim gelince birşey anlamadı, ama ben kaynanamın eteğinin altından bacağından sızan spermlerimi gördüm ve hemen kaynanamı uyardım. Kaynanam da gözlüğünü almak bahanesiyle yukarı çıkıp temizlendi…
Cumartesi günleri halen benim için en güzel gün. Eşime yakalanmadığımız sürece kaynanamı sikmeye devam edeceğim
Kayınbabam 6 sene önce öldüğünden beri kaynanam kiralık dairesinde yalnız yaşıyordu. Defalarca teklif etmemize rağmen, “Ben serbestliğimden vazgeçemem.” diyerek yanımızda oturmak istemedi. Bundan iki ay önce kaynanamın evsahibinin oğlu evlenecek ve daireyi ona verecekler sebebi ile, kaynanamın kontratı da bittiğinden, kaynanamın daireyi iki hafta içerisinde boşaltması gerekti. İki hafta çok yoğun birşekilde aramamıza rağmen, kaynanamın kalacağı uygun bir daire bulamayınca, kaynanam mecburen bizde kalmaya karar verdi. Karım da, ben de çok sevinmiştik bu duruma. Odanın birini tamamen boşaltıp, kaynanamın zevkine göre, istediği gibi döşedik. Kaynanama, evde kendi evindeymiş gibi hareket edebileceğini ve hiçbir şeyine karışmayacağımıza dair söz verdik.
Kaynanam ilk günden kendi evindeymiş gibi hareket etmeye başladı. Bazı şeyler benim garibime gitse bile, karım annesinin yaptığı herşeyi normal görüyordu. Daha ilk günün akşamında başladı, benim varlığımdan rahatsız olmadan, evde ince şeffaf gecelikle falan dolaşmaya. Hadi bu da birşey değil, ya altına giydiği dantelli Sütyenler, Tanga Külotlar (!) falan olduğu gibi belli oluyordu incecik gecelikten. Karıma göre herhalde bunlar da normaldi ki, hiç mevzu bahisi bile olmadı. Ama Tanrı var, giydiği o seksi iç çamaşırları, kaynanama yakışıyordu. Kaynanam daha 38 yaşındaydı ve karım gibi uzun boyluydu. Uzun bacakları vardı, kalçası ve göğüsleri yaşına rağmen çok diri duruyordu. Kaynanam kendine bakmasını bilen bir kadındı. Demek ki, karımın da vücudu ilerde bozulmayacaktı.
Bir gece karımla yatak odamızda uyuyoruz, üstelik çırılçıplakız. (Kaynanam yanlış anlamasın diye kapıyı sürekli aralık bırakmaya karar vermiştik.) Kaynanam taa başucumuza kadar gelmiş, beni dürterek uyandırdı, “Damat, TV’nin uydu alıcısını açamadım, açabilirmisin?” dedi. Karım da uyandı hemen, “Tabi açar anne!” dedi, ve bana da, “Hadi aslan kocacığım, açıver uyduyu!” dedi ve döndü uyumaya devam etti. “Geliyorum hemen valide…” dedim ve kaynanamın gitmesini bekledim. Fakat kaynanam kapının ağzında beni bekliyor. Boxer külodumu giyecem, pijamamı giyecem, kaynanam gitmiyor birtürlü, beni seyrediyor, sanki inadına yapıyordu. Baktım gitmiyor beni bekliyor, ben de çırılçıplak halimle çıktım yataktan, sikimi sallaya sallaya sandalyede duran giysilerimin yanına gittim. Kaynanamın sikime meraklı bakışları eşliğinde, altıma sadece Boxer külodumu giydim, kapıya yürüdüm. Birlikte salona gittik, açtım uyduyu, istediği kanala getirdim. Kaynanam gülerek, “Teşekkür ederim damat. Umarım karının sıcacık koynundan çıkardığıma bozulmamışsındır. İyi geceler. Güzel rüyalar gör…” dedi.
“Önemli değil valide, sana da iyi geceler!” diyerek yatak odasına geri gittim, Boxerimi çıkarıp girdim yatağa, karımın yanına. Karım çoktan uyumuştu. Ama kaynanamı düşünmekten benim gözüme uyku girmedi. Gözümü nezaman kapasam, kendimi hep kaynanamla seks yaparken bir manzara düşünüyordum. Bunları düşünürken sikimin kalktığını ve acaip bir şekilde sertleştiğini hissettim. Sikimle biraz oynadıktan sonra, bana arkası dönük birşekilde uyuyan karıma arkadan yanaştım ve sürtünmeye başladım. Karım uyanır da, sikişmek ister diye. Sikimi arkadan karımın amına sokmaya çalışıyordum. (Karım bana götten hiç siktirmezdi). Karımın amı ıslak olmadığından bir türlü girmiyordu. Birkaç denemeden sonra karım uyanır gibi oldu ve “Yat uyu kocacığım, uykum var, yarın yaparız…” diyerek beni eliyle itti ve taa yatağın öbür ucuna kadar uzaklaştı ve uyumaya devam etti. Sikim elimde kala-kaldım öylece. O sinirle kalktım doğruca banyoya gittim, 31 çekmeye. Kaynanam banyoya sergi açar gibi Tanga külotlarını bırakmış ortalığa. İçlerinden en seksi olanı aldım, külodun kaynanamın amına ve götüne denk gelen yerlerini koklayarak 31 çektim…
Tam banyodan çıktım skimi ovuştura ovuştura, kapıda kaynanamla karşılaştım. Kaynanam yine sırıtarak, “Herhalde çok heyecanlı bir rüya gördün damat…” diyerek, ben daha cevap vermeden girdi banyoya. Yatak odasına giderken, (Acaba kaynanam banyonun anahtar deliğinden beni mi izledi?) sorusu takıldı kafama. Yatakta, bu seferde bu soru meşgul etti beni saatlerce. Sonunda uykuya dalmışım…
Ertesi sabah Pazar, hep birlikte kahvaltı yapıyoruz. Kaynanam yine gecelikle tabi. Karım annesine sordu, “Dün gece neler seyrettin uydudan anne?” diye. Kaynanam o şüphelendiğim sırıtmasıyla, “Çok güzel bir filim seyrettim, çok güzeldi, çok heyecanlıydı!” diye benim kafamı karıştıran bir cevap verdikten sonra, bana da, “Sen nasıl uyudun damat, güzel rüyalar gördün mü?” diye sordu. Bend e, “Evet gördüm, ama hiç birini hatırlamıyorum, sadece çok güzeldi, onu hatırlıyorum…” dedim.
Akşam yemeğinden sonra hep birlikte oturmuş TV seyrediyoruz. Kaynanamın yine gecelikle olduğunu anlatmama gerek yok, ama bir oturuşu var, dantelli külodu görünüyor, hatta taa amının yarğına kadar belli oluyor her yeri. Sikimin yine hareketlendiğini hissettim. Karımı dürterek, “Bu gece erken yatalım hayatım.” dedim. Karım da “Tamam yatalım, zaten dün uykum bölündüğü için iyi uyuyamadım.” dedi. Kaynanama, “Biz yatmaya gidiyoruz, iyi geceler…” diyerek karımla kalktık, yatak odasına gittik. Hemen soyunduk girdik yatağa. Kaynanamı düşünerek karımı okşuyor, öpüyordum. Benim yarak yine kalktı hemen. Karımın amına elimi attğımda, karım, “Yaa annem daha uyumadı, salonun ışığı açık, yapmayalım.” dedi. Ben yine sinirlendim, karıma arkamı döndüm, kalkık yarakla uyuyacaktım. Sanki kaynanam bizi dinliyormuş gibi, önce TV’yi kapattı, sonra salonun ışığını söndürdü. Ben hemen karımı dürtükledim, “Annen yatmaya gitti, hadi sikişelim!” dedim. Karım kafasını kaldırarak aralık olan kapıdan salona bir bakış attı ve sanki biraz gönülsüzce ayırdı bacaklarını, “İyi hadi ozaman…” dedi…
Çıktım karımın üstüne, soktum yarağımı amına ve sikiyorum. Ama içimde sanki kaynanam yatmaya gitmedi, bizi izliyor gibi bir his vardı. Karıma bu histen bahsetmeden pozisyon değiştirdim, karımın başını yastığa gömerek kıçını domalttım. Arkadan amına soktum yarağımı sikiyorum karımı. Yan gözle de kapıyı dikizliyorum. Bingo! O hissimde yanılmamışım, ben karımı sikerken kaynanam bizi seyrediyordu! Ben de kaynanama iyi bir sikiş Showu seyrettirmek için, bütün hünerlerimi kullanarak karımı sikiyordum. Yarağımı arada bir karımın amından tamamen çıkarıp (kaynanam iyi görsün diye) sıvazlayarak yeniden gömüyordum karımın amına. Arada bir makineli tüfek gibi ard arda, şak, şak, şak… sesleri çıkarta çıkarta, çok hızlı bir şekilde sikiyordum, bazen de gayet yavaş sokup çıkarıyordum. Karım en az iki kere boşaldı, fakat ben kaynanam seyrediyor diye kendimi tutuyor, boşalmıyordum. Tam boşalacağım zaman sikmeyi bırakıp, birkaç dakika karımın amını yalıyordum, sonra tekrar sikiyordum. Karımın götten vermediğini anlatmıştım, inadına sikimi götüne sokmaya çalıştım. Karım tabi herzamanki gibi, “Yaa, yapma, ordan istemiyorum!” diyerek yine yatağın öbür kenarına kaçtı.
Benim de istediğim buydu, (kaynanam seyrediyor diye). Numaradan yine karımın götten vermediğine bozulmuşum gibi yaparak, yataktan çıktım. Yangözle kapıya dikkat ettiğimde, kaynanamın bir gölge gibi kapıdan uzaklaştığını ve odasına doğru gittiğini farkettim. Kazık gibi sikimi sallaya sallaya banyoya gittim. Bu sefer banyonun kapısını sonuna kadar açık bıraktım, kaynanam odasından görsün diye. Zaten banyonun lambası da yanıyor, kaynanam odasından herşeyi açık açık izleyebilirdi. Aldım yine kaynanamın külotlarından birini elime ve yarağıma dolayarak, kaynanamın görebileceği bir şekilde 31 çektim, boşaldım. Sonra yarağımı lavaboda yıkayıp yatmaya gittim…
Ertesi sabah uyandığımda Karım çoktan işe gitmişti. Karım bir devlet dairesinde memur, benimse kendime ait işyerim ve çalışan elemanlarım var, istediğim saatte gidiyorum. Kalktım, Boxerimi giydim, elimi yüzümü yıkamak için banyoya gittim. Lavaboda yüzümü yıkarken kaynanam geldi, “Günaydın damat, sana kahvaltı hazırladım.” diyerek. “Günaydın…” dedim. Kaynanam, dün gece 31 çektiğim külodunu eline alarak, “Makineyi çalıştıracam, yıkanacak iççamaşırın var mı damat?” dedi sırıtarak. “Yok, sağol…” dedim ve aynanın karşısında traşımı olmaya başladım. Kaynanam, “Sen traş olurken ben de bir duş alsam olur mu damat?” dedi. “Tabi, tabi…” dedim. Kaynanam benim aynadan bakışlarıma aldırış etmeden, geceliğini çıkardı, ardından sütyenini ve külodunu da çıkarıp küvete girdi, duşun nerdeyse şeffaf naylon perdesini çekerek duşu açtı, yıkanmaya başladı. Perdeyi tam çekmemiş, bir karış kadar açıklık bırakmıştı. Bu açıklıktan kaynanamın tüm vücudunu görebiliyordum. Yarağımın yine sertleştiğini hissetmeye başladım…
Traşımı bitirdim, yüzümdeki kalan köpükleri yıkadım, yüzümü havluyla kuruluyorum, kaynanam duştan bana seslendi, “Damat, traşın bittiyse sırtıma kese yapabilirmisin?” diye. “Yapayım…” dedim. Kaynanam perdeyi açtı, elime Lifi ve Şampuanı verdi ve akan duşun altına girerek arkasını döndü. Ben de Boxerla girdim küvete, Lifi köpürttüm ve kaynanamın ensesinden başlayarak, omuzlarını, sırtını kalçasına kadar belini keseledim. Benim yarak iyice kazık gibi olmuş, duştan sıçrayan sularla Boxerim ıslanmış ve yarağıma yapışmıştı. Kaynanam sanki küvette ayağı kayıyormuş ve dengesini kaybediyormuş gibi yaparak arasıra orama burama tutunuyordu, birkaç saniye sonra elini tekrar çekiyordu. Ben kaynanmın belini keselerken, kaynanam. “Çok iyi keseliyorsun damat, biraz daha aşağılara in…” dedi. Köpüklü Lifle keseleyerek kaynanamın götüne kadar indim, götünün yanaklarını keseliyorum. Kaynanam, “Mhhhhh, çok iyi yapıyorsun damat, devam et…” dedi. Ben de devam ettim tabi. Baldırlarının iç kısımlarını keseliyorum, arada bir de kazayla olmuş gibi kaynanamın amına dokunduruyorum Lifi ve tepkisi ne olacak diye bekliyorum. Kaynanamdan sadece, “Mhhhhhh…” diye tepki geliyordu. Aslında açık açık dile getirmesek de, ikimizin de istediği şey aynıydı: Sikişmek!
Artık bu saçma oyuna bir son vermeye karar verdim ve Lifi bıraktım, elime bolca Şampuan alarak, kaynanamın az önce Lifle keselediğim yerlerini köpüklü elimle okşamaya başladım. Galiba kaynanam da açık kartla oynamaya karar verdi ki, bana, “Sen de Boxerini çıkarsana…” dedi. Hemen anında Boxerimi çıkardım. Kaynanam döndü ve amından süzülen köpüklerden biraz eline alarak, yarağımı okşamaya başladı. Ben de kaynanamın dudaklarına yapışarak öpmeye, göğüslerini köpükle okşamaya başladım. Bir süre birbirimizi okşadıktan ve öpüştükten sonra, kaynanamın omuzlarından bastırarak önümde çömeltip, yarağımı verdim ağzına. Kaynanamın başını iki elimle kavrayıp, yarağıma bastırıp, gırtlağına kadar sokuyor geri çekiyordum…
Daha sonra kaynanamı döndürüp küvette domalttım ve amını yalamaya başladım. Dilimi kaynanamın amına sokabildiğim kadar derine sokup sokup çıkarıyordum. Tepemizden akan sular kaynanamın amına ve benim ağzıma geliyor, kaynanamın boşaldığını sadece titremelerinden hissedebiliyordum. Kaynanamı dilimle birkaç kez orgazma ulaştırdıktan sonra, götünün deliğini dillemeye başladım. Kaynanamın göt deliği nefes alır gibi açılıp açılıp kapanırken, kaynanam da (ne dediğini anlamadığım birşeyler mırıldanarak) inlemeye başladı. Parmaklarıma biraz Şampuan dökerek üç parmağımı birden kaynanamın götüne sokup, göt deliğini esnettim iyice. Kaynanam “Sok artık damat, sok yarağını götüme! O orospu karının götünü sikemiyorsun, benim götümü sik!” dedi. Yarağımın başını şampuanlayıp öyle bir geçirdim ki kaynanamın götüne, hepsini bir seferde köküne kadar soktum ve gidip gelmeye başladım. Kaynanamdan garip garip sesler çıkıyordu, ağlıyor muydu, gülüyormuydu, o sesleri acıdan mı çıkarıyordu, yoksa zevkten mi, belli olmuyordu…
Kaynanamın götünü yaklaşık 15 dakika siktim, sonra yarağımı götünden çıkarıp amına soktum. Kaynanamın amını sikerken kaynanamın inlemeleri de değişti, ve bacakları titremeye başladı. Ben amını sikmeye devam ederken, kaynanam yine orgazm oluyordu. Ama busefer amının sıcacık sularını yarağımda hissedebiliyordum. Kaynanamın boşalması ve titremeleri bitince altımdan kurtulmak istedi. Ama bırakırmıyım! Yarağımı kaynanamın amından çıkarıp tekrar götüne soktum. Kaynanamın götünü nasıl sikiyorum ama! Deli gibi pompalıyorum götüne, kanırta kanırta. Dizlerimin dermanı kesilene kadar siktim kaynanamın götünü ve sonunda götüne boşaldım. Yarağımı kaynanamın götünden çıkardığımda, kaynanam derin bir nefes aldı ve doğruldu. Döndü ve dudaklarımı kemirircesine öptükten sonra, “Hadi giyin ve işinin başına git…” dedi, başka da birşey söylemedi. Giyindim çıktım evden.
Akşama döndüğümde evdeki atmosferin nasıl olacağını merak ediyordum, ama herşey eskisi gibi süt limandı. Yine normal bir şekilde, güle oynaya, hep birlikte akşam yemeğini yedik, TV seyrettik. O günden sonra artık geceleri karımı sikiyordum, sabahları karım işe gittikten sonra ise, en az bir posta da kaynanamı sikiyordum. Hem amından, hemde götünden. En heycan verici şeyse, karımın banyo yaptığı sırada veya, 5 dakikalığına komşuya veya markete gittiğinde, çabucak kaynanamı sikmek! Karım tuvalete gittiğinde veya mutfakta yemek hazırlarken kaynanamla elleşmelerimiz hariç tabii…
Anadolunun küçük bir ilinde memur olarak çalışıyorum. Evleneli henüz üç ay olmuştu. Eşim ile aramda 8 yaş fark vardı, benden 8 yaş küçüktü, yani taptaze bir çıtır ile evlenmiştim. Kaynanam eşim gibi çok küçük yaşta evlendiği için Kaynanam da genç sayılırdı, benden 7 yaş büyüktü. Çalıştığım iş yeri Kaynanamlara çok yakındı. Bir gün akşam iş çıkışı eve gideceğim sırada kaynanamların evinin önüde küçük baldızım çağırdı, “Enişte, ablam bizde.” diye. Ben de kaynanamlara girdim.
Eşim mutfakta yemek yapıyordu. Kaynanam ise oturma odasında kanepeye uzanmış dinleniyordu. Benim geldiğimi görünce kaynanam bana eşimi şikayet etmeye başladı, “Bugün karın yüzünden çok yoruldum, yürüyerek çok gezdik, ayaklarım ağrıyor, ayaklarıma kara sular indi…” diye. Ben de ayaklarına masaj yapabileceğimi, eşime kızmamasını söyledim. Ayaklarının yanına halıya yere oturdum ve kaynanamın ayaklarına masaj yapmaya başladım. Kaynanam, baldırlarının daha çok ağrıdığını söylüyordu. Bu sırada mutfakta yemek yapan eşim yanımıza geldi. Kaynanamın üzerinde geniş bir etek bulunduğundan kaynanamın üzerine battaniye örttü ve “Masajını daha rahata yaparsın…” diyerek tekrar mutfağa gitti.
Ben battaniyenin altından kaynanamın baldırlarına masaj yaparak yukarılara doğru çıkıyordum. Ben yukarıya çıktıkça kaynanamın gözlerini kapattığını ve hafif dudağını ısırdığını gördüm. Kaynanam yaptığım masajdan zevk alıyordu. Bunu görünce masaja devam ederek dahada yukarıya çıkmaya başladım. Kaynanamın eteğinin altında uzun paçalı ve paçaları lastikli don vardı. Ellerimi paça lastiklerinden içeriye soktum ve yukarıya çıkmaya devam ettim. Ben yukarıya çıktıkça kaynanamdan hafif inleme sesi gelmeye başladı. Parmaklarımı kaynanamın kilotunun üzerine kadar getirdim ve kilotunun üzerinden amcığını okşamaya başladım. Kaynanam birden gözlerini açtı, bana gülümseyerek baktı ve bacaklarını iyice ayırdı. Ben de bundan cesaret alarak parmağımla kilodunu kenara çekerek kaynanamın amcığını okşamaya başladım.
Tabi bu olanları battaniye altından yaptığım için eşim yanımıza gelsede sorun olmazdı, çünkü ne yaptığımı göremezdi. Bu sırada ben kaynanımın amcığını parmağımla okşadıkça kaynanam iyice inlemeye, başını sağa sola çevirmeye başladı. Kaynanamın amcığı sulanmaya başladı. Orta parmağımı amcığının deliğine sokmaya başladım, içerisi oldukça sıcak ve kaygandı. Kaynanamın amı vıcık vıcık olmuştu. Parmağım rahat bir şekilde sonuna kadar girdi. Parmağımı hafif hafif kaynanamın amına sokup çıkarmaya başladım. Kaynanam iyice kendini koyvermişti. Ben yinede yakalanma ihtimaline karşı eşimi kontrol etmek için kaynanamın yanından kalktım, “Hemen dönecem…” diyerek dudağına bir öpücük kondurdum ve mutfağa eşimin yanına su içmeye gittim. Eşim pantolonumun ütüsünün bozulmamasını altımda eşofman varsa diğer odada pantolonumu çıkarmamı söyledi. Mutfakta suyumu içtim ve diğer odada pantolonumu çıkardım. Eşofmanla kaynanamın yanına geri gittim.
Kaynanam diğer kanepeye geçmiş, aynı şekilde yatıyordu. Battaniyeyi yine üzerine çekmişti. Niye oraya yattığını sorduğumda, kaynanam o kanepenin kapıdan girince tam görünmediğini söyledi. Ben yine yere oturarak elimi battaniyenin altından kaynanamın eteğinin içine soktuğumda, altında başka birşey olmadığını, paçalı donu ve kilotunu çıkardığını, kaynanamın bacaklarına temas ettiğim anda hissettim. Kaynanamın gözlerinin içine ‘Hayırdır?’ manasında baktığımda, Kaynanam, “Daha rahat masaj yaparsın, engel olmasınlar diye çıkardım…” dedi. Ben de elimi direk olarak kaynanamın amcığına attım ve amını avuçlayarak okşamaya başladım. Bu sırada eşim kapıya kadar gelerek, arka bahçeden yeşillik toplayacağını söyledi ve gitti. Karım bulunduğumuz odanın penceresinin önünden geçtiği için ben hemen kaynanamın dudaklarına uzandım ve öpmeye başladım.
Kaynanam dudaklarımı öpmüyor adeta somuruyordu. Tabi öpüşürken biryandan da yan gözle pencereye bakarak, eşimin geçmesini kontrol ediyordu. Kaynanam birden elini benim eşofmanın ve kilotumun içerisine sokarak benim kazık gibi olmuş yarrağımı avuçlayıp sıkmaya başladı. Öpüşmeye devam ederken, ben aşağıda bulunan elimin iki parmağını tekrar amcığının içine sokmuştum bile. Kaynanamın amcığını parmaklarımla sanki sikiyordum. Boşta kalan baş parmağımla da klitorisini okşuyordum. Diğer elimi de penyesinin altından kaynanamın dolgun göğüslerine attım ve sütyeninin altından göğsünü avuçluyordum. Ben kaynanamın amına parmaklarımı sokup çıkardıkça, kaynanam da benim yarrağımı daha çok sıkıyor ve acıtıyordu. Birkaç saniye geçmeden kaynanam büyük bir titreme ile boşaldı.
O sırada birden arka bahçenin tahta kapısının çarparak kapanma sesini duyunca, ben eski yerime geçtim ve görünür şekilde kaynanamın ayaklarına ve ayak parmaklarına masaj yapmaya başladım. Eşim pencerenin önünden geçerek, elinde yeşilliklerle içeriye girdi ve “Nasıl gidiyor Anne?” diye sordu. Kaynanam da çok mutlu bir şekilde, “Damadımın ellerine sağlık, valla çok marifetli elleri varmış, artık benden kurtuluşu yok, herzaman böyle masaj isterim…” dedi. Eşim de, “İyi, iyi… Yapar tabii, Annesi sayılırsın! Bu arada yemek 5 dakikaya hazır, yavaş yavaş masajı bitirin de mutfağa gelin…” diyerek mutfağa gitti. Kaynanam boşalmış rahatlamıştı, ama benim yarrak halen kazık gibi duruyordu ve taşaklarıma ağrı girmişti, acil boşalmam lazımdı. Ne olacaksa olsun deyip, hemen ayağa kalktım, yarrağımı çıkarıp, kaynanamın ağzına verdim ve ağzını siker gibi, ağzında ileri geri hareket ettirdim, 3-4 saniye sonra da kaynanamın ağzına boşaldım. Kaynanam sanki pekmez yermiş gibi, bütün döllerimi yaladı yuttu.
Mutfağa gitmek için toparlanırken de bana, “Bunu devamına erdirelim Damat!” dedi. Ben de, “Tabi Valide, o konuda hiç şüphen olmasın!” diye cevapladım ve kaynanamı son bir kez dudaklarından öpüp, mutfağa geçtik…
Akşam yemeğine başladığımız sırada kaynanama, kayınbabamı ve küçük baldızla, kayınçoyu sordum. Kayınbabamın ablasının işleri olduğunu ve köye gittiğini, küçük baldızın ve en küçükleri olan kayınçomun arka bahçede evi olan babaannenin yanında olduklarını ve orada yatacaklarını söyledi. Akşam yemeğinden sonra çay ve meyve faslından sonra eve gitmek için hazırlandığımız sırada, ortanca baldızım, “Enişte gitmeyin, babam da yok, biz korkarız, burada yatın.” dedi. Kaynanam da ısrar edince, eşim kardeşini ve annesini kırmamak için, “Tamam.” diyerek kabul etti.
Ancak kış günü olduğu için sadece bir odada soba yanıyordu. Hepimiz orada yatacaktık. Kaynanam ve baldızım bir kanepede, eşim ve ben diğer kanepede yatacaktık. Daha önceleri de kaynanamda yatılı kaldığımızdan, orda eşimin ve benim birer eşofman veya pijamamız sürekli bulunurdu. Eşim diğer odada üzerini değiştirdi pijamalarını giydi geldi ve yattı. Kaynanam da diğer odada üzerini değiştirdi geldi, diğer kanepeye yattı. Baldızım annesinin yanına, ben de eşimin yanına yatarak ışıklar sönük vaziyette TV izlemeye devam ediyorduk. Eşim ve kaynanam gündüzden yürüyerek çok gezdikleri için yorulmuş olduklarından hemen uyudular. Yaklaşık yarım saat kadar sonra ben baldıza seslenerek, “Baldız TV’yi kapatayım mı?” diye sordum. Ses yok, baldız kaynanamın arka tarafında yattığından göremiyordum. Kanepeden kalkıp baktığımda baldızım da çoktan uyumuştu.
TV’yi kapattım, karanlıkta kaynanamın yattığı kanepenin yanına yere oturdum. Ellerimi yorganın altına soktum ve kaynanamın bacaklarını okşamaya başladım. Geceliğinin altından bacaklarını okşayarak yukarıya çıktığımda, kaynanamın altında yine kilot olmadığını hissettim. Kaynanamın etli ve dolgun dudakları olan amcığını avuçlayarak okşamaya başladım. Tabi benim yarrak eşofmanın altında yine kazık gibi olmuş, çadırı kurmuştu. Kaynanamın amının okşanmaktan sulandığını, sularının da bacak arasına sızdığını hissedebiliyordum. İki parmağımı amının sıvısı ile ıslatarak amcığına sokmaya çalıştım. Tabi kaynanam pozisyon itibariyle yan yattığından, pekte başarılı olamamış, parmaklarımın sadece ucunu sokabilmiştim. Bu sırada kaynanam uyandı ve hemen elini eşofmanımın içine sokarak kazık gibi olmuş yarrağımı okşamaya ve sıkmaya başladı. Diğer eliyle de beni kendisine çekerek dudaklarımı öpmeye, somurmaya başladı.
Kaynanam dudaklarımı adeta aç kurtlar gibi yiyordu. Bir müddet ateşli öpüşmeye devam ettikten sonra, benimkini dışarı çıkararak yalamaya başladı. Yaptığımız işi karanlıkta yapıyor olsak dahi, eşime veya baldızıma yakalanma riski vardı. Kaynanam yarrağımı bir müddet daha yalayıp somurduktan sonra, benimkini eşofmanımın içine koyarak ayağa kalktım ve kaynanama ‘Mutfağa gelmesini’ söyledim. Işıkları yakmadan mutfağa gittim. Yaşadığımız olayın heyecanından boğazım kurumuştu, bir bardak su içtim. Bu sırada kaynanam sadece koridorun ışığını yakarak mutfağa yanıma geldi. Hemen ayakta birbirimize sarılarak ateşli öpüşmemize devam ettik. Elimi geceliğinin üzerinden kaynanamın amcığına atmış okşuyordum. Bu sırada geceliğinin önündeki, göbeğine kadar olan düğmeleri çözerek, geceliğinin önünü açtım. Kaynanamın içinde sadece fazla seksi olmayan sütyeni vardı. Sütyeninin üzerinden memelerini avuçlayıp okşadım…
Sonra südyenini yukarı kaldırarak kaynanamin memelerini serbest bıraktım. Serbest kalan memelerini bir müddet sıkarak okşadıktan sonra, uçlarını dudaklarımın arasına alarak somurmaya başladım. Arada bir somurmayı bırakıp dilimle sadece memeuçlarını yalayarak kaynanamı kendinden geçiriyordum. Tabi bu arada diger elimle geceliğinin altından amcığını okşamaya ve yoğurmaya devam ediyordum. Kaynanamın sırtını mutfak tezgahına dayayarak bacaklarının arasına yere diz çöktüm ve geceliğini yukarı kaldırarak amcığını ortaya çıkardım. Kaynanamın amcığı koridordan hafifçe sızan ışığın etkisiyle muhteşem bir sanat eseri gibi görünüyordu. Kaynanamın amı kılsız, kaymak gibi tertemizdi. Hemen bacaklarının arasına kafamı sokarak amcığını yalamaya başladım. Ben yaladıkça kaynanam kıvranıyor, ellerini saçlarımın arasına geçirerek kafamı amcığına daha da çok bastırıyordu. Bu şekilde ne kadar yaladığımı bilmiyorum, ama yalamaktan çeneme ağrı girmeye başladı. Kaynanam ise peş peşe titreyerek boşalıyordu. O boşaldıkça da ben sıvısını daha çok emerek amını daha bir iştahlı yalıyordum. Bu arada kaynanam amcığını yalamam sırasında en az 3-4 kez boşalmıştı.
Kaynanam beni ayağa kaldırarak tekrar dudaklarıma yumuldu. Bir yandan öpüyor bir yandan da fısıldayarak ‘Nasıl yaladığımı hep merak ettiğini, eşimle nişanlılık döneminde yaptığımız kaçamak yalaşmaların çoğunu gizlice seyrettiğini, fakat müdahale etmediğini’ söylüyordu. Bu sefer yer değiştirerek, kaynanam beni tezgaha dayadı. Önüme diz çökerek eşofmanımı ve kilotumu dizlerime kadar indirerek, yarrağımı serbest bıraktı ve taşşaklarımdan başlayarak müthiş bir şekilde yalamaya başladı. Anladığım kadarı ile kaynanam yalama işinde çok tecrübeliydi. Kaynanama ‘Müthiş yaladığını’ söylediğimde, kaynanam ‘Kendisinin eskiden kayınbabamın sikini yalamaktan çok zevk aldığını, ancak kayınbabamın bir kez dahi kendisinin amını yalamadığını, bu gece amcığının ilk kez yalandığını’ söylüyordu. (Bu arada artık kayınbabamın sikinin kalkmadığını ve benim sikimin kayınbabamın sikine oranla daha kalın ve biraz uzun olduğunu da söyledi.) Kaynanamı ayağa kaldırdım, çünkü yarrağımı yalamaya biraz daha devam etse ağzına boşalacaktım. Ama ben kaynanamın ağzına boşalmak değil, amcığını sikmek ve boşalmak istiyordum…
Kaynanamı ters çevirdim, ellerini mutfak tezgâhına dayayarak domalttım. Kaynanamın amcığı alttan harika görünüyordu. Yarağımın kafasını amcığına birkaç kez fırça çektikten sonra, amının deliğine dayadım ve girmeye başladım. Amcığının içi fırın gibi alev alev yanıyordu. Yavaş yavaş sonuna kadar girdikten sonra, ritmik bir şekilde girip çıkmaya başladım. Kaynanam arada bir ben içindeyken doğruluyor, kafasını çevirerek öpüşmeye devam ediyor, dudaklarımı somuruyor, sonra kalçalarını kıvırarak daha derine girmemi sağlıyordu. Artık daha fazla dayanamayacağımı anlayınca, kaynanama ‘Boşalmamın yakın olduğunu’ söyledim. Kaynanam da, ‘Rahatlıkla içine boşalabileceğimi, kayınçonun doğumundan sonra ameliyatla kordonlarını bağlattığını’ söyledi. Ben de birkaç kez daha gidip geldikten sonra sarsılarak müthiş bir şekilde kaynanamın amcığının içine boşaldım. Ama ne boşalma! Sanki işiyordum, o derecede döl geliyordu sikimden. Hayatımda hiç bu şekilde boşalmamıştım.
Boşalmam bittikten sonra kaynanam ‘İçinden çıkarmamamı, kendisinin de boşalmasının yakın olduğunu, sertliğimi kaybetmeden içinde gidip gelmeye devam etmemi’ söyledi. Bunun üzerine amcığının içinde gidip gelmeye devam ettim. Az sonra kaynanam da titreyerek boşaldı. Kaynanam boşalırken amcığını sıkıp bırakıyor, benimkini içeriden kenetliyordu. İçinden çıktıktan sonra, kaynanam önüme diz çökerek yarağımın üzerinde kalan döllerimi ve kendi sıvısını yalayıp somurarak temizledi. Yarağımı somurdukça içimde kalan bütün damlaları vakumlayıp içine çekiyordu. Temizleme işini bitirdikten sonra yarağımı peçete ile kuruladı. Kendiside amcığından taşan dölleri temizledikten sonra, üzerine hırkasını giydi. ‘Kendisini beklememi, (arka bahçede bulunan) tuvalete gideceğini, tuvaletten gelince eşimin ve baldızımın uyku durumlarına göre devam edebileceğimizi söyledi ve dışarıya tuvalete çıktı…
Tuvaletten geldikten sonra baktık ki karım ve baldızım mışıl mışıl uyuyorlar, tekrar mutfağa geçtik. Kaynanam beni mutfakta yere halının üzerine yatırdı, başladı yarağımı yalamaya. Nasıl yalıyor ama, aç kurtlar gibi! Ben de kaynanamın amını yalamak istediğimden, üzerime doğru çektim ve 69 pozisyonunda ben de kaynanamın amcığını yalamaya başladım. Arada kafamı kaldırıp götünün deliğine de dil atıyordum. Ben yaladıkça kaynanam daha çok iştahlanıyor, yarağımı gırtlağına kadar sokuyor, vakumlayıp geri çekiyordu. Ben bu arada iki parmağımı amcığının içine sokarak amcığını keşfe devam ediyordum. Parmaklarım kaynanamın amcığına girip çıkarken, Klitorisini dudaklarımın arasına alıp somuruyordum. Kaynanam bu hareketim karşısında yumurtalarımı teker teker ağzına alıp somuruyordu. Elimin üçüncü parmağını arada bir yalayarak, yumuşattığım ve kayganlaştırdığım götünün deliğine sokarak, her üç parmağımı aynı anda sokup çıkarmaya başladım. Dudaklarım ve dilim yalama ve somurma işine devam ediyorlardı. Kaynanam fazla dayanamadan titreyerek boşaldı.
Ağzıma boşalan kaynanamın bütün zevk sularını içtikten sonra kalkmak istedim. Kaynanam kalkmama izin vermeden üzerimden kalktı, yüzü bana dönük şekilde, yarağımı okşayarak amcığına soktu ve birden üstüme oturdu. Tabi kaynanamdan böyle ani bir hareket beklemediğim için yarağımda birden bir ağrı hissettim. Kaynanama beklemesini söyleyerek, amcığının içinde ağrının biraz hafiflemesini bekledim. Yarağımdaki ağrı hafifledikten sonra, kalçalarımı oynatarak, kaynanamın amı içinde yarağımı hareket ettirmeye başladım. Kaynanam kalçalarını yukarı aşağı oynatarak kontrolü ele aldı. Bazen aşırı hızlanıyor, bir makine gibi hareket ediyor, bazen de gayet yavaş bir şekilde hareket ediyor, kalçalarını dairesel hareket ettirerek beni çıldırtıyordu. Ben arada bir doğrulup kaynanamın memelerini yalayıp somurarak ısırıyordum. Kaynanam da dudaklarıma yapışıyor, nefessiz kalana kadar öpüşüyorduk.
Bu şekilde kaynanamla bayağı uzun bir sikişten sonra ben geleceğimi hissettim ve “Valide boşalacağım!” dedim. Kaynanam da, “Boşal aslanım! Boşal koçum! Sula azdırdığın kaynananın amını!” dedi. Bu sözleri üzerine sarsılarak kaynanamın amına boşaldım. Ben boşaldıkça, kaynanam da hareketlerini hızlandırdı ve yarağım küçülüp içinden çıkmadan o da boşaldı. Artık ikimizin de dermanı kesilmişti. Üstümüzü başımızı düzeltip yatmaya gittiğimizde saat gece 03:30’u gösteriyordu. Kaynanamla yaklaşık 3 saat kadar sikişmiştik. Karıma arkadan sarılarak, sikişmenin verdiği rahatlama ve yorgunlukla hemen uyumuşum.
Merhabalar. Ben İzmir’den Gökay. Şu an 23 yaşımdayım, 1.83 cm boy, 89 kg, toplu bir fiziğim var. Anlatacağım olay bundan 8 sene önce geçti. Yüksel abi o zamanlar halamların orada internet kafesi olan (o sene 35 yaşında), 1.75 cm civarında 70-75 kg, çok yakışıklı değil ama karizması olan, uçanı kaçanı siken, evli ama bir o kadarda çapkın bir adamdı. Halime adında (o sene 33 yaşında) karısı, 1.65 boylarında 58-60 kg civarı dolgun kalçalı, iri göğüslü ve bakımlı gayet güzel bir kadındı. Neyse ben sürekli bu kafeye takılıyordum o zamanlar. Yüksel abiyle çok samimi olmuştuk. Yüksel abi herşeyini anlatıyordu bana. Aramızda yaş farkı olmasına rağmen resmen iki yakın dosttuk. Bazen dükkanı eşine bırakıp bilgisayar tamirine fala diye çıkıyodu. Geceye kadar gelmiyordu. Bana, “Dükkanda, yengen de sana emanet.” diyordu. Yengeyle de baya samimi olmuştum. Evlerine girip çıkar olmuştum. Yüksel abiyi yenge daha önce evlerinde, kendi yatak odalarında bir karıyı sikerken yakalamış. Ama hamile olduğundan affetmek zorunda kalmış.
Neyse gel zaman git zaman Yüksel abi geleni sikiyor gideni sikiyor diye sürerken, birgün yine dükkanda yalnızdık. Kadının biri geldi. Çok seksi, iyi giyimli, tam tiki. Ama bir siksen 10 sene ömrünü uzatır cinsten. Oturdu bir bilgisayara. Bizde Yüksel abiyle muhabbet ediyoruz. 15 dakika sonra yüksel abi: “Gökay sen bir yarım saat kapının önüne çık. Gelen olursa çaldır beni.” dedi. Ve beni kapının önüne çıkarıp kapıyı kilitledi. Neyse 20 dakika falan oldu olmadı yengeyi gördüm karşıdan gelirken. Yüksel abiyi çaldırıyorum ne açıyor ne de meşgule alıyor. Kapıyı yumrukluyorum: “Abi yenge geliyor!” diyorum. “Oyala, az kaldı koçum.” diyor. (Benden günah gitti!) dedim içimden. Yenge geldi. Ama içerden nasıl inleme sesleri geliyor anlatamam. Ben, “Yüksel abi içerde kaldı, anahtar kırıldı…” falan filan konuşurken kapı açıldı, Yüksel abi çıktı. Aldı yengeyi ileri doğru yürüdüler. Ardından o harika hatun şanzımanı dağılmış bir vaziyette kapıdan çıktı sıvıştı. Yüksel abiyle yenge hiçbir şey olmamış gibi geldiler. “Ne oldu abi?” dedim. “Oh! Ucuz yırttım oğlum.” dedi. Ama ne söyledi de yenge o sesleri duymasına rağmen cıngar çıkarmadı merak etmedim değil doğrusu.
Bir iki hafta sonra Yüksel abi İstanbul’a bilgisayar fuarına yeni bilgisayar bakıp almaya diye çıktı gitti. Giderken bana, “Gökay ben bir hafta yokum. Yengen, kızlar, dükkan sana emanet. Hatunlar beni bekliyor.” deyip çekti gitti. Yengeyle biz dükkandaydık o gün. Müşteri de yoktu. Oturduk karşılıklı muhabbet ediyorduk. “Gördün demi o abi dediğin orospu çocuğunun 15 yıllık gül gibi karısına yaptığını?” dedi. Ben de salağa yatıyorum ya, “Hangi abi yenge?” dedim. “Ya salak yapma Gökay. Kim olcak? O kocam olacak göt.” dedi. “Ama ben biliyorum ona yapacağımı. Aynı şekilde alcam ondan intikamımı. Ama kimle?” derken birden bana dik dik bakmaya başladı. Ben neden baktığını anlamadım. Kızgınlıkla söylüyor herhalde dedim geçiştirdim.
Akşam telefonum çaldı. Arayan Yüksel abi: “Oğlum yengen korkuyormuş. Akşam bir programın yoksa git bizde kal. Tam iş üstünde aradı amına koyayım.” dedi. Ben de iyi niyetle, “Tamam abi. Kalırım.” dedim kapattı. Akşam dükkanı 00:30 gibi kapattık yengeyle kızlarla (Yüksel abinin kızları Cansel benimle yaşıt, Cansele hastaydım, Meltem ise o sene 11 yaşıinda) eve gittik. Hemen kızlar odalarına yatmaya gittiler. Yenge bana, “Gökay’cım sen otur TV falan izle. Ben duşa girip çıkacam.” dedi. Ben de, “Tamam yenge.” dedim. Halen kafamdan kötü birşey geçirmiyordum. Tek fantazim Cansel’i sikmekti. Neyse 10 dk sonra yenge çıktı bornozla. Geldi yanıma oturdu. Bornozun beli bağlıydı. Ama inanılmaz göğüs dekoltesi ve sağa sola açılan eteğiyle neredeyse amına kadar gözüken pürüzsüz bacakları tam 20 cm yanımdaydı. Hatta bacaklarımız birbirine temas halindeydiler.
Yenge birden, “Gökay bugün çok yoruldum. Uzansam sırtımı ovar mısın?” dedi. Ben de, “Tamam yenge, uzan.” dedim. Halime yenge kalktı, tuttu kolumda beni yatak odasına götürdü. Bornozunu bana sırtı dönük şekilde bir çırpıda çıkardı. Sütyen yoktu. Kenarlardan memelerinin ovallığını görebiliyordum. Ama beni asıl dumur eden o kırmızı tangasıyla o pürüzsüz ve abartısız Jennifer Lopez kalçalarıydı. Direkt yatağa bıraktı kendini. Ben şok olmuş bir biçimde öylece kala kalmıştım. “Hadi başla artık.” dedi. Ben bir silkelendim kendime geldim. Dedim (bu orospu intikamını benimle alcak. Kaçarın yok oğlum zevk almana bak). Yavaşça yatağa yürüdüm. Poposunun tam üstüne sikimi dayadım ve başladım sırtını ovalamaya. Yavaş yavaş okşuyordum altımdaki harika vücudu. Aşağılara indikçe suratımı yaklaştırdım sırtına. Hafif hafif hohlayarak nefesimi gezdirdim vücudunda. Halime yenge resmen erimişti altımda. Poposunu kavradım. Isırmaya başladım göt yanaklarını. Hiçbir tepki vermiyordu…
Tuttum indirdim külodunu. Şimdi altımda belliki yeni temizlenmiş, sikilmeyi bekleyen, alev alev yanan aç bir am vardı. Ve benim görevim onu sabaha kadar sikmekti. Hemen soyundum. Halime yengenin ayak parmaklarından amına kadar yaladım. Amının dudaklarını ağzıma alıp seri dil hareketleriyle klitorisine dakikada 77 dil darbesini çaktım. Şelale gibi boşalıyodu resmen. Çığlık çığlığaydı. Tam biri duyacak derken, kapıda Cansel’i gördüm. Ama tepki vermedim. Devam ettim. “Sok artık sooookk.” diye inlerken Halime yengenin bacaklarını omuzuma aldım. Zaten boşalmaktan sırılısıklam olan amına kızının seyri önünde yavaşça yarrağımı sokmaya başladım. Amı 2 çocuk doğurmuş kadına göre harikaydı. Her halde Yüksel abi diğer karıları sikmekten kendi karısını sikecek vakit ya da derman bulamıyordu. Yavaş yavaş sokarken birden kökleyiverdim bir gazla amına. Başladım hızlanmaya. Halime yenge ağzına yastık almış kimse duymasın diye resmen yiyordu yastığı. Ben deli gibi pompalıyordun pompacı Yüksel abinin karısına. Kim bilir kimlerin karılarını siken adamın karısı şimdi benim altımda inliyordu. Karılarına sahip olamayan tüm godoşların intikamını alıyordum belki Yüksel abiden. 15 dakia falan sonra boşalcağımı hissettim. Hemen çıkardım sikimi ağzına verdim. Orospu bardak dolusu dölümü resmen içti. Yarrağımı ağzında pipet gibi emip içine çekiyordu. Anlamıştım daha doymadığını ama benim aklım Cansel’deydi.
Bir baktım Cansel kapıda yoktu. Halime yengeyi yatakta bıraktım, kalktım. Halime yenge, “Nereye gidiyorsun kocacım? Daha doymadım ben sana.” diyordu. Cansel’in odasına gittim hemen. Baktım yatakta oturuyor. Ama eli amında. Üzgün gözüküyordu. Ben de elim sikimde yaklaştım ona. Tuttum kolundan kaldırdım. Çırılçıplak soydum. Hiç itiraz etmedi. Mahçup bir tavırla sadece yere baktı. Külodunu çıkarmaya eğildiğimde o muhteşem tazecik amını gördüm ve dayanamayıp bir masum öpücük kondurdum. Tuttuğum gibi kolundan yatak odasına götürdüm. Halime yenge bir anda kalktı. “Ne oluyor Gökay? Cansel niye çıplak? Niye yatak odasına getirdin onu?” falan filan derken, Cansel eğildi yarrağımı ağzına aldı. Bir kere yalayıp Halime yengeye döndü ve “Anne benim de Gökay’la yapmamı engelersen seni babama söylerim. Hatta bütün mahalleye yayarım!” dedi. Ve yalamaya devam etti. Bu tavır karşısında Halime susup izin vermekten başka yapacağı bişeyi olmadığını anladı ve kızının arkasına geçip sırtına öpücükler kondurmaya başladı.
Benim sikim kazık gibi olunca Cansel’i kaldırdım, yatağa sırtüstü yatırdım. Bacaklarını ayırıp amını sulanana kadar yaladım. Harika kokuyordu amı. Tatlı talı inlemeyle tıslama sesleri arasında sesler çıkarıyordu. Amı kıvama gelince sikimi tutup kafasını dayadım körpecik amına. “Korkma aşkım. Hiç acımıyacak söz veriyorum, söz veriyorum.” diye heyecanını yatıştırmaya çalışıyordum. Halime yenge kulağımı öpüyormuş gibi yapıp, “Kızımın canının uzun süre yanmasını istemiyorum. Birden sok!” dedi. Ben de kafa salladım ve yarrağımı kökledim Cansel’ime. Bir feryat etti. Ben ise köküne kadar girmenin zevkiyle, hem akan kanlara bakıyordum, hemde Cansel’ime demir kazık gibi yarrağımı köklüyordum. O kadar dardı ki, iki-üç dakikaya kalmadı içine boşaldım Cansel’in.
Neyse ben yığıldım kaldım yatağa. Biraz dinlendim. Kalktım banyoya gittim, Halime yenge banyodaydı. Gelmişken birde banyoda sikeyim şu orospuyu dedim. Hemen verdim yarrağımı ağzına. Hemen kaldırdı orospu. Domalttım çamaşır makinasına. Bir postada makinanın üstünde siktim. O gece Cansel’i bir daha sikmedim. Sabaha kadar Halime yengeyi 3 posta daha siktim. Sonra sabah kalktığımda yanımda ne Halime yenge, ne de Cansel vardı. Odaya Halime yenge geldi. Dudaklarımdan öpüp, “Hadi uykucu, kahvaltı hazır.” dedi. Kalktım kahvaltı yaptık. Meltem kursa gidiyormuş. Onu geçirdi Halime yenge. Sonra, “Hadi dükkanı açalım.” dedi. Cansel kahvaltıya kalkmamıştı. Sordum. “İyi merak etme, dinlensin biraz.” dedi Halime yenge. Velhasıl 4-5 gün ben bunlarda kaldım. Her gece Halime yengeyi sabahlara kadar siktim. Yüksel abi 2 gün sonra geldi…
Birgün dükkan çok kalabalık. Ben de ne zamandır sikemiyorum Halime yengeyi. Ana bilgisayarın olduğu bölme baya yüksek. Böyle bar taburesi falan var önünde. Sadece kafası gözüküyor insanın. Ben ana bilgisayardayım. Halime yenge de yanımda. Yüksel abi de çocuklarla Counter oynuyor. Kulaklıklar falan baya kaptırmış. Sırtıda bize dönük. Ben bunu farkedince, Halime yengeye, “Seni çok özledim.” dedim elimi götüne attım. “Napıyosun ya? Yüksel görürse öldürür bizi!” dedi. Ben de, “Baksana, oyuna öyle bir dalmış ki görmez.” dedim. Eteğini kaldırdım. Külodunu yana sıyırdım sadece kafamızın gözüktüğü bölmede Halime yengenin arkasına geçtim. Sikimi tükürükledim. Halime yengeyi hafif öne eğdim yerleştirdim amına. Git gel yaparken, birden Yüksel abi, “Gökay sigarayı atsana.” dedi. Ben sikim karısının amındayken sigara paketini Yüksel abiye fırlattım. “Saol koçum.” dedi, taktı kulaklıkları, döndü önüne. Ben de Halime yengenin belini kavradım ve deli gibi kökledim. 5 dakikaya kalmadan boşalcağımı anladım. Çıkardım sikimi. Halime yengeyi aşağı eğip ağzına boşaldım…
Harikaydı. Hem adrenalin hem seks. Bölmenin hemen yanında tuvalet vardı. Halime yenge hemen tuvalete girdi. Üstünü başını topladı. Ardından çıktı. Yüksel Abi hiçbir şey anlamadı. Ben o günden sonra senelerce siktim Halime yengeyi ve kızı Cansel’i. Askere gittim geldim. Şimdi Cansel’le nişanlıyız, yaza evlencez. Ama Halime yengeyi halen sikiyorum. Sonradan duydum ki iyi yapmışım. Çünkü benim Halime yengeyi siktiğim sene Yüksel abi de benim dul teyzemi sikmiş. Bu sene nişandan sonra 18’lik baldızım Meltem’i de siktim. Yani anlıyacağınız Yüksel Abimin (Müstakbel Kayınpederimin) karısını da kızlarını da sike sike dümdüz ettim…
Herkese seks dolu bir yaşam dileğiyle, hoşçakalın.
Selam arkadaşlar, ben Denizliden Ferhat, 32 yaşındayım, evliyim. Bundan 4 yıl önce başımdan geçen, kaynanamı nasıl siktim, onu size anlatmak istiyorum. Kaynanam uzun boylu, sarışın, 54 yaşında, pek öyle güzel olmamasına rağmen, vücudu çok diri, seksi bir kadın. Şimdiki karımla daha ilk tanıştığımız günlerden beri kaynanamın kalçalarını ve göğüslerini hayal ederek çıldırırdım. Sürekli kaynanamı nasıl sikerim diye düşünüp duruyordum. Marmariste bizim bir yazlığımız var, eşim ben kaynanam ve kayınpeder hep birlikte oraya tatile gidecektik. Benim işlerim uzadığı için, önden eşim ve kayınpederi gönderdik, kaynanam da benimle kalıp, bir hafta sonra benle beraber gidecekti.
Fırsat bu fırsattı, bir hafta boyunca akşamları kaynanamla evde yalnız olacaktık. Kaynanamı sikmek istiyordum, ama kaynanam bana çok iyi davrandığından nasıl yapacağımı bilmiyordum. Akşam işten çıkarken evi aradım, kaynanama, “Alınacak birşeyler var mı valide?” diye sordum. Kaynanam da, “Hava çok sıcak, gelirken içecek birşeyler getir de içelim.” dedi. Kaynanam içecek derken soğuk meşrubat kastetmişti biliyordum, yine de aklıma şeytanlık geldi. Meşrubat yerine rakı götürüp, kaynanamı sarhoş etmek ve sikmek. Bir büyük şişe rakı aldım eve gittim. Kaynanam rakıyı görünce “Bu ne damat?” dedi. Ben de, “İçecek.” deyip verdim kendisine.
Kaynanam, “Oğlum ben bu mereti ağzıma daha hiç sürmedim, bu yaştan sonra mı içecem?” deyip biraz itiraz eder gibi oldu. Ben, “Ne var ki yaşında valide, benim diyen kızlara taş söktürürsün.” deyince, “Öyle mi düşünüyorsun damat?” deyip sofrayı hazırladı. Kaynanamla hem yemek yiyip hemde rakı içiyorduk. Kaynanam ikinci dublesini bitirdikten sonra iyice neşelenmişti. Kalktım hafif bir müzik CD’si koydum. Kaynanam vakit ilerledikçe hem rakıdan hem müzikten etkilendi ve iyice melankolik oldu. Kaynanamı dansa kaldırdım. Salonun ortasında slow dans ediyorduk. Kaynanamın kafası iyiydi. Dans ederken ben kaynanama hafif hafif sürtündükçe, kaynanam kendinden geçmeye başladı.
Dans bahanesiyle kaynanamın belini ve kalçalarını okşuyordum. Kaynanam gözlerini kapamış, yanağını yanağıma yapıştırmıştı. Benim yarak dimdik olmuş ve kaynanamın amına dayanmış sürtünüyordum. Kaynanam iki elini boynuma atınca, ben de iki elimi kalçalarına attım ve kalçalarını sıkıca kavrayarak kaynanamı iyice kendime çektim. Baktım kaynanam da amını sikime doğru bastırıyor, hemen dudaklarına yapıştım. Kaynanam bir yandan, “Yapma damat, bu yaptığımız doğru değil.” diyor, beni ittirmeye çalışıyordu, bir yandan da gözlerini halen kapalı tutup benle öpüşmeye devam ediyordu. Kaynanam nekadar, “Yapma damat.” dese de bırakırmıyım artık, ne olursa olsun kaynanamı sikmeden bırakmaya niyetim yoktu.
Dans ede ede, öpüşe öpüşe kanapenin yanına kadar götürdüm kaynanamı. Yavaşca yatırdım kanepeye ve tişörtün altından, sütyenin üzerinden kaynanamın göğüslerini okşamaya başladım. Kaynanam, “Dur yapma.” falan diyor ama alkolün etkisiyle fazla direnemiyordu. Kaynanamın sütyenini açmaya çalıştım fakat beceremedim. Elimi sütyeninin içine sokup kaynanamın göğüslerini okşamaya başladım. Tam meme uçlarıyla oynamaya başlamıştım ki, kaynanam birden, “Dur oğlum, dur bi saniye!” dedi ve önce tişörtünü, ardından sütyenini çıkardı, “Şimdi yap ne yapacaksan!” dedi. Kaynanamın göğüslerini hunharca sıkıyor, öpüyor, yalıyor ve ısırıyordum. Kaynanam yine gözlerini kapamış, inler gibi sesler çıkarmaya başlamıştı.
Yavaş yavaş kaynanamın göğüslerinden aşağı indim ve eteğinin altına kafamı soktum. Önce külotunun üzerinden amını hafif hafif dişler gibi yaptım, sonra külotunu çıkardım. Kaynanamın amı kıp kırmızı ve hafif kıllı idi. Kaynanamın o kırmızı amcığını yalamaya başlayınca, kaynanam iyice kendinden geçti, amını daha iyi yalamam için bacaklarını iyice ayırdı. Dilimi amına sokup, amından sular gelip kaynanam orgazm olana kadar yaladım amını. Kaynanamın ilk kez amının yalandığı çırpınmalarından ve amını ağzıma bastırmasından belli oluyordu. Kaynanamın çırpınmaları azalınca amını yalamayı bıraktım, ayağa kalktım ve soyunmaya başladım. Külotumu da çıkarınca kaynanamın gözleri açıldı. Yarrağım taş gibi olmuş, ucu hafiften ıslanmıştı.
Hiç konuşmadan yarrağımı kaynanamın ağzına uzattım. Kaynanam yarrağımı ağzına aldı ve başladı yalamaya. Yarrağımı öylesine sert emiyordu ki, dayanamadım kaynanamın ağzına boşaldım. Hem de ne boşalma. Kaynanam döllerimi yalayıp yuttuktan sonra sikimi ağzından çektim. Kaynanamı elinden tuttum ayağa kaldırdım, yatak odasına doğru yürümeye başladık. Kaynanam şaşkın şaşkın, “Nereye götürüyorsun? Bitmedi mi?” diye sorunca, “Ne bitmesi valide, daha yeni başladık, sen gel hele!” dedim. Yatak odasına vardığımızda üzerinde tek kalan eteğini de çıkarıp, kaynanamı yatağa uzattım, ben de, 69 olacak şekilde, yanına ters uzandım. Ben biryandan kaynanamın amını kurcalarken, biryandan da sikimi kaynanamın ağzına veriyordum.
Bir süre birbirimizinkini yaladıktan sonra, kaynanamın amı ıslanmaya, benim de yarak sertleşmeye başladı. Kaynanamı sikmenin zamanı gelmişti, kalktım, kaynanamı sırtüstü yatırıp, bacaklarının arasında yerimi aldım. Kaynanamın amına yarrağımı yerleştirip sikmeye başladım. Kaynanamı nasıl sikiyorum ama, hızlı hızlı pompalıyorum amını. Yaklaşık bir on onbeş dakika sert sert pompaladıktan sonra, kaynanam orgazm olmaya başladı. Ben de boşalmak üzereydim, iyice yavaşladım, sikimi amından çıkarıp dışarıya boşalacaktım. Kaynanam anlamış olmalı ki, “Bu yaştan sonra istesem de hamile kalamam damat, devam et!” dedi ve beni kendine doğru çekti. Birkaç saniye sonra ikimizde aynı anda orgazm olduk, boşaldık.
Yarrağım kaynanamın amında, kaynanamın üzerinde bir süre kaldıktan sonra, kaynanam, “Üzerimden kalk ta bir banyo yapıyım damat.” dedi. Kaynanamın üzerinden kalktığımda gözlerime bakamıyordu, sanki biraz utanıyor gibiydi. Banyoya beraber girdik ve duşun altında birlikte yıkandık. Kaynanamın heryerini bir güzel sabunlayıp okşadım, kaynanam da benim sikimi taşağımı sabunladı yıkadı. Durulandık, kurulandık yeniden yatak odasına gittik. Kaynanam çarşafı değiştirirken, ben arkasından sarıldım, göğüslerini okşamaya başladım. Kaynanam, “Azgın damat, dur bisaniye de rahat rahat çarşafı değiştireyim.” dedi. Çarşafı değiştirdikten sonra, yatağa uzandık, yarım saate yakın birbirimzle elleşip, öpüşüp koklaştıktan sonra kaynanam kollarımın arasında uykuya daldı.
Kaynanam uyurken yan dönmüştü, ben de yan dödüm, sikim kalçalarının arasında, ellerim göğüslerinde uyumaya çalıştım. Fakat gözüme uyku girmiyordu, işin ilginç yanı, kaynanamın sıcacık kalçaları arasındaki sikim de yeniden kalkmıştı. Artık uyumam mümkün değildi. Sikimi bir iki hareket ettirip oynatınca uyuyan kaynanamın amına girmişti. Kaynanamı uyurken sikmek daha değişik bir zevk ve heyecan veriyordu. Sikimi yavaş yavaş sokup çıkardıkça kaynanamın amı yeniden ıslanmaya başladı. Artık sikimi amından iyice çıkarıp kalçalarının arasından kaydırarak yeniden amına sokuyordum. Kaynanam bir ara uyanır gibi oldu, “Amma azgın şeymişsin damat, doymadın mı daha?” diye inleyerek bacaklarını karnına çekti ve yeniden uykuya daldı.
Kaynanamın amını sikerken sikim birden amından pırttı çıktı. Amına yeniden sokmayı denedim, fakat bu sefer kaynanam amını kasıyor gibiydi. Birden yüklenmemle birlikte ‘Löp!’ diye sikimi amına tekrar soktum. Fakat kaynanam acıyla bağırıp uyandı. Kaynanamın, “Gözü kör olasıca damat, yanlış yere soktun!” demesiyle yanlışlıkla kaynanamın götüne soktuğumun farkına vardım. Hakkatten de, bu delik başka delikti. Kaynanamın götü amından daha dar daha sıcaktı. Kaynanam götünü kaçırmayı, karşı koymayı denediysede iyice kenetlendim, bırakmadım. Bu şekilde kaynanamın götünü rahat sikemeyeceğimi anladım. Sikimi içinden çıkarmadan kaynanamı zorla yüzükoyun çevirip üstüne çıktım ve başladım götünü sikmeye.
Kaynanam acıdan altımda kıvranıyor, “İn üstümden gözü çıkasıca! Götümü parçaladın!” diye inliyordu. Bense kökledikçe köklüyordum, nede olsa yıllarca kaynanamın götünü sikmeyi hayal etmiştim. Kaynanamın götünü bir süre siktikten sonra farkettim ki kaynanam artık karşı koymuyor, aksine götünü yukarı doğru kaldırıyordu. Sikimi yine götünden çıkarmadan kaynanamı kasıklarından tutup dizlerinin üzerinde domalttım. Kaynanamı belinden tutup götünü sikerken, artık yarrağım nasıl kaynanamın götüne girip çıkıyor görebiliyordum. Görüntü müthişti. Ben kaynanamın götünü sikerken kaynanam da boş durmuyor eliyle deli gibi amını okşuyordu. Kaynanamın altımda sarsılmasından orgazm olduğunu anlayınca ben de hızlandım ve kaynanamın götüne boşaldım. Sikimi kaynanamın götünden çıkarmadan yeniden yan döndük ve o şekilde uyuduk.
Sabah kalktığımda mutfakta kaynanam sabahlıkla kahvaltı hazırlıyordu. Dün geceden okadar yorulmuştu ki hali kalmamıştı, kahvaltıyı hazırlarken bacakları ayrık ayrık yürüyordu. Beni görünce tepkisi nasıl olacak diye çok merak ediyordum. Mutfağa girince, “Günaydın damat, kahvaltı hazır.” dedi sadece. Bağırıp çağırmadığına göre demek ki bana kızgın değildi. “Günaydın valide.” deyip hemen kaynanama sarıldım ve dudaklarına yapıştım. Ayakta beş on dakika falan öpüştük ve elleştikten sonra, kaynanam, “Damat, sabah sabah azdırma beni de kahvaltımızı yapalım.” dedi. Kahvaltıdan sonra ben işe giderken kapıda, “Akşama rakı getirmeyi unutma!” diyerek tembihledi.
Marmarise yazlığa gidene kadar, tam bir hafta boyunca kaynanamı siktim. Hemde doya doya siktim. O haftadan sonra kaynanamla birdaha öyle baş başa kalamadık zaten. Şu anda kaynanam 58 yaşında ve muhabbet sırasında nezaman rakı lafı geçse, bana pis pis bakıyor. Arada bir iki dakikalığına yalnız kalınca, gizli saklı kaynanamın amını götünü ellemek bile heyecan verse de, yine de kaynanamı sikmek kadar zevk vermiyor. Bilmem bidaha kaynanamı sikmek nasip olacak mı?