Articles by "Kocamın Babasıyla"
Kocamın Babasıyla etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

 

Selam ben Eyşan, 28 yaşındayım. Kocamla görücü usulu ile evlenip, Belçikaya gelin olarak geldim. Kısa bir süre sonra, kocam petrol arama platformunda çalışmak üzere, uzun süreliğine Bolivya’ya gitti. Ve ben dul olan kayınpederimle birlikte kalmaya başladım. Muhafazakar yetiştirilmeme rağmen bazen masturbasyon yapıyordum. Bir gece yine çok azmıştım. Yatağımın üzerinde pijamamın altını ve külotumu çıkarmış kendi kendimle oynuyordum. Tam orgazm olmak üzereyken, birden odamın kapısı açıldı ve kayınpederim aniden içeri giriverdi. Ben yarı çıplak bir vaziyette ne yapacağımı bilemez bir halde toparlanmaya çalıştım, fakat kayınpederim çoktan göreceğini görmüştü. Üstelik sadece bacaklarımı birleştirerek amımı kapatabildim. Kayınpederim yerdeki pijamamın altını ve külodumu alarak bana verdi. Niyetinin sadece (Yarın ne yiyelim?) diye sormak olduğunu ve odama habersiz girdiğinden dolayı özür diledi ve “Biraz sonra tekrar gelirim.” diyerek çıktı. Nasıl utanmıştım. Sesim soluğum çıkmamıştı. Yerin dibine girmiştim resmen!
Kayınpederim odamdan çıktıktan sonra ben hemen külodumu ve pijamamı giydim. Fakat öyle utanıyordum ki, ne yapacağımı bilmiyordum. Az sonra kayınpederim odamın kapısını çaldı ve “Müsait misin kızım, gelebilirmiyim?” diye sordu. Yutkunarak, “Gir!” diyebildim zorla. Kayınpederim, “Korkma kızım, bunda utanacak bir şey yok!” dedi ve yatağımın kenarına oturdu. “İstersen biraz konuşalım?” dedi. Ben tabii hiç konuşmuyor, halen utanıyordum. Bu eve gelin geleli henüz 3 ay kadar olmuştu. Kayınpederim yüzüme dökülen saçlarımı nazikçe geriye attıktan sonra, “Utanmana gerek yok kızım, bak bu yaşımda ben bile masturbasyon yapıyorum. Bunlar normal şeyler. Üstelik seni kendinle oynarken görmek beni çok etkiledi!” dedi. O gece kayınpederimle iki saate yakın, yalnızlıktan, erkeksizlikten, kadınsızlıktan, seksten ve kendi kendine tatmin olayından konuştuk. Aslında kayınpederim isteseydi, o gece bana istediğini yapardı, okadar azmıştım ve canım sikilmek istiyordu o gece! Ama saçlarımı okşamaktan başka bir şey yapmadı.
Kayınpederim yatmaya gittikten sonra, çok düşündüm. Kafamda hep, (keşke şöyle olsaydı, keşke böyle olsaydı, keşke şöyle yapsaydım, keşke kayınpederim böyle yapsaydı) ile başlayan düşünceler rahat bırakmadı beni ve saatlerce uyutmadı. Sürekli kayınpederimin nekadar çok anlayışlı, sıcakkanlı ve nekadar etkileyici bir erkek olduğunu düşünmekten kendimi alamıyordum. Sonunda, aslında kendimi kayınpederimin kollarına atmak ve kayınpederimle çılgınlar gibi sevişmek istediğimi, kendi kendime itiraf ettim. Kendi kendime hayret ediyordum, böyle birşeyi düşünmek bile amımın sulanmasına sebep olmuştu. Kyınpederimin benimle seviştiğini fantazileyerek, elim kendiliğinden amıma gitti ve yarım kalan masturbasyonuma devam ettim. O anda kayınpederimin altında zevkten kıvrandığım fantazisiyle, müthiş bir orgazm yaşadım ve boşaldım…
Ertesi gün uyandığımda öğlen olmuştu. Kayınpederim her sabah işe giderken beni uyandırıp gitmesine rağmen, o sabah uyandırmadan gitmişti. Önce banyoya girdim duşumu aldım. Evin günlük işlerini yaptıktan sonra, akşama kayınpederimin en çok sevdiği yemek olan Karnıyarık yapmaya karar verdim. Kayınpederim Mercimek çorbasını da çok seviyordu, Mercimek çorbası da pişirdim. Yanına da Çoban salata hazırladım. Ben içmiyordum, ama kayınpederimin arada sırada Rakı içmekten hoşlandığını bildiğim için, soğuması için buzdolabına bir küçük Rakı koydum. Masaya tabakları ve mumları koydum, sonra saçlarımı ve makyajımı yapıp, güzel bir elbise giydim ve kayınpederimin akşama dönüşünü bekledim. Beklerken de bu gecenin akışının nasıl olacağını düşünüyordum. Ne de olsa dünkü olanlar ve konuştuklarımız bizi birbirimize biraz da olsa yakınlaştırmıştı.
Kayınpederim akşam eve gelince kapıda karşıladım ve “Hoşgeldin babacığım!” diyerek yanağına bir öpücük kondurdum. Kayınpederimin bu hareketime şaşırdığını görebiliyordum, çünkü daha önce onu hiç bu şekilde karşılamamıştım. Herzaman üzerimde eşofmanlarla, sadece kuru bir “Hoşgeldin Baba!” ile karşılıyordum. Kayınpederim, “Hoşbulduk kızım! Çok güzel görünüyorsun bugün!” dedi. Gülümseyerek, “Aşk olsun babacığım, sadece bugün mü güzelim?” dedim. Kayınpederim saçlarımı okşayarak, alnıma bir öpücük kondurdu ve, “Güzel gelinim benim, herzaman güzelsin, bugün daha da güzelleşmişsin demek istedim!” dedi. Kayınpederimin yanağına bir öpücük daha kondurduktan sonra, “Canım babacığım öyle demek istediğini biliyorum! Hadi hemen duşunu al, ben yemekleri getireyim, bugün senin en çok sevdiğin yemeği yaptım!” dedim. Kayınpederim büyük bir sevinçle, “Karnıyarık mı?” diye sordu. “Evet!” dedim. Kayınpederim busefer bana sarılarak, her iki yanağımdan öptü ve “Hemen duş alıp çıkıyorum!” dedi.
Kayınpederim duşunu alana kadar ben sofraya yemekleri ve Rakısını getirdim, mumları yaktım. Duştan çıktı, masaya oturduk. Karnıyarığın yanısıra, Mercimek çorbasını, Çoban salatasını ve Rakı yı görünce çocuklar gibi sevindi. Eee boşuna dememişler, ‘Bir erkeğin kalbine giden yol midesinden geçer!’ diye. Kayınpederimle mum ışığı eşliğinde akşam yemeğimize başladık. Kayınpederim, “Kızım biliyorum içmiyorsun, ama bugünlük bir duble sen de iç benimle.” dedi. Gülerek, “Peki, sarhoş olursam avutacakmısın beni?” dedim. “Güzel gelinime bak, avutmazmıyım hiç?” dedi. Gittim bir bardak ta kendime aldım geldim. Kayınpederim bardakları doldurdu, şerefe kaldırdık, tokuşturduk. Ağzıma ilk defa Rakı denen meret değiyordu. Kokusu berbat, tadı berbat birşeydi. İnsanlar bunu nasıl içebiliyorlar diye düşündüm. Fakat aradan 15-20 dakika geçtikten ve bardağım boşaldıktan sonra, kendimi hiç hissetmediğim kadar rahat hissetmeye başladım. İkinci dubleyi kendi isteğimle doldurttum kayınpederime…
Yemeğimizi yedikten ve küçük Rakıyı birlikte bitirdikten sonra, utangaçlığım biraz kaybolmuş, dilim çözülmüştü. Kayınpederime dans etmek istediğimi söyledim. Kayınpederim müziksetine romantik bir CD koydu ve beni dansa kaldırdı. Hafif hafif dönen kafam, dans ederken daha da hoş olmuştu. Ellerimi kayınpederimin boynuna halka yapmış, başımı boynuna yaslamış dans ediyordum. O da ellerini belime atmış, popomun hafif üstünde birleştirmişti. Kayınpederimin sıcak nefesini boynumda ve kulaklarımda hissediyordum. Salınırken hissettiğim başka birşey de göbeğime değen siki idi. Kayınpederimin siki göbeğime değdikçe pantolonunda büyüyor, siki büyüdükçe de, arkamdaki elleri belimden popoma doğru iniyordu. Bunun hoşuma gittiğini ve zevk aldığımı belirtmek için, ben de nefesimi kayınpederimin boynuna ve kulağına üfürmeye başladım. Az sonra kayınpederimin güçlü elleri popomu okşuyordu. Kayınpederimin kulağına, “Bu gece yalnız uyumak istemiyorum, aynı yatakta yatalım mı?” dedim. Kayınpederim boynumu öperek, “Olur kızım! Olur güzel gelinim!” dedi.
Kafam dönüyordu, sanki iki adım yürüsem düşecekmişim gibi hissediyordum kendimi, “Beni kucağında götür yatağına.” dedim. Kayınpederim beni kucakladı ve yatağına götürdü. Beni elbisemle yatağa nazikçe uzattıktan sonra, salonun lambasını ve mumları söndürmeye, müziksetini kapatmaya gitti. Geri geldiğinde ben elbisemi soyunmuş, sadece külot ve süytenimleydim. Kayınpederim de soyundu ve sadece külotu ile kaldı, lambayı söndürdü ve girdi yatağa. Öyle heyecanlıydım ki, kayınpederime arkamı döndüm yanaştım, O da beni kucakladı ve sarıldı. Kayınpederimin siki yine sertleşmişti ve arkamdan popoma değiyordu. Fakat ikimiz de nefesimizi tutmuş, hiç konuşmadan, hiç hareket etmeden yatıyorduk. Sanki ikimiz de yangın çıkması için bir kıvılcım bekliyor gibiydik. İçim içimi yiyordu, dayanamadım ilk hareketi ben yaptım, popomu yavaş yavaş oynatmaya ve kayınpederimin sikine bastırmaya başladım. Kayınpederim de sanki benden bunu bekliyormuş, o da başladı sikiyle popoma sürtünmeye…
Daha sonra boynumu öperek, kulağıma, “Külotlarımızı çıkaralım mı kızım?” diye sordu. Ben kafamı sallayarak, “Evet!” dedim. Kayınpederim hem kendi külotunu, hemde benim ıslanmış külotumu çıkardı. Ve bana yine arkadan sarıldığında, sert siki ıslanmış amıma kendiliğinden kayarak girdi. Heyecandan kalbim duracaktı nerdeyse. Ay günah da bu kadar mı zevk verirmiş insana! Daha kayınpederim sikini çekip ikinci kez amıma soktuğunda, ben orgazm olmuş, boşalmıştım bile. Bilseydim kayınpederimle bunu yaşayabileceğimi, hiç boşuna masturbasyon yapıp, kendi kendimi tatmin edermiydim? Kayınpederimin amıma giriş çıkışları hızlandıkça, Klitorisimi okşayan eli de hızlanıyor ve ben inleyerek ard arda orgazm oluyordum. Kayınpederim iyice hızlanıp, sonra da bana sıkıca kenetlenip, omuzbaşımı ısırıp, hareketsiz kalınca, spermleri de fışkırmaya ve amımı doldurmaya başladı. Kayınpederimin spermlerleri benim am sularımla birleşip amımdan dışarı aktığında, sanki altıma işemişim gibi hissetim kendimi.
Kayınpederimin siki küçülüp amımdan çıktıktan sonra, sütyenimin kopçasını açarak sütyenimi çıkardı ve beni sırtüstü çevirdi. Önce dudaklarımdan öperek, boynuma, omuzlarıma ve sonunda göğüslerime geldi ve göğüslerimi öpmeye, yalamaya, göğüsuçlarımı emmeye başladı. Kayınpederimin bunu yapmasına nekadar sevindiğimi anlatamam! Az kalsın, Göğüslerimi beğenmiyor, onları yeterince güzel bulmuyor, onlarla neden ilgilenmiyor? diye, komplekse giriyordum! Fakat kayınpederimin gerçekten tecrübeli bir erkek olduğunu birkez daha anladım. Bir kadını nasıl memnun edeceğini çok iyi biliyordu. Göğüslerimi en az yarım saat emdi yaladı ve böylelikle beni iki kez daha orgazma ulaştırdı.
İkimiz de terden yapış yapış olmuştuk. Kayınpederimle birlikte banyoya girip duş aldık, birbirimizi yıkadık. Çarşafları tazeledik ve yeniden sevişmeye başladık. Busefer ikimizde de en ufacık tutukluk ve utanmanın kırıntısı bile kalmamış, yatakta ikimiz de istediğimiz gibi doğal davranıyorduk. Sabaha kadar ben kayınpederime onun istediği her pozisyonda verdim, kayınpederim de beni, benim istediğim pozisyonlarda sikti. Birbirimize Oral yapmaktan, 69’dan tutun da, bacak omuza, Misyoner pozisyonu, Jokey pozisyonu, domaltıp Köpekleme’ye kadar, kayınpederimle her tür pozisyonda sikiştik. Çok istememe rağmen, kayınpederim beni birtek Anal sikmedi, daha önceden hiç Anal yapmadığım için ve henüz hazır değilim diye…
Fakat ertesi günü ne yapacağımı biliyordum. Kayınpederim işe gider gitmez, ben de özel olarak alışverişe gidecem. Anal kaydırıcı ve değişik Anal oyuncaklar alıp, akşama da kayınpederime Analdan verecem. Beni sabaha kadar siken ve mutlu eden kayınpederime götten de vermek, yapabileceğim en güzel Jest olur diye düşünüyorum, ne dersiniz?
Öptüm hepinizi!
Kocam her zaman muhteşem bir aşık olmuştur. Ben de her zaman beğenilen bir kadın oldum. Bulunduğum ortamda erkeklerin dikkatini çekerim. Mavi gözlerim, uzun, örülü saçlarım vardır. Sedat bu halimle liseli kızlara benzediğimi düşünür.
Ben 21 yaşındaydım, kocam Sedat ise 25 yaşındaydı. Sedat’ın babası Faruk benim gözümde çekici bir erkekti. Sportmen, olgun, oğlundan daha yakışıklı bir erkek… Nikah töreninden çıkarken davetliler bizi kutluyorlardı. Faruk, beni kutlamak için öperken, eliyle hafifçe göğüslerime dokunmuştu.
Sadece bu kadar değildi onun bana karşı yaklaşımı… Hep bana hayran bakışlar… Minik dokunuşlar… Flörtümsü iltifatlar… Ama hoş gördüm hep, bunlardan hiç kocama bahsetmedim.

Evlendikten sonra evimizin işleri bitene kadar yaklaşık bir kaç haftalık bir zaman için Sedat’ın ailesinin evinde kaldık. Bu zoraki misafirlik süresince her gece çılgınlar gibi sabahlara kadar seviştik. Yeni evli bir çiftten beklendiği, olması gerektiği gibi, belki biraz daha fazla…
Sedat’ın anne ve babası yan odada kalıyorlardı ve mutlaka bizim çıkardığımız sesleri duyuyorlardı. Birbirimizi o kadar uyarmamıza rağmen, zevkin doruklarına çıktığımızda kendimizi kaybediyorduk. Hele ben, orgazm olurken kendimi tutamıyor, deliriyordum.
Evleneli uzun zaman geçmemişti ve henüz kendi evimizi hazırlayamadığımız için Sedat’ın ailesi ile birlikte yaşıyorduk. Sedat’ın annesi Leman kütüphanede çalışıyordu. Ben akşama kadar evde yalnız kalıyordum.
Bir gün evde yine yalnızdım ve banyoda çamaşır yıkıyordum. Kimsenin gelmeyeceğini, evde yalnız olduğumu düşünerek, günlük giysilerimi de çıkarmış diğer çamaşırlarla birlikte makineye atmıştım. Çamaşır makinesinin kapağını kapatıyordum.

Üzerimde sadece bir külot, bir sütyen vardı. Tüm dikkatimi makineyi programlamaya vermiştim. Birden bire banyonun kapısı açılıverdi. Faruk,
“Oh… Pardon Gül, burada olduğunu bilmiyordum” dediğinde korkuyla irkildim.
Her zaman sabah işe gidip akşam gelen Faruk, bugün öğle yemeği için eve gelmiş. Elinde anahtar olduğundan geldiğinin farkında olmamıştım. Hemen doğruldum ve utancından kızarmış yüzümle omuzumun üzerinden ona baktım.
Münasebetsiz bir durumdaydım. Banyoda yarı çıplak bir vaziyetteydim ve benim aksime, pek utanmış görünmeyen kayınpederimin hayran bakışları benim çıplak vücudumda dolaşıyordu. Konuşmaya başladığımda, kekeleyerek,
“Makineye çamaşırları atıyordum… Ben… Ben.. Evde… Kimse yok diye…” diyebildim. Kayınpederim,
“Şey… Öğle yemeği için gelmiştim. Ben de kimse yok zannettim… Seni böyle…” diyerek sustu, bana baktı ve aniden “Gül, biliyor musun, çok harika kalçaların var” deyiverdi.
Bu komplimanı çok hoşuma gitmişti. Fakat bu komplimanı yapanın kayınpederim olması kendimi suçlu hissetmeme neden olmuştu. Hiçbir şey diyemeden öyle kalmıştım. Önce aramızda bir sessizlik oldu. Sırtım ona dönük, heyecan içindeydim, konuşamıyordum. Sessizliği yine Faruk bozdu,
“Bana dönsene Gül… Yüzünün güzelliğini görmek istiyorum” dedi.
Önce biraz tereddüt ettim, ama sesi emreder gibiydi, ben de emre uydum. Yavaşça döndüm ve sırtımı makineye dayayarak durdum. Faruk gülümseyerek derin bir nefes aldı. Gözlerini memelerime dikmiş bakıyordu. Pantolonunun önündeki kabarıklığın büyüdüğü açık bir şekilde görünüyordu.

Faruk gözleriyle sutyenimi delecek gibi, memelerimi okşar gibi bakıyordu. Ardından bakışları aşağıya, külotuma, külodumun beyaz tül kumaşının arasından görünen amcığımın simsiyah kıllarına yöneldi. Sonra soluğu daha da hızlanarak,
“Ohh… Gül… Kahretsin… Öyle güzelsin, öyle hoşsun ki, aklımı başımdan alıyorsun yavrum…” Eliyle pantolonunun önündeki kabarıklığı avuçlayarak, “Sen de görüyorsun ya… Uzun, çok uzun zamandan beri aletim bu kadar sertleşmemişti…” dedi. Utangaç bir gülümsemeyle,
“Sağol, baba… Ben… Şey… Üzerime bir şeyler giysem iyi olur…” diyerek kapıya yöneldim.
Fakat çıkamadım. Faruk benim yolumu keserek durdurdu. Banyonun ortasında durup gözlerimi ona diktim. Sessizce baktım ve yol vermesi için bekledim.
“Lütfen sutyenini çıkar ve bana bu güzel memelerini göster, lütfen Gül…” dedi.
“Bence iyi fikir değil bu baba… Bak, sana baba diyorum. Sence bu durum normal mi? Hadi, bırak geçeyim.” Bana gülümseyerek,
“Ben erkeğim Gül, sen de çok güzel, seksi, güzel bir kadınsın. Bana baba diyorsun ama bizim aramızda kan bağı yok.. Bence gayet normal bir cinsel çekim yaşıyoruz. Benim seni istediğim kadar sen de beni istiyorsun. İnkar etme… O kadar zarf attım, hiç itiraz etmedin. İstiyorsun sen de… Ancak dediğimi yaparsan geçmene izin veririm… Hadi canım… Sütyenini çıkar ve memelerini bana göster…” dedi.

O kenara çekilmeden dışarıya çıkmam mümkün değildi. Çaresiz çamaşır makinesinin yanına geri döndüm. Kayınpederimin gözlerine baktım. Gözünü kırpmadan arzuyla, bana duyduğu şehvetin bürüdüğü gözlerle bana bakıyordu. Onun istekli bakışlarıyla kıvrandım, içimden bir şeyler aktı sanki…
Bir yandan da düşünüyordum. Adamın dediğini yapmaktan başka çarem yoktu. Ne çıkar diye düşündüm. Alt tarafı göğüslerimi görecekti. Ellerimi arkaya uzatarak, sütyenimin kopçasını çözdüm. Askılarını omuzumdan aşağı sıyırınca, sütyenim serbest kaldı, sıyrılıp yere düşmesine izin verdim ve memelerim ortaya çıktı.
Faruk pantolonunun önündeki sertliğe elleriyle bastırıyordu. Önünde hafif bir ıslaklık meydana gelmişti. Ben de gittikçe heyecanlanıyor, ateşleniyordum. Her saniye hararetim artıyordu. Ağzı sulanan kayınpederimin karşısında üzerimde sadece şeffaf bir külot, göğüslerim çıplak bir vaziyette dururken, amımın iyice ıslanmaya başladığını hissediyordum.
Gözlerini memelerime dikip bakarken,
“Ohhh… Yavrum, ne kadar güzel memelerin var… Öyle büyük, öyle biçimli ve pürüzsüz ki… Hayatımda böyle güzel meme uçları görmedim… Ne harika şeyler bunlar, pespembe…” dedi. Gülerek,
“Teşekkür ederim iltifatlarına…. İşte isteğini yerine getirdim babacım…” dedim. “Hadi şimdi izin ver de gideyim…” Faruk doğrudan gözlerime bakmaksızın memelerimde sabitlenen bakışlarıyla,
“Şimdi sıra külotunda Gül… Hadi onu da çıkar… İçindekini çok merak ediyorum… Hadi şu tazecik amcığını göster bana kızım…” dedi.
Amcık? Ohh… Nasıl konuşuyordu bu adam benimle böyle…? Deli mi ne? Ahlaksız… Ne yapmak istiyordu bu adam…? Sütyen dedi, sütyeni çıkardım, şimdi külot diye tutturdu… Nereye kadar gidecek bu işin sonu bilemiyordum.

Kayınpederimin benim için kabaran önündeki sertlik, çıplaklığımı yudum yudum içen şehvetli bakışları, ahlaksızca konuşması karşısında gittikçe heyecanım artıyor, daha da ıslanıyordum.
Artık dediğini yapar, amımı da gösterirsem eğer, bu noktadan sonra geriye dönüş olmayacaktı. Biliyordum bunu… Ve kahretsin, dediğini yapmayı da çok istiyordum. Sonunda kasıklarımdan tüm vücuduma yayılan ateş bana kararımı verdirdi. Olabildiğince seksi bir tavır takınarak kayınpederimin gözlerinin içine baktım,
“Amımı da görmek istiyorsun ha? Peki, tamam Faruk bey… Madem çok istiyorsun… Sana onu da göstereceğim.” dedim.
Külodumun bel bandından tutup, amımın kıllarını açığa çıkaracak şekilde sıyırdım. Büyülenmiş gibiydi, pür dikkat beni izliyordu… Külotumu çekiştirip tamamen indirmeden o hizada oyalandım. İşkence çektiriyordum adeta… Kayınpederim sabırsızca inledi,
“Devam et, durma!“
Külodumu kalçalarımın altına kadar sıyırdığımda, incecik ağı, sürekli akıp duran zevk sularımdan sırılsıklam olmuş amıma yapışmış, dudakların arasında kaybolmuştu. Gözlerimi kayınpederimden ayırmadan işaret parmağımla külodun ağını ıslak, azıcık süs diye bıraktığım kıl öbeğinin dışında kaymak gibi tertemiz amımın dudaklarından kurtardım yavaş yavaş…
Faruk’un gözleri yerinden fırlayacak gibiydi. Ben önce bir bacağımı, ardından da diğerini kaldırarak külotumu çıkarmamı donmuş gibi izliyordu. Kayınpederimin önünde çırılçıplak kalmıştım. Ayağımdan çıkardığım külodumu işaret parmağıma takarak ona doğru uzatıp,
“Bak bana neler yaptın, Faruk… Senin yüzünden, amımın suyu külotumu sırılsıklam yaptı… Bak işte…” diye gösterdim.
Sonra da ıslak külotu kayınpederime doğru fırlattım. Havada yakalayıp burnuna yaklaştırdı. Hala çıplak amıma bakıyordu. Nefesi iyice sıklaşmıştı. Ayağımdan çıkardığım ıslak külodum burnunda derin derin nefes alıp koklarken,
“Dün senin kirli külotlarından birini banyoda buldum. Senin güzel amının kokusunu alıp seni siktiğimi hayal ettim…” dedi.
“Gelinin olmam, oğlunun karısı olmam senin için sorun değil sanırım… Olayı buraya taşıdığına göre…”
“Seni ilk gördüğümden beri deli oluyorum Gül… Hastayım sana… Geceleri kocanın altında sikilirken çıkardığın sesler, inlemelerin deli ediyor beni… Senin için de kayınpederin olmam sorun değil gördüğüm kadarıyla… Pek zorlamama gerek kalmadı bakıyorum.” Güldüm,
“Bence de sorun değil babacım… Ben de ilk gördüğümden beri sana hayranım… Çoğu gece senin duyman için inliyorum yüksek sesle…” dedim.
Daha fazla kendimi tutamadım ve parmağımı amımın yarığına sokarken “Hadi bakalım… Ben sana amımı gösterdim. Şimdi de senin sikini görelim Faruk… Pantolonunu çıkar benim için…” dedim.
Zaten istekli olan kayınbabam, bir anda pantolonunu ve külotunu sıyırdı. İyice sertleşmiş, irice aleti ortaya çıktı. Güzel bir şeydi. İki adım ileri atıp yanına geldim. Uzanıp yarrağını avucumun içine aldım ve
“Hımmm!! Harika bir aletin varmış” dedim. Ben yavaşça sikini okşamaya başlayınca Faruk da mırıltılar çıkarmaya başlamıştı. O da uzanıp memelerimi tuttu. Sıkıp sıkıp bırakıyor, bu hareketi düzenli ritmik bir şekilde yapıyordu.
“Memelerimden hoşlandın değil mi?” diye sordum. Evet anlamında homurdandı. “Islanmış amımı koklamak istemez misin?” diye yeniden sordum,
İnleyerek yanıtladı. Geriye doğru çekilip çamaşır makinesinin üstüne oturdum. Bacaklarımı ayırıp ayaklarımı havaya doğru kaldırdım. Faruk kalçalarımın arasına gelip, eğildi ve yüzünü sıcacık amıma gömdü. İyice ateşlenen amımı yalayıp emerken bacaklarımı onun omuzları üstüne yerleştirdim.

Faruk bir köpek yavrusu gibi koca diliyle yalarken artık daha fazla dayanamadım. Amımı iyice ağzına bastırarak çığlık çığlığa boşaldım. Memelerimden terler akıyordu. Fakat hala doymamıştım. Yakışıklı kayınpederimin bana gösterdiği kocaman, güzel aletteydi aklım… O güzelliği bir an önce içime almalıydım. Soluk soluğa,
“Oğlunun karısını, bu koca yarrağınla sikmek ister misin Faruk? “ dedim. İnleyerek
“Ohhh eveet!” dedi. Yavaşça çamaşır makinesinden aşağı kayıp arkamı kayınbabama dönüp domaldım. Arkama dönüp yalvarır gibi
“Sok içime Faruk, hadi… Sik gelinini.. Hadi Faruk!” dedim. Arkama gelip, sertleşmiş sikini amımın dudakları arasına dayadı. Aletinin kaygan amımın içine doğru girdiğini hissettiğimde,
“Eveet!… Ohhh Eveet…!! Sik beni…!! Sik beni… Şimdi…!” diye bağırmaya başladım. Belimden tutarak aletini içime, iyice derinlere doğru soktu. Şimdi beni yavaş yavaş sikiyordu. Her darbesi benim coşkumu ve şehvetimi daha da artırıyordu.
“Ohhh… Amın harika bir tanem… Tam sikilecek bir am… Daracık… Oohhhh Gül… Güzel gelinim benim… Seksi gelinim… İçine boşalıyorum… Oooh… Geliyoruuum…” diye haykırıyordu.
Ardından siki amımın içine zonklayarak boşalmaya başladı. Ben de çığlıklar atarak ikinci kez müthiş bir orgazm yaşamaya başlamıştım. Faruk, sikini, ikimizin de nefes alışları düzenli hale gelene kadar amımın içinde bırakmıştı.
Sikini içinden çıkarınca, spermler amımdan taşarak yere damlamaya başlamıştı. Amımın suyu ile spermin kokuları bütün banyoyu doldurmuştu. Faruk külotumu alıp ıslak amımı silerken ben makinenin dibine yığılıp kalmıştım. Elindeki külotu göstererek,
“Gülüm… Eğer mahsuru yoksa bunu ben almak istiyorum… Koklayıp koklayıp otuzbir çekerim…” dedi.
Kan ter içinde kalmış, darmadağın olmuş, bitap vaziyetteydim. Ömrümde böyle sikilmemiştim. Başımı kaldırıp zorlukla,
“Artık masturbasyon yapmana gerek yok babacım.” diye yanıtladım. “Artık ben varım. Gelinin var.”
Takibeden zaman içerisinde kayınpederimle haftada iki ya da üç kez sevişmelerimiz devam etti. Sonunda evimiz hazırlanınca, Sedat’la ben oraya taşındık. Faruk, Sedat evde yokken geliyor ve beni sikmeye devam ediyordu.
Bu benim çok hoşuma gidiyordu. İyice alışmıştım buna… Faruk gelmediği, ara verdiği zamanlar kendimi tatminsiz hissediyor, arzularım tavan yapmış oluyordu. Gözlerim etrafta fıldırfıldır dolaşıyor, sikilmek için aranıyordum adeta…
Slmlar ben Adanadan Gül. Evleneli 3 yıl oldu. Şuan 21 yaşındayım. Kocam işsiz güçsüz, alkolik adamın biri, evlenmeden önce verdiği sözleri hiç tutmuyor. Tek tesellim kayınbabam, bana çok düşkün ve ne istersem alır, nezaman moralim bozulsa oturup dertleşiriz. Derken beklenen şey oldu ve kocam hapse girdi. Kocam olacak adi, kahvede kumar oynarken kavga etmiş, Okey tahtasıyla adamın kafasını yarmış ve 6 ay ceza almıştı…
Aradan 1 ay kadar geçti ve kaynanam da köye Pekmez kaynatmaya gitti. Kaynanam geçen sene de köye gitmiş ve birbuçuk iki ay gelmemişti. Evde kayınbabamla yalnızdık. Kaynanamın gittiğinin ertesi sabahı, kayınbabamla oturduk kahvaltı yaptık. Ardından keyif kahvesi yaptım, birlikte içiyorduk. O sırada TV’de cinsellikle ilgili konular konuşuluyordu. Utandım. Erken boşalma gibi konular çıkınca, kanal değiştirecektim. Kayınbabam, “Dursun kızım, izleyelim. Doğal konular bunlar, rahat ol güzel gelinim!” dedi. Oturdum utana sıkıla seyretmeye başladım. Fakat konu açıldıkça açılıyordu ki, taa kadının Orgazm olmasına geldi. Ben utancımdan yerin dibine girebilirdim o anda, kıpkırmızı olmuştum, dilim damağım kurumuş, yutkunamıyordum bile. İçimden (Şu lanet program bir bitse de, rahat nefes alsam!) diye düşünüyordum…
O anda kayınbabam, “Güzel gelinim, sen Orgazm oluyormusun?” diye sormaz mı! İçimden, (Hah, bir bu eksikti şimdi!) dedim. O anda ordan kalkıp kaçmayı bile düşündüm. O anda nasıl utandım, pancar gibi kızardım, nefes alışlarım değişti, cevap vermeden gözlerimi yere diktim. Utandığım yetmiyormuş gibi, kayınbabam devam etti, “Bunda ne var ki güzel gelinim? Kaynanan, ben boşalmadan, 2-3 kez boşalır, Orgazm olur!” dedi. Az önce konu kapansın diye bekleyen benden, istemdışı bir, “Hımmm?” diye bir ses çıktı. Kendime çok şaşırmama rağmen kayınbabamın anlattığı şey ilgimi çekmişti. İşte o anda kafamı kaldırıp, yüzümde garip bir ifadeyle pür dikkat kayınbabamı dinlemeye başladım…
Kayınbabam yılların verdiği tecrübeyle, ben cevap vermesem dahi, sanki suratıma bakınca beynimden geçenleri okuyordu. Gayet sakin bir şekilde, “Offff biricik gelinim, güzel kızım, cilveli gelinim! Anlaşıldı, benim aptal oğlan sana yaşatmamış ki Orgazmı!” dedi. Kayınbabam tam damarıma basmıştı, kaç aydır içime attığım sıkıntılardan kurtulmak istedim ve “Yok babacığım ne Orgazm yaşatmasından bahsediyorsun? Ne gezer? Alkolden gözünü açamıyor ki, bırak Orgazm yaşatmasını, o işi bile doğru dürüst yapamıyor! Bir aydır da hapiste, daha da 5 ayı var! Bıktım valla kendi kendimi tatmin etmekten! Belki de hata bende, yeterince güzel değilim, bir kadın olarak işe yaramıyorum, beceremiyorum bazı şeyleri!” diye patladım ve ağlamaya başladım. Ohh be, kurtulmuş ve rahatlamıştım! Ağlasam da artık kayınbabama rahat cevaplar veriyordum…
Kayınbabam yaklaştı yanıma ve saçlarımı okşadı, “Bahtsız gelinim, güzel gelinim!” diye tatlı sözlerle teselli ediyordu. Nasıl oldu anlamadım, birden elini dizimde hissettim. Dizimden bacağıma doğru, hafiften okşamaya başladı. Adana çok sıcak olduğu için kısa etek ve kolsuz askılı tişörtler giyerdim. (Bu arada fizik olarak hafif kiloluyum, bacaklarım dolgun, memelerim oldukça iri ve kalçam yerinde). Kayınbabamın eli bacağımı okşarken, nefes alış verişi de değişti. Omuzumdan beni kendine doğru çekiyor, “Sen benim güzel ve çekici gelinimsin, tatlı Kraliçemsin, hamarat bir Kısraksın, bakımlısın, kokun harika!” falan gibi laflarla gururumu okşuyordu. Ben de beğenilmenin verdiği duyguyla kayınbabama daha bir sokuluyordum. Birden çenemi tutarak başımı kaldırdı ve “Sexy gelinim!” diyerek, benim şaşkın bakışlarıma rağmen dudağımdan öptü!
Şok olmuştum! Ne yapacağımı, ne diyeceğimi şaşırmıştım. Bu işin sonu, normal gelin kayınbaba yaklaşmasından çok başka yerlere gidiyordu. Birden kendimi toparladım ve “Olmaz baba, bu yaptığımız doğru değil!” dedim. Kayınbabam eliyle yanaklarımdaki kurumakta olan gözyaşlarımı silerek, “Neden kızım? Çirkinmiyim? Yoksa yaşlı mı?” dedi. “Yok babacığım, çok yakışıklısın vede daha 48 yaş ne ki?” dedim. “Eee, neden olmaz? Neden yanlış ozaman?” dedi. “Sen babamsın!” dedim. “Kızım öz baban değilim ya!” dedi ve beni kendine çekerek yapıştı dudaklarıma. Kayınbabama karşı koyamadım, artık ben de istiyordum. Dilimi verdim ağzına. Kayınbabam beni öyle bir şehvetle öpüyordu ki, sanki öpmüyor iliğimi kurutmak istiyordu. Üzerimde ne varsa adeta parçalayarak çıkardı. Sonra saçlarımdan tutup sürüyerek yatakodasına götürdü. Deminki kibar adam gitmiş, yerine sanki vahşi biri gelmişti!
Kayınbabam beni yatağa fırlattı ve “Kaltak karı! Adam gibi bir erkek gör!” diyerek, kendisi de soyunmaya başladı. Kayınbabamın ettiği küfür karşısında çok bozulmuştum, “Babacığım ne diyorsun? Ne suçum oldu?” dedim. “Sus Fahişe, bana Baba deme, bana Kocacığım de bundan sonra! Tüm cilvelerini göster kocana küçük orospu! Seni sike sike Kaşar yapacam adi Kahpe!” dedi ve göğüslerime yumuldu. Memelerimi öyle bir emiyordu ki, o an anladım, kayınbabam küfürlü ve kaba seksten hoşlanıyordu. Beni kırmak için değil de, azdırmak için küfür ediyordu. Kayınbabamın kendimi dişi olarak hissetmem için ettiği bu küfürler hoşuma bile gitmeye başladı. Ve ben de onun hoşuna gidecek şekilde davranmaya karar verdim, “Gel hadi! Gel sik Orsospu gelinini! Sik te karı gör!” diyordum. Kayınbabam, “Hah şöyle! Yola gel Zilli!” diyerek bacaklarımı ayırdı ve amıma yumuldu. Yarım saate yakın amımı yalayarak iki kere boşalttı beni. Boşalırken resmen böğürüyordum sanki…
Kayınbabam, “Bak işte Orgazm bu!” dedi. Sonra sikini ağzıma verdi, “Yala Orospu! Yalayarak boşalt Kancık Orospu! Em sikimi Sürtük!” dedi. Kayınbabam küfrettikçe, ben de deli gibi yalıyor, emiyor ısırıyordum sikini. Çok geçmeden kayınbabam, “Geliyorum! Yut balımı!” diyerek sikini gırtlağıma kadar soktu ve fışkırtmaya başladı. Ağzım döl dolmuştu ki, “Bir damlasını ziyan edersen gebertirim seni! Yut hepsini Sürtük! Kaşar!” dedi. Yuttum. Sonra kayınbabam yanıma uzandı ve saçlarımı okşayarak, “Aşkım, seni kırdım mı?” diye sordu. “Yok kocacığım, müthiş zevk aldım!” dedim. Kayınbabam sevinerek, “İyi iyi! Ben sikişirken sert olurum!” dedi. “Ol kocacığım!” dedim ve kayınbabamla öpüşmeye başladım. Yarım saat geçti geçmedi, kayınbabamın siki yeniden sertleşmiti. Bu kez, “Amını götünü dağıtacam senin Kaltak karı! Aylardır geberiyorum aşkından, artık benim Orospum, Metresimsin, ikinci Karımsın, seni sike doyuracağım, taze Kaşarım!” dedi…
Kayınbabam bacak arama yerleşti, sikini amıma dayıyor, ama sokmuyordu. Oynuyordu benle, çıldırıyordum, “Sok neolur kocacığım!” diyordum. “Dur zevkini çıkarayım, yalvar Kahpe, yalvar Orospu!” diyordu. Yalvarıyordum, “Hadi erkeğim, sok!” diyordum, yok sokmuyordu. Dayanamadım hakaret ettim soksun diye, “Erkek olsan sokarsın, yoksa erkekliğin mi bitti babacığım?” dedim. Yüzüme bir tokat attı ve “Erkekliğimden şüphen mir Kahpe? Sapına kadar erkeğim!” diyerek bir geçirdi ki amıma, taşaklarına kadar kökledi! Amımın en ücra köşesinde bile boşluk kalmamış, aldığım zevkten “Ohhhhhhh!” diye bağırmışım ve tırnaklarımı kayınbabamın sırtına geçirmişim. Kayınbabam, “Al adi Fahişe, erkekmiymişim gör!” diye soktukça inliyordum. Kayınbabamın Mal yerindeydi, kalın, uzun, At yarağı gibiydi mübarek. Ben inledikçe, “İnle Kancık! İnle Orospu! Al sana yarrak Kahpe!” diyor pompalıyordu. Kökledikçe bağırıyordum, “Acıyor kocacığım, tümünü sokma!” diyordum. “Acısın, alış Zilli, bundan sonra hep yiyeceksin bunu!” diyerek kayınbabam beni ogün tam 4 kez sikti.
Kayınbabamla artık karı koca gibi birlikte yatıyorduk. 2 ay boyunca, kaynanam gelene dek hergün sikti beni. Kaynanam gelince de, ne yapıp ediyor bir fırastını buluyor, bir gün kaynanamı, bir gün beni sikiyordu. Bu böyle devam etti, taa ki ben hamile kalana dek. Tabii çocugu aldırdık. Bu arada kocam hapiste rahat durmamış, içerde birini bıçaklamış, iki yıl daha yemişti. Artık kocam kayınbabamdı. Bir gün kaynanam, “Ben komşuya çıkıyorum, geç gelirim.” diyerek gitti. Kaynanam meğer şüpheleniyormuş bizden. Kaynanam evden çıktıktan sonra, kayınbabam, “Ben mutfaktayım orospum, gel emzir kocanı!” diye seslendi bana. Hemen gittim kayınbabamın kucağına oturdum. Bluzumu açtım, göğüslerimi verdim kayınbabamın ağzına, “Al koca Bebek, al em bakalım!” dedim. Kayınbabam da, “Nerde büyüttün bunları Kahpe karı!” diyerek, emiyor, somuruyor, ısırıyordu. Morartana dek emdi memelerimi. Sonra, “Gel seni bügün de kaynanayın yatağında sikeyim taze Kaşarım!” diyerek, beni kucakladığı gibi götürdü kaynanamın yatağına attı. Hemen soyunduk ve sikişmeye başladık. Ama çıldırmış gibi sikiyordu beni, küfrederek sokuyordu amıma…
Dibime dibime köklerken, “Tazecik amını sikmelere doyamıyorum! Kaçalım buralardan, başka bir şehre gidelim, karım ol benim, Orospum ol, Metresim ol!” diyordu. “Kaçalım gidelim valla!” dedim. “Kurban olurum sana!” diyerek çılgınca geçiriyordu. Bu arada kaynanam sessizce eve gelmiş, kapıdan bir süre bizi dinlemiş, şüphesinde haklı olduğunu anlayınca da, paldır küldür daldı içeriye. Bir girdi ki, “Rezil herif! Utanmaz herif! Bunu da mı getirecektin başıma! Benim yatağımda gelinini mi sikiyorsun? Tüühhh yazıklar olsun sana!” diye bağırmaya başladı. Kayınbabam da istifini bile bozmadan, “Heee, sikiyom ne olacak, kokmuş karı!” diye kaynanama bağırdı. Bu sefer kaynanam sesini daha da yükselterek, “Yetişin komşular, ırz düşmanı kocam gelinini sikiyor! Bekçi çağırın, Polis çağırın!” diye bağırmaya başladı. Kayınbabam hemen kalktı, kaynanamı tokatlayarak susturdu, “Bak rezillik çıkarma, sessiz ol böyle, yoksa valla boşarım seni, gelinimi de alır giderim, terkederim seni, gelinimi seviyorum ben!” dedi…
Bunun üzerine kaynanam korktu, “Tamam tamam, kestim sesimi, boşama beni, kime giderim ne yaparım, kimseye demem valla, ne haliniz varsa görün!” diyerek ağlamaya başladı. Kayınbabam da, “Ozaman zırlamayı da kes ve otur seyret, karılık nasıl yapılır, gör gelininden!” dedi. Kaynanam sustu oturdu. Kayınbabam bu arada inmiş sikini, “Al aşkım, kaldır da kaynanan görsün!” diyerek ağzıma verdi. Ben de kaynanama inat bütün cilvelerimi gösteriyordum, kayınbabamın sikini aldım ağzıma, kaynanama nispet yapa yapa, iştahla emdim somurdum ve kaldırdım. Sonra bacaklarımı ayırdım ve “Sok kocacığım!” dedim. Kayınbabam amıma sokunca, “Ohhhhhhhh erkeğim, kökle!” diye abartarak inlemeye başladım. Kayınbabam da, kaynanamın hayret ve şaşkınlık dolu bakışları eşliğinde, “Erkeğin kurban olsun Zilli gelinine, kendimi 20 yaş genç hissediyorum seni sikerken, taze Kaşarım, Orospum!” diyerek kökledi. Ben kayınbabamın altında kıvranırken, kayınbabam, “Kadın dediğin işte böyle olur! Kıvran altımda Kaltak!” diyordu…
Kaynanam donmuş gibiydi, içini çeke çeke bizim sikişimizi izliyordu. Kaynanama bütün hünerlerimi göstermek istiyordum, kayınbabamın altından çıkıp, kayınbabamı yatağa sırtüstü yatırdım ve üste ben çıktım. Kayınbabamın sikini amıma yerleştirip oturup kalkmaya başladım. Gittikçe hızlanıyordum. Kayınbabam, “Mahvettin beni Orospu! Geliyommm kız Zilli!” diye bağırdı. Çabucak kayınbabamın üstünden indim ve “Gel, ağzıma boşal!” diyerek sikini ağzıma aldım, emmeye başladım. Kayınbabam, “Oooaaahhhhh!” diye böğürerek ağzıma patladı. Kayınbabamın bütün döllerini yuttum. Birkaç damla yatağa akmıştı, onları da yaladım. Kayınbabam kaynanama döndü, “Gördün mü karılık nasıl yapılırmış! Yıllardır altıma mal gibi yatıyordun, karıyım diye geçiniyordun!” dedi. Bu arada kaynanam Sara Krizi geçirir gibi titriyor, ne dediği anlaşılmaz şeyler mırıldanarak, durmadan kafasını duvara vuruyordu…
Kaynanama ogün inme inmiş! Sol tarafı tutmuyor artık. Yüzünün sol kısmından sol ayağına kadar oynatamıyor. Benim yardımım olmadan yatıp kalkamıyor, hatta tuvalete bile ben götürüyorum. Ama benle hiç konuşmuyor. Sanki benim de umurumdaydı. Kaynanama hiç üzülmüyorum bile, o eve gelin geldiğimden beri bana yaptığı mendeburluklara saysın! Artık kayınbabamla kaynanamın yanında çekinmeden rahat rahat sikişiyoruz. Kocam da halen hapiste!
Selam ben Eyşan, 28 yaşındayım. Kocamla görücü usulu ile evlenip, Belçikaya gelin olarak geldim. Kısa bir süre sonra, kocam petrol arama platformunda çalışmak üzere, uzun süreliğine Bolivya’ya gitti. Ve ben dul olan kayınpederimle birlikte kalmaya başladım. Muhafazakar yetiştirilmeme rağmen bazen masturbasyon yapıyordum. Bir gece yine çok azmıştım. Yatağımın üzerinde pijamamın altını ve külotumu çıkarmış kendi kendimle oynuyordum. Tam orgazm olmak üzereyken, birden odamın kapısı açıldı ve kayınpederim aniden içeri giriverdi. Ben yarı çıplak bir vaziyette ne yapacağımı bilemez bir halde toparlanmaya çalıştım, fakat kayınpederim çoktan göreceğini görmüştü. Üstelik sadece bacaklarımı birleştirerek amımı kapatabildim. Kayınpederim yerdeki pijamamın altını ve külodumu alarak bana verdi. Niyetinin sadece (Yarın ne yiyelim?) diye sormak olduğunu ve odama habersiz girdiğinden dolayı özür diledi ve “Biraz sonra tekrar gelirim.” diyerek çıktı. Nasıl utanmıştım. Sesim soluğum çıkmamıştı. Yerin dibine girmiştim resmen!
Kayınpederim odamdan çıktıktan sonra ben hemen külodumu ve pijamamı giydim. Fakat öyle utanıyordum ki, ne yapacağımı bilmiyordum. Az sonra kayınpederim odamın kapısını çaldı ve “Müsait misin kızım, gelebilirmiyim?” diye sordu. Yutkunarak, “Gir!” diyebildim zorla. Kayınpederim, “Korkma kızım, bunda utanacak bir şey yok!” dedi ve yatağımın kenarına oturdu. “İstersen biraz konuşalım?” dedi. Ben tabii hiç konuşmuyor, halen utanıyordum. Bu eve gelin geleli henüz 3 ay kadar olmuştu. Kayınpederim yüzüme dökülen saçlarımı nazikçe geriye attıktan sonra, “Utanmana gerek yok kızım, bak bu yaşımda ben bile masturbasyon yapıyorum. Bunlar normal şeyler. Üstelik seni kendinle oynarken görmek beni çok etkiledi!” dedi. O gece kayınpederimle iki saate yakın, yalnızlıktan, erkeksizlikten, kadınsızlıktan, seksten ve kendi kendine tatmin olayından konuştuk. Aslında kayınpederim isteseydi, o gece bana istediğini yapardı, okadar azmıştım ve canım sikilmek istiyordu o gece! Ama saçlarımı okşamaktan başka bir şey yapmadı.
Kayınpederim yatmaya gittikten sonra, çok düşündüm. Kafamda hep, (keşke şöyle olsaydı, keşke böyle olsaydı, keşke şöyle yapsaydım, keşke kayınpederim böyle yapsaydı) ile başlayan düşünceler rahat bırakmadı beni ve saatlerce uyutmadı. Sürekli kayınpederimin nekadar çok anlayışlı, sıcakkanlı ve nekadar etkileyici bir erkek olduğunu düşünmekten kendimi alamıyordum. Sonunda, aslında kendimi kayınpederimin kollarına atmak ve kayınpederimle çılgınlar gibi sevişmek istediğimi, kendi kendime itiraf ettim. Kendi kendime hayret ediyordum, böyle birşeyi düşünmek bile amımın sulanmasına sebep olmuştu. Kyınpederimin benimle seviştiğini fantazileyerek, elim kendiliğinden amıma gitti ve yarım kalan masturbasyonuma devam ettim. O anda kayınpederimin altında zevkten kıvrandığım fantazisiyle, müthiş bir orgazm yaşadım ve boşaldım…
Ertesi gün uyandığımda öğlen olmuştu. Kayınpederim her sabah işe giderken beni uyandırıp gitmesine rağmen, o sabah uyandırmadan gitmişti. Önce banyoya girdim duşumu aldım. Evin günlük işlerini yaptıktan sonra, akşama kayınpederimin en çok sevdiği yemek olan Karnıyarık yapmaya karar verdim. Kayınpederim Mercimek çorbasını da çok seviyordu, Mercimek çorbası da pişirdim. Yanına da Çoban salata hazırladım. Ben içmiyordum, ama kayınpederimin arada sırada Rakı içmekten hoşlandığını bildiğim için, soğuması için buzdolabına bir küçük Rakı koydum. Masaya tabakları ve mumları koydum, sonra saçlarımı ve makyajımı yapıp, güzel bir elbise giydim ve kayınpederimin akşama dönüşünü bekledim. Beklerken de bu gecenin akışının nasıl olacağını düşünüyordum. Ne de olsa dünkü olanlar ve konuştuklarımız bizi birbirimize biraz da olsa yakınlaştırmıştı.
Kayınpederim akşam eve gelince kapıda karşıladım ve “Hoşgeldin babacığım!” diyerek yanağına bir öpücük kondurdum. Kayınpederimin bu hareketime şaşırdığını görebiliyordum, çünkü daha önce onu hiç bu şekilde karşılamamıştım. Herzaman üzerimde eşofmanlarla, sadece kuru bir “Hoşgeldin Baba!” ile karşılıyordum. Kayınpederim, “Hoşbulduk kızım! Çok güzel görünüyorsun bugün!” dedi. Gülümseyerek, “Aşk olsun babacığım, sadece bugün mü güzelim?” dedim. Kayınpederim saçlarımı okşayarak, alnıma bir öpücük kondurdu ve, “Güzel gelinim benim, herzaman güzelsin, bugün daha da güzelleşmişsin demek istedim!” dedi. Kayınpederimin yanağına bir öpücük daha kondurduktan sonra, “Canım babacığım öyle demek istediğini biliyorum! Hadi hemen duşunu al, ben yemekleri getireyim, bugün senin en çok sevdiğin yemeği yaptım!” dedim. Kayınpederim büyük bir sevinçle, “Karnıyarık mı?” diye sordu. “Evet!” dedim. Kayınpederim busefer bana sarılarak, her iki yanağımdan öptü ve “Hemen duş alıp çıkıyorum!” dedi.
Kayınpederim duşunu alana kadar ben sofraya yemekleri ve Rakısını getirdim, mumları yaktım. Duştan çıktı, masaya oturduk. Karnıyarığın yanısıra, Mercimek çorbasını, Çoban salatasını ve Rakı yı görünce çocuklar gibi sevindi. Eee boşuna dememişler, ‘Bir erkeğin kalbine giden yol midesinden geçer!’ diye. Kayınpederimle mum ışığı eşliğinde akşam yemeğimize başladık. Kayınpederim, “Kızım biliyorum içmiyorsun, ama bugünlük bir duble sen de iç benimle.” dedi. Gülerek, “Peki, sarhoş olursam avutacakmısın beni?” dedim. “Güzel gelinime bak, avutmazmıyım hiç?” dedi. Gittim bir bardak ta kendime aldım geldim. Kayınpederim bardakları doldurdu, şerefe kaldırdık, tokuşturduk. Ağzıma ilk defa Rakı denen meret değiyordu. Kokusu berbat, tadı berbat birşeydi. İnsanlar bunu nasıl içebiliyorlar diye düşündüm. Fakat aradan 15-20 dakika geçtikten ve bardağım boşaldıktan sonra, kendimi hiç hissetmediğim kadar rahat hissetmeye başladım. İkinci dubleyi kendi isteğimle doldurttum kayınpederime…
Yemeğimizi yedikten ve küçük Rakıyı birlikte bitirdikten sonra, utangaçlığım biraz kaybolmuş, dilim çözülmüştü. Kayınpederime dans etmek istediğimi söyledim. Kayınpederim müziksetine romantik bir CD koydu ve beni dansa kaldırdı. Hafif hafif dönen kafam, dans ederken daha da hoş olmuştu. Ellerimi kayınpederimin boynuna halka yapmış, başımı boynuna yaslamış dans ediyordum. O da ellerini belime atmış, popomun hafif üstünde birleştirmişti. Kayınpederimin sıcak nefesini boynumda ve kulaklarımda hissediyordum. Salınırken hissettiğim başka birşey de göbeğime değen siki idi. Kayınpederimin siki göbeğime değdikçe pantolonunda büyüyor, siki büyüdükçe de, arkamdaki elleri belimden popoma doğru iniyordu. Bunun hoşuma gittiğini ve zevk aldığımı belirtmek için, ben de nefesimi kayınpederimin boynuna ve kulağına üfürmeye başladım. Az sonra kayınpederimin güçlü elleri popomu okşuyordu. Kayınpederimin kulağına, “Bu gece yalnız uyumak istemiyorum, aynı yatakta yatalım mı?” dedim. Kayınpederim boynumu öperek, “Olur kızım! Olur güzel gelinim!” dedi.
Kafam dönüyordu, sanki iki adım yürüsem düşecekmişim gibi hissediyordum kendimi, “Beni kucağında götür yatağına.” dedim. Kayınpederim beni kucakladı ve yatağına götürdü. Beni elbisemle yatağa nazikçe uzattıktan sonra, salonun lambasını ve mumları söndürmeye, müziksetini kapatmaya gitti. Geri geldiğinde ben elbisemi soyunmuş, sadece külot ve süytenimleydim. Kayınpederim de soyundu ve sadece külotu ile kaldı, lambayı söndürdü ve girdi yatağa. Öyle heyecanlıydım ki, kayınpederime arkamı döndüm yanaştım, O da beni kucakladı ve sarıldı. Kayınpederimin siki yine sertleşmişti ve arkamdan popoma değiyordu. Fakat ikimiz de nefesimizi tutmuş, hiç konuşmadan, hiç hareket etmeden yatıyorduk. Sanki ikimiz de yangın çıkması için bir kıvılcım bekliyor gibiydik. İçim içimi yiyordu, dayanamadım ilk hareketi ben yaptım, popomu yavaş yavaş oynatmaya ve kayınpederimin sikine bastırmaya başladım. Kayınpederim de sanki benden bunu bekliyormuş, o da başladı sikiyle popoma sürtünmeye…
Daha sonra boynumu öperek, kulağıma, “Külotlarımızı çıkaralım mı kızım?” diye sordu. Ben kafamı sallayarak, “Evet!” dedim. Kayınpederim hem kendi külotunu, hemde benim ıslanmış külotumu çıkardı. Ve bana yine arkadan sarıldığında, sert siki ıslanmış amıma kendiliğinden kayarak girdi. Heyecandan kalbim duracaktı nerdeyse. Ay günah da bu kadar mı zevk verirmiş insana! Daha kayınpederim sikini çekip ikinci kez amıma soktuğunda, ben orgazm olmuş, boşalmıştım bile. Bilseydim kayınpederimle bunu yaşayabileceğimi, hiç boşuna masturbasyon yapıp, kendi kendimi tatmin edermiydim? Kayınpederimin amıma giriş çıkışları hızlandıkça, Klitorisimi okşayan eli de hızlanıyor ve ben inleyerek ard arda orgazm oluyordum. Kayınpederim iyice hızlanıp, sonra da bana sıkıca kenetlenip, omuzbaşımı ısırıp, hareketsiz kalınca, spermleri de fışkırmaya ve amımı doldurmaya başladı. Kayınpederimin spermlerleri benim am sularımla birleşip amımdan dışarı aktığında, sanki altıma işemişim gibi hissetim kendimi.
Kayınpederimin siki küçülüp amımdan çıktıktan sonra, sütyenimin kopçasını açarak sütyenimi çıkardı ve beni sırtüstü çevirdi. Önce dudaklarımdan öperek, boynuma, omuzlarıma ve sonunda göğüslerime geldi ve göğüslerimi öpmeye, yalamaya, göğüsuçlarımı emmeye başladı. Kayınpederimin bunu yapmasına nekadar sevindiğimi anlatamam! Az kalsın, Göğüslerimi beğenmiyor, onları yeterince güzel bulmuyor, onlarla neden ilgilenmiyor? diye, komplekse giriyordum! Fakat kayınpederimin gerçekten tecrübeli bir erkek olduğunu birkez daha anladım. Bir kadını nasıl memnun edeceğini çok iyi biliyordu. Göğüslerimi en az yarım saat emdi yaladı ve böylelikle beni iki kez daha orgazma ulaştırdı.
İkimiz de terden yapış yapış olmuştuk. Kayınpederimle birlikte banyoya girip duş aldık, birbirimizi yıkadık. Çarşafları tazeledik ve yeniden sevişmeye başladık. Busefer ikimizde de en ufacık tutukluk ve utanmanın kırıntısı bile kalmamış, yatakta ikimiz de istediğimiz gibi doğal davranıyorduk. Sabaha kadar ben kayınpederime onun istediği her pozisyonda verdim, kayınpederim de beni, benim istediğim pozisyonlarda sikti. Birbirimize Oral yapmaktan, 69’dan tutun da, bacak omuza, Misyoner pozisyonu, Jokey pozisyonu, domaltıp Köpekleme’ye kadar, kayınpederimle her tür pozisyonda sikiştik. Çok istememe rağmen, kayınpederim beni birtek Anal sikmedi, daha önceden hiç Anal yapmadığım için ve henüz hazır değilim diye…
Fakat ertesi günü ne yapacağımı biliyordum. Kayınpederim işe gider gitmez, ben de özel olarak alışverişe gidecem. Anal kaydırıcı ve değişik Anal oyuncaklar alıp, akşama da kayınpederime Analdan verecem. Beni sabaha kadar siken ve mutlu eden kayınpederime götten de vermek, yapabileceğim en güzel Jest olur diye düşünüyorum, ne dersiniz?
Öptüm hepinizi!
Slm arkadaşlar. Ben Nihal, şimdiye kadar, sex hikaye sitesinin, pasif okuyucularından birisi idim, ta ki Rabia isimli arkadaşın kayınbabası ile yaşadıklarının hikayesini okuyana kadar. Bu, benim de herkesten gizlediğim ve halen devam eden, kayınbabamla ilişkimi anlatmama vesile oldu.
Aslen Zonguldaklıyım. 22 yaşımda evlendirildim ve Almanyaya gönderildim. Benim isteğimi soran olmadı. Zonguldakta maddi durumu iyi olmayan bir ailemiz vardı. Babam da beni şu anki kocama verdi, 2 sene önce Zonguldakta düğün yaptık. Ben 1,69 boyunda, kumral ve fiziği düzgün bir bayanım. Aslında fena da sayılmam, çok çekici göğüslerim, kalça ve dudaklarım var. Gerdek gecesine kadar hiç arkadaşım olmadı, babam ve abim çok üzerime düşer ve öyle şeylere izin vermezlerdi. Gerdek gecesi baştan sona bir travma idi. Düğün bitti odamıza çekildik, ne bir nazik hareket, ne bir romantik davranış, kocam olacak odun resmen Tecavüz eder gibi sahip oldu bana. Herşey 10 dakika sürmedi. Gerdekten sonra da birşey değişmedi. Canı çekti mi, hiç bana istiyormuyum diye sormadan yatırır beni, yine 10 dakika sürmez işini bitirir, hiç benim zevkimi düşünmezdi. Bir sene hep böyle gitti. Kocam şu anda Taxi şöförü ve geceleri vardiyeye çıkar. Evde birde bizimle yaşayan Kaynanam ve Kayınbabam var. Kaynanam suratsız ve geçimsiz bir kadın, bana ve evde yaşayan herkese zulüm eder.
Kaynanam, emeklilik işlerini halletmek için Türkiyeye gitmiş, kayınbabam burda kalmıştı. Geceleri sürekli oturup sohbet ederdik kayınbabamla. Kendisi çok yakışıkı, karizmatik ve kadın ruhundan anlayan bir insan. Yaşını hiç belli etmez, sürekli spor yapar ve kendisine çok iyi bakar. Yani anlayacağınız oğlu ile tam ters. Bir gece yine kocam geldi ve acil odaya çağırdı beni. İsviçreye çok paralı bir yolcusu varmış, acil gitmesi gerekiyormuş ve 3 gece kalacakmış. Benden, hemen soyunup altına yatmamı istedi. Ben de canıma tak ettiği için yapmadım. Çok sinirlendi, bana tokat attı ve anama küfür ederek gitti. Ben ağlarken, kayınbabam, “Vay hayvan herif vay!” diyerek odama geldi ve beni teselli etmeye çalıştı. Sonra, “Kızım üzülme, kalk bu gece seninle gezmeye çıkalım, biraz ruhun açılsın, neşen yerine gelsin.” dedi. Kocam olacak odun beni daha bir gece bile eğlenceye götürmemişti, evde hapis gibiydim. Kendimi toparladım, giyindim, makyajimi yaptım ve kayınbabamla dışarı attık kendimizi. Beni Dortmund’ta Türklere ait müzikli güzel bir Gece kulübüne, yani Türkü Bar gibi bir yere götürdü.
Gece kulübünün sahibi bizi kapıda karşıladı ve kayınbabamla sohbet ettiler. Bize oturmamız için yer gösterdikten 10 dakika sonra, inanın masamızda bir tek kuş sütü eksikti. Kayınbabamla sohbete başladık, o kaynanamı bense kocamı şikayet ettim. Kayınbabam Wiski içiyordu, bir duble de bana verdi. Gece ilerledikçe açıldık ve birazda olsa içkinin verdiği rahatlıkla, konu döndü dolaştı Seks’e geldi. Meğersem kaynanam da aynı kocam gibi ruhsuzun teki imiş. Slow parçalar çalmaya başlayınca, kayınbabam beni dansa kaldırdı. Biraz başım dönüyordu ama gecenin bitmesini hiç istemiyordum. Dans ederken sağ eli kalçamın biraz üstünde, ama vücutlarımız birbirine temas eder halde idi. Kayınbabamın parfümü bile beni etkilemiş, içimde tanımadığım duygular ortaya çıkarmıştı. Bacak aramın biraz üstüne dokunan bir sertlik hissetmeye başladım. Gittikçe sertleşen ve büyüyen bu şey kayınbabamın yarağından başka birşey olamazdı. Ve çok büyük bir yarak olması lazımdı bu. Heyecandan bacaklarım titremeye başladı. Ben de kendimi kayınbabama bastırmaya başladım, hem göğüslerimi, hem bacak aramı. Kayınbabam da anlamış olmalı ki, kalçamın üzerinde duran sağ elinin parmakları ile kalçamı okşamaya başladı. Müthiş tahrik oluyordum.
Gece ilerlemişti iyice, son sanatçı da sahneyi terkedince, kayınbabam hesabı ödedi ve bir Taxi çağırttı. Taxide ikimiz de arkaya oturduk. Kayınbabam elini omzuma koydu, ben de ona yaslandım, eve kadar böyle sanki rüyalar alemindeymişiz gibi gittik. Eve varınca, gerçekler sanki bizi geri uyandırdı. Nedense eve girince, evde yalnız olmamıza rağmen biraz çekindik birbirimizden. Birbirimize iyi geceler diledikten sonra, ben odama geçtim kayınbabam da kendi odasına.
Aradan bir saat gibi geçmişti ki, kayınbabam bana seslendi ve beni odasına çağırdı. “Kızım ben uyuyamıyorum, senin de uykun yoksa birer kahve yap getir de içelim.” dedi. Kahveyi öyle acele yaptım ki anlatamam. Kayınbabam yatağında uzanarak, ben de yatağın ayakucuna oturarak kahvelerimizi içtik. Kayınbabam bir ara, “Kızım gel sen de yanıma uzan, sabaha kadar sohbet edelim.” dedi. Üzerimde ince bir gecelik, kayınbabamın üstünde ise kısa bir şort ve atlet vardı. Biraz çekinerek de olsa, kayınbabamın yanına uzandım. Teni ve kokusu beni resmen kudurtuyordu. Sohbet ilerledikçe, kayınbabamın göğsüne yattım. Kayınbabam konuşurken biryandan da saçlarımı okşuyordu. Ben de konuşmasını dinlerken başka başka dünyalara gidiyordum. Kayınbabamın önüne baktığımda, yarağı öyle bir kalkmıştı ki, şortunu zorluyordu.
Dayanamadım elime aşağı doğru, şortuna uzattım. Şortunun üzerinden kayınbabamın yarağını yavaş yavaş okşarken, kayınbabam aniden doğruldu ve beni bir çırpıda çırılçıplak soyuverdi. Beni yatağa sırtüstü yatırıp, iki bacağımın arasına yerleşti ve göğüslerimi yalayarak aşağı indi. Ve amımı yalamaya başladı. Kocam hiç yapmadığından çok şaşırdım, bir tuhaf oldum. İki dakika yalamadan titreye titreye kayınbabamın ağzına boşaldım. Kayınbabam damla bırakmadı yuttu sularımı. Zevkten nasıl inliyorum ama! Yarım saate yakın daha yaladı amımı. Tanrım, ne muhteşem bir şeymiş insanın amının yalanması! Sonra, “Şimdi sıra sende…” dediğinde, kayınbabamın suratına saf saf baktım. Kayınbabam gülümsedi ve, “Anladım bizim oğlan da salakmış. İn, sen de benimkini yala…” diyerek, nazik ama ne istediğini bilir hareketlerle kafamı aşağı, yarağına bastırdı. Kayınbabamın şortunu çıkarıp, yarağını görünce ben iyice şoke oldum. Büyük olduğunu tahmin ediyordum, ama bu kadar büyük beklemiyordum. Keser sapı gibi upuzun bir yarak, üstelik çok ta kalındı. Başını ağzıma almaya çalıştım, ama sığmadı. Dilimle sağını solunu yaladım elimden geldiği kadar.
Yarağını 10 dakika kadar yaladıktan sonra, kayınbabam gülümseyerek, “Nihal kızım gel bakalım, benim salak oğlanın kızlığını bozmasından birşey anlamamışsın, şu kızlığını adam akıllı bir bozalım!” dedi. Ben yalvarmaya başladım, “Ne olur birden sokma baba!” diye. Oğlunun yaptığı gibi yapsa resmen amımı yırtar diye korkuyordum. “Korkma kızım, sen kendini bana bırak!” dedi. Yarağının kafasını amımın ağzına dayadığında korkudan nerdeyse kalbim duracaktı, ama amımın suları da resmen akıyordu. Kayınbabam bir yandan dudaklarımı ve dilimi öperken, öbür yandan o keser sapı gibi hayvansı yarağını yavaş yavaş amıma ittiriyordu. Başı zor bela girdi, ama ben de o esnada duyduğum acıyla kayınbabamın sırtına tırnaklarımı geçirmiş, yırtmış, kanatmıştım. En sonunda köküne kadar sokunca, yarağı sanki mideme kadar girdi sandım…
Amım kayınbabamın yarağının çapına alışıp, duyduğum acı azaldıkça, ben de kendimden geçiyor, boşaldıkça boşalıyordum. Kayınbabam da bana kökledikçe köklüyordu. ‘Şak Şak Şak’ sesleri resmen odayı inletiyor, kayınbabam bana orgazm üzerine orgazm yaşatıyordu. İnanın bir saate yakın beni siktikten sonra, “Gelinim, ben dayanamıyorum artık, geliyorum!” demesi ile patladı. Ama ne patlama! İçim dışım döl oldu. Kayınbabamın dölleri amıma öyle sıcak sıcak aktıkça, ben bir kez daha geldim. O gece kayınbabam beni sabaha kadar kaç kez sikti bilmiyorum, ama sabah uyandığımda yatak göle dönmüştü. Diğer iki gün de, kocam dönene kadar, evden çıkmadık ve kayınbabamla sikiştik!
Kaynanam da Türkiyeden dönünce artık kayınbabamla sikişmek için çok fazla fırsatımız olmuyor, çok nadiren sikişiyoruz. Şimdilerde kayınbabam tutturdu, “Gelinim, bir defa da götünden sikeyim!” diye yalvarıyor bana, ama ben çok korkuyorum. Kayınbabamı çok seviyorum, ve o koca yarağı olmadan yaşayamıyacağıma göre, zannedersem eninde sonunda benim göte kayınbabamın keser sapı gibi yarağı girecek, bunun çıkar yolu yok gibi görünüyor…