Articles by "Zorla Siktim"
Zorla Siktim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

 

Selam arkadaşlar! Fırsat buldukça Kaymak Gibi Sikilen Amlar sitesini gezer hikayeleri okurum. Benim de yakın bir zamanda yaşadığım bir hikayem var… 17 yıllık evliliği olan biriyim. Geçen yıl yan komşumuz, yeni evlenecek bir çifte evini kiraya vermişti. Ancak acilen memlekete gitmesi gerektiği için, anahtarı bize bırakıp, “Evi yeni evlenecek bir çifte kiraladım. Adam evi gördü ama karısı da görmeye gelecek. Bir zahmet geldikleri zaman evi göster…” diye ricada bulunmuştu. Ben de kırmadım anahtarı alıp karıma verdim.
Cumartesi günü idi balkonda oturuyordum. Kiralanacak evin önüne bir araba geldi. Arabadan genç bir bayan indi ki, sanırsınız Tanrı onu yaratmak için tüm zamanını harcamış! Bir kadın bu kadar mı güzel ve alımlı olur! Bir anda çarpıldım. Sülün gibi, boy pos onda, endam onda, güzellik derseniz onda! Rahat bir elbise giymiş olmasına rağmen tüm vücut hatları belli oluyordu. Derken şöför koltuğundan bir adam indi. Sallapati, kılıksız bir adam. Meğerse damat adayı o imiş. Bir adama baktım, bir de gelin adayına baktım, (Bu nasıl bir adalet, bu nasıl bir dünya? Adam gelin adayına hiç yakışmıyor, çirkin, kılıksız, kaba saba bir adam. Nasıl olur da böylesine güzel bir kadın, böyle bir Hanzo ile evlenir?) diye düşünmeye başlamıştım ki, seslenmeleri ile kendime geldim.
Gelin adayı bana sesleniyordu, kadife gibi bir sesi vardı, “Afedersiniz bu evi kiralamıştık, ama sanırım ev sahibi evde yok. Yardımcı olurmusunuz?” dedi. Erkek duruyor yanındaki bayan benimle konuşuyordu. Ben de “Anahtarı bize bıraktı. Sanırım yeni evlenecek çift sizsiniz?” dedim. Onaylarcasına başını salladı. Anahtarı aldım ve aşağı indim, kiralanacak evin kapısını açmak için yanlarına gittim. Müthiş bir parfüm kokusu. Yakından bakınca pürüzsüz bir cilt. Harika bir çift yemyeşil göz. Dolgun etli dudaklar. Tabiri caiz ise, bir içim su! Kapıyı açtım, evi gezmeye başladılar. Ben bu arada kaçamak gözlerle onu süzüyordum. Kendisini süzdüğümün farkına vardı ve “Ev küçük gelir, ama iyi bir komşumuz olacağı kesin. Küçük gelmesine rağmen tutacağız.” dedi. Ben de “Hayırlı olsun. Buyrun bir kahvemizi için.” diyerek yukarı davet ettim. Benim hatuna seslendim, birer kahve yaptı.
Kahvelerimizi içerken de, “Düğün ne zaman olacak?” diye sordum. Gelin adayı isteksiz isteksiz “Yakında olacak… Aslında hiç olmasa daha iyi, ama bir defa evet dedik, geri dönüşü yok. Mecburen olacak artık…” dedi. Ama bunu söylerken de adama sert sert baktı. Adam tam bir öküz! Ne konuşuyor ne karşısındakine bakıyor, hep susuyor. Kahveleri içtik, tuvaleti sordu. Benim hatun gösterdi, tuvalete girdi çıktı. Müsade istediler ve gittiler…
Ertesi günü gelin adayı (Hatice) tekrar geldi. Benim hatun pazara gitmişti, içeri buyur ettim, gelme nedenini sordum. Eve bir kez daha bakmak istediğini söyledi. Ben de anahtarı alıp tekrar kapıyı açtım ve evi gezdirdim. Kendisine evi gezdidirken, neden gönülsüz bir şekilde evlilik yapmak istediğini sordum. O da, aslında başka birini sevdiğini, ama ailesinin vermek istemediğini, bu adamla da aile zoru ile evlenmek zorunda kaldığını ve bu adamın karısından ayrıldığını ve 3 çocuğu olduğunu, zorla verdiklerini falan anlattı.
Biraz kendisini teselli edici sözler söyledim, yakınlık gösterdim. Gözlerinin içi parlamıştı. Zamanı varsa birlikte oturup konuşabileceğimizi söyledim. O da, zamanının bol olduğunu, çünkü nikahlarının kıyıldığını, artık o adamın nikahlı karısı olduğunu, ailesinin birşey demediğini söyledi. Ben de kendisine, “Seni buradan alırsam dikkat çeker, istersen caddede bekle, arabayla gelir seni alırım.” dedim, kabul etti ve ağır ağır caddeye doğru yürüdü. Ben de hemen eve çıkıp üzerimi değiştim ve arabaya binip caddeye çıktım. Hatice yavaş yavaş yürüyordu, arabaya aldım kendisini, baraj gölünün kenarına götürdüm. Yol boyunca hiç konuşmadık, ıssız bir yere gelince arabayı park ettim.
Sağdan soldan konuşmaya başladık. Yavaş yavaş elimi eteğinin altına doğru, bacaklarında gezdirmeye başladım. Hatice önceleri biraz çekinir gibi oldu, ama sonrasında sesini çıkarmayınca, ben daha da ileri gittim. Elimi amına doğru götürdüm, parmaklarım artık amını örten külodunun üzerinde geziyordu. Elimi yavaş yavaş külodunun altına, amına doğru sokmaya başladım. Amının etrafında parmaklarımı gezdirmeye başladım. Amı yanmaya, suyu akmaya, Hatice de inlemeye başlamıştı. Dudaklarına doğru uzandım, alev alevdi dudakları. Dudaklarımız kenetlenmişti, artık dönüşü yoktu! Yavaş yavaş dilimi ağzının içinde dans ettiriyordum, yanıyordu. Dillerimiz, tıpkı dişi kobra ile erkek kobra yılanının dansları gibi, birbirleriyle dans ediyordu.
Elimi elbisesinin altına sokup, göğüslerine doğru uzanmaya başladım. Dudaklarını kurtarıp, “Arka koltuğa geçelim!” dedi ve geçtik. Sol yanımda oturuyordu. Tekrar başladık öpüşmeye. Bir yandan öpüşüyoruz, bir yandan da birbirimizin elbiselerini çıkarıyorduk. Ben bir külotla, Hatice ise sütyen ve külotla kalmıştı. Elini külotumun üzerinden sikime attı. Yavaş yavaş okşuyordu ve “Hayatımda ilk kez bir erkekle bu kadar yakınım ve ilk kez bir erkek siki göreceğim!” dedi. Benim ufaklık 20 cm uzunluğunda ve bir çay bardağından kalın. Elini külotumun içine sokup sikimi avuçlamaya basladı. Ben de sütyenini kopçalarından kurtarıp göğüslerini ortaya çıkardım. Dipdiri göğüsler, uçları fındık iriliğine ulaşmıştı, etrafı pespembe idi. O kadar güzel bir görünümleri vardı ki, ikizlerin başlarına hafif hafif ısırıklar atıyor, dilimle ıslak ıslak yalıyor, mıncıklıyor, avuçluyordum. Hatice’nin iniltileri artık doruğa çıkmıştı…
Boynunu, göğüslerini ve göbek deligini yalayarak, amına doğru indim. Bacaklarını araladım, koltuğa sırt üstü yatırıp, kafamı bacaklarının arasına gömdüm. Amının etrafında dilimi gezdiriyor, bızır’ına hafif ısırıklar atıyor, dudaklarımla da amının dudaklarını ısırıyordum. Hatice ise başımı bastırıp, dilimi amının içine sokmamı istiyordu. Dilimi artık amının içine sokup çıkartmaya başlamıştım, bir yandan da orta parmağımla o hiç ellenmemiş göt deliğini zorluyordum. Dilim amının içindeyken, orta parmağımı da tırnak boğumuna kadar götünün içine sokmuştum. “Beni sikecekse adam gibi bir adam siksin! Beni sen sik, parçala ama o öküz beni bozmasın! Sen boz bekaretimi, amımı parçala, bu am sana feda olsun!” diyor, başını sağa sola çeviriyor, elini ısırıyor, “Sikini sok artık, dayanamıyorum!” diyordu. Yukarı doğru çıkmaya başladım dudaklarımız tekrar kenetlenmişti.
Bir anda elini sikime götürüp, sikimi gövdesinden kavradığı gibi amına sürtmeye başladı. Acele etmemesini söyledim, “Yalamak istermisin?” dedim. “Daha önce hiç yalamadım ki!” dedi. “Dondurma yediğini düşün, tıpkı dondurma yalar gibi yalayacaksın.” dedim. Hatice ürkek ürkek doğruldu, ben koltuğa oturdum, o kucağıma dogru uzandı ve sikime baktı, “Bu ağzıma sığmaz.” dedi. “Sığdırmak istersen sığdırabilirsin.” dedim. Dilini yavaş yavaş sikimin başında gezdirmeye başladı. Dili yanıyordu, dilinin sıcaklığını sikimin başında hissetmiştim. Artık yavaş yavaş ağzına almaya başladı. Sikim yarısına kadar ağzındaydı ve sikimin küçük diline değdiğini hissetmeye başladım. Boşalmam an meselesiydi! “Ağzına boşalabilirim, istermisin?” dedim. Sikim ağzındayken kafasını ‘Evet’ derscesine salladığı anda, bir volkan gibi ağzına patlamıştım. Görmeliydiniz, öyle bir emişi vardı ki, vantuz gibi emiyordu. Son damlasına kadar yuttu, sikimi yalayarak temizledi.
Gözlerini gözlerime dikti gülümsedi, “Sikinin çok güzel bir tadı varmış, artık vazgeçmem!” dedi ve tekrar yalamaya başladı. Sikim yine kazık gibi olmuştu. Artık amının içine girmek istediğimi, dayanamadığımı söylediğimde, “Durduğun hata! Sok! Ne olursa olsun, bu amı sen boz! Sen parçala! Yeterki beni sen sik!” dedi. Yavaş yavaş amına doğru yüklenmeye başladım. Amının suları koltuğa akmış, bacaklarından aşağı süzülmüş, göt deliğine doğru akıyordu. Yavaş yavaş başını soktum. Biraz yüklenince bir çığlık attı ve “Ne olur sokma! Canım yandı!” dedi. Kendisini serbest bırakmasını söyledim. “Canım yanıyor, ne olur ileri gitme!” dedi. Ama dinleyen kim, bir anda yüklendim, yarısından fazlasını sokmuştum. Sikimi geri çektiğimde kıpkırmızı kan olmuştu. Bekareti gitmişti! Tekrar kökledim. Bana öyle bir sarılıp, sırtıma tırnaklarını geçirerek, “Erkeğim! Artık kocam sensin. Bu amı hep sen sikeceksin. Gerdek gecemde de sen olacaksın, gerdeğimi de senle yaşayacağım. Sok! Köküne kadar sok!” diye arabanın içinde inlemeye başlamıştı.
Artık rahat rahat içine girip çıkıyordum, ikinciye boşalmam 15 dakika kadar sürmüştü, ama değmişti. Ben bir kez orgazm olup içine boşaldım, ama o sayısız kez orgazm olmuştu. Her orgazm oluşunda sarsıla sarsıla boşalıyordu. Sevişmenin verdiği heyecanla, gögüslerini ve göbeğinin etrafını morartmisim. Bundan dolayı tedirgin olmuştu, çünkü 4 gün sonra düğünü olacaktı. O gün arabanın içinde 3 saat seviştik ve onu 2 kez amından, 1 kez de ağzından sikmiştim. Artık ne o, ne de ben, birbirimizden ayrılacak halde değildik. Hatice’ye, isterse ev açabileceğimi söyledim. Kocasından ayrılması gerektiğini, ama bunun hemen olmayacağını, ama artık o adamın koynuna girmeyeceğini, ona karılık yapmayacağını, kendisinden uzaklaştıracağını, belki o zaman olabileceğini söyledi. Vay be… Olaya Bak! Bir kez ev görmeye geldi çarpıldım, ikinci gelişinde ise altıma almıştım! Gerçi o bunu, kocası olacak adama inat uğruna yapmıştı, ama o inatla başladığı ilişkiden memnun kalmış ve bana ‘Gerdek gecesi’ sözünü vererek ayrılmıştı benden. Ama nasıl olacaktı, gerdek gecesi beni nasıl koynuna alacaktı?
Kendi eliyle düğün davetiyesini getirmişti iki gün sonra. Yine benim hatun evde yoktu, içeri girdi, gözlerinin içi gülüyordu. Kapıyı kapattım ve hemen Hatice’yi duvara yaslayıp dudaklarına yapıştım. Karşı koymaya çalıştı ama bir kere ok yaydan çıkmıştı. Eteğini yukarı doğru sıyırdığımda, “Ne olur yapma. Bırak gideyim. Sana söz veriyorum gerdek gecemde yine senin olacağım, ama bugün yapma!” diye yalvarmaya başladı. “Peki, 2 gün sonra düğünün olacak, o zaman gerdekte nasıl beraber olacağız?” dedim. “Gerdeğimiz düğün günü olmayacak, düğünden sonra olacak, çünkü düğünden sonra ben babamın evinde kalacağım, 3 gün sonra buraya geleceğim.” deyince, ben de, “Seni sikmeden bırakmam Hatice. O günden beri aklımdan hiç çıkmıyorsun! Bu gün seni sikecem!” dedim.
“Ama kesinlikle amıma girme, adetim başladı! Ağzıma alayım, arkadan vereyim, ama amıma girme!” dedi. “Tamam.” dedim, duvara yönünü çevirdim, ellerini duvara dayadım. Hiç sevişme falan yapmadan, kazık gibi olmuş sikimi göt deliğine dayadım! “Ne olur krem falan sür, bir şeyler yap, canım yanıyor!” diyor başka bir şey demiyordu. “Hayır, seni böyle sikeceğim!” dedim. Sikimin başını biraz tükürükledim. Parmaklarımı da tükrüküleyip göt deliğine doğru sürdüm. Zorlaya zorlaya başını soktum. Elimle de ağzını kapattım ki kimse çığlığını duymasın diye. Ve öyle bir yüklendim ki, yarısından fazlasını soktum götüne. Hatice bir anda yere yığılacak gibi oldu, sesi kesildi. Duyduğu acıdan dolayı kendinden geçmisti. Ellerimle kasıklarından tutarak kendime doğru çektim, sesi çıkmıyordu. Koltuğa doğru, sikim götünde, sürükleyerek götürdüm ve koltuğun kenarına başı gelecek şekilde bıraktım. Sikimi çektiğimde, sikim kan içindeydi. Götü kanıyordu…
Hemen banyoya girdim, sikimi yıkadım geldim. Hatice’nin götünden epeyce kan akmıştı. Kanayan yeri sildim, koltuğa uzattım. Göt deliğine epey bir parça pamuğu parmaklarımla soktum. Biraz sonra kendine gelmeye başlamıştı. Sesi çıkmıyor ve kızgın kızgın bana bakıyordu. Sadece, “Bunu yapmamalıydın. Sana güvenmiş bekaretimi vermiştim, oysa sen beni mahvettin!” dedi. Gitmek için ayağa kalktı, ama yürüyemiyordu. Biraz daha oturdu ve dinlendi. Sonra kalkıp, bitkin bir vaziyette, götünü tutarak gitti…
Düğününe gittiğimde gördüm, ayakta zor duruyordu. Büyük hasar vermiştim ona.
HATİCE BENİ AFFET!

Küçük bir atölyede ustayım ve işlerimiz yoğundu. Bir bayan isçi lazımdı. Her yere haber verdik ama nafile. Sonunda annem bir tanıdığının kızını bulmuştu. Kız daha yeni 18 yaşında idi.

Ailesi bana emanet etmişti ve atölyeye hergün beraber gidip geliyorduk. Bir müddet sonra samimiyet başladı. Kızda bir tuhaflik vardı, yani yaşca benden küçük olmasına rağmen, benimle müstechen ve küfürlü konuşuyordu. Onu defalarca uyarmama rağmen değişen bir şey olmamıştı. Zamanla, istemeye istemeye, ben de onunla öyle müstechen ve küfürlü konuşmaya başladım…
Daha sonra dikkatimi çekti, benim başka kadınlarla konuşmama sinirleniyordu, ama emin olun aklımdan kötü bir şey geçmiyordu. Gel zaman git zaman, derken iyice sırnaşır oldu. Ve bir gün “Sen nasıl bir erkeksin, senden erkek mi olur?” deyince, benim sigorta attı “Senin amına bir koyarsam, nasıl erkek olduğumu ozaman görürsün!” dedim.
“Hah işte, benimle böyle konuş!” deyince, sanki yere çakılıp, heykel gibi dondum kaldım öylece ve ne diyeceğimi, ne düşüneceğimi bilemedim. Birkaç saniye sonra kendime geldiğimde, biraz evvelki telaffuz edilen cümleleri, hiç telaffuz edilmemiş gibi kabul edip, işimle ugraşmaya devam ettim…
Yine bir gün buna iş tarif ederken, kaza ile olmuş gibi yapıp, domaldı ve arkasını önüme sürttü. Ben tam “Ya sabır…” çekmeye başlamıştım, bu döndü ve yüzüme bakıp güldü. Artık ipler kopmuştu. Kazandı, yani beni çileden çıkardı. Ve ilk defa o an, ne kadar çekici bir götü olduğunu farkettim ve içimde değişik duygular uyanmaya başladı…
Kendi kendime “Bu kesin sikilmek istiyor! Bu daha bakire’dir, bunu götten bir siksem, aklı başına gelir…” diye düşünmeye başladım. Aklımdan işte tam bunlar geçerken, o akşam fazla çalışmamız gerekti. Mesai bitimi herkes çıkarken, atölyede sadece ikimiz kalmıştık. Son çalışmamı bitirp ayağa kalktığımda, aklım başıma geldi.
Tam fırsatı idi. Bir bahane ile ona yaklaştım, sarılıp onu öpecektim. Ama “Yapma!” dedi, çok korkmuştu. Sanki birden karşımdaki o müstechen ve küfür eden kız kayboldu, bam başkası oluverdi. Hemen toparlandım, çıktık. Yolda nerdeyse ağlayacaktı. Defalarca özür diledim… Kendimden de tiksindim bu arada, ben böyle bir insan değildim…
Aradan bir hafta geçmişti. Yine bir mesai çıkışı onunla yalnızdık. Yanıma geldi ve “Bana o akşam ne yapacaktın?” diye sordu. Ona baktığımda yüzü kıpkırmızı idi. Bu bakışı iyi tanıyordum, canı sikilmek istiyordu! “Gerçekten merak ediyormusun?” dedim. “Evet!” dedi. Elimi körpe götüne koyup okşamaya başladım. Bu arada sikim iyice sertleşmişti. Gittim, kapıyı kapatıp, kilitledim.
Geri dönüp dudaklarına yapıştım, vücudunun her yerini okşayıp avuçluyordum. Heyecandan kalbi bir kuş gibi atıyordu. Sikimi çıkarıp eline verdiğimde, şaşkın gözlerle bakakalmıştı. Sonra eteğini sıyırdım, “Dur, ne yapıyorsun?” dedi. “Sus! Benimle sürekli oynaşıp duruyorsun, artık geri dönüş yok, bugün burda sikecem seni!” dedim.
Bana karşı koyuyordu, beni itmeye çalışıyordu. Amına yapışıp yalamaya başlayınca, kaçışı olmadığını o da anladı. Korku ve heyecanla karışık, amının yalanmasından zevk almaya da başlamıştı. Bunu yere, halının üzerine yatırdım. Kendini kasıp duruyordu. Sikimi tükürükledim ve bacak arasına yöneldim. “Ne oluyor, ne yapacaksın? Ben daha bakireyim, yapma!” dedi.
“Sus ve kendini rahat bırak, korkma kızlığına dokunmayacam, rahat ol…” dedim ve sikimi götünün deliğine dayadım. Kurtulmasın diye de iyice tuttum. “Ne olur gidelim!” diyordu. Sikimin başını dayadıkça kaçmaya çalışıyordu, çaresizce korkudan titreyip duruyordu. Sonunda başını zar-zor da olsa soktum. Bağırmadı ama dudaklarını kanatırcasına ısırıyordu.
Bir süre sikimin başı götünün deliğinde, hiç hareket etmeden bekledim. Sonra çok yavaş git-gel’lere başladım. O hala alışmamıştı, ama onu düşünecek durumda da değildim o an. Git – gel’lerim hızlanmıştı. Acı, korku, çaresizlik ve zevkin bir arada olduğu anı yaşıyordu. Sonra tamamıyla kendini serbest bıraktı. Ben se müthiş bir hırs ve zevkle, hiç bitmesin diye boşalmayı iyice uzatıyordum.
Kız bitmişti iyice, fazla dayanacak gücü kalmamıştı. Bana dediği o “Sen nasil bir erkeksin, senden erkek mi olur?” lafını hatırlatarak, götüne bütün gücümle son bir kez abandım ve müthiş bir şekilde boşaldım. Ayağa kalktım, kolundan tutup onu da kaldırdım. Ama ne ayakta durabiliyor, ne yürüyebiliyor nede oturabiliyordu. Yarım saat sonra yavaş yavaş kendine geldi ve toparlandı. Ardından evin yolunu tuttuk…
Daha sonrası olmadı. Ama gerçekten kendisi kaşınmıştı. Bu itirafimi okuyunca belki bana kızanlar olacak, peki benim yerimde siz olsaydınız ne yapardınız?

 Selam arkadaşlar ben Emre. Hatayda yaşıyorum ve 24 yaşındayım. Ben 1 yıldır bir kızla çıkıyordum. Bu hikayem de bundan 1 yıl önce yaşandı. Sevgilim güzel ve ateşli bir kızdı. Seks hayatımız da iyi gidiyordu. Onun bir kuzeni vardı ve beni onunla da tanıştırmıştı. Kızla da baya yakın olmuştuk baya eğitimli falan bir kızdı. Ama daha 21 yaşında olmasına rağmen evlenmişti. Sanırım kocasıyla erken evlenmenin de etkisiyle sorunlar yaşamaya başlamıştı bile. Neyse numaralarımız falan vardı birbirimizde ve bir gün telefon çaldı. Arayan oydu benden kendisini okula götürmemi istedi.

Kırmadım onu tatlı bir kızdı ve hemen arabayla giderek onu okula bıraktım. Tam geri dönüyordum ki tekrar aradı ve dersin iptal olduğunu 3 saat vakti olduğunu birlikte takılabileceğimizi söyledi. Ben de geri döndüm ve tekrar onu arabaya aldım. Ne yapmak istediğini sorduğumda ormanlık alana gitmek istediğini söyledi.

Ben de onu şehir dışında piknik falan yapılan bir yere götürmeye karar verdim. Yolda şakalaşarak ilerliyorduk. Sonunda gideceğimiz yere geldik ve indik arabadan dağlık ormana doğru çıktık sohbet ederek sonra yoruldum dedi oturduk dinlenmeye başladık. Bir derdi olduğu belliydi ve oturunca anlatmaya başladı. Eşi ile arası baya kötüymüş. Hatta boşanacak duruma gelmişler. O anda beni ona karşı bir şeyler çekti ve ben de yaklaşmaya başladım.

Bu davranışıma sinirlendi ve kendini geri çekti. Onun bu davranışından aşırı derece tahrik olmuştum ve daha da ısrarlı bir şekilde onu kendime doğru çektim. Saçlarından yakalayıp dudaklarına yapıştım. Önümde açılan yakasından göğüs uçlarına kadar görebiliyordum. Önce yapma demeye başladı ama ben ısrarla öpmeye devam edince daha fazla karşı koyamadı ve bana karşılık vermeye başladı.

Ben de hemen onu yatırıp üzerindeki tişörtü çıkardım. Sonra da göğüslerini yalamaya başladım. Göğüsleri çok büyük değildi ama bu hali bile beni tahrik etmeye yetmişti. Tam biz iyice yiyişmeye başlamışken sevgilim aradı ona bir yalan uydurarak telefonu kapattım ve işime geri döndüm. Onun güzel göğüslerini yalamaya devam ediyordum. Bu sırada kız inlemeye başlamıştı. Sikim de bu arada kazık gibi olmuştu tabi. Artık kudurmuştum bırak diye yalvarmaya başladı yapamam diyodu bende istiyorum dedim. Kız hayır demekten başka bişey bilmiyordu ama ben yapmaya kararlıydım.

Neyse devam ettim ve elimi amına atarak onu iyice azdırmayı başardım. Biraz önce yapma diye yalvaran kız şimdi de sik beni diye yalvarmaya başlamıştı. Elini sikime attı ve bu gerçekten çok büyük dedi sadece. Ben de biraz sonra onu amına alacaksın ama dedim.

Artık kız zevkten yarı baygın hale gelmişti. Eteğini kaldırdım ve amını yalamaya başladım. Ben yaladıkça kız zevkten kıvranıyordu. Sonra domalttım içine girmeye başladım biraz zorlandıktan sonra girdi ve kız çığlık çığlığa kaldı. Sürekli inliyor yarağın çok büyük ohhh kocam böyle sikemiyor ohhh diyordu. Onun bu sesleri beni iyice azdırıyor ve ben kendimden geçiyordum. Bu şekilde hızlı bir şekilde sikmeye devam ederken kız birden boşalmaya başladı. Ama ne boşalmak sanki erkek gibi akıyordu amının suyu.

Ben sikmeye devam ediyordum ama en çok 2 dakika dayanabildim ve ben de boşaldım. Amına akmıştı bütün döllerim. hemen toparlandık ve evine götürdüm onu. Zaten korunuyormuş korkmamız gereken bir durum yoktu. Arabadan indiğinde zar zor yürüyordu.

Sallana sallana evinin yolunu tuttu. Bu olaydan hala sevgilimin haberi yok.

Küçük bir atölyede ustayım ve işlerimiz yoğundu. Bir bayan isçi lazımdı. Her yere haber verdik ama nafile. Sonunda annem bir tanıdığının kızını bulmuştu. Kız daha yeni 18 yaşında idi.
Ailesi bana emanet etmişti ve atölyeye hergün beraber gidip geliyorduk. Bir müddet sonra samimiyet başladı. Kızda bir tuhaflik vardı, yani yaşca benden küçük olmasına rağmen, benimle müstechen ve küfürlü konuşuyordu. Onu defalarca uyarmama rağmen değişen bir şey olmamıştı. Zamanla, istemeye istemeye, ben de onunla öyle müstechen ve küfürlü konuşmaya başladım…
Daha sonra dikkatimi çekti, benim başka kadınlarla konuşmama sinirleniyordu, ama emin olun aklımdan kötü bir şey geçmiyordu. Gel zaman git zaman, derken iyice sırnaşır oldu. Ve bir gün “Sen nasıl bir erkeksin, senden erkek mi olur?” deyince, benim sigorta attı “Senin amına bir koyarsam, nasıl erkek olduğumu ozaman görürsün!” dedim.
“Hah işte, benimle böyle konuş!” deyince, sanki yere çakılıp, heykel gibi dondum kaldım öylece ve ne diyeceğimi, ne düşüneceğimi bilemedim. Birkaç saniye sonra kendime geldiğimde, biraz evvelki telaffuz edilen cümleleri, hiç telaffuz edilmemiş gibi kabul edip, işimle ugraşmaya devam ettim…
Yine bir gün buna iş tarif ederken, kaza ile olmuş gibi yapıp, domaldı ve arkasını önüme sürttü. Ben tam “Ya sabır…” çekmeye başlamıştım, bu döndü ve yüzüme bakıp güldü. Artık ipler kopmuştu. Kazandı, yani beni çileden çıkardı. Ve ilk defa o an, ne kadar çekici bir götü olduğunu farkettim ve içimde değişik duygular uyanmaya başladı…
Kendi kendime “Bu kesin sikilmek istiyor! Bu daha bakire’dir, bunu götten bir siksem, aklı başına gelir…” diye düşünmeye başladım. Aklımdan işte tam bunlar geçerken, o akşam fazla çalışmamız gerekti. Mesai bitimi herkes çıkarken, atölyede sadece ikimiz kalmıştık. Son çalışmamı bitirp ayağa kalktığımda, aklım başıma geldi.
Tam fırsatı idi. Bir bahane ile ona yaklaştım, sarılıp onu öpecektim. Ama “Yapma!” dedi, çok korkmuştu. Sanki birden karşımdaki o müstechen ve küfür eden kız kayboldu, bam başkası oluverdi. Hemen toparlandım, çıktık. Yolda nerdeyse ağlayacaktı. Defalarca özür diledim… Kendimden de tiksindim bu arada, ben böyle bir insan değildim…
Aradan bir hafta geçmişti. Yine bir mesai çıkışı onunla yalnızdık. Yanıma geldi ve “Bana o akşam ne yapacaktın?” diye sordu. Ona baktığımda yüzü kıpkırmızı idi. Bu bakışı iyi tanıyordum, canı sikilmek istiyordu! “Gerçekten merak ediyormusun?” dedim. “Evet!” dedi. Elimi körpe götüne koyup okşamaya başladım. Bu arada sikim iyice sertleşmişti. Gittim, kapıyı kapatıp, kilitledim.
Geri dönüp dudaklarına yapıştım, vücudunun her yerini okşayıp avuçluyordum. Heyecandan kalbi bir kuş gibi atıyordu. Sikimi çıkarıp eline verdiğimde, şaşkın gözlerle bakakalmıştı. Sonra eteğini sıyırdım, “Dur, ne yapıyorsun?” dedi. “Sus! Benimle sürekli oynaşıp duruyorsun, artık geri dönüş yok, bugün burda sikecem seni!” dedim.
Bana karşı koyuyordu, beni itmeye çalışıyordu. Amına yapışıp yalamaya başlayınca, kaçışı olmadığını o da anladı. Korku ve heyecanla karışık, amının yalanmasından zevk almaya da başlamıştı. Bunu yere, halının üzerine yatırdım. Kendini kasıp duruyordu. Sikimi tükürükledim ve bacak arasına yöneldim. “Ne oluyor, ne yapacaksın? Ben daha bakireyim, yapma!” dedi.
“Sus ve kendini rahat bırak, korkma kızlığına dokunmayacam, rahat ol…” dedim ve sikimi götünün deliğine dayadım. Kurtulmasın diye de iyice tuttum. “Ne olur gidelim!” diyordu. Sikimin başını dayadıkça kaçmaya çalışıyordu, çaresizce korkudan titreyip duruyordu. Sonunda başını zar-zor da olsa soktum. Bağırmadı ama dudaklarını kanatırcasına ısırıyordu.
Bir süre sikimin başı götünün deliğinde, hiç hareket etmeden bekledim. Sonra çok yavaş git-gel’lere başladım. O hala alışmamıştı, ama onu düşünecek durumda da değildim o an. Git – gel’lerim hızlanmıştı. Acı, korku, çaresizlik ve zevkin bir arada olduğu anı yaşıyordu. Sonra tamamıyla kendini serbest bıraktı. Ben se müthiş bir hırs ve zevkle, hiç bitmesin diye boşalmayı iyice uzatıyordum.
Kız bitmişti iyice, fazla dayanacak gücü kalmamıştı. Bana dediği o “Sen nasil bir erkeksin, senden erkek mi olur?” lafını hatırlatarak, götüne bütün gücümle son bir kez abandım ve müthiş bir şekilde boşaldım. Ayağa kalktım, kolundan tutup onu da kaldırdım. Ama ne ayakta durabiliyor, ne yürüyebiliyor nede oturabiliyordu. Yarım saat sonra yavaş yavaş kendine geldi ve toparlandı. Ardından evin yolunu tuttuk…
Daha sonrası olmadı. Ama gerçekten kendisi kaşınmıştı. Bu itirafimi okuyunca belki bana kızanlar olacak, peki benim yerimde siz olsaydınız ne yapardınız?