Ağustos 2020

Merhabalar. Ben Seymen. 40 yaşında, evli bir erkeğim. Bu olay baldızımın kızı Elif ile aramızda geçti. Elif 19 yaşında, kumral tenli, 1.65 boylarında, tombul kalçaları ve iri memeleri olan bir kızdı. Elifin ablası evlendi ve şehir dışına taşındı. Elif annesi ve babası ile birlikte yaşıyor. O gün baldızım ve bacanağım, bir haftalığına, şehir dışındaki evli kızlarını ziyarete gideceklerdi. Elif evde yalnız kalmasın diye bizde kalmasını uygun gördüler. Annesi ve babasını yolcu ettikten sonra, Elif çantasını alıp bizim eve yerleşti.
Elif ile aramız çok iyi ve samimi bir yakınlığımız vardı. Sürekli şakalaşır ve birbirimize takılırdık. Elif’le bazen el şakası da yapardık. Birbirimizi elleyerek, vurarak ve sarılarak şakalaşırdık. Akşam yemekte ve sonrası yine şakalaşıp gülüşerek televizyon seyrettik. Gece ilerlemiş, benim uykum gelmişti, iyi geceler diyerek yatmaya gittim. Hemen ardımdan karım da yatmaya geldi. Karım sabah erkenden işe gidecekti. Ben izinliydim.
Karım ertesi sabah işine gittiğinde ben daha uyuyordum. Rüyamda Elif’i görüyordum, o tombul kalçalarını ve iri memelerini görüyordum. Etli dudaklarını ve memelerini öpüyor, kalçalarını, bacaklarını okşuyordum. Bu arada sikimin sertleştiğini, irileştiğini hissediyordum. Yaz olduğu için sadece şort giymiştim. Sanki rüyada değil de gerçekte sikimi birisi okşuyor, öpüyor gibi hissetmeye başlamıştım. Rüyamda ateşli bir şekilde Elif’le sevişiyorduk.
Bir ara uyandım ve gözlerimi araladım, Elif şortumun üzerinden sikimle oynuyor, sikimi okşuyor ve şortumun içinde sertleşmiş olan sikime baygın gözlerle bakıyordu. Ben olumsuz bir tepki göstermeden uyuyor numarası yapmaya başladım. Elif ise devam ediyordu okşamaya. Demek ki gördüğüm rüya değil gerçekmiş.
Bir süre sonra uyuma numarasını bırakıp gözlerimi açtım. Elif şortumun üzerinden eğilip eğilip sikimi öpüyordu. Rahat edebilmesi için bacaklarımı açtım ve o an göz göze geldik. Elif biran duraksadı ve mahçup bir şekilde yüzü kızarır gibi oldu. Benden ters tepki gelmeyince hafif bir tebessüm ile sikimi okşamaya devam etti. Sonra elini şortumun içine soktu ve sımsıcak ve sertleşmiş sikimi okşamaya başladı.
Ben daha fazla dayanamadım doğruldum ve onu kendime çektim. Dudaklarından öpmeye, dolgun memelerini okşamaya başladım. Elim geceliğinin üzerinden bütün vücudunu dolaşıyordu. Elif daha da isteklenmiş, daha da ateşlenmişti. Elif’in o el değmemiş taze vücudu, isterik ve arzulu bakışları beni çıldırtmıştı, iyice azmıştım.
Üzerindeki geceliğini çıkarttım. Sütyen takmamıştı, sadece beyaz bir külotu vardı. Memeleri şişmiş, dimdik havada titriyordu. Dudaklarımı memelerinin uçlarında gezdirip, dilimle uçlarını yalamaya, ağzıma alıp emmeye başladım. Elimle de kalçalarını, bacaklarını ve külotunun üzerinden amını okşuyordum. Okşayarak elimi külotunun içine soktum. Harika bir yumuşaklık, sıcaklık avucumun içini dolduruyordu. Tertemizdi, pırıl pırıl bir amı vardı.
Bu arada ben de şortumu çıkarttım. Sikim, damarları çıkmış, kafası şişmiş bir şekilde dimdik duruyordu. Sikim öyle aşırı büyük ve iri değil, avucumu dolduracak büyüklükte. Elif’i de ayağa kaldırıp usulca külotunu aşağıya indirdim. Aman tanrım, harika bir amı vardı. Karımın amı da güzeldir ama bu bambaşka bir görünümdeydi, mükemmel çizgileri vardı ve hiç sikilmemişti. Elif ise dimdik duran sikime hayranlıkla, yiyecek gibi bakıyordu.
Elife sarıldım onun sıcaklığını, kokusunu, sikimin onun karnına dayandığını hissettim. Öperek, yalayarak, memelerini emerek aşağıya doğru indim. Göbeğinin etrafını dilimle yaladım. Amını okşuyordum. Öperek aşağıya indim, tam karşımda Elifin nefis amı duruyordu. İncitmekten korkar gibi üzerine öpücükler kondurdum, dilimle üzerinde gezindim. Elif dilimi daha iyi hissedebilmek için bacaklarını araladı. Başımı okşuyordu.
Dilimi amının üzerinde gezdirdikçe Elif’in gerildiğini hissediyordum. Dilim amının arasına kaymaya başladığında Elif inliyordu. Dilim, içi pembemsi renkli tertemiz amının içini yalamaya, içine girip çıkmaya başladı. Elimle de kalçalarını okşuyor, sıkıyordum. Sonra amının dudaklarını araladım, amının dudaklarını dilimle dolaştım, dilimi içeriye doğru gönderip çektim. Bu hareketim Elif’i mest etmiş, inlemeleri sıklaşmıştı.
Elif’i sürükleyip yatağa uzattım. 69 pozisyonunda üzerine çıktım, sikimi ağzına doğru verdim ve onun o muhteşem amını yalamaya devam ettim. Elif de dimdik duran sikimi okşamaya ve başına öpücükler kondurmaya başladı. Biraz acemi idi ama en azından isteyerek bir şeyler yapmaya çalışıyordu, bu da bana ayrı bir zevk veriyordu. Sikimi ağzına sokuyor, eliyle sıvazlıyor, emiyor, yalıyor ve okşuyordu.
Elif’in amı tam sikilecek kıvama gelmişti, ancak önemli bir sorun vardı: Elif bakireydi, yani amını sikemeyecektim. Elif’in amını yalarken kalçalarını da okşuyor, arada bir de götünün deliğine parmağımla dokunuyordum. Sımsıkı, daracık göt deliği vardı, ben dokundukça açılıp yumuluyor sanki dokunuşlarıma cevap veriyordu. Parmağımı amının suyu ve tükürükle ıslatarak göt deliğine bastırmaya başladım. Önceleri biraz kasılır gibi oldu ama sonradan gevşemeye başladı, belli ki o da zevk alıyordu.
Parmağımı yarıya kadar göt deliğine soktuğumda Elif hafiften bağırdı. “Acıdı mı?” dedim, “Önemli değil.” dedi. Ben devam ettim, parmağımın tamamını soktum ve sokup çıkartmaya başladım. Parmağım götüne, dilim amına girip çıkıyordu. Elif de iyice azmıştı ve sikimi hızlı hızlı yalıyor, emiyor, ağzına alıyordu. Elif’e, “Sikimi sokmamı istermisin?” dedim, “Evet isterim, ama nasıl olacak?” dedi. “Götüne sokayım mı?” dedim, “Acır mı?” dedi. “Kremleriz, girmezse yapmayız.” dedim. “Çok acımaz dimi?” dedi. “Biraz acır, ama alışırsın aşkım.” dedim. “Tamam, sok.” dedi.
Parmağımı göt deliğinin içinde biraz oynattıktan sonra kalktım. Elif’i de kaldırdım, yataktan indirdim, yere diz çöktürdüm ve yatağa yüzünü yapıştırdım. Bacaklarını aralayıp arkasına geçtim. Harika tombul kalçaları, amı ve götü, iki harika delik tam karşımdaydı. Şeytan, bir amına sok bir götüne diyordu ama kontrollü olmak zorundaydım, kendimi toparladım. Eğildim, amını tekrar yaladım, parmağımı götüne soktum. Parmağım bu defa daha kolay giriyordu. Sikim dimdik, çatlayacak gibi olmuş, damarları çıkmış, kafası kocaman olmuştu.
Sikimi güzelce kremledim. Elif’in göt deliğini de bolca kremledim ve tekrar kontrol ettim, parmağım içine kaydı, zamanı gelmişti. Arkasında ben de diz çöktüm, sikimi önce amına, sonra götünün deliğine sürttüm. Sonra sikimin başını götünün daracık deliğine dayadım ve bir elim sikimde bir elimle de Elif’in belinden tutarak bastırmaya başladım. Gerçekten çok dardı göt deliği. Biraz daha yüklendim. Daracık deliğin açıldığını ve sikimin şişmiş başının uc kısmının götüne girmeye başladığını hissediyordum.
Ben bastırdıkça Elif ileri kaçmaya çalıştı ama gidemedi. Acıyla inlemeye başladı “Acıyor aşkım yaa.” diyordu. Biraz o şekilde bekledim, kalçalarını ve amını okşadım. “Hazırmısın?” dedim. “Acıyor, yavaş ol aşkım.” dedi. Ben tekrar kaldığım yerden yüklendim ve birden sanki ‘Cup!’ diye bir ses çıkartarak başı geçti. Elif’in o anki hoplamasını ve acıyla kıvranmasını tarif edemem. Başı içerde olarak bekledim, okşayarak rahatlamasını sağlamaya çalışıyordum.
Elife “Aşkım istersen bırakalım.” dedim. “Hayır, buraya kadar gelmişken ne olacaksa olsun, nasıl olsa eninde sonunda bu iş olacak.” dedi. Ben de, “Tamam aşkım, nasıl istersen. Senin acı çekmeni istemem.” dedim. Bu arada da yavaş yavaş, kımıldatarak bastırıyordum. Sikim kaskatı olmuş, sanki kırılacak gibiydi. Hafif hafif Elif’in o daracık göt deliğinden sımsıcak içine doğru sokuyordum. Tanrım, ne harika bir duyguydu bu. Elif’in inlemeleri, sızlamaları ve hızlı nefes alışlarımız eşliğinde, sonunda sikim köküne kadar götüne girdi ve kalçalarına yaslandım.
Belinden sarılıp öylece beklerken elimle de alttan amını okşuyor, o güzel pürüzsüz sırtını öpüyordum. Kısa bir süre sonra yavaşca sikimi geri çekmeye başladım. Sanki vakumla çekiyormuş gibi Elif’in götü sikimi bırakmak istemiyordu, hiç boşluk kalmamıştı. Sikimi, başı içerde kalacak kadar çektim, birkaç saniye bekledim ve tekrar bastırdım. Bu sefer daha rahat girmişti. Elif ise dudaklarını ısırmış, hırıltılı sesler çıkarıyor, elleri ile yatağı sıkıyordu. Belli ki çok acıyordu. Yavaş yavaş sokup çıkarmaya devam ettim. Gittikçe alışıyordu. Sikim de rahatlamıştı, Elif’in daracık götü de Elif de.
Elif’in hırıltılı sesleri kesildi, inlemeleri zevk çığlıklarına dönüştü. Ben de gittikçe hızlanmaya başlamıştım. Elif’in de kalçaları kıvrılıyor, arada kalçalarını geri itiyor, sanki daha ilerilere sokmamı istiyordu. Artık gelmek üzereydim, kendimi tutamıyordum. Aslında bu sikişmenin hiç bitmesini istemiyordum, ama hızla sokup çıkartırken kasılmaya ve Elif’in götünün içine fışkırmaya başladım. Ben kasıla kasıla boşalırken, Elif de “Aşkım, sevgilim, erkeğim.” lafları ile beni azdırıyordu. Sonunda tamamen boşaldım ve Elif’in üzerine yığıldım.
İkimiz de ter içinde kalmıştık, bir müddet o şekilde yattık. Sikim inmeye başlamıştı, sikimi götünden çıkardım ve yanına sırtüstü uzandım. Elif başını kaldırdı, gözlerimin içine mutlu ve masum bir şekilde baktı. Yan dönüp yaklaştı, dudaklarımdan ve boynumdan öptü. Ben de karşılık verdim. Birbirimizi öperek, okşayarak, birbirimize sarılarak yattık. Ben yorulmuştum ve gözlerim kapanmaya başlamıştı.
Elif’in eli tekrar sikime doğru gitti ve okşamaya başladı. Gözlerimi açtım, “Yine mi istiyorsun?” dedim, birşey demedi, ama tatlı gülümsedi ve dudaklarımdan öptü. Sikim de bu arada kıpırdamaya başlamıştı, Elif bunu görünce daha da keyiflendi. Ben doğruldum, “Banyo yapmalıyım.” dedim ve kalktım. O da benimle beraber kalktı ve peşimden banyoya geldi. Beraber yıkanmaya, birbirimizi okşamaya, öpmeye ve tekrar sevişmeye başladık.
Elif bu defa daha bir tecrübeli ve istekli olarak sevişiyordu. Kendimi ona bırakmıştım. Beni öpüyor, sikimi ağzına alıyor, emiyor yalıyor ve okşuyordu. Sonunda sikimi tekrar kaldırmayı becerdi ve mutlu bir şekilde yüzüme baktı. Sikimi güzelce şampuanladıktan sonra götüne de şampuan yaptı ve önümde ayakta domaldı. “Hadi aşkım götüme sok sikini, onu içimde istiyorum.” dedi. Sikimi tuttum, götünün deliğine dayadım ve bastırdım. Hepsini bir seferde soktum. Bu sefer çok rahat girmişti. Sokup çıkartmaya başladım. Elif öncekinde acı ve ızdırapla kıvranırken şimdi zevk ve şehvet sesleri çıkartıyordu.
Sikimi götünden çektim, yere oturdum ve “Gel aşkım, üzerine otur.” dedim. Geldi, yüzü bana dönük bir şekilde bacaklarını açtı, eğildi, sikimi götüne ayarladı ve birden oturdu. Sikimin üzerine zevkle oturup kalkıyor, resmen üzerinde hopluyordu. Ben de parmağımla amıyla oynuyor, bir elimle de memelerini sıkıp okşuyordum. Doğruldum memelerini ağzıma aldım, emdim, uçlarını ısırdım. Biraz sonra “Kalk, ters dönüp otur.” dedim. Sikimin üzerinden kalktı, ters döndü, sırtı bana dönük olarak sikimi götüne soktu ve tekrar oturdu. Bu şekilde sikimin üzerinde hoplamaya devam etti.
Sert ve damarlı sikimin Elif’in daracık götüne girip çıkmasını seyretmek çok hoş bir duyguydu. Elif kalçalarını, sikimin başı içeride kalacak kadar kaldırıyor sonra birden oturuyordu. Elif azgın bir halde devam ederken, ben, “Boşalacağım, geliyorum.” dedim. “Boşal aşkım.” diyerek daha zevkle oturup kalkmaya başladı, sanki erkeğini boşaltmanın mutluluğunu ve zevkini çıkartıyordu. Ben büyük bir kasılmayla ve titreyerek götüne boşaldım, ama o hala oturup kalkmaya devam ediyordu.
En sonunda dayanamadım ve “Beni mahvettin, bitirdin!” dedim. Bu Elif’in daha da hoşuna gitmişti ve daha hızlı bir şekilde devam ediyordu. Sikim çatlayacak gibiydi. Bir müddet sonra Elif de titreyerek boşaldı ve sırtüstü üzerime yattı. Nefes nefese kalmış, sırılsıklam terlemişti, aynen benim gibi. Birbirimize öpücükler kondurduk. İkimiz de bu sevişmeden çok zevk almış ve mutlu olmuştuk. Duşumuza aldık ve giyindik.
Bir hafta boyunca her fırsatta, baldızımın kızı Elifi götten siktim. Annesi babası döndükten sonra, istemeye istemeye bizden ayrıldı. Tabiki ailece ziyarete gidip geliyoruz. Bu ziyaretlerde karşılaştığımız an sanki beni sikecekmiş gibi bakıyor, yanımdan geçerken sürtünüyor, çaktırmadan sikimi elliyor, şakalaşmalar devam ediyor. Tabii ben de bu arada boş durmuyorum, çaktırmadan amını götünü elliyorum, parmaklıyorum. Ve haftada bir, iki haftada bir, fırsat yaratıp gizlice buluşuyoruz ve götünü sikiyorum.
Elif yakında birini bulup evlenmeyi düşünüyor, sırf benimle daha rahat buluşabilmek ve bana amını da siktirebilmek için…

Selam, ben Aydın’da yaşıyorum. Adım Reyhan, 39
yaşındayım, balık etli ve beyaz tenliyim. Yaz dönemi bizim
oralarda düğün zamanıdır. Kocam Aydın’ın bir ilçesindendir.
Halası telefonla arayarak yakın akrabalarının düğünü
olduğunu söyledi. Kocam işi gereği zaman zaman il
dışına çıkıyordu. Halasına, kendisinin düğüne
gelemeyeceğini, ancak beni göndereceğini
söyledi.
Düğün günü kocamın halasına gittim. Giderken
dizimin bir karış üzerinde siyah bir etek, topuklu ayakkabı
giymiştim. İçime de tanga külot giymiştim. Yaz olduğu için çorap giymemiştim. Gece 23:00 sıralarında düğünden halaların
evine döndük. Kapıyı halanın kocasının ilk
evliliğinden olan üvey oğlu Engin açmıştı.
Kapının ağzında beni baştan
aşağı süzerek, “Ooo Reyhan sen de mi geldin?” diye
sordu. “Evet düğün için geldim, yarın gideceğim!”
dedim. Engin’i çok fazla gözüm tutmazdı. Hatta çok fazla sevmezdim. Beni ne zaman görse becerecekmiş gibi bakardı, ben
de bundan çok rahatsız olurdum.
Hala yaşlı olduğu için yatmak için yerlerimizi
hazırladı ve kendi yattı. Ben de üzerimi değiştirip
yattım, ama hava çok sıcaktı uyuyamadım. Engin’den
çekindiğim için gecelik giymemiştim,
eşofmanlarla yatmıştım, fakat sıcağa
dayanamadım. Nasıl olsa yatmıştır diye halanın gençliğinden
kalan ince geceliği giydim. Halanın boyu
benden kısa olduğu için gecelik zar zor kalçalarımı
kapatmıştı. Rahat olur diye sütyenimi de
çıkartmıştım. Hala salonda yer ayarlamıştı.
Balkon kapısından balkona geçtim. Balkonda divan vardı, duvara
sırtımı verip divana ayaklarımı uzatıp bir sigara
yaktım.
Keşke kocam da yanımda olsaydı,
şimdi burada kaçamak yapardık diyerek düşündüm. Kocamla nezamandır
sikişmemiştim, amım yanıyordu. Bir
elimle de bacaklarımı okşamaya başladım. Yavaş
yavaş hoşuma gitmeye başlamıştı. Sigarayı
söndürdüm. Bir elimle göğüslerimi okşarken, bir elimi de amıma kaydırdım. Önce külodun üzerinden
okşarken, daha sonra külodumu kenara çekip parmaklarımı amıma sokup çıkarmaya başladım. Bir
elimle de bızırımı okşuyordum. Kendimden geçmek üzereyken mutfaktan bir ses geldi. Telaşla
üzerimi düzeltmeye çalıştım, ama zaten gecelik
kısaydı. Bacaklarımı divandan aşağıya
uzattım ama bacaklarım ve göğsümün yarısı
meydandaydı. Bir süre bekledim mutfağın
ışığı açılmadı, bulaşıklar
kaymıştır diye düşündüm. Bir taraftan da acaba gören olmuş
mudur diye içim içimi yiyordu.
Yatmak için salona gittim. Bir süre sağa sola
döndüm, ama içimdeki sıkıntıdan uyuyamadım. Elimi yüzümü
yıkamak için banyoya gittim. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra banyodan
çıkarken Engin’in kapısı açıldı ve kapıda
karşılaştık. Bana, “Sen de mi uyuyamadın?”
dedi. “Evet ama şimdi yatıyorum!” diyerek hızlı
bir şekilde oradan uzaklaşmaya çalıştım. Engin’in beni gecelikle görmesini istemedim. Salona gidip, salonun
kapısını kapattım.
Ama sıkıntım daha da
artmıştı. Hava almak için tekrar balkona çıktım. Bir
süre sonra mutfağın ışığı yandı. Engin
elinde su bardağı ile balkona çıktı. “Su içip
yatacağım, sen de içermisin?” dedi. Teşekkür ederek
istemedim. Tam giderken bana, “Reyhan odama
gelirsen sana bir şey göstermek istiyorum!” dedi ve odasına gitti.
Ben de içeri salona girdim. Salonda bir süre
oturduktan sonra (Acaba beni gördü de o şekilde
fotoğrafımı mı çekti?) diye düşündüm. Kafamın
içerisinde bu düşünce iyice büyümüş, merak halini
almıştı. Kafamı kemiren bu düşünceden
sıyrılmak için Engin’in odasına gitmeye karar verdim…
Engin’in kapısını çaldım ve izin
alarak girdiğimde şok olmuştum. Engin’in üzeri
çıplaktı, altındaki kısa şortu da dizlerine kadar
indirmiş, yarağına 31 çekiyordu. Sinirlenmiştim, “Bunun için mi beni çağırdın?”
dedim. “Hayır, kızma, bak ben film
seyrediyorum, seni balkonda izledim, daha çabuk rahatlarsın diye senin de
seyretmeni istedim!” dedi. Engin benle yaşıttı
ve halen evlenmemişti. Odasına Avrupa yayınlarını alan uydu yayını çektirmiş, bir seks
kanalını izlediğini gördüm. Televizyonda iki adam
bir kadını ortalarına almış, biri sikiyor, diğeri
ağzına veriyordu. Evde kocam olmadığı zamanlarda
bilgisayardaki seks filmlerini izleyerek masturbasyon yapıyordum. Demek ki bunların kanalı da varmış diye
düşündüm. Engin, “Bunu beğenmediysen başka kanallar da var!”
dedi. Yaklaşık on kanal dolaştı, hepsinde de Hardporno
filmler vardı. Lezbiyenler, zenciler, gruplar, götünü siktirenler…
Benim ağzım açık dikildiğimi
gören Engin, “Gel yanıma otur ayakta kalma, merak etme bir şey
yapmam!” dedi. Benim gözüm televizyonda kalmıştı. Bana,
“Kapıyı kapatır mısın ses gidiyor, istemiyorsan
gidebilirsin!” dedi. Kapıyı kapatıp Engin’e doğru döndüğümde, gözüm Enginin yarağına
takıldı. Kocamınkinden kalın ve biraz daha uzundu. Eliyle
ovuşturuyordu. Kafası kocaman olmuştu. “Lütfen otur, rahat
ol!” dedi. Yatağın kenarına emanet bir şekilde
oturdum. “Hangisi kalsın?” dedi. “Bilmem...
dedim. Transa girmiş gibiydim, gözüm bir
televizyonda, bir Engin’in yarağındaydı. “Amatörleri
açalım!” dedi. “Nasıl?” diye sordum. “Normal
insanlar çektiklerini gönderiyor, onlar da yayınlıyor!” dedi ve
amatör kanalı açtı.
Kanalda bir kadını bir erkek sikiyordu, diğer
adam da seyrediyordu. “Bak görüyor musun
pezevengi, karısını siktiriyor, kendi de seyrediyor!” dedi.
Televizyondan gelen inleme sesleri odayı dolduruyordu. Bir tarafta da Engin
kısık sesle küfürlü konuşuyordu, “Ulan şimdi burada
olacaksın, amına nasıl geçirirdim, hadi
yavrum benimkini de yala, yavrum sendeki göte girmeyen erkek adam değil,
götüne koyayım, ağzına akıtayım,
yarağımı amına sokayım, orospum, kaltağım
hadi beni boşalt!” gibi laflar ediyordu duyabildiğim kadarıyla
Bir
ara bana, “Rahat olsana, arkana yaslan!” dedi. Dediğini
yaptım, şimdi hem Enginin yarağını ve 31 çekmesini hem
de televizyonu görebiliyordum. Engin’in küfürlü konuşmalarından
etkilenmeye başlamıştım. Sanki bana söylüyor gibi hissetmiştim. Engin’in yarağı taş gibi olmuştu,
iyice irileşmişti. Kendini biraz arkaya verip hırlayarak göbeğine doğru fışkırarak boşaldı.
Dölleri neredeyse gögüslerine kadar gelmişti. “Reyhan ben işimi
hallettim, üzerimi temizleyim, sen de işini rahat gör!” dedi.
Şortunu sıyırıp çıkardı.
Çırılçıplak kalmıştı. İlk defa Engin’e
alıcı gözle bakıyordum. İri yapılı bir erkekti,
kocam biraz zayıftı hep şişmanlamasını isterdim.
Çok heyecanlanmıştım. Elimi amıma götürdüm vıcık vıcık
olmuştu. Engin’e, “İşini halledememişsin seninki halen
canlı!” dedim. O da, “Ne yapsın zavallı, ne
zamandır bir amcık sikemedi!” dedi. “Neden?” dedim. “Para
yok ki kerhaneye gidelim!” dedi.”Sen hep kerhaneye mi gidiyorsun? Normal birini sikmedin mi?”
dedim. “Hayır, bu yarak orospu amından başka am görmedi ki!”
dedi. Bu arada amımı okşuyordum. Bir anda boşalmaya
başladım. Boşalırken inlerim ve bazen de kısık
çığlık atarım, çok dolu olduğum anda da kendi kendime (Yarak
istiyorum, sikilmek istiyorum!) diye inlerim. İstemdışı
yine aynısı oldu. Engin bana, “Ne o, rahatladın mı?”
dedi. “Boşaldım, ama rahatlamadım!” dedim. “Devam
et o zaman, ben banyoya gidiyorum!” dedi. Kumandayı yanıma
bırakmak için bana yaklaştığında yarağı
nerdeyse ağzıma değecekti…
Tam bu sırada (benim şu anda da hayret ettiğim bir şeyi
yaparak) Engin’in yarağını elime alıp ağzıma
götürdüm ve kafasını emmeye başladım. Engin hayret içinde
bana bakıyordu. Yarağının kafası kocamandı. Ağzımın
içinde Engin’in yarağı tekrar canlanlanmaya başladı. Yarağın
kafası ağzımda, gövdesi elimde idi, emerken elimle de yarağına
31 çekiyordum. Yarağının kafasını ağzımdan
çıkardım ve Engine, “Bu akşam senin karın olmak
istiyorum!” dedim. Artık ok yaydan çıkmıştı. “Sen
siktirdikten sonra bence sorun yok, sonra pişman olmayasın bak!”
dedi. “Hayır olmam kocacığım, bu akşam sen ne
istersen o olacağım, yeter ki beni sik!” dedim. “Olur
yavrum, benim yarak ne zamandır sikecek am arıyordu. Sen iste, ben
seni darmadağın ederim!” dedi. “Hadi dağıt beni
erkeğim!” dediğimde, iki eliyle kafamı tutup
yarağını boğazıma kadar dayayıp
ağzımın içine sokup çıkarmaya başladı.
Nefes
almakta zorlanıyordum Engin azgınca ağzımı sikiyordu. Elimle
bacaklarından itip ağzımı kurtardım, “Yavaş
ol boğulacağım, bana bırak ben ağzıma alayım!”
dedim. Ben emdikçe Engin boğa gibi böğürüyordu, “Ooohh Reyhaaan
süper, hadi yavruumm dibine kadar!” diyordu. Yarağı
ağzımdan çıkardım ve “Bana da az önce filmdeki
kadına söylediklerini söylesene!” dedim. “Olur anam, sen devam
et, mahvettin beni!” dedi. Yarağı elime alıp
taşaklarını ve kasıklarını yalarken, Engin de, “Yıllardır
seni sikmek için bekliyordum, seni gördükçe akşamları seninle 31
çekiyordum, amına girip seni sikiyordum, taşaklarıma kadar sana
geçiriyordum!” diyordu.
Ona,
“Engin beni yalarmısın?” dedim. Engin de, “Yalamak ne
kelime, am sularından şerbet yapar içerim!” dedi. Sırtüstü
yatağa uzandım, ağzını amıma dayayıp beni
yalamaya başladı. O beni yalarken en az iki kere
boşalmıştım. Dizlerinin üzerine kalkıp
bacaklarımı havaya kaldırdı, amımda götümde apaçık
ortaya çıkmıştı. “Sana öyle bir yarak
tattıracağım ki, hayatın boyunca unutmayacaksın,
amını darmadağın edeceğim senin!” diyerek
yarağını amıma dayayıp yüklendi. Amımın
sulanmış olmasına rağmen kocaman yarağı amımı yırtarcasına taşaklarına
kadar içime girdi. Amım Engin’in yarağını kılıf
gibi sarmıştı.
Engin hızlı bir şekilde üstümde
hoplarcasına amıma girip çıkıyordu.
Engin beni siktikçe zevkin doruklarına
çıkıyordum. Sanki dünya ile irtibatım kopmuştu. “Hadiii sik
beni, geçir bana erkeğiiim, bu gece senin orospun
oldum, sik beni, orospu yap beni!” diye inliyordum. Hızımı
alamadım ve “Üstüne çıkmak istiyorum!” dedim. “Olur
bebeğim, nereye istiyorsan oraya çık!” dedi. Engini
yatırıp üstüne oturdum. Elime yarağını alıp amıma dayadım ve yavaş yavaş üstüne
oturmaya başladım. Taşaklarına kadar yarağı
içimdeydi. Hareketlerimi hızlandırmaya başladım. Zevkten
kuduruyordum. Oturup kalkarken Engin’in taşaklarını
kalçalarımda, götümde hissediyordum.
Kaç kere boşaldığımı hatırlamıyorum bile. Üste olduğum için benim
döllerim Engin’in taşaklarına kadar sızmıştı.
Yarağı da taşakları da vıcık vıcık
olmuştu. Engin de ellerini göğüslerime atmış,
göğüslerimi sıkıştırıyor, ovuşturuyor,
gazete kağıdı gibi büzüştürüyordu. Bir taraftan canım
yanarken bir taraftan acayip zevk alıyordum. Engin, “Senin gibi bir
karı sikmedim şimdiye kadar, süper bir
şeymisin sen!” diyordu. Ben de, “Devam et erkeğim, devam et
kocacığım, ben de şimdiye kadar böyle bir yarak yemedim.
Daha da sok, daha da sokkk!” diyerek inliyordum.
Engin ellerini kalçalarıma kaydırdı
ve oğuşturmaya başladı. İyice de sertleşmişti.
Son noktaya geldiği belliydi. Elleriyle kalçalarımı ayırmış
ve hızlı bir şekilde amıma girip
çıkarken inliyor, hırlıyordu, “Iııığğğhhh,
oğğğhhşşş, ıhhhmmğğğhhh!”
diye. Okadar hızlanmıştı ki,
ıslak taşakları kalçalarıma vururken dalganın
kıyıya vurduğu gibi sesler geliyordu. Farkında olmadan
kalçalarımdan güç alıyordu ve zevkin doruklarına
yaklaştıkça elleri ile kalçalarımı biraz daha
ayırıyordu, götümün ayrılacağını
düşündüm bir ara. Engin içime öyle bir tazyikle patladı ki, amımın içi Engin’in dölleri ile dolmuştu.
Engin’le hayvan gibi sikişmiştik. İkimiz de birbirimizi
perişan etmiştik.
Engin’in üzerinden kalkarken içimi dolduran döller aşağıya
doğru süzülmeye başladı. Elimle yere
dökülmesin diye amımı kapattım. Elimde
bir avuç dolusu döl vardı ve halen sızmaya devam ediyordu. Tam bu
sırada Engin bana, “Ne o, yutacak mısın onları?”
dedi. Aslında aklımdan geçmiyordu. Çünkü şimdiye kadar
kocamın döllerini ağzıma almamıştım. “Bilmem...” dedim. Engin de, “Seninkileri
ben çok sevdim, sen de onların tadına bak
istersen!” dedi. Engin bana çok güzel bir gece
yaşatmıştı ve şimdiye kadar bu kadar güzel
sikilmemiştim. Ona ödül olacağını
düşünerek avucumdaki dölleri göğüslerime, boynuma, kalçalarıma
ve bacaklarıma sürmeye başladım. O kadar çoktu ki her tarafıma yetmişti. Avucumda son
kalanları da yalayarak ağzıma aldım. Çok tuzlu ve keskin
kokulu idi. Avucumda döl kalmayıncaya kadar avucumu yalayıp dölleri
yuttum ve “Seninki de çok güzelmiş!” dedim.
Engin yattığı yerden elini uzatıp, “Gel yanıma!”
dedi. Yanına uzandım. Çok hoşuma giden, ama kocamın çok
fazla yapmadığı bir şeyi yapmaya başladı. Bana
sarılıp beni sevmeye başladı. Hiç
beklemiyordum ve çok hoşuma gitmişti. Hem beni
seviyor, hem de bana, “Yıllardır seni sikmek istiyordum,
rüyalarımı süslüyordun, bana bunu yaşattığın için
çok teşekkür ederim!” diyordu. Bu son hareketleri beni
tamamen koparmıştı. Çünkü kocamdan bu
davranışları görmemiştim. Ben de Engin’e
bana yaşattığı gece için ve gösterdiği incelik için
teşekkür ederken, bir taraftan da göğsü ve karnı ile oynuyordum.
Elim yarrağına gitti, daha kendini
bırakmamıştı. Elime alıp okşamaya
başladım. Engine, “Gerçekten kocam olmak ister misin?”
dedim. “İsterim, ama nasıl olacak?” dedi. “Sen hiç göt
siktin mi?” dedim. “Bir kere kerhanede siktim, ama hiçbir şey
anlamadım!” dedi. “Beni götten siker
misin?” dedim. “Peki daha önce siktirdin mi?” dedi. “Birkaç
kere kocamla denedik, ama acıyınca siktirmedim.
Eğer sen istersen ilk sen sikeceksin ve kocam olacaksın, ister misin?”
dedim. “İstemezmiyim mi yavrum, kalçalarına hastayım zaten!” dedi. Kendimi Engin’in büyüsüne
kaptırmıştım, ama Engin’in kalın yarağı amıma zor girerken götüme nasıl girecekti. Bir
kere yola çıkmıştım ve bu sefer götümü siktirecektim,
kararlıydım. Kerhanedeki orospu siktirdiyse, o koca yarağı götten
yedi ise, ben de götüme alabilirdim, ben de o yarağı yiyebilirdim.
Çünkü Engin bunu hak etmişti.
Engin’e krem olup olmadığını sordum. “Var, ama banyoda!”
dedi. Ben de hiç düşünmeden çırılçıplak odadan
çıktım, önce tuvalete girdim. Daha sonra banyodan kremi alıp
odaya girdim. Engin ayaktaydı. Uzattığım kremi elimden alıp,
“Teşekkür ederim, hiç böyle bir şey beklemiyordum!” diyerek
dudaklarıma yapıştı. Emerek dudaklarımı öpüyordu.
Ben de karşılık verdim ve bir süre ateşli bir şekilde
öpüştük. Sonra elimden tutup beni yatağa
çıkardı ve dört ayağımın üzerine domalttı.
İri elleriyle kalçalarımı ayırdı. Önce
kalçalarımı öpüp yaladıktan sonra tersten amımın
üzerinde dilini dolaştırmaya başladı. Yine mest
olmuştum. Bir anda irkildim, amımı
yalayan dili şimdi göt deliğimde geziniyordu. İlk defa biri
götümü yalıyordu. Arada da kalçalarıma ufak ısırıklar
atıyordu.
Birden parmağı götümde dolanmaya
başladı ve yavaş yavaş götüme baskı yapıyordu.
Parmağını yarısına kadar götüme sokmuştu. Bir
taraftan da, “Kendini bana bırak, hiç acıtmadan
götünü sikeceğim, oradan da sana zevk almasını
öğreteceğim!” diyordu. Parmağını ortasına
kadar götüme sokup çıkarıyor bir taraftan da deliğimin etrafını
yalıyordu. Parmağın götümden çıktığını hissetim.
Başımı arkaya çevirdiğimde, Engin ayağa
kalkmıştı, krem kutusundan bolca kremi
aldığını gördüm. “Şimdi götünü
yağlayacağım, hiçbir acı
hissetmeyeceksin!” dedi.
Engin önce kremi göt deliğimin etrafına sürdü ve az önce götümü
parmakladığı parmağı ile götüme girmeye
başladı. Az öncekinden daha rahat giriyordu parmağı ve daha
derine. Parmağının tamamını götüme sokup
çıkarmaya başladı. Götüm parmağına
alışmıştı derken birden götümün
zorlandığını hissetim. Bu sefer iki
parmağını birden sokmaya çalıştı. Onu da içime
almıştım. Parmakların yarıdan fazlası götüme
girip çıkıyordu. Yatağa paralel durmamı söyledi. Öyle
yaptım, bir taraftan götümü iki parmağıyla yağlarken, bir
taraftan da yarağını ağzıma verdi. Ben Engin’in
yarağını emerken, götüm de parmaklarına
alışmıştı. İşi
biliyordu. “Nereden öğrendin göt sikmeyi?” dedim. “Filmlerden!
Bir gün senin götünü sikersem diye!” dedi.
Bu arada ben de Engin’in yarağını
ağzımla ve elimle güzelce kaldırdım. Tekrar önünde
domalttı. Bu sefer yarağını yağlamaya
başladı. Taşaklarına kadar yağladıktan
sonra kutudan aldığı bolca kremi alıp götümün içine
parmakları ile pompalamaya başladı. Götümde vıcık
vıcık krem olmuştu. Sonunda Engin götüme girecekti ve beni götveren yapacaktı. Biraz stresli idim ve kendimi
sıkıyordum. Engin kalçalarımdan tutup beni sabitledi, “Fazla
hareket etme ve kendini sıkma, bana bırak
kendini!” dedi.
Taş gibi ve dimdik yarağını kalçalarımın
arasında sürtmeye başladı. Götüme sokacak diye beklerken,
yarağın amıma girdiğini hissetim.
Bir taraftan amı sikerken bir taraftan da
parmağını götüme sokuyordu. Bir süre amımı
sikmeye devam etti. Yine mayışmaya başlamıştım ve
götümün sikileceğini unutmuştum. Tam bu sırada Engin seri bir
hareketle parmağını götümden çıkarıp
yarağını götüme dayadı ve ani ve sert bir hareketle
yüklendi. Engin’in kocaman yarağının kafası götümü
yırtarak götümden içeri girmişti. O anda kalbimin ağzımda
attığını hissetim. Attığım
çığlığı halen duyabiliyorum, “Aaağğğhhhhh,
ayyyyyy!” diye. İstem dışı
yaraktan kurtulmak için kendimi ileri doğru çektim, ama Engin iki eliyle
kasıklarımdan beni kendine doğru çekince
yarağının yarısı götüme girmişti. Menge gibi
elleriyle kasıklrımdan beni
sabitlemişti ve kaçamıyordum.
“Tamam yavrum, bu kadardı, sık
dişini, götüne girdim!” diyordu. Ama tansiyonum yükselmiş gibi
beynim zonklarken, sesini arka fondan geliyormuş gibi duyuyordum. Engin
bira daha yüklenince, “Uyyy, offf, aayyy, aağğhh,
Engin erkeğim kocacığım, dağıldım,
yırtıldım, çok acıyooor, ağğğhhhh!” diye inlemelerim
eşliğinde Engin götüme gidip gelmelerini yapıyordu. Bir anda
durdu, “Reyhan yeter bağırma, bak götünün içindeyim!” dedi.
“Hepsi girdi mi?” dedim. “Evet hepsi götünde, sakin ol
şimdi, bundan sonra zevk alacaksın!” dedi ve yavaş
hareketlerle götümün içinde gidip gelmeye devam etti. Ara da bir hepsini
çıkarıyor, nefes almamı rahatlamamı sağlıyor,
daha sonra tekrar sokup çıkarmaya devam ediyordu. Bir süre sonra götüm
uyuşur gibi olmuştu. Enginin yarağına
alışmıştı. Kendimi iyice serbest bıraktım.
Artık Engin amıma girer gibi rahat hareket
ediyordu. Engin’in büyük zevk aldığı her halinden belliydi,
kasıklarımı ve kalçalarımı sıkmaktan neredeyse
moraracaklardı. Ben de Engin’in ritmine uymuştum.
Engin yarağını götümden
çıkardı ve beni sırtüstü
yatırıp, bacaklarımı havaya kaldırdı.
Yarağını götüme dayayıp içine girdi. Şimdi rahat
alabiliyordum götüme. Engin bir taraftan götümü sikerken bir taraftan da
göğüslerimi okşuyor, sıkıyor, “Reyhan hoşuna
gidiyor mu?” diye soruyordu. “Evet, değişik bir duygu, ama amımdan aldığım zevk kadar değil!”
dedim. “Alışınca daha çok zevk alacaksın!” diyerek
götüme pompalamaya devam etti. 15 dakika siktikten sonra yarağını
götümden çıkardı ve döllerini fışkırtmaya
başladı. Göğüslerime kadar
fışkırmıştı yine bir avuç dolusu. “Ufff, nasıl
fışkırdı öyle!” dedim. “Senin gibi bir yavruyu
sikipte fışkırmadan olmaz ki!”
dedi. Bunları konuşurken ben Engin’in döllerini göğüslerime ve
göbeğime sürmeye devam ediyordum. Yine avucumda kalanları yalayarak
yuttum.
Engin’e, “Erkeğim benim, güçlü kocacığım, ne zaman
sikin kalkarsa bende indirebilirsin. Ne zaman ararsan, amım,
götüm, ağzım, her tarafım yarağına amade! Ama başka
karıları sikersen, hele kerhane orospularını sikmeye
gidersen çok bozulurum! Sen iste, ben senin için orospuluk bile yaparım!”
dedim. “Merak etme karıcığım sen benim küçük
orospumsun, sen varken başka orospuyu sikermiyim hiç!” dedi ve
dudaklarıma yumuldu. Uzunca öpüştük.
Gün ağarmak üzere idi, “Hala birazdan kalkar!”
dedim. Giyinmek için iç çamaşırımı elime
aldığımda, Engin, “Bırak Reyhan bana hatıra kalsın!” dedi. Zaten bir tek tanga külodum
vardı, onu da Engin’e bırakıp, üzerime geceliği alıp
çıktım.
Kahvaltıdan sonra Engin beni uğurlarken,
“Çantana bak, sana bir hediyem var!” dedi. Ordan ayrılıp kendi
evime gidince çantama baktım, bir CD vardı. Meğer Engin
akşam yaptıklarımızı kamerayla
kaydetmiş. Oturup seyrettiğimde hayretler içinde
kalmıştım. Hem yaptıklarıma, hem söylediklerime. Ama hiçbir
şey şu gerçeği değiştirmedi: Engin benim kocam ve
tokmakcım olmuştu. Ben de onun karısı ve biricik orospusu. Engin’le
halen her fırsatta sikişiyorum!

 Selam ben Frankfurt’tan Cansu. Şu anda 18 yaşındayım, 1.65 boyunda, 60 kiloda ve esmerim. Ablam geçen sene evlendi. Ablamın kayınpederi Kaya amca, 53 yaşında olmasına rağmen, yaşından çok genç gösteriyor, çok yakışıklı ve çok da karizmatik biridir, vücudu çok kaslı. Anlayacağınız herşeyiyle dört dörtlük bir erkek. Kaya amcayı gören her kadının amının suyunun akacağından eminim. Kaya amcayı ilk gördüğümde ona aşık oldum, ama bu aşkımı hiç söyleyemedim kendisine.

Geçen sene, bir akşam, annem mutfakta fısıldaşarak telefonla konuşurken kulak misafiri oldum. Baktım canımlı aşkımlı konuşuyor, gizlice dinlemeye başladım. Telefonda konuştuğu kişi babam olamazdı, çünkü babam salonda oturuyordu. Ayrıca annem babama canım aşkım demez, çünkü babamı sevmez orospu. İyice kulak verdim, konuştuğu kişi artık kimse, onu eve davet ediyordu, “Sabah saat 7:30’da herkes gidiyor, evde tek ben kalıyorum, yarın gel, hem kahvaltı yaparız, hemde pezevenk kocamın yatağında sikersin beni!” diyordu. Çok sinir olmuştum, ama sesimi çıkarmadan dinledim. Karşıdakinin ne dediğini bilmiyorum, ama annem, “Tamam canım, tamam aşkım, tamam sikicim, yarın sabah bekliyorum!” dedi, telefonu kapattı.
Ertesi gün okula gider gibi evden çıktım, bir apartman ilerde beklemeye başladım. Yarım saat falan sonra Kaya amcayı bizim evin ilerisindeki fırına girerken gördüm. Önce anlam veremedim, niye ta buraya fırına geliyor ki diye düşünürken, Kaya amca elinde birşeylerle çıktı fırından. Ama arabasını orada bıraktı, bizim eve doğru yürümeye başladı. Olamaz dedim, annemin sikicisi Kaya amca olamazdı! Ama malesef ta kendisiymiş, gitti bizim binaya girdi. O an dünyam yıkıldı. Arkasından yürüdüm, eve gidip onları rezil edecektim. Binaya girdim, evimizin kapısına kadar vardım, sonra vazgeçtim. Çünkü onları rezil etmekle elime birşey geçmezdi. Hatta annemin canına bile minnet olurdu, babamdan boşanmak için bahane arıyordu zaten orospu. Olan bana olurdu, Kaya amcayı kaybederdim. Onu kaybetmek istemiyordum, onu gerçekten çok seviyordum ve aşıktım ona.
Tekrar binadan çıktım, ne yapacağımı düşünmeye başladım ve biraz daha bekleyip, tam onlar sikişmeye başlayınca girmeye karar verdim. Yarım saat kadar dışarda dolaştım ve sessizce eve girdim. Annemgilin odasının kapısı yarım açıktı ve acayip inleme sesleri geliyordu. Sessizce kapıya iyice yaklaştım. Kaya amca sırtüstü yatmış, annem yarağının üstüne oturmuş, üstünde deli gibi zıplıyordu, acayip sesler çıkarıyordu. Bir ara annem, “Aşkım orospunu altına alda sik!” dedi. Kaya amca, “Tamam!” deyince annem üstünden indi. Aman Tanrım o da neydi öyle? Kaya amcada öyle bir yarrak varmış ki, bana küçük dilimi yutturdu. Annemin o kocaman yarrağı içine aldığına inanamadım, çünkü annem minyon tipli, ufak tefek bir kadın. Kaya amca annemi altına aldı, o kacaman yarrağını annemin amına dayadı ve öyle bir girdi ki, annem derin bir, “Oohhhh!” çekti. Annem bu arada Kaya amcanın altında kayboldu gitti.
Kaya amca annemin amına öyle bir pompalıyordu ki, o pompaladıkça benim de amımdan sular yürüdü. Pantolonumun içine elimi soktum, külotum su gibi olmuştu. Başladım amımla oynamaya. Fazla dayanamadım, elektrik çarpmış gibi oldum, orgazm oldum, kendimden geçtim. Annemin çığlıklarıyla kendime geldim. Annem, “Aşkım çıkma, içimi döllerinle doldur sikicim!” diye bağırıyordu. Kaya amca da acayip sesler çıkararaktan annemin içine boşalmaya başladı. Boşaldıktan sonra annemin üstüne hareketsizce yığıldı kaldı. Tabi ben de hemen kendi odama girdim. Kapıyı hafif açık bıraktım ki odamdan onları gözetleyecektim.
Birkaç dakika sonra Kaya amca annemi kucağına almış, yarrağı halen annemin amının içinde banyoya girdiler. Banyonun kapısını kapatmışlardı. Biraz sonra su sesi geldi, ben de odamdan çıkıp, banyonun anahtar deliğinden baktım. Annem Kaya amcanın yarrağını yıkıyordu. Yarağı inmişti, ama inik haliyle bile çok büyüktü. Anlayacağınız gözüm baya korktu. Yıkanmaları bitip te kurulanmaya başladıklarında, ben tekrar odama geçtim, beklemeye başladım.
Biraz sonra banyodan çırılçıplak çıktılar, tekrar yatak odasına geçtiler. Ben de ne yapacağımı düşünmeye başladım. Aklıma bir cinlik geldi, onlar tekrar sikişmeye başlayınca, sessizce kapılarına gidip, bir şekilde kendimi Kaya amcaya gösterecektim. Bir süre odamda bekledim ve annemgilin odadan tekrar inleme sesleri gelmeye başlayınca hemen kapılarının kenarına yanaştım, baktım. 69 pozisyonuna geçmişler, Kaya amca alttan annemin amına yumulmuş, iştahla yalıyordu. Annem de Kaya amcanın o kocaman yarrağını iki eliyle tutmuş, aynı iştahla yalıyordu, ama ağzı yırtılacak gibiydi. O koca yarrak annemin ağzına zor giriyordu, yinede annem byük bir zevkle yalıyordu.
Tabi bu ara ben de boş durmuyordum, kendimi annemin yerinde hayal ederekten elim amımda deli gibi mastürbasyon yapıyordum. Onlar halen birbirlerini yalıyorlardı, ama ben bu arada yine orgazm oldum. Ama ne orgazm, hiç bu kadar zevkli orgazm olmamıştım, kalbim duracak gibiydi. Annemlerin ahlamaları ohlamaları yine birbirine karışmış vaziyetdeydi. Annem, “İçime gir aşkım, dayanamıyorum!” diyordu. Kaya amca da, “Gireceğim orospu, daha senin götüne de gireceğim!” diyordu. Annem, “Gir ekeğim gir, istediğin yerden gir, deliklerimin hepsi sana kurban olsun!” diyordu. Ama ben annemin o kocaman yarrağı götten albileceğini hiç tahmin etmiyordum, çünkü amına ve ağzına alırken okadar zorlanan biri, ufacık götüne nasıl alacak diye düşünüyordum.
Bu arada annem yine Kaya amcanın o koca yarrağının üstüne oturdu ve zorlana zorlana köküne kadar içine aldı, biraz bekledikten sonra kalkıp oturmaya başladı. O koca yarrak annemin amında bir görünüyor bir kayboluyordu. 10 dakika kadar böyle sikiştiler, sonra Kaya amca anneme, “Domal da sikeyim!” dedi. Annem Kaya amca ne derse yapıyordu, yatağın kenarına köpek gibi dörtayak domaldı. Kaya amca tam yataktan doğrulduğunda, benimle göz göze geldi ve dondu kaldı. Ben hemen kenara çekildim. Ne yapacak diye beklerken, Kaya amca anneme, “Bekle, ben bir tuvalete gidip geliyorum!” dedi ve yanıma geldi. Bir eliyle ağzımı kapattı ve kolumdan tuttuğu gibi beni de banyoya götürdü, “Eve ne zaman geldin?” dedi. “Hep burdaydım!” dedim. “Sessizce çık git, kimseye birşey söyleme, ne istersen vereceğim!” dedi. Ben de, “Seni istiyorum!” deyince, çok şaşırdı. “Şimdi git, bu meseleyi sonra dışarda konuşuruz!” dedi.
Yarrağı halen kalkıktı, “Ozaman bir kere yalayım!” deyip elime aldım, ama elime sığmıyordu. Önüne çömelip ağzıma almaya çalıştım, başı ağzıma zor sığdı. Başını emmeye başladım. Okadar güzeldi ki, saatlerce emebilirdim. Fakat Kaya amca, “Yeter bukadar, hadi git şimdi!” deyip kaldırdı. “Hayır, kalıp annemin götünü siktiğini görmek istiyorum!” dedim. Yarrağı halen elimdeydi, “Klozete doğru tut şunu da işeyim bari, annen şüpehelenmesin!” dedi. Yarrağını klozete doğru nişan aldırdım ve Kaya amca işemeye başladı. İşemesi bitince, “Peki izle, ama annene yakalanma, sonra hemen çık git!” dedi ve sifonu çekip banyodan çıktık. Kaya amca annemin yanına gitti, peşinden ben de gittim, kapının yakınında bekledim…
Annem bu arada herhalde pozisyonunu bozmuştu ki, Kaya amca yeniden domalmasını söyledi. Annemin beni görmemesi için uygun pozisyon ayarlıyordu. Anneme, “Kafanı yastığa göm iyice… Hah, işte böyle!” dedi. Bu aynı zamanda benim izlemem için işaretti. Kapıya yanaştım iyice. Kaya amca annemin arkasına geçti, yarrağını annemin amına aşağı yukarı sürtmeye başladı, sonra amına girdi. Önce yavaş yavaş, sonra hızlı hızlı sikmeye başladı. 5 dakika kadar amını siktikten sonra yarrağını annemin amından çıkardı, bana doğru göstererek yarrağının kafasını tükürükleyip sıvazladı. Benim elim yine amımdaydı. Kaya amca sonra annemin göt deliğine de bolca tükürük bırakıp, o kocaman yarrağını annemin götüne dayadı. Annem, “Yavaş gir aşkım, canımı acıtma! Götümü nezaman siksen, bir hafta götümün üstüne oturamıyorum!” dedi. O da, “Tamam acıtmam, kendini sıkma yeter!” diyordu.
Annemi belinden tuttu ve yüklenmeye başladı. Herhalde başı girdi ki, annem bastı feryadı. Kaya amca bana bakaraktan, “Tamam aşkım kafası girdi, zor kısmı geçti!” dedi. Kaya amca yine yüklendi. Annemden boğuk boğuk sesler çıkmaya başladı, ama bu arada Kaya amca yarrağının yarısından fazlasını sokmuştu annemin götüne. Sokarken de habire bana bakıyordu. Derken kalanını da birden kökledi. Annem, “Biraz bekle aşkım, çok acıdı!” diye inledi. Kaya amca biraz bekledi, bu arada da elinin birini annemin amına attı ve oynamaya başladı. Annem bu sefer zevkten inliyordu. Kaya amcanın yarrağı annemin götüne girip çıkmaya başladığında, annem, “Sik götümü aşkım, dağıt!” diyordu. Kaya amca 20-25 dakika anneme götten pompaladı, sonra böğürerek içine boşaldı. Ama bu arada ben de bittim. Kaya amca eliyle bana git işareti yaptı. Sessizce evden çıktım, yine az ilerdeki apartmanın orada oyalanmaya başladım.
Ben evden çıktıktan yarım saat kadar sonra Kaya amca da çıktı. Ben biraz yürüdüm, arkamdan arabayla geldi, yanıma durdu, “Bin hadi!” dedi. Arabaya bindim, hareket ettik, mahalleden uzaklaştık. Epeyce bir süre ikimizden de çıt çıkmadı. Bu arada şehir dışına çıkmıştık, otobanda yol alıyorduk. Sessizliği ben bozdum, “Nereye gidiyoruz?” dedim. “Bilmiyorum, gidiyoruz işte…” dedi. “Gidiyoruz işte olmaz, çek bir yere, konuşacağız!” dedim. Otobandan ayrılıp bir orman yoluna saptı ve parkedecek yer aramaya başladı. “Annemi yatakta sikiyorsun, beni ormanda mı sikeceksin?” dedim. “Ne sikmesi, sadece konuşacağız! Hem sen benimle böyle konuşmaya utanmıyormusun?” dedi. “Sen annemi sikmeye utanmıyorsun da, ben böyle konuşmaya niye utanayım? Konuşacak birşey yok, annemi siktiğin gibi beni de sikeceksin, ben de sikilmek istiyorum!” dedim.
Kaya amca arabayı kuytu bir yere çekip, kontağı kapattı ve “Saçmalama! Olmaz öyle şey!” dedi. “Ama ben istiyorum!” deyip dudaklarına yumuldum. İlk başta tepkisiz kaldı, ama sonradan o da karşılık verdi ve dudaklarıma öyle bir yapıştı ki, heyecandan heryerim zangır zangır titriyordu. Deli gibi öpüşmeye başladık, dillerimiz birbirine dolanıyordu. Elleri de boş durmuyordu, tişörtümü yukarı sıyırmış, memelerimi birer birer okşuyordu. Ordan elinin biriyle pantolonumun düğmesini çözdü. Sonra elini içeri soktu ve ıslanmış külotumun üstünden amımı okşamaya başladı. Ben tamamen kendimden geçtim, bulutların üstündeydim sanki. Ben de Kaya amcanın fermuarını açtım, elimi içeri soktum ki, yarrağı demir gibi olmuştu, sıvazlamaya başladım. Ama bu arada ben kendimi daha fazla tutamadım, titreye titreye orgazm oldum, nefesim kesildi, Kaya amcanın kucağına yığıldım kaldım. 10 dakikada ancak kendime geldim, nefes alışverişim düzeldi.
Kaya amca, “Mutlu oldun mu şimdi?” diye sordu. “Hemde çok! Nezamandır hayalini kurduğum yarrak şuan elimde, bundan daha büyük mutluluk olamaz!” dedim. Kaya amca çenemden tutup başımı kaldırdı ve “Hadi sen de beni mutlu et! Elindekini ağzına al da, ben de mutlu olayım!” dedi. Hemen yarrağını pantolondan çıkardım, ama yarrağı öyle olmuştu ki, kafası şişmiş mosmor olmuş, tüm damarları belli oluyordu. Yarrağını biraz sıvazladım, sonra bir elimle orta yerinden tuttum, eğildim kafasına öpcükler kondurdum. Sonra dondurma yalar gibi kafasını yalamaya başladım. Ağzıma almak istiyordum, ama kafası şişkin olduğu için ağzıma sığmıyordu. Biraz uğraştım, zorlana zorlana ağzıma aldım. Sırf kafası ağzımı doldurdu, o şekilde kafasını emmeye başladım. Ama tadı güzeldi, 20-25 dakika kadar yaladım, emdim…
Kaya amca başıma bastırmaya başladı. Boğulacak gibi oluyordum. Bu arada kasılmaya başladı, meğer boşalacakmış. Ağzıma öyle tazzikli boşalıyordu ki, döllerinin çoğu direk boğazımdan mideme indi. Ağzım da doluydu, yarrak ağzımdan çıkınca tükürürüm diye düşünürken, kafamı bastırıp, “Yut hepsini, yut!” dedi, mecburen yuttum. Yarrağını ağzımdan çıkardığında kafasında halen döl vardı, “Yarrağımın kafasını yala, temizle!” dedi, güzelce yaladım, temizledim…
Bu sefer ben Kaya amcaya sordum, “Mutlumusun?” diye. “Evet, dünyanın en mutlu erkeğiyim, çünkü son bir senedir seni çok arzuluyordum!” dedi. Bunu duyunca benim mutluluğum bir kat daha arttı, önce dudağına, sonrada yarrağının kafasına güzel birer öpücük kondurdum. O da beni öptü. Sonra üstümüzü başımızı toparlayıp konuşmaya başladık. Ona, “Madem beni arzuluyordun, annemi niye siktin?” dedim. “Anneni sikmeye başladığımda sen daha küçüktün!” dedi. “Annemi ne zaman sikmeye başladın ki?” dedim. “Ablana söz kestikten 2 ay sonra anneni sikmeye başladım!” dedi. Yani hemen hemen 3 senedir annemi sikiyormuş. Haklıydı, o zaman benim yaşım çok küçüktü. “Şimdi ne olacak peki?” dedim. “Anneni bırakamam, çok üzülür! Seninle ancak annenin haberi olmadan buluşuruz!” dedi, ben de kabul ettim.
Kaya amcayı çok seviyorum, ne derse yaparım, yeter ki beni bırakmasın, onun ikinci değil üçüncü karısı olmaya bile razıyım!

Karımla evlenmeden önce tüm kız arkadaşlarımı götlerinden sikmiş, çoğunu ilk milli ben yapmıştım. Bunları evlenmeden önce karıma anlattığım için, bendeki bu göt sikme arzusunu bilir. Ama karımla hiç götünden ilişkiye girmemiştim, nezaman karımı götten sikmek istesem, sürekli hayır diyordu. Karımı çok sevdiğim için de, evlendikten sonra onu hiç aldatmadım).
Adım Hakan, 28 yaşındayım. Karım Nalan ise 26 yaşında. İkimiz de sportif vücutlu olmakla beraber, karım tam bir afettir. Karım 90-62-92 ölçülerinde, 1.70 boyunda. Benim boyum da 1.80, karım topuklu ayakkabı giydiği zaman aynı boylara geliyoruz ve o müthiş kalçaları meydana çıkıyor. Karımla pørnø izlemeyi çok severiz. Film izlerken karım hep sikimle oynar, ağzı ile boşaltmadan da bırakmaz. Yine böyle birgün film izlerken, karım, “Adama bak, çok şanslıymış!” dedi. “Neden?” diye sorduğumda, “Baksana adam karının birini sikerken, diğer karı da adamın taşaklarını yalıyor!” dedi. “Evet öyle!” dedim. Daha sonra adam kadının götünü sikerken, diğer kadın da götü sikilen kadının amını yalamaya başladığı anda, bu sefer ben, “Kadın da çok şanslı!” dedim. Karım ağzından yarrağımı çıkartıp, “Neden?” dedi. “Baksana!” dedim. Karım baktı, “Evet, gerçekten şanslıymş!” dedi. Biraz baktı ve “O adamın yerinde olmak istermiydin? Yani iki kadınla?” dedi. “Evet! Özellikle bu poziyonda olmayı çok isterdim!” dedim.
Karım, “Aşkım biliyorum, götümden sikmek istiyorsun, ama olmaz!” dedi ve sikimi daha hızlı bir şekilde ağzına alarak boşalttı. Karımı hiç götünden sikmemiştim, ama karım da bundan dolayı tam bir seks makinesi idi. Sigaralarımız yakıp, filmin kalanı izlerken, bu sefer ben karımın amını okşuyordum. Karım bir süre sonra, “Aşkım gerçekten aynı anda iki kadınla beraber olmak ister misin?” dedi. Ben de kızmayacağını bildiğim için doğruyu söyledim, “Evet aşkım, isterim! Filmdeki gibi bir pozisyonda bir götü sikmek isterdim. Peki, sen aynı anda iki erkek ister misin?” dediğimde, taşaklarımı öyle bir sıktı ki, benim yarrak tekrar dikti kafasını. Kulağıma yaklaşarak, kulak mememi emdi ve “Hayır aşkım, seninkinden başka yarak istemiyorum!” dedi. Bu beni dahada azdırdı, dudaklarımız birleşti ve delirmiş gibi öpüşürken, ben aynı zamanda karımın amını okşuyordum. Ben de karımı boşlatmıştım, artık zevkten kasılmaları hat safhaya çıkmıştı…
Sonra ayağa kalktı, önümde sırtı bana dönük kucağıma oturdu, sikimi eline aldı, kafasını tükürükledi ve göt deliğine sürtmeye başladı. O kadar heyacanlandım ki, o an boşalacağım sandım. “Aşkım yoksa götünden sikecekmiyim artık?” dedim. Yüzünü bana doğru çevirip, sexy bir şekilde gülümseyerek, “Belki evet, belki de hayır!” dedi. Ben karımı hiçbirşeye zorlamadığım için bunda da bekledim. Karım ilk önce sikimin üstüne yavaş yavaş oturdu. Benim yarrağın ucu tam göt deliğini zorlarken, bir anda çekip amına soktu ve suları akan amıyla yarağıma git yapmaya başladı. Yine hüsrana uğramıştım, ama karıma belli etmeden amını sert bir şekilde sikiyordum. Karım, “Sok aşkım, sonuna kadar sok!” derken, kendi göğüslerini okşuyordu. Ben de ona onu nekadar sevdiğimi söyleyerek zevke getiriyordum. Bir süre böyle sikiştik, sonra karımı koltuğa dolmatıp bu sefer aynısını ben ona yaptım, götünün deliğine fırçalayarak biraz bastırdım ve sonra hemen amına soktum ve amını sikmeye başladım. Bir müddet sonra, “Geliyorum aşkım!” dediğimde, önümde hemen diz çökerek ağzına aldı ve eliyle boşaltarak hepsini yuttu. Eliyle sikimi oynarken aşağıdan bana bakarak, “Sana bir gün göt siktireceğim!” dedi ve sikime bir öpücük kondurarak, “Üzülme ufaklık, bir gün göt sikeceksin!” dedi. Duşlarımız alıp yattık.
Ertesi gün ben işe gidince, beklenmedik bir şekilde, 2 günlüğüne Ankaraya gönderileceğimi öğrendim. Hemen gitmem gerekiyormuş, uçak biletim falan hazırlanmış. Havaalanına giderken karıma haber verdiğimde çok üzüldü. Ben de, iki günün geçmesini iple çekeceğimi, gelince onu çok pis bir şekilde sikeceğimi söyledim. Karım da döndüğümde havaalanında karşılayacağını söyledi.
Ankaradaki işleri halletim, 2 gün bitmişti. Akşam uçakla geri döndüğümde karımın havalimanında olmadığını gördüm. Cepten aradığımda, bana, “Aşkım, seni Leyla alacak. Onu akşam yemeğine davet ettim, yolunun üzerinde olduğu için, gelirken seni de havaalanından almasını söyledim!” dedi. “Tamam.” diyerek kapattım. (Leyla karımın işyerinden bir arkadaşı). Çok geçmeden Leyla arabası ile geldi. Bu arada Leyla da karımdan aşağı kalır bir kadın değildi ve kalçaları müthiş yuvarlaklıkta, taş gibi bir hatun. Leyla arabadan inince, süper bir mini etek, üstünde göğüs dekolteli bir ceket vardı. Leyla’yı hiç böyle görmemiştim, tam bir afetti. Benim yarak çoktan hareketlenmişti bile. Selam verip, yanaktan öpüşünce, parfümü başımı döndürdü. Bir an önce eve gidip karımı sikmem gerektiğini anladım, ama karıma içten içe kızıyordum, akşam yemeğine Leyla’yı davet ettiği için…
Yolda sikim kazık gibi olmuştu, çünkü Leyla araba kullanırken eteği iyice sıyrılmış, resmen tangası gözüküyordu. Leyla 1 sene önce boşandığı için, geceleri çok rahat gezen, tam bir açık kapı idi. Karımın bu kadınla arkadaşlığını pek istemesem de, bir zararı yoktu. Yolda havadan sudan konuşmak için çeşitli şeyler söylerken, birden bana, “Nalan seni çok özlemiş, bugün dikkat et kendine!” diyerek göz kırptı. Bir an ter bastı beni, “Nasıl yani?” dedim. Aklımdan da acaba karım sikişmelerimizi mi anlatıyor Leyla’ya diye düşünceler geçiyordu. “Nalan işyerinde bütün gün senden bahsetti, seni ne kadar özlediğini, ne kadar sevdiğini falan anlattı. Hatta sana bugün bir sürprizi varmış!” dedi ve hemen sonra direksiyona vurdu, “Tüh yaa, bunu söylemeyecektim!” dedi. Ama ben onu dinlemiyordum artık, karım bana bugün kesin götünden verecek diye sevinirken, “Ya Hakan, sakın karına belli etme, şaşırmış gibi yap, yoksa öldürür beni!” dedi. “Tamam, tamam!” dedim…
Nihayet geldik. Arabadan indik. Asansörün kapısı açıldı, tam binecekken aniden geri kapandı ve Leyla da önümde birden durunca, ister istemez ben de ona arkadan yapıştım. Ama tek sorun bu değildi, arabada kazık gibi olan sikim kumaş pantolonda rahat olduğu için, direk Leyla’nın kalçalarının arasına dayandı. “Pardon!” diyerek hemen geri çekildim. Leyla da, “Hakan herhalde sen de karını çok özledin!” diyerek takıldı. “Evet!” dedim. “Yoksa Nalanın sürprizi mi seni heyacanlandırdı?” derken, merdivenleri yürüyerek çıkmış ve kata gelmiştik. Zile bastım, karım kapıyı açtı, beni öpüp hoşgeldin dedikten sonra, Leyla’ya hoşgeldin muhabbeti yaparken ben odama gittim, duşa girmek için soyunmaya başladım. Karım da bu arada Leyla’yı salona almış, sonra da benim yanıma geldi. Kalkık olan sikimi görünce, “Aşkım, ne olmuş buna böyle?” diyerek boynuma sarıldı. “Sorma, bir yandan senin özlemin, bir yandan Leyla!” dedim. Karım güldü, “Yine mini giymiş haspa! Aşkım hemen duşunu al yemeğe çıkacağız!” dedi. “Hayatım çıkmasak da, sen Leyla’yı yollasan, sonra ben seni güzel bir siksem?” dedim. “O kadar sabırsızlanma kocacığım, bugün özel bir gün!” dedi. Ben de sürprizden haberim yokmuş gibi, “Nesi özelmiş?” dedim. “Özel, özel!” diyerek geçiştirdi.
Duş boyunca aklım Leyla’nın kalçalarında idi, keşke karımın sürprizi Leyla olsa da, götünü parçalasam diye hayıflanıyordum. Duştan çıkınca, karım bizim odada giyinmiş hazır bekliyordu. Ama ne giyinme! Karım da süper bir mini giymiş, üstte de sırt ve göğüs dekoltesi olan bir kıyafet! “İçinde sütyen yok mu?” dediğimde, “Var, ama silikon, sadece göğüs ucunu örtenlerden!” dedi. Dayanacak halim kalmamıştı, hemen oracıkta karımı yatırıp sikecektim. Ama Leyla, “Hazır mısınız? Çıkıyormuyuz?” diye seslenince, Leyla’nın da evde olduğu aklıma geldi. Ben de hemen giyindim ve çıktık…
Krımın önceden yer ayırttığı Lara da lüks bir restoranda güzel bir akşam yemeği yedik. Ardından Leyla’nın ısrarı ile bir gece kulübüne gittik. Daha sonradan öğrendim ki, gece kulübüne gitmeyi asıl isteyen karımmış, ama Leyla’yı kıramam diye ona söyletmiş. Kulüpte üçümüz birlikte biraz içip, biraz kalkıp dans ettikten sonra ben oturdum. Karım ve Leyla sanki iki sevgili gibi, birbirlerini okşayıp dans ediyorlardı. Bir ara kendi kendime (Ne oluyor ulan, bunların arasında lezbiyen ilişki mi var yoksa?) diye düşündüm. Ama hemen sonra karımın benimle nekadar ateşli sikiştiği aklıma gelince, saçmaladığımı düşündüm. Bu esnada iki erkeğin karımın yanına yaklaşması üzerine, karım bana kaş göz ile, (Adamları def et!) işaretini yaptı. Ben de kulübün güvenliğine söyledim. Güvenlikçiler müdahale ettiler ve adamlar anında pistten kaybolmuştu. Biraz eğlenip, biraz daha alkol aldıktan sonra, ben iyice rahatlamış, tedirginliğim gitmişti. Karım bir tarafımda, Leyla diğer tarafımda oturuyor, nereye baksam bir çift bacak ve yuvarlak göğüsler ile enfes bir gerdan görüyordum. Leyla kafası çakır olduğu için çok rahat hareket ediyor, eli kolu rahat durmuyordu. Ara sıra elini indirince sikime dokunuyor, bazen de arkamızdaki nişten selpak almak için koltukta yükselince göğüsleri suratımın hizasına geliyordu…
Çıldırmak üzereydim, bir an önce eve gidip karımı sikmek istiyordum, “Artık kalkalım!” diyerek ayaklandım. Onlar da mırın kırın ederek kalktılar. Kapıya yürürken Leyla öyle bir kıvırtıyordu ki, siki kalkamayan erkek olamazdı. Valeden arabayı istedim. Araba geldi. Vale karıma ön kapıyı açtığında, karım, “Ben arkaya oturacağım!” diyerek arkaya bindi. Leyla da öne oturdu. Ben de valeye bahşiş verek arabaya bindim, yola çıktık. Önce Leyla’yı evine bırakacatık. Yolda giderken Leyla karıma sataşıp şakalaşıyordu. Bir ara koltukta ters durup arkaya uzandı. Eteği zaten miniydi ve sürekli toplanıyordu, birde uzanınca tabak gibi götü ortaya çıktı. Tangasının ipi bir çizgi gibi duruyor, göt deliğini zar zor kapatırken bir kısmı da amının içine kaçmış, amının dudakları şişmiş gözküyordu. Leyla’nın sırtına dürtüp, “Otur kızım yerine, aniden fren yapmam gerekirse camdan fırlarsın!” dedim. Ama Leyla’nın umurunda değildi, pozisyonunu bozmadan karımla şakalaşmaya devam etti. Elimi sırtından çekmemiştim, Leyla karıma doğru biraz daha uzanınca elim kaydı, şimdi elim resmen götünde idi. Eteğininin belinden tutup çekeyim de otursun derken, tangasının ipi takıldı elime ve çekince de koptu…
Hemen elimi çektim. İçimden şimdi bağırıp çağıracak diye düşünürken, Leyla o kafayla tangasının koptuğunu farketmemişti, karıma sataşmaya devam ediyordu. Dikiz aynasından baktığımda, artık Leyla’nın götünün deliği ve amı tamamen gözüküyordu. Götünün deliği sımsıkı duruyordu, galiba götten hiç yarak yememişti. Bu arada benim de sikim kazık gibi olmuştu. Arabayı sağa çektim, Leyla’ya tekrardan, “Otur kızım yerine!” diyerek düzgün oturmasını sağladım. Ama bu seferde göğüsleri meydanda idi. Leyla yaramaz çocuklar gibi bana dilini çıkardı, suratını buruşturdu. Apartmanın önüne gelince arabadan indi, ama kafası o kadar güzeldi ki, apartmanın girişine kadar zor yürüdü. Başına bir şey gelmesin diye, mecburen biz de indik, evine kadar çıkardık…
Ben bir an önce eve gidip, karımı sikmek için yanıyordum. Ama Leyla tutturdu, “Birşeyler ikram etmeden yollamam!” dedi. Uzatmadan girdik içeri. Leyla viski koydu getirdi üçümüze de. Ben bir dikişte içtim ve karıma, “Hadi gidelim!” dedim. Karım da, “Hemen kalkıp gitmek olmaz aşkım, sabret, sana güzel bir sürprizim var!” dedi. “Ben de işte o yüzden hadi kalk gidelim diyorum!” dedim. O esnada Leyla yırtılan tangasını farketti ve karıma, “Kız yanından hiç ayrıldım mı?” dedi. Karım, “Yoook!” deyince, “Alla alla, nasıl kopmuş bu?” dedi. Karım, “Bilmem?” diyerek bana viski doldurmaya gitti. Leyla ise çıkardı tangasını, fırlattı attı. Tangasını çıkarırken bana resmen am şowu yapmıştı. Karım görmemişti. Karım bana viski getirdiğinde, Leyla güzel bir müzik açmış, sexy bir şekilde dans ediyordu. Müzik tanıdık geliyordu ama çıkaramadım…
Sonra karım da kalktı, Leyla’ya eşlik etti. Yine o sexy dansını yapıyordu. Normalde karım böyle sadece benle dans ederdi, o da bana striptiz yaparken. Hakimiyetin onda olduğu bir danstı, ellememi istediği yerlerini elletirirdi bana bu dansla. Şimdi ise Leyla’yı kullanıyordu dans ederken. Sikim kalkmıştı, istem dışı elim sikime gitti, pantolonumun üstünden sıvazlamaya başladım. Bir ara karımla gözgöze geldim, sikimi sıvazlarken görünce bana, “Aşkım eve kadar dayanamadın mı?” dedi. Dondum kaldım. Leyla da lafa girdi, “Kızım senin herif bu azgınlıkla fena dağıtır bugün bizi!” dedi. Leyla’nın sesindeki şarhoşluk gitmiş, gayet canlı bir ton gelmişti. Ben Leyla’nın kullandığı ‘Bizi’ kelimesini duyunca, ne oluyoruz gibisinden karıma baktım. Karım ise Leyla’nın arkasını bana döndürerek domalttı ve minisini yukarı çekti. Leyla’nın yine götü ve amı kabak gibi karşımda idi…
Leyla’nın götünün yanaklarını ayırıp, “Kocacığım bugün iki karın olacak, hem de Leyla’yı götten sikeceksin!” deyip, Leyla’yı doğrulttu ve öpüşmeye başladılar. Karım tam bir lezbiyen gibi, resmen Leyla ile sevişiyordu. Sonra karım Leyla’nın yüzünü bana döndürerek arkasına geçti, Leyla’nın amını ve göğüslerini okşarken, Leyla’ya, “Bak kızım yeni kocan! Ama baştan söyleyim, pis siker, her soktuğunda sikini hissedersin ve dibine kadar sokması için yalvarırsın!” diyerek azdırıyordu. Leyla da elini arkaya atmış, karımın amıyla oynarken, “Benim yediğim yarrağın çeşidi boldur kızım, ama sen dibine kadar çok almamışın herhalde, amın halen dar, yoksa bu adama ayda yılda bir mi veriyorsun?” diyerek karımı kızdırmaya çalışıyordu. Artık ikisi de tamamen kendinden geçmiş, beni unutmuşlardı. Leyla çırılçıplak, karım ise sadece tangası ile kamıştı. İkisinde de topuklular halen duruyor ve kalçaları mükemmel gözüküyordu…
Leyla karımın önünde diz çökerek, karımın tangasını da çıkardı ve amını yalamaya başladı. O esnada karım göğüslerini okşayarak, bana, “Amımın bir kadın tarafından yalanmasını görmeyi çok istiyordun, değil mi kocacığım?” dedi. Ben de “Evet!” derken, sikimi çıkarmış sıvazlıyordum. O sırada Leyla bana baktı ve “Ne kadar ayıp! Burda iki tane azgın karı varken sen orda 31 çek!” dedi, karımın amını yalamayı bıraktı ve bu sefer benim sikimi yalamaya başladı. Leyla karımın önünde domalmış sikimi yalarken, karım da hemen Leyla’nın amını götünü yalamaya başladı. Leyla’dan inleme sesleri çıkıyordu ağzı dolu olmasına rağmen. Karım dilini Leyla’nın götünün deliğine sokmaya çalışırken, ben de kafasını tutmuş, sikimi ağzına sonuna kadar sokmaya çalışıyordum. Ancak dibine kadar ağzına alamadı, nefessiz kalınca kafasını bastırmayı bıraktım. Leyla da hemen sikimi ağzından çıkarıp, derin bir nefes aldı ve “Oha lan orospu çocuğu! Ciğerime kadar soktun yetmedi mi? Dudaklarım yırtılacak sandım!” dedi.
Küfür etmesi hoşuma gitmişti, ben de ona, “Orospu, hani her çeşit yarak yemiştin, ne oldu? Daha ağzına alamıyorsun, birazdan götüne girerken ne yapacaksın?” dedim. Karım o esnada Leyla’nın amını yalamayı bırakıp geldi, sikimi ağzına aldı ve (sanki Leyla’ya bak sakso böyle çekilir der gibi) sonuna kadar ağzına soktu. Leyla da, “Oha, şuna bak, orospu resmen yuttu yarağı! Bir de bana orospu derler!” dedi. Ben de, “Evet karım senden daha orospu, ama sikicisi bir tane, senin gibi değil!” dedim. Leyla, “Benim de senin gibi azgın bir kocam olsa, benim de tek sikicim olurdu!” dedi ve dudaklarıma yapışarak deliler gibi öptü. Bir yandan ısırıyor, bir yandan somuruyor, boynumu göğüslerimi yalıyordu. Ben de elimi amına attım, amıyla oynuyordum. Karım ise halen bana sakso çekiyordu. O anın zevkini hiçbir şeye değişmem…
Artık dayanacak halim kalmamıştı, 2 günün abazalığı da vardı, boşalmak üzereydim. “Geliyorum!” dediğim an Leyla kucağımdan indi ve karıma, “Çekil orospu, sen çok yemişindir bu dölden, bırak bana!” diyerek, karımdan yarağı alıp başladı sakso çekmeye. Sadece yarısına kadar alabildiği için, karım da taşaklarımı ve sikimin geri kalanını yalıyordu. Taşaklarımın yalanması ile Leyla’nın ağzına patladım. Leyla ağzından hiç çıkarmadan döllerimi yutmaya başladı. Ama benim boşalmam bitmediği ve döllerin hızına yetişemediği için, ağzı doldu ve dudaklarından döllerim taştı. Karım hemen bala konan arı gibi Leyla’nın ağzından taşanları yalamaya koyuldu, bir yandan da eli taşaklarımda, sıktırarak daha çok boşalmamı sağlıyordu. Tamamen boşalınca, ikisi birden yarrağımı yalayarak temizlediler. Sonra birbilerinin yüzlerinde ve dudaklarındaki dölleri yalayıp temizlediler. Sonra da üçümüz duşa gidip temizlenik, belimizde havlularla odaya geri geldik…
Ben ortada oturuyordum, sağda karım, solda Leyla, ikisi de göğsüme yaslanıp öpücükler konduruyor, arada öpüşüyor, birbirlerini okşuyorlardı. Benim sikim yine uyanmış, havlunun altında dikleşiyordu. İlk gören Leyla oldu ve “Oooo Hakan, aslanı uyandırıyorsn yine!” dedi. “Ne yapayım kızım, iki azgın orospu daha amından götünden sikilmemiş, durmak olur mu?” dedim. O sırada karım çoktan elini sikime atmış sıvazlıyordu. Biraz sakso çekerek, bana, “Şimdi izle!” dedi ve kalktı. Leyla’yı da kaldırıp, ayakta biribirlerini öpüp yalamaya başladılar. Az sonra yere yatarak 69 oldular ve amlarını yalamaya başladılar. İkisi de deli gibi çığlık atıyordu. Araya ben de girdim, karımın ağzına verdim yarağı, başladım Leya’nın amını götünü yalamaya. Leyla ben yaladıkça daha bir yüksek çığlık atmaya başladı. Arada götüne parmağımla bastırdıkça resmen böğürüyordu. Sonra karım sırtüstü uzandı, Leyla da önümde domalarak karımın amını yalamaya başladı. Ben de Leyla’nın götünü biraz daha yaladıkdan sonra bıraktım, amını parmaklayarak bir kez boşaltmıştım zaten…
Karım, “Hadi kocacığım, sik şu orospuyu götünden, ben de suratındaki acıyı izleyeceğim!” dedi. Leyla kafasını karımın amından kaldırarak, “Kızım bu götü siktirmek ne zamandır aklımda idi, sadece yabancıya gitmesin diye bekledim! Sen asıl aldığım zevki görünce neler kaçırdığını anlayacaksın!” dedi. Ben de ona katılarak, “O konuda Leyla haklı aşkım! İlk acıdan sonra gelecek zevk dalgasını izle!” dedim. Leyla kafasını çevirip, “Ne acısı?” dediği anda, zaten benim sikimin kafası Leyla’nın götünün içinde idi ve Leyla çığlığı bastı. Karım bir yandan gülerek Leyla’nın kafasını amına bastırdı, “Bağırma orospu, tüm apartmanı başımıza toplayacaksın!” dedi. Leyla kafasını karımın amından kurtarıp, “Orospu çocuğu, çıkar lan, yırttın götümü!” diye bana küfrediyordu. Ama ben, onun her konuşmasında biraz daha sokmuştum, artık yarısından çoğu içinde idi. Leyla’nın sehpada duran telefonunu alıp götünü sikişimi kaydettim. Bir müddet sonra Leyla sikimin tamamını götüne almış, ama götü de yırtılmıştı…
4-5 dakika boyunca her hareketimde çığlık atan Leyla, artık Ohlamaya ve inlemeye başlamıştı. Bir ara gidip gelmeyi bıraktığımda kendisi ileri geri giderek, götünü kasıklarıma kadar yapışıtırıyordu. Karım bile şaşırmıştı, çünkü Leyla bana, “Daha sert sik lan! Hepsi bu mu? Kökle hepsini! Götten sikilmek manyak zevkli oluyormuş!” diyerek git gel yapıyordu. Sonra ben içinden hiç çıkarmadan yere sırtüstü uzanarak, Leyla’yı kucağıma aldım ve bana doğru döndürdüm. Şimdi Leya’nın götünü sikerken, amı karşımda duruyordu ve suratını görebiliyordum. “Ohhhh, sik götümü aslanım! Parçala!” diyordu. Aslında Leyla’nın karıma inat öyle konuştuğunu biliyordum, çünkü kucağıma alınca ağırlığı ile yarrağım dibine kadar girmişti ve bu Leyla için biraz daha zor olmuştu. Ama acıya rağmen zevk aldığı da belli idi…
Karım da pørnø filmlerde izlediği gibi, Leyla’nın dudaklarından başlayarak öptü, ordan göğüslerine geldi, ordan da amını yalamaya başladı. Leyla’nın zevki ikiye katlanmıştı ve “Durmayın, devam edin, sikin, yalayın!” diyerek bağırıyordu. Leyla 2 kere boşalmış, karım ise 1 kere Leyla amını yalarken boşalmıştı. Ben de gelmek üzere idim, Leyla’nın götüne boşalmayı kafaya koydum. Leyla kucağımda zıplarken yarağımın kökünü elimde sıkarak kafasını şişirdim, Leyla’nın götünden çıkartıp tekrar sokunca Leyla’dan bir çığlık daha koptu, “Oha, birden daha da büyüdü sanki!” dedi. Sonra elimle tuttuğumu görünce, “Hakan sen var ya az orospu çocuğu değilsin!” dedi. “Geliyorum!” dedim ve götüne döllerimi boşalttım. Yarrağımı çıkardığım zaman, göt deliğininin genişliğini telefon ile çektim. Karım da Leyla’nın götüne bakarak, “Kızım bu deliğe bundan sonra kolum bile girer!” dedi ve Leyla’nın açılmış göt deliğininin kenarlarını yalamaya başladı.
Sikim inmiş, ama içimde halen sikişme isteği vardı. Banyoya gidip sikimi yıkarken Leyla geldi ve kendi elleri ile taşaklarıma kadar yıkadı. O yıkarken, ben de onu okşuyordum. Karım içerden, “Kızım rahat bırak adamı, gece daha uzun! Sıra bende, burda amım yanıyor benim!” diye seslenince, biz de içeri geçtik. Leyla elinde sikim beni çekiyordu. Koltuğa oturduğumda karım direk ağzına alarak sikimi emmeye başladı. Karımı koltuğa yatırdım ve 69 poziyonunda, ben de onun amını yalamaya başladım. Leyla da boş durmayarak benim göt deliğimi yalıyordu. Sikim yavaş yavaş sertleşirken, karımın azğına sığmaz oldu. Tamamen sertleşince, ikisini de koltukta yanyana domaltıp, ilk karımın amına soktum. Karım artık altımda inliyordu, bir elimle de Leyla’nın amını hazırlıyordum. Hastası olduğum iki kadının kalçaları önümde dururken adeta mest oldum. Leyla’nın halen götü tam kapanmamış, amını parmaklarken başparmağımı rahat bir şekilde götüne sokuyordum. İki kadın da önümde inlerken aldığım zevk inanılmazdı.
Bir müddet karımı siktikten sonra, çıkarıp Leyla’nın amına sokmaya başladım. Leyla artık altımda kıvranıyor, “Sik erkeğim, sik, bu orospu gibi senden götümü esirgemeyeceğim, sik amımı götümü, parçala!” diyordu. Bunun üzerine karım sırtüstü yatarak Leyla’yı üstüne çekti. Şimdi bir Leyla’nın amına sokuyor, bir karıma sokuyordum. Onlar da kendi aralarında öpüşüp yalaşıyordu. Karımın amından çıkarıp ıslanmış yarrağımı ansızın Leyla’nın götüne sokunca hiç zorlanmadan girdi. Artık Leyla bağırmıyor, sadece, “Sok aşkım, sonuna kadar sok! Bu göt artık senindir!” diyerek karımı kızdıryordu. Karım Leyla’nın kafasını iki eliyle tutarak, sanki aç kalmış gibi dudaklarını öpüyordu. Karımın çok azdığını anladığım için, Leyla’nın götünden çıkarıp karımın amına soktum. Karım artık dayanamıyordu ve kasılarak boşaldı. Karımın amından zevk suları akıyordu. Çıkarıp Leyla’nın amına soktum. Leyla’nın amını bir müddet siktikten sonra, o da kasılmaya başladı. Leyla da boşalınca, amından akan zevk suları karımın amına süzülüyordu…
Ben halen boşalmamıştım. Leyla da, “Hadi kocacığım götümü sik te, şu götten vermeyen osropuya göt nasıl sikilirmiş göster!” diyerek beni götünden sikmem için davet ediyordu. Ben de göte olan hasretimden dolayı ikiletmeden Leyla’nın götüne soktum. Biraz götüne pompaladıktan sonra hızlandım. Boşalacağımı anlayan karım, “Kocacığım benim içime boşal!” dedi. Ben de Leyla’nın götünden istemeyerek te olsa ayrılarak, karımın amını sikmeye devam ettim. Karım sokmamla birlikte inlemye başladı. Leyla da, “Karıya bak, hem götten vermiyor orospu, hemde göt siken adama engel oluyor!” diyerek karıma laf attı. Ben bu duruma daha fazla dayanamayıp boşalmaya başladım. İlk karımın amına, sonra yarıda çıkarıp hemen Leyla’nın amına boşladım ve koltuğa yığıldım. İkisi önümde diz çökerek sırayla sikimi emdiler. Sonra 69 olarak birbirlerinin amlarındaki döllerimi yaladılar. Sonra da hep birlikte duş aldık. Duştan çıkınca ben karıma, “Aşkım hadi gidelim artık!” dedim. Karım yan tarafdan bir çanta çıkarıp, “Yarın için kıyafetlerimiz burda, bu gece burda yatıyoruz!” dedi. Üçümüz Leyla’nın yatağında çırılçıplak uyuduk.
Sabahleyin ilk uyanan Leyla olmuş, uyanır uyanmaz sikimi emerek beni uyandırdı. Sonra ben Leyla’yı götünden sikerken, Leyla’nın çığlıklarına karım uyandı. Leyla’ya bakarak, “Halen götün mü kaşınıyor orospu?” dedi ve uyumaya devam etti. Ama Leyla karımın amını parlamaktan uyutmadı, karım da katılıp sabah sikişimizi yaparak güne başladık. Ben izinli olduğum için evde kaldım, onlar işe gideceklerdi. Evden çıkarken iki karım da beni öperek, “Akşama kadar iyi dinlen ve beslen, bu gece yine sikiş var!” dediler. Leyla, “Akşama yine götümü kaşırsın kocacığım!” diyerek çıktı. Karım da, “Kocacığım, bak verdiğim sözü nasıl tuttum!” dedi. O gün akşam eve geldiklerinde karım gülmekten yerlere yatıyordu. Leyla ofiste tüm gün oturmamış, hep ayakta gezmiş. Karımı akşam kızdırmasının karşılığı olarak, karım da ofiste Leyla’yı kızdırmış. Milletin yanında Leyla’ya sürekli, “Otursana kız, oklava mı yuttun?” diyerek takılmış.
Artık canım ne zaman isterse göt te sikiyorum, aynı anda iki am da. Karım Leyla’yı hiç kıskanmıyor, yalnız bile sikiyorum. Eve gelince karıma Leyla’yı nasıl siktiğimi anlatıp, bir de karımı sikiyorum. Ama genelde grup yapıyoruz.
Her Erkeğe aynı anda iki kadın sikmek nasip olsun. Herkese iyi sikişler

 1994 yılının Ağustosunda kendi evime taşındıktan sonra kısa sürede okul telaşına düşmüştüm. İlk birkaç ay, tanıdık çok olsa da üniversite hayatına ve yalnız yaşamaya alışmakla geçmişti. Çevre edinmekte hiçbir zaman sıkıntım olmamıştı ve zaten liseden bir arkadaşım benimle aynı okuldaydı. Kısa sürede samimi olduğumuz 5 kişi daha eklendiğinde grubumuza, aslında daha sonra gelecek zamanlarda neler yaşayabileceğimiz baştan belliydi. Ben zaten zırdelinin tekiydim! Liseden arkadaşım Aslı da benden pek farklı değildi. Onunla birlikte daha lise zamanlarımızda yaptıklarımız sayesinde, yaşıtlarımız arasında pekte iyi olmayan kendimizce bir ün edinmiştik bütün Ankara’da. Ama diğerlerinin de eklenmesiyle zıvanadan çıkacağımız günler başlamıştı. Benim ve Aslı’nın üstüne; Fatoş, Pelin, Funda, Burçin ve Ebru da eklenmişti. Her biri birbirinden deli, hatta bir araya geldiğinde birbirini daha beter yoldan çıkaran 7 kız! Ve o dönem tam Club zamanlarıydı. Kısacık, hatta kalça hizasında giyilen etekler, transparan elbiseler, uçuk makyajlar, saçma sapan tavırlar zamanı…

Kısa sürede lisede edindiğimiz ünün üstüne, yeni eklenenler ile birlikte daha da beter bir ün edinmiştik. Fakat yaşadığım ilk saçmalık onlardan bağımsız, hatta okulla bile alakası olmayan, evimde yaşadığım bir olaydı. Geçen birkaç ay sonunda, evime gelip ortalığı toparlamaktan sıkılan annem; apartman görevlisin eşinin evlere temizliğe gittiğini öğrenmişti. Evim, genelde bütün toplanmaların ve partilerin merkezi olduğundan, ortalık inanılmaz derecede dağılıyordu ve annemin geldiği günler onun hoşuna gitmeyecek şeyleri baştan biraz toparlasam bile, genelde annemin, (Kızım bu ne hal!) tarzında kınayan bakışlarıyla karşılaşıyordum. Böylece kadının, haftanın 2 hatta bazı zamanlar 3 günü evime temizliğe gelmesine karar verdi annem. Ve kısa sürede, benim sorumsuzluklarımdan dolayı kadına evin bir anahtarının verilmesi kararlaştırıldı!
Bu kararın üstünden çok uzun bir süre geçmeden saçmalıklar başladı zaten. İlginç ve anlam veremediğim bir durumu fark etmem çok zaman almadı; hem temiz hem kirli iç çamaşırlarımda zaman zaman bir nem veya kaskatı kesilmiş bazı kısımlar oluyordu, çoğunlukla da tam vajinamın denk geldiği bölgede. İlk zamanlar pek umursamadım. Nemin; kirlidekilerdeki külotlarımda benden kalan, temizler içinde de yıkamadan kalan bir şey olduğunu düşündüm safça. Külotlarımdaki katılığı ise; kirlilerde yine kendi akıntılarımdan kaynaklanan bir şey diye açıklasam da, temizlerde ne olabileceğini tahmin edemiyordum hiç bir şekilde. Hemen hemen bütün iç çamaşırlarım bu halde olduğundan, kendimce yaptığım bu saf açıklamaları gerçek varsayarak kullanıyordum yinede.
Fakat bu durum neredeyse 1 ay kadar devam edince ciddi anlamda meraklanmaya başladım ve aklımdan bir sürü olmadık senaryo geçmeye başladı. Aklımdan geçen bir senaryonun, o anda olasılığı en düşük olduğunu düşünsem de, aslında doğru olduğunu uzun ve zahmetli bir yoldan öğrendim. Mesele basitti aslında; birinin iç çamaşırlarımla haşır neşir olduğu hemen hemen şüphe götürmeyecek bir gerçekti ve külotlarımdaki nemin ve katılığın, aslında ‘Sperm!’ olduğu konusunda neredeyse emindim. Fakat ilk zamanlarda şüphelendiğim isimler; evime gelen arkadaşlarımdı. Durumun aslında ne kadar farklı olduğunu, kurduğum bir sistem sayesinde anladım…
O zamanlar, şimdiki gibi Hardiskli kameralar yoktu ve küçük kasetlere çekim yapılıyordu. Bende de bu basit kameralardan birisi vardı ve bunu, evde verdiğim birkaç parti sırasında odama kurmuştum. Fakat kasetli sistem olduğundan en fazla 2 saatlik çekim yapabiliyordu bu kameralar. Yinede, bu partiler sırasında kimseyi yakalayamamıştım. Fikrimi değiştirip; kamerayı, okula gitmeden önce kurmaya başladım bende. Yinede bu şekilde bile, aslında gerçekten ne olduğunu görmem yaklaşık 2 hafta almıştı kameranın yetersiz çekim süresi yüzünden.
Okuldan eve döndüğüm bir gün, o sıralar rutin olarak yaptığım şekilde; kırmızı şarabımı açıp, başka hiç bir şeyle ilgilenmeden kasedi başa sarıp izlemeye başladım. Boş odamı izlemeye alıştığımdan hızlı bir şekilde ileri sararak seyrediyordum. Kameranın zamanı, hemen hemen bir saati gösterdiği sırada hızlı sarmada gördüğüm şey, yudumladığım şarabı, eve taşınırken aldığım koko halıma saçmama neden oldu neredeyse. Eve temizliğe gelen kadının kocası, yani apartman görevlisi, yani daha da kaba bir tabirle kapıcı, odama girmişti! Kamera ekranından seyrettiğim siyah beyaz görüntülerde adam odama girdikten sonra gayet rahat hareketlerle dolabımı açıyor, sonrasında yurtdışından özenerek aldığım bazı özel iç çamaşırlarımla birlikte yatağıma geçip pantolonunu ve külotunu çıkarıyor, sonrasında iç çamaşırlarımı değiştirerek; birini koklarken, diğerini eliyle penisine sürterek mastürbasyon yapıyordu!
Şok olmuş durumdaydım. Gördüklerime kesinlikle inanamıyordum. Fakat içimdeki o Nemfoman anında tepki vermişti. Kameradaki görüntüler daha sona gelmeden durdurdum ve adamın elinde tanıdığım, Paris’ten aldığım; kenarları beyaz dantelli, tamamı tül transparan olan siyah tangamı bulmak için odama gittim. Çekmeceleri biraz karıştırdığımda külotumu, arkalara tıkıştırılmış halde buldum. Ve tam olması gereken yerde, yani vajinamın denk geldiği yerde, nemden biraz daha fazlası vardı. Saydam bir şekilde adamın spermlerini görebiliyordum. Sanırım artık ne olduklarını, şüphem kalmadığı için daha rahat tanıyordum. Önce yavaşça parmağımla dokusunu hissettikten sonra yaklaşarak keskin kokusunu içime çektim. İtiraf etmeliyim ki baştan çıkarıcıydı. Daha fazlası için cesaret ederek dilimin ucuyla tadına baktım. İlk algıladığım; tuzlu ve ekşi tadıydı. Bu, anında bacak aramın karıncalanmasına neden oldu. Neredeyse günlük ped kullanmamı gerektirecek kadar ıslandığım sırada, hızlı bir kararla altımdaki külotumu çıkarıp elimdekini geçirdim altıma ve iyice vajina dudaklarımın arasına çektim. Zevkten neredeyse başım dönerken içeri geçerek, şarabımı bir dikişte bitirdim ve kadehimi neredeyse görgüsüzlük sayılabilecek kadar tekrar doldururken kameradaki donmuş görüntüyü tekrar başlattım…
Tahmin ettiğim gibi kapıcı şu anda altımda olan külotuma titreyerek boşalıyordu. Adam boşalırken, ben de elimi bacak arama götürerek külotumdaki ıslaklığı iyice içime bastırdım ve aldığım zevk gözlerimi kapatmama neden oldu. Bu iğrenç adam külotlarımı kullanarak bana sahip oluyordu aslında! Benim bilgim ve isteğim dışımda dolaylı yolla olsa da benimle birlikte oluyor, aslında bir nevi tecavüz ediyordu bana haftalardır. Bunun düşüncesi daha da ıslanmama neden oldu ve daha sert bir içkiye ihtiyacım olduğuna karar verdim. Bir elim hala külotumdaki ıslaklığı içime doğru bastırırken kamerayı yine durdurdum ve açık mutfağın, solana bakan tarafındaki tezgahın üzerinde dizilmiş olan içki şişeleri içinden Tekila’yı bulup çıkardım. Yanında küçük bir shot bardağı da alıp hemen kameranın karşısına geçtim yine…
Ama yeterli değildi. Olanları daha büyük görmek istiyordum ve hiç üşenmeden tekrar yerimden kalkarak, uzun zamandan beri arayıpta bulamadığım kameranın TV ara kablosunu aramaya başladım. Şanslı bir şekilde daha önce hiç bakmadığım bir yere bakarak, çalışma odasında, büyük ayakkabı koleksiyonuma ayırdığım açık dolabın en alt rafında buldum kabloyu ve hızlıca kamerayı TV’ye bağladım. Olayların başladığı yere kadar geri sarıp tekrar izlemeye başladım olan biteni. Kapıcının odama girmesinden, dolabımı karıştırmasına kadar bütün detayları izledim ve adam yatağıma oturup, altımdaki külotu penisine sarmasıyla aldığım zevk daha da arttı. Kapıcı, penisini külotuma her sürttüğünde bende aynı şekilde altımdaki aynı külotu dudaklarımın arasına sürtüyordum. Adamın yaptıklarını seyrederken bir yandan da adamın külotumdaki yarı kurumuş haldeki spermleri ile mastürbasyon yapıyordum resmen ve aldığım zevk anlatılamaz derecedeydi. Ve ilginç bir şekilde neredeyse TV’deki kapıcıyla aynı anda boşaldım. Kendimi hiç kısıtlamadan yüksek sesle inleyerek boşalmıştım ve inanılmaz zevk almıştım…
Boşalırken kapattığım gözlerimi açarken, kameranın çektiklerinin de bittiğini ve kapıcının TV karesinden çıktığını düşünmüştüm, ama gördüklerim düşündüğüm gibi değildi. Kapıcı başka bir külotumu eline almış ve dizlerini kırmış bir şekilde yatağıma oturmuştu. Tekrar ereksiyon olması için fazla zaman gerekmemişti. Bu sefere elindeki külotumu koklarken, yorganın altından çıkardığı yastığıma doğru mastürbasyon yapıyordu. Benimde elimin bacak arama gitmesi için fazla zaman gerekmemişti. Elim tekrar bacak arama giderken düşündüğüm şeyi yapmasını istiyordum içten içe. Ve düşündüğüm şeyi kısa süre içinde yapmıştı. Neredeyse aynı derecede yastığımın üstüne boşaldı. Sonrasında aceleyle elindeki külotumla yastığımın üstündekileri sildikten sonra hızlıca giyindi ve ortalığa saçtığı iç çamaşırları dolabıma tıkıştırarak kameranın görüş alanından çıktı…
Kapıcı görüntüden kaybolduğu anda kamerayı durdurdum ve hemen yatak odama gittim. Ve o anda sabah aslında yatağımı yaptığımı hatırladım. Oysa yastığım yorganın üstündeydi. Yastığı elime alarak yüzüme yaklaştırdım. Külotumdan aldığım kokuyu tekrar almam çok kolay olmuştu. Yastığı tekrar yatağıma koydum ve uzandım. Yüzümü iyice yastığımda o kokuyu aldığım kısımlara gömerken bir yandan altımdaki külotun üstünden kendimi okşuyor, bir yandan yastıktaki o katı kısımları yalıyordum. Saat kaça kadar buna devam ettiğimi hatırlamıyorum, ama o gece 4 kez daha kendimi tatmin etmiştim.
Ertesi gün karmakarışık bir kafayla uyandım. Aklımdan bir sürü şey geçiyordu. Bir ara kilitleri değiştirip, yeni anahtarı kapıcının eşine vermemeyi bile düşündüm, ama bu çok çabuk gelip giden bir düşünce olmuştu. Ve sonunda devam etmeye karar verdim. Bu durum üç hafta daha aynı şekilde devam etti. Her akşam büyük bir heyecanla eve geliyor ve kapıcının boşaldığı külotlarımı bulup giyerek mastürbasyon yapıyordum. Ve artık adamı arzuluyordum resmen. Yaptığım mastürbasyonlar sırasında kapıcının beni becerdiğini hayal ediyordum ve aldığım zevk inanılmaz derecedeydi. Fakat bu kadarı elbette benim gibi bir Nemfoman için yeterli değildi…
Oynadığım oyunlar çok basit bir şekilde başladı; akşamları kapıcının boşaldığı külotları altıma giyip, üstüme kısa bir tişört veya askılı giyerek, altımda sadece o malum külotla kapıcının çöpü almak için gelmesini bekliyordum. Ve adama o halde kapıyı açıyordum. Bunu ilk yaptığım gün adam öyle bir renk değiştirmişti ki, kalp krizi geçirecek sanmıştım. Ne de olsa; hangisine yakın olduğunu söylemek güç olsa da, 40’la 50 yaş arası, hafif göbekli, bıyıklı ve pis sakallı, biraz kelleşmiş, çok klişe bir kapıcıydı. Kapıya geldiği zamanlarda gittikçe daha cüretkar ve kışkırtıcı açmaya başlamıştım kapıyı. Ve açık seçik o gün içine boşaldığı külotu giydiğimi gösteriyordum adama. Apartmandan çıkarken de merdivenlerin altında eteğimi uygun bir açıdan görmek için hazır oluyordu. Ben de ona daha fazlasını göstermek için bacaklarımı iyice açarak iniyordum. Hatta son zamanlara doğru altıma iç çamaşırı giymeden ultra mini eteklerle şov yapmaya başlamıştım adama. Kapalı garaja girdiğimde de fırsatı kaçırmamaya çalışıyordu. Bazen elim kolum dolu geldiğimde, yardım etme yalanı altında vücuduma dokunuyor, hatta bazen elimdekilerin düşmesini sanki engellemeye çalışıyormuş gibi arkamdan kalçalarıma yaslanıyordu.
Bu şekilde bir sene geçtikten sonra bir gün, yöneticiden apartman görevlisinin bir hafta içerisinde işten ayrılacağını ve köyüne döneceğini öğrendim. Beni gün içinde heyecanlandıran oyunlarımı kaybedecektim ve buna üzülmüştüm gerçekten. Oyuncağı elinden alınan çocuk gibi hissediyordum kendimi. Ve o anda; kapıcı gitmeden kendimi ona becertmek istediğime karar verdim. Nasıl olsa köyüne dönüyordu artık ve sonrasında istese de rahatsız edemezdi beni. Ben de, bir sene boyunca dolaylı yoldan da olsa beni inanılmaz tatmin eden bu adamı gerçekten içimde hissedecektim. Yalnız bir sorun vardı; kapıcı, kendi konumu nedeniyle adım atamazdı bunun için. Adımı benim atmam lazımdı ve basit ama etkili bir senaryo hazırladım. Eve yardım etmesi için çağıracaktım. Bazı lambaları değiştirmeme yardım etmesi için.
Cumartesi günü, kapıcıyı çağırmadan önce duş yapıp en çekici kokuları olan vücut losyonlarımı sürdüm. aÜstüme, göbeğimin baya üstünde biten bol bir askılı giydikten sonra altıma ultra mini pileli eteklerimden birini giydim. Külot giymemiştim, adamın açık mesajı anlamaması riskini almak istemiyordum. O zaman kullandığım en sexy kokuyu da sürdükten sonra diafona basarak kapıcıyı çağırdım. Gelmesi sadece 5 dakika sürmüştü. Kapıyı açtığımda soluk soluğaydı. İçeri çağırıp bazı ampülleri değiştirirken yardım etmesini istediğimi söyledim. Tasarladığım senaryo basitti. Ben sandalyenin üstüne çıkıp, sözde ampulü sökerken, o alttan her şeyi zaten görecekti ve gerisi çok kolay bir şekilde gelecekti.
Ve tasarladığım şekilde de oldu. Daha ilk ampul değiştirme sırasında eteğimin altından bütün bacak aramı gören kapıcı, beni tutma bahanesiyle ellerini dizlerimin üstüne koydu. Benden ses gelmediğini görünce de kısa sürede elleri yukarı çıkmaya başladı. Ben daha ampulü söktüğüm sırada elleri zaten neredeyse dış dudaklarımın kenarındaydı. Gözlerimi indirip onun bakışlarını yakaladığımda daha da ileri giderek bir parmağı ile dudaklarımın arasına girdi. Benden gelen zevk inlemesini duyduğunda artık hiçbir çekincesi kalmamıştı. Beni oradan kucağına alıp yatak odama götürdü ve başka hiçbir şey yapmaya gerek duymadan pantolonunu indirdi ve çoktan kabarmış olan erkekliğini içime soktu. Bacaklarımı beline dolayarak iyice kasıklarıma bastırdım adamı ve çok kısa bir sürede bütün spermlerini içime boşalttı. Orgazm’a bir adım bile yaklaşamamıştım, ama aldığım zevk inanılmaz boyutlardaydı. Bu alt sınıf adamın altında inlemek başka türlü bir tatmindi benim için. Sadece bedenimi değil, bütün benliğimi beceriyordu kapıcı. Sınıf ve kültür farkımızı, beni becererek ortadan kaldırıyordu sanki…
Bir süre içimde kalarak soluk soluğa üstüme yığıldı. Ben de bir yandan, altında kalçalarımı oynatarak içimdeki penisten zevk almaya çalışıyordum. Nefesini bir düzene soktuğunda, içimden çıkarak uzandı ve beni saçlarımdan çekerek dudaklarımı penisine bastırdı. Hareketleri çok sertti ve ara sıra hakaret ediyordu ve bu beni feci şekilde tahrik ediyordu. Kısa bir oral seks sonrası erkekliği tekrar kabardığında, beni yüz üstü çevirerek bu sefer arkamdan zorlamaya başladı beni. Arkamdan becerilmeye pek alışık değildim, özellikle böylesine kalın bir penis tarafından. Ne kadar zorlasa da ancak başı biraz içime giriyordu ve ben de çığlık atmamak için yastığa yüzümü gömmüş haldeydim. Bir ara geri çekildiğinde, nefes nefese, “Çekmecede krem var!” diyebildim, yatağın yanındaki komidini işaret ederek. Normal şartlarda bu kadar kalın bir penisle anal seksi düşünmezdim bile, ama bu adamın beni olabilecek her şekilde becermesini, bana sahip olmasını istiyordum.
Uzanarak kremi aldı ve hızlıca açarak, kaba hareketlerle arka deliğime sürmeye başladı. Yeteri kadar krem sürdüğünü düşündüğünde penisini arka deliğime dayayarak tekrar yüklenmeye başladı. Bu şekilde bile içime girmesi zor oldu. Milim milim içime doğru ilerlerken canım inanılmaz bir şekilde acıyordu ve avaz avaz bağırmamak için dudağımı ısırıyordum. Tamamı içime girdiğinde bir süre o halde durdu ve bu durumda bile zar zor nefes alıyordum. Yavaşça hareket etmeye başladığında, penisini her içime doğru ittiğinde nefesim kesiliyor, gözlerim kararıyordu. Alışmam uzun süre aldı, fakat alışmam kapıcının umurunda değildi zaten. Kısa sürede temposunu arttırarak daha da hızlandı. Her yüklenişinde gözlerimde şimşekler çakıyordu sanki. Bir kez boşaldığından bu sefer uzun sürmüştü. Sonunda boşaldığında arkamdaki acı inanılmazdı. Kapıcı, ter içinde yatağıma sırt üstü devrildiğinde, ben bir süre aynı pozisyonda kaldım. Gözlerimden yaşlar geliyordu.
Kendimi zorlayarak kalktım ve bacaklarımın titremesine hakim olmaya çalışarak güçlükle banyoya gittim. Kendimi sıcak suyun altına atarak bir süre hareketsiz kaldım. Bir süre sonra suyu soğuğa çevirerek, buz gibi suyun beni canlandırmasını bekledim. Kendime biraz geldiğimde hızlıca temizlendim ve duştan çıkarak kurulandım. Yatak odama geri döndüğümde kapıcı halen oradaydı. Çoktan gitmiş olduğunu düşünüyordum, ama benimle işinin daha yeni başladığı ortadaydı. Kabaca, “Nerede kaldın orospu?” diyerek karşılamıştı beni. Bu tavrı; içimdeki Nemfomanın uyanarak, olabilecek en istekli şekilde cevap vermesi için yeterli oldu. aÜstümdeki bornozu bir kenara atarak, yatağa, yanına gittim. Bütün geceyi birlikte geçirdik. Sabaha kadar içimden çıkmamıştı. Buna sevişmek denemezdi. Yaptığımız düz bir seksti ve olabildiğince sertti. Kapıcı sabah giderken her yerim mosmor olmuştu ve iki deliğimde biriken spermler artık çarşafıma sızıyordu. Kendime gelebilmek için ertesi güne kadar uyumam gerekti. Kapıcının vücudumda bıraktığı morlukların ve bacak aramdaki zedelenmenin iyileşmesi için çok daha fazla zaman gerekmişti.
İki gün sonra; okuldan eve geldiğimde, binanın girişinde yığılı eşyalar gördüm. Kapıcı, eşi ve çocukları; tahminimce gelecek olan kamyonu bekliyorlardı. Yanlarından geçip, apartmana girerken göz göze gelmemeye çalışsam da; kapıcının yüzündeki alaylı gülümsemeyi ve eşinin gözlerindeki nefreti gayet rahat hissetmiştim.