Articles by "Karısını Siktim"
Karısını Siktim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Merhabalar ben Emin. Daha önce Karımın yanımda çalışan genç garsonum ile ateşli saatlerini paylaşmıştım, şimdi paylaşmak istediğim olay ise, senelerdir hayranlık duyduğum ve hasta olduğum kayınçomun karısı ile 3 ay öncesi yaşamış olduğum ateşli sikişmelerimizdir.
Yaz tatili için karımı ve iki çocuğumu her sene oldugu gibi bu sene de Türkiyeye ailemin yanına yollamıştım. Karım ve çocuklarım gideli 10 gün kadar olmuştu ki, kayınçom beni bir Cumartesi akşamı evlerine yemeğe çağırdı. Ben de Lokantacı olduğum halde, sırf kayınçonun karısını görmek için bu teklifi büyük bir menmuniyetle kabul ettim. Kayınçomun ismi Remzi ve 37 yaşında, karısının ismi de Aysun. O da 34 yaşında, ama mükemmel bir vücuda sahip, çok Sexy bir kadın. Bunların da 2 çocukları var ve o gün çocukları Kayınpeder havuza götürmüş. Çocuklar haftasonunda da Kayınpederlerde kalacaklarmış.
Akşam 19:00 gibi bunların evine gittim. Kapıyı Aysun açtı ve herzamanki gibi yine muhteşem Sexy görünüyordu. Altında siyah etek ve üzerinde de kolları kısa, kırmızı bir Penye vardı. Ama herşeyden önemlisi yine etek de, Penye de çok dardı, o sikilesi muhteşem götü ve emilesi memeleri, bütün hatlarıyla belli oluyordu. Ne zaman onlarla görüşsem, gözlerimi Aysun’dan alamıyor ve kayınçoma yakalanmaktan çok korkuyordum. İceri geçip biraz sohbet falan ederken, Aysun da masayı hazırlamıştı. Yemeklerimizi yedikten sonra Çay Kahve içerek sohbet etmeye başlamıştık. Saat 23:00 olmuştu, ben istemeyerek de olsa izin istedim. Ama Aysun, “Daha erken, ne güzel muhabbet ediyoruz, eve gidip ne yapacaksın? Çoluk çocuk da yok. Hem birazdan her zamanki gibi Remzinin uykusu gelir yatar ve ben de yine tek başıma Televizyon seyretmek zorunda kalırım, sen olursan sohbet ederiz!” dedi. Ben ise bu teklifi beklercesine, içimde büyük bir sevinçle, hayallerimin kadınının teklifini kabul ettim…
Remzi de, “Ozaman birer duble içeriz, değil mi?” diyerek dolaptan bir şişe Wiski ve iki bardak getirdi. O birer duble oldu tabii üçer duble. Saat 24:00’e doğru Remzi uykusunun geldiğini, kusura bakmamamı söyleyerek kalktı. Aysuna, “Bu saatten sonra eve gitmesin, buraya yatak aç da bu gece burda yatsın, hem sabah kahvaltıyı da birlikte yaparız.” dedi. Ben yarım ağızla, “Yok olmaz, gideyim!” dedim, ama kabul etmediler ve Remzi yatmak için üst kattaki yatak odalarına çıktı. Hayallerimin kadını ile başbaşa kalmıştım, sohbete devam ettik. Biraz zaman geçmişti ki, Aysun, “İstersen Remzinin şortlarından getireyim de rahatça otur, sabahtan beri bu elbiseler içinde sıkıntı basmıştır.” dedi. Ben de, “Valla çok iyi olur, ama sen de üstünü değiştirip rahat birşeyler giyersen!” dedim.
Aysun, “Tamam, zaten ben de rahat birşeyler giymeyi düşünüyordum.” diyerek gitti. Yaklaşık 5 dakika sonra elinde benim için bir şort ile geldi. Ama ne geliş! Üzerini değiştirmişti, onun da üzerinde Pembe bir şort vardı. Fakat bu giymiş olduğu şort yumuşak pamuklu streç kumaştan bir şorttu ve (altında külot yoktu) amının şişkin dudakları Deve dudağı gibi belli oluyordu. Üstüne ise ince bir beyaz tişört vardı, meme uçları ve uçların etrafının koyuluğu belli oluyordu, aklım başımdan gitmek üzereydi, resmen saldırmamak için kendimi zor tutuyordum. Benim giymem için getirdiği şortu verip, mutfaktan meyve hazırlayıp getirmek için salondan tekrar çıktı. Bu arada ben üstümü değiştirip onu beklemeye ve ondaki bu rahatlığı görünce bu gece kesin birşeyler olacak diye heyecanlanmaya başlamıştım.
Aysun elinde meyve tabağı ile extradan bir bardakla geldi ve “Bugün Felekten bir gece olsun benim için, ben de içecem, hiç içmedim çabuk sarhoş olurum, ama senin bana bir kötülük yapmayacağından eminim!” dedi. Ben ise, “Aslında senin gibi bir kadına hangi erkek birşeyler yapmak istemez!” diyerek sözde şaka yapmıştım. Gülüşerek, oturup içmeye ve sohbete başladık. Aysun bana, Gerçekten beni, söylediğin gibi her erkeğin isteyeceği bir kadın olarak mı görüyorsun, yoksa iltifat olsun diye mi söyledin? diye sorduğunda, içimden hayallerinin kadınına bu sefer ulaşacağıma dair hisler belirmişti. Başladım onun hoşuna gidecek laflar etmeye. Aradan bir saat falan geçmişti. Bn nerdeyse şişeyi bitirmek üzereydim, ama Aysun halen ikinci bardağındaydı, “Neden içmiyorsun? Yoksa bu söylediklerimden sonra sana birşeyler yaparım diye mi korkuyorsun?” dedim. Gülerek, “Neden olmasın? Madem her erkeğin arzulayacağı tipte bir kadınım ve sen de 10 gündür bekarsın, ne olur ne olmaz, ben yine de fazla içmeyim!” dedi.
Ben artık kendimi tutamaz haldeydim, hayallerimin kadını ile bir odada baş başa içki içiyordum ve o kadının Sexy vücudunun yarısından fazlası açıktı. İçkinin de vermiş olduğu cesaret ile Aysun hakkında düşüncelerimi bir anda söylemiştim. Ama Aysunda hiç bir şaşkınlık belirtisi falan yoktu, onu beğendiğimi zaten bildiğini söyledi. Ben de, “Evet seni çok beğeniyor ve arzuluyorum!” dedim. Aysun, “Yaa kocamı çok seviyorum, ama aslında ben de değişiklik istiyorum, çünkü eminim ki kocam da bazen değişiklik yapıyordur!” dedikten sonra, ben bir anda dudaklarına yapıştım. Önce, “Dur yapma!” diyerek ben itmeye çalıştıysa da, sonra karşılık vermesiyle müthiş bir şekilde öpüşmeye başladık. Adeta birbirimizin dudaklarını koparacakmış gibi, yaklaşık 10 dakika kadar öpüştükten sonra, ben boynundan yalamaya başlayarak tişörtünü yukarı sıyırdım ve göğüslerini öpüp yalamayla emmeyle devam ettim. Elimi de şortunun içine soktuğumda ise, Aysun un sıcacık ve nemli amı iyice sulanmaya başladı…
Aysunun amını okşayıp parmaklayarak onu Orgazm ettikten sonra şortunu çıkarıp, bacaklarını ayırdım ve vıcık vıcık olmuş amını yalamaya başladım. Aradan 4-5 dakika geçmişti ki Aysun müthiş bir titremeyle birkez daha Orgazm olup ağzıma boşalmıştı. Ben ise senelerdir hayal ettiğim kadının ağzıma işer gibi boşalmasına aldırış etmeden amını ve amının sularını yalamaya devam ediyordum. Aysu sakinleştikten sonra yalama sırası ona gelmişti, beni koltuğa oturtup şortumu çıkardı ve kazık gibi olmuş yarağımın zonklayan başını ağzına alarak yalamaya ve emmeye başladı. Yarağımı kudurmuş gibi emiyordu. Aysunun ağzına boşalmamak için kendimi zor tutuyordum. 10 dakika kadar yaladıktan sonra bıraktı ve “Hadi sok amıma da, senin de kadının olayım artık!” dedi ve koltuğa yatarak bacaklarını ayırdı, eline tükürüp amına yedirdikten sonra, “Hadi gel, gir içime!” dedi…
Aysunun bacakları arasında yerimi aldım ve yarrağımı kökünden kavrayarak başını senelerdir sikme hayalleri kurduğum amcığa yerleştirip, yavaş yavaş soktum. Dibini bulduğumda gidip gelmeye başlayacaktım ki, Aysun “Yavaş sik, tadını çıkarmak istiyorum!” dedi. Ben de aynen onun dediği gibi yavaş yavaş pompalamaya başladım. Ama malesef, herzaman uzun süreli siken ben, heyecandan mıdır nedir, daha 4-5 dakika geçmeden büyük bir titremeyle amının içine boşaldım. Çok erken boşalmıştım, ama hiç te bu kadar zevkli bir boşalmam olmamıştı. Kalbim yerinden fırlayacakmış gibi atıyordu, Aysunun üstüne yığılıp kalmıştım. Üstünde 10-15 dakika kadar onu öperek kendime gelmeye çalıştım. Biraz dinlendikten sonra benim yarrak yeniden canlanmaya başladı. Tekrar onun her tarafını yalayarak, özellikle de o muhteşem götünü yalayıp, Aysunu domaltıp arkasında yerimi aldım. Arkadan amına geçirip sikmeye başladım. Ve bu sefer çok daha uzun süren bir sikişten sonra yine amına boşaldım…
O gece Aysunu sabahın altısına kadar, 3 defa daha siktim. Aysun bitkin bir şekilde kocasının yanına yatmaya giderken, ben de bitkin bir şekilde zor attım kendimi yatağıma. Sabah bir elin sikimin üstünde dolaştığını hissederek uyandığımda, Aysun butün güzelliği ile karşımda bana bakıyordu, “Günaydın erkeğim!” diyerek beni öptükten sonra yarağıma sarıldı. Saate baktım, saat 10:00’u geçiyordu, “Remzi nerede? Yakalanmayalım!” dedim. Aysun da, “Şimdi çıktı, ekmek almaya şehir merkezine gitti, yarım saatten erken gelmez, kim bilir böyle bir fırsatı birdaha nezaman buluruz!” diyerek, yarağımın üstüne oturdu. Kocası gelmeden bir posta da sabah sikişi yaptık…
Gerçekten de o günden sonra çok az fırsat oldu, ileriki günlerde kayınçomun karısını anca iki defa daha siktim. Birbuçuk aydır fırsat çıkıp ta sikemiyorum ve bu da beni deli ediyor. Karım da daha Türkiyede tatilde…
Merhaba arkadaşlar hikayelerimi beğeninizden dolayı hepinize teşekkür ediyorum. Mesajlaştığım arkadaşlardan gelen yoğun baskı ve istek nedeniyle hem onların isteklerini gerçekleştirmek hemde kendi adıma yazmak için fırsat kolladığım Ayfer ve Hasan çifti ile olan anımı yazmak istiyorum. Bu yaşanmışlıkta ki olayların sitede yazıştığım bir çok arkadaşla sohbet esnasında da bana sorulduğunu fark ettiğim için giriş kısmını tüm detayıyla yazacağım ki yazıda kendini gören arkadaşlar daha da iyi olaya hakim olabilsinler…
İşlerimden fırsat bulup chat kanalına girdiğim sırada Hasan ile tanıştık. Kendisi chat nickimi ilginç bulup yazmaya başladı. Hasan 31 yaşında evli ve evlenmeden önce 3-4 kez pasif olarak ilişki yaşamış ama evlenince bu hayattan uzak kalmış biriydi.İçinde hala pasif olma arzusunu barındırsa da bunu eşinden gizliyordu. Güzel bir sohbetin ardından birbirimiz ile ilgili bazı şeyleri öğrenmiş gecenin sonunda ise teşekkür ederek vedalaştık. Aradan geçen 5 gün sonunda yine chate girdiğim an benim nick name ime benzeyen birinden mesaj geldiğini fark ettim. Merhaba! nasılsın vs lerden sonra karşımdaki kişinin Hasan olduğunu anlamam uzun sürmedi. Nerelerdesin faslının ardından sohbetimi özlediğini ve bana anlatmak istediği bir çok şeyinin olduğunu söylemesiyle hasana zamanımın olduğunu ve yardımcı olabileceğim bir şey varsa bunu esirgemeyeceğimi söyleyince çok mutlu oldu.
Hasan içe kapanık biri olduğu için önce yüzeysel olarak evliliğinden; eşiyle olan ilişkisinden bahsetmeye başladı.Bir önceki yazışmamız da bu sitedeki hikayelerden bahsetmiş eğer hoşuna giderse okumasını tavsiye etmiştim.Hasan önce hikayelerimi beğendiğini özellikle evli çift hikayelerinde kendini gördüğünü ve okurken aşırı derecede tahrik olduğunu yazdı. Ben de normal şeyler bunlar; kasma kendini herkesin gizli kalmış fantezileri, gerçekleştiremediği hayalleri vardır deyince Hasan buna istinaden ağzındaki baklayı çıkarıp eşinin ondan habersiz bu tür sitelere girdiğini ve ara sıra geçmişte cock old yada evli çift hikayelerini okuduğunu bununla ilgili olarak neler yapması gerektiğini sorunca önce bir şey diyemedim.Bunun nedeni hasanı yazacaklarımla üzmek istemememden kaynaklanmıştı.Bir süre normal olarak görmesini bazı hanımların eşlerinden gizli olarak bu tür hikaye, yazı yada daha ileri gidip video benzeri şeyleri okuyup izlediğini bundan aksi bir şey çıkarmanın yanlış olacağını yazdım.
Hasan yazdıklarımdan pek tatmin olmamıştı ve içini kemiren o soruyu sonunda pat diye yazmıştı.Acaba eşim beni aldatıyor mu?… Sadece siteye giriyor diye seni aldatıyor diyemezsin ; belki farklı türden ilişki arıyor ve sana söyleyemediği için bu tür sitelere giriyor deyince biraz duruldu.Peki sen eşine yetebiliyor musun; onun zevk aldığına emin olabiliyor musun beraber olduğunuz da deyince Hasan biraz deneyimsizliğini öne çıkartıp o benden daha iyi sexte hem penisim de onu doyurmaya yetecek büyüklükte değil bu yüzden de sanırım zevk almıyor diye cevap verdi.Ara sıra anal ilişki bile istiyor ama ben her kocanın istediği deliğe sahipken bile maalesef zevkle sikemiyorum. Ardından eşiyle yaşadıklarını detaylıca anlatınca bence sorunun Ayferde değil Hasan da olduğu ortaya çıkıyordu.
Sonuçta bana anlattığı kadarıyla geçmişinde bir çok erkek arkadaşı olmuş ve evlendiğinde bakire olmayan bir bayanla hayatında ilk defa kızla beraber olmuş bir erkeğin evliliğinde baskın taraf bayan olacaktı ve onlarda da bu olmuştu.Ayferin sexte dominant olup olmadığını sormamla Hasan yine beni yanıltmayarak kesinlikle eşim yönetiyor ve bende elimden geldiğince ona ayak uydurmaya çalışıyorum ama sanırım bunu da beceremiyorum diye üzüldüğünü anlayınca ona işe yarayacak ip uçları vermeye başladım.
Aslında bana yazmadığı daha farklı şeyler de var ama acil çıkması gerektiğini söyleyip skype ekleyip sohbeti bitirdik.Cumartesi günü olduğu için iş yerine geç gitmiştim.Skype ı açtığımda Hasandan gece 4 te gelen uzun bir yazıyla karşılaştım.Öncelikle dün yazamadığı şeyleri paylaşmıştı. En can alıcı olanı ise eşinin 69 pozisyonunu çok sevdiğini ve bir gün 69 yaparken Hasanın deliğine inip yalayınca Hasanın inlediğini ve eşinin bunu fark etmesiydi.
Gece eşiyle detaylıca konuştuklarını ve sanırım sorunun nedenini de ve çözümünü de bulduğunu yazınca sevindim açıkçası.Cevabım ise sadece umarım güzel zamanlarınız olur hayatın ve yatağınızın tadını doyasıya çıkarırsınız oldu.Bu cevabıma direkt olarak “Seninle daha da zevklenecek ve renklenecek Fırat bey” cümlesi olunca ilk başta olayı anlayamadım.
Nasıl yani dememle; diyorum ki senin bize katılmanla bende Hasan da çok mutlu olacağımıza karar verdik peki sen buna ne dersin? yazan bir cümleyle karşı karşıyaydım. Kısa bir şokun ardından yazıştığım kişinin Ayfer olduğunu anlamam uzun sürmedi.Ayfer sen misin? diye sordum. Evet kocama özgüven verip benimle konuşmasını sağladığın için hem ben hemde yanımda duran kocacığımda sana çok teşekkür ediyoruz Fırat deyince; asıl ben mutlu oldum sorunun çözümünü bulduğunuz için. Hasan kendini çok kötü hissediyordu ben sadece deneyimlerimden gelen şeyleri paylaştım faydası olduysa ne mutlu bana yalnız adımı nereden biliyorsun ki diye sorunca Ayfer gülen bir yüz yapıp hikayelerinden diye yazdı.Müdavimlerinden biriyim bende ve evli çift hikayelerine bayılıyorum deyince teşekkür ederim mahçup ettin beni diye cevapladım.
2-3 saat boyu güzel bir sohbetin ardından akşam kamerada karşılıklı görüşmek üzere vedalaştık.Bana gönderdikleri resimden Ayferi çok çekici bulmam ve karşımdaki çiftten buluşma talebi nedeniyle heyecanlanmıştım. Sözleştiğimiz saatte pc başına geçip kısa bir yazışmanın ardından Ayferden gelen görüntü talebiyle çok mutlu olmuştum. İlk görüntü çok keyif vericiydi Ayfer resimlerinden daha güzel bir bayandı.Hasan ise çekingenliğini atamamış bir şekilde bana bakıyordu.1 saat kadar görüntülü sohbetin ardından Ayfer madem her şeyi konuştuk o zaman neden bekliyoruz bence bir an önce bu buluşmayı yapalım deyince ben siz bilirsiniz ne zaman derseniz ben kendimi ayarlamaya çalışırım diye söyledim.
Ayfer bu cevabıma çok sevindiğini belli ederek Hasana dönüp ne dersin aşkım yarın bütün gün evdeyiz nede olsa eğer Fırat içinde mahsur yoksa bu işi hemen gerçeğe dönüştürelim deyince Hasan da eşine onay verip Olur mu Fırat diye bana pası attı.Bu kadar çabuk olacağını tahmin etmemiştim ama benim içinde uygundur sabah kahvaltıdan sonra çıkarım yola diye cevaplayınca Ayfer önce sevindim buna ama madem kahvaltı yapacaksın neden onuda beraber yapmıyoruz ki deyince bir şey diyemedim.Ayfer saat 11 de burada ol Fıratcığım sana paşa sofrası kuracağım deyince teşekkür edip vedalaştık.
Gece heyecan etkisiyle uyku gelmiyordu bir türlü.Zar zor uyuyup sabah erken kalkıp hazırlığımı yapıp yola çıktım.Verdikleri adrese geldiğimde hasan beni bekliyordu. Aracı park edip evlerine doğru ilerlerken ikimiz de heyecanımızı belli ediyorduk. Hasan a dönüp bir sıkıntı var mı Hasan varsa şu an geri dönebilirim seni zor duruma sokmak istemiyorum dememle Hasan gülümseyerek sen evliliğimi kurtaracaksın delimisin? içimdeki şeyleri sayende eşimle paylaşma fırsatı buldum ve bundan dolayı çok mutlu oldum. Yalnız senden birkaç şey isteyeceğim deyince buyur dedim.
Biliyorsun chatte sana pasif olma arzumu paylaşmıştım eğer kabul edersen eşime çaktırmadan benimle de sex yapmanı istiyorum ayrıca eşimin amından süzülen döllerin tadını almayıda hep içimde düşlemiştim deyince merak etme bunu zaten isteyeceğini düşünmüştüm ve bir şeyler ayarlarız.Sonuçta sen sexe katılmayacaksın Ayfer ilk seferde izleyeceğini söylemişti.İşte bu nokta can alıcı olacak ve Ayfer hissetmeden ben seni olaya sokacağım deyince gözleri parladı.
Aklını kemiren olayı da halledince Hasan gülümseyen bir ifadeyle hızlıca eve doğru yürümeye koyuldu. Kapıyı açtığında Ayfer bizi karşıladı. Gerçekten çok alımlı hafif balık etli kendine bakan bir bayandı. Nazikçe tokalaşmak için elimi uzattığım da Ayfer hiç beklemediğim bir şey yaparak beni kendine çekip dudaklarıma bir buse kondurup kulağıma doğru başını uzatıp “Hoş geldin sikicim” diyerek kulak mememi hafif ısırdı. Bu kadının ateşi daha şimdiden iliklerime işlemişti.Elimden tutup beni itina ile hazırladığı sofraya getirdi. Masa inanılmaz güzeldi. Hasan da yanıma oturup senin için özel hazırladı bak bal kaymak bile aldırdı bana sabah erkenden deyince aslında ihtiyacım yok ama faydası olacağından eminim derken gülüyorduk.
Ayfer gülmemizin üstüne hayırdır neyi kaçırdım diye Hasana dönerek sorunca Hasan bal kaymağı boşuna almışız aşkım deyince aaa yoksa alerjin mi var Fırat o ikisine deyince Hasan kahkaha ile gülmeyi sürdürdü. Ayfer buna daha da bozulunca hayır çok severim sadece Hasan bal kaymağı bana güç olsun diye aldığını ima etti benim ihtiyacım yok dememe gülüyorduk. Onu göreceğiz artık derken Ayferde gülümsüyor du. Güzelce kahvaltımızı yapıp sohbete başladık.
Önce günlük işlerden konuştuk biraz ama Ayferin beklemeye sanırım daha fazla tahammülü yoktu. Bundan dolayı yanımızdan kalkıp yatak odasına yöneldi. Hasan yanıma gelip sessizce nasıl olaya katacaksın beni diye sorunca ona düşüncemi anlattım. Sen ilk turda Ayferin dediği gibi hiç yanaşmayacaksın.2.ye başladığımızda ben Ayferi sexe hazırladığım zaman tam girecekken sana laf atıp gel kendin sok bu aleti eşine de nasıl yapılır yakından gör gibi bir şeyler söyleyip seni yanıma çağıracağım. Ardından aynen bunu yapıp gelip penisimi deliğe sokacaksın ve eşinin yanına oturup nasıl iyimi aşkım zevk alıyor musun gibi şeyler soracaksın. O zevk alacağından sana içinde ne varsa olduğu gibi anlatacak.Sonra ben Ayferi doggy pozisyonuna getirip gir altına da yala karının amını diyeceğim.
Biraz absürt kelimeler kullanabilirim ama bunu yapacaksan dayanacaksın o cümle yada kelimelere.Belki Ayfer sana laf sokar ona da dayanmasını bileceksin. Bunu deyince Hasan nasıl yani diye sordu.Başıma geldiğinden biliyorum koca olaya dahil deyilken bazen hanımlar kocalarına pezevenk, gavat bak karını nasıl sikiyorlar vs gibi şeyler diyebiliyorlar.
Hasan tamam anladım sıkıntı etmeyeceğiz artık diye cevaplayıp yine pür dikkat dinlemeyi sürdürdü. Bu şekilde olaya dahil edip eşinin amını yalarken penisimi arada çıkartıp al ağzına da eşine hazırla falan diyeceğim. Sende görevini yapacaksın. Sonrada final kısmına geçip biraz ağır cümleler le eşinin seni sikmemi istemesini sağlayacağım.Muhtemelen sıkıntı çıkmaz ama çıkarsa da seninle teke tek görüşürüz sen istedikten sonra deyince Hasan daha da rahatlayıp gülümsedi.
Biz sessizce konuşurken salona doğru gelen Ayfer tüm iştişamıyla bize bakıyordu.Yanıma kadar gelip hayırdır fısır fısır ne konuşuyorsun deyince bende Hasanı rahatlatıyordum. Sonuçta onun için de zor bir şey eşini bilmediği biriyle paylaşmak dememle Ayfer hafif sinir hafif aşağılamayla karışık Hasana bakarak erkek adam karısını çatır çatır sikecek o işi layığıyla yapamıyorsa ve eşine karşı mahçupsa her şeye katlanacak derken kucağıma doğru oturuverdi.
Kalçasını penisimin üstüne getirip hafif hafif oynatmaya başlayınca bende onu okşamaya başladım.Bir yandan Ayferin kucağımdaki hareketleri bir yandan da avuçlarımda yer alan dolgun göğüsler neticesiyle penisim hareketlenmeye başlamış Ayferin kalçasının arasında ileri geri sürtünme durumuna geçmişti.
Ayfer kendini geriye atıp iyice kucağıma yerleşip başını hafif yana çevirdiğinde dudaklarımız da birleşiverdi.Sağ elimi boynuna dolayıp öyle sertçe öpmeye başladım ki Ayferden de aynı şekilde karşılık alacağımı düşünmemiştim.Bir anda kucağımdan kalkıp yüzü bana dönük hale gelip bacaklarını 2 yana açıp yeniden kucağıma yerleşti ve hunharca öpüşmeye başladık. Ellerini boynuma dolamış göğüsleri vücuduma değerken, ellerimle Ayferin liseli eteğini hafif yukarı sıyırıp kalçalarına okşamaya başladım.Bu güzel anı Ayferin bir anda üstümden kalkıp ellerimi tutup olayı yatak odasına taşıması üzerini bitirdik.
Odaya ilerlerken Hasan da yerinden hareketlendi ama Ayferin sen şimdilik burada kal ikimiz rahatça yapalım belki devamında izlemene izin veririm demesi üzerine Hasan kalktığı gibi yerine otururken Hasana sıkıntı yok anlamına gelen bir ifade takınarak göz kırptım.HAsan bunu pek olumlu karşılamasada yapabileceği birşey yoktu. Odaya girdiğimiz gibi Ayfer bir anda kapıyı örterek beni yatağa doğru itti ve hemen üstüme gelerek yeniden dudaklarımızı buluşturdu.
Sanırım içindeki azgınlık iyice tavan yapmış bundan dolayıda ateşine engel olamıyordu. Ayferi bir anda yan çevirerek altıma aldığım gibi bu sefer ben deli gibi öpmeye ellerimle vücudunun hatlarını tanımaya başladım. Çok geçmeden Ayferin üstündeki badisini bir hamlede çıkartıp dantelli sütyenini ortaya çıkardım. Eteğini ise g stringiyle birlikte çıkartmamla sanki hiç sikilmemiş gibi duran pembe renkli vajinasıyla göz teması kurmam bir oldu.Hiç vakit kaybetmeden vajinasına eğilerek önce mis gibi kokusunu burnuma çektim ve ufak buseler atarak Ayferin özlemini gidermeye başladım.
Dudaklarımın temesıyla Ayfer her dil darbemde inlemeler çıkarmaya, başımıda elleriyle iyice vajinasına bastırmaya başladı. Klitorisini arada dişleyor arada da vakumlayıp ağzımın içinde bir süre tutup bırakmamla Ayferin huylanmasını dolayısıyla zevkten kudurmasını kolaylaştırıyordu. Yüzeysel dil darbelerinin ardından asıl bomba dilimi vajinasından içeriye soktuğum ilk anda gerçekleşti. Ayfer resmen titreyerek ilk orgazmını yaşamaya başladı. Bir yandan hala titriyor bir yandan da ellerini iyice vajinasına bastırarak sanki ağzımın oradan uzaklaşmasını istemiyor gibiydi.
5 dk kadar daha bana itinayla vajinasını yalatıp zevkini aldırdıktan sonra Ayfer hızlıca beni doğrultup yatakta ayağa kaldırdı. Bir yandan hızlıca kotumun düğmelerini çözerken bende üzerimdeki t shirtten bir anda kurtulup sadece boxer la kala kaldım. Ayfer yüzünü boxerıma yaklaştırıp derince bir nefesle içine çekerek gerçek erkek kokusu buradan bile belli oluyor derken elleriyle boxerımın üstünden okşamaya başladı. Penisim boxerı iyice zorlamaya başlamıştı ki Ayfer karnımın oradan boxerımı hafifçe aşağı sıyırarak önce penisimin başını özgürlüğe kavuşturup bir buse kondurdu. Ardından elini çekip boxerımı eski haline getirdi.
Elleriyle yüzeysel olarak yeniden okşamayı sürdürürken arada ağzını boxerıma yaklaştırıp ısırıklar atıyor sonra başını geri çekip okşamayı sürdürüyordu ki sağ eliyle boxerımı yavaş yavaş aşağıya çekmeye başladı. Penisim boxerdan kurtulduğu an resmen kıpkırmızı bir hal almış ve aşağı yukarı olarak özgürlüğe kavuşmanın verdiği rahatlıkla inip kalkmaya başladı. Ayfer önce bir süre sadece izlemekle yetinince içimden “hiç böyle bir hatun görmemiştim, yılların açlığı karşısında olaya adapte olma süreci bu derece hızlı ama zevkini ağırdan alan biri karşıma çıkmamıştı” diye düşünürken Ayfer derin bir nefes alıp penisimi bir anda ağzına sokup sokup çıkarmaya alabildiği kadarını ağzına almaya başladı.
Bir süre Ayferin zevk almasını bekleyip açlığını gidermesini bekledikten sonra ellerimle saçını arkadan kavrayıp olanca sertlikle ayferin ağzına girip çıkmaya başladım. Ayfer hızlı şekilde ağzına yaptığım hareketler etkisiyle arada soluksuz kalıp öğürüyor ama asla ağzından çıkarmadan bu hareketimi sürdürmemi istiyor gibi penisimi vakumlamayı sürdürüyordu.5 dakika kadar buna dayanmasına karşın gözünden yaş, ağzından da salyalar akmaya başlayınca hemen onu yatağa itip üstüne uzandım. Ayfer neden bıraktın devam etseydin derken ben konuşmasına izin vermeden dudaklarına yumulmuş bir yandan da ellerimle bacaklarını kalçasını okşamaya başlamıştım.
Ellerimi iki yandan bacaklarının altından geçirip kendimi öne vermemle Ayfer klasik bacak omuzda halini almıştı.Üstündeki yerini almamla ise penisim vajinasına her hareketimle sürtüyor ama başı bile girmeden geri çekerek Ayferi kudurtuyordum. Daha fazla bu hareketime dayanamayarak sok artık çıldırttın yeterince penisinin kalp gibi atışını içimde hissetmek istiyorum demesine aldırmadan penisimi kökünden tutup vajinasının üstünde aşağı yukarı hareketime devam etmem Ayferi iyice delirtmişti.
Niyetimin onu daha da heveslendirmek olduğunu sanırım oda anlamış buna gerek olmadığını belli edercesine sağ elime okkalı bir tokat atarak olaya başlamam gerektiğini belli etmişti.Böyle ateşli bir hatunu daha fazla delirtmeye de açıkçası gerek yoktu bundan dolayı yanda duran prezervatife uzandığımı görüp sana güveniyorum sende bana güveniyorsan bunu kullanmana gerek yok ayrıca korunuyorum ve de penisinin tenini her yerimde bire bir hissetmek istiyorum deyince prezervatifi yerine bırakıp kuralımı hiçe sayarak penis başını vajina girişine yerleştirdim.
Daha az bir kısmını sokmuştum ki Ayfer gözlerini kapatmış; elleriyle de çarşafı sıkmıştı ki o an sahneyi görseniz sanki ilk defa penis giriyor hissine kapılırdınız. Vajinasının darlığı muazzam etkilemişti beni de çünkü penisim resmen vajina çeperini zorlayarak ilerliyor sanki yol olmayan yerde kendi yolunu açıyormuş hissini bana yaşatıyordu. Yavaş yavaş ilerlerken tamamı girdiği an Ayferden bir ohhh sesi geldi ki kendi bile şaşırıp bana bakakaldı. Eliyle penisimin ne kadarının girdiğini kontrol etmeye kalkmasıyla beni bir tebessüm aldı. Ne o kız zenci penisimi sandım sadece 15 cm bir şey girdi deyince sen neler hissettiğimi nereden bileceksin 3 yıldır girmeye çalışan kalem pil olduğu için penisin şu an resmen deliğimi yarıyor demesi üzerine Ayferin Hasanı kastederek neler çektiğini daha iyi anlamış oldum.
Hiç konuşmadan ellerimi başının yanına yerleştirip kendimi öne doğru ayarlayarak yavaş yavaş hareketlenmeye başladım. Ayfer de ellerini göğsüme koymuş bir yandan beni okşuyor bir yandan da hafif iniltiler çıkararak beni benden alıyordu.Tempomu arttırdıkça iniltileri odada yankılanınca seslerin kesilmesi adına Ayferi öpmeye başladım. Ayfer de bunu bekliyormuş gibi hemen ellerini boynuma dolayıp şehvetle bana karşılık verip iniltilerini istemsizce kesmeyi başardı. Oda da sadece tenlerimizin birleşmesi anındaki şak şak sesi ve giriş çıkıştaki vajinadan gelen garip sesler vardı artık.
Ayfer iyice sulanmış sanırım 2. boşalmasınıda az önce yaşamıştı.Bir süre daha bu pozisyonda kalmanın ardından Ayferi kendime çektiğim gibi sırtım yatağa değecek şekilde Ayferi kucağımda bir hale getirdim.Bacaklarını hafifçe toplayıp sanki yere işiyormuş gibi bir şekil almasının ardından ellerini göğsüme dayayıp üstümde oturup kalkmaya başladı.Arada hızlanıyor sonra birden durup penisimi köküne kadar aldığı an sadece dairesel olarak penisimin etrafında dönüp yeniden zıplamaya devam ederek zevkine zevk katıyordu.
Ayferin kendi kendini siktirmesini ellerimi başımın altına alıp izlerken benimde keyfime diyecek yoktu.Açıkçası azgın, aç bir o kadar da ateşli bir hatun kucağımda şehvetle zıplıyor inlemeler eşliğinde sesi odada yankılanıyordu.Ayferin hareketleri iyice yavaşladığında yorulduğunu anlayıp üstümden yana indirdim ve hiç boşluk vermeden hemen yatağa yüzü gelecek şekilde uzandırdım.Kendimde sanki masaj yapar gibi kalçasının üzerine oturup penisimi vajinasına sokup ellerimle sırtını ovalamaya başladım. Bir yandan yavaş yavaş gir çık yapıyor bir yandan da sırtını ovup; kulunçlarını bastırarak Ayfere mutlu sonlu masaj yapıyordum.
Süpersin aşkım harikasın gibi kelimeler eşliğinde masajı bitirip sikişe odaklanmam Ayferi de memnun etmişti. Ellerimi 2 yana açarak belimden aldığım güçle sokup çıkarırken Ayferin dolgun kalçalarının salınmasına hayran kalmıştım. İkimizde kan ter içinde kalmış artık o muhteşem ana ramak kalmıştı ki önce Ayfer boşalmış sıra bana gelmişti.1-2 dakika daha gir çık yapmamın ardından bende sona gelmiştim ve hemen Ayferin içinden çıkıp tam sırtına doğru boşalacağım an Ayfer bir anda yatakta geri dönüp boşalmamı izlemek adına yüzünü bana çevirmişti. Elimle 4-5 sıvazlamamla beraber döllerim göğsüne vajinasına doğru akmaya başladı.
Son damlasına kadar boşaltıp penisimi bıraktığımda Ayferin yüzünde mutlu bir tebessümle beraber bana hayranlıkla baktığını fark ettim. Nasıl beğendin mi dememle Ayfer elleriyle vajinasında yer alanlarıda eliyle toplayarak göğüslerine bedeninin her noktasına yayarak süperdi açıkçası yılların özlemini resmen 1 seferde giderdim.Okuduğum anılarda ne varsa bana hepsini yaşattığın için teşekkür ederim umarım bizim olayımızda uzun soluklu olur ve hikayemizi yazacak bir anı olmuştur bu yaşadığımız deyince bende devamlı görüşmek isterim sen gibi ateşli arzulu bir bayanla daha kim bilir ne zevkler yaşayacağız ayrıca seninle yaşadığım bu birliktelik diğer çiftlerdekinden 1 basamak bile aşağıda değil istersen zevkle yazarım demem Ayferin de hoşuna gitmişti.
Elimden tutup beni kendine çektiği gibi bir bacağını üstüme atıp uzun uzadıya öpüşmeye başladık. Hiç konuşmadan bir süre daha yatakta kalmıştık ki Ayfer hadi duşa girelim deyince beraberce odada ki banyoya geçip birbirimizi yıkadık.
Ayfer üstüne ince bir tül almış bende sadece boxerımı giyinmiş halde salona geri dönüp koltuğa el ele oturmuştuk.Hasan ise pc başında oturuyordu.Hemen yerinden kalkıp Ayferin yanına oturup nasıldı aşkım memnun musun yaşadığından diye aptalca bir soru sorunca Ayfer abartılı bir kahkaha atıp görmüyor musun halimizi sence kötü geçmiş gibi bir izlenim mi var deyince Hasan da sorduğu sorunun abes bir soru olduğunu anlamış oldu. Ayfer yerinden kalkıp içecek bir şeyler almaya gidince Hasan bana dönerek nasıl güzel miydi eşim gerçekten mutlu görünüyordu diye fısıltıyla soru sorunca evet gerçekten zevk aldı ve sanırım bundan sonra yüzünde güller daima açacak diye cevaplamam Hasanı istemsizce mutlu etmişti.
Hasanın garip sorularını bazen açık bazen kaçamak cevaplarla geçiştirdiğimiz an Ayfer içeceklerle yanımıza gelip bize sundu. Kendi de içeceğini alıp pc başına oturmuştu ki bir an Hasan panikleyip bir anda pc ye doğru yöneldi. Ben Hasanın paniklemesine anlam verememişken Ayfer kocasına dönüp bunu yaşamak mı istiyormuş benim boynuzlu kocam deyince Hasan bir şey diyemeden yeniden benim yanıma gelip oturup kaldı.
Hayırdır neymiş o diye sorunca gel yanıma da kendin gör diye cevapladı. Yerimden kalkıp Ayferin arkasından pc ekranına bakınca Hasanın benim hikayelerimi okuduğunu gördüm.Ne varki bunda dediğim an fark ettim ki Hasanın kaldığı yer evli çiftteki kocayı becerdiğim bölümlerden biriydi.Hasan belki bilinçli belkide istemeden de olsa niyetini eşine belli etmiş şimdi her şey Ayferin dudaklarından çıkacak sözlerdeydi. Ayfer başını bana doğru kaldırıp eliylede penisimi hafifçe sıktırarak ne dersin Fırat bu gavata elimdekiyle tam boynuz takmak ister misin diye soru yöneltince buna ben karar veremem ama Hasanında bir sonrakinde yanımızda olmasını istiyorum.Eğer içinde gerçekten yaşama isteği varsa bırakalım o göstersin bize diye cevap verince Ayfer sadece peki dedi.Yeniden koltuğa gelip yan yana oturup içeceklerimizi içerken bir süre daha sohbet ettik.Ayfer sohbet anında iyice dinlendiğimizi düşünmüş olmalı ki yavaştan ellerini tenimde gezdirince yüzüne tebessümle bakarak sanırım hazırız dememle bir anda elimden tutup durduğumuz hata hadi bakalım diyerek sex mekanımıza doğru yürümeye başlamıştık bile.
Hasan kımıldamayıp hala koltukta oturunca ona dönerek hadi ne duruyorsun gelde nasıl oluyor kendi gözünle gör derken göz kırpmamla Hasan hemen yerinden doğrulup peşimize takıldı.Odaya girdiğimiz gibi Ayfer hemen üstündekinden kurtulmuş benim boxerımı aşağı sıyırarak kocasının gözü önünde diz çökerek penisimi ağzına almaya başlamıştı.Arada kendini geri çekerek mal dediğin böyle olur senin ki gibi pipi olmaz gör nasıl sevişilirde belki bir şeyler öğrenirsin diyerek kocasına atıfta bulunuyordu.
Ayferin bilmediği şey ise Hasanın asıl isteğinin kendi zevkini alıp almayacağı idi.Hasana sakin ol işareti çakıp Ayferi yerden kaldırıp kendime çektim ve direk dudaklarına yumuldum.Ayfer ellerini yeniden boynuma dolamış beni kendine çekiyordu.Ben de alttan kalçasını bir süre alttan okşadıktan sonra bir anda kuvvetlice kaldırıp bacaklarını kavradığım gibi ayakta kucağıma almış pozisyona getirdim. Penisim vajinayı yeniden zorlarken Ayfer ise ufak hareketlerle yukarı aşağı yaparak başının girip çıkmasını sağlıyordu. Kendisini yukarı iyice çekerek bir anda aşağı hareket yapınca penisim direk deliğine girince ağzından ohhh diye bir nida çıktı.Ellerini boynuma iyice doladığı an bende kalçalarından aldığım güçle öne arkaya hareket ettirerek Ayferi ayakta sikmeye başladım.
Balık etli gibi görünmesine rağmen kuş gibi olmasının avantajıyla yorulana kadar neredeyse 5-6 dakika boyunca ayakta kaldık.Ardından ağır ağır yatağa doğru yönelip sım sıkı sarılmış halde Ayferi altıma alıp aynı şekilde yatakta sikmeye devam ettim. Dudaklarımı dudaklarından kurtarıp hafif doğrulmuş hale gelip bacaklarını tam yüz hizama getirdiğim an olanca hızımla sokup çıkarmaya başlayınca Ayfer yine inlemeleriyle odayı inletmeye başladı. Hasan ise çırıl çıplak hale gelmiş yatağın yanındaki tekli koltuğa oturmuş resmen bana gıpta eder gibi bakıyor olduğunu görüyordum ona baktığımı hissettiğinde başını yana çevirip sanki ilgilenmiyormuş gibi yapmasına açıkçası sinir oldum. Ve planımı harekete geçirmeye karar verdim. Hasana doğru dönüp çabuk gel buraya da yakından bak deyince ilk başta ilgilenmiyormuş gibi bir hal takınınca Ayfer başını yastıktan kaldırıp gel sene gavat; gel de gör karını nasıl çatır çatır sikiyorlar, yakından izle de birş eyler öğren; öğren ki karını başkalarıyla paylaşmak zorunda kalmayasın deyince Hasan yerinden kalkıp yanıma kadar geldi.
Ayferin içinden çıkıp hemen onu 4 ayak üzerine getirip doggy halini aldırdım.Hasan amacımı anlamış resmen komutumu bekliyordu.Penisimi tut ve eşinin harika amcığına yerleştir dememle Hasan ikiletmeden denileni yapıp penisimi iyice kavrayıp önce eşinin vajınasına 3-4 kez sürttü ve deliğe yerleştirip elini çekti. Aferin şimdi de izle de nasıl pompalanıyor dediğim an ellerimle karısının kalçasını sıkıca kavrayıp öyle hızlı şekilde girip çıkmaya başladım ki Hasan ağzı açık beni izlerken Ayfer iniltiler eşliğinde çok geçmeden titreyerek boşalmaya başladı.Ben hala ardı sıra sertçe pompalamayı sürdürüyordum ki Hasanın ağzından süpermiş gerçekten okumak da keyifliydi ama bu bambaşka bir şey canlı görmek daha da zevkliymiş diye söylenirken ben bir yandan da Ayferin arka deliğiyle ilgilenmeye başladım. İşaret parmağımı deliğe dayayınca ilk anda elimi çektirmek için tepki verse de bir anda bundan vazgeçerek devam etmemi ister gibi bir hal takınınca işime devam ettim.Hasanın boynundan tutup hazırla bakalım eşinin siyah incisini deyip deliğe doğru bastırınca yine anında tepki verip diliyle deliği yalamaya başladı.
Ayfer ise şimdi 2 kat daha keyiflenmiş bir yandan bana sok sok derken kocasına yala komutlarıyla zevkten zevke koşuyordu.Hasan 3-4 dk kadar deliği iyice hazırlayınca onu yukarı çekerek yatağa yatıp eşinin altına girmesini söyledim.Ayfer hafiften bacağını açarak eşini altına almasıyla bir yandan parmağımla deliği zorluyor bir yandan da hala deliğine gir çıklarımı sürdürüyordum.
Hasan da yerini almış eşinin amını yalayıp arada penisime temas ediyor gibi bir hale gelmişti.Penisimi tamamen çıkartıp Hasanın ağzına götürünce ne yapacağını biliyor gibi hemen ağzını açarak penisimi yalamaya başlayınca aferim bak nasıl uyum sağladın demek gerçek bir penis istiyor canın dememle Ayfer başını aşağı iyice eğip eşinin penisimi yaladığını görünce bunun böyle olacağını tahmin etmiştim de ilk buluşmada bunu göreceğimi düşünmemiştim doğrusu demek ki içinde varmış diye oda bana hak verdi.Hasanın ağzından penisimi çekince hemen amına doğru kendi eliyle yöneltip deliğe soktu. Ayferin arka deliğinde parmak sayım ise bu sürede 2 ye çıkmış deliği iyice açılmış girilmeye hazır hale gelmişti.
Amından çıkartıp hasanın ağzına son kez vererek iyice kayganlaştırdıktan sonra yavaşça deliğe doğru baskı uygulamaya başladım. Hasan amını yalamaya devam ederken bende yukarıdan biraz zorlayarak başını sokunca Ayfer ıhhh diye bir inleme sesi çıkardı.Sakin ol hiç kıpırdama derken çok yavaş hareketlerle kendimi öne doğru itmeye başladım. Ayfer öyle sonun gelmesini beklerken penisim kısa sürede köküne kadar girince hiç hareket etmeden kalçasını iyice kendime çekip bekledim.30 saniye kadar bekleyip hazır mısın başlıyorum deyince evet diye tiz bir ses çıktı. Yavaşça başına kadar geri çekip öne arkaya ritmik hareketlerle delik iyice rahatlayana kadar devam ettim.
Delik artık alışmış Ayfer de kendini rahat bırakmış olmalı ki penisim zorlanmadan girip çıkmaya başladı.İşin acı kısmı bitmiş yerini zevke bırak zamanı gelmişti bunun içinse hızlanmam gerekiyordu.Kalçalarını yeniden iyice kavrayıp sertçe girip çıkmaya başlamamla Ayfer kendinden geçmiş süpersin aşkım her deliğim bundan sonra sana kul köledir bu zevki keşke daha önceden yasasaymışım inanılmaz bir şey bu derken ben hala ardı sıra pompalamamı sürdürüyordum.
Hayatında ilk kez arka deliğini deldiren Ayfer zevkine zevk katarken geliyorum devam et kelimeleri eşliğinde sarsılarak boşalınca sıra planımızı devam ettirmeye gelmişti. Ayferin arkasından çıkarttığım penisimi yeniden Hasanın ağzına verirken eşini üstünde alıp yan tarafa geçirdim ve izlemesini sağladım. Ayferin şaşkın bakışları eşliğinde Hasan resmen penisimi gırtlağına kadar başarıyla sokuyor gık demeden başına kadar çıkarıyordu ki Ayfer şuna bak ben yıllarca koca hasretiyle yanarken koynumda pasif bir erkekle yatıyormuşumda haberim yokmuş dedi.
Hemen lafa girip öyle deme demek ki erkeklikten beklentisi yokmuş; onun derdi erkek penisimiymiş deyince bana gözlerini kısarak baktı ve madem öyle penis yalamakla başladıysa sonunada katlansın diyerek kocasını yatakta kalçası yukarı gelecek şekilde döndürüp doggy pozisyonuna getirdi.Yalamaya devam et derken kendi de bir yandan deliğine krem sürüp oynamaya başladı.Ayferin kısa süren masajının ardından bunu çok genişletmeyeyim ki direk zevk alıp başıma kakmasın acısını da alsın ki yarak peşinde koşturmasın diyerek elimden tutup bir anda kocasının arkasında pozisyonumu aldırıverdi.Bir eliyle penisimi deliğe denk getirip diğer eliylede kalçama destek vererek beni deliğe doğru bastırmaya başladı.
Penisimin başı tam deliğe denk gelip hafifçe zorlamaya başlamıştı ki benim yavaş hareket etmeme sanki biraz kızmış gibi bana bakarak hemen yerinden kalkarak arkama geçti. Ellerini koltuk altımdan geçirip eşinin kalçasından tuttuğu gibi onu bana doğru çektiriyor bir yandan da vücuduyla beni öne doğru ittirmesi sayesinde penisim Hasanın iniltileri; yavaş ol, çıkart, yandı gibi kelimelerine aldırmadan en dibine kadar bir anda girdi.Hasanın soluklanmasına fırsat vermeden kalçasını öne iterek yarısına kadar çıkartıp bir anda kendine çektirerek yeniden köklemesi neticesinde Hasan yeniden inlemeye başladı.
Ayfer resmen kocasının acı çekmesini istiyor zevk alacağı ana kadar bunu yapacağını belli ediyordu. 4-5 dakika kadar bu işlemi tekrarlamasının ardından arkamdan çekilip yanıma doğru geldi ve dudağıma öpücük kondurmadan önce dağıt bu gavatın deliğini aşkım deyip beni öpücük yağmuruna tuttu. Ayferden gelen komut ve Hasanın pasif olma isteğine karşılık vermek adına ellerimle kalçasına iyice sarıldığım Hasanı pompalamaya başlayınca o acı iniltileri yerini ohhh seslerine bırakmaya başladı.
Bir yandan hızlı tempoda Hasanı sikmek bir yandan da yanımda ki Ayferle kah öpüşmek kah göğüslerini yalamam sayesinde ben de iyice zevkten 4 köşe olmuş bir hale gelmiştim.Ayferi tuttuğum gibi Hasanın üstüne yatırıp karı kocayı aynı anda sikme fikrini harekete geçirmem bir oldu.30 saniye Hasana sokuyor hemen ardından Ayferi 2 deliğinden 1 dk kadar sikerek bu pozisyonda uzun bir süre kaldık.

Ben Hasanı sikerken Ayfer kocasını aşağılamayı sürdürünce aslında biraz üzüldüm ama Hasanın halindeki memnuniyet dolayısıyla bu üzüntümün boşa olduğunu anlayıp hızlı şekilde hem karısını hemde kendisini sikmeyi sürdürdüm.Sexi yaşayan 3 kişininde halindeki mutluluk belli oluyordu.Odada sadece sex anında çıkan sesler ve inlemeler eşliğinde Ayferde bende yeniden orgazm anına yaklaşmıştık.

Ayfer sürekli sik beni her deliğimden sik durmadan sik diye inlerken amına tüm döllerimi boşaltmaya başladım.Sıcak sıcak Ayferin vajinasını dolduruken Ayfer de boşalmanın verdiği rahatlıkla kalçalarını kastırıp bırakıyor tüm döllerimin deliğine akmasını sağlıyordu.
2 dakika kadar bunu sürdürdükten sonra üstlerinden kalkıp yatağa kendimi bırakmamla Ayfer hemen yanıma yaklaşıp süperdin sikicim; hep sikicim ol ve benden bu zevki esirgeme derken her yerime öpücükler kondurmaya başladı.Penisime kadar geldiğinde penisimden süzülenleri görüp Hasanın başını tutup penisime doğru getirip direk ağzına sokmaya başladı.Hasan zevkle kalan döllerimide temizlemişti ki Ayfer Hasanı yüzü yukarı gelecek şekilde yatırıp bir hamlede amını ağzının hizasına gelecek şekilde oturup ıkınmaya başladı.Hasan zaten bunu istemişti benden ve isteğini eşi habersizce gerçekleştiriyordu.
Amından süzülen döllerim yavaşça kocasının ağzına doğru ilerlerken Ayfer yine Hasana laf sokuyor al hepsini ağzına karını dölleyen erkeğin tadını sende yaşa diyerek tüm dölümün eşinin ağzına doğru akmasını zevkle izliyordu.Tümünü boşalttığına emin olduğu an Hasana yut diye bir komut verdi ve Hasan da zevkle midesine indirip başka bir arzunuz varmı karıcığım derken yataktan kalkarak ayakta beklemeye başladı.
Ayfer sinirli ses tonuyla sadece bizi yalnız bırak deyince Hasan kıyafetlerini alıp duşa doğru yöneldi. Bunu üzerine Ayferden gür bir sesle buraya biz gireceğiz sen artık dışarıdaki banyoyu kullanacaksın demesiyle Hasan direk olarak kapıya yöneldi.Hasanın kapıdan çıkmasıyla birbirimize sarılmış halde 10 dakika kadar hem dinlenip hem sohbet ettik. Ayfer yeniden harekete geçmş bir yandan penisimi oynarken bir yandan da başını göğsüme dayamış halde bana minnetlerini sunuyor teşekkür ediyordu.
Amına elimi attığımda hala daha döllerimin geldiğini anlayıp elimi Ayfere gösterince bak sen gavata hepsini temizleyememiş dur çağırayım deyince boşver böyle sikmekten zevk alırım hem içerdeki benim döllerim deyince adeta gözleri parladı. Penisim elinde yine sertleşmiş sexe hazır hale gelmişti. Ayfer nasıl birisin sen ya ne sen ne penisin yorulmak bilmiyor deyince paşa sofrası saolsun bal kaymağı boşa yemedim dememle Ayfer munzurca gülüp hafifçe yüzüme tokat atarak seni pis seni derken yerinden kalkıp kucağıma oturup penisimi tuttuğu gibi amına yerleştirip 3. seximize başlamamızı sağladı.
O gün ne Ayferin durmaya nede benim yorulmaya niyetimiz yoktu.Yanlarından ayrıldığımda saat gece 10 a geliyordu ve biz tüm gün boyu dinlenip dinlenip sevişmiş Ayfer sayısız kez orgazm olurken ben de karı kocayı sikerek 6 kez deliklerini doldurmuştum.Zaman ayırıp en uzun anımı okuduğunuz için teşekkür ederim.Başka yaşanmışlıklarda görüşmek üzere hoşçakalın…
Merhabalar. Adım Nahit, 32 yaşındayım. Yıllarca bir fabrikanın müdürlüğünü yaptıktan sonra, 7 yıldır tecil ettirdiğim askerliğimi yapmak için müracatta bulundum. Fabrikada tüm personel tarafından sevilen, sayılan, aynı zamanda çok otoriter biriydim. Fabrikanın yemekhaneden sorumlu aşçısı, Erkan isminde genç biriydi ve iki ay önce 17 yaşında bir kızla evlenmişti. Düğününe beni de davet etmiş, ben şehir dışında olduğum için düğünlerine gidememiş ve evlendiği kızı görememiştim, fakat çokta merak ediyordum. Bu arada erkan benden çok korkar, aynı zamanda çokta saygı gösterir, her zaman günlük menü dışında bana özel yemekler yapar, bazen de, “Müdürüm bir gün seninle kafaları çekelim, mezeler benden!” derdi. Ama bir türlü işlerimizin yoğunluğu nedeniyle fırsat bulamamıştık. Neyse günüm geldi işimden ayrıldım ve askere gittim.
Askerden geldikten sonra oturduğum apartmanın altında boş olan bir dükkanı kiraladım ve inşaat malzemeleri üzerine bir işyeri açtım. Aradan 6 ay kadar geçmişti, bir gün fabrikaya eski patronumu ziyaret için gittim. Fabrikada benim dönemimden çalışan hiç kimse kalmamış, bütün personel yenilenmiş, patron işleri baya bir küçültmüştü. Çalışanlara yemekhane sorumlusu Erkanı sordum, onun da işten ayrıldığını ve yemeklerin tabildottan geldiğini söylediler. 15 gün kadar sonra bir gün sabah dükkanın önüne bir sandalye atıp güneşlenirken, motorlu birisi önümden geçti ve Erkana çok benziyordu. Ama güneş gözlüğü taktığı için tam emin olamadım. Aynı kişi akşam üzeri tam ters istikamete doğru geçince, ben sabahları ve akşamları yola bakmaya başladım ve her gün geçiyordu. Birkaç gün sonra akşam geçerken ben bunu durdurdum, evet Erkandı. Beni görünce baya bir şaşırdı, “Oooo müdürüm!” deyip elime sarıldı. Dükkana davet ettim. Hoş beşten sonra, “Birkaç gündür görüyorum ama emin olamadım, her gün bu caddeden nereye gidiyorsun?” diye sordum. Yeni taşınmışlar, evi caddenin sonundaki varoş mahallesinde imiş ve başka bir fabrikada aşçı olarak çalışıyormuş…
Baya bir hasret giderdikten sonra, motoruna bindi, giderken de, “Müdürüm, ailecek te görüşelim, buralarda hiç çevremiz yok, herkes kendi halinde, bari sizinle gidip gelelim, hanımın ve çocuğun çok canı sıkılıyor!” dedi. Okeyleştik ve “İstediğiniz zaman buyurun gelin!” dedim. Akşam durumdan eşime de bahsettim. Bu arada ben 8 yıllık evliyim ve 4 yaşında bir çocuğum var. Erkanın da hemen bir çocuğu olmuş ve bir buçuk yaşına girmiş. Eşim, “Olabilir, eğer hanımı kafadengi birisi ise, benim de canım sıkılıyor aslında, benim içinde iyi olur.” dedi. Erkan birkaç gün sonra dükkanın önünden motorla geçtiğinde bu sefer arkasında başörtülü, pardesülü kapalı bir bir bayan ve kucağında bir çocuk vardı. Ofisimde olduğum için onlar beni görmedi, ama ben çok şaşırmıştım, karısının kapalı biri olabileceğini hiç düşünmemiştim ve ilk defa görüyordum, fakat çok hızlı geçtikleri için doğru dürüst görememiştim.
Cumartesi akşam üzeri Erkan dükkana uğradı ve “Müdürüm, müsaitseniz Pazar günü size gelmek istiyoruz?” dedi. Karıma telefon açıp müsait olup olmadığımızı sorduğumda, karım da, “Müsaitiz müsaitiz, buyursunlar gelsinler, hatta biraz erken gelsinler kahvaltıyı da birlikte yapalım!” dedi. Pazar günleri işyerini açmıyordum, Pazar sabah erkenden kalkıp unlu mamül fırınına giderek Simit, Poaça ve Börek aldım ve beklemeye başladık. Saat 10:00 gibi geldiler, kapıda karşıladık. İçeri geçtiler, “Hoşgeldin!” diyerek eşine elimi uzattım ve tokalaştık. Ama ne tokalaşma! Elleri ateş gibi yanıyordu! Samimi bir şekilde, “Ben Hayriye!” dedi. “Ben de Nahit!” dedim ve ekledim, “Bu arada siz hasta olacaksınız galiba, ateşiniz var!” dedim. Hayriye hafif gülümseyerek, “Yok, benim doğal halim bu!” dedi. Erkan da, “Müdürüm ben kışın soba kullanmıyorum, Hayriyenin teni çok sıcaktır!” dedi, gülüştük. Hayriye minyon tipli, hafif çukur gözlü, beyaz tenli, yüzü ve vücut yapısı süper güzel bir kadındı. Ona bakmaktan kendimi alamıyor, fakat göz göze gelmeye de korkuyordum.
Kahvaltı masasına geçtik. Hayriye çocuğu uyutmak için yan odaya geçti. Bu arada biz masaya oturunca, ona benim karşımdaki sandalye kaldı. 5-10 dakika sonra geldi ve karşıma oturdu. Derin bir kahvaltı sohbeti, yaz olduğu için balkon kapısı açık, güzel bir ortam, kakara kikiri 2 saat kadar masada kaldık. Hayriye kapalı olmasına rağmen çok hoş sohbet, biraz utangaç ama konuşkan birisiydi. Kahvaltıdan sonra biz balkonda koyu sohbete dalmışken, hanımlar bulaşık falan derken öğlen oldu ve hanımlar yanımıza gelerek pikniğe gitme teklifinde bulundular. Hazırlıklar yapıldı pikniğe gittik. Vaktimiz çok güzel ve eğlenceli geçiyor, bu arada samimiyetimiz artıyordu. Piknikte çay içerken Hayriye bana, “Nahit abi, Erkan 3 yıldır seni öyle anlatıyordu ki, merakımdan çatlamıştım!” dedi.
Erkan da lafa girdi, “Ee o benim biricik müdürüm, bana çok babalık yaptı, ondan gördüğüm iyiliği babamdan görmedim ben, gerçi fabrikada yardım etmediği tek işçi yoktu, o fabrikadaki bütün işçilerin babasıydı!” dedi. Hayriye de, “Abi ne zaman bir durum olsa Erkan, şimdi Nahit müdürüm olacaktı ben bu hale düşmezdim diyor, seni anlata anlata bitiremiyor!” dedi. Bu arada eşim bir bana, bir Hayriyeye bakıyor, bir şeyler çözmeye çalışıyordu. Ben ise kötü duygulara girmemek için kendimi zorluyor, fakat Hayriyeden de gözümü alamıyordum. 19 – 20 yaşında, süper güzel bir hatun karşımda ve göz göze gelmemek için resmen kendimle savaşıyorum.
Akşam üzeri piknikten döndük, akşam yemeği falan derken saat 22:30 oldu. Herkes pikniğin de etkisiyle baya yorulmuştu. Bunlar, “Artık kalkalım…” dediler. Sabah gelirken minibüsle geldikleri için yine minibüsle gitmeleri gerekiyordu ben, “Olmaz, minibüsle göndermem, sizi ben bırakırım!” dedim. “Ya zahmet etme.” falan dediler. Ben de, “Hem evi de öğrenmiş olurum.” deyince itiraz etmediler. Eşime, “İstersen sen de gel.” dedim. Eşim, “Ben yorgunum, sen bırak gel.” dedi. Neyse ben bunları evlerine bıraktım. Arabadan inerlerken çocuk Erkanın kucağında idi. Vedalaşırken yine tokalaştık, ama Hayriyenin elleri yine ateş topu gibi yanıyor ve içimi fena yapıyordu.
Elimi bırakmadan, “Nahit abi her şey için çok teşekkürler, çok güzel bir gündü, en kısa zamanda biz de sizi bekliyoruz!” dedi. Bu arada gözlerimin içine bakıyordu, durduğum yerde yarağım kazık gibi olmuş, yüzüm kızarmıştı. “Abi sen bana diyorsun ama sen hasta olacaksın, yüzün kıpkırmızı ve terliyorsun!” dedi. Ben de güneş çarpmış olabileceğini söyledim. Vedalaştık ve ben eve döndüm.
Eşim geceliğini giymiş yatmış, yatakta beni bekliyordu. Soyundum ve yatağa girdim. Biraz sohbet ettik, onları nasıl bulduğunu sordum. Çok beğendiğini, iyi insanlar olduğunu ve görüşebileceğimizi söyledikten sonra bana manalı manalı bakarak, “Umarım bu düşüncelerim yüzünden beni pişman etmezsin!” dedi. (Eşim çok kıskanç bir yapıya sahiptir). “Ne demek istiyorsun?” dedim. “Kız çok güzel ve sana da çok hayran kaldı!” dedi. “Ne alaka? Kocası anlatmış, o da merak etmiş, ne var bunda?” dedim. “Daha çok toy, sen yine de dikkat et!” dedi. “Abartıyorsun! Duymadın mı, bana Abi diyor, ayrıca kapalı birisi!” dedim.
“Orası öyle, ama ne bileyim, o kadar güzel ki kıskanmamak elde değil!” dedi. Ben de, “Sen ondan güzelsin karıcığım!” diyerek dudaklarından öptüm ve amını avuçladım ve okşamaya başladım. Sonra karımın külodunu çıkardım, amını yalayıp, az önceki elin sıcaklığının ve konuşmalarında etkisinde kalarak kazık gibi olmuş yarağımı karımın amına geçirdim. Karım, “Offfffff, işte bu huyuna bayılıyorum senin, ne zaman aklımdan geçse yarağını amımda buluyorum!” diyor ve dudaklarını ısırıyordu…
Ben ise Hayriyeyi siktiğimi hayal ediyor, karıma köklüyordum. Karım zevke gelmiş çılgınlar gibi inliyor, “Ben bu yarağı kimseyle paylaşamam! Bu yarak bana ait! Sakın o karıyı sikeyim deme!” diyor, kendi kuşkularını dillendiriyordu. “Karıcığım merak etme, Hayriye karşımda soyunup bacaklarını ayırsa bile dönüp bakmam!” diyerek karımın amına pompalıyordum. Karım, “Ben seni bilmezmiyim? On senedir yediğim bu yarağı tanımazmıyım? Öyle bir fırsatı kaçırırmısın sen, bulduğun ilk fırsatta koyarsın kızın amına!” diyor, beni daha da azdırıyordu. 20 dakikadır karımı sikiyordum ve artık son noktaya yaklaşmıştım, hızla pompalıyor,
“Merak etme aşkım, siksem bile bana senin kadar zevk veremez!” diyerek karımı rahatlatmaya çalışıyordum. Karım ise ikinci defa boşalıyor olmanın zevkiyle, “Sik kocacığım sik, bu yarağa helal olsun, bu yarak ne Hayriyeler hak ediyor! Offfff çıldırıyorum, pompala kocacığım, kökle amıma!” derken, korunmadığı için, yarağımı son bir hamleyle karımın amından çektim ve göbeğine boşaldım. Nefes nefese kalmış bir vaziyette üzerinde 2-3 dakika hareketsiz kaldım, sonra yanına uzandım. Karım dudağıma bir öpücük kondurarak, “Az önce söylediklerimi sakın ciddiye alıp ta kıza birşey yapayım deme haa! Sana belli olmaz, izin verdiğimi falan düşünürsün!” diyerek gülümsedi.
Aradan 3-4 gün geçmişti ama Hayriye bir türlü aklımdan çıkmıyor, resmen bütün gün düşüncemi işgal ediyordu. Ellerinin sıcaklığı aklıma geldikçe yarağım kalkıyor, elleri böyleyse acaba amı nasıldır bunun diye düşünmeden edemiyor, bir yandanda arkadaşımın karısı hakkında böyle düşünceler taşıdığım için kendime kızıyor, müthiş bir suçluluk duygusu yaşıyordum. Tam bir ikilem içindeydim. Bir akşam vakti tam dükkanı kapatmayı düşünüyordum ki, Hayriye caddenin karşı kaldırımından kucağında çocuk ile yavaş yavaş yürüyerek evlerinin ters istikametine doğru gidiyor ve sık sık arkasına dönüp bakıyordu. Hemen koşarak yanına gittim ve arkasından, “Hayriye?” dedim.
Galiba sesimi tanıyamadığı için birden irkildi, beni görünce de biraz rahatladı. “Bu saatte böyle yaya nereye gidiyorsun? Hayır mı?” dedim. “Abi sorma ya, Erkan gece vardiyasında çalışıyor, işe gitti, ben de annemlere gidiyorum. Minibüsü beklemeyeyim, yavaş yavaş yürüyeyim dedim, ama hep dolu geçiyorlar, almadılar, buraya kadar geldim.” dedi. Ben de, “Yorulmuşsun, gel biraz dinlen, böyle olur mu, o kadar yol kucağında çocukla yürünür mü, gel hadi!” diyerek çocuğu kucağından alarak, biraz da emrivaki bir tavırla işyerime götürdüm…
Hayriye yorulmuş, kan ter içinde kalmıştı. Soğuk bir kola ikram ettim. “Abi ben almasaydım, geç oluyor, şimdi minibüsler nöbete düşerse çok geç kalırım!” dedi. Ben de, “Merak etme, seni bu saate minibüsle gödermem, ben bırakırım, rahat ol, al şunu iç, serinle biraz!” dedim. “Nahit abi zahmet etme, ben minibüsle giderim!” dedi. Ben kaşlarımı çatarak, “Seni bu saatte böyle göndermem, sonra Erkan duyarsa bana kırılmaz mı?” dedim. Hayriye de çaresiz, “Peki abi!” dedi ve kolayı aldı. Çocuk uyuyordu, koltuğa yatırmıştım. Sohbete başladık, tam karşımda oturuyor ve havadan sudan konuşuyorduk.
Ben ise yine gözümü dikmiş öyle derinlere dalmıştım. Birkaç defa göz göze geldik. Ben hep gözümü kaçırıyordum ve sonuncuda kaçıramadım, bir an sessizlik oldu, 10-15 saniye gözgöze bakıştık. Bu defa o gözünü kaçırdı, ben hemen toparlanmaya çalıştım, ama bu arada masa altında benim yarak yine kazık gibi olmuştu. “Abi ne zaman kapatıyorsun?” dedi. Ben de, “5-10 dakikaya kadar kapatırım, gideriz!” dedim. Bu arada yukarıyı evi aradım ve bir işim olduğunu, bir yere kadar gidip geleceğimi ve merak etmemelerini söyledim.
Masanın altından yarağımı düzelttim, eğer anlarsa rezil olacağımı düşündüm ve sakinleşmek için birkaç dakika dikkatimi dağıttım, masadaki evrakları dosyaları falan toparladım. Sakinleşince de, “Hadi kalkalım!” deyip çocuğu kucakladım ve arabaya kadar ben götürdüm. Arabaya varınca çocuğu almasını, kapıları açacağımı söyledim. Çocuğu alırken ben biraz çekingen davrandım, ama o çok rahattı ve yanaştı, çocuğu sıkı tutabilmek için sarılarak alırken, benim kolumun birisi çocukla onun arasında kaldı ve pardüsünün üzerinden taş gibi göğüslerini ilk defa hissederken neredeyse kalp krizi geçirecektim.
Kapıları açtım, arkaya binmek istedi. “Aşk olsun, bu da ne demek oluyor? Hakaret sayarım bunu!” deyince, “Ay abi özür dilerim, böyle düşüneceğini bilemedim!” dedi ve ön tarafa geçti. Neyse yola çıktık, bu arada hava iyice kararmıştı. Ben acele etmiyor, yolu uzattıkça uzatmaya çalışıyorum. Gideceğimiz yer normal trafikte yarım saatlik yoldu, ama akşam trafiği de işin içine girince baya bir uzadı. Trafik durunca, ben kucağındaki çocuğun yanağını okşamak bahanesiyle ona yanaşıyor, zaman zaman kazara olmuş gibi göğüslerine elimi sürtüyordum…
Çaktırmadan kalkmış yarağımı düzelttim ve konu açılsın diye, “Demek Erkan benden çok behsetti ha, öyle mi?” diye sordum. “Sorma Nahit abi, seni yere göğe sığdıramıyor, ben de merakımdan çatlıyordum.” dedi. “Eee merakın geçti mi? Nasıl, merak ettiğin kadar varmıymışım bari?” dediğimde, bir iki saniye sustu ve “Evet, çok iyi bir insansınız!” dedi. “Teşekkür ederim, sizde iyisiniz, Erkanı severim, çok saygılı çok efendi bir çocuk. Onla evli olğun için çok şanslısın! Eminim iyi bir kocadır!” diye zarf attım. Hayriye yine bir iki saniye sustuktan sonra, “Eh işte, öyledir…” dedi. “Ne demek şimdi bu? Nasıl eh işte? Evliliğinizde sorun mu yaşıyorsunuz?” diye sordum. “Abi evlilik olur da sorun olmaz mı?” dedi. “Hayırdır, büyük bir sorun mu? Bak üzüldüm şimdi, oysa ben sizi çok mutlu görmüştüm.” dedim. “Yok, tabi ki mutluyuz, ama bizim de kendimize göre sorunlarımız var tabi, biraz özel sorunlar Nahit abi.” dedi.
“Bana güvenebilirsin, eğer paylaşmak istersen seni dinlerim ve elimden geldiğince de çözümü konusunda yardımcı olurum, ayrıca bende sır olarak kalır, bu konuda bana güvenebilirsin!” dedim. “Nahit abi sana güvenmesem bu kadarını da söylemezdim zaten, ama güvensem de daha fazlasını anlatmam doğru olmaz.” dedi. “Peki sen bilirsin!” deyip, torpidodan bir kartvizitimi çıkardım ve uzattım, “Eğer çok daralır da konuşmaya ihtiyaç duyarsan çağrı bırak, ben seni ararım!” dedim. Kartı aldı, “Tamam abi, ararım!” dedi. Bu arada yüzü değişmiş, hüzün, utanma, çekinme ve korku karışımı tuhaf bir ifade almış, gözlerini karşıya dikmiş anlamsızca yola bakıyordu. Bir kart daha çıkardım ve bir kalemle birlikte uzattım, “Buna da sizin numarayı yaz, bende de sizin numaranız bulunsun.” dedim. Numarasını yazdı ve uzattı. Baktım ev numarasını yazmış sadece, “Cep numaranı da yazsaydın.” dedim. “Ben cep telefonu kullanmıyorum, hep evde olduğum için ihtiyacım olmuyor.” dedi. “Peki tamam!” dedim.
Bu arada gideceğimiz yere varmıştık. Hayriyeye arabadan inmeden ona, “Sen kötü görünüyorsun, büyük bir sorununuz var galiba?” diye sordum. “Yok bir şey abi, sonra anlatırım!” dedi. “Tamam o zaman, yarın mutlaka telefonunu bekliyorum, anlatacaksın bana!” dedim. “Tamam! Erkan öğleden sonra saat 2:30 gibi evden çıkıyor, ozaman ararım.” dedi. “Tamam o zaman saat 2:30 dan sonra telefonunu bekliyorum, mutlaka ara bak! Bu arada sen geri nasıl döneceksin, saatte epeyce oldu?” diye sordum. “Ben bu gece burada kalacağım abi, kardeşimin düğün hazırlıkları var, yarın alışverişe çıkacağız, alışverişten sonra oradan direkt minibüsle dönerim eve. Abi çok teşekkür ederim, sana zahmet oldu bu geç saatte.” dedi.
“Ne zahmeti canım, ne olacak ki, ne zaman arabalık bir durum olursa, gece gündüz farketmez, aramazsan gücenirim!” dedim ve tokalaşmak için elimi uzattım. Çocuğun başını dizine koydu ve tokalaştık. Eli elimde, “Yok bu sıcaklık normal bir şey değil!” diyerek gülümsedim. “Abi benim elim hep böyledir, pek tokalaşmam ama kimle tokalaşsam çocukluğumdan beri hep bunu söylüyorlar, demek ki sıcak kanlı birisiyim!” diyerek o da gülümsedi ve arabadan indi.
Hemen geri döndüm, ama içim içime sığmıyordu, eve nasıl vardım bilmiyorum. Gözümün önünden gitmiyordu, ertesi gün öğlene kadar bana bir yıl kadar uzun geldi. Saat 14:30 gibi çıktım dışarıya ve Erkanın geçmesini bekliyorum, ama geçmedi. Saat 15:30 oldu, ne Erkan geçti ne Hayriyeden telefon geldi, kafayı yiyordum. Masama geçip koltuğuma oturup gözlerimi saate diktim, kulağım telefonda. Saat 16:15 oldu halen telefon yok. Ne olursa olsun ben arayacaktım, eğer Erkan açarsa (Haftasonu müsaitseniz, ya siz gelin, yada biz gelelim) deyip bir şekilde olayı kapatacaktım. Kaldırdım telefonu, çevirdim numarayı, daha ilk çalışının ilk saniyesinde telefon açıldı…
“Alo.” dedim. Hayriyeden titrek ve kısık bir sesle cevap geldi, “Alo?” dedi. “Ben Nahit, Erkan evde mi?” diye sordum. “Yok Nahit abi, 14:30’da gitti o.” dedi. “Buradan geçmedi, kapıda bekledim ama göremedim?” dedim. “Abi motorla gitmedi, servisle gitti, normalde servis alıyor onu, ara sıra motorla gidiyor.” dedi. “Anladım. Hani arayacaktın, neden aramadın?” diye sordum. “Aramadım işte…” dedi. “Neden? Hani konuşacaktık?” diye sordum. Kısa bir sessizlik oldu, “Boşver Nahit abi, konuşmayalım!” dedi. “Hmmm.
Pardon, sanırım aramakla ben yanlış yaptım. Ben konuşacağımızı, bana sıkıntılarını anlatacağını düşünmüştüm.” dedim. Yine kısa bir sessizlikten sonra, “Abi hangi sıfatla dinleyeceksin benim sorunlarımı, yani sana neden anlatayım, seninle neden konuşayım bunları?” dedi. “Dost olduğumuzu düşünüyordum ben.” dedim. “Tamam abi dostuz, ama aile dostuyuz, sorunlarımızla seni meşgul etmek istemem.” dedi.
“Sen bilirsin, ama akşam da dediğim gibi, eğer anlatmak, boşalmak istersen dinlerim ve anlattıklarını da bir sır olarak saklarım (burada boşalmak kelimesini özellikle kullanmıştım), her şeyi içine atmak sağlığına zarar verebilir, insanda bazen dışa vurma ihtiyacı doğar.” dedim. “Ya elbette konuşmaya ihtiyacım var, elbette birilerine anlatsam rahatlarım, ama bu neden siz olasınız? İşte benim kafamı karıştıran bu, yoksa birileriyle sıkıntımı paylaşmayı ben de isterim.” dedi. “Sen bilirsin, kime güveniyorsan onunla paylaşırsın, güvendiğin birisi varsa ona anlat, ama içinde tutma. Akşam bir ara çok kötü oldun, o halin aklımda kaldı, üzüldüğüm için aradım, onun için anlatmanı istedim, bana güvenebileceğini düşündüm.” dedim. “Güveniyorum…” dedi. “Güveniyorsan anlatırsın.” dedim. “Şimdi değil, ama belki daha sonra anlatırım.” dedi. “Peki ne zaman istersen anlatabilirsin, bilesin ki ben dinlemeye hazırım!” dedim. “Tamam abi bunu bilmek içimi rahatlattı.” dedi.
“Seni tutmayayım, eğer işin varsa kapatabiliriz.” dedim. “Yoo işim yok, çocuk uyuyor zaten.” dedi. “İyi, benim de canım sıkılıyordu, sakıncası yoksa öylesine sohbet edelim.” dedim. “Sakıncası yok…” dedi. “Alışverişi yaptınız mı?” diye sordum. “Evet yaptık, çok güzel şeyler aldık.” dedi. “Senin güzel şeylere ihtiyacın yok ki.” dedim. “Bana değil, kardeşime aldık… (Biraz sessizlik oldu) Hem benim neden güzel şeylere ihtiyacım olmasın ki?” diye sordu. Sustum, terledim ve titremeye başladım.
Titrek bir sesle, “Sen zaten çok güzelsin, extra güzel bir şeye ihtiyacın yok!” dedim. Yine kısa bir sessizlik ten sonra, “Ciddi ben güzelmiyim?” diye sordu. “Hemde çok!” dedim. “İltifatın için teşekkür ederim, bunu duymak çok güzel!” dedi. Hayriyenin bu sözleri bana cesaret vermişti, artık balık oltaya geliyordu, “İltifat değil, gerçekten çok güzelsin, hatta hayatımda gördüğüm en güzel kadınsın!” dedim. “Yok artık, o kadar da abartmayın lütfen!” dedi. “Abartmıyorum!” dedim. “Nerem güzel ki?” diye sordu. “Yüzünden başka nereni gördüm ki?” deyince gülüştük…
“Beni güzel bulmana sevindim Nahit abi!” dedi. “Sorununuz bu mu yoksa, Erkan seni güzel bulmuyor mu?” diye sordum. “Yok, o da güzel olduğumu söyler ara sıra.” dedi. “Hmmm, tutturamadım!” dedim. “Abi sonunda konuşturacaksın beni, bizim sorunumuz sağlık sorunu!” dedi. “Nasıl yani, sağlık derken? Yoksa hastamısın? Demiştim sana bu sıcaklık normal değil diye.” dedim. “Yok abi, sorun Erkanda, bende değil!” dedi. “Öylemiiii? Peki nesi var? Hemen tedavi ettirelim, ağır bir hastalığı falan mı var? Doktora gittiniz mi?” diye sordum. “Hayır gitmedik! Zaten sorun da bu! Doktora gitmemesi!” dedi. “Nasıl yani? Niye gitmiyor ki?” dedim. “Gitmiyor işte!” dedi. “Ben götürürüm onu, sen hastalığını söyle bana!” dedim. “Gitmez abi! Utanıyor!” dedi. “Yahu sağlığın utanması mı olur, bu nasıl bir zihniyet, doktora gidilmez mi, nesi var bunun? Verem mi? Kanser mi?” diye sordum. “Yok abi, öyle bir şey değil, erkekliği ile ilgili…” dedi.
İşte tuzağıma düşmüştü. Biraz sessizlik oldu. “Hmmm, sanırım anlıyorum, ama sağlık sağlıktır, ben öyle düşünürüm, eğer tedavisi olan bir rahatsızlıksa gitmeli doktora!” dedim. “Abi özür dilerim, ama bir şey soracağım, tamam ben sana güveniyorum, ama aynı zamanda da senden utanıyorum, biraz açık konuşsam ayıp olur mu?” dedi. “Ne ayıbı yaa! Sen ne saçmalıyorsun, ayıp falan olmaz, istediğin gibi konuş! Anlat şimdi, nedir sorun?” dedim. “Abi Erkanın erken boşalma sorunu var!” dedi. “Öylemi? Hmmm, anladıımm, peki ne kadar erken?” diye sordum. “Çok erken! Dakika bile sürmeden! Bir defasında içine bile giremeden 3 kere boşaldı, dördüncüde de içine girer girmez boşaldı ve o günde çocuk kaldı. Aslında gerdeği de o gün yapmış olduk, yani düğünden 2 ay sonra! Ara sıra söylüyorum doktora gidelim diye, doktora gideceğimize beni öldür diyor.” dedi.
“Hmmm, durum baya vahimmiş, senin adına ne kadar üzüldüğümü bilemezsin!” dedim. “Nahit abi bana bunları anlattırıyorsun da, peki yengemle sizin sevişmeniz ne kadar sürüyor? Ne sıklıkta yapıyorsunuz?” diye sorduğunda bir üst Level’e geçtiğimizin göstergesiydi bu soru. Zafer kazanma yolunda ilerliyordum. Konuşmanın bundan sonrasını iyi yönlendirebilirsem, Hayriyeyi kesin sikebilecektim. “Yengenle hemen hemen her gün sevişiriz ve 20-25 dakikadan tut da 1 saati geçer bazen!” dedim.
Hayriyenin şaşkınlığını telefondan bile hissedebiliyordum, “Yok yaa? O kadar sürüyor mu abi? O kadar süre yengemle ne yapıyorsunuz?” diye sordu. “Vaktimiz kısıtlıysa hemen yengene girerim ve 20-25 dakika yaparım yengeni, fakat vaktimiz bol olduğunda, yarım saate yakın birbirimize Oral yaparız, 69 yaparız, Rus işi, Fransız işi yaparız, Amerikan işi yaparız, değişik Fantaziler yaparız, Dirty Talking yaparız, birbirimizi birer ikişer kez Orgazm ettikten sonra Finali Doggy veya Jokeyle yaparız!” dedim. (Bilerek bu kelimeleri seçmiştim!).
Hayriye, “Oral? 69? Dörti Tolkink? Jokey? Dogi? Rus işi…? Abi anlatacaksan Türkçe anlat da anlayayım!” dedi. “Oooo, pardon canım! Haklısın! Örneklelerle anlatsam daha iyi olur aslında, fakat biraz açık saçık olur, sakıncası var mı?” dedim. “Yoo, sakıncası yok, istediğin gibi anlat abi!” dedi. “Bak şimdi, sevişmeden önce, yani sikişmeden önce, ön sevişme denilen bir şey var, 69 bunlara en güzel örnek. 69’u sana şöyle açıklayım: Mesela ben yatakta sırtüstü yatıyorum, sen de benim üzerime ters yatıyorsun, ben seninkini yalarken, sen de benimkini yalıyorsun. Bunları yaparken de Dirty Talking yapıyoruz, mesela, Yarrağımı iyi yala Orosopu! Taşaklarımı em amına koduğumun Kaltağı! Birazdan senin bu daracık amcığını sikip parçalayacam! Domaltıp, osurta osurta sikecem seni Fahişe! Yarak hastası azgın Orospu seni! diyorum. Sen de, Sik parçala amcığımı koca yaraklı sikicim, erkeğim, kökle amıma, geçir yarrağını! falan diyorsun!” dedim…
Hayriye belliki bu kadar da açık beklemiyordu, sesi kesilmiş, telefonda hızlı hızlı nefes alışını duyabiliyordum. Muhtemelen eli amına gitmişti. Gerçi benim de elim sikimdeydi. Birkaç saniye suskunluktan sonra Hayriye heycanla ve titrek bir sesle, “Eee, sonra…?” diye sorunca, bir üst Level’e daha geçmiş olduk ve anlatmaya devam ettim. Artık resmen telefonda sekse dökmüştüm işi, “Bak mesela, amın kıllı mı?” diye sordum. Hayriye burnundan soluyarak, heyecanla, “Yok değil, devam et lütfen!” dedi. “Ohhh, yani amın kaymak gibi, kaymak gibi amlara bayılırım!
Amının dudaklarını ağzıma alıp sündürüyorum, emiyorum, amcığına dilini sokuyorum, götünün deliğini parmaklıyorum! Sen de yarağımı hızlı hızlı emiyor, aynı zamanda amını yüzüme bastıra bastıra sürtüyorsun. İkimiz de birbirimizin ağzına boşalıyoruz, ben senin amının sularını yalarken, sen de benim döllerimi yalayıp yutuyorsun!” deyince, Hayriye köpek gibi soluyarak, telefonda inlemeye başladı. Çok geçmeden, Hayriyeden “Ağıhhhh Ihhhhh…” diye bir inleme çıktı ve hiç birşey söylemeden telefonu kapatıverdi. Kesin Orgazm olmuştu ve utancından kapatmıştı telefonu. Bu arada ben de küloduma boşalmıştım!
Ertesi gün yine aynı vakitte aradım. Hemen açtı yine telefonu, “Alo?” dedi. “Alo benim, Nahit! Dün hata ettim galiba, özür dilemek ve vedalaşmak için arıyorum, söz birdaha aramayacam! Kendine iyi bak, bye!” dedim. Hayriye hemen, “Dur kapatma!” dedi. “Efendim canım?” dedim. “Eğer dünkü bir hataysa, bu sadece senin hatan değil, bunu ben de istedim! Bana kızma, dün çok tuhaf oldum, ondan kapattım telefonu! İlk defa kendimi gerçek bir kadın gibi hissettim, ne olur konuş benimle. Beni birdaha aramazsan, ot gibi yaşamaya mahkum olurum, hayatımda hiç heyecan kalmaz!” dedi.
Hayriye tam istediğim kıvama gelmişti, biraz daha üstüne gitmeye karar verdim ve “Bak canım, bu yaptığımızın yanlış olduğunu ve de sonunun nereye varacağını sen de biliyorsun, en iyisi burda bitirelim bu işi!” dedim. Hayriye ağlamaklı bir ses tonuyla, “Bunu bana yapma! Eğer yalvarmamı istiyorsan yalvarırım! Ne yapmamı istersen yaparım, nasıl olmamı istiyorsan öyle olurum! Altına yatmaya bile hazırım! Orospun olurum! Kaltağın olurum! Yarağını yalarım, döllerini yutarım! Erkeğim benim, sikicim benim! Domalt sik beni! Geçir yarağını amıma! Götümü sik, parçala!” deyince, dünkü kaldığımız yerden telefon seksine devam ettik…
Yaklaşık bir hafta boyunca hergün telefonda seks yaptıktan sonra, arkadaşımın o kapalı ve utangaç karısı Hayriye, artık tam bir Orospu gibi olmuştu ve artık gerçekten sikilmek istiyordu. Ben de dayanamıyordum artık ve nezamandır yüzünü görmemiştim, “Yarın sabah işyerime uğrasana aşkım, seni çok özledim!” dedim. “Kocam evde, çıkamam!” dedi. “Karımdan yemek tarifi almaya gideceğini söylersin, 5 dakika görsem yeter!” dedim. “Tamam bakarız!” dedi. Ertesi sabah saat 08:45 gibi işyerime geldiğinde içim içime sığmıyor, çıldırıyorum. Hemen kapıyı kilitledim, pancurları indirdim ve yanına geçtim. Aman tanrım o ne güzellik! Hafif bir makyaj yapmış, başında desenli saten bir başörtüsü vardı. Pardesüsünü çıkardığında, üzerinde beyaz sıfır yaka bir badi, altında topuklarına kadar inen, tüm hatlarını belli eden, kırmızı dar bir etek. Direk yanına vardım, ellerimi uzattım, ellerimden tuttu. Koltukta oturuyordu, kendime doğru çekerek kaldırdım ve direk dudaklarına yapıştım…
Çılgınlar gibi öpüşüyoruz. “Aşkım gel arka odaya geçelim!” dedim, elinden tuttum, arkadaki küçük odada Çekyat vardı, hemen oraya girdik. “Dur yapma, yakalanırsak rezil oluruz!” dedi. “Aşkım ben o riski alacak kadar istiyorum seni! Ya sen?” dediğimde, eteğini kaldırdı külodunu sıyırdı, Çekyata yattı ve “Ben de kocamı ve çocuğumu evde bırakıp sabahın köründe karından yemek tarifi almak gibi sudan bahaneyle buraya gelecek kadar istiyorum! Hadi sik beni!” dedi. Hemen amına yumuldum, bir iki dil darbesi atmak için, fakat sanki hiç am yok, orada incecik bir çizgi varmış gibi duruyordu amcığı. Hayatımda siktiğim karının haddi hesabı yoktur, ama böylesini hiç görmemiştim, 3-4 cm uzunluğunda ince bir çizgi! Aşkım bu ne böyle?” dedim. “Ne var, ne oldu?” dedi. “Aşkım bence Erkanda sorun yok, bu amcığa giremeden boşalmak hastalık değil, kimse dayanamaz buna!” dedim…
Hayriye saçlarımdan tutup beni kendine doğru çekti, “Çok konuşma şimdi karın falan gelir, hadi aç şu amcığımı!” dedi. Benim yarak zaten akşamdan beri kazık vaziyette, o amcığı da görünce damarlar patlayacak hale geldi. Hemen kafasını bolca tükürükledim ve Hayriyenin amına aşağı yukarı sürtmeye başladım. Yarağımın kafasını amının dudaklarında hissedince, Hayriyenin gözleri kaydı, “Aşkım, ilk erkeğim sen olacaksın, çok özledim bu anı, hadi sevgilim, geçir artık bana!” dedi. “Aşkım sen doğum yapmadın mı? Bu amcık sanki hiç açılmamış gibi!” dedim. “Sezeryanla doğurdum! Zaten Erkan içine girdi bir defa bile git gel yapmadan patladı, amımın gördüğü yarak bu kadar! Şimdi sen patlat, hadi göster marifetini, Zifaf yaptır bana, acıt canımı!” diyerek habire üstüne çekiyordu. “Hazırmısın aşkım?” dedim. “Hazırım erkeğim! Hemde nasıl hazırım! Anladın mı şimdi elimdeki ateşin sebebini?” dedi.
Yüklendim! Sanki yarağımla çarşaf yırtıyorum, o kadar dar amcık! Zar zor yarısına kadar soktum, Hayriye kolunu ısırıyor, gözleri sım sıkı kapalı, sanki nefes almıyordu. Biraz bekledim, kollarını açtım, parmaklarımı parmaklarına geçirdim, “Gözlerini aç sevgilim!” dedim, açtı. Göz gözeyiz, nefeslerimiz birbirine karışıyor, “Hadi kökle erkeğim!” diye inliyor. Bir daha yüklendim ve artık dibindeydim. Gözü gözümde, dişlerini sıkıyor ve öyle bir bakışı vardı ki, gözlerinden birer damla yaş başörtüsüne doğru süzüldü. Sikimi yavaşça geri çektim, tekrar yüklendim. Birdaha, bir daha derken titremeye başladı. O tapılası güzellik altımdaydı ve ben onu sikiyordum, hemde göz göze, inanamıyordum. Saatlerce öyle kalabilirdim, fakat acele etmeliydim, vaktimiz çok dardı, başladım pompalamaya ve gözlerinin içine bakarak, “Aşkımsın! Sevgilimsin! Kadınımsın! Orospumsun! Fahişemsin!” diyordum…
Hayriye de, “Erkeğimsin! Sikicimsin! Vurucumsun! Hadi sik beni! Hadi kökle! Vur dibime! Ohhhh yedir yarrağını bana, hadi sik Erkanın karısını, hadi vur koçum, vur erkeğim, çatır çatır sik, doyur amımı! Ohhhh, ilk erkeğimsin! Kökle Orospuna! Kökle Fahişene! Hadi hadi sik beni! Sik arkadaşının karısını! Senin Orospunum hadi!” diyordu. Bir süre pompaladım ve Hayriye sara hastası gibi titreyerek Orgazm oldu ve “Ben bittim, hadi sen de boşal erkeğim!” dedi. “Korunuyormusun?” dedim. “Hayır, fakat patla amıma, fışkırt, dibimi dölle erkeğim!” deyince ben de öyle bir patladım ki, 15 yıldır böyle boşalmamıştım. 3-4 dk. içinden çıkmadan üzerinde yattım dudak dudağa. Sonra hemen kalktık toparlandık.
Pancurları ve kapıyı açtım hem caddeye bakıyoruz hem konuşuyoruz. “Harikaydın aşkım, bana kadınlığımı tattırdın!” dedi. “Sen de öyle aşkım, o nasıl amcık öyle, neredeyse hiç olmayacakmış, resmen yarağımı acıttın!” dedim. “Bendeki amcık amcık da, siken yarak olmayınca amcık ne yapsın? Aşkım ben gideyim artık, kimseyi şüphelendirmeyelim!” dedi. “Tamam aşkım, yalnız bu sikişi ben saymıyorum! Bu akşam geleceğim, seni evinde doya doya sikeceğim, olur mu canım?” diye sordum. “Aşkım çok korkuyorum gören olur diye!” dedi. “Yok ben kimseye görünmeden gelirim aşkım. Saat tam 20:30 da sendeyim, tamam mı Hayriye?” dedim, “Tamam Nahit!” dedi, gitti.
Heyecanla akşamı beklemeye başladım. Akşam saat 20:30 da evinin önünden geçerken sokak kapısının açık olduğunu gördüm ve hemen içeri daldım. Kapıdan içeri girer girmez kapı arkamdan kapandı. Baktım kapıya sırtını dayamıs öyle bekliyordu. Evin ışıkları tamamen sönüktü, ancak sokak lambasının ışıkları pencereden sızıyor ve evin içini loş bir aydınlık kaplamıştı. Hemen kucağıma aldım ve odaya götürdüm hiç konuşmuyorduk. Öpmeye başladım. Yavaşça çömeldi ve gözlerimin içine bakarak fermuarımı açtı, yarağımı ağzına alarak öyle bir emmeye başladı ki, daha bir dakika olmamıştı, benim yarak beton gibi olmuştu bile. Ben de onu yalamak istiyordum, yarağımı iki eliyle kavradı, “Hayır ben bunu istiyorum hemen, sen sonra yalarsın, vaktimiz çok nasıl olsa!” dedi.
Hemen birbirimizi soyduk, yere uzandı, “Hadi koçum! Hadi benim hovardam! Göster şu erkekliğini! Yarağa doyur şu amcığımı!” dedi. Hiç beklemedim, hemen bacaklarının arasında yerimi aldım, yarağımı amının dudaklarında aşağı yukarı gezindirmeye başladım. Hayriye çıldırmıştı, kıvaranıyor, “Geçir kökle artık, ne olur dayanamıyorum, sok koca yaraklım, sok orospun olayım, sok artık!” diye yalvarıyordu. Öyle bir kökledim ki yarağımı, sanki kızgın bir taşın deliğine sokmuşum gibi acı duydum. Onun ise çığlıkları evin içini doldurdu. Gözleri hafif kaydı, bayılacak sandım.
Derin derin nefes alıyordu. Ben yarağımı amından yavaşça geri çekip, çok sert bir şekilde tekrar yüklendim. Kısık bir sesle inliyor, boynumu ve kulaklarımı yalıyor, küçük ısırıklar konduruyordu. Ben hızlanmıştım, kısık kısık nefes alıyordu, “Vur erkeğim, dibime vur! Vur koçum! Sik, becer beni! Sen benim ilk erkeğimsin, yırt şu amımın yarak görmeyen yerlerini, yırt aşkım, kocacığım, koca yaraklı hovardam, sik parçala amımı koca yaraklım, sikemeyenin amını böyle sikerler, off dayanamıyorum, içimi yakıyorsun, pompala canım, hadiiiiii geçirrrrr aslanım!” dedikçe hayvanlaşmıştım…
Hayriye amının kaslarını sıkarak adeta yarağımı bırakmamacasına eziyordu. Amcığı gevşeyeceğine sanki dahada sıkılıyor, daralıyordu. Susmak bilmiyor, haykırıyordu, “Açım koca yaraklım, açım yarağa, açım sikilmeye! Of ne güzel sikiyorsun! Seni ilk gördüğümde amımdan akan suyu görseydin oracıkta Erkanın yanında tecavüz ederdin bana, Erkana da başımı tuttururdun!” dedi. “Tutarmıydı?” diye sordum. “Böyle siktiğini görse eminim beni kendisi siktirir sana, zaten tapıyor sana!” dedi. Bunları duyunca anladım ki, o hanım hanımcık, çıtı pıtı, kapalı kadının fantazi dünyası sınırsızmış, sikişirken konuşmak ve özellikle kocasını aşağılamaktan müthiş zevk alıyordu. Hemen ben de buna yardım etmeye başladım, “Senin o boynuzlu kocanın amına koyayım ben! Karısını siktiğimin pezevengi!” dedim.
“Oooohhh, eveeet, sik Erkanın karısını! Pezevenk kocamın sikemediği amına koyyy errkeğimmm. Sik, boynuzlat arkadaşını, Erkana boynuz taktır bana, sikicim sen ol, boynuzlu pezevengim o olsun, yırt amımı, yırt götümü, sana kendimi o pezevengin kucağında siktirmezsem bu yarrak bana haram olsun sikicim!” diye haykırıyordu. “Sen tam bir Orospuymuşsun, amına koyduğumun Kahpesi, amının ateşi vücuduna, eline vurmuş, anlasaydım ilk fırsatta zorla sikerdim seni, adi Fahişe!” dedim. “Evet tecavüz etmeliydin bana, zorla, bağırta bağırta, ağlata ağlata sikmeliydin, o gün arabanla dağa kaldırmalıydın beni!” dedi. “Sende bu Orospuluk varken seni daha öyle sikerim ki, o pezevenk kocanın boynuzları caddelere sığmaz, merak etme!” dedim. “Ooohhh sik erkeğim Erkanın karısının tazecik amcığını! Daha bu orospu kocasının taptığı bu arkadaşına neler verecek!” dedi. “Neler vereceksin?” dedim. “Amcığımı verecem!” dedi. “Onu zaten verdin amcık karı, dalga mı geçiyorsun, amına koyduğumun Orospusu seni!” dedim.
“Götümü de verecem, bakire el değmemiş götümün de sahibi sen olacaksın erkeğim!” dedi. “İşte bu güzel!” dedim. “Götümü de siktirecem sana, fakat önce şu doymamış amcığımı doyurmalısın, sik Nahitim! Sik erkeğim, hovardam benim! Oohhh! Kocam olacak o pezevengin boynuzları uzasın, arkadaşının altında amımı siktiriyorum, ohhhh! Hadi vur! Sakın durma! Oooof, aaaah dayanamıyorum, bana birşeyler oluyor, içim gidiyor, sakın durma, kökle birtanem, kökle! Ahhhh…” dedi ve titremeye başladı. Boşalmak üzereydi, zevk alması için yarağımı geri çektim, başının yarısına kadar çıkardım ve tekrar kökledim ve öyle bir bastırdım ki, dibinde bekledim ve boşaldığını hissettim. Ben ise hızımı daha alamamıştım, kendimi sıkıyor boşalmamak için direniyordum…
Yaklaşık 45 dakika sonra Hayriye dördüncü kez boşalırken, ben de patlamak üzereydim ve makina gibi hızlandım, “Geliyorum Orospu, nerene boşalayım?” dedim. Hemen bacaklarını sımsıkı belime, kollarını da boynuma doladı, gözlerimin içine bakıyor, sıktığı dişlerinin arasından, “İçime boşal koçum, içime boşal aslanım! Her yerim senin, istediğin yerime boşalabilirsin, ama önce şu Orospunun döle susamış taze amını döllerinle bir sula, arkadaşının sikemediği karısını dölle, bu am senin döllerine kurban olsun, hadi sikicim, hadi fışkırt amıma, fışkırt döllerini!” dedi. “Ya hamile kalırsan?” deyince, “Offff, hadiii, fışkıırrrrt aşkımm, bırak kendini, hadiii ak içimeee, ak amımaa, ohhh hadi sikicim, yolla döllerini hadiii, kalırsam sana hamile kalayım, senin çocuğunu doğurayım, hadiiii!” diye bağırdı. Öyle tahrik olmuştum ki, artık bu sözler üzerine o anda patladım! Ama ne patlayış, amının içi, en ücra köşesine kadar dolmuştu. Adeta kısa bir baygınlık geçirdi…
O gece Hayriyeyi defalarca siktim (Götten de siktim!) ve ilişkimiz 3 yıldır sürüyor. Her fırsatta amdan, götten, ağzından, neresi denk gelirse orasından çılgınca siktim. Şimdi benden hamile kalınca kocasına her şeyi anlatmış, kocası önce kızmış, ama sonra çaresiz olduğu için kabullenmiş…