Articles by "Anal"
Anal etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Selam 31’ciler. Ben Özer. Evliyim ve karımla çok mutluyum. Benim asıl mesleğim boyacılık değil, ama elimden her iş gelir. Bundan 2 ay önceydi, ben kendi evimi boya yaparken baldızım da bize yardım için geldi. Boya yaparken, “Enişte benim de ev çok kirlendi, benim de evi müsait bir zamanın olunca boyayalım mı?” diye sordu, ben de olur dedim. Baldızımın 2 çocuğu var, ilkokula gidiyorlar. “Çocuklar olmadığı bir güne ayarlayalım, çocuklar olunca iş yapamıyoruz!” dedi, olur dedim.

Aradan 1,5 ay falan geçmişti, baldız telefon etti, karımla konuşuyorlardı. Karım bana bakarak, “Özer bak baldızın, ‘Eniştem benim evi boyayacaktı, unuttu mu?’ diye soruyor!” dedi. Ben de, “Yok unutmadım, onlardan haber bekliyorum!” dedim. Karım da telefonu bana verdi, “Al kendin konuş!” dedi. Aldım, hal hatırdan sonra baldızım, “Enişte nezaman müsaitsin?” dedi. Ben de, “Siz nezaman müsait olursanız ben de ozaman olurum!” dedim. “Pazartesi uygun mu?” dedi. “Uygun!” dedim, Pazartesiye anlaştık ve telefonu kapattık. İş yerini arayarak 4 gün izin aldım. Karım aniden sinirlenerek, “Yaaa ben Pazartesi güne gidecem, ben gelemem!” dedi. “Ara bacını söyle ozaman!” dedim. Karım da, “Yarın sabah ararım!” dedi. Ertesi gün sabahtan karım aradığında da, baldız, “Kocam Pazartesi günü işi gereği şehir dışına gidecekmiş, çocukları da babaanneleri alacak, herşeyi hazırladım, boyaları falan da aldım, abla sen o gün gelmesen de olur, zaten senin boya yaparken işin olmaz!” dedi ve ablasıyla anlaştılar.

Ben Pazartesi günü sabah erkenden baldızın evine gittim. Kapıyı baldız açtı. Baldızın üzerine askılı penye, altına da dar eşofman giyinmişti ve evde baldızdan başka da kimse yoktu. Hoş beşten sonra, önce oturup çay içtik. Bana da eski bir eşofman vermesini söyledim. “Tamam!” deyip eşofman altı, üzerime de tişört getirdi. Eşofman biraz dardı, ama idare edecektim. Çayımız bittikten sonra, “Hadi baldız, işimize bakalım!” dedim. Baldızın evi 3+1 idi, oturma odasını toplamamış, orada yatacaklarını söyledi. Ben koridordan boya yapmaya başladım, ihtiyacım oldukça baldızdan birşeyler istiyordum, baldız da getiriyor, yerlere boya dökülünce elindeki bezle siliyordu. Yapacak işi olmadığı zaman da sigara içiyordu. Bu arada da gelmişten geçmişten sohbet ediyorduk. Keyifli bir çalışma yapıyordum…

Bir ara ben merdivendeyken aşağı baktım, baldız yere diz çökmüş yerleri siliyordu. Askılı penyesinden memeleri taşmış, yarıya kadar görünüyor, beli sırtına kadar açılmış, külotunun lastiği aşağı sıyrılmış, götünün ayrımı görünüyordu. Fark ettirmeden bir müddet seyrettim, içim bir hoş oldu. Benim yarak hareketlenmeye başlamıştı, eşofman da dar olduğu için oldukçada belli oluyordu! Merdivenden inerek WC’ye gittim, işeyip belki etkisi olur da yarağım iner düşüncesindeydim. Ama fazla da etkisi olmadı, çünkü baldızım yaptığ iş gereği habire frikik veriyordu. Ben de fırsat bu fırsat deyip, bundan faydalanıp göz banyosu yapıyordum.

Ben merdivende çalışırken baldız sigara yakıp verdi. Sigarayı uzatırken koltuk altını gördüm sikim kıpırdamaya başladı. Zannedersem koltuk altlarını yeni traş etmişti, tertemizdi. Acaba amı da öyle mi diye aklımdan geçirdim. Sigarayı verdikden sonra kolunu indirince, koltuk altı am gibi duruyordu. Baktıkça tahrik oluyordum ve benimki kalktıkça kalkıyordu. Ne yapacağımı bilemez olmuştum, beni ter basmıştı. Baldız, “Enişte yoruldun, in de dinlen biraz!” dedi. Aşağı inip oturdum. Fakat baldız karşımda tüm sexyliğiyle duruyordu. Banyoya gidip elimi yüzümü iyice yıkayıp, biraz rahatlamıştım. Banyoda 31 çekmek de aklıma gelmedi değil hani, ama bu halim benim de hoşuma gidiyordu, onun için 31 çekmedim.

Koridorun ve mutfağın boyasını bitirdiğimde akşam olmuştu ve ben de yorulmuştum. Karım aradı, “Ne yaptınız? Nasıl gidiyor? Bitti mi?” diye sordu. “Evin bir kısmı bitti!” dedim. “Nezaman gelirsin, yemeği ona göre ayarlayım?” dedi. “Bir iki saate gelirim herhalde.” dedim. (2 dolmuş değiştirmem gerekiyordu eve gitmek için). Baldızım lafa girerek, “Abla yaa, eniştem bu yorgunlukla nasıl gelsin? Bu gece burada kalsın, yabancı mı da?” dedi. Karım de onaylamıştı. Baldızım yemek hazırlamaya başladı. O hazırlarkan ben de soğuk suyla duş aldım, kendime gelmiştim. Baldız temiz eşofman verdi, giyindim. Yemek pişerken, “Enişte sen yemeğe bakar ol da, yanmasın, ben de duş alayım!” diyerek duşa girdi. Kısa zamanda çıktı, beyaz askılı tişört ve yine dar penye eşofman giyinmişti. Sofrayı beraber hazırlamaya başladık. “Enişte sen yoruldun, otur!” dedi. Ben de, “Yok sen de yoruldun, beraber hazırlayalım!” dedim. Baldıza yardım ediyordum. Bazen ufak tefek sürtünmeler oluyordu, ama dikkat çekmiyordu. Yemeğimizi salonda oturup yedik. Üstüne çay getirip içtik, ikimiz de karşlıklı çekyatlara uzandık, sigara içip, sohbet ediyorduk…

Ama benim aklımdan baldızın memeleri ve koltuk altı çıkmıyor, yine tahrik oluyordum. Benim yarak ta kalkmaya başlamıştı. Sigaralarımız bitince, baldız, “Yatakları açayım mı enişte?” dedi. Ben de, “Erken değil mi?” dedim. “Sen nasıl istersen! Ozaman biraz kuruyemiş getireyim!” dedi, ayağa kalkıp, gerneşerek kuruyemiş getirmeye gitti. Giderken götüne baktım, harikaydı, yuvarlak ve dikti. Daha önceleri de götü dikkatimi çekmişti. Baldız gelene kadar biraz yarağımla oynayıp, karnıma taraf yatırdım. Bu durumum çok hoşuma gidiyordu, ama biryandan da baldızımı nasıl sikebilirim diye de düşünüyordum. Baldız kuruyemişi getirirken yanında da iki bardak bira getirmişti (Daha önceleri ailece içmiştik). Birayı görünce, “İşte bu iyi oldu!” dedim. Baldız da, “Enişteciğim sana bakmam lazım!” deyince, teşekkür ettim. Karşılıklı oturup 3’er büyük bardak bira içtik. Tekrar doldurmaya kalkınca sendeledi. “Ne oldu baldız, sarhoş mu oldun?” dedim. “Yok!” dedi.

Tazelediği biraları da içince benim işemem gerekti. Tuvalet oturduğumuz salonun karşısındaydı, ben gittim işedim geldim. Sonra da baldız gitti işemeye, ama giderken yalpalıyordu. Baldız tuvalette işerken işeme sesini duyuyordum ve nedense müthiş tahrik olmuştum. Baldız da işeyip geldi, ama önümden kendi çekyatına geçerken sendeleyip, istemeyerek yanıma bıraktı kendini. Ben de belinden tutup, gülerek, “Sen sarhoş oldun!” dedim. “Yok yaaa, sarhoş falan olmadım, yorgunluktan olsa gerek!” dedi. “Otur şöyle, dinlen!” deyip yanıma oturttum. Bir sigara yakıp ağzına verdim. Bir fırt çekip, “Teşekkürler! Ya enişte sen çok iyisin!” dedi. “Neden?” dedim. “Her işime koştuğun yetmiyormuş gibi, sigaramı bile yakıp ağzıma veriyorsun!” dedi. “Vazifemiz baldız, ne olacak ki!” dedim. O da, “Benim sümsük herif oturduğu yerden kalkamıyor, elinden bir iş gelmiyor! Üstelik odunun teki, nerdeee senin gibi incelik falan!” dedi. Ben de, “Ne olacak ki, ben yaparım!” dedim.

Yanyana oturuyorduk, bacaklarımız bitişikti. Benim yarak kalkmaya başlamıştı. Baldız konuşurken dudaklarına bakıyor, dudak hareketlerini izliyordum. Elimi omuzuna koydum, yavaş yavaş dahada yaklaşıp, vücut kokusunu içime çekiyordum. Vücut ısısı vücudumu dahada ateşlendiriyordu. Baldız sigarasını içerken elinden alıp bir fırt çekip verdim. Baldız da, “İstersen yenisini yak…” dedi. “Yok, içerisi fazla duman oldu!” dedim. “İyi o zaman birtane yakıp ikimiz içelim!” dedi ve güldü. “Neden güldün?” dedim. “Hiiiiiiç, öylesine!” dedi. Sigaradan tekrar çekip bana verdi, “Sıra sende!” dedi. Ben de alıp çektim, ikimiz de gülmeye başladık. Sigarayı verdim, bir fırt daha çekti, dumanını üfleyeceği zaman ağzımı ağzına yakınlaştırıp, “Üfle!” dedim, üfledi. Ben de dumanı içime çektim. Güldü, “Ya enişte çok ilginç bir adamsın!” dedi ve sigarayı bana verdi. Ben dumanı üfleyeceğim zaman dudağımı baldızın dudağına değecek kadar yaklaşıp üfledim. Bu defa o dumanı içine çekti. Sigarayı verdim, üfleyeceği zaman ağzımı ağzına kapattım, ama hemen geri çekildi, “Enişte ne yapıyoruz! Gören öpüşüyorlar der!” dedi…

Ben de, “Bizden başka kim var da görecek baldız?” dedim. “Ama enişte resmen öpüştük demin!” dedi. “Amaaan baldız, öpüşsek ne olacak sanki!” dedim. “Ama ablam…” dedi. “Ablan nereden bilecek sanki?” dedim. “Aman bu olanları kimse duymasın sakın!” dedi. “Ya ne oldu da, ne yaptık ki?” dedim. “Daha ne olacak, resmen öptün beni, bir sikmediğin kaldı!” deyip aklından geçeni ağzından kaçırmış oldu. Ben de, “İstersen o da olur!” dedim, sigaradan çekip, dudağımı dudağına götürdüm, ağzının içine dumanı üfledim, elimi de beline doladım yanımdan kalkamıyordu da. Alt dudağını emmeye başladım. Geri çekilmek istedi, bırakmadım. “Hhhhıııım hıııım!” diye birşeyler mırıldanıyordu, dudağımı ısırınca bıraktım. Derin bir nefes alıp, “Yaa olmaz enişte, ayıp ya!” dedi. “Neden ayıp olsun ki?” dedim. “Olmaz işte!” dedi. Elimi arkadan boynuna sarıp kendime çektim, dudaklarına tekrar yumuldum, öpmeye devam ettim. Eşofmanının içine de elimi soktum, külotunun kenarından amını okşamaya başladım…

Baldız direniyordu. Parmağımı külodunun içine sokup bızırığını okşayınca, yavaş yavaş kendini bırakmaya başladı. Artık direnmiyor, ama karşılıkta vermiyordu. Parmağımı amına iyice soktum, biraz oynatınca amı ıslanmaya başladı. Dudaklarını bırakınca, “Enişte bir dakika konuşalım!” dedi. “Söyle aşkım!” dedim. “Bak bu yaptığımız çok yanlış, ama iş çığırından çıktı, anlaşılan senin elinden kurtulamayacağım, yalnız bu yaptığımız ölene kadar ikimizin arasında sır kalacak, tamam mı?” dedi. “Tamam, söz!” dedim ve dudaklarına tekrar yapıştım. Baldız bu defa direnmiyor, karşılık veriyordu. Benim de elim boş durmuyor, memelerini okşuyordum. “Enişte bir dakika dur!” deyip yanımdan kalktı, odanın ortasındaki sehpayı kaldırdı, boş bira bardaklarını alıp mutfağa götürdü, dış kapıyı kilitledi, elinde bataniye ve iki yastıkla geldi. Battaniyeyi halının üzerine özenle serdi, yastıkları koyup, mutfağa geri gitti…

Anlaşılan bana güzel am ziyafeti olacaktı. Elinde bira bardaklarını doldurmuş geldi. Gülümseyerek, “Al bakalım!” dedi, yere battaniyenin üstüne oturdu. Ben de kanepeden kayıp, yanına oturdum. Bardakları tokuşturduk, birer yudum aldık, bardağı elinden alıp kenara koydum, gözlerinin içine bakarak dudaklarına öpücük kondurdum. Baldız da öpücüğüme aynı şekilde karşılık verdi. 2-3 defa aynı öpücüğü tekrarladık. Baldız elini boynuma sararak, kafamı kendisine çekip dudaklarıma yumuldu. Artık ok yaydan çıkmış, birbirimizi okşuyorduk. Ben baldızı soyarken, baldız da bana yardımcı oluyordu. Belden üstü çıplaktı şimdi. Memelerini ağzıma veriyor, “Em!” diye mırıldanıyordu. Az sonra baldız da benim üst kısmımı soymuş, ikimizin belden yukarısı çıplak, oturduğumuz yerde birbirimize sarılmış, birbirimizi okşayıp, vücutlarımızı öpüp, koklaşıyorduk…

Ben uzanıp bira bardağımı aldım, bir yudum içtim, bardağı baldıza verdim. Baldız da bir yudum aldı, yutmadan ağzını ağzıma getirip, ağzındaki biranın bir kısmını ağzıma verdi, yuttum. Dilini ağzıma verdi, dilini emiyordum. Dilini çekince ben dilimi onun ağzına veriyordum, o emiyordu. Bira bardağını elinden alıp kenara bıraktım, tekrar dudaklarımız birleşti. Baldız gözlerini kapatıp, saçlarımı okşuyor, sonra da parmaklarını sırtımda okşarcasına gezdiriyordu. Baldızı yavaşca sırtüstü yatırdım, üzerine uzanarak, dudaklarından opüp, çene altını yalayarak memelerine indim. Baldız gözleri kapalı, dudakları yarı açık, hafif hafif inliyor, kafamı, kulaklarımı okşuyor, kafamı sırayla bir memesinden öbür memesine götürüp emdiriyor, memesini dudaklarıma bastırıyordu…

Dil darbelerimle göbek çukuruna indim. Göbek çukurunu emiyor, dilimi göbeğinde gezdiriyordum. Elimi eşofmanının lastiğine götürdüm, eşofmanını külotuyla beraber çıkarıp kenara attım. Ayak parmaklarını tek tek yalayıp emiyordum. Baldız da, ‘Em!’ der gibi ayak parmaklarının tek tek ağzıma sokuyor, ben de iştahla emiyordum. Ayak bileklerini, diz kapağını yalıyordum. Diz kapağının arkasını yalarken, “Ohhh çok güzelll!” diyerek yan yattı. O sırada ben de külotumla beraber eşofmanımı çıkardım. Baldız elini uzatarak yarağımı tuttu, “Ooo, nekadar da büyük yarağın var enişte!” diye inledi. Ben de, “Bu yarağı bugünlük sana verdim!” dedim. “Ver canııııım, ben de bugünlük amımı sana verdim, istediğin kadar sik!” dedi. Yarağımı sıvazlıyor, ona 31 çekiyordu…

Baldızı sırtüstü yatırdım, amının etrafında dilimi gezdirmeye başladım. Baldız inliyor, “Ohhhh, ne kadar güzel canım enişteciğim, biraz daha aşağılara!” in diyordu. Bcaklarını ayırıp ağzımı amına kapattım. Amı vıcık vıcıktı. Am sularını yaladım yuttum. Amı tertemizdi, mis gibi kokuyordu. Dilimi amının derinliklerine sokabildiğimce sokuyordum, baldız da götünü yukarı kaldırıp, “Daha derinlere gir!” diye inliyordu. Sonra yarağımı iki ayağının arasına aldı, ayaklarıyla 31 çeker gibi, ayaklarını siktiriyor, “Hadi canım, yarağını amımın içinde istiyorum!” diyordu. Ben acale etmiyor kudurttukça kudurtturuyordum, amını emiyor, ısırıyor, amının dilini emiyordum. Baldız sonunda kafamı amına bastırıp, götünü yukarı kaldırdı ve titreyerek boşalmaya başladı. Ben de ağzımı amına iyice bastırıp emiyordum. Sıvılarını emdim, “Ohhh!” diyerek kafamı bıraktı. Gevşemişti…

Ben götünü okşuyor, sıkıyordum. Elimi tutup memelerine götürdü, memelerini okşuyordum. Kafamı yukarı çekip memelerini ağzıma verdi. Memelerini emerken baldız tekrar hareketlenmeye başladı. Kollarını yukarı kaldırıp, koltuk altlarını tek tek emiyor, yalıyordum. Baldız da yarağımı eline aldı, yarağımın kafasını okşuyor, sıkıp bırakıp, 31 çeker gibi sıvazlıyordu. “Hadiiii sok yarağını amıma, tadı nasıl, tatdır yarağını bana, bugün senin karınım sik beni!” diyordu. Ben de dizlerimin üstüne doğruldum, yarağımı tuttum, baldız da bacaklarını açtı, amın ağzı kıp kırmızıydı. “Hadi sok ne olur!” diyordu. Yarağımın kafasını amının ağzına dayadım, kafasını amına sürttükçe, baldız götünü kaldırıyor, yarağımı amına sokmaya çalışıyordu. Kafasını amına soktum, “Haaaadiii hepsini istiyorum, geçiiiir amıma!” deyince hepsini birden soktum. “Ohhh, bu ne kadar tatlıymış!” diye inledi…

Ben yavaş yavaş ileri geri yapıyor, yarıya kadar yavaş yavaş çıkarıp, aniden hızla hepsini sokuyordum. Baldız kafasını kaldırıp, mememi dişleyip, tekrar kafasını yastığa bırakıp, sağa sola çevirerek, “Hızlı hızlı sik canımmm, birtanemmm!” dedi. Ben hızlandım, öyle sert basıyordum ki, memeleri ağzına kadar dalgalanıyordu, ben de eğilip canını yakmayacak şekilde ısırıp emip, tekrar basmaya devam ediyordum. Üzerine yatıp kalçamı kıvırınca, “Ohhh canımmm, hadi sikkk, sokkk!” diye inleyince, baldızın boşalacağını anlamıştım. Ben de artık boşalacaktım, doğrulup hızlı hızlı sikmeye başladım. Baldız bacaklarını belime kenetlemiş, ben geri çekilince bacaklarıyla kendine çekip, götünü yukarı kaldırıp, amına girmemi sağlıyordu. Bu tempoyla birkaç sefer yaptık, “Hadi içime attır kocacığım, senin bu am, attır içime!” diye beni tahrik ediyordu. Ben de son hamleyle öyle kökledim ve boşalmaya başladım. Baldız da bana kenetlenip boşalıyordu. İkimizin de terden vücutlarımız yapışmıştı. Baldız altta, ben üstte öylece kalmış, soluk soluğaydık…

Yarağım küçülmeye başlamıştı, yan yattım. (Baldız ben tuvalete işemeye gittiğimde kağıt havlu getirmiş yastığın altına koymuş, demek ki hazırlıklıymış!) kağıt havluyu yastığın altından çıkarıp amına götürdü, ben de yarağımı çektim amından, yarağımı kağıt havluya sardı, ben de tuttum, sırtüstü uzandım. Baldız bir kağıt havlu daha alıp amına kapatıp tuvalete gitti. Amını yıkıyordu. Ben de kalkıp banyoya gittim yarağımı yıkayıp geldim. Baldız benden önce gelmiş, yere battaniyeye çıplak vaziyette uzanmış, sigara yakmış, birasını da almıştı. Ben de yanına gelip uzandım. Birasından bir yudum verdi, içtim, dudağından öptüm. Ben de bir sigara yakınca, “Hani bir sigarayı beraber içecektik?” dedi. Ben söndürecektim ki, “Neyse bu defalık böyle olsun!” dedi. Yastıkları üst üste koydum uzandım, baldız da göğsüme kafasını koydu uzandı. Doğrulup birasından içip, tekrar uzanıp konuşuyorduk. Baldıza, “Hoşuna gitti mi?” dedim. “Hemde çoook! Senin?” dedi. “Benim de!” dedim. “Artık yalnızken sana isminle hitap edeceğim enişte!” dedi. Ben de kabul ettim…

“Özer, sana birşey diyeyim mi?” dedi. “Dee!” dedim. “Benim amımı ilk sen yaladın, biliyormusun? Kocam hiç yalamamıştı!” dedi. “Peki sen onunkini yaladın mı?” dedim. “Ben de onunkini yalamadım! Kadın kadına oturduğumuz zaman anlatırlar, (Kocam şöle yalıyor, böyle yalıyor, çok zevk alıyorum!) derlerdi. Ablama birdefa sordum, eniştem amını yalıyor mu diye, ablam da yalamadan sikişilir mi, bana daha yarağını sokmadan yalayarak boşaltır beni, sonrada yarağını sokup siker, birdaha boşaltıp pestilimi çıkarır! diye anlatmıştı. Ben de içten içten kıskanmıştım. Demek ki doğruymuş! Yaaa enişte sen neymişsin, o zevki bana da tattırdığın için sana teşekkür ederim!” deyip doğrulup dudaklarımdan öptü. Ben de gülümseyerek, “Bak birde vermiyordun, bu zevkten mahrum kalacaktın!” dedim. Baldız, “Verdim ama!” dedi. Ben de, “Sen verdiysen bende aldım baldız!” deyip, gülüştük. Hemen ekledim, “Daha sana ne zevkler tattıracağım sabaha kadar!” dedim. “Ooooo, neler tattıracaksın bakayım haaaa? Ama yarın boyayı bitirelim, karışmam sonra!” dedi.

“Merak etme bitiririm!” dedim. “Yarın ablam gelmeden bitir ama!” dedi. “Pekala bitirirsem ne vereceksin bana?” dedim. Baldız kafasını kaldırıp vücudunu benden ayırarak, amını işaret edip, “Bunu!” dedi. Ben de, “Yerim onu!” diyerek dudaklarına yumuldum, öpüşmeye başladık. Baldız da yarağımı eline alıp okşuyor seviyor, ben de memelerini okşuyor öpüyordum. Benim yarak ayaklanmaya başladı. Baldız gözümün içine bakarak, “Seninki uyanmaya başladı!” dedi. Ben de, “Niyeki acaba?” dedim. “Yine istiyor da ondan!” dedi. Ben de, “Ne istiyor?” dedim. Cilveli edayla, “Ne olacak, am istiyor yaramaz şey!” dedi. Ben de, “Seninki de yarak istemiyor mu?” dedim. “Seninki ister de bu istemez mi?” diyerek dudaklarıma yumuldu. Birbirimizin dudaklarını öpmeyip adeta yiyorduk, dillerimiz birbirine dolaşıp ağzımızın icinde sevişiyorlardı…

Ben sırtüstü uzandım, “Hadi bakalım karıcığım, şunu iyice uyandır!” dedim. Baldız da göğüslerimden yalayarak yarağıma kadar indi. Yarağımın kafasına dilini sürtüp öptü. Saçlarını yana atıp, “Yarağını dondurma yer gibi yiyeceğim, bunu çok istiyordum, ama pezevenk bacanağın benimkini yalasaydı ben de onunkini yalardım, ben de cesaret edip yalamadım, sonra nereden öğrendin diye soracaktı ve kötü olacaktık! Ama bundan sonra hep seninkini yalar emerim, değil mi enişteciğim?” dedi. “İstediğin an yalayabilirsin, herzaman hazırım!” dedim. Yarağımın kafasında dilini gezdirdi, iki elinin arasına alıp kafasını dışarıda kalacak şekilde tuttu, kertiğine kadar ağzına alıp öyle emiyordu ki, avurtları neredeyse birbirine değecek şekildeydi. Yarıya kadar ağzının içine alıp, nefeslenip, tekrar emiyor, hızlı hızlı aşağı yukarı yaparak ağzını siktiriyordu. Yarağım tam kıvamına gelmiş, baldızın ağzına sığmıyordu. Ben ayağa kalktım, baldız da dizlerinin üzerinde önümde durup, ben saçlarını elimle toplayıp ağzını ileri geri yaparak sikiyorum ağzını. Baldız da nefes almak için arada ağzını çekip, yarağıma tükürüp kayganlaştırıp 31 çekip, tekrar ağzına alıp ileri geri yapıyordu.

Sonra baldızı yüz üstü uzattım, ben de üzerine uzandım, omuzlarını yalıyor emiyordum. Baldız da elini arkaya atarak, yarağımı götünün yanaklarının arasına yerleştirdi, götününün yanaklarını sıkıp bırakıyordu. Baldızın sırtını yalayarak bel çukuruna indim. Götünü okşuyor, parmağımı da göt deliğinin etrafında gezdiriyordum. Götüne indim, baldız da götünü bana sunarcasına, belini çukurlaştırıp götünü yukarı kaldırıyordu. Göt deliğine dilimi değdirince, “Ohhh, orayı da emmm canım, bu gece bütün zevkleri tatmak istiyorum kocacığım!” diye inledi. Ben de götünü emiyor, ağzımı göt deliğine kapak yapıyordum. Baldız yan yattı, sırtı bana dönük, bacağının birini kanepeye koydu, amı götü meydana çıktı. Ben de yanına uzandım, göt deliğini yalıyor, dilimi götüne sokmaya çalışıyordum…

Sonra baldız dönüp 69 olduk. Yarağımı ağzına alıp emiyor, yarağımı bırakıp taşaklarımı ağzına alıp emiyordu. Ben de dilimi göt deliğinden ayırıp amına sokup emiyor yalıyor, tekrar götüne gelip yalıyordum. Götüne parmağımı sokunca, “Canımmm, ohhh, yala canım, amıma götüme dilini sok, sikicim benim!” diyor, amından sular akıyordu. Ben de, “Amına götüne dilimi de, yarağımı da sokacağım karıcığım!” dedim. “Sok canım, ne istersen sok, amımı götümü bu gece yarağa doyur, bıktır beni yaraktan!” dedi. “Bıkarmısın kız orospu?” dedim. O da, “Delimisin enişte, bu yaraktan bıkılır mı hiç, bunun hastası oldum bile, yemeden duramam artık! Hadi sik aşkım, tüm deliklerim senindir!” dedi. “Domal ozaman orospu!” dedim…

Baldız ikiletmeden domaldı hemen. Arkasında diz çöktüm, tekrar götünü yaladım. Götünün deliği öyle yumuşadı ki, iki parmağımı da sokunca girdi. Yarağımı da amına köküne kadar soktum. Götünde parmaklarım, amında da yarağım, öyle bir müddet siktim Orgazm ettim baldızı. Baldız elini arkaya atıp, yarağımı amından çıkarıp doğruldu ve “Yat bakayım altıma enişte, ben de seni boşaltacam!” dedi. Ben sırtüstü uzandım, baldız da üzerime ters uzandı, tekrar 69 olduk. Baldız o vaziyette birkez daha Orgazm oldu, ama üzerimden kalkmadı, yarağımı emiyor yalıyor, beni boşaltmaya çalışıyor, “Ağzıma boşal hadi enişte!” diye inliyordu. “Dur orospu boşaltma beni, daha götten vermeyecekmisin?” dedim. Ses çıkarmadı, doğrulup ters döndü, üzerime uzandı, yarağımı tutup amına yerleştirdi, üzerimde yavaş yavaş ileri geri yapıyor, sanki o beni sikiyordu. Sonra yarağımı amından çıkarmadan doğrulup, ata biner gibi oturup kalkmaya başladı. “Ohhh kocacığım, çok güzel!” diye inliyordu…

Sonra kafamı kaldırdı, beni oturur vaziyete getirdi, memelerini ağzıma verdi, zıplamaya devam etti. Ben de götünü parmaklıyor, 3 parmağımı sokmaya çalışıyordum. Baldız da kulak mememi emerken, kulağıma fısıldayarak, “Hadi söyle, göt deliğimi sikmek istiyormusun enişte? Oradan gerdeğe girelim mi?” dedi. “Hemde çok istiyorum karıcığım, birtanem, orospum!” dedim. Baldız beni yere yatırdı, yarağımdan çıkarak ters dönüp göt deliği ağzıma gelecek şekilde, sanki ağzıma çişini yapacakmış gib çömeldi, ellerini göğsüme koydu ve “Götümü biraz daha yala enişte!” diye inledi. Ben de dilimi götüne değdirdikçe, “Ohhh enişteee, bu gece bitmesin, uçur beni ne olur!” diye inleyip, eğilip yarağımı ağzına alıp emiyor, sonra kalkıp tekrar götünü ağzıma getiriyordu…

Kafamın üstünde doğruldu, tekrar döndü, gelip beni bacaklarının arasına aldı, yarağımın hizasında durup, bacaklarını ayırıp çömeldi, yarağımı eline aldı, amına sürttü, amıyla üzerine oturup, birkaç defa ileri geri yapıp çıkardı. Yarağım amdan çıkınca lop diye göbeğime vurdu. Baldız da yarağımı tekrar tutup, “Dur yaramaz, asıl şimdiki vazifeni yapmadan nere kaçıyorsun?” dedi ve göt deliğinin hizasına getirdi, elini tükürükle doldurup, biraz yarağıma, biraz da göt deliğine sürdü ve göt deliğine parmağını sokarak ovuşturdu. Yarağımı göt deliğinin hizasına getirip, üzerine yavaş yavaş oturmaya çalışıyordu. “Çok acıyor enişte, ağzımı siksen olmaz mı, ağzıma boşal yutayım!” dedi. Ben de baldızı cesaretlendirmek için, “Hani götünden gerdeğe girecektik baldız?” dedim. Ben öyle deyince, yarağımı kafasına kadar götünün içine aldı, ama suratı acıyla buruştu, “Çok acıyor yaa!” dedi. “Hadi sevgilim, hadi orospum, başı girdi bak, az kaldı, dayan!” dedim. Ama baldız öylece duruyor, “Bu kadarı girmişken götümü böyle siksen olmaz mı enişte?” dedi…

“Olur!” deyip, baldızı dizlerinden kendime doğru çekip, alttan da yukarı doğru kendimi kaldırınca, hepsi aniden götüne girdi. Baldız, “Aaayyy yandım, yırtıldı götüm!” deyip tırnaklarını göğsüme batırdı. Benim de canım yanmıştı, “Amını götünü siktiğimin orospusu!” diye küfürü bastım. Baldız acıyla kafasını göğsüme bastırıyordu, kafasını kaldırdığında gözlerinden yaş akıyordu. “Enişte dur ne olursun kımıldama, canım cok yanıyor! Tenha yerde olsaydık avazım çıktığı kadar bağırırdım, ama komşular duyar diye korkuyorum!” dedi. Ben alttan yavaş yavaş kımıldamaya başladım, “Enişte durrr, çok acıyor!” diye yalvarıyordu. “Merak etme alışırsın birazdan!” dedim. “Ağzına sıçayım bunun, yırttı götümü, alışması mı kaldı!” dedi. Ben yine kımıldayınca, “Enişte sen dur, ben yavaş yavaş yapayım!” dedi ve kalçasını oynatmaya başladı. İleri geri, sağa sola yavaş yavaş oynatıyordu. Biraz alışmış, zevk almaya başlamıştı. Ben de yardımcı olup, kalçalarından tutup, sağa sola oynatıyordum…

Baldız iyice zevke gelmişti. “Domal da öyle sikeyim aşkım!” dedim. O da, “Tamam!” deyip, yarağımı götünden çıkarmadan ters döndük. Önümde kafasını yastığa gömdü, belini çukurlaştırıp, götünü alabidiğince yukarı verip, elleriyle göt yanaklarından tutup ayırdı, “Hadi aşkım sik, göt deliğimi yırttın zaten, sik iyice alıştır yarağına!” diye inliyordu. Ben de götten sikmenin keyfiyle, yavaş yavaş sikerek zevkimi çıkarıyordum. Az sonra baldız, “Parmaklarını amıma sok hadi canım!” diye inliyordu. 4 parmağımı amına soktum, götüne yarağımı sokup çıkarıp, tekrar sokuyordum. “Hadi hızlı sik, götüme attır döllerini!” diye inliyordu. Ben de hızlandım. Göt deliği yarağımı öyle sıkıyordu ki, mengene gibiydi. Ben amını da hızlı hızlı ovmaya başladım. Baldız, “Enişte ben bitiyorummm!” diye inleyince, ben de baldızın götüne boşalmaya başladım. İkimiz de aynı anda boşalmıştık. Baldız öylece yığıldı kaldı, ben de üzerine yığıldım…

Öylece biraz dinlendikten sonra, kalkıp birlikte banyoya girdik. Ilık suyla birbirimizi yıkadık. Yıkanırken, baldız, “Götten vermek nekadar zormuş, mahfoldu götüm valla!” dedi. Ben de, “Arkadaşlarından hiç duymadın mı? Götten veren yokmuymuş hiç?” dedim. Baldız da, “Var, çok anlatıyorlardı, ilk defada acır diyorlardı, ama bu kadar olacağını zannetmiyordum, beni mahfettin enişte!” dedi. Baldızı öpüp, “Pişmanmısın kız?” dedim. “Yok da, canım çok yandı!” dedi. “Ozaman can



ın yanmadan birkere de burada sikeyim seni!” dedim. “Ya sende hayvan gücü mü var, ben bittim, artık halim kalmadı!” dedi. “Ozaman ağzından sikeyim!” dedim. Baldız da, “Yapma enişte ne olur, sonra sik, inan halim kalmadı!” diye yalvarınca, yıkanıp, kurulanıp çıktık. Salonda üzerimize çarşaf alıp, yere uzandık. Birbirimize sarılıp yatarken, ikimiz de uykuya dalmışız…

İçtiğimiz biralardan dolayı gece sidiğim geldi, kalkıp tuvalete gittim. Ben işeyip gelince de, baldız gidip işeyip geldi. Ama ikimizin de uykusu kaçmıştı. Biraz konuştuk. Baldız, “Enişte yarın boyayı bitirebilecekmiyiz?” dedi. “Tabii ki!” dedim. Baldız da, “Bu yorgunlukla biraz zor ama!” dedi. Ben de, “Boyayı bitirip, üstüne de amını götünü sikeceğim!” dedim. Baldız gülerek, “Göreceğiz!” dedi. Ben elimi çarşafın altından amına götürüp okşamaya başlayınca, “Enişte dur da uyuyalım, yarın yaparsın!” dedi. Ben de, “Amın öyle demiyor ama!” dedim. “Ne diyor pekala?” dedi. “Ye beni diyor!” dedim. “Ozaman sen de ye, ne yapayım!” dedi. Baldız öyle deyince çarşafı üzerimizden atıp, amına yumuldum. Az sonra da 69 olduk. Amı sulanmıştı. Parmaklarımı sokup çıkarıp, amını yalıyordum. Baldız da benim yarağımı ağzına almış, yalıyor, emiyordu…

Baldız, “Özer aşkım, kocacığım, sikicim, yarağını yerim senin! Özer…” dedi. “Efendim karıcığım, aşkım, orospum?” dedim. “Aşkım sen benim ağzıma boşal, ben de senin ağzına boşalayım, döllerini yutmak istiyorum! Böyle boşalalım, amıma götüme sokmadan, olur mu canım?” dedi. “Olur!” dedim, benim de amacım buydu zaten. “Enişte, baldızın sana kurban olsun, erkek dediğin böyle olacak işte!” deyip yarağıma yumuldu. Ben de amına yumuldum. Birbirimizi emiyor yalıyorduk. Bu sefer oldukça uzun sürmüştü. Baldız boşaldı, ama benimki biraz zordu. Baldızı doğrultup, ben de önünde ayağa kalktım, baldız yarağımı sıvazladı 31 çekti, “Hadi kocacığım, sik ağzımı, ağzıma boşal da yutayım!” diye beni tarik ediyordu…

Ben boşalamayınca, “Canım boşalmana faydası olacaksa istersen götüme sok!” dedi. “İyi olur, geleceğim zaman da ağzına boşalırım, yutarsın!” dedim. Baldız domaldı, yarağım götüne şimdi biraz daha rahat girmişti. Ama yine de canı yandı, “Ağzına sıçayım senin, yine yaktın canımı!” diye küfür etti. Ben de gülerek, “Sıçtığın yeri sikiyorum zaten!” dedim. Baldız acı bir gülüşle, “Sik canım, sok köküne kadar, yerim yarağını!” diyordu. Baldızın götüne biraz pompaladıktan sonra geleceğimi anlamıştım, “Geliyorum, ağzını aç!” diyerek götünden çıktım. Baldız da dönüp yine önümde diz çöktü, yarağımı ağzına aldı ve emmeye başladı. Ben de saçlarından tutup ağzını sikiyordum. Birkaç saniye sonra ağzına fışkırtmaya başladım. Yarağımı ağzından çıkarmadan baldız bütün döllerimi yuttu, yarağımı diliyle temizledi. Gidip tekrar banyo yaptık geldik ve halsiz bir halde birbirimize sarılıp uyuduk.

Sabah saat 10:00’da zor kalktık. Kendimize gelmek için soğuk suyla duş aldık. Hafif bir kahvaltıdan sonra boyaya devam ettim. Akşama doğru karım da geldi. Tabi ki o gün bitiremedim boyayı. Baldız da gülerek, “Enişte hakkını kaybettin!” dedi. Bunu karım duydu, “Ne hakkını kaybetti ki?” diye sordu. Baldız da, “Dün bitirseydi enişteme mangal yakacaktım!” dedi. Ben de baldıza göz kırparak, “Canın sağolsun baldız!” dedim. Baldız, “Şaka ya, kocam gelsin de yakalım!” dedi. Karımı markete göderdim, sigara aldırmak için. Market biraz uzaktı. Karım evden çıkınca hemen baldızın üzerine atladım. “Enişte ne yapıyorsun?” dedi. “Sus, hadi banyoya gel!” dedim, baldızı kolundan tutup banyoya götürdüm. Eşofmanını küloduyla birlikte dizlerine kadar indirdim, ellerini çamaşır makinasina tutundurarak domalttım. Yarağım hazırdı, hemen amına soktum. Biraz amdan sikip baldızı boşaltınca, amından çıkarıp götüne soktum, hızlı hızlı siktim ve götüne boşaldım. “Enişte yine de dediğini yapıp, amımı götümü siktin ya!” dedi. Baldız eşofmanını külodunu çekti. Baldızı öpüp, “Hadi sen mutfağa git, ablan gelir şimdi!” dedim. Ben duş almak için banyoda kaldım, baldız da mufakta bekledi…

Ben banyodan çıktığımda, karım marketten gelmişti. Sonra da baldız banyo yaptı. Akşam eve döneceğimizde, baldız, “Enişte herşey için çok teşekkür ederim!” dedi. Karım o sırada arkası dönük, ayakkabılarını giyiyordu. Baldız eliyle öpücük attı bana. Karım ayakkabısını giyip, bana, “Hadi canım, geç kalmayalım!” deyip kapıdan çıkınca, ben de çıkarken baldıza kısık sesle, “Amından öptüm aşkım!” dedim. Baldız da kulağıma eğilerek, “Ben de yarağını öptüm aşkım!” dedi.

O günden beri her hafta fırsat buldukça gidiyorum, baldızı amından götünden sikiyorum. Veya karım olmadığı zamanlarda baldız bize gelir. Her seferinde ayrı zevkle ve heyecanla sikişiyoruz baldızla.

Eniştelere bol baldız sikmeler, baldızlara da bol enişte yarağı yemeler diliyorum.

Merhaba Arkadaşlar, uzun zamandır sex hikaye Sitesini takip ediyor ve çok beğeniyorum. Ben Sedef, 38 yaşında, evli ve iki çocuk sahibiyim. Oğlum 21, kızım 20 yaşında. İkisi de evli. Kocam 51 yaşında. Babamlar ozaman beni Almancı diye, benden 13 yaş büyük şimdiki kocama verdiler ve 20 seneye yakın Almanyadayım. Kızıma bir sene önce Önder isminde bir genç talip oldu ve evlendiler. Damadım Önder çok yakışıklı, 1.80 boylarında, çok efendi ve çevresinde takdir edilen birisi. Önder babasından devraldığı Kuyumcu dükkanını büyütüp bir kaç kuyumcu dükkanı daha açmış, işine sadık ve başarılı bir İşadamı. Kızımla çok mutlu bir evlilikleri var. Kızımın bir dediğini iki etmez, el üstünde tutar.
Bir akşam Kocam 2 günlüğüne Fransaya gitmesi gerektiğinde, Damadım, beni çok sever, “Anne biliyorum alt tarafı bir gece, ama yine de yalnız kalma, evimiz büyük, Kayınbabam gelene kadar bizde kal!” diye rica etti. Kızım da israr edince, kabul ettim. Akşam yedik içtik, yatmaya kalktık. Bana üst kattan, kendi odalarının karşısında oda hazırlamışlar, ben de odama çekildim. Yerimi yadırgadığımdan olacak, bir türlü uyuyamadım. Gece saat 2 civarı kalktım, mutfağa inip bir bardak su alacaktım. Kızımın odasının önünden geçerken, odadan gelen sesler duydum. Ama ne sesler, sanki kızım canı yanıyormuş gibi feryatlar ediyor. Kapı hafif aralık olduğundan merak ettim, içeri baktım. Ama ne göreyim, seks yapıyorlar. Kızım Damadın üzerine oturmuş, kendinden geçmiş, ama baya bir zorlanır halde idi.
Karı koca sex yapıyorlar, nasıl yaptıkları beni igilendirmez diye düşündüm ve mutfağa indim. Suyumu içtim, biraz TV’ye baktım 1 saat kadar, sonra tekrar yukarı çıkmaya karar verdim. Yukarı kata çıktığımda kızımın odasından halen sesler geliyordu. İnanamadım, bu ne ya, bu kadar uzun sex mi olur? Kapı aralığından yine baktım. Kızım halen Damadın üzerinde, yalvarıyor, “Önder kurban olayım halim kalmadı, öldüm bittim, boşal artık!” diyor. Ama Damat alttan vurdukça vuruyor. Odada küçük gece lambası açık, ama içerisi loş olduğundan dikkatlice baktım. Ne göreyim? Gözüme inanamadım! Kızıma giren yarak kol gibi bir yarak! Kızım kalkıyor baya, ama yarağın ucu halen görünmüyor. Hayretler içinde seyretmeye devam ettim. Bizim Damatta rahat 20-25 cm yarak varmış, bir de kalın ki, deme gitsin. Damat da bizim kıza yalvarıyor, “Ne olur biraz da arkadan gireyim, bir senedir yalvarıyorum bir kerecik bile sokturmadın arkandan!” diye. Kızım da, “Olmaz Önder, istediğin kadar yalvar, arkadan yaptırmam, ben önden seninkini alana kadar 6 ay çırpındım durdum!” diye. O arada fark ettim ki, bacak aram iyice ıslanmış…
Kendimden utanıp sessizce odama geçtim. Ama busefer de Damadın yarağı ve kızımı o kadar uzun sikmesi takıldı kafama, uyuyamadım. Kocam beni ayda ya bir ya iki kez siker, ama 3-4 dakikayı geçmez, ne olduğunu anlamadan biter, sırtını döner uyur. Bazen arkadaşlar Orgazmdan bahseder, Orgazm nedir, nasıl birşey olduğunu bilmesem de, çok iyi bir şey olduğunu anlatmalarından anlardım. Yatağımda, kafamdan bunlar geçerken amımın yine ıslandığını hissettim ve (Damadın yarağını düşünerek) kendi kendimi tatmin ettim. Sabah kahvaltıda, kızımın gözlerinin içi gülüyordu. Damat da çok neşeliydi. “İyi uyudun mu Anne?” diye sordular. “Sağ olun çocuklar, çok iyi uyudum, yerim rahattı.” dedim. Ertesi gün kocam Fransadan gelince ayrıldım kızımın evinden.
Aradan iki ay geçti, ben Türkiyeye (Ankaraya) izine gideceğim Uçakla. Damat aradı, “Anne sen ne zaman gideceksin Türkiyeye?” diye. Kendisinin de işi çıkmış, Türkiyeden altın, kuyum falan alacakmış ve ertesi gün dönecekmiş, “Beraber gidelim mi?” dedi. “Tamam!” dedim, Damat ta kendine benim Uçakta yer ayırttırdı. Gideceğimiz gün gelince beni evden aldı, beraber Havaalanına gittik. Arabasını Düsseldorfta Otoparka bıraktı, bindik Uçağa. Hava şartları öyle kötü idi ki, Uçak sürekli sallanıyor, ben çok korkuyordum. Damat, “Anne korkulacak bir şey yok, ben böyle havalarda çok uçtum!” desede, benden çıt çıkmıyordu. 2 saat sonra Pilot anons yaptı, “Aşırı kötü hava şartları yüzünden Ankaraya uçamayacağız, mecburen İstanbula inmemiz gerekiyor!” diye. Neyse, İstanbula indik. Bizi toplu halde yakındaki bir Otele götürdüler, “Yarın hava şartları düzelir düzelmez biz sizi alır, Ankaraya uçururuz!” dediler.
Otele vardık. Bizim Uçak gibi birkaç Uçak da seferini erteleyince Otelde yer kıtlığı yaşanıyormuş. Nerdeyse birbirini tanımayanları bile aynı odaya verdiler. Biz de zar zor tek bir oda alabildik. Mecburen Damatla birlikte kalacaktık. Odamıza çıktık, Damat, “Anne sen gir bir Duş al rahatla, sonra ben alırım.” dedi. Duşumu aldım, sonra Damat girdi duşa, ben yatağa yattım. Damat duştan çıktı, baktım yere battaniye seriyor, içim rahat etmedi, “Oğlum saçmalama ne yapıyorsun? Yerde olmaz! Gel sen de yatağa yat, ikimiz de sığarız, birbirimize sırtımızı döner yatarız!” dedim. Damat, “Anne seni rahatsız etmeyim, ben biraz deli yatarım…” dese de, “Olsun gel sen, yerde olmaz!” diye ısrar ettim. Sonunda Damat geldi yatağa ve birbirimize arkamızı döndük yattık, uyuduk…
Gece saat 3 gibi uyanmışım. Gözümü hafif araladım, baktım üzerimde bir Bacak ve bir Kol var. Damat bana arkadan resmen sarılmış, ama uyuyor. Malum karısına sarılıp yatma alışkanlığı var diye seslenmedim. Ama o andan itibaren gözüme bir türlü uyku girmedi. Bir ara kalçamın arasında sert bir şey hissetmeye başladım. Damadın yarağı! Büyüdükçe büyüyor, sertleştikçe sertleiiyor. İçim bir tuhaf oldu, kalkmak istedim, ama Şeytan dürttü, ben de kalçamı Damada doğru dayamaya başladım. Ben kalçamı arkaya dayadıkça, sanki Damadın yarağı geceliğimle beraber içime girecek. Bacak aram iyice ıslanmaya başladı. Sonra Damat elini Pijamamın içine sokup, göğüslerimi avuçlamaya başladı. Bu hareketi de mi uykusunda yapıyordu acaba? Damadı bilmiyorum, ama ben uyuyormuş gibi yapmaya devam ettim, fakat heyecandan yerimde duramıyorum. Damat yaklaşık 10-15 dakika göğüslerimi okşadıktan sonra, elini bacak arama götürdü, külotumdan içeriye soktu ve amımı okşamaya başladı. Ben yine seslenmeyince, Damat kafasını yorganın altına sokup Pijamamı ve aynı anda külodumu da aşağı sıyırdı. Ben ne yapacağımı şaşırmış bir halde beklerken, Damadın ıslak dilini amımın dudakları arasında hissettim. Damat amımı öyle bir yalıyor ki, dayanmak mümkün değil!
Damat yarım saate yakın yaladı amımı. Bu arada ben kaç kez boşaldım bilmiyorum. Demek Orgazm dedikleri buymuş! Derken Damat yorgan altından göbeğimi yalayarak tekrar göğüslerime doğru çıktı. İşte o anda açtım gözlerimi ve Damatla göz göze geldik. Bir an bakıştıktan sonra ben yumuldum Damadın dudaklarına. Hiç konuşmadan öyle ateşli öpüşüyoruz ki, ben resmen eridim bittim. Sonra bir ara Damat yarağını külodundan çıkarıp, yarağını amıma sürtmeye başlayınca, iyice şaşırdım ve heyecandan nefes bile alamadım. Damat yarağının kafasını amımın deliğine yerleştirip yavaş yavaş sokmaya başlayınca irkilmişim birden. Sanki amım yırtılacak sandım ve kendimi biraz geri çeker gibi yaptım. O anda Damat sessizliği bozdu ve “Korkma Anne, kızın bunu komple alıyor, sende alırsın!” dedi ve yarağını amıma santim santim sokmaya devam etti. En sonunda taşaklarının amımın dudaklarına dediğini hissettiğimde zevkten öleceğimi sandım. Elimde olmadan amım kasılıp kasılıp gevşeyerek Damadımın yarağını kavrıyordu…
Bir saate yakın, Damat beni evire çevire her pozisyonda sikti. Öldüm bittim, Orgazm üstüne Orgazm olup olup boşaldım. En sonunda Damadın yarağının iyice şiştiğini hissetmemle birlikte içime boşalması bir oldu. Nasıl boşalıyor ama! Sanki amımın içine Bahçe Hortumu sokmuşlar ve suyu sonuna kadar açmışlar gibi! Boşalması bitince üzerime yığılıp kaldı. Bir süre birbirimize sarıldık, öpüştük ve dinlendik.
Sonra beraber kalkıp duşa girdik. Duşta o beni, ben onu yıkarken, Damadın yarağını elime aldım ve “Halen inanamıyorum, ben bunu nasıl aldım Önder?” dedim. Damat, “Aldın işte!” diyerek hınzır hınzır gülüyordu. Yıkanıp yatağa geçtik. Damadın göğsünü okşamaya öpmeye, daha sonra da yalamaya başladım. Ben daha tam aşağıya inmeden, baktım Damadın o hayvansal yarak yine kol gibi olmuş, beni bekliyor. Yarağını öpüp yalamaya başladım. Yarağının kafası ağzıma zor sığmasına rağmen, büyük bir iştahla yalıyordum. Bu arada Damat amımı parmaklamakla meşkuldü. Çok geçmeden amım vıcık vıcık ıslandı. Damadın üstüne çıktım, yarağını amımın ağzına yerleştirip, yavaş yavaş yarağına oturdum. Sonra da oturup kalkmaya başladım. Yaklaşık yarım saat üstünde zıpladım ve iki kez daha Orgazm oldum. Ama Damadın yarak halen kazık gibi ve boşalmaya niyeti yoktu…
Aklıma onların evelerinde kaldığım geceki kulak misafiri olduğum olay geldi. Kalktım Damadın yarağının üstünden ve çantama uzandım. Damat Ne oluyoruz? gibi bakınca, “Hayatımın ilk Orgazmnını bana sen yaşattın, ben de sana kocama bile vermediğim, senin kızımdan istediğin ama alamadığın şeyi, arkamı verecem!” dedim ve elkremini aldım çantamdan. Damadın jeton anında düştü, götten vereceğimi anladı ve sevinçten gözleri Fal Taşı gibi açıldı. “Dur Anne, bana bırak!” diyerek, kremi elimden aldı ve yarağını bir güzel kremledi. Sonra beni yüzükoyun yatırıp, göt deliğimi iyice kremledi. Sonra da yarağını götümün deliğine dayadı ve yavaş yavaş götüme sokmaya başladı…
Damada, “Önder aman dikkat et, ilk kez olacak!” diye yalvarıyorum. İnanın Damat 15 dakikaya yakın uğraştıktan sonra sonunda kafasını götüme zar zor sokabildi. Fakat girmesi ile birlikte beynimde şimşekler çaktı. Sanki götüm patlayacak gibiydi. Ben, “Dur biraz bekle!” deyince, Damat öylece biraz bekledi. Sonra, yavaş yavaş kalanını da sokmaya başladı. En sonunda köküne kadar götüme aldım. Yavaş yavaş sokup çıkarmaya başlayınca, götüm de alışmaya başladı. Az sonra Damat seri şekilde ama yavaş yavaş götüme girip çıktıkça, aynı anda nasıl hem acıyı, hem heycanı, hemde zevki hissettim anlatamam. Damat yarım saate yakın sikti götümü. Ve sonunda yine öyle bir patladı ki, döllerini taa bağırsaklarımın derinliklerinde hissettim…
Biraz dinlendikten sonra yine beraber kalkıp duşa gittik, ama gelin birde bana sorun, duşa kadar nasıl yürüdüm diye. Duştan sonra yatakta birbirimize sarılıp yattık. Uyumuşuz. Sabah odadaki telefonun çalmasıyla uyandık. Resepsiyondan arıyorlardı, “Bir saat sonra hazır olun, Havaalanı Otobüsü sizi Otel önünden alacak.” dediler. Telefonu kapattıktan sonra Damat, “Ohooo daha bir saatimiz var!” diyerek hınzır hınzır güldü. Gülüşünden anladım, aklımdan bu beni yine sikecek diye geçirmemle birlikte, Damadın yarağını da amımda hissettim. Damat beni bir yarım saat daha sikti. Sonra hazırlandık. Saat gelince bizi Otobüsle aldılar, Ankara Uçağına bindirdiler. Ankaraya vardığımızda Damat ilk gün alcağı kuyum malzemelerini aldı. Fakat kızıma telefon açarak, “Haftaya fiyatlar ucuzlayacakmış…” dedi ve Ankarada kalış süresini bir hatfa daha uzattı. Bu bir hafta boyunca hergün sikiştik Damatla!
Almanyaya geri döndüğümüzden beri, okadar sık olmasa bile, Damat kızımdan fırsat buldukça beni de sikiyor artık. Böyle hayırlı Damat her Kayınvalidenin başına…

Selam arkadaşlar, bu siteyi uzun zamandır takip eder ve çoğu hikayeleri severek okurum. Benim de başımdan geçen ve halen devam eden bir olayı sizinle paylaşmak istedim. İsmim Zeliha, 29 yaşında, 1,68 boyunda ve 60 kiloda, kapalı bir bayanım. Kapalı derken, kocamın zoruyla kapandım. Bir kızım var 10 yaşında. Sezeryanla olduğu için başka çocuk istemedim. Kocam zorlasa da, ben hep karşı çıktım, bir daha çocuk yapmadım.


Kocam fabrikada vardiyalı bir işte çalışır. Kazancı fazla olmadığı için maddi durumumuz da pek iyi değil, ama geçinip gidiyoruz işte. Kocamla malesef monoton bir hayatımız var. Kendisi 1,70 boyunda ve 95 kiloya yakın. Kendine hiç bakmaz. Ne giyinmesini bilir, nede kadın ruhundan anlar. Ama sorsanız yatakta ondan iyisi yok. Yatakta ise 5 dakika bile sürmez ilişkimiz, sonra da, "Bu kadar uzun kimse yapamaz, benim kıymetimi bil!" diye övünür. İnanın 11 senelik evliliğimde bir kez olsun seksten zevk almadım. Ne doğru dürüst öpüşmesini bilir, nede başka yerlerimi öper sever. Bir kez başka kadınlardan duyduğum için ben ona oral yapmaya niyetlendim, bana söylemediği laf, etmediği hakaret kalmadı. "Öyle şeyleri orosbular yapar, yarın birgün benim de sana yapmamı beklersin!" falan filan...

Bir gün bizim oturduğumuz mahallede bir müstakil ev satıldı. Alan kişiler Türk olduğu için çok sevindim. İnşallah iyi insanlar olur da en azından komşuluk yaparız diye ümit ettim. İsimlerini sonradan öğrendiğime göre, Jale ve Hakan isminde evli bir çift imiş alanlar. Durumları çok iyiye benziyordu, adamın makam arabası gibi koskocaman bir arabası, hanımında da son model bir Jip vardı. Taşınırlarken ben kocama, "Bir hayırlı olsun ve hoşgeldin diyelim, çay, kurabiye, börek falan yapıp yanlarına gidelim. Malum adamlar sabahtan beri taşınmayla uğraşıyorlar!" dedim. Kocam başta mırın kırın etse de razı oldu ve gittik. Jale hanım ve kocası Hakan çok ama çok iyi insanlara benziyorlardı, öyle havalı falan hiç değiller, aksine çok mütevazi idiler. Bize karşı da çok iyi davrandılar ve teşekkür ettiler.

İki gün sonra Jale hanım elinde benim bıraktığım tepsi ve çantayla kapımı çaldı. Güzel bir çiçek almış ve çantayı da çukulata ile doldurmuştu. Jale hanıma, "Neden zahmet ettin, ne gerek vardı..." diyerek içeri buyur ettim ve akşama kadar oturduk, sohbet ettik, çay kahve içtik. O günden sonra çok samimi olduk. Kocam, Hakan'ı beğenmese de ziyaretlerine kocamla beraber gidip gelmeye başladık. Kocam sanırım Hakan'ı kıskanıyordu. Hakan 1,80 boylarında ve çok atletik bir vücuda sahipti. Genelde çok dar gömlek veya tişört giyerdi. Adamdın vücudunda yağ denen bir şey yoktu nerdeyse. Hakan'ın birkaç tane Süpermarketi varmış ve yanında nerden baksan 35-40 kişi çalışıyormuş.

Bir akşam yine onlara oturmaya gitmiştik. Sohbet esnasında konu işten güçten açılınca, Jale bana, "Sen neden çalışmıyorsun Zeliha, eve katkın olur ve en azından evde boş oturmazsın!" dedi. Kocam hemen atladı, "Gerek yok, ben çalışıyorum! Hem kapalı olduğu için ona iş vermezler!" dedi. Jale de kocama, "Eğer isterse bizim Markette kasada çalışabilir. Hem ben de sürekli Marketteyim, beraber gider geliriz, gözün arkada olmaz!" dedi. Akşam evimize dönünce kocamı yalvar yakar ikna etmeye çalıştım. Sonuçta ayda 1.400 Euro maaş alacağım için ikna oldu. Dünyalar benim olmuştu.

Birkaç gün sonra işe başladım. Kızım okula gittiği için sabah 8'den 16'ya kadar çalışıyordum. İşi çok çabuk öğrendim, kasa işi çok kolaydı ve 2 aya kalmadan neredeyse herşeyi biliyor ve her işe yardım ediyordum. Jale ile de çok yakın arkadaş olmuştuk. Birgün sabah yine Jale'nin arabası ile işe giderken, konu evlilikten, mutluluktan açıldı ve sonunda sekse geldi. Jale bana, "Seks hayatınız nasıl gidiyor Şekerim?" diye sorunca ben, "Ehh işte, öyle böyle idare ediyoruz!" diyerek geçiştirdim. Ama o anlatırken ağzım açık kaldı. Kocası ile yaptıklarını anlatırken hem gözünün içi gülüyor, hemde ara sıra kasığını tutup, "Sorma, benimki akşamdan sevişmeye bir başladı mı, sabah saat 3'e 4'e kadar yapar. Aramızda kalsın, Hakan'ınki oldukça büyük, bazen karnıma ağrılar girer, bazen de yürümek bile zor gelir, resmen yürüyüşüm değişir. Üstelik beni yalayarak 1-2 kez Orgazm etmeden asla girmez bana!" dediğinde bende film koptu. "Yalar mı? Nasıl yalar?" diye sorduğumda, Jale başladı gülmeye ve "Nasıl yalayacak, amımı götümü, her tarafımı yalar! Hele bazen 69 oluruz, bu en sevdiği pozisyon, işte o zaman yarım saate yakın o beni, ben de onunkini yalarım!" demez mi. O gün iş yerinde çalışırken aklım başımda değildi, sürekli Jale'nin anlattıklarını düşünüyordum.

Pazartesi sabah birlikte işe gitmek için yine Jale'nin arabasının yanına indim. Jale evden çıktığında yürüyüşü değişmişti, resmen bacakları ayrık ayrık ve zorla yürüyordu. Bana gülümseyip, "Günaydın!" dedi. Arabaya otururken altına küçük bir yastık koyunca, "Hayırdır ne oldu, hasta mısın, istersen sen gelme ben otobüsle giderim!" dedim. Jale, "Yok canım birazdan geçer popomun sızlaması, dün gece Hakan yine coştu ve son olarak arkadan yaptı, oranın da hastası, girince çıkmak bilmiyor!" dedi ve güldü. "Arkadan derken?" diye sorunca, "Ahh Zeliha, sen de bu yaşına gelmişsin, genç kız gibi soru soruyorsun. Arkamdan yaptı, yani götümden sikti, şimdi anladın mı?" dedi. Ben şaşkınlıkla, "Gerçekten mi?" diye sorunca, "Niye inanmıyorsun kız, kocan seni hiç arkadan yapıyor mu?" dedi. Ben de nasıl oldu bilmem ama, "Bırak arkadan yapmayı, önden bile doğru dürüst yapmaz!" dedim. "İlahi Zeliha, tam bir alemsin valla!" dedi ve gülüştük, devam ettik yolumuza.

O günden beri ailecek bir araya gelmelerimizde gözüm hep Hakan'ın önüne kayıyordu. Pantolonun önü öyle şişkin duruyordu ki, içim bir tuhaf oluyordu. Ama Hakan'ın da ara sıra bana baktığını yakalamıştım. Utanıp başka yere baksam da, genelde mutfağa gidip gelirken götüme baktığını hissediyordum. Günlerim artık daha bir değişik geçiyordu, kocamı aldatmak asla aklımdan geçmiyordu, ama kaçamak bakışlarla halen Hakan'ın önüne bakmaya devam ediyordum. Ve hayaller kuruyordum...

Yaz tatili vakti geldi. Ben Markette işe başlamadan çok önce kocam çalıştığı Fabrikadan 3 haftalığına izin almıştı, birlikte Türkiye'ye gidecektik. Ama şimdi benim durum değişmişti. Markette herkes eski çalışanlar olduğu için millet izinini ayarlamış, ama bana izin yoktu. Samimiyetimizi kullanıp özel bir muamele de istemedim. Hakan abi de, "Zeliha, söz, seneye yaz tatilinde sana 4 hafta izin vereceğim, bize yardımcı oldun bu sene, ben de unutmam bu iyiliğini!" dedi ve teşekkür etti. Ben artık kocama, "Siz bensiz gidin memlekete!" demek zorunda kaldım. Kocamla kızımı taksiye bindirdik ve havaalanına gittiler. Akşam Türkiye'den aradı kocam ve "Bizi merak etme, sen kendine dikkat et, biz babamlarla iyiyiz burda!" dedi.

Ertesi sabah işe giderken, Jale, "Kızımla 2 hafta okulu ile tatile gidiyoruz. Velilerden iki kadın da gitmesi lazımmış, ben de bu sene tatile gidemiyorum diye kabul ettim! Zeliha bak buralar sana emanet. Hakan yemek ve çamaşır işinden anlamaz, ben sana bir anahtar vereyim, bizim eve de bakar ol, ama lütfen kızma ve sana 1 maaş da ikramiye verelim, yoksa Hakan kabul etmez!" dedi. Ben, "Seve seve yaparım, ikramiyeye ne gerek var!" desem de, Jale ısrar edince extra maaşı kabul ettim.

Bir gün sonra Jale'yi kızı ile havaalanına Hakan abi götürdü. Hakan abi genelde akşamları eve saat 19-20 arası gelirmiş, ben de o gün işten çıktım doğru Hakan abilere geçtim. Evi toparladım, bir güzel de yemek hazırladım. Masayı hazırladım ve çıktım. İkinci gün yine mesaiden sonra onların eve gittim, yemek yaptım, masayı hazırladım, tam çıkmak üzereyken Hakan abi erkenden geldi. "Zeliha dünkü yemek harika idi, ellerine sağlık, ben alışkın değilim öyle güzel yemeklere, Jale pek anlamaz, bak beni şişmanlatacaksın onlar gelene kadar!" diye takıldı.

"Afiyet olsun!" deyip çıkacakken, "Zeliha nereye? Otur, beraber yiyelim, sen de yalnızsın ben de, bir tencere yemeği kim yiyecek?" diye ısrar edince, birlikte yemeyi kabul ettim. Yemek yerken Hakan abiyi Jale aradı, yarım saat konuştular. Yemekten sonra Hakan abi, "Zeliha oldu olacak bir de çay demle de içelim!" deyince, kıramadım çayı da demledim. Tam çaylarımızı salona götürmüştüm ki kocam aradı. Hakan abiye sessiz olmasını işaret edip, telefonu açtım. Kocam, "Nerdesin?" diye sorunca, "Evdeyim!" dedim. Kısa bir konuşmadan sonra kapattı telefonu. Hakan abi gülerek, "Niye burda olduğunu söylemedin Zeliha?" dedi. Ben de, "Neme lazım, yanlış anlar, bana kızar!" dedim. "Zeliha bozulma ama senin kocan biraz yabani! Birbirinizden ayrısınız ve seninle 1 dakika bile konuşmadı ve ilk sorduğu şey de 'Nerdesin?' oldu!" dedi. "Aman Hakan abi, bu böyle gelmiş, böyle gider, malesef değişmez, haklısın kocam odunun teki!" dedim.

Çaylarımızı içerken Hakan abi, "Ben üzerime rahat bir şey giyeyim, oturur sohbet ederiz, nasıl olsa artık arayan soran olmaz!" dedi. Üzerine bir tişört ve spor pantolonu ile geldi içeriye. Ama eşofman tarzında giydiği şey çok ince olduğu için önündeki şişkinlik çok net görünüyordu. Sohbete başladık, çay kahve derken saat 22:00 olmuştu. Ben artık gitmek için müsade istedim. Hakan abi, "Zeliha yarın Pazar iş yok, otur. Hem uykun gelince geç misafir odasında yat. Korkacak bir şey yok, yabancı mıyız?" deyince ben gaza geldim, "Yoo niye korkayım, korkmuyorum, ama ben gideyim!" dedim. Hakan abi, "Bak sen de ben de yalnız oturmaktansa sohbet ederiz biraz daha!" diye ısrar edince kıramadım.

Ben gitmekten vazgeçince, Hakan abi kilere indi ve bir şişe beyaz Şarapla yukarı geldi tekrar. "Zeliha hiç Şarap içtin mi?" dedi. "Hayır içmedim, hem alkol günah degil mi?" dedim. "İlahi Zeliha, Şarap alkol değil ki, üzüm suyu. Gel felekten bir gün çalalım, aramızda kalır, söz! Jale bunu çok sever, ama eğer sen yok ben içemem, bana ağır gelir diyorsan, içme!" dedi. O sırada yine gaza geldim, "Jale içiyorsa bana niye ağır gelsin ki, tamam içelim!" dedim. Kalktı slow bir müzik açtı ve iki bardak getirdi. İkimize de yarımşar kadeh doldurdu (Şarap öyle içilirmiş sonra öğrendim) ve sohbete koyulduk yine...

Üçüncü kadehten sonra başımın döndüğünü hissettim, vücudumun heryerini ateş basıyordu sanki. Hakan abi de, "Bak yanakların kızardı, istersen fazla içme!" dedi. Ben de gülerek, "Haklısın, her tarafımı ateş bastı, nasıl üzüm suyuysa bu Şarap!" dedim. O sırada Hakan abi, "Dur ateşine bir bakayım!" diyerek karşı koltuktan kalktı, yanıma oturdu. Elinin dışı ile yanaklarıma temas edip, "Valla haklısın, yanakların ateş gibi yanıyor resmen!" dedi ve güldü. Sonra da, "Biliyor musun, yanakların kızarınca daha tatlı oldun!" deyince utandım, yüzümü çevirdim. Hakan abi, "Utanacak bir şey yok Zeliha, gerçekten güzel oldun, zaten güzel bir kadınsın, ama böyle daha güzel oldun! Ama istersen eşarbını ve üzerindeki ceketini çıkar, yoksa havale geçireceksin!" deyip gülümsedi.

Eşarbı çıkardım, saçlarımı serbest bıraktım (Saçlarım nerdeyse kalçalarıma kadar uzundur). Sonra ceketi de çıkardım. Altımda sıfır kollu ve daracık tişört olduğunu unutmuşum. Göğüslerim oldukça büyük ama dik olduğu için, Hakan abi, "Offf Zeliha, böyle bir güzelliği neden saklıyorsun?" dedi. Ben yine utanıp, "Aman, sanki güzel olsam ne olacak, kıymetini bilen olmadıktan sonra!" dedim. O sırada Hakan abi saçlarımı kafamdan aşağı ta kalçalarıma kadar okşayıp, "Bu güzelliğin kıymetini bilmeyeni vurmak lazım, nasıl bilmez ahmak kocan?" dedi. Eli kalçamın üzerinde kaldı. Kalçamı okşamaya başlayınca, "Hakan abi yapma lütfen..." diyerek döndüm. O sırada yanağımdan öyle sıcak öptü ki, bir tuhaf oldum. Bir yandan hoşuma gitmişti, bir yandan da, "Abi yapma lütfen..." demeye devam ediyordum.

Boynumu, boğazımı öpmeye, kulak mememi emmeye başladı. Sonra kulağıma, "Şarap da aramızda kalacak, bu yaptıklarımız da, ben artık dayanamıyorum, lütfen kırma beni Zeliha!" dedi. Bedenim titriyordu resmen. Ağzım, "Yapma!" dese de, içimden devam etmesini umuyordum. Yavaşca arkamdan tişörtümü çıkarttı ve hemen sütyenimi de açtı, önüme geçti. Ben, "Abi yapma..." dedikçe göğüslerimi ve meme uçlarımı emiyordu. Bacak aram resmen ıslanmıştı, ne oluyordu bana, arzularıma karşı koyamıyordum...

Salondaki koltukları çok genişti, yatak gibiydi nerdeyse. Beni yatırdı ve eteğimle külotumu çıkarttı. "Yapma abi..." desem de, bacak arama yumulmuştu bile. Ordan sonra bende Film koptu. Amımı öyle bir yalıyordu ki, dilini içine sokarak, am dudaklarımı tek tek emerek, klitorisimi dudaklarının arasında sıkıştırıp sündürerek. Bana birden bir titreme geldi, ölüyorum sandım ve amımdan resmen sular akmaya başladı. Orgazm dedikleri bu olsa gerek. İnanın yarım saate yakın yaladı amımı ve o yarım saatte 3 kez Orgazm oldum. Bulutlarda uçuyordum resmen. 11 yıllık evliydim, ama bu duyguyu daha önce hiç yaşamamıştım.

Sonunda doğruldu, beni kucağına aldı ve ikinci kata çıktık. Ben kucağında, bir yandan dudaklarımı emiyor, bir yandan merdiven çıkıyordu. Bu nasıl bir adam böyle diye düşünürken yatak odasına geldik. Koskoca bir yatakları vardı, yatırdı beni. Ve önümde soyunmaya başladı. Boxerini çıkarınca nerdeyse dilimi yutuyordum. Aman Tanrım, o nasıl bir yaraktı öyle, uzunluğu nerdeyse bileğim kadar ve başı kalın mı kalın. Jale demek ki, "Hakan'ınki oldukça büyük!" derken abartmamıştı.

Hakan yarağını ağız hizama getirip, "Şimdi de senin hünerlerini görelim bakalım!" diye dudaklarımın arasına doğru dayadı. Sıra bende idi, beni böyle dili ve ağzı ile 3 kez Orgazm eden adama mümkün mü yok demek. Yarağını yalamaya başladım. Ama kafası bile ağzıma sığmıyordu, zorlanıyordum iyice. Acemice ve korku içinde elimden geldiği kadar yaladım...

10 dakika geçmeden, Hakan, "Şimdilik yeter bu kadar! Şimdi de amının hünerlerine bir bakalım!" deyip yarağını ağzımdan çekti. Yatağa yanıma sırtüstü uzanıp, "İlk seferinde gel sen üzerime canım!" dedi. (Kocam beni sikerken hep altına alırdı). Üzerine çıktım, am dudaklarımla Hakan'ın göbeğine yapışmış yarağı üstünde ileri geri giderek, am sularımla resmen yıkadım yarağını. En sonunda yarağı başından tutup ıslak amımın ağzına yerleştirdim. Amım o kadar ıslak olmasına rağmen sırf o kocaman başını içime alana kadar öldüm nerdeyse. Ama Hakan hiç alttan hareket etmiyor, "Aşkım sen kendin ayarla, yavaş yavaş. Hepsi girince biraz acır belki, ama sonra alışırsın!" diyordu. Ona söylemesi kolay, o yarak sonuçta bana giriyordu. Amım yırtılıyor sandım, ama sonunda yarısını almıştım ve artık durmak niyetim de yoktu. Biraz daha, biraz daha derken sonunda taşaklarına kadar oturdum. Yarağını sanki midemde hissediyordum. Yarağı komple içimde iken hiç kımıldamadan, 10 dakikaya yakın sadece öpüştük. Sonunda dayanamadım ve hafiften kalkıp oturmaya başladım...

Tanrım bu ne güzel bir şeydi böyle, amımın duvarlarında kalın yarağının damarlarını hissediyordum. Amım yarağına alıştıkça alıştı ve benim hareketlerim de daha bir serileşti. Gittikçe hızlanan bir tempoyla kalkıp oturuyordum artık. Kocamdan alışık olduğum için bitecek korkusu ile, bir ara çok hızlanmışım. Hakan, "Aşkım acele etme, daha sabaha kadar vaktimiz var, sabaha kadar o senin, elinden alan yok, tadını çıkar!" demesi ile yavaşladım.

15-20 dakika sonra Hakan beni üzerinden indirip altına aldı, bacaklarımı omzuna attı. Yarağını amıma tek seferde köküne kadar sokunca tekrar yırtılıyorum sandım. O esnada öyle bir bağırmışım ki, nerdeyse tüm mahalleyi ayağa kaldıracaktım. Hakan, "Aşkım sakin ol, adam öldürüyorum sanacaklar!" diye güldü. "Gülme aşkım, o yarak sana girse ölürsün valla!" dedim. Ufak ufak hızlanarak pompalamaya başladı. Artık Orgazmlarımı saymaktan vazgeçmiştim. Ama bende tam yine bir titreme başladığında Hakan iyice hızlandı. Ben yeniden Orgazm olurken Hakan da boşaldı. (Kocamla hiçbir zaman aynı anda boşalmamıştım). İçime Hakan'ın dölleri bahçe hortumundan akar gibi akıyordu. Birbirimize kenetlendik ve içimden çıkmadan beni üstüne aldı.

İyice yorulmuş ve mayışmıştım. Hakan altımda ve yarağı içimde, bir saate yakın uyumuşum. Hakan'ın alttan amıma pompalamasıyla uyandım. Dudaklarına dudaklarımı verip öpüştükten sonra, "Sen nasıl bir insansın böyle, halen mi sikiyorsun beni?" demem gülüp, "Evet, doyamıyorum sana!" dedi ve beni üstünden indirdi. Beni dört ayak pozisyonuna alıp arkama geçti. Yine sikecek diye beklerken, başladı hem amımı hem götümün deliğini yalamaya. Böyle bir zevk yok dünyada, perişan oldum.

Sonunda götümün deliğine okkalı bir tükürük bırakıp, o koca yarağını götüme dayadı. Niyetini anlamıştım, götten sikecekti beni. Telaşla, "Hakan yapma kurban olayım, oraya girmez, ölürüm valla, hem ordan daha hiç yapmadım!" desemde, Hakan'ı durdurmak imkansızdı.

Ama ne kadar denediyse de girmedi. Komodinden kreme benzer bir şey aldı ve bu sefer hem yarağını, hem götümün deliğini kremledi. "Aşkım kasma kendini, ben bu götü sikmezsem uyuyamam, kasarsan acır, serbest bırak kendini!" dedi. En sonunda yarağının kafasını götüme öyle bir geçirdi ki, dudağımı ısırdım, gözümden yaş geldi. Hakan, "Bak aşkım kafasını aldın işte, gerisi kolay!" dese de ben ölüyordum acıdan. Yarağının kafası götümde hareketsiz beklerken bir yandan da amımı okşamaktan alamıyordu kendini. Amımı okşadıkça ben gevşedim ve sonunda milim milim de olsa, o koca yarağı götüme tam almıştım. Yavaş yavaş acı geçti ve o koca yarak götüme girip çıktıkça resmen zevk almaya başladım. Tabii amımı da sürekli okşamaya devam etti. Yarım saate yakın götümü sikti ve en sonunda içime boşaldı. Yarağını götümden çıkarmadan yan yatırdı beni, 66 pozisyonunda arkamdan bana sarıldı ve uykuya daldık...

Sabah bir uyandım ki, o koca yarağı halen götümde. Yavaşça kendimi çekip yataktan kalktım. Duşa gidecektim, ama yürümekte zorlanıyordum. Jale'nin yürüyüşünün bazen neden öyle değiştiğini şimdi çok iyi anlıyordum. Duşumu yaptım. Kahvaltıyı hazırladım ve Hakan'ı uyandırdım. Yüzünde bir gülümsemeyle beni öptü ve "Aşkım harikaydın dün gece! Artık bizimkiler gelene kadar buradasın, hiçbir yere göndermem seni!" dedi...

O günden beri artık sikişmeden duramıyoruz. Fırsat buldukça, arabada, depoda, bazen de Otelde beni sikmeden bırakmıyor. Seni çok seviyorum koca yaraklım ve o yaraksız yaşamak istemiyorum!

  


Arkadaşlarımın İnternet tutkusunu duyduktan sonra ben de kendime bir bilgisayar alarak, yalnızlığın vermiş olduğu can sıkıntısını İnternette gidermeye başladım. İnternette Sörf yaptıkça, birçok sayfalara girdim ve tabi ki sex sayfalarına da. Kaymak Gibi 31Seks Hikayeleri sitesini keşfettiğimden beri hergün düzenli okuyorum. Başkalarının seks hikayelerini okudukça tahrik oluyorum, bu yüzden ben de size bir hikayemi anlatmaya karar verdim. Benim adım Özge, 26 yaşında, eşinden ayrılmış, dul bir bayanım. Çocuğum yok ve şu anda yalnız yaşıyorum. Eşimle ayrılırken mal paylaşımına gittik ve sahibi olduğumuz mağaza eşime kalırken, yazlık ev ile kullandığımız araba benim oldu. Size anlatacağım hikaye de yazlık evimin olduğu yerde geçiyor.


Yazlıktayken, genelde komşum Aylin ve erkek arkadaşı Tayfun ile zaman geçiririm. Aylin'le çok sıkı bir arkadaşlığımız var. Aylin çok zeki biri ve Tayfun gibi bir erkek arkadaşı olduğu için de çok şanslı bir kadın. Tayfun ise başarılı bir sunucu ve TV programcısıydı. Yakışıklı ve esprili biri. Açıkçası Aylin'i çok kıskanıyordum. Tayfun'un güzel bir teknesi vardı, her hafta Cuma yazlığa gelir ve Cumartesi günü sabahtan hep beraber balığa çıkardık. Tayfun bu hobiyi bana ve Aylin'e de aşılamıştı. Hafta içi Tayfun olmadığından, Aylin'le ben hep gezer tozardık, genelde seks konularını konuşur, gülüşürdük. Aylin Tayfun'la yatakta yaptıklarını anlatır ve arada bir bana, "Sen nasıl dayanıyorsun kızım erkeksizliğe? Bir yıl yarak yemeden durulur mu?" diye takılırdı.

Geçen yaz yazlığa gittiğimde, Aylin'le Tayfun'un ayrıldıklarını duydum. Ama yine de bu yaz birlikte kullanacaklardı yazlığı. Aylin Tayfun'u geri kazanmak için peşinden koşuyordu. Çünkü Tayfun vazgeçilecek bir erkek değildi. Cuma günü Aylin bana, annesinin hastalandığını ve İzmire gitmesi gerektiğini söyledi, "Tayfun bu akşam yazlığa gelecek, yemek konusunda ona yardımcı olursan sevinirim. Elinden geldiğince de göz kulak ol, neme lazım başkasıyla falan takılır, onu elimden kaçırmak istemiyorum!" dedi. Ben de, "Sen merak etme!" dedim. Akşam Aylin İzmire gittikten 2 saat sonra Tayfun geldi. Ben de onların yazlıkta güzel bir yemek hazırlamakla meşguldüm. Tayfun'un haftasonları Rakı içtiğini bildiğim için, birkaç da meze hazırladım. O gün üzerimde bir mini etekle tişört vardı ve içime sütyen takmamıştım. Tayfun ile hem sohbet ediyor, hem de masayı kuruyordum. Masaya eğildiğim zaman Tayfun gözlerinin göğüslerimde olduğunu farkettim. Doğru söylemek gerekirse bu oldukça hoşuma gitmisti.

Yemeğe oturduk ve ben de onunla beraber iki kadeh Rakı içtim. Sohbetimiz dönüp dolaşıp, ilişkilerden açılmış, konu benim yalnızlığım üzerinde yoğunlaşmıştı. İçkinin de etkisiyle açık açık konuşmaya başlamıştık. Tayfun bana, yalnız yaşamanın hoş olmadığını, 26 yaşında güzel bir kadının seks yaşamının olmamasının kötü olduğunu filan söyledi. Ben de, "Evet haklısın, ama herşey senin yüzünden, eğer erkek arkadaş edineceğim zaman seni kriter olarak göz önünde tutmasaydım, şimdiye çoktan birini bulmuştum!" dedim. Tayfun bu sözden çok memnun olmuş, bana daha bir alıcı gözle bakmaya başlamıştı. Yemeğimiz bitmiş, bu arada saat te epeyce ilerlemişti. Ben sofrayı kaldırarak, artık gitmem gerektiğini söyledim. Cumartesi beni tekneyle balık avlamaya davet etti. Ben de kabul edip, sabah buluşmak üzere sözleşip ayrıldım oradan.

Sabah olunca bikinimi giydim ve üzerime de çok kısa olan mini eteğimi giydim. Beraberce tekneye binip açıldık. Tayfun'un teknesi aslında mini bir yat gibiydi. Bir kabini, iki yatağı vardı ve hatta küçük bir buzdolabı bile vardı. Sakin bir koyda demir attık. Öğlene doğru balık avlamaktan canım sıkılmıştı ve güneşten de pişmiştim. Denize gireceğimi söyledim ve teknenin suya inen merdivenlerine yöneldim. O anda aklıma denize üstsüz girmek geldi. Tayfun'a bir sakıncası olup olmadığını sorduğumda, memnun olmuş bir ifadeyle, "Hayır, hiç sakıncası yok, zaten ıssız bir koydayız, nasıl olsa kimse göremez!" dedi. Bikinimin üstünü çıkarıp suya bıraktım kendimi. Tayfun'un beni görebileceği yerlerde yüzmeye çalışıyordum. Amacım tabi ki Tayfun'un ilgisini daha fazla çekmekti...

Bir süre sonra Tayfun'a seslendim, "Su harika, sen de gelsene!" dedim. Tayfun, "Tamam, ama ben de altsız yüzeceğim!" deyip, mayosunu çıkarınca, biraz şaşırmış ve biraz da heyecanlanmıştım. Yaklaşık 1 yıldır yarak görmemiştim. Tayfun çırılçıplak suya atlayarak yanıma kadar yüzdü ve "Haydi sen de altını çıkar, nasıl olsa kimseler yok!" dedi. Ben de, "Çılgınsın sen!" diyerek, bikinimin altını çıkarıp tekneye fırlattım. İkimiz de çırılçıplak, uzunca bir süre yüzüp, şakalaştık. Arada bir bana sarılıyor, yüz yüze geliyorduk, göğsü göğüslerime, siki de göbeğime değiyordu. Artık ikimiz de rahat hareket etmeye başlamıştık...

Daha sonra ilk kendime gelen ben oldum ve "Hadi çıkalım artık, ben acıktım!" dedim. Tekneye önce ben çıkarken, hareketlerimi ağırdan alıp, alttan beni seyretmesine imkan verdim. Tekneye çıktığımızda bana vücudumun çok güzel olduğunu söyledi. Teşekkür ettim. Üzerimize hiçbir şey giymeden, dolaptan yiyecekleri çıkardık, iki tane de soğuk bira açtık. Masada çırılçıplak bir vaziyette yemeğimizi yeyip biralarımızı yudumlamaya başladık. İkinci biralarımızı içerken Tayfun oturduğu yerden kalkıp, yanıma geldi oturdu. Siki kalkmıştı ve ben heyecanla sikine bakıyordum. Gülerek sikini tuttu ve "Onu çok azdırdın güzelim!" dedi. O mu beni, ben mi onu azdırdım bilemem ama, daha fazla dayanamayıp, sikini elime aldım ve aşağı yukarı sıvazlamaya başladım...

O da göğüslerimi okşarken ateşlice öpüşmeye basladık. Daha sonra boynumu öpüp yaladı, oradan da göğüslerimi yalamaya, emmeye başladı. Elimdeki siki taş gibi olmuş, damarları atıyordu. Tayfun bir elini de amıma götürüp okşayınca, benim nefes alış verişlerim hızlanmaya başlamış, hafif hafif inliyordum. Tayfun ayağa kalkıp, "Haydi kamaraya girelim!" dedi, elimden tutarak beni kamaraya çekti. Yatağa yatırıp bacaklarımı iki yana ayırdı, amıma yumuldu. Amımı yalayıp, diliyle amımı sikerken, bir parmağı da arka deliğimin girişini zorluyordu. Ben de onun sikinin tadına bakmak istiyordum, üzerine çıkıp, 69 pozisyonuna geçerek, o muhteşem sikini aç kalmışçasına emmeye başladım. Bir aşağı, bir yukarı sikini ağzıma alırken, taşaklarını da okşamam çok hoşuna gitmişti. O da dilini amıma, bir parmağını da götüme sokup çıkarıyordu...

Daha fazla dayanamadım, ona yalvararak, "Lütfen, sikini istiyorum amıma!" dedim. Beni serbest bırakınca, yüzüm ona dönük vaziyette sikinin üzerine oturdum. Zaten kayganlaşmış amıma bir oturuşta girivermişti siki. Uzun bir süre üzerinde oturup kalktım. Sikini sonuna kadar içime alıyordum, o da göğüslerimi sıkıp okşuyor ve alttan sikini amıma bastırıyordu. Çok geçmeden titremelerle Orgazm olmaya başladım. O kadar harikaydı, o kadar uzun bir Orgazmdı ki, anlatamam.

Daha sonra beni yatırıp, o üstüme geçti. Hem amımı sikiyor, hem de göğüslerimi yalıyor, beni zevkten çıldırtıyordu. Tayfun hareketlerini hızlandırınca boşalacağını anlayıp, "Lütfen içime boşalma hayatım!" dedim, çünkü hamile kalmaktan korkuyordum. Zaten onun da öyle bir niyeti yokmuş, boşalacağı an içimden çıkıp, başucuma doğru geldi ve "Hadi bebeğim aç ağzını!" dedi. Niyetini anlamıştım, döllerinin tadına baktırmak istiyordu. Bunu eski kocam da severdi. Alışık olduğum için ağzımı açıp, ellerimle de kalçalarını okşayarak boşalmasını bekledim. Siki elinde birkaç 31 hareketi yaptıktan sonra inleyerek döllerini ağzımdan içeri fışkırtmaya başladı. O kadar çok boşalmıştı ki, resmen ağzım dolmuş, döller dudaklarımın kenarlarından dışarıya taşmıştı. Hepsini yutmak zorunda kaldım. Ardından sikini ağzıma sokup çıkararak kalan son damlaları da temizletti bana. Çok hoşuma gitmişti, ama halen azgındım.

Tayfun yanıma uzandı ve birbirimize sarılıp dinlenmeye koyulduk. Bundan sonra erkeksiz değildim, istediğim zaman beni yatağa atacak birisini bulmuştum. Bu arada konuşuyorduk. Tayfun'un anlattığına göre, Aylin hiçbir zaman ağzına boşalmasına izin vermiyormuş. Ayrıca Aylin, Tayfun'un anal seks isteklerine her zaman ters cevap vermiş. Aylin bana bunlardan hiç bahsetmemişti, böyle bir erkeğin isteklerini nasıl karşılamaz anlayamadım. Ben daha önce mutsuz bir evlilik geçirdiğim için iyi erkeğin değerini bilirim. O yüzden ona arka deliğimi de tatma fırsatını verecektim. Dudaklarından öperek, boynunu boğazını yaladım, ordan göğüs uçlarını, ardından göbeğini, ordan taşaklarına geçip yalamaya başladım. Tayfun'un siki çoktan hareketlenmişti. Taşaklarını yalamaya devam ederken, bir elimle de sikini aşağı yukarı çekiyordum. Siki iyice kalktıktan sonra, "Götümü sikmek istiyor musun?" dedim.

"Deli misin, istemez miyim hiç?" diyerek, sevinçle hemen yerinden doğruldu. "Ama ilk olacak...!" dedim ve domaldım. "Tamam aşkım!" diyerek kalçalarımı iki eliyle ayırıp, arasına yumuldu. Diliyle bir amıma, bir götümün deliğine darbeler atıyor, arada bir dilini götüme sokmaya çalışıyordu. Daha sonra bir parmağını götüme sokup çıkarmaya başladı. Göt deliğimin yavaş yavaş genişlediğini hissediyordum. Ardından ikinci parmağını da sokup çıkarmaya başladı. Bu bana biraz acı veriyordu, ama arada bir söylediği tatlı sözler beni tekrar motive ediyordu. Bir süre parmaklarıyla girip çıktıktan sonra, genişleyen göt deliğime sikini dayadı ve yavaş yavaş ittirmeye başladı. Sikinin başı girince çok acımıştı, bir süre öyle beklemesini söyledim. Biraz bekledi ve ben, "Tamam, devam et!" deyince, kalanını da sokup, kenetlendi arkama. Biraz da öyle bekledikten sonra götüme girip çıkmaya başladı. İlk başlarda acı vermesine rağmen, alıştıktan sonra ben de zevk almaya başlamıştım.

Götüme hızlı hızlı girip çıkmaya devam ederken, bir ara beni kendine doğru çekip doğrulmamı sağladı ve bir eli göğüslerime, diğeri de amıma yöneldi. Bir anda üç hassas noktamın uyarılması benim Orgazm olmama yetmişti. O da bir süre sonra inleye inleye götüme boşaldı ve siki ininceye kadar da götümü sikmeye devam etti. Daha sonra toparlandık. Tayfun teknede duş alırken, ben hemen denize atladım ve biraz serinledim. Denizden çıktığımda, Tayfun biralarımızı yenilemişti. O gün teknede akşama kadar çırılçıplak kaldık. Sarmaş dolaş oturup sohbet ettik, öpüştük, elleştik, seviştik ve sikiştik. Akşam beni yazlığa bırakırken, bu yaşadıklarımızı Aylinin bilmemesi konusunda ikimiz de hemfikirdik. Yazlıktan ayrılırken bana bu güzel gün için teşekkür etti. Ben de ona tabiki.

Aradan çok zaman geçmesine rağmen birdaha görüşemedik ve mesajlarıma da cevap vermiyordu. Yayınlarını dinlerken sesini duyup kendimi tatmin ediyordum. Sonunda dayanamadım ve birgün stüdyosuna gittim. Bana, artık ciddi ilişkiler yaşamak istediğini, ama Aylinle arkadaş olduğum için bunun benimle olamayacağını, çok üzgün olduğunu ve bundan sonra bir daha öyle birşey yaşayamayacağımızı söyledi. Üzüldüm, ama onun bu kararına da saygı duydum.