Articles by "Zorla Sikti"
Zorla Sikti etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

 

Merhaba ben Nihan. Doğumyerim İzmir, ama Konyada büyüdüm. Lise mezunuyum. Maddi durumu iyi bir ailenin tek kızıyım. Sade ve güzel bir hayatım vardı aslında. Lisedeyken evli birine aşık oldum ve senelerce onu sevdim, ama olmadı, kavuşamadık. Tam aşktan ümidimi kesmiştim, artık kimseyi sevemem derken, ilerde evleneceğim kişi ile tanıştım. Ben 18 yaşındaydım, o ise 24 idi. Henüz 1 senelik memurdu ve Elazığda görev yapıyordu. Hem görünüş, hemde davranış olarak tipik bir anadolu erkeğiydi. Çok fazla da kıskançtı. 2 sene flört ettik. Ailelerimiz olsun, yaşam tarzımız olsun, birbirinden çok farklı olmasına rağmen evlendik. Flört dönemimizden biliyordum, çok azgın bir erkekti. Evlenince muhteşem bir seks hayatımız vardı, her gece deli gibi her pozisyonda sikiyordu beni. Sikişirken, bana 'Orospu, Fahişe' demesi beni dahada azdırıyordu. Kocam işteyken ben makyajımı yapar, dar taytlar, göğüslerimi sergileyen bluzlar giyer, kocamın işten gelmesini öyle beklerdim. Kocam eve geldiğinde biraz öpüşüp koklaşır ve yarağını kaldırırdım, delirtirdim onu. Bir posta ağzımla boşaltıp, yemeğimizi öyle yer, sonrasında oynaşmaya devam ederdik. Yemekten sonrada deli gibi sikişip uyurduk.

Fakat zamanla kocamın kıskançlıkları artmaya başladı, herkesten ve herşeyden beni kıskanır oldu, giyim kuşamıma sürekli karışır oldu. Daha evleneli 1 sene olmadan, kavga dövüş artmıştı. Hemen hemen hergün kavga edip, daha sonra bu kavgayı yatakta sikişerek bitiriyorduk. Kavga ederken karşılıklı bağırış içinde birden dudaklarımız birleşip, hakaretler, küfürler ateşli bir şekilde söylenmeye başlanıyordu. Kavga esnasında bana, "Birdaha o elbiseyi giymeyeceksin, orospuluk mu yapacaksın, erkeklerin yarağını kaldırmaya bayılıyor musun sen lan?" gibi laflar diyordu. Onun bu asi ve delirmiş tavrı beni çileden çıkartıyordu, ben de ona, "Aptal, ben sadece senin yarağını kaldırıp, sadece senin altına yatıyorum, sadece senin orospunum, daha ne istiyorsun?" diyordum ve başlıyorduk sikişmeye.

Bir süre sonra kavgalarımızın şiddeti okadar arttı ki, artık seks bile düzeltmiyordu aramızı. Yine böyle bir kavgadan sonra ben artık dayanamdım ve bindim otobüse, doğruca Konyaya, ailemin yanına gittim. Akşam kocam eve gelip, beni göremeyince cepten aradı beni. Telefonda delirmiş gibi bağırıyordu, küfür ediyordu, "Nerdesin lan amına koduğumun orospusu?" diye. Annemlerin yanına gittiğimi söylediğimde iyice kudurdu tabi. 3 gün sonra o da geldi annemlere, beni eve götürmek amacıyla. Annem ve babam gereken konuşmayı yapsalarda düşüncelerimin değişmeyeceğini söyledim ve kocamla gitmedim. Annemlerde kaldığım 2 hafta boyunca beni hergün aradı, ama dönmedim ve boşanma dilekçesini verdim. Aslında kocamı seviyordum, sikişmelerimizi de deli gibi özlüyordum, ama yapacak birşey yoktu. Sonunda boşandık.

Kocamdan ayrıldıktan sonra hamile olduğumu öğrendim ve bebeğimi doğurmaya karar verdim. Bir kızım oldu. Kocamla boşandık, ama bu duruma ikimiz de üzülüyorduk. O Elazığda görev yapıyordu, ben ise Konyada ailemin yanındaydım. Haftada 1 kere kızını görmeye geliyordu. Geldiğinde bizim evde kalsa da, o misafir odasında yatıyor, ertesi gün dönüyordu Elazığa. Boşanma, doğum derken aradan 1,5 sene geçmişti ve ben yaraksızlıktan geberiyordum. Kocamın evliyken bana aldığı vibratörlerle sürekli kendimi tatmin ediyordum ve tabi kocamla eskiden yaptığımız sikişmelerimizi hayal ediyordum. Bazen geceleri arıyor, "Kızımın agu gugu sesini duyur bana!" diyordu ve sonradan konuyu üstü kapalı bir şekilde sekse getiriyordu. Ben konuyu kapatıınca deliriyordu.

Geçen hafta babam evde yoktu, iş için Mersine gitmişti. Annem, ben ve kızım vardık evde. Kapı çaldı, açtığıma karşımda eski kocamı görünce şaşırdım, hep Cumadan gelirdi kızını görmeye. Bu hafta Perşembe sabah gelmişti. Neyse, içeriye girdi, kızıyla oynadı gülüştü, derken kahvaltılık birşeyler hazırladım ve yedi. Annem de uyandı ve eski kocamla merhabalaştıktan sonra işine gitti. Annem kuaför işletiyor. Annem giderken de bana, "Kızım dikkatli ol, yaramaz birşey olursa hemen ara!" dedi. Evde ben, kızım ve eski kocam kalmıştık. Biraz babasıyla oynadıktan sonra kızımı uyuttum. Kocam ise oturdu koltuğa ve pür dikkat bana bakıyordu, ben ise görmezden geliyordum. Sonra kahve yapıp karşısına oturdum ve hafiften bacaklarımı ayırdım...

İşinden gücünden konuşurken, konu birden sekse geldi ve yine tartışmaya, kavga etmeye başladık. Kavga esnasında bana, "Yaraksız duramazsın sen, söyle yattın mı birinin altına, rahatmısın benden ayrıldığına, nasıl, amcığın rahat mı şimdi kaltak?" diye bağırdı. Bana bağırmamasını ve küfür etmemesini söyledim. Delirmiştim o laflarına. Biz bağrışırken babam eve geldi. Şaşırmıştım, "Erken döndün babacığım?" dedim. "İşim erken bitti kızım." dedi. Evde eski kocamı görünce dönüp bana (iyi misin? gibisinden) bir baktı, sonra ona, "Hoşgeldin eski damat. Hayırdır, ne oluyor, sesleriniz ta dışardan duyuluyor?" dedi. O da elini öptü babamın ve "Yok birşey baba, şakalaşıyorduk, kusura bakma, kızımı görmeye geldim..." dedi.

Akşam annem de geldi, akşam yemeğini hazırladık ve yedik. O zaman zarfında eski kocamla tek kelime etmedik, ama bütün gün aklımda onun beni becerişleri vardı. Zaten bana yiyecek gibi bakıyordu, sürekli eli yarağına gidip yatıştırmaya çalışıyordu. Ben ise inadına onun en sinir olduğu ve kıskanıdğı şekilde tayt ve dapdar bir tişört giydim, sürekli azdırıcı hareketler yapıyordum. Gece oldu annem ve babam yattılar, ben de kızımı uyutup yatacaktım. Ona, "Ben yatıyorum, televizyonun sesini çok açmazsan sevinirim!" dedim ve odama geçtim. Yatağıma girdim, ama aklım fikrim onda ve yarağındaydı. Dile kolay, boşandığımızdan beri yarak yememiştim, üstelik her hafta eski kocamla aynı ortamda olmama rağmen. O da çok inattı, her geldiğinde benim duyacağım şekilde banyoda tuvalette mastürbasyon yapıyordu, ama bana ufak tefek dokunuş haricinde yanaşmıyordu...

Kafama koymuştum, onu çıldırtmalıydım. O salonda TV izlerken bir iki kere odamdan çıktım ve WC'ye gittim geldim. Elinde sigara vardı ve azmış bir biçimde çekiyordu sigarayı. En son odama girdim, kapıyı tam kapatacakken, kapıyı tuttu ve açmaya çalıştı. Ben kısık bir sesle, "Napıyorsun ya, annemler duyacak şimdi, amacın ne?" dedim. "Aç şunu, sana gelmedim, kızımı öpüp yatacam!" dedi. "İyi madem, sessizce gir öp ve defol lütfen!" dedim. Odama girdi, ben yatağa uzanıp üstüme örtüyü hafif çektim. Onun ise üstünde askılı atlet ve altında eşofman vardı, o kaslı vücudu beni çıldırtıyordu, üstüne atlamamak için zor tutuyordum kendimi. Neyse, kızımı biraz sevip öptükten sonra yatağına yatırdı tekrar. Benim arkam dönüktü yatakta, bana yaklaştığını hissettiğimde kalbim duracaktı. Birden elini arkama attı ve götümü avuçlayıp sıktırmaya başladı. Dönüp, "Napıyorsun be?" dememe kalmadı, dilini ağzıma sokarak emmeye başladı, sert elleriylede götümü yoğuruyordu...

Offf deliriyordum. "Yapma, annemler duyacak, unuttun mu biz ayrıldık, yapma, çekil, babam duyarsa rezil oluruz!" diye sayıklıyordum. "Kim duyarsa duysun! Ayrılsakta eski kocanım ben senin, bu çocuğu kendi kendine mi yaptın sen, amına koyacam artık yeter!" diyerek beni sıkıştırıyordu. Hernekadar karşı koysam da, "Bu direnişlerin beni dahada çıdırtıyor, amını sikmek istiyorum, o amcığını parçalayacam!" dediği an ben zaten bittim ve bıraktım kendimi, sadece, "Sessiz ol..." diyebildim...

Anında ikimiz de çırılçıplak kaldık ve aç köpekler gibi amcığıma yumuldu. Tanrımmm, o ne muhteşem bir histi. Amımı delirmiş gibi emiyor, tükürükleyip yalıyor, parmağıyla açıyor, çıldırtıyordu beni. Birden 69 olduk. Ben de aynı şekilde, aç hayvanlar gibi onun yarağını emiyordum. İkimiz de kudurumuş gibiydik. İlk postayı ağzıma attırdı. Daha dimdikti yarağı. Beni tekrar yatırıp, amcığımı ayırdı ve kökledi o yarağını. Derin bir 'Ohhhh!' çektim, muhteşemdi. Çıldırmış gibi sikiyordu beni. Annemler duymasın diye kesik kesik inliyorduk. Ben ona, "Sik beni kocacığım, sik aşkımmm, sik erkeğim, özledim yarağını, deliriyorum, parçala beni, orospu de bana!" dedikçe, sert sert köklüyordu, hayvan gibi sikiyordu beni. Amıma her sokuşunda, "Al, al, al! Hoşuna gidiyor mu orospu? Al, gör erkek neymiş!" dedikçe deliriyordum. Birden onu sırtüstü yatırıp üstüne çıktım ve yarağına oturdum. Yarağında sağa sola hareket eederek başladım hızlı hızlı zıplamaya...

İkimiz de zevkten çıldırmıştık, artık annemlerin duyması umrumuzda değildi ve muhtemelen duyuyorlardı. Ben zıpladıkça tırnaklarım omuzlarına geçiyor ve yarak amımın en dibine kadar giriyordu. "Senin amına korum demiştim ben sana, al işte, bu beğenmediğin, geri kafalı dediğin adamın yarağını yiyorsun, onun çocuğunu taşıyıp doğurdun, onun yarağını yemek nasılmış haa, orospu seni, kaltak, ohhh amını yediğim!" dedikçe, ben de çıldırmış gibi, "Ohhhhh yerim bu yarağı, mhmmm, daha derine geçir, ohhhh, kökle!" diyordum. Beni bir anda tekrar altına aldığı gibi geçirdi yarağını amcığıma ve pompalamaya devam etti. Bir süre siktikten sonra, "Artık dayanamıyorum, gelecem!" dediğinde, ben ikinci orgazmımı olmaya başlamıştım bile. İniltilerle karışık, "Gel erkeğimm, sen de gel!" derken içime fışkırttığını hissettim. Tanrım, ne muhteşem bir histi bu. Okadar zamandan sonra tekrar kadınlığımı yaşamıştım. Sonra yanıma uzandı ve birbirimize sarıldık, uzun uzun konuştuk. Konuşmalarımız alevlendiğinde, o gece 2 kere daha sikiştik.

Ertesi sabah kahvaltıda annemlere barıştığımızı söyledik. Şaşırdılar, ama tahmin etmişlerdir :) Şimdi barışalı 6 ay oldu ve tabi yeniden nikah kıydık. Yine her gece delicesine sikiyor beni, mmmmhhh. Ne olursa olsun, kocamın yarağından vazgeçemiyorum :)

 Adım Aslı , 19 yaşında , bir . 65 boyunda , 49 kiloda , kara saçlı , poposu ve göğüsleri epeyce kışkırtıcı , ama kapalı bir kızım . Üniversite imtihanında başarısız olunca bir kuru yemiş cide iş buldum ve çalışmaya başladım . Patronum İsmail amca 52 yaşında , babacan , güler yüzlü bir adamdı . İş müracaatında bulunduğum zaman bir sürü güzel giyinmiştim . Başörtü taktığımdan , üzerime bir bady , altımda vücuduma oturan kara dar uzunca bir etek vardı , pardesümü de giyip öyle çıkmıştım çarşıya . Kuruyemiş ciden içeri girdiğimde İsmail amca ( sonra tanıştık ) , ” Emret kızım! ” diye hitap etmişti bana . Ben de iş aradığımı , üniversite sınavlarına hazırlanacağımı , paraya ihtiyacım meydana geldiğini söyledim . Bana , ” Kapalı bir kızın kuruyemiş cide çalışması kolay değil olacak , sigara ve içki almaya daima erkekler ciro , bazen haneye geç gidebilirsin kızım . ” diye konuştu . Ben ısrarla bu işe ihtiyacım meydana geldiğini söyleyince , ” Tamam , anında başla bakalım! ” diye konuştu .

Pardesümü çıkardım ve tezgahın arkasına geçip çalışmaya başladım . İsmail amca , kalçalarıma kaçamak bakışlar atıyo , ben eğilip kalktıkça bakışlarıyla öyle ki beni yiyordu . Bulunduğu sandalyeden pantolonun önünün kabardığı belli oluyordu. Önündeki kabarıklığa bakarken benim bakışımı yakaladı. ben utancımdan kızardım , ama o konuyu değiştirdi . İlk günümdü , heyacanlıydım , tezgah dar olduğundan sık arkamdan geçip bir şeyler düzeltiyordu . Tekrardan tezgahtaki şeyleri düzeltmek amaçlı tam arkamda durdu, önünü tam kalçalarımın arasına dayamıştı . Herhangi Bir şey diyemedim, kıpırdamadan onu dinliyordum. Arada sırada öne eğilip baskısını arttırıyordu. Yanaklarım al al olmuştu. Bu bu biçimde 15 – 20 dk sürdü . Resmen aletiyle kalçama masaj yapıyordu. Alıcı gelince anında mahaline geçti.

Akşam olmuştu . ” Kızım arkadaki depoda düzeltilecek mallar var, gitmeden bana destek et, yarına hazırlıklı olsunlar! ” diye konuştu . Ben de, ” Tamam İsmail amca . ” dedim. Saat 18:00 benzeri dükkanın kapısını kilitledi . Ben, ” Niçin kapıyı kilitlediniz? ” diye meselece, ” Depodayken hırsız falan ciro, duyamayız. ” diye yanıt verdi . Gündüz yaşadıklarımdan endişeli olsam da , benden 30 – 35 yaş büyük birisinden kayıp gelmeyeceğini, tutumlarından belki benim hata mana çıkarttığımı düşündüm . Depoya indik . Depo gerçektende bir sürü anlaşılmaz bir yerdi. Merdiveni getirdi , ” Sen şu raftaki kutuları download , ben senden alırım! ” diye konuştu . Dar etekle merdivene çıkmak kolay değil olsada çıktım . bu sırada düşmemem amaçlı beni baldırlarımdan tuttu, bırakmıyordu. ” Korkma kızım seni tutuyorum! ” diye konuştu . Esasında düşeceğim de yoktu . Neyse, ben raftaki kutuları düzenlerken eli kalçalarıma geldi. Resmen kalçalarımı okşuyordu . Tedirgindim, ama hoşuma da gitmeye başlamıştı. Ses çıkartmadığım amaçlı okşamaları sertleşmiş, çoğalış parmağıyla arka deliğime ve amıma stress yapar olmuştu . . .

Ben bir 10 dk sonra, ” Yoruldum! ” dedim. ” İn , belli bir süre otur dinlen! ” diyerek, bana inmem içerisinde destek etti, ama resmen beni önüne dayayarak yere indirdi. Sessizdik . 1/2 dk ben önde yarı domalmış biçimde, o da arkamda aletini dayamış takdirde kaldık. ileri ki zamanlarda oradaki kanepeye oturduk. Önüne baktığımda , cihazı pantolonunu delecek gibiydi . Sağdan soldan söyleşi ederken , konu cinselliğe geldi. Erkek dostum olup olmadığını sordu ve ” Çekinmene sebep yok , bana her şeyi anlatabilirsin , kızım yaşındasın! ” diye konuştu. Bir arkadaşımın meydana geldiğini , ancak beni ayrıldığını söyledim . Nedenini sordu. Söylemedim . Israr etti, ” Ben senin yalnızca patronun değil , hem bir de da sırdaşınım, bana söylediklerin burada kalır! ” diye konuştu. Ben de saf saf , çıktığım oğlanla öpüştüğümü, birbirimizle seviştiğimizi, ancak arkadan ilişkiye girmeyi red ettiğim amaçlı beni ayrıldığını, ağlayarak anlattım.

İsmail amca da bana karısının 10 yıl öncelikle can verdiğini, yalnızlığın kolay değil meydana geldiğini söylerken , beni kendine çekti. Ağlayarak, İsmail amcanın kucağına başımı koydum. Ama koyar koymaz dimdik sikini yanağımda hissetim. Bir taraftan benimle konuşuyor , bir taraftan da, ” Ağlama kızım, üzülmeye değmez! ” diyerek saçımı okşuyordu. İçim bir garip olmuştu.

Sonra elimi tutup yanağımın altına koydu, çoğalış siki elimin altındaydı. Eğilip yanağımı öpünce, ” Ne oluyor? ” diye ona döndüm. Döner dönmez dudaklarını dudaklarıma yapıştırdı. ” Hayır , amca yapma! ” dediysemde bırakmadı. Bir hamlede pantolonunu indirdi , ” Seni deli benzeri talep ediyorum tatlım! Lütfen beni kırma , istemediğin hiçbir şey olmayacak! ” diye konuştu. Beni doğrulttu ve elimi alarak külotunun üstünden aletini okşamamı talep etti . Ben ağır ağır sikini okşarken, o da badimi sıyırdı , sütyenimi yukarı kaldırıp, göğüslerimi emmeye başladı . Hem Bir tedirgindim, hem bir istemiyordum, hemde bir sürü zevk alıyordum. İsmail amca ihtiyar falandı, ama bir sürü tecrübeliydi. Bir elini eteğimin altına attı , külotumun üstünden amımı ellemeye başladı. Sonra külodumu kenara çekip amımı yalamaya başladı. Ne müthiş bir zevkti bu Bir kızın amının yalanması civarı güzel herhangi bir şey olamazdı herhalde. Resmen amımın suları akıyor ve orgazm oluyordum.

Bir ara bizzat külotunu indirdi. Siki epeyce büyüktü, özelikle sikinin başı kola kutusu civarı vardı. Bana sikini emmemi ifade etti . Harika bir siki vardı . İsmail amcanın sikini görünce erkek arkadaşımın sikinin epeyce minik meydana geldiğini anladım! ileri ki zamanlarda beni tamamıyla soydu , bizzat de soyundu . Kanepede 69 olduk. Onun başı benim bacak aramda amımı yalarken, siki de benim ağızımdaydı . 10 dk civarı birbirimizi eğlenerek emdik. Ben , ” Ohhh İsmail amca harikasın! ” diye inledikçe, erkek amımı daha bir iştahla yalıyordu. Ben elbette orgazmdan orgazma uçuyordum.

Sikini ağzımdan alıp bacak bulma yanaştı ve sikini amımın dudakları arasına sürtmeye, ortalama kaydırarak amımın dudakları içinde gidip gelmeye başladı. Bakire olduğum amaçlı korkuyordum, nedeni ise nerede duracak bilmiyordum. ” Bakireyim lütfen içime girme İsmail amca! ” diye zorlukla, inleyerek kendisine rica ettim. ” Korkma küçüğüm, kızlığına dokunmayacağım, huzurlu ol! ” diye konuştu. Kanepenin arkasındaki rafların birindeki kutulardan Nivea krem aldı, parmaklarını kremledi . Ben ne inşa ediyor diye düşünürken, kalın parmaklarından öncelikle bir tanesini ağır ağır arka deliğimden içeri kaydırdı. O kadar farklı bir zevk alıyordum ki, hiç sesimi çıkarmıyordum. Bir zaman sonra üç parmağı da götümün içindeydi . Bir eliyle de amımı okşuyordu.

Bir zaman götümü parmakladıktan sonra, ” Erkek arkadaşına vermemişsin, ama bu güzelliği ben alacağım! ” diye konuştu. Belli Bir Süre heyecandan, belli bir süre da götümden sikilecek olmanın merakından, ona yanıt dahi veremedim. Ama büyük sikini götüme ne türlü alacağımı da düşünmeye başladım. Bu endişemi anlamış olmalı ki, ” Kendini bana bırak tatlım, kasma kendini! ” diye konuştu. Yavaşça sikini götüme dayadı, içime girdiğini milim milim hissediyordum. Belli Bir Süre yüklenince, ” İsmail amca duuur, ahhhh, lütfen dur! ” derken çoğalış sikinin koca başı götüme girmişti. Arkam yırtılıyor zannediyordum. ” Şşşt , geçti bebeğim, tamam bak oldu! ” diye diye, ağır ağır götüme o koca sikin hepsini soktu. ” Ohhh bebeğim, canım, ne kadar dar ve güzel götün var! Muhteşem! Harika! ” diyerek, tam 1/2 saat götümü sikti. Sikinin damarlarını dahi büzüğümde hissediyordum. Büyük bir hırıltıyla götüme boşalırken, amımı da okşadığından, ben de geldim. Tarifi olası olmayacak civarı güzeldi .

Bu arada saat 20:00 olmuştu . Kağıt havluyla temizlendik ve giyindik, yukarı çıktık. ” Yarın erken saat 8’de gel Aslıcığım, tamam mı? ” diyerek bana 100 TL avans verdi . Parayı aldım , dudağından öptüm ve 1Tamam yarın görüşürüz! ” dedim, dükkandan çıktım. Arkam acıyordu, yürümekte zorlanıyordum. Haneye geldim, iş bulduğumu kısacası bizimkilere anlattım. Babam da, ” Yorulmuş benim güzel kızım, bir sürü çalışmış! ” diye konuştu. Yiyecek yemeden yatağıma gittim, karnım toktu, İsmail Amcanın büyük siki beni doyurmuştu.

 Slm. Ben Adana’dan Birgül. 33 yaşında 1.70 boyunda, kahverengi gözlü, buğday tenli, 59 kg, dolgun etli dudakları olan, iri ve diri göğüslü, alımlı ve güzel bir bayanım. 9 yıllık mutlu bir evliliği olan biriyim.

Her şey geçen yıl, kocamın geçirdiği rahatsızlıktan dolayı, yıllarca aile dostu olarak bildiğim ve güvendiğim Aydın’ı, kocamı hastaneye götürmek için, çağırmamla başladı. Bu arada Aydın 1.80 boyunda 80 kg sarışın ve kadınların ilgisini çekecek kadar yakışıklı evli ve 38 yaşında biri. Aydın geldiğinde salona kocamın yanına buyur ettim ve üzerimi değişmeye yatak odasına geçtim, üzerimi değişip kocamı da alarak Aydın’ın arabasıyla hastaneye gittik. Hastanede doktor kocamın yatması gerektiğini söyledi ve işlemleri yaparak kocamı hastaneye yatırdık. Kocam refakatçi kalmama gerek olmadığını eve gidebileceğimi söyledi. Aydın da cep telefonunu evde sehpanın üzerinde unuttuğunu, bir an evvel gidip alması gerektiğini söyleyince hastaneden ayrılıp eve gittik.


Eve girince, Aydın’a yardımcı olduğu için teşekkür ettim ve kendisine bir kahve pişirip ikram ettim. Aydın kahvesini içerken ben de yatak odasına geçip üzerimi değişmek için soyunmaya başladım. Üst tarafımda sadece sütyenim kalmıştı, vücudumun geri kalan kısmı ise tamamen çıplaktı. Sütyenimi çıkarırken aynaya baktığımda donup kaldım! Aydın yatak odasının kapısında beni izliyordu. Elim ayağıma dolanmış ve ne yapacağımı bilmez vaziyette apışıp kalmıştım. Aydın’ın bakışlarından hoşlanmamıştım, bir şey yapmasından korkuyordum…


Ve korktuğum şey başıma geldi, bir anda yanıma gelerek beni kollarının arasına aldı ve bir elini bacak arama atıp, iki gün evvel ağdayla kaymak gibi yaptığım amıma parmağını sertçe soktu. Canım yanmıştı, bırakmasını yoksa çığlık atacağımı söyledim. Bana, “Ne duruyorsun orospu, bağır hadi, kimi inandıracaksın? Herşeyini çıkartarak katladın, kim inanır sana? Kocasını hastaneye yatırdım, beni evine aldı dersem, millet sana mı yoksa bana mı inanır?” dedi. Bir bakıma haklıydı, ona sadece, “Aydın abi ne olur yapma, sen bizim aile dostumuzsun, sana yakışmaz.” dedim. Bana, “Kes lan sesini siktiğimin orospusu! Yıllardır seni sikmeyi hayal ettim, karımı bile sikerken seni siktiğimi düşünüyorum. Bana zorluk çıkarmazsan canını yakmam, sadece bir kez olacak, bir daha da olmayacak. Ama zorluk çıkarırsan sabaha kadar sikmedik yerini bırakmam, kocan olacak gavatın da boynuzları kapıdan sığmaz!” dedi ve belimden kavrayıp beni kendine doğru çekti. Vücudumuz bir bütün olmuştu. Pantolonun önü kabarmış ve sikinin büyüklüğü belli oluyordu, siki kazık gibi olmuş göbeğime baskı yapıyordu. Çaresizdim yapabileceğim bir şey yoktu…
Bana kendisini soymamı istedi.

Ellerim titreyerek ve ağlayarak onun gömleğinin düğmelerini çözerken, o da bir anda benim dolgun göğüslerimi zor zapteden sütyenimi yırtarcasına çıkarttı. Boynumu, kulak memelerimi yalıyor, göğüslerimi okşuyor, elini amımın üzerinde gezdiriyor, göğüslerimi ıslak ıslak yalıyordu. Onun gömleğini ve atletini çıkartmıştım, pantolonu ayağındaydı, kemerini çözdüm, fermuarını açtım ve pantolonunu aşağıya doğru sıyırdım, kendisi geri kalan kısmımı tamamladı ve pantolonunu ayağından çıkardı. Karşımda sadece külotla kalmıştı. Siki çok büyüktü ve külodunu zorluyordu. Kocamın dışında ilk kez başka bir erkek ayağında külodu ile karşımdaydı ve birazdan aile dostumuz diye bildiğim bu erkek beni sikecekti, kurtuluşum yoktu bunu biliyordum…


Sert bir şekilde, “Canını yakmamı istemiyorsan, adam gibi sevişeceksin. Seni bir kez sikeceğim, ama tam sikeceğim ve çekip gideceğim. Aksi olursa sonu kötü olur!” diye tehdit ettikten sonra, “Diz çök önümde orospu!” diye bana küfür ederek, başımı elleri ile bastırarak önüne diz çöktürdü. Karşımda külodun arkasına saklanmış devasa bir yarak duruyordu ve başının geldiği kısımda külodu ıslanmış, zevk suyunun akmaya başladığı belli oluyordu. “Hadi başla orospu!” dedi. Çekinerek ve korkarak külodunu sıyırdım. Sikinin başı yumruk gibi, neredeyse çay bardağından kalın bir yarak, keser sapı gibi karşımda dimdik duruyordu. Yavaşça sikinin gövdesini avuçladım ve hafif hafif sıvazlamaya başladım, alev gibi yanıyordu. Avuçladığım halde avucuma sığmıyordu. Sikinin başından bayağı bir zevk suyu akıyordu…


O ana kadar hayatımda ilk ve tek gördüğüm sik kocamın sikiydi ve büyüklüğü Aydın’ın sikinin yarısı kadar ve ince olmasına rağmen, kocamınkinin ancak başını ağzıma birkaç kez alıyor, yalıyor ve amıma sokuyordum. Aydın’ın bu kocaman yarağını ben nasıl içime alacaktım, amımı kesin parçalardı. Kara kara düşünürken, “Ağzına al lan kahpe!” sesiyle irkildim ve Aydın’ın devasa yarağını dudaklarıma doğru götürdüm. Sikini başını ağzıma alırken zorlanmıştım. Epey bir uğraştıktan sonra başını ağzıma almış, dilimle başında daireler çiziyordum. Aydın zevkten inlemeye başlamıştı, ilk defa sikinin yalandığı belliydi. “Hadi benim tatlı orospum, hadi benim evli fahişem, yala yut onu, hepsini ağzına al…” diye kısık kısık inliyordu. Küfür etmek ona ayrı bir zevk veriyordu ve ben sesimi bile çıkaramıyordum. Sikini yavaş yavaş boğazıma doğru sokmaya başladı, boğulacak gibi oluyordum ama o aldırmıyordu bile. Başıma elleri ile bastırıyor, sikini olanca gücü ile ağzıma sokuyordu…


Bir anda dudaklarımın Aydın’ın kasıklarına değdiğini hissettim, siki boğazımın deliğine girmişti. Sikini ağzımdan çıkarırken bir volkan gibi ağzımın içine boşalmaya başladı. Çoğunu zorla yutmuştum ve ağzımın içi ise halen doluydu. Sikini ağzımdan çıkartmasına rağmen yüzüme ve saçlarıma bellerini fışkırtmaya devam ediyordu. Her tarafım Aydın’ın beli ile kaplanmış, çenemden göğüslerime oradanda amıma doğru akmaya başlamıştı. Kocamın beli amımdan başka bir yere akmazken, Aydın’ın beli mideme girmişti. Ama hoş ve buruksu, hafif tuzlu bir tadı vardı, kokusu beni etkilemişti. “Orospu, sevişmek işte bu!” diyordu. Kollarımdan tutup ayağa kaldırdı ve yatağa beni sırt üstü attı. Yatağa üzerime doğru eğildi ve yüzümdeki kendi bellerini diliyle yalarak yutmaya başladı. Bir yandan yüzümdeki bellerini yalıyor bir yandan amımın üzerinde parmaklarını dairesel bir biçimde dolaştırıyor, göğüslerimi hoyratça sıkıyordu. Bellerini yalamayı bitirdikten sonra dudaklarıma yapıştı. Vantuz gibi dudaklarımı emiyor, dilini ağzıma sokup diliyle dilimi yalıyordu…


Ben Aydın’ın bana tecavüz ettiğini unutmuş, kendimi artık ona bırakmıştım. Dudaklarımdan boynuma ve göğüslerime inmeye başladı, göbek çukuruma ıslak dil darbeleri vuruyor, parmaklarını teker teker amıma sokup çıkarıyordu. Amım sulanmaya başlamıştı, amımın suyuna bulanan parmaklarını, fındık iriliğine ulaşan göğüs uçlarıma sürüyor sonra onları yalıyor, amıma parmaklarını tekrar sokup çıkarıyor ve parmaklarındaki amımın suyunu bana yalatıyordu. Artık zevk almaya başlamıştım, hoşuma gitmeye başlamıştı, kendi amımın suyu beni çıldırtmıştı. Bacaklarımı bükerek kalçama doğru çektim ve Aydın da yastığı kalçamın altına koyunca, amım kabak gibi ortaya çıkmıştı. Amımın dış dudakları kabarmış, pempeleşmeye başlamıştı. Bızırımı diliyle dövüyor, dudakları ile sıkıştırıyordu. Parmaklarını bu sefer hem amıma sokuyor, hem de göt deliğimin etrafında dolandırıyordu. Zevk almaya başladığımın farkına varmıştı, “Seni orospu seni, istemem yan cebime koy ha? Seni şimdi öyle bir sikeceğim ki, benim müptelam olacaksın, benden başka kimseye sikilmek istemeyeceksin!” diyordu…


Bir anda 69 pozisyonuna geldik. Aydın’ın devasa yarağının başı dudaklarıma değmeye, onun dili de amımın içine girmeye başlamıştı. Amımın dudaklarını elleri ile ayırıyor, dilini amımın içine sokuyordu. Ben bu arada 3 kez boşalmıştım, ama Aydın ağzıma boşaldığından başka boşalmamıştı. En az yarım saat 69 pozisyonunda kaldık, o kalın yarak yine boğazımın derinlerine girip çıkıyordu. Birden üzerimden kalkarak bacaklarımın arasında yerini aldı, sikini kökünden tutarak sopa gibi kullanıp amıma vurmaya başladı. Siki tam bir kemik halini almıştı siki, her amıma değdiğinde şap şap ses çıkarıyordu. Sikinin başını amıma sürtmeye başladığında sikinin yangınını amımda hissetmeye başlamıştım. Yavaş yavaş amıma yüklenerek başını amıma geçirmişti. Biraz Git-Gel yaptıktan sonra başı ile başı kadar kısmını amıma sokmuştu ama canım da yanmıştı.


Biraz çeker gibi yapıp öyle bir yüklendiki, bağırmamayım diye eli ile de ağzımı kapatmıştı, amımın yırtıldğını sandım bir anda öyle bir girmiştiki içime, gözlerimden yaş gelmişti. Köküne kadar geçirdikten sonra bir müddet bekledi, elini ağzımdan çekti. “Ne olur çok zorlama, amım yırtıldı sanırım.” dedim. Gülerek, “Korkma amın yırtılmadı. Şimdi amını pompalamaya başlayacağım, seni zevkin doruğuna çıkaracağım!” dedi… Artık amımın sızısı gitmiş, Aydın ritmik hareketlerle amıma o devasa kalın ve iri yarağını köküne kadar sokuyor, tamamen çıkarıp tekrar köklüyordu. O kocaman yarak amımı dolduruyor, sanki mideme değiyordu. Amım ilk kez böylesine dolu dolu yarak yiyordu, kocamın sikmesi bunun yanında sivrisinek sokması gibi kalırdı. Aydın’ın beni zorla siktiğini unutmuştum, ona, “Sok, kökle Aydın’ım. Bu am artık senin, senden başkası sikemez artık, hadi kökle, hepsini sok, bu amın tek sahibi sen oldun!” diyordum. Bu sözleri ben söylüyordum ve kendime şaşıyordum…


Aydın elleriyle kasıklarıma yakın yerden belimi ve kalçalarımı kavramış ritmik hareketlerle git gel yapıyor, dudaklarımı göğüslerimi ısırıyor, emiyor ve morartıyordu. Boynumdan göbeğime kadar morarmadık yerim kalmamıştı. Aydın’ın altında zevkten deli divane oluyordum, kısa aralıklarla boşalıyordum. Amımı sikmesi bayağı uzun sürmüştü, sonunda, “Geliyorum, nerene boşalayım, hadi söyle orospu!” diye inliyordu. “Nereme istersen orama boşal erkeğim!” dediğimde, “Ağzını aç ağzını siktiğimin orospusu, sana yine döllerimi içirecem!” demesiyle birlikte, amımdam çıkardığı yarağını ağzıma sokması ve boşalması bir oldu. Şelale gibi ağzıma geliyordu hepsini yutmuştum bu sefer ve yutarken ben de boşalmıştım.


Siki inmişti, ama halen kocamandı. Yatağa yanıma uzandı, bir sigara yaktı. O sigarasını içerken, ben de tamamen kendi isteğimle onun o keser sapı gibi yarağıyla oynuyor, dudaklarıma, yüzüme sürüyor, ağzıma sokup çıkarıyordum. Siki inik olmasına rağmen bile ağzıma almakta zorlanıyordum. Tekrar sikilmeyi arzu ediyordum. Ben onun sikini kaldırmaya, beni tekrar sikmesi için teşvik etmeye çalışırken, o da bana kendi karısıyla bunların hiç birini yapmadığını anlatıyordu. Karısının sadece yatağa sırtı üstü yatıp, bacaklarını ayırdığını, doğru dürüst sevişme yapmadan karısını siktiğini, yatakta sevişirken küfürlü ve kaba konuşmayı çok sevdiğini, ama karısının sevmemesi nedeniyle istediklerinin hiç birini yapamadığını, karısının yatakta çok durgun olduğunu falan anlattı.


Sonra, beni zorla sikerek bana kötülük yaptığını, ama beni sürekli arzuladığını, bana dayanamadığını ve bugüne kadar hep fırsat kolladığını anlattı. Ardından söz verdiği gibi bir daha bana elini sürmeyeceğini söyledi. Ben de, bir kere için mi bana bu kötülüğü yaptığını söyleme gafletinde bulundum. Bu sözümün benim onun metresi olacağımın anlamını taşıyacağını bilemezdim ki…
Sigarasını bitirdi, “Madem yine sikilmek istiyorsun, gel bakalım orospu!” dedi tekrar dudaklarıma yapıştı. Deliler gibi sevişiyorduk. Aydın’ın beni hoyratça sevmeleri hoşuma gidiyordu. Yalamadığı, emip morartmadığı, çürütmediği yer kalmamıştı vücudumda. Ben bile hoyratça sevilmek, sikilmek istermişim de farkında değilmişim! Sevişmeyi sürdürürken evde krem olup olmadığını sordu. Makyaj masasının çekmecesinde krem olduğunu, kremi ne yapacağını sorduğumda, gülerek, “Merak etme, sikilmedik bir götün kaldı, senin götünü sikeceğim orospu!” dedi. “Götümden asla siktirmem, kocama bile siktirmedim götümü!” deyip, bir anda yataktan kaçmak için hamle yaptım, ama beni belimden tuttuğu gibi kendine çekti. “Hiç kurtuluşun yok orospu. Kocan olacak gavat sikememiş ama ben sikeceğim senin o daracık götünü. Seni götten yemeye alıştıracağım orospu!” dedi.

“Ne olur yapma, amıma bile zorla aldım, götümü parçalar yarağın. Canımı yakma, bu güzel anı götümü sikerek mahvetme. Tadında kalsın!” diye yalvarmaya başladım.
Yalvarmalarım sonuç vermedi, saçlarımdam çekerek makyaj masasına sürekledi beni ve oradan kutu içerisinde bulunan vücut bakım losyonu ve kremini alarak yatağa döndük. Beni yüzü koyun yatağa yatırdı ve kalçalarımın üzerine oturdu. Kremi ve losyonu belimin çukuruna bolca dökerek karıştırdı ve kocamın sadce parmağını gezdirdiği, diliyle okşadığı, açmamış gonca bir gül gibi duran göt deliğime bolca sürdü, kalın olan orta parmağı ile bastırarak kremi göt deliğimin içine doğru sokmaya başladı. Belimin çukurundan parmağıyla kremi alıyor, göt deliğimden içeri gönderiyordu. Epeyce bir süre parmağını göt deliğime sokup çıkartmaya başladı. Artık parmağı tamamen götüme giriyordu, canım yanıyordu ama bir şey yapamıyordum. Sonra iki parmağını da götüme sokup çıkarıyordu. Derken üç, sonrasında dört parmağıda götümdeydi. Parmaklarıyla götümü açmıştı iyice. Sadece parmaklarıyla götüm acıyor ve yanıyordu, o devasa, keser sapı gibi yarağı götüme girince ne yapacaktım…


Artık parmakları rahatlıkla girip çıkıyordu götüme. Kasıklarıma, yastığı koyduğunda kalçam iyice yükselmişti. Yine losyondan ve kremden bir karışım yapıp sikine bolca sürdü. Başımı bastırarak yatağa gömdü, kalçamın üstüne bacaklarıma doğru oturup, sikinin başını göt deliğime dayadı. Hafif hafif bastırmaya başladığında canım müthiş yanıyor, sokmaması için yalvarıyordum. Ama kime yalvarıyordum, Aydın beni duymuyordu bile. Hafifçe yüklenmesiyle birlikte sikinin başı canımı yakarak götüme girmişti bile. Biraz öylece bekledi, karışımdan biraz daha göt deliğime ve sikine sürdü, tekrar bastırdı. Her bastırmasında götüme biraz daha sokuyordu yarağını. Canımın yanmasından çıldırmak üzereydim, artık sesim çıkmaz olmuştu. Bir anda öyle bir yüklendi ki, resmen götüm yırtıldı sandım ve taşaklarının amıma değdiğini hissettim, yarağı kalın bağırsağımdaydı ve içime hava basmışlardı sanki…


Yavaş yavaş gidip gelmeye başladı. Kasıklarıma elini atarak amımla oynamaya ve tempolu bir şekilde götümü sikmeye başladı. Biraz önce nasıl olacak derken, şimdi götüm o kocaman yarağı tamamen içine almış, biraz önce duyduğum o korkunç acı yerini zevke bırakmıştı. Aydın hem götümü sikiyor, hem de beni dizlerimin üzerine domaltmaya çalışıyordu. Kendisi ayağa kalkmış, bacaklarının arasına beni almış bir şekilde götümü sikiyordu. Sikini her götüme sokmasında amıma taşakları, kalçalarıma kalçaları değiyor, sanki kalçalarıma oturuyordu. Müthiş bir zevk furyasında idim. Aydın’ın artık beni bırakmasını istemiyor, bu tempoda sikini götüme sokup çıkararak sabaha kadar sikmesini istiyordum. Amımdan sikilmenin zevkiyle götten sikilmenin zevki tamamen başkaymış. Aydın sikini götümden tamamen çıkarıyor, götümün yanaklarını ayırarak tekrar dibine kadar sokuyordu. O kocaman devasa yarağını her götüme sokmasında sanki içime hava basıyorlardı. Götümü sikerken amımla oynuyor, göğüslerimi sıkıyor, boynumu ve omuzlarımı emiyordu. Kalçalarıma arada bir tokat atmasından dolayı kalçalarım kızarmıştı iyice…


Yarım saatten fazla sürmüştü götümden sikmesi, bir anda nefesi sıklaştı, hırıldamaya başlamasıyla götümün içine öyle bir boşaldı ki, içimde sıcaklğını hissetmiştim, sanki kalın bağırsaklarımda Aydın’ın dölleri seyahata çıkmıştı. Bir müddet içimde kaldıkdan sonra sikini birden çıkarmasıyla götümden ‘Plof!’ diye bir ses geldi. O anda tuvalete gitme ihtiyacı hissettim ve hemen tuvalete koştum. Götümde müthiş bir acı ve yanma hissettim, tuvaletimi yapamıyordum, ağrıyordu ve sancı yapıyordu. Aydın’a seslendim. O da merak edecek bir şey olmadığını, fazla ıkınmamam gerektiğini, yavaş yavaş tuvaletimi yapabileceğimi söyledi. Biraz bekledikten sonra Aydın’ın götüme boşalttığı dölleri öyle bir tazyikle püskürerek içimden çıktı. Ama götümden çıkan döllerle birlikte kan da geliyordu. Belli ki Aydın götümü sikerken o kocaman yarağı içimde bir yerlere hasar vermiş, biryerleri yırtmıştı…


Tuvaletimi yaptıktan sonra birlikte banyoya girdik, birbirimizi güzelce yıkadık. Aynaya baktığımda kendimi tanıyamadım, vücudumda morarmadık, emilmedik çürümedik yer kalmamış. Aydın vücudumu resmen mor güller bahçesine çevirmişti. Banyodan sonra salona geçtik. Üçlü kanepeye Aydın oturdu, ben oturamadım çünkü götümde müthiş bir ağrı vardı. Beni kucağına aldı, göğüslerimi emerek, amımı parmaklayarak beni bir kez daha boşalttı. Ben de o devasa yarağını yalayarak ve emerek Aydın’ı ağzıma boşalttım.


O günden bu yana tam 1 yıldır Aydın’ın metresiyim. Kocamın hastanede yattığı 3 ay boyunca, kocamı ziyarete hep Aydın’la birlikte gittik. Ziyaretten sonra direkt eve gidiyor ve kudurmuş köpekler gibi sikişiyorduk. Kocam hastaneden taburcu olduktan sonra Aydın’la artık o kadar rahat buluşamasak da, yine de her hafta en az 2 veya 3 kez gizlice buluşup sikişmeye devam ediyoruz. Artık erkeğim Aydın’ın beni sikerken küfürleri bile hoşuma gidiyor. Aydın’dan asla vazgeçmem artık çünkü bir kadını nasıl sikeceğini ve memnun edeceğini çok iyi biliyor.


Artık kocamla sevişirken, kocama götten de veriyorum. Kocamın götümü sikmesi beni pek etkilemese de, yine de kocamdır diye, götümü sikerken, yalandan bir iki, “Ah, uh, mahvettin beni, parçaladın götümü!” diye inliyorum. Kocam da bana sikiciliği ile övünüp duruyor. Ah benim saf kocam, boynuzlu kocam. Keşke sana anlatabilsem de ve bir kere Aydın’ı karını sikerken görsen de, kadın nasıl sikilirmiş öğrensen, ey benim


 Benim yıllardır çok sıkı dostum, arkadaşım, kardeşten öte bir kız arkadaşım Didem, yeni evlendi. Ama arkadaşlık ettikleri ve nişanlı oldukları sürece adamı hiç gözüm tutmamıştı. Samimiydik, konuşuyor, geziyorduk, ama hoşuma gitmeyen bir şeyler vardı bu adamda. Çok yakışıklıydı ve ahlaksız bir yapısı vardı. Bana bakışlarını yakalıyordum ara sıra. Bacaklarıma, vücuduma istekli istekli, sikecek gibi bakıyordu. Benim baktığımı anlayınca başını başka tarafa çeviriyordu. Arada Didem olmasaydı, o bakışlara başka türlü yanıt verirdim! Didem havalarda uçuyordu, aşktan bir şey görecek hali yoktu. Her fırsatta öpüşüyorlar, koklaşıyorlar, sevişiyorlardı. Üstü kapalı uyarmaya çalıştım, ama Didem dinlemedi, o adamla evlendi…

Balayı falan derken evleneli bir ayı geçti. Didem’in ısrarlarına dayanamayarak, bir akşam yemeği için evlerine gittim. Üçümüz, yeni ev kadını Didem’ın hazırladığı yemekleri yedik, hediye götürdüğüm güzel şarabı açıp içtik. Sohbet ettik. Her şey güzeldi, yemek, şarap, sohbet. Benim güzel arkadaşım mutluluk sarhoşuydu zaten. Kocasının ağzının içine bakıyordu. Balayını anlattılar. Oteli, denizi, havuzu falan. Hatta, kocası birara içeriye gittiğinde, Didem üstü kapalı olarak, kocasının harika seviştiğini, yatakta kendisini çok mutlu ettiğini bile anlattı.

Gece yarısına doğru kalkmak istediğimde, ikisi birden beni evime bırakmak için ısrar ettiler. Ben, gerek olmadığını, taksiyle gideceğimi söyledim. Tam bunun tartışmasını yaparken Didem ağırlaşmaya, bayılır gibi kendinden geçmeye başladı. Ben hemen, “Ne oldu Didem? Neyin var?” diye ayıltmaya çalıştım. Kocasından kolonya istedim, getirdiği kolonyayı alnına, boynuna sürüyordum. Didem halen kendinde değildi, yere halının üzerine serilip kalmıştı. Kaldıramıyordum.

Telefona davranıp 112’yi aramaya çalıştığımda, kocası tutup telefonu elimden aldı ve “Merak etme, bir şeyi yok. Uyuyor sadece…” dedi. Gözlerinde acaip pırıltılar dolaşıyordu. “Nasıl yani? Nasıl uyumak bu?” diye olayı anlamaya çalışırken, kafama dank etti. Adamın gözlerindeki parıltılar anlatıyordu her şeyi. “Uyku ilacı verdim uyuması için! Seninle yalnız kalamıyoruz hiç… Uyursa yalnız kalırız diye düşündüm!” dedi. Şeytanca yakışıklı yüzünde, yine şeytanca bir sırıtış vardı. Anlamıştım olayı, karısını uyutup beni sikecekti…

Üstüme gelmeye başladı. Tam bana sarılmak isterken buna bir tokat patlattım ve “Seni şerefsiz! Nasıl düşünürsün bunu?” diye bağırıp kapıya fırladım. Ama nafile, kapı kilitliydi. Açamayınca arkamı döndüm. Yavaşça üzerime geliyordu. Sıyrılıp balkon kapısına koştum. O da aynı şekilde kilitliydi. Sanki açılacakmış gibi kapı kolunu zorlayıp açmaya çalıştım. Tekrar dış kapıya aynı şekilde yüklendim. Yok, açılmıyordu.

Çaresizce döndüm, üstüme geliyordu. Yana kaçtım, kollarını açıp üstüme geldi. Kaçacak yerim kalmamıştı. Sırtım duvara dayanmıştı. Ellerini iki yanımdan duvara dayadı, kollarının arasında hapsetti. O yakışıklı, kirli sakallı suratı bir santim burnumun dibindeydi şimdi. Korkuyordum, “Yapma! Nasıl böyle bir şey yaparsın? Karının en yakın arkadaşıyım ben! Yeni evlisin, neden böyle bir şeye gerek duyuyorsun?” diye bağırıyordum yüksek sesle. Koca eliyle ağzımı kapadı, “Bağırma canım! Bağırırsan hem sen, hem ben, hem arkadaşın rezil oluruz mahalleye! İster misin böyle bir duruma düşmeyi?” dedi. Başımı iki yana salladım. Elbette yapamazdım bunu.

Bana, “Seni seviyorum canım! İlk gördüğüm andan beri seni istiyorum. Öyle güzel, öyle seksisin ki… Güzelliğin, giydiğin seksi giysiler bitiriyor beni! Delirtiyorsun! Hadi, zorluk çıkartma, sen de zevk alacaksın, inan!” diye fısıldıyor, ılık nefesi kulak memelerimde, boynumda dolaşıyordu. Tüm bedeniyle yaslanmıştı bana. Kasıklarımda onun kalkmış yarağının sertliğini hissediyor, bu da alarm zilleri çaldırıyordu beynimin içinde.

Elini ağzımdan çekti. Yalvarmayı denedim, “Sakın aklından bile geçirme! Bırak gideyim, şerefsiz! Nasıl bunu düşünürsün? Kız oğlan kızım ben. Hem sen… Sen yeni evlisin! Karın yetmiyor mu sana? Bırak beni!” dedim, ama nafile. Çırpındım, tekme vurmaya, kollarından kurtulmaya çalıştım. Umurunda bile değildi. Gözleri vahşi vahşi parlıyordu. Kafaya koymuştu, bugün, bu gece beni becerecekti bu adam. O vahşi ışıltıları görünce anladım. Kızlığımı kaybedecektim bu gece! Yine de kurtulmayı denedim. Ama olmadı.

Saçlarımdan kavrayıp dudaklarıma yapıştı. Başımı çevirdim, bir tokat yedim aniden. Sarsıldım. Tutup yere yatırdı beni. Sağa sola kıvrılıyor, üstümden atmaya çalışıyordum. Minyon tipli, 60 kilo bir kızın ne kadar kuvveti olabilir ki? İri yarı erkek ağırlığının altında eziliyordum. İki elimi tek eliyle tutmuş, halıya bastırmıştı. Bacaklarıyla bacaklarımı hapsetmiş, kıpırdamama izin vermiyordu. Didem, benim güzel arkadaşım, yanı başımızda kendinden geçmiş, baygın yatıyordu. Ona seslenmeyi denedim, ne faydası olacaksa? “Didem, nolur kendine gel! Didem! Kurtar beni!” dedim. Ama Didem’in ruhu bile duymuyordu. Kocası ise yanı başında beni yere yatırmış, sikmek üzereydi…

Nefesim kesilmiş, gücüm kalmamıştı bu hayvanın altında. Kendimi bıraktım, mücadele edecek halim kalmamıştı. Baskıyı hafifletti. Bluzumun yakasından tutup aşağıya çekti, yırtarak çıkardı. Sütyenimin askılarını kopardı, fırlatıp attı. Boğuşmanın etkisiyle nefes nefese kalmıştım, göğsüm aşağı yukarı inip kalkıyordu. Belden yukarım çıplak, gözlerinin önündeydim. O da bir an durup hayranlıkla seyretti memelerimi, “Ohhh! Canım benim! Çok güzelsin! Harikasın!” diye soludu. Sonra eğilip öpmeye başladı. Dudakları sıcak sıcak, memelerimde, uçlarında dolaşıyordu.

Sol eliyle ellerimi bastırırken, sağ elini aşağıya okşayarak indirdi. Eli, çıplak bacaklarımı okşaya okşaya, boğuşurken sıyrılan eteğimin altına girdi. Bacaklarımın içlerini okşayarak yukarı çıktı. Külodumu avuçladı. İrkildim. Ama hareket edemedim. Ağlıyordum. “Bırak! Lütfen bırak beni! Dokunma bana! Zarar verme!” diye yalvarıyordum. Dinlemedi beni. Elleri okşamaya devam etti. Şimdi hazineme ulaşmıştı parmakları. En kıymetli hazinemi, evet, amımı okşamaya başlamıştı parmakları. Ve o anda dehşetle bir olayın farkına vardım: Zevk alıyordum!

Evet. Her yandan ateş altındaydım. Dudakları memelerimin uçlarındaydı. Islak dili memelerimde, kabarmış meme uçlarımda dolaşıyordu durmadan. Etli dudaklarının arasına hapsediyor, diliyle okşuyordu meme uçlarımı. Ya parmakları? Çıplak amımı, klitorisimi okşayan o parmaklar. Dakikalar boyu sürüyordu bu durum. Kasıklarımda bir ateş, bir yangın başlamıştı artık. Ve o yangın gittikçe büyüyor, tüm vücuduma yayılıyordu.

Islandığımı hissediyordum. İçimden sular akıyordu sanki. İnanamıyordum buna. En yakın arkadaşım yanı başımda baygın yatıyor, kocası ise her yerimi okşuyor, öpüyor, emiyor, beni zevkten kıvrandırıyordu. Duygularımı anlatamam. Korku, dehşet, heyecan, zevk, utanma, vicdan azabı. O her tarafımı okşayıp yalarken, ben içimden kendi kendime konuşuyor, telkin etmeye çalışıyordum, (Tamam, sen bir kadınsın. Hayvanın okşamalarından zevk alabilirsin, ama kendini kaptırma. Geçecek bu. Şeytanın seni alt etmesine izin verme. Hayır!) diye.

Elimde olmadan ağzımdan, “Ihhh…” diye bir inilti koptu. Ve hayvan da anlamıştı zevk aldığımı. Parmağını amımdan çekti, ıslanmıştı parmakları, ışıkta amımın sularıyla parlıyordu. Parmağını kokladı, yaladı bana bakarken. “Görüyor musun aşkım, nasıl zevk alıyorsun! Nasıl ıslanmış amcığın! Hadi bırak kendini bana, zevkine var!” diyordu.

Bıraktım ben de. Elini eteğimin kopçasına getirip kopardı. Eteği sıyırıp bacaklarımdan çıkardı. Minicik pembe külodumla kalmıştım. Hemen arkadan koparırcasına onu da çıkardı. Çırılçıplaktım şimdi. Utançla ellerimi apış arama götürdüm, hazinemi saklamaya çalıştım. Gülümseyerek yavaşça elimi tuttu, kenara çekti. Hayran gözlerle bakıyordu amıma. Yeni ağda yapmıştım. Amımı bir süre seyretti, sonra eğildi, öptü. Elimde olmadan yine, “Ooohhh…” diye inledim. Kapalı tutmaya çalıştığım bacaklarımı araladım yine elimde olmadan…

Ve ağzı, benim göz değmemiş, el değmemiş amıma kapandı. Islak dilini hissettim amımda. Ne oluyordu bana böyle? Nasıl bir zevkti bu? Hele dilinin ucunu klitorisimde hissettiğimde mahvoldum. Beynimde şimşekler çakıyordu sanki. İki elimi halının tüylerine geçirmiş, kasılmış parmaklarımla yoluyordum zevkten. Ama yine de ona katılmıyor, zevkini arttırmamaya çalışıyordum. Ama ne kadar saklayabilirdim aldığım korkunç zevki? Gözünü benden ayırmadan yalıyordu amımı. İçimden akan sular, zevkten kızaran yüzüm, kısılan gözlerim her şeyi anlatıyordu ona…

Sonunda yalamayı bırakıp kalktı. Aceleyle üstünde ne varsa çıkarıp attı. Şimdi aralık bacaklarımın arasında, heykelsi, kaslı, sportmen vücuduyla dizlerinin üstünde duruyordu. Az önce kasıklarıma bastırdığı sertlik serbest kalmış, yarağı havaya dikilmişti mızrak gibi. Muhteşem bir yarağı vardı. Biçimli, damarları kabarmış, geniş şapkalı bir şey…

Dizlerinin üzerinde yanaşıp o yarağı ağzıma yaklaştırdı. Ne istediğini anlamıştım, başımı diğer yana çevirdim. Saçımdan tutup kavradı. Can acısıyla istediğini yaptırıyordu bana. Ağzıma dayadı yarağını. Ağzım sımsıkı kapalıydı. Diğer eliyle çenemi tutup sıktı. Acıyla açılan ağzıma taş gibi olmuş yarağını sokuverdi…

Çaresizdim. En ufak hareketimde saçlarımdan asılıp canımı yakıyordu. İstediğini yaptım ben de, yarağını yaladım, emdim. Zorlukla ağzıma sığan yarağını vantuz gibi emiyordum artık. Porno videolarda seyredip mastürbasyon yaptığım oral sahnelerindeki kadınlardan farkım yoktu şimdi. Aklımda o videolardan ne kaldıysa, ağzımla, dilimle hepsini yaptım yarağına. O ise başını arkaya atmış, iki eliyle saçlarımdan kavramış, yarağını ağzıma sokup çıkarıyor, sonra yalamamı bekliyordu. Ben de yalıyordum boylu boyunca. Yaladım, yaladım… Neden boşalmıyordu bu hayvan? Yoksa planını önceden yapmış, karısına uyku hapı, kendine geciktirici falan mı almıştı sapık herif? Herhalde öyle olmalıydı. Dakikalarca yaladığım halde, zevkten böğürdüğü halde boşalmıyordu bir türlü…

Sonra bıraktı yalatmayı. Bacaklarımın arasına girdi tekrar. Tükürüklerimden ıslanmış yarağını, benim zevk sularımla ıslanmış amıma sürttü. Eliyle tutup boydan boya gezdirdi ıslaklığımda. Klitorisime baskı yaptığında kıvrandım. “Yapma… Bana bu kötülüğü yapma! Kızım ben. Bekaretime zarar verme. Bırak ağzımla boşaltayım seni!” diye inledim tekrar. “Çok güzel yalıyorsun tatlım. Müthiş oral yapıyorsun. Ama merak etme aşkım, seni öyle seveceğim ki, kendin yalvaracaksın içime gir diye!” dedi.

Öyle de oldu… İçime girmeden üzerime abandı. Kasıklarıma yaslanan yarağını ayırmadan dudaklarıma yumuldu. Etli dudaklarıyla dudaklarımı emmeye başladı. Eli bir mememi avuçlayıp sıkarken, dilinin ucuyla dudaklarımı okşuyordu bir yandan da. Nefes alabilmek için dudaklarımı araladığımda içime girdi o dil. Dilimi okşuyordu. Kendimden geçiyor, bayılacak gibi oluyordum. Nefes alamıyordum. O geniş kaslı göğüslerinin altında eziliyordu memelerim…

Namussuz adam öyle güzel öpüyordu ki, öyle güzel sevişiyordu ki, her yerime ayrı ayrı aynı anda zevk yıldırımları salıyordu sanki. Dayanamıyordum artık. Kasmaya çalıştığım bacaklarım, kendiliğinden sonuna kadar ayrılmıştı şimdi. Ve o açılan bacaklarımın arasında kıpırdayıp duruyordu yarağı. Hayvani yarağının sert başının amımın girişini zorlamaya başladığını hissediyor, içime girebilmesi için kalçalarımı oynatıyordum. O ise hiç acele etmiyordu. Beni zevkten zevke sürüklerken, memelerimle, dudaklarımla haince oyalanırken, hiç aldırış etmeden, sertliğinden bir şey kaybetmeden öylece bacaklarımın arasında duruyordu…

Zevk sularımın taştığını, arkamdan halıya süzüldüğünü hissediyordum. Sonunda dediği oldu. Yalvardım, “Hadi, gir içime artık! Bitsin bu işkence! Sok şunu içime namussuz!” diye. Gülümsedi dudaklarımın içinde, “Emin misin? İstiyor musun gerçekten?” diye sordu. Haykırdım, “Evet! İstiyorum hayvan herif, istiyorum! Ne yapacaksan yap, bitir şunu, bitir işimi, dayanamıyorum artık!” diye.

Ve doğruldu. Bacaklarımın arasında yerleşti iyice. Gözlerini gözlerimden ayırmadan kalçalarını bastırdı içime doğru. Yarağının başının amımın girişini zorladığını hissettim. Girdi. O kadar ıslanmıştım ki, kaydı içime yavaşça. Başı girdi. Durdu. Gözlerime bakıyordu. Bense heyecanla, titreyerek bekliyordum onu. Ve tüm kalınlığıyla bastırıverdi içime. Bir sızı duydum içimde. Kollarımı boynuna sardım. “Ahhhh!” diye inledim. Acının bitmesini bekledim. O da bekledi. Sonra hareket etti. Yavaş yavaş. Soktu. Çıkardı. Soktu. Çıkardı. Hızlandı. Hızlandı. Zevk suları fışkırıyordu bacaklarımın arasından. İnanılmazdı hissettiklerim. Böyle bir zevk olamazdı. Resmen çığlık atıyordum zevkten. Zirveden zirveye uçuruyordu beni hayvan herif…

En sonunda boşaldı içime. Döllerinin sıcaklığını rahmimin derinliklerinde hissedince ben de delirdim. Tırnaklarımı sırtına, dişlerimi omuzuna geçirip, haykırdım, haykırdım, haykırdım…

Kasılmalarımız bitince üstümden yuvarlandı yanıma. Sırtüstü uzandı. Yan dönüp başımı onun inip kalkan göğsüne koydum. Kalbinin çılgın bir tempoyla atan gümbürtüsünü duyuyordum. Ellerimle, dümdüz, sert karnını okşadım. Bacağımın biriyle, onun sert, erkek kaslı bacaklarını sardım. Halen zevk alan amımı, onun kıllı, sert bacağına dayadım. Bastırdım. Amımda bacağının sıcaklığını, sertliğini duyuyor, zevkten kasılıyordum. Bir süre böyle kaldık. Dinlendik. Sonra kalktı. Beni de elimden tutup kaldırdı.

Zavallı Didem, halen baygın vaziyette uyuyordu halının üzerinde. Eğilip yerde yatan arkadaşımın omuzlarından tuttu, bana baktı, ben de ayaklarından tuttum, kaldırıp koltuğa yatırdık. İçeriden örtü getirip üzerine örttü. Dudaklarını sevgiyle öpüp, başının altına bir yastık koydu. Ben koltuğun kenarında ayakta durmuş onu izliyordum. İçimi bir kıskançlık duygusu kavurdu birden…

Dolan, bulutlanan gözlerime baktı, anlamıştı hissettiklerimi. Gülümseyerek kalkıp geldi, beni kucakladı. Çırılçıplak birbirimize sarıldık. Ateşli ateşli öptü dudaklarımı, “Söylemiştim sana aşkım… Karımı sevdiğim kadar seni de seviyorum. Merak etme, ikinize de yetecek gücüm var benim!” dedi. Ve o güçlü kollarıyla kucaklayıp, kuş gibi kaldırdı beni. Banyoda bacaklarımdan akan dölleri, kanı temizledi özenle. Yıkadı beni. Ben de onu. Sonra yine kucaklayıp üzerimizdeki akan su damlalarıyla, çırılçıplak yatak odasına götürdü. Yatağa yatırdı nazikçe. Sonra üstüme geldi. Seviştik. Saatlerce… Sabaha kadar…

Aklımda sadece o an vardı. Hiç bir şeyi umarsamıyordum. Bekaretim… Namusum… Didem… Geleceğimiz… Hiç biri… Umursadığım tek bir şey vardı: Erkeğim! O’nun bana verdiği, yaşattığı korkunç şehvet, içinde yüzdüğüm zevk denizi. Ve artık onsuz yaşayamayacağım duygusu!


Selam değerli arkadaşlar, benim ismim Dilan. Ankarada oturmaktayım. 3 yıllık evliyim ve 2 yaşında bir kızım var. 1.70 boyunda, 90-65-95 ölçülerine sahip, etrafımca güzel denilen, kumral tenli bir bayanım. Dekolte ve dar kotlar giymeyi çok seviyorum. Şunu da belirtmek isterim ki, popoma herkes hastadır. Ne zaman alışverişe gitsem, ne zaman çarşıda pazarda yalnız yürüsem, esnaf adamların yada markete giderken önünden geçtiğim dükkan sahiplerinin popoma bakarak iç geçirdiklerini çok iyi biliyorum. Götümü o ana kadar hiç siktirmediğim halde, aslında gizliden gizliye merak ta etmiyor değildim hani :)) Bir keresinde ise hiç tanımadığım bir erkeğin arkamdan, “Güzelim senin o götüne benimkini bir soksam dünyalar benim olur!” dediğini duydum ve içimden, ‘Keşke soksan erkeğim, benimde öyle olur valla!’ diye geçirdim :)) Yani anlayacağınız götüme bu tür bakmalara ve laf atmalara alışıktım.
Geçen sene başıma gelen olayı ilk defa burda paylaşıyorum, artık içimde tutamıyacağım ve başka birine anlatsam utancımdan öleceğimi biliyorum. Bundan yaklaşık 1 yıl önceydi. Bir Pazar günüydü. O gün kocam çalışmıyordu ve arkadaşlarının yanına gitmişti. Bense çocuğu uyutup evin işlerini bitirmiştim. Hava çok güzeldi, evde bunaldım, canım dışarı çıkmak istedi. Kocam olacak salağı aradım ve “Ali nerdesin?” diye sordum. “Arkadaşlarımın yanında kahvedeyim canım, bir şey mi oldu?” dedi. “Hayır birş ey olmadı, ama evde canım sıkıldı, gel de bizi biryerlere götür!” dedim. Kocam tamam deyince hazırlanmaya başladım. Yine altıma dar bir kot, üstüme yakası açık bir bady giydim, atlet giymeden sadece bir sütyen taktım ve kocamı beklemeye başladım. Kocam geldiğinde çocukta uyanmıştı.
“Ali hadi çocuğu da alalım pikniğe gidelim.” dedim. Kocam da, “Tamam olur. Kemal beyle eşi Banu hanıma da haber verelim mi? Belki onlar da gelmek isterler.” dedi. “Farketmez, gelsinler.” dedim. Onlara da haber verdik, onlar da geldiler. 2 araba yola çıktık. Yolda alışveriş falan derken piknik yerine vardık. Sonunda yerleştik ve çayımızı demleyip oturduk sohbete başladık…
Bizimle beraber gelen Banu ile Kemal, karşı binada oturan komşularımızdı. Onlarla oldukça samimiydik. Banunun kocası olacak Kemal pezevengi, arada sırada bana kaçamak bakışlarını yakaladığım, aklı sikinde olan birisiydi. Banunun anlattığına göre, siktiği zaman Banu 3 gün oturamıyormuş. Banu bana gerdek gecesini ve bazı geceler sikişmelerini tüm ayrıntılarıyla anlatırdı. Orospu bir de öyle bir ballandırarak anlatıyor ki, sormayın, sanki kocası beni sikmiş gibi oluyorum her seferinde. Neyse, bu arada kocam mangalı falan yaktı, Pirzolalar köfteler pişti, yedik içtik oturuyorduk. Herkeste bir mayışma başladı. Benim kızın uykusu geldi, arabaya yatırdık uyudu. Benim çişim gelmişti, ama burda nerde yapacaktım, her yer açıktı, ağaçlık alan ise uzaktı. O kadar sıkıştım ki, zor tutuyorum, nerdeyse donuma işeyeceğim. Çaresizce etrafa bakınırken, Banu, “Ben de sıkıştım, kız gel hadi bakınıp durma, beraber ağaçların oraya gidelim!” dedi.
Ben de kocama seslendim, “Ali hadi uyan, biz WC’ye gideceğiz, bize götür!” dedim. Ama nerde, bizim herifin karnı doydu, Rakıları da lüp lüp götürdü, uyanır mı hiç? İçimden, ‘Adi herif, inşallah karını ormanda biri bağırta bağırta siker de, onu bile duymazsın!’ dedim ve Banuyla yalnız gitmeye karar verdik ve yanımıza peçetelerimizi aldık, ayaklandık. O sırada Banunun kocası gözlerini açtı ve “Ben size eşlik edeyim kızlar, merak etmeyin ben arkanızda olacağım!” dedi. İçimden,
‘Hapı yuttun Dilan, asıl şimdi merak et!’ dedim. Banu da, “Sağol aslan kocam!” diyerek yola çıktık. Araba ile gidemediğimizden yürüyorduk, Banunun kocası ise arkamızdan geliyordu. Banu da benim kadar sexy bir kadındır, o da benden aşağı kalmaz ve o gün dapdar bir eşofman giymişti. Arada bir arkama baktığımda, her seferinde kocasının götüme yiyecekmiş baktığını gördüm ve bir şey diyemedim. Böyle ilerleyerek 5 dakika falan yürüdük ve ormana girdik, piknik yaptığımız yer gözden kayboldu…
Banuya, “Hadi hayatım sen şöyle yap, ben de az öteye yapayım!” dedim. Banu orda bir ağacın arkasına gitti, ben biraz daha ilerilere gittim. Pantolonumu (dar olduğundan) zorla indiridim ve işemek için yere çömeldim. Etraf çok sessizdi, birden korktum ve Banuya seslendim, “Banuuuuu? Banuuuuuu?” diye. Ama birkaç metre ötemde olmasına rağmen Banudan cevap gelmeyince kocasına seslendim, “Kemal abiii? Kemal abiiiiiiii?” diye. Kocasından da ses gelmeyince iyice korkmaya başladım. Hemen peçete ile amımı silip kalktım ve etrafa göz attım. Ama ikisi de ortalıkta yoktu. Derken arkamdan bir çıtırtı duydum ve daha arkamı dönemeden ağzımı bir el kapattı. Korkudan aklım çıktı, arkama dönmeme izin vermiyordu. Elinin birisini götüme atınca, bu olsa olsa Banunun sapık kocası Kemal dir diye şüphelendim ve çırpınmaya başladım. Kulağıma, “Şşşttt, sesini çıkarma, ben Kemal!” deyip elini ağzımdan çekti ve “Sakın ses çıkarma, kocan duyarsa rezil olursun!” dedi. Ben de, “Bir şey yapmaya kalkarsan bağırırım, karın duyar, sen rezil olursun!” dedim…
“Banu duymaz, baygın yatıyor!” dedi. Meğerse Banu çişini yaptıktan sonra ayağa kalkarken tansiyonu düşmüş ve bayılıp yere yığılmış. Pezevenk kocası da bunu görünce, gidip Banuya yardım edip onu ayıltacağı yerde, benim yanıma gelmiş! Elinin birisiyle götümü avuçlarken, diğer eliyle de göğüslerimi yoğuruyordu. “İster güzellikle olacak, ister zorla! Seni burda sikmeden gitmem! Güzellikle olursa kimse farkına varmaz, zorla olursa üstünü başını yırtar, yerlerde süründürür yine sikerim, o zaman bunu da kocana nasıl açıklarsan açıkla bakalım, ben Banuyu ayıltmaya çalışıyordum derim işin içinden çıkarım!” dedi. Haklıydı, ben artık çırpınmayı bıraktım, kocama da kızdığımdan,
“Tamam, acele et o zaman, kocam uyanmadan işini bitir de gidelim!” dedim. O da, “Emrin olur fahişem, sen hiç merak etme, o pezevenk kocan uyanmadan amını götünü dağıtırım!” dedi. “Ne biçim konuşuyorsun sen öyle, düzgün konuşana sapık herif!” dedim. “Hemen kızma güzelim, sende de hiç fantezi yokmuş!” dedi. “Tamam tamam bırak fantezi yapmayı da hadi acele et!” dedim…
Kemal pantolonumu külotumla birlikte dizime indirip başladı götümün yanaklarını avuçlamaya. “Senin bu götüne hastayım Dilan, sen bir Huri misin? Bu nasıl göt yaa?” deyince ve beni bir gülme aldı. “Hadi tamam uzatma, öyle bir göt işte, sen sikmeme bak! İyi sikersen ve akıllı olursan, bu göt daha çoooooook çıkar karşına!” deyiverdim. O da, “Sen yeter ki iste orospum, fahişem benim! Senin o götüne kurban olurum!” diyerek yumuldu arkama ve göt deliğimi yalamaya başladı. Bir götümü, bir amımı yalaması beni iyice azdırdı. Zevkten deliriyordum, “Hadi Kemal abi, sik artık ne olur!
Beni iyice azdırdın sapık herif, sikeceksen sik artık, Banu ayılacak, kocam uyanacak, hadiii!” dedim. “Tamam Dilanım, seni öyle bir sikecem ki, ömrünce unutamayacaksın, aklından çıkmayacak, rüyalarına girecek ve her gün Kemalin yarrağı, Kemalin yarrağı diye sayıklayacaksın!” dedi. “Bak sennnnnn, öyle mi? Hadi sikte görelim şu meşhur yarrağını!” dedim. Dememle birlikte pantolonunu indirdi ve yarrağı da külotundan kurtuldu. Ama ne kurtulma, göbeğine öyle bir çarptı ki, inanın korktum. Hemde nasıl korktum, hemen pantolonuma külotuma sarılıp yukarı çekmeye çalıştım…
Ama nafile, Kemal sapığı, “Ne oldu kız orospu? Rahat dursana! Tadına bakmadan nereye?” diyerek pantolonumu ve külotumu yeniden sıyırdı aşağı. Ben korkudan titreyerek, “Yalvarırım Kemal abi, ben o yarrağı nasıl alırım, başka ne istersen yapayım, ağzımla boşaltayım, ağzımdan dilediğin kadar sik, ama onu bana sokma!” diyebildim. Kemal abinin yarrağından resmen tırsmıştım, korkudan titreye titreye bir hal oldum. Ama ok yaydan çıkmıştı bir kere ve ben kendim kaşınmıştım. Adama kalkıp ta, karın ayılmadan, kocam uyanmadan beni hemen sik dersen, adam da böyle ballandıra ballandıra siker seni tabi! Bu yarrağı yemeden kurtulamayacağıma aklım kesince kendimi bıraktım saldım artık. Anladım ki dönüşü yoktu, sike sike bu yarrağın tadına bakacaktım. Ve öyle de oldu. “Ağzına almaya o kadar hevesliydin orospu, al bakalım!” diyerek beni önüne çöktürerek uzattı yarrağını. İlk defa kocamın yarrağından başka yarrak gördüm ve ağzıma alcaktım. Gerçi birazdan da götüme alacaktım 🙂
Yarağını elimle tutup ağzıma yanaştırdım ve başladım yalamaya. Ama ağzıma sığmasını bırak, kafasını zor alıyordum ağzıma. Biraz yaladıktan sonra nefes almak için ara verdiğimde, “Bu nasıl bir yarrak Kemal abi? Banu anlatırdı da inanmazdım! Valla aynen dediği kadar varmış!” dedim. O da, “Banunun götü nasıl öyle büyüdü, nasıl öyle güzelleşti sanıyorsun? Bu yarrağın sayesinde işte!” dedi. Beni bir telaş daha sardı, yutkunarak, “Nasıl yani? Sen Banuyu götten de mi sikiyorsun Kemal abi?” diyebildim. “Ne sandın ya yavrum? Her şeyi anlatmış sana orospu, bir tek götten siktiğimi mi anlatmadı? Göt sikmek gibisi var mı! Ne o? Salak kocan daha senin bu güzel götünü sikmedi mi yoksa?” dedi. “Abi ne sikmesi, kocam daha göt deliğimi yalamadı bile! Hem isteseydi bile ordan vermezdim ki!” dedim. “Bana vereceksin ama!” diyerek beni ayağa kaldırdı, yarrağını tükürükledi ve “Hadi dön arkanı Dilanım!” diyerek, hafif öne eğilmemi sağladı. Ben doğrulup, “Kemal abi pantolonumu çıkarıp şuraya yatayım, bacaklarımı açayım, daha kolay olur!” dedim…
“Gerek yok yavrum, sen domal!” diyerek yeniden eğdi beni. Arkama yanaşıp yarrağıyla amıma badana yaparken zevkten ölecektim, amımın suları akmaya başladı ve çok geçmeden titreyerek boşaldım. Titremeler yüzünden ayakta zor duruyordum valla. Amıma sokacak diye heyecanla beklerken, o yarrağının başını göt deliğimde gezdirmeye başlamıştı. Götümü delmeye kararlıydı, yine de son bir umutla yalvardım, “Kemal abi yapma kulun köpeğin olayım orama elleme, amımdan ne kadar istersen sik, ama oraya dokunma, yalvarırım ne olur yapma!” diye. Ama ikna edemedim pezevengi. Yarrağının kafasını birden götüme sokunca, acıdan ben, “Kemal abiiiiii!” diye nasıl bağırdım ama. Götümün acısından ayaklarımı falan hissetmiyordum. Tecrübeli piç, hani beni belimden tutmasa kesin düşecektim.
Ben, “Kemal abi çıkarrr, yanıyor götüm!” diye yalvarmaya devam ederken, piç kalanını da öyle bir soktu ki, acıdan geberiyorum sandım, beynimde şimşekler çaktı, nefes bile alamıyordum. Sanki taşaklarını da götüme sokmak istercesine beni kendine iyice çekip bir süre hareketsiz bekledi…
Ve sonrasında yarrağını götümün içinde yavaş yavaş oynatmaya başladı. Hafif hafif çekip geri sokarak götümü sikiyordu. Bense götümün acısını unutmak için, önümdeki ve etrafımdaki ağaçlara bön bön bakınıyordum. Birkaç dakika geçmişti ki artık yavaşça yarrağını başına kadar çıkartıyor ve tekrar yavaşça hepsini geri gömüyordu. İşte o andan itibaren götümün sikilmesinden zevk almaya başlamıştım. Yarrağı götüme girip çıktıkça amımın suları da kendiliğinden akmaya başlamıştı. İnleyerek, “Hadi erkeğim daha hızlı sik götümü, hadi sikicim daha sert sok fahişene, karının götünü sikiyormuş gibi sik orospunu, bu göt sana kurban olsun sik aslanım!” demeye başladım.
Demez olsaydım, Kemal götüme öyle bir hızlı sokmaya başladı, öyle bir pompalamaya başladı ki anlatamam. Bacağıma ılık ılık bir şeyler akmaya başladığında götüm artık kesin yırtıldı diye düşündüm, sanırım bu kandı. Telaşla, “Kemal abi ne olur boşal artık, götüm kanıyor!” dedim. “Boşalacam orospu bekle biraz!” diyerek birkaç kez daha pompaladıktan sonra, götümden kanlı yarrağını ‘Cork!’ diye çıkarıp, beni döndürdüp önüne çömeltti ve suratıma öyle bir boşalmaya başladı ki anlatamam. Kocam Ali beni 3 gün sikse inanın bu kadar boşalamaz!
Sonra hemen toparlandık, peçeteyle ağzımı yüzümü ve kanayan götümü sildim ve Banunun yanına gittik. Gittik ama tabi ben oraya kadar Kemal abinin yardımıyla yürüyebildim. Bacaklarım ayrık ayrık yürürken gören Kemal pezevengi pis pis gülüyordu. Neyse Banuyu bulduk ve ayılttık. Banu gözlerini açıp kendine geldiğinde etrafına şaşkın şakın bakarak, “Bana ne oldu yaa, birden gözümün önü karardı, gerisini hatırlamıyorum, kendimi sanki dayak yemiş gibi hissediyorum!” dedi. Kemal abi de, “Bir şey olmadı karıcığım, çişini yaptıktan sonra ayağa kalkarken birkaç saniyeliğine bayıldın, tansiyonun düştü herhalde, iyiki de yakındaydık hemen yetiştik.” deyip, kollarına girdik ve Banuyu kaldırdık.
Banuyu ortamıza alarak piknik yaptığımız yere yürümeye başladık. Salak kocam uyanmış, çişimizi yapmaya gittiğimizi bilmediğinden etrafına salak salak bakınıyordu. Bizi o halde görünce, “Hayırdır? Nerdeydiniz? Banuya ne oldu öyle, beti benzi atmış?” diye sordu. Kemal de, “Hanımlar tuvalet ihtiyaçlarını göremeye gittiklerinde Banunun tansiyonu düştü, bayıldı!” dedi.
Kocam Banuya, “Geçmiş olsun!” deyip, bana da, “Ya sana ne oldu aşkım, aksak aksak yürüyorsun?” diye sordu. Ben de, “Aşkım hiç sorma, WC olmadığından ağaçların oraya gittik, çişimi yapmak için çömeldiğimde popoma öyle bir diken battı ki, mübarek sanki sopa gibiydi!” dedim. Ama bunu derken başka şeye benzetme olacağı aklıma gelmemişti :)) Anında herkes gülüşmeye başladı. Neyse biraz daha oturduktan sonra toplandık ve eve doğru yol aldık. Ama eve varana kadar ben arabada nasıl oturdum onu bana sorun. Eve girer girmez aynamı aldığım gibi tuvalete girdim.
Domalıp göt deliğime baktığımda, eskiden gömlek düğmesi gibi olan götümün deliği, artık nerdeyse Rakı bardağının ağzı kadar açılıyordu. Üstelik büzüğüm öyle bir yırtılmış ve kanamıştı ki, kandan dolayı beyaz tangam kıpkırmızı olmuştu…
Götümün iyileşmesi 3 hafta kadar sürdü, ve bu sürede Kemal pezevenginin yakınından bile geçmedim. Taaki götüm kaşınmaya, yeniden Kemalin yarrağını istemeye başlayana kadar…
Hepinizin yarraklarını öpüyorum beyler.