Articles by "Kocam Sikemeyince"
Kocam Sikemeyince etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

 Selam ben Frankfurt’tan Cansu. Şu anda 18 yaşındayım, 1.65 boyunda, 60 kiloda ve esmerim. Ablam geçen sene evlendi. Ablamın kayınpederi Kaya amca, 53 yaşında olmasına rağmen, yaşından çok genç gösteriyor, çok yakışıklı ve çok da karizmatik biridir, vücudu çok kaslı. Anlayacağınız herşeyiyle dört dörtlük bir erkek. Kaya amcayı gören her kadının amının suyunun akacağından eminim. Kaya amcayı ilk gördüğümde ona aşık oldum, ama bu aşkımı hiç söyleyemedim kendisine.

Geçen sene, bir akşam, annem mutfakta fısıldaşarak telefonla konuşurken kulak misafiri oldum. Baktım canımlı aşkımlı konuşuyor, gizlice dinlemeye başladım. Telefonda konuştuğu kişi babam olamazdı, çünkü babam salonda oturuyordu. Ayrıca annem babama canım aşkım demez, çünkü babamı sevmez orospu. İyice kulak verdim, konuştuğu kişi artık kimse, onu eve davet ediyordu, “Sabah saat 7:30’da herkes gidiyor, evde tek ben kalıyorum, yarın gel, hem kahvaltı yaparız, hemde pezevenk kocamın yatağında sikersin beni!” diyordu. Çok sinir olmuştum, ama sesimi çıkarmadan dinledim. Karşıdakinin ne dediğini bilmiyorum, ama annem, “Tamam canım, tamam aşkım, tamam sikicim, yarın sabah bekliyorum!” dedi, telefonu kapattı.
Ertesi gün okula gider gibi evden çıktım, bir apartman ilerde beklemeye başladım. Yarım saat falan sonra Kaya amcayı bizim evin ilerisindeki fırına girerken gördüm. Önce anlam veremedim, niye ta buraya fırına geliyor ki diye düşünürken, Kaya amca elinde birşeylerle çıktı fırından. Ama arabasını orada bıraktı, bizim eve doğru yürümeye başladı. Olamaz dedim, annemin sikicisi Kaya amca olamazdı! Ama malesef ta kendisiymiş, gitti bizim binaya girdi. O an dünyam yıkıldı. Arkasından yürüdüm, eve gidip onları rezil edecektim. Binaya girdim, evimizin kapısına kadar vardım, sonra vazgeçtim. Çünkü onları rezil etmekle elime birşey geçmezdi. Hatta annemin canına bile minnet olurdu, babamdan boşanmak için bahane arıyordu zaten orospu. Olan bana olurdu, Kaya amcayı kaybederdim. Onu kaybetmek istemiyordum, onu gerçekten çok seviyordum ve aşıktım ona.
Tekrar binadan çıktım, ne yapacağımı düşünmeye başladım ve biraz daha bekleyip, tam onlar sikişmeye başlayınca girmeye karar verdim. Yarım saat kadar dışarda dolaştım ve sessizce eve girdim. Annemgilin odasının kapısı yarım açıktı ve acayip inleme sesleri geliyordu. Sessizce kapıya iyice yaklaştım. Kaya amca sırtüstü yatmış, annem yarağının üstüne oturmuş, üstünde deli gibi zıplıyordu, acayip sesler çıkarıyordu. Bir ara annem, “Aşkım orospunu altına alda sik!” dedi. Kaya amca, “Tamam!” deyince annem üstünden indi. Aman Tanrım o da neydi öyle? Kaya amcada öyle bir yarrak varmış ki, bana küçük dilimi yutturdu. Annemin o kocaman yarrağı içine aldığına inanamadım, çünkü annem minyon tipli, ufak tefek bir kadın. Kaya amca annemi altına aldı, o kacaman yarrağını annemin amına dayadı ve öyle bir girdi ki, annem derin bir, “Oohhhh!” çekti. Annem bu arada Kaya amcanın altında kayboldu gitti.
Kaya amca annemin amına öyle bir pompalıyordu ki, o pompaladıkça benim de amımdan sular yürüdü. Pantolonumun içine elimi soktum, külotum su gibi olmuştu. Başladım amımla oynamaya. Fazla dayanamadım, elektrik çarpmış gibi oldum, orgazm oldum, kendimden geçtim. Annemin çığlıklarıyla kendime geldim. Annem, “Aşkım çıkma, içimi döllerinle doldur sikicim!” diye bağırıyordu. Kaya amca da acayip sesler çıkararaktan annemin içine boşalmaya başladı. Boşaldıktan sonra annemin üstüne hareketsizce yığıldı kaldı. Tabi ben de hemen kendi odama girdim. Kapıyı hafif açık bıraktım ki odamdan onları gözetleyecektim.
Birkaç dakika sonra Kaya amca annemi kucağına almış, yarrağı halen annemin amının içinde banyoya girdiler. Banyonun kapısını kapatmışlardı. Biraz sonra su sesi geldi, ben de odamdan çıkıp, banyonun anahtar deliğinden baktım. Annem Kaya amcanın yarrağını yıkıyordu. Yarağı inmişti, ama inik haliyle bile çok büyüktü. Anlayacağınız gözüm baya korktu. Yıkanmaları bitip te kurulanmaya başladıklarında, ben tekrar odama geçtim, beklemeye başladım.
Biraz sonra banyodan çırılçıplak çıktılar, tekrar yatak odasına geçtiler. Ben de ne yapacağımı düşünmeye başladım. Aklıma bir cinlik geldi, onlar tekrar sikişmeye başlayınca, sessizce kapılarına gidip, bir şekilde kendimi Kaya amcaya gösterecektim. Bir süre odamda bekledim ve annemgilin odadan tekrar inleme sesleri gelmeye başlayınca hemen kapılarının kenarına yanaştım, baktım. 69 pozisyonuna geçmişler, Kaya amca alttan annemin amına yumulmuş, iştahla yalıyordu. Annem de Kaya amcanın o kocaman yarrağını iki eliyle tutmuş, aynı iştahla yalıyordu, ama ağzı yırtılacak gibiydi. O koca yarrak annemin ağzına zor giriyordu, yinede annem byük bir zevkle yalıyordu.
Tabi bu ara ben de boş durmuyordum, kendimi annemin yerinde hayal ederekten elim amımda deli gibi mastürbasyon yapıyordum. Onlar halen birbirlerini yalıyorlardı, ama ben bu arada yine orgazm oldum. Ama ne orgazm, hiç bu kadar zevkli orgazm olmamıştım, kalbim duracak gibiydi. Annemlerin ahlamaları ohlamaları yine birbirine karışmış vaziyetdeydi. Annem, “İçime gir aşkım, dayanamıyorum!” diyordu. Kaya amca da, “Gireceğim orospu, daha senin götüne de gireceğim!” diyordu. Annem, “Gir ekeğim gir, istediğin yerden gir, deliklerimin hepsi sana kurban olsun!” diyordu. Ama ben annemin o kocaman yarrağı götten albileceğini hiç tahmin etmiyordum, çünkü amına ve ağzına alırken okadar zorlanan biri, ufacık götüne nasıl alacak diye düşünüyordum.
Bu arada annem yine Kaya amcanın o koca yarrağının üstüne oturdu ve zorlana zorlana köküne kadar içine aldı, biraz bekledikten sonra kalkıp oturmaya başladı. O koca yarrak annemin amında bir görünüyor bir kayboluyordu. 10 dakika kadar böyle sikiştiler, sonra Kaya amca anneme, “Domal da sikeyim!” dedi. Annem Kaya amca ne derse yapıyordu, yatağın kenarına köpek gibi dörtayak domaldı. Kaya amca tam yataktan doğrulduğunda, benimle göz göze geldi ve dondu kaldı. Ben hemen kenara çekildim. Ne yapacak diye beklerken, Kaya amca anneme, “Bekle, ben bir tuvalete gidip geliyorum!” dedi ve yanıma geldi. Bir eliyle ağzımı kapattı ve kolumdan tuttuğu gibi beni de banyoya götürdü, “Eve ne zaman geldin?” dedi. “Hep burdaydım!” dedim. “Sessizce çık git, kimseye birşey söyleme, ne istersen vereceğim!” dedi. Ben de, “Seni istiyorum!” deyince, çok şaşırdı. “Şimdi git, bu meseleyi sonra dışarda konuşuruz!” dedi.
Yarrağı halen kalkıktı, “Ozaman bir kere yalayım!” deyip elime aldım, ama elime sığmıyordu. Önüne çömelip ağzıma almaya çalıştım, başı ağzıma zor sığdı. Başını emmeye başladım. Okadar güzeldi ki, saatlerce emebilirdim. Fakat Kaya amca, “Yeter bukadar, hadi git şimdi!” deyip kaldırdı. “Hayır, kalıp annemin götünü siktiğini görmek istiyorum!” dedim. Yarrağı halen elimdeydi, “Klozete doğru tut şunu da işeyim bari, annen şüpehelenmesin!” dedi. Yarrağını klozete doğru nişan aldırdım ve Kaya amca işemeye başladı. İşemesi bitince, “Peki izle, ama annene yakalanma, sonra hemen çık git!” dedi ve sifonu çekip banyodan çıktık. Kaya amca annemin yanına gitti, peşinden ben de gittim, kapının yakınında bekledim…
Annem bu arada herhalde pozisyonunu bozmuştu ki, Kaya amca yeniden domalmasını söyledi. Annemin beni görmemesi için uygun pozisyon ayarlıyordu. Anneme, “Kafanı yastığa göm iyice… Hah, işte böyle!” dedi. Bu aynı zamanda benim izlemem için işaretti. Kapıya yanaştım iyice. Kaya amca annemin arkasına geçti, yarrağını annemin amına aşağı yukarı sürtmeye başladı, sonra amına girdi. Önce yavaş yavaş, sonra hızlı hızlı sikmeye başladı. 5 dakika kadar amını siktikten sonra yarrağını annemin amından çıkardı, bana doğru göstererek yarrağının kafasını tükürükleyip sıvazladı. Benim elim yine amımdaydı. Kaya amca sonra annemin göt deliğine de bolca tükürük bırakıp, o kocaman yarrağını annemin götüne dayadı. Annem, “Yavaş gir aşkım, canımı acıtma! Götümü nezaman siksen, bir hafta götümün üstüne oturamıyorum!” dedi. O da, “Tamam acıtmam, kendini sıkma yeter!” diyordu.
Annemi belinden tuttu ve yüklenmeye başladı. Herhalde başı girdi ki, annem bastı feryadı. Kaya amca bana bakaraktan, “Tamam aşkım kafası girdi, zor kısmı geçti!” dedi. Kaya amca yine yüklendi. Annemden boğuk boğuk sesler çıkmaya başladı, ama bu arada Kaya amca yarrağının yarısından fazlasını sokmuştu annemin götüne. Sokarken de habire bana bakıyordu. Derken kalanını da birden kökledi. Annem, “Biraz bekle aşkım, çok acıdı!” diye inledi. Kaya amca biraz bekledi, bu arada da elinin birini annemin amına attı ve oynamaya başladı. Annem bu sefer zevkten inliyordu. Kaya amcanın yarrağı annemin götüne girip çıkmaya başladığında, annem, “Sik götümü aşkım, dağıt!” diyordu. Kaya amca 20-25 dakika anneme götten pompaladı, sonra böğürerek içine boşaldı. Ama bu arada ben de bittim. Kaya amca eliyle bana git işareti yaptı. Sessizce evden çıktım, yine az ilerdeki apartmanın orada oyalanmaya başladım.
Ben evden çıktıktan yarım saat kadar sonra Kaya amca da çıktı. Ben biraz yürüdüm, arkamdan arabayla geldi, yanıma durdu, “Bin hadi!” dedi. Arabaya bindim, hareket ettik, mahalleden uzaklaştık. Epeyce bir süre ikimizden de çıt çıkmadı. Bu arada şehir dışına çıkmıştık, otobanda yol alıyorduk. Sessizliği ben bozdum, “Nereye gidiyoruz?” dedim. “Bilmiyorum, gidiyoruz işte…” dedi. “Gidiyoruz işte olmaz, çek bir yere, konuşacağız!” dedim. Otobandan ayrılıp bir orman yoluna saptı ve parkedecek yer aramaya başladı. “Annemi yatakta sikiyorsun, beni ormanda mı sikeceksin?” dedim. “Ne sikmesi, sadece konuşacağız! Hem sen benimle böyle konuşmaya utanmıyormusun?” dedi. “Sen annemi sikmeye utanmıyorsun da, ben böyle konuşmaya niye utanayım? Konuşacak birşey yok, annemi siktiğin gibi beni de sikeceksin, ben de sikilmek istiyorum!” dedim.
Kaya amca arabayı kuytu bir yere çekip, kontağı kapattı ve “Saçmalama! Olmaz öyle şey!” dedi. “Ama ben istiyorum!” deyip dudaklarına yumuldum. İlk başta tepkisiz kaldı, ama sonradan o da karşılık verdi ve dudaklarıma öyle bir yapıştı ki, heyecandan heryerim zangır zangır titriyordu. Deli gibi öpüşmeye başladık, dillerimiz birbirine dolanıyordu. Elleri de boş durmuyordu, tişörtümü yukarı sıyırmış, memelerimi birer birer okşuyordu. Ordan elinin biriyle pantolonumun düğmesini çözdü. Sonra elini içeri soktu ve ıslanmış külotumun üstünden amımı okşamaya başladı. Ben tamamen kendimden geçtim, bulutların üstündeydim sanki. Ben de Kaya amcanın fermuarını açtım, elimi içeri soktum ki, yarrağı demir gibi olmuştu, sıvazlamaya başladım. Ama bu arada ben kendimi daha fazla tutamadım, titreye titreye orgazm oldum, nefesim kesildi, Kaya amcanın kucağına yığıldım kaldım. 10 dakikada ancak kendime geldim, nefes alışverişim düzeldi.
Kaya amca, “Mutlu oldun mu şimdi?” diye sordu. “Hemde çok! Nezamandır hayalini kurduğum yarrak şuan elimde, bundan daha büyük mutluluk olamaz!” dedim. Kaya amca çenemden tutup başımı kaldırdı ve “Hadi sen de beni mutlu et! Elindekini ağzına al da, ben de mutlu olayım!” dedi. Hemen yarrağını pantolondan çıkardım, ama yarrağı öyle olmuştu ki, kafası şişmiş mosmor olmuş, tüm damarları belli oluyordu. Yarrağını biraz sıvazladım, sonra bir elimle orta yerinden tuttum, eğildim kafasına öpcükler kondurdum. Sonra dondurma yalar gibi kafasını yalamaya başladım. Ağzıma almak istiyordum, ama kafası şişkin olduğu için ağzıma sığmıyordu. Biraz uğraştım, zorlana zorlana ağzıma aldım. Sırf kafası ağzımı doldurdu, o şekilde kafasını emmeye başladım. Ama tadı güzeldi, 20-25 dakika kadar yaladım, emdim…
Kaya amca başıma bastırmaya başladı. Boğulacak gibi oluyordum. Bu arada kasılmaya başladı, meğer boşalacakmış. Ağzıma öyle tazzikli boşalıyordu ki, döllerinin çoğu direk boğazımdan mideme indi. Ağzım da doluydu, yarrak ağzımdan çıkınca tükürürüm diye düşünürken, kafamı bastırıp, “Yut hepsini, yut!” dedi, mecburen yuttum. Yarrağını ağzımdan çıkardığında kafasında halen döl vardı, “Yarrağımın kafasını yala, temizle!” dedi, güzelce yaladım, temizledim…
Bu sefer ben Kaya amcaya sordum, “Mutlumusun?” diye. “Evet, dünyanın en mutlu erkeğiyim, çünkü son bir senedir seni çok arzuluyordum!” dedi. Bunu duyunca benim mutluluğum bir kat daha arttı, önce dudağına, sonrada yarrağının kafasına güzel birer öpücük kondurdum. O da beni öptü. Sonra üstümüzü başımızı toparlayıp konuşmaya başladık. Ona, “Madem beni arzuluyordun, annemi niye siktin?” dedim. “Anneni sikmeye başladığımda sen daha küçüktün!” dedi. “Annemi ne zaman sikmeye başladın ki?” dedim. “Ablana söz kestikten 2 ay sonra anneni sikmeye başladım!” dedi. Yani hemen hemen 3 senedir annemi sikiyormuş. Haklıydı, o zaman benim yaşım çok küçüktü. “Şimdi ne olacak peki?” dedim. “Anneni bırakamam, çok üzülür! Seninle ancak annenin haberi olmadan buluşuruz!” dedi, ben de kabul ettim.
Kaya amcayı çok seviyorum, ne derse yaparım, yeter ki beni bırakmasın, onun ikinci değil üçüncü karısı olmaya bile razıyım!

 

Kocam rahatsız olduğu için tatile gelememişti. Yazlıkta, kocası askerde olan (komşum ve arkadaşım olan) Nurgül, ben ve kayınbabam birlikte kalıyorduk. Bir akşam kayınbabam içkiyi fazla kaçırıp, erken yattı. Biz arkadaşımla içmeye devam ettik. Fazla içmiş olmalıyız ki, biz de bayağı hoş olduk. Aklıma kayınbabamın sex kasetleri geldi. Kocamla yalnız geldiğimizde seyreder, uçardık. Seyretmeye başladık, sırılsıklam olduk, hoşumuza gitti. Birden Nurgül, “Ben kayınbabanın yanına gidiyorum, sen gelme!” dedi. “Deli misin? Olmaz!” dedim. “Ne olur gideyim, biliyorsun aylardır erkeksizim, canıma tak etti, bir de bunları görünce, artık dayanamıyorum. Mutlaka kendimi siktirmem lazım. Sen de istersen bizi gizlice seyredersin. Kayınbaban olgun bir kişi, sır tutar.” dedi. Heyecanlandım, ben de ıslandım. İster istemez razı oldum.
Arkadaşım kayınbabamın odasına gitti, ben de kapı aralığından gizlice seyrediyorum. Kayınbabamda yalnız şort vardı. Arkadaşım kayınbabamın sikini okşamaya başladı, siki kalkmıştı ki birden uyandı, arkadaşıma baktı, sesini çıkarmadı. Arkadaşım kayınbabamın şortundan sikini çıkardı, kocaman birşeydi, yalamaya başladı. Kayınbabam da eliyle arkadaşımın saçlarını okşamaya başlayınca, arkadaşım rahatladı ve badisini çıkardı. Sütyen yoktu, memeleri ufacıktı, kayınbabamın ağzına layıktı. Kayın babam arkadaşımın memelerini emmeye başladı. Yalaya yalaya aşağılara indi. İzerken ben kuduruyordum. Kayın babam arkadaşımın ayağından şortunu ve külotunu çıkardı, tüysüz, kaymak gibi amını yalamaya başladı. Kayınbabam arkadaşımın amını yaladıkça arkadaşım yerinde duramıyor, kayın babamın başını sıkıyor, kalçalarını sürekli bir oraya bir buraya sallıyordu zevkten. İniltilerini duyacaklar diye korkuyordum, ama onlar durumlarından memnun, kendilerinden geçmişti.
Nurgül birden inleyerek titremeye başladı ve az sonra kendini iyice salıverdi. Amından sular akıyordu. Bir de beni görecektiniz, benim amım da sular içindeydi. Kayınbabam da şortunu çıkardı, soyundu. Benim seyrettiğimi görmüş olmalı ki, “Kızım ordan gizlice seyretme, sen de gel!” dedi, utandım kaçtım. Kayın babam sikini sallaya sallaya yanıma geldi, beni kucakladı, arkadaşımın yanına getirdi ve yatırdı. Önce dudaklarımdan öptü, utanıyordum, karşılık veremedim, ama istiyordum. Sonra boynumu öpmeye, yalamaya başladı. İçim birhoş oluyordu. Üstümden badimi çıkardı, boynuma ve memelerime dil atıp, emmeye başladı. Benim de ufacık olan memelerim kayın babamın ağzındaydı. Her tarafım diken diken olmaya başladı ve ben de kayın babamın sırtlarını okşamaya başladım.
Kayınbabam göbeğime ve aşağılara doğru yalaya yalaya indi, ayağımdan şortumu ve arkadaşım gibi külotumu çıkardı. Amımı, amımın sarı sarı tüylerini yalamaya başladı. Arkadaşım kendine geldi, kayın babam ona da sikini uzatıp, yalamasını söyledi. Arkadaşım da ikiletmeden kayın babamın sikini yalamaya başladı. Kayınbabamın dili amıma girdikçe kalçalarımla kayın babamın kafasını sıkıyor, anlatılmayacak kadar zevk alıyordum. Utanmayı unuttuk, kendimizden geçmiştik. Kayınbabam amımı yaladıkça ben çıldırıyordum. O an gelmişti ki, ayaklarım tir tir titremeye başladı, amımın içine sımsıcak bir akıntı oldu, o zevki anlatamam. Kocamda bile görmediğim, ilk defa bu zevki ve seksi bana ve arkadaşıma kayınbabam tattırdı. Daha sora arkadaşımı yanıma yatırdı, sikini okşaya okşaya, sıvazlaya sıvazlaya döllerini memelerimize ve yüzümüze akıttı. Yetmedi, döllerini parmaklayıp, bir benim ağzıma, bir arkadaşımın ağzına sürüyor ve yalatıyordu.
Daha sonra birlikte duş alıp, kayınbabam ortamızda, yatakta anadan doğma yattık. Kayınbabam aramızda yatarken memelerimizin uçlarını okşuyor ve ovalıyordu. Tekrar içimde kıpırtılar başladı, başımı kaldırdığımda kayınbabamın siki tekrar dimdik dikilmişti. Hemen eğilip yalamaya başladım. Ağzıma sokarken kayın babam da zevk alıyordu ki, kıçını kaldırdığında siki tamamen ağzıma, gırtlağıma kadar giriyor, boğulacak gibi oluyordum. Arkadaşım da amını kayınbabamın ağzına vermiş yalatıyordu. Canım birden kayınbabamın sikinin amımda olmasını istedi, kayın babamın sikini avuçladım ve sikinin üstüne oturur gibi yapıp, sikini amıma sürtmeye başladım. O kadar kocamandı ki kafası, amımın deliğinden bile büyüktü, o kadar zevk alıyordum. Amım su gibi oldu.
Kayın babamın siki tam amımın deliğine gelince, kayın babam da zevkten yükleniyordu. Siki amımdan kayıp, amımın dudaklarına sertçe sürterken zevkten çıldırıyordum. Amım iyice kaşınmaya, daha fazla zevk almaya başlamıştım. Kayınbabamın sikiyle amıma sertçe badana fırça yaparken, kayganlaşan amıma kayınbabamın sikinin kafası az da olsa girince, sanki daha önce hiç sikilmemiş, yarak yememiş gibi oldum, kendimi tutamadım, ayaklarım hareketsiz ve halsiz kaldı ve babamın siki sert şekilde amıma gömüldü. Önce feci şekilde canım yandı, kayınbabam daha da alttan darbelerle sikini amıma gömdükçe gömdü. Beni iyice kendine çekip, dudaklarımı vantuz gibi emmeye başladı. Emiyor, emiyordu. Sanki bir zevk denizinde boğulur gibiydim, sarsıla sarsıla, inleye inleye kayınbabamın üstüne yığıldım kaldım. Kayınbabam sikini amımdan hiç çıkarmamış, harika ritmik hareketlerle, o kadar tatlı zevk veren pompalamalarla beni tekrar uyardı.
İnanılmazdı, tekrar tekrar canım sevişmek, sikilmek istiyordu. Deli gibi sevişmeye devam ettik. Kayınbabamın sikinin üzerinde hop hop inip kalkarken, kayın babamın siki amımın kenarlarını sanki yırtarak, sürterek amıma girip çıkıyordu. Bu da beni deli ediyordu. Kısa süre sonra kayınbabamın amıma girip çıkması hızlandı, ben de kayın babamın sikinin üzerine daha hızlı oturup kalkmaya başladım. Kayın babamın siki amımın deriliklerinde kayboluyordu. Ben daha derine girmesini sağlamak için kayınbabamın sikinin üstüne oturdukça, babamın omuzlarımdan sıkması ve alttan amımı delercesine darbeleri de artmıştı. Bir anda nefesi değişti ve sırt üstü hareketsiz kaldı. Ben kayınbabamın sikinin üstüne oturup kalkmaya devam ediyordum. Bombardıman başladı, amımın içi sımsıcak döllerle doldu, kayınbabam amımım içine boşalmıştı. Amımdaki kayınbabamın sikinin sıvısı ve sıcaklığı beni daha da ateşledi, sikini daha hızlı amıma sokup çıkarmaya başladım, ayaklarım titremeye bütün vücudum sarsılmaya başladı ve benim de amımım suyu kayınbabamın sımsıcak dölleriyle karıştı. Üstüne yattım ve öylece kaldım.
Kayınbabam beni kaldırdı ve banyoya götürürken baktım yataktaki çarşaf kayınbabamın dölleri ve benim amımım sularıyla sırılsıklam batmıştı. Arkadaşım, kayınbabam ve ben birlikte duş aldık ve tekrar odaya geldik. Çarşafı değiştirdik. Kayınbabam çekmecesinden bir hap çıkardı yuttu. “Nedir o? Viag.. mı?” dedim. “Tam da öyle benim güzel gelinim, sizin bu amınıza götünüze ancak böyle yetişebilirim, kaç posta oldu biliyor musun?” dedi. Arkadaşıma yöneldi, “Seni unuttum sanma güzelim…” dedi, arkadaşımın kulaklarından, boynundan, memelerinden, göbekdeliğinden yalaya yalaya amına geldi. Arkadaşım kayınbabamın dil darbeleri karşısında yerinde duramıyor, kalçalarını bir sağa bir sola kıvırıp çalkalıyordu. Bir süre sonra arkadaşım kayınbabamın kafasını sıkmaya, amını kayınbabamın ağzının içine kadar sokarcasına bastırmaya başladı. Kayınbabam arkadaşımın amını yaladıkça arkadaşımın amından sular taşmaya başladı…
Kayınbabamın da siki tekrar doğruldu ve sikini arkadaşımın amının kenarlarında dolaştırmaya, sürtmeye, fırçalamaya başladı. Kayınbabam sikini amının kenarında dolaştırdıkça arkadaşım amını babamın kafasına doğru itiyor illaki amına almak istiyordu. “Hadi, ne olur amca, ben de istiyorum!” diye soluk soluğa inliyordu. Arkadaşımın amı benim amımdan büyük ve genişti. Kayın babam sikini arkadaşımın amının suyuyla ıslattıktan sonra, amının içine hafifçe değdirip sallarken arkadaşım artık dayanamadı, alttan bir hareketle kayınbabamın sikinin kafasını amının içine alıverdi. Önce az da olsa bir Ahhh sesi geldi. Kayınbabam hemen arkadaşımın dudaklarına yapıştı ve sikini amına yavaş yavaş sokmaya başladı. Arkadaşım kayınbabamın altında biraz kıvrandı, sonra kayınbabamın siki arkadaşımın amına anında gömüldü. Arkadaşım alttan, kayın babam üstten birbirlerine yardımcı olarak, kayın babamın siki arkadaşımın amının içinde bir kayboluyor bir çıkıyordu. İkisinin de nefesleri hızlandı, hareketleri değişti, kendilerini kaybettiler…
Birlikte o kadar güzel hareket ediyorlardı ki, arkadaşım inleyerek hızlandı, kayınbabam da hızlanmaya başladı. Ve ikisi de birbirlerinin saçlarına koparırcasına asılarak, birdenbire hareketsiz yattılar. Arkadaşım kasıldı kaldı ve birdenbire sarsıla sarsıla boşaldı. Arkadaşıma, “Kız canın yanmadı mı? Hiç sesin çıkmadı!” dedim. “Çok az acıdı ama hemen unuttum, çok harika!” dedi. İkimiz de kayınbabamın dudaklarından aşkla şevkle ve zevkle öptük. Kayınbabamı bir ben, bir arkadaşım, yataktan kaldırmadan öpe öpe neredeyse yiyip bitirecektik. Artık çarşafın sularımızla ıslanıp battığına aldırdığımız falan yoktu. Üçümüz sarılarak zevkle seviştik. Kayınbabama “Sikin ne kadar kocaman!” dedim. Kayın babam da, “Bu sik değil, sik diye ufakken denir, bu yarak, ikiniz de evlisiniz güya ama, halen sikle yarağın ne olduğunu bilmiyorsunuz. Sayemde yarağı da tanıdınız, yarağı da yediniz. Elbette bu aramızda kalacak, istediğiniz zaman beraber oluruz!” dedi. Kayınbabamın o kocaman yarağını yalayıp yutup kaldırarak, sabaha kadar sikiştik.
Ertesi gün öğleye kadar yatmışız. Öğlen denize bile gitmedik. Tatilimiz bitene kadar arkadaşım, ben ve kayınbabam her gün sikiştik. Kayınbabam bizim artık ikinci kocamız oldu. Hele hem arkadaşımın hem benim götten öyle bir sikilişimiz var ki, anlatılmaz güzel. Arkadaşım da ben de o güne kadar hiç götten sikilmemişiz, sikişmemişiz. İlginçtir, kocalarımız da hiç götten sikmek istemedi. Aptallar diyoruz biz onlara.
Tatilden sonra İstanbula döndük, ama kayın babamla sikişmelerimiz devam etti. Kocam zaten haftanın birkaç günü ya hiç gelmez, iş gezisine gider, ya da çok geç gelip, genellikle de içkili olup, sızar kalır. Kayınbabamla her fırsatta sikişiyoruz. Üstelik, arkadaşım da çoğunlukla bize katılıyor, tam bir seks fırtınası içindeyiz. Öyle harika oluyor ki, ne dedikodu ne korku, rahat rahat kayınbabama kendimizi siktiriyoruz, amımızdan, götümüzden zevkimizi alıyoruz. Kayınbabamdan daha güvenilir, usta ve becerikli bir başka sikici, aşık, sevgili nerede bulacağız ki ?!?
Kocam her zaman muhteşem bir aşık olmuştur. Ben de her zaman beğenilen bir kadın oldum. Bulunduğum ortamda erkeklerin dikkatini çekerim. Mavi gözlerim, uzun, örülü saçlarım vardır. Sedat bu halimle liseli kızlara benzediğimi düşünür.
Ben 21 yaşındaydım, kocam Sedat ise 25 yaşındaydı. Sedat’ın babası Faruk benim gözümde çekici bir erkekti. Sportmen, olgun, oğlundan daha yakışıklı bir erkek… Nikah töreninden çıkarken davetliler bizi kutluyorlardı. Faruk, beni kutlamak için öperken, eliyle hafifçe göğüslerime dokunmuştu.
Sadece bu kadar değildi onun bana karşı yaklaşımı… Hep bana hayran bakışlar… Minik dokunuşlar… Flörtümsü iltifatlar… Ama hoş gördüm hep, bunlardan hiç kocama bahsetmedim.

Evlendikten sonra evimizin işleri bitene kadar yaklaşık bir kaç haftalık bir zaman için Sedat’ın ailesinin evinde kaldık. Bu zoraki misafirlik süresince her gece çılgınlar gibi sabahlara kadar seviştik. Yeni evli bir çiftten beklendiği, olması gerektiği gibi, belki biraz daha fazla…
Sedat’ın anne ve babası yan odada kalıyorlardı ve mutlaka bizim çıkardığımız sesleri duyuyorlardı. Birbirimizi o kadar uyarmamıza rağmen, zevkin doruklarına çıktığımızda kendimizi kaybediyorduk. Hele ben, orgazm olurken kendimi tutamıyor, deliriyordum.
Evleneli uzun zaman geçmemişti ve henüz kendi evimizi hazırlayamadığımız için Sedat’ın ailesi ile birlikte yaşıyorduk. Sedat’ın annesi Leman kütüphanede çalışıyordu. Ben akşama kadar evde yalnız kalıyordum.
Bir gün evde yine yalnızdım ve banyoda çamaşır yıkıyordum. Kimsenin gelmeyeceğini, evde yalnız olduğumu düşünerek, günlük giysilerimi de çıkarmış diğer çamaşırlarla birlikte makineye atmıştım. Çamaşır makinesinin kapağını kapatıyordum.

Üzerimde sadece bir külot, bir sütyen vardı. Tüm dikkatimi makineyi programlamaya vermiştim. Birden bire banyonun kapısı açılıverdi. Faruk,
“Oh… Pardon Gül, burada olduğunu bilmiyordum” dediğinde korkuyla irkildim.
Her zaman sabah işe gidip akşam gelen Faruk, bugün öğle yemeği için eve gelmiş. Elinde anahtar olduğundan geldiğinin farkında olmamıştım. Hemen doğruldum ve utancından kızarmış yüzümle omuzumun üzerinden ona baktım.
Münasebetsiz bir durumdaydım. Banyoda yarı çıplak bir vaziyetteydim ve benim aksime, pek utanmış görünmeyen kayınpederimin hayran bakışları benim çıplak vücudumda dolaşıyordu. Konuşmaya başladığımda, kekeleyerek,
“Makineye çamaşırları atıyordum… Ben… Ben.. Evde… Kimse yok diye…” diyebildim. Kayınpederim,
“Şey… Öğle yemeği için gelmiştim. Ben de kimse yok zannettim… Seni böyle…” diyerek sustu, bana baktı ve aniden “Gül, biliyor musun, çok harika kalçaların var” deyiverdi.
Bu komplimanı çok hoşuma gitmişti. Fakat bu komplimanı yapanın kayınpederim olması kendimi suçlu hissetmeme neden olmuştu. Hiçbir şey diyemeden öyle kalmıştım. Önce aramızda bir sessizlik oldu. Sırtım ona dönük, heyecan içindeydim, konuşamıyordum. Sessizliği yine Faruk bozdu,
“Bana dönsene Gül… Yüzünün güzelliğini görmek istiyorum” dedi.
Önce biraz tereddüt ettim, ama sesi emreder gibiydi, ben de emre uydum. Yavaşça döndüm ve sırtımı makineye dayayarak durdum. Faruk gülümseyerek derin bir nefes aldı. Gözlerini memelerime dikmiş bakıyordu. Pantolonunun önündeki kabarıklığın büyüdüğü açık bir şekilde görünüyordu.

Faruk gözleriyle sutyenimi delecek gibi, memelerimi okşar gibi bakıyordu. Ardından bakışları aşağıya, külotuma, külodumun beyaz tül kumaşının arasından görünen amcığımın simsiyah kıllarına yöneldi. Sonra soluğu daha da hızlanarak,
“Ohh… Gül… Kahretsin… Öyle güzelsin, öyle hoşsun ki, aklımı başımdan alıyorsun yavrum…” Eliyle pantolonunun önündeki kabarıklığı avuçlayarak, “Sen de görüyorsun ya… Uzun, çok uzun zamandan beri aletim bu kadar sertleşmemişti…” dedi. Utangaç bir gülümsemeyle,
“Sağol, baba… Ben… Şey… Üzerime bir şeyler giysem iyi olur…” diyerek kapıya yöneldim.
Fakat çıkamadım. Faruk benim yolumu keserek durdurdu. Banyonun ortasında durup gözlerimi ona diktim. Sessizce baktım ve yol vermesi için bekledim.
“Lütfen sutyenini çıkar ve bana bu güzel memelerini göster, lütfen Gül…” dedi.
“Bence iyi fikir değil bu baba… Bak, sana baba diyorum. Sence bu durum normal mi? Hadi, bırak geçeyim.” Bana gülümseyerek,
“Ben erkeğim Gül, sen de çok güzel, seksi, güzel bir kadınsın. Bana baba diyorsun ama bizim aramızda kan bağı yok.. Bence gayet normal bir cinsel çekim yaşıyoruz. Benim seni istediğim kadar sen de beni istiyorsun. İnkar etme… O kadar zarf attım, hiç itiraz etmedin. İstiyorsun sen de… Ancak dediğimi yaparsan geçmene izin veririm… Hadi canım… Sütyenini çıkar ve memelerini bana göster…” dedi.

O kenara çekilmeden dışarıya çıkmam mümkün değildi. Çaresiz çamaşır makinesinin yanına geri döndüm. Kayınpederimin gözlerine baktım. Gözünü kırpmadan arzuyla, bana duyduğu şehvetin bürüdüğü gözlerle bana bakıyordu. Onun istekli bakışlarıyla kıvrandım, içimden bir şeyler aktı sanki…
Bir yandan da düşünüyordum. Adamın dediğini yapmaktan başka çarem yoktu. Ne çıkar diye düşündüm. Alt tarafı göğüslerimi görecekti. Ellerimi arkaya uzatarak, sütyenimin kopçasını çözdüm. Askılarını omuzumdan aşağı sıyırınca, sütyenim serbest kaldı, sıyrılıp yere düşmesine izin verdim ve memelerim ortaya çıktı.
Faruk pantolonunun önündeki sertliğe elleriyle bastırıyordu. Önünde hafif bir ıslaklık meydana gelmişti. Ben de gittikçe heyecanlanıyor, ateşleniyordum. Her saniye hararetim artıyordu. Ağzı sulanan kayınpederimin karşısında üzerimde sadece şeffaf bir külot, göğüslerim çıplak bir vaziyette dururken, amımın iyice ıslanmaya başladığını hissediyordum.
Gözlerini memelerime dikip bakarken,
“Ohhh… Yavrum, ne kadar güzel memelerin var… Öyle büyük, öyle biçimli ve pürüzsüz ki… Hayatımda böyle güzel meme uçları görmedim… Ne harika şeyler bunlar, pespembe…” dedi. Gülerek,
“Teşekkür ederim iltifatlarına…. İşte isteğini yerine getirdim babacım…” dedim. “Hadi şimdi izin ver de gideyim…” Faruk doğrudan gözlerime bakmaksızın memelerimde sabitlenen bakışlarıyla,
“Şimdi sıra külotunda Gül… Hadi onu da çıkar… İçindekini çok merak ediyorum… Hadi şu tazecik amcığını göster bana kızım…” dedi.
Amcık? Ohh… Nasıl konuşuyordu bu adam benimle böyle…? Deli mi ne? Ahlaksız… Ne yapmak istiyordu bu adam…? Sütyen dedi, sütyeni çıkardım, şimdi külot diye tutturdu… Nereye kadar gidecek bu işin sonu bilemiyordum.

Kayınpederimin benim için kabaran önündeki sertlik, çıplaklığımı yudum yudum içen şehvetli bakışları, ahlaksızca konuşması karşısında gittikçe heyecanım artıyor, daha da ıslanıyordum.
Artık dediğini yapar, amımı da gösterirsem eğer, bu noktadan sonra geriye dönüş olmayacaktı. Biliyordum bunu… Ve kahretsin, dediğini yapmayı da çok istiyordum. Sonunda kasıklarımdan tüm vücuduma yayılan ateş bana kararımı verdirdi. Olabildiğince seksi bir tavır takınarak kayınpederimin gözlerinin içine baktım,
“Amımı da görmek istiyorsun ha? Peki, tamam Faruk bey… Madem çok istiyorsun… Sana onu da göstereceğim.” dedim.
Külodumun bel bandından tutup, amımın kıllarını açığa çıkaracak şekilde sıyırdım. Büyülenmiş gibiydi, pür dikkat beni izliyordu… Külotumu çekiştirip tamamen indirmeden o hizada oyalandım. İşkence çektiriyordum adeta… Kayınpederim sabırsızca inledi,
“Devam et, durma!“
Külodumu kalçalarımın altına kadar sıyırdığımda, incecik ağı, sürekli akıp duran zevk sularımdan sırılsıklam olmuş amıma yapışmış, dudakların arasında kaybolmuştu. Gözlerimi kayınpederimden ayırmadan işaret parmağımla külodun ağını ıslak, azıcık süs diye bıraktığım kıl öbeğinin dışında kaymak gibi tertemiz amımın dudaklarından kurtardım yavaş yavaş…
Faruk’un gözleri yerinden fırlayacak gibiydi. Ben önce bir bacağımı, ardından da diğerini kaldırarak külotumu çıkarmamı donmuş gibi izliyordu. Kayınpederimin önünde çırılçıplak kalmıştım. Ayağımdan çıkardığım külodumu işaret parmağıma takarak ona doğru uzatıp,
“Bak bana neler yaptın, Faruk… Senin yüzünden, amımın suyu külotumu sırılsıklam yaptı… Bak işte…” diye gösterdim.
Sonra da ıslak külotu kayınpederime doğru fırlattım. Havada yakalayıp burnuna yaklaştırdı. Hala çıplak amıma bakıyordu. Nefesi iyice sıklaşmıştı. Ayağımdan çıkardığım ıslak külodum burnunda derin derin nefes alıp koklarken,
“Dün senin kirli külotlarından birini banyoda buldum. Senin güzel amının kokusunu alıp seni siktiğimi hayal ettim…” dedi.
“Gelinin olmam, oğlunun karısı olmam senin için sorun değil sanırım… Olayı buraya taşıdığına göre…”
“Seni ilk gördüğümden beri deli oluyorum Gül… Hastayım sana… Geceleri kocanın altında sikilirken çıkardığın sesler, inlemelerin deli ediyor beni… Senin için de kayınpederin olmam sorun değil gördüğüm kadarıyla… Pek zorlamama gerek kalmadı bakıyorum.” Güldüm,
“Bence de sorun değil babacım… Ben de ilk gördüğümden beri sana hayranım… Çoğu gece senin duyman için inliyorum yüksek sesle…” dedim.
Daha fazla kendimi tutamadım ve parmağımı amımın yarığına sokarken “Hadi bakalım… Ben sana amımı gösterdim. Şimdi de senin sikini görelim Faruk… Pantolonunu çıkar benim için…” dedim.
Zaten istekli olan kayınbabam, bir anda pantolonunu ve külotunu sıyırdı. İyice sertleşmiş, irice aleti ortaya çıktı. Güzel bir şeydi. İki adım ileri atıp yanına geldim. Uzanıp yarrağını avucumun içine aldım ve
“Hımmm!! Harika bir aletin varmış” dedim. Ben yavaşça sikini okşamaya başlayınca Faruk da mırıltılar çıkarmaya başlamıştı. O da uzanıp memelerimi tuttu. Sıkıp sıkıp bırakıyor, bu hareketi düzenli ritmik bir şekilde yapıyordu.
“Memelerimden hoşlandın değil mi?” diye sordum. Evet anlamında homurdandı. “Islanmış amımı koklamak istemez misin?” diye yeniden sordum,
İnleyerek yanıtladı. Geriye doğru çekilip çamaşır makinesinin üstüne oturdum. Bacaklarımı ayırıp ayaklarımı havaya doğru kaldırdım. Faruk kalçalarımın arasına gelip, eğildi ve yüzünü sıcacık amıma gömdü. İyice ateşlenen amımı yalayıp emerken bacaklarımı onun omuzları üstüne yerleştirdim.

Faruk bir köpek yavrusu gibi koca diliyle yalarken artık daha fazla dayanamadım. Amımı iyice ağzına bastırarak çığlık çığlığa boşaldım. Memelerimden terler akıyordu. Fakat hala doymamıştım. Yakışıklı kayınpederimin bana gösterdiği kocaman, güzel aletteydi aklım… O güzelliği bir an önce içime almalıydım. Soluk soluğa,
“Oğlunun karısını, bu koca yarrağınla sikmek ister misin Faruk? “ dedim. İnleyerek
“Ohhh eveet!” dedi. Yavaşça çamaşır makinesinden aşağı kayıp arkamı kayınbabama dönüp domaldım. Arkama dönüp yalvarır gibi
“Sok içime Faruk, hadi… Sik gelinini.. Hadi Faruk!” dedim. Arkama gelip, sertleşmiş sikini amımın dudakları arasına dayadı. Aletinin kaygan amımın içine doğru girdiğini hissettiğimde,
“Eveet!… Ohhh Eveet…!! Sik beni…!! Sik beni… Şimdi…!” diye bağırmaya başladım. Belimden tutarak aletini içime, iyice derinlere doğru soktu. Şimdi beni yavaş yavaş sikiyordu. Her darbesi benim coşkumu ve şehvetimi daha da artırıyordu.
“Ohhh… Amın harika bir tanem… Tam sikilecek bir am… Daracık… Oohhhh Gül… Güzel gelinim benim… Seksi gelinim… İçine boşalıyorum… Oooh… Geliyoruuum…” diye haykırıyordu.
Ardından siki amımın içine zonklayarak boşalmaya başladı. Ben de çığlıklar atarak ikinci kez müthiş bir orgazm yaşamaya başlamıştım. Faruk, sikini, ikimizin de nefes alışları düzenli hale gelene kadar amımın içinde bırakmıştı.
Sikini içinden çıkarınca, spermler amımdan taşarak yere damlamaya başlamıştı. Amımın suyu ile spermin kokuları bütün banyoyu doldurmuştu. Faruk külotumu alıp ıslak amımı silerken ben makinenin dibine yığılıp kalmıştım. Elindeki külotu göstererek,
“Gülüm… Eğer mahsuru yoksa bunu ben almak istiyorum… Koklayıp koklayıp otuzbir çekerim…” dedi.
Kan ter içinde kalmış, darmadağın olmuş, bitap vaziyetteydim. Ömrümde böyle sikilmemiştim. Başımı kaldırıp zorlukla,
“Artık masturbasyon yapmana gerek yok babacım.” diye yanıtladım. “Artık ben varım. Gelinin var.”
Takibeden zaman içerisinde kayınpederimle haftada iki ya da üç kez sevişmelerimiz devam etti. Sonunda evimiz hazırlanınca, Sedat’la ben oraya taşındık. Faruk, Sedat evde yokken geliyor ve beni sikmeye devam ediyordu.
Bu benim çok hoşuma gidiyordu. İyice alışmıştım buna… Faruk gelmediği, ara verdiği zamanlar kendimi tatminsiz hissediyor, arzularım tavan yapmış oluyordu. Gözlerim etrafta fıldırfıldır dolaşıyor, sikilmek için aranıyordum adeta…
Selamlar. İsmim Nursel. Kendimi boyacı Enişteme nasıl siktirdiğimi anlatmak istiyorum. 40 yaşındayım ve halen güzel sayılır bir kadınım. Kocamla 17 yıllık evliyim. Evlendiğimizde beş parasızdık, ama el ele sırt sırta verdik, çalıştık ve epey para kazandık. Şu anda durumumuz iyi, Avrupa yakasında 4 katlı binamız var, bir dairesinde kendimiz oturuyoruz, diğer daireleri kiraya verdik. Kocamın kendine ait işi ve altında son model arabası var. Artık benim çalışmama gerek kalmadığı için evde oturuyordum. Ama maddi durumumuz çok iyiye gittikçe, kocam beni ihmal ediyor ve sikmiyordu. Her gece bir bahane buluyor, içip içip eve zil zurna sarhoş geliyordu.
Binayı komple iç dış boyatacaktık, daireleri de. Kadıköy tarafında oturan küçük Kızkardeşimin kocası (yani Eniştem) boyacı olduğundan, nasiplensin diye Enişteme boyatmayı düşündük. Bu arada Eniştem kocamı hiç sevmez. Neyse bir akşam gittik evlerine, durumu anlattık. Eniştem (Kocama gıcık olduğu için), “Elimde işim var, ben boyayamam!” dedi. Kocam da, “Acelesi yok, elindeki işini bitirdiğin zaman gel boya!” dedi. Eniştem bu defa da, (İstanbulun ayrı yakalarında oturduğumuzdan) “Her gün köprünün trafiği çekilmez!” dedi. Kocam da, “Oğlum sen yabancımısın, Binanın boyası bitene kadar bizde kalırsın!” dedi. Eniştem başka mazeret bulamayınca sonunda kabul etmişti. Elindeki işi bitince bize gelecekti, ikimiz birlikte gidip boyaları alacaktık. Neyse, işi bitti, geldi bize, gittik beraber boyaları aldık geldik. Alt katta oturan kiracımız kadınla tesadüfen Apartmanın girişinde karşılaşınca, o da yardım etti, boyaları yukarı, bizim daireye taşıdık. Eniştem kiracımı görür görmez hayran kaldı, ona çaktırmadan bana, “Çok güzel kadınmış, ne sikilir ama!” dedi. Enişteme ters ters baktım, “Enişteeeee!” dedim. Eniştem hemen kıvırdı, gülerek, “Kızma hemen, şaka yapıyorum!” dedi.
Kiracımla önce öğle yemeği hazırlayıp, birlikte yedikten sonra, Eniştem işe başladı. Akşama kadar çalıştı ve bir odanın boyasını bitirdi. Yorulmuştu, banyo yaptı. Eniştem var diye kocam akşama erken gelir, akşam yemeğini birlikte yeriz diye düşündüm, ama gelmedi. Telefonunu da kapatmış, birkaç kere aradım, sürekli Telesekreteri çıkıyordu. Eniştemle saat 9 a kadar bekledik, kocam gelmeyince biz yemeğimizi yedik, çaylarımızı içtik, oturduk TV izleyip, sohbet ettik. Eniştem sürekli kiracımız kadın hakkında sorular soruyor, kadının sikişken olup olmadığını öğrenmeye çalışıyordu. Ben de, “Demek kadın verse yapacaksın ha? Kızkardeşimi düşünmüyormusun Enişte?” diye tersledim. Eniştem de, “Verse yaparım valla! Bir kereden ne olacak canım, sanki kızkardeşini boşayıp o kadını mı nikahıma alacam. O iş ayrı, bu iş ayrı! Hem kızkardeşini ihmal etmiyorum ya!” dedi. Eniştem kızkardeşimi ihmal etmediği konusunda haklıydı. Hatta kızkardeşim bana sürekli, Eniştemin nekadar azgın olduğunu ve kendisini sabah akşam siktiğini anlatırdı…
Kocam çok geç saatte, yine sarhoş bir halde geldi. “Niye geç geldin, evde misafir olduğunu biliyordun!” diye kocama biraz kızdım. Kocam da, “İşim vardı, kusura bakma!” dedi ve bizimle oturmadan direk gitti yattı. Vakit epey geç olmuştu, ben Eniştemin yatağını açtım, Eniştem de gitti yattı. Ortalığı toparlayıp ben de yatakodasına, kocamın yanına gittim. Eniştemle konuştuklarımızdan sonra canım kocamla sikişmek istiyordu, ama kocam çoktan uyumuş, ölü gibi yatıyordu. Beni sikmesi için kocamı uyandıramayınca kızdım ve kocama bağırıp çağırmaya başladım. Sesimi yan odada yatan Eniştemin duyduğunu bile bile. Aslında Eniştemin yanına gidip kendimi siktirmek geçti aklımdan, ama yapmadım. Kocama kızgın bir şekilde, kendi kendimi tatmin edip, Eniştemi düşünerek uyudum.
Kocam sabah erkenden kalkıp işe gitti, üstelik beni hiç öpmeden, bana elini bile sürmeden. Eniştem daha uyuyordu. Geceliğimi, külodumu ve sütyenimi çıkardım, yatak odamın kapısını da sonuna kadar açıp, yatağa çırıl çıplak uzandım. Eniştem kalkıp elini yüzünü yıkamaya nasılsa bizim odanın önünden geçecekti ve beni böyle görecekti. Bir süre sonra Eniştemin kapısının açıldığını duyunca, ben bacaklarımı ayırarak uyuyormuş gibi yattım. Yüzüm kapıya dönüktü ve gözlerimi iyice kısmıştım, fakat kapıyı görebiliyordum. Eniştem geçerken kapıdan bakıp beni öyle sereserpe uyuyor görünce kapının ağzında durdu. Ben hiç kımıldamıyor, sesimi çıkarmıyordum, uyuyormuşum gibi. Eniştem elini eşofmanından içeri sokup yarağıyla oynamaya başladı. Sonra dayanamadı yarağını çıkarıp 31 çeker gibi sıvazlamaya başladı…
Artık hiç şüphem yoktu, versem azgın Eniştem beni sikecekti. Hemen bu fırsatı değerlendirmeye karar verdim, çünkü Eniştemin 31 çekerek döllerini boşa akıtmasına gönlüm razı olmadı. Hemen kafamı kaldırarak, “Gel lan buraya azgın Köpek!” dedim. Eniştem bir an şaşırdı, ama hemen herzamanki pişkinliği ile sırıtarak, “Sen uyumuyormuydun yaa?” diyerek yarağı elinde yanıma geldi. Hemen doğrulup Eniştemin yarağına sarıldım ve ağzıma alarak emmeye başladım. Kocaman, kalın yarağı vardı. Eniştem çok geçmeden ağzıma boşaldı. Eniştemin döllerini güzelce yalayıp yuttuktan sonra, bu sefer Eniştem benim bacaklarımı öperek amıma geldi. Amımı deli gibi yalıyordu. Amımı uzunca yaladıktan ve beni boşalttıktan sonra göğüslerime çıktı, göğüslerimi emiyor ısırıyordu. “Sakın morartma azgın Köpek!” diye Eniştemi uyardım. Eniştem de, “Sus amına koduğumun Orospusu, zaten dün de am sikemedim, kuduruyorum!” diyerek, boynumu boğazımı yalamaya devam etti.
Ben de elimi Eniştemin yarağına attım, okşayıp kaldırmak için, ama Eniştemin yarak zaten kalkmıştı, taş gibiydi yeniden. Bacaklarımı ayırıp Eniştemi üzerime çektim, “Hadi sok yarağını Enşite, sik beni! O Pezevenk bacanağın nezamandır elini sürmedi bana, amım yarak görmedi! Hadi sik beni erkeğim!” dedim. Eniştem dudaklarıma yapışıp, “Acele etme, seni yarrağa doyuracam! Bacanakla zaten fiyatta kabala anlaştık, Binanın boya işlerini bir aydan önce bitirmem! Merak etme seni hergün sikecem, amını götünü dağıtacam! Dön bakayım!” dedi ve beni ters çevirdi, dört ayak domalttı. Ben, Eniştem arkadan amıma sokacak diye beklerken, göt deliğimi yalamaya başladı. İlk defa götüm yalanıyordu ve çok zevk alıyordum. Eniştem götüme dilini sokuyor, parmaklıyordu. Sonra yalamayı bıraktı ve “Böyle dur, kımıldama!” dedi. Yarağını amıma sürtüp, birden kökledi amıma ve deli gibi sikmeye başladı. Eniştem beni zevkten inlete inlete, bağırta bağırta, 20-25 dakika sikti. Bü sürede ben 2 defa daha Orgazm olmuştum. Sonra Eniştem de inlemeye başladı ve hırlayarak boşaldı amıma. Amımda döllerini hissedebiliyordum…
Eniştem yarağını amımdan çıkardı ve ağzıma verdi. Eniştemin yarağını yalayarak temizledikten sonra banyoya gittik, duşumuzu almaya. Kaç senedir böyle sikilmemiştim. Bir günde 3 defa Orgazm olmak ise hiç tatmadığım, bilmediğim bir şeydi. Bunu Eniştemin sayesinde yaşadım ve Kızkardeşimin ne kadar şanslı olduğunu düşündüm. Benim canım aslında sikildikçe sikilmek istiyordu. Eniştem beni bir kere de banyoda siksin diye, yarağın yalamaya başladım, ama Eniştem, “Biraz da işimi yapayım da Pezevenk bacanak şüphelenmesin. Merak etme, sikişmek için daha çok vaktimiz olacak!” diyerek, hemen iş elbiselerini giyindi ve öbür odanın boyasına başladı…
Selam sizlere sex hikaye sitesinin okur ve yazarları. Adım Sevim, 32 yaşında, evli, kendi çocuğu olmayan, ama sikişmeyi çok seven, azgın bir kadınım. Üvey oğlumla yaşadıklarımı anlatmak istiyorum. İlk kocamla evlendiğimde, kocam çocuk hastasıydı, en az 3 çocuk isterim diye tutturdu. Tüm uğraşlar ve doktora gidip gelmeler, testler sonucunda benim çocuğumun olmayacağını öğrenince, benden ayrıldı, yani boşandık. Genç yaşımda dul kalmış ve dünyam yıkılmıştı. Boşandıktan sonra 7 ay geçmişti ki, babam birinin benlen evlenmek istediğini, kendisinin benden 23 yaş büyük olduğunu, ve bir oğlu olduğunu, karısının vefat ettiğini söyledi. Zaten 7 aydır yaraksız kalmıştım, koca olsun da çamurdan olsun diyerek evlenmeyi kabul ettim. Yani ikinci evliliğim bir nevi görücü usulü ile oldu. Biraz benden yaşlıydı ama kendisine çabuk ısındım. Bana enazından kaba davranmıyordu. Sekste de çabuk uyum sağladık, ilk zamanlar her gün sikişiyorduk ve (götten sikişme) hariç yatakta sınır tanımıyorduk…
Zamanla kocamın performansı düşmeye başladı. Bunda, kredi ile Türkiye’de (Alanya’da) satın aldığımız yazlığın borcunun da etkisi vardı. Kredi borcu yüzünden kocam sürekli 2 bazen de 3 vardiya çalışıyordu ve sikişmemiz ayda bire düşüyordu. Çalıştığı işyeri kocamı bazen de eğitim amaçlı başka şehirlere gönderiyor, o zaman da ayda bir bile sikişemiyorduk. Halbuki benim bu yaşta en az günde bir kez sikilmeye ihtiyacım vardı. Kocamı çok seviyordum ve ondan boşanmak istemiyordum, ama yaraksız da duramıyordum. Bu yüzden gizlice kendimi siktirecek birilerini aramaya karar verdim. Fakat kaldığımız yer küçük bir kasaba olduğu ve çok Türk yaşadığı için, herkes birbirini tanıyordu. Yani kuyruğunu kıpırdatsan, anında bütün kasabanın haberi olur, öylesine lanet bir yer…
Benimle aynı apartmanda oturan bir komşum var, ismi Hatice, kendisi 34 yaşında, 1.65 boyunda ve hafif kilolu. Hatice aynı anda benim dert ortağım, kendisi ile her şeyi konuşur dertleşiriz. Bir gün kendisiyle konuşurken seks konusu açılınca, dayanamadım ve artık kocamın performansının düştüğünü ve beni eskisi gibi sikemediğini, benim ise canımın çok sikişmek istediğini söyledim. Hatice, kendisinin de böyle bir sorun yaşadığını, ama sorunu çözümlediğini, sikişmek isteyen bir kadın, akıllı davranırsa kendisini siktirecek birisini bulacağını, sadece biraz etrafına bakınmasının yeteceğini söyledi. Ben de, “Bu göt kadar küçücük yerde kimi bulacaksın? Millet dedikodu yapmaya yer arıyor zaten!” dedim. Hatice güldü, “Erafına iyi bakın, fazla uzağa gitmene gerek yok!” dedi. “Sen nasıl çözdün, madem senin de böyle sorunun oldu, yardımcı ol da ben de çözeyim!” dedim. Hatice de, “Ben kaynıma siktiriyorum! Sen de Orçuna siktirebilirsin!” dedi. “Orçun?!? Üvey oğlum Orçun mu?” dedim şaşırarak.
“Evet, üvey oğlun Orçunu kastediyorum!” dedi. “Yaa nasıl olur, o ne anlar am sikmekten, daha 16 yaşında. Hem Orçuna ‘Gel beni sik’ diyemem ki!” dedim. Hatice de, “Kaynım da 19 yaşında, beni sikmeyi bırak, dumanımı attırıyor valla! Bu yaştaki gençlerin tam da am merakının kabardığı an. Az biraz göğüs dekoltesi veya bacak görsünler, sikleri hemen kalkıyor. Üstelik performansları da iyi oluyor! Sen dediğimi ciddiye al bak, hem herzaman elinin altında olur ve seni hergün siker, hem de kimsenin haberi olmaz!” dedi. “Yok yapamam, hem Orçunun beni sikmek isteyeceğini nerden çıkarıyorsun? O yapmaz böyle birşeyi, babasından korkar, ne de olsa üvey annesiyim!” dedim. Hatice de, “Yok canım, sen biraz göt biraz göğüs göster bakalım, o zaman anlarsın seni sikip sikmeyeceğini!” dedi. Ben, “Valla hiç sanmıyorum…” deyip konuyu kapatmıştım.
Bu konuşmamızın üzerinden bir hafta geçmişti, bir arkadaşımızın düğününe davetliydik. Kocam, “Benim bu akşam uçak ile Münihe gitmem lazım, sen Orçun ile git. Hem Hatice hanım da yalnız gidiyormuş, hep beraber gidersiniz!” dedi. Ve öylede oldu, Hatice, Orçun ve ben, beraber düğün salonuna gittik. Klasik ve çok sıkıcı bir düğündü. Vakit biraz ilerleyince slow dans parçaları çalmaya başladılar. Orçun bize meşrubat almaya gidince, Hatice bana, “Bak şimdi, Orçun gelince söyle benle dansa kalksın, dans ederken Orçunun siki nasıl kalkıyor iyi izle, bana hak vereceksin!” dedi. Orçun meşrubatlarla gelince, “Oğlum, Hatice ablan sıkılmış, hadi onu dansa kaldır!” dedim. Orçun da, “Tamam!” deyip Haticeyi kaldırdı ve dans etmeye başladılar. Gerçekten de Orçun Haticeyle dans ederken siki kalkmıştı ve sikini iyice Haticeye dayamıştı, sanki ayakta sikecekmiş gibiydi…
Az sonra geldiler, Hatice Orçuna, “Hadi annenle de dans edin, o da sıkıldı!” dedi ve Orçun beni dansa kaldırdı. İnanamıyordum, Hatice haklıydı, üvey oğlumun siki bana da kalkıyordu ve beni de sikecekmiş gibi değdiriyordu sikini vücuduma. Müzik bitince yerimize döndük, daha oturmadan Orçun tuvalete gitti. Orçun yanımızdan ayrılınca, Hatice bana pis pis sırıtarak, “Bir de Orçun ne bilir diyordun, şimdi de doğruca 31 çekmeye gitmediyse ne olayım!” dedi. Kabullenemiyordum ama Hatice haklıydı, “Tamam da nasıl olacak? Nasıl yapacam bilmiyorum?” dedim. Hatice de, “Eve döndüğümüzde sen beni kahve içmeye davet et, gerisini bana bırak, ben hallederim. Yalnız şimdiden söyleyim, biraz ileri gidebilirim, haberin olsun!” dedi. Heyecanla, “Tamam!” dedim. Takı töreninden sonra eve döndük. Haticeyi kahve içmeye davet ettim, o da hem kocasına bende olacağını haber verip, hem de üzerini değiştirip, rahat birşeyler (askılı tişört ve kısa bir etek) giyip geldi. Orospu içine külot sütyen giymemişti…
Hatice benim de üzerimi değiştirmemi ve içime sütyen külot giymeden rahat birşeyler giyinmemi söyleyince, Haticeyi içeriye buyur edip, üzerimi değiştirip geldim. Orçun zaten eve girer girmez eşofmanını giymiş, salonda TV seyrediyordu. Hatice de tam karşısına geçmiş oturmuştu. Orospu bacaklarını aralamış, kıllı amı görünüyordu. Tabii Orçunun bakışları direkt Haticenin bacakları arasına odaklanmış, TV izlemeyi bırakıp Haticenin amını röntgenlemeye başlamıştı. Orçunun sikinin kalktığı eşofmanından belli oluyordu. Orçunun benim varlığımdan biraz rahatsız olduğunu gören Hatice bana, “Hani kahvem ayol?” dedi. “Unuttum valla, hemen yapıyorum canım!” diyerek mutfağa gittim. Ben kahve yaparken Hatice yanıma geldi ve “Kahveyi getirdikten sonra yorgun olduğunu söyleyerek odana git, uyuyormuş gibi yap!” dedi ve salona gitti. Ben kahveyi yapıp götürdüm, Haticeye verdim ve “Kusura bakmazsan yorgunum, biraz uzanacam!” dedim. Ben salondan ayrılırken Hatice, “Ben de yakışıklı kavalyemin yanına oturup içeyim kahvemi!” diyerek yerinden kalktı ve Orçunun yanına, samimi bir şekilde oturdu…
Ben odama gider gibi yapıp koridordan gizlice izlemeye ve neler konuştuklarını dinlemeye karar verdim. Orospu Hatice üvey oğlumla neler konuşacak, işi nasıl bağlayacak diye merak ediyordum. Arkaları bana dönük oturdukları için beni göremiyorlardı. Hatice hemen konuya girdi, önce Orçuna sarılarak, “Yakışıklı kavalyem benim!” diyerek yanağından öptü. Sonra elini Orçunun önüne attı, eşofmanının üzerinden sikini elleyerek, “Bugün dans ederken senin bu yaramaz benim amımın suyunu akıttı! Üstelik sadece benim de değil, annenin amı da sırılsıklam olmuş!” dedi. O ana kadar dut yemiş bülbül gibi sessizce oturan Orçun çok şaşırmıştı, biraz da suçluluk duygusuyla, titrek bir sesle, “Annem mi?” diyebildi. Hatice, “Evet annen! Annen kadın değil mi? Onun da amı yok mu?” dedi. Orçun bu duyduklarıyla resmen şoka girmiş gibi kekelemeye başladı, “Tamam da, o benim annem!” dedi. Hatice de, “Üvey annen!” diye vurguladı. Bu arada elini Orçunun eşofmanından içeri sokmuş oynuyordu çocuğun sikiyle…
Orçun kıvranıyor ve hafif hafif inliyordu. Hatice Orçunun eşofmanını küloduyla birlikte sıyırıp, sikini eline aldı, “Bak senin yaramaza, nasıl da heyecanlandı annenin amını duyunca!” diyerek sikini yalamaya emmeye başladı. Orospu işi iyi biliyordu, Orçun tam boşalmak üzereyken emmeyi yalamayı bırakıyor, biraz konuşuyor, siki ineceği zaman yeniden yalayarak emerek kaldırıyordu, fakat boşaltmıyordu. “Bana şimdi yalansız cevap ver, hiç anneni siktiğini düşünerek 31 çekmedin mi? Hiç annenin çekmecelerini, külotlarını sütyenlerini karıştırmadın mı? Annen banyo yaparken hiç mi anneni çıplak görme arzusu geçmedi aklından?” diye sorular sordu. Orçun Heykel gibi donup kalmıştı, saf saf, “İyi de Hatice abla, sen bunları nerden biliyorsun?” deyince, bu duyduklarımla sefer ben şok olmuştum. Demek ki üvey oğlum bütün bunları yapıyordu…
Hatice, “Sadece tahmin ettim ve gayet normal karşılıyorum! Şimdi söyle, seni ağzımla boşaltmamı istiyormusun?” dedi. Orçun da hiç tereddüt etmeden, “Evet, istiyorum Hatice abla!” dedi. Hatice de, “Fakat benim yerimde annenin olduğunu düşünmeni istiyorum! Tamam mı?” diye sordu. Orçun “Tamam!” deyince, Hatice hemen Orçunun sikine yumuldu ve emmeye başladı. Daha iki dakika geçmeden Orçun hırlayarak, kasıla kasıla Haticenin ağzına boşaldı. Hatice Orçunun döllerini yalayıp yuttuktan sonra, göğüslerini tişörtünden dışarı çıkardı, Orçunun elini tutarak göğüslerinin üzerine koydu. Orçun Haticenin göğüslerini okşarken, Hatice konuşmaya devam etti, “Bak Orçun, lafı dolandırmayacam! Baban anneni nezamandır sikemiyor. Eee, annen de bir kadın, amı yarak istiyor, sikilmek istiyor. Burda senin gibi, aslan gibi bir genç dururken, annenin gidip başkalarına siktirmesini sen de istemezsin! Hem iti köpeği var, hem dedikodu çıkar! Eğer anneni sikme hayallerini gerçekleştirmek, hem de anneni mutlu etmek istersen, şimdi birlikte annenin yanına gidebiliriz!” dedi.
Orçun heyecanlanmıştı, “Tamam gidelim, ama annem nasıl karşılar bunu? Korkuyorum!” diye sorunca, ben hemen sessizce odama gittim ve uyuyor gibi uzandım yatağa. Az sonra onlar da odama geldiler. Ben yüzükoyun yatıyordum. Hatice saçlarımı okşayarak, “Sevim biz geldik!” dedi ve yatağın kenarına oturdular. Ben de ne yapacağımı bilmediğimden, “Hmmmmm…” diyerek biraz kıpırdadım. Hatice yavaşça eteğimi yukarı sırtıma doğru topladı, Orçunun elini tutarak önce baldırlarıma koydu, baldırlarımı okşatarak ordan da popomun üstüne getirdi. Orçun popomu önce hafif hafif okşamaya, sonra da yoğurmaya başladı. Ben de hafif hafif inleyerek bacaklarımı biraz aralayınca, Orçunun eli amımda dolaşmaya başladı. Popomu hafif yükseltip amımı arkaya çıkarınca, Hatice, “Bak görüyormusun annenin amı nasıl yanıyor, nasıl yarak istiyor!” dedi. Orçun amımın dudaklarını ayırarak amımı kurcalamaya başlamıştı. Benim inlemelerim artınca, Hatice, “Dön kız Orospu!” diyerek beni sırtüstü çevirdi…
Gözlerimi açtığımda, Orçunun kıpkırmızı olmuş yüzü ile eşofmanının önünü yırtacak gibi duran kalkık siki dikkatimi çekti. Hatice önce kendi üzerindeki tişört ve eteği çıkarıp çırılçıplak kaldıktan sonra, bana, “Eee hadi ne duruyorsun, soyunsana Orospu!” diyerek soyunmamı istedi ve kendisi de Orçunu soymaya başladı. Birkaç saniye içerisinde üçümüz de çırılçıplaktık. Hatice bir eliyle Orçunun kalkık sikini kavradı, biraz okşadıktan sonra öteki eliyle de benim elimi tutup Orçunun sikine götürdü. Çok tuhaf bir durumdu, üvey de olsa oğlumun sikini ellemek ve okşamak çok değişik bir heyecan ve zevk veriyordu bana, biraz utanma, biraz suçluluk duygusuyla karışık. Orçun garibim ise anca hayallerini kurabildiği bu sahnelerin gerçekleştiğini gördükçe iyice aptallaşmıştı. Aramızdaki en sakin ve ne yaptığını bilen tek kişi Hatice idi. Hatice sanki bir yönetmen gibi ikimizi de idare ediyor, biz de o ne derse (hiç itiraz etmeden) yapıyorduk…
Hatice bana, “Hadi bakayım, sırtüstü uzan şimdi, Orçun sen de annenin üzerine ters uzan!” dedi ve bizi 69 pozisyonuna soktu. Orçun üzerimde, siki dudaklarıma değiyordu, sikini elimle kavrayıp yalamaya başladım. Hatice Orçuna hafif kızar gibi, “Eee sen ne duruyorsun, yalasana ananın amını!” deyince, Orçun da amımı yalamaya başladı. Amımı çok acemice, fakat büyük bir iştahla yalıyordu. Bilmeden Klitorisimi emmeye başlayınca ben dayanamadım, titremeye ve boşalmaya başladım. Çocuk biran şaşırdı, ve amımı yalamayı bırakarak, boşalan amımı merakla izlemeye başladı. Tahminime göre ilk kez Orgazm olup boşalan bir kadın görüyordu, o da benim amımdı, yani üvey annesinin amı. Titremelerim ve boşalmam birkaç dakika sürdü. Hatice Orçuna, “İyi bir sikici olmak istiyorsan annenin amından akan suları da yala!” diyerek çocuğun kafasını amıma bastırdı. Orçun kararsız bir şekilde amımdan akan suları yalamaya başlayınca, ben de onun sikini daha seri bir şekilde emmeye başladım. Çok geçmeden Orçun da sarsılarak ve inleyerek ağzıma boşaldı…
Hatice, “Hadi koçum doğru banyoya! Sikin yapış yapış olmasın, yıka gel, daha bitmedi!” diyerek yolladı. Ben de kalktım, ağzımı yıkamak için arkasından gittim. Banyodan döndüğümüzde, Hatice yatağa yatmış amını okşuyordu. Eliyle yatağı tıpışlayarak, “Gel kız Orospu, yat yanıma! Orçun sen de ortamıza otur!” dedi. Dediğini yaptık. Orçun bir eliyle benim göğüslerimi, öteki eliyle de Haticenin amını okşamaya başladı. Hatice, “Beni şimdi bırak, ben daha dün sikiştim, önce annenle ilgilen! Anneni sitikten sonra istersen beni de sikebilirsin!” deyince, Orçun yan döndü ve göğüslerimle birlikte amımı da okşamaya başladı. Bu arada Hatice de Orçunun kalçalarını, taşaklarını ve sikini okşuyordu. Kısa süre sonra Orçunun siki iyice sertleşince, Hatice Orçunu böğründen iterek, üzerime çıkmasını sağladı. Ben de bacaklarımı ayırdığımda, siki kendiliğinden yolu buldu ve ıslak amıma girdi…
Orçun amıma pompalamaya başladığında, Hatice de her seferinde aynı tempoyla Orçunun kalçasından bastırıyor, “Sik annenin amını! Geçir Orospu annenin amına koçum!” diye gaz veriyordu. Orçun da yaşının verdiği bitmez tükenmez bir enerjiyle köklüyordu amıma. 3-4 dakika sonra ben çılgınlar gibi inlemeye başladım. Haticenin demesiyle, Orçun bacaklarımı omzuna aldı ve hızla pompalamaya devam etti. Üvey oğlumun altında iki büklüm sikiliyordum ve çok geçmeden Orgazm çığlıkları atmaya başladım. Fakat Orçun son sürat amıma köklemeye devam ediyordu. İkinci Orgazmdan sonra dayanamadım ve “Hatice al şunu üstümden, bittim ben!” diye bağırdım…
Hatice de Orçuna, “Tamam artık annen boşaldı, şimdi beni sikebilirsin!” diyerek domaldı. Orçun üstümden kalktı ve Haticenin arkasına geçerek, amına geçirdiği gibi pompalamaya başladığında, ben de biraz soluklanma ve seyretme imkanı buldum. Orçun Haticenin amına her bastığında, Haticenin koca göğüsleri Şakül gibi ileri geri sallanıyordu. Orçun seri bir şekilde Haticenin amını sikerken, biryandan da Haticenin götünü parmaklıyordu. Haticenin inlemeleri artmış, titreyerek boşalırken, “Yaşadın kız Orospu, hadi gene iyisin, bu da kaynım gibi azgın ve dayanıklı çıktı!” diyordu. Hatice de bitmiş ve yatağa kurbağa gibi yapışmıştı, “Orçun dur, yeter, bittim!” diyerek, Orçunu üstünden zor attı ve sırtüstü döndü. Ben de Hatice de boşalmıştık, fakat Orçun halen kazık gibi sikini sıvazlıyor, masturbasyon yapıyordu…
Hatice Orçuna, “Seni boşaltmanın en güzel yolunu biliyorum! Götümü sikmek istediğini de biliyorum! Fakat benim değil annenin götünü sikeceksin!” dedi, bana da, “Sen dinlendin, dön arkanı domal kız Orospu!” dedi. Ben domalınca, götümün yanaklarını ayırdı ve götümün deliğine bolca tükürüp, Orçuna, “Hadi koçum, sik annenin götünü ve içine boşal!” dedi. Orçun durur mu? Sikini götüme dayadığı gibi, bir seferde köklemesiyle, öyle bir bağırdım ki, ilk defa sikilen götüm yırtılıyor sandım. Fakat Orçun bağırmalarıma aldırış etmeden, götümü am siker gibi sikiyor, taşaklarını amıma çarptıra çarptıra basıyordu. Acıdan çarşafı tırmalıyor, yastığı kemiriyordum resmen. Orçun götümü sikerken Hatice de elini amıma atmış okşuyor ve Orçuna, “Bas aslanım, iyi bas! Sik annenin götünü, parçala Orospunun götünü!” diyor, Orçun da gittikçe hızlanıyordu. Birden götüme son bir köklemeyle bana yapıştı, hareketsiz kaldı ve dizleri titreyerek boşalmaya başladı. Dölleri kesik kesik fışkırıyordu götümün içine. Hatice de amımı ovalamayı hızlandırınca ben de amımdan boşaldım…
Orçun müthiş yorulmuştu, halen dizleri titriyordu, kendini yatağa zor attı. Burnundan soluyordu, ee kolay değildi iki kadınla birden başa çıkmak. Soluklanıp kendine gelirken, sikinden halen birkaç damla döl geliyordu. Hatice Orçunun sikini biraz ağzına alıp yaladıktan sonra, “Al Orospu, yala oğlunun sikini! Ben duş alıp evime gidiyorum!” diyerek siki bana devretti. Hatice evine gittikten sonra biz de duşumuzu aldık ve tekrar yatağa girdik. Sabaha kadar üvey oğlum beni 2 kez daha amımdan, 1 kez de götümden sikti.
Ve o günden sonra, (yaklaşık bir aydır) üvey oğlumla sürekli sikişiyoruz, kocamın evde olmadığı her fırsatı değerlendiriyoruz. Bazen Hatice de katılıyor bu sikişmelerimize. Haticeye sonsuz minnettarım, beni üvey oğluma siktirdiği için. Gerçekten evin içinde, elinin altında sürekli tazecik bir yarak bulunması çok güzel birşey. İstediğimiz zaman sikişiyoruz. Hem kimse şüphelenmiyor, hem dedikodu olmuyor. Orospu Hatice şimdi de, Kaynımı da alalım aramıza, dörtlü sikişelim! diye tutturdu…