Eylül 2020

Ben Oktay. Evliyim ve uzun yıllardan beri aynı apartmanda oturuyorum. Bundan 3 sene önce evsahibinin oğlu ve gelini tayin dolayısıyla Adanaya gelmişlerdi. Bizim binada evsahibinin yukardaki boş dairesine taşındılar. Onlarla tanıştıktan sonra, gelinle karım iyi arkadaş oldular, devamlı birbirimize gidip gelmeler başladı. Gelinin ismi Banu idi. Banu gayet samimi bir kadındı, 2 çocukları vardı, ama çok sexy biriydi.

Birgün yine onlara oturmaya gittik. Banunun oğlu çok şimarık bir çocuktu, sürekli annesini bezdirirdi. Bir baktım annesinin götüne vuruyor, annesinin götünü çimdikliyor, eteğini falan aşağı çekiyordu. Bu dalaşma sırasında Banunun beli açılmış ve giydiği tangasına kadar görmüştüm. (O sırada babası bilgisayarda birşeylerle uğraşıyordu). Banu benim gördüğümün farkına vardı ve yüzü kızararak bana baktı. Ben birşey olmamış gibi davranıyordum. Neyse, biz biraz daha oturup, karımla kalktık evimize gittik. Ama ben iyice azmıştım, Banunun bıldır bıldır götü ve giymiş olduğu sexy tangası aklımdan çıkmıyordu. O gece yatağa girince, Banuyu siktiğimi hayal ederek karımı 2 posta, deli gibi siktim!

Ertesi gün işten biraz erken gelmiştim. Karım evde yoktu. Kesin yukarı çıkmıştır diye düşünerek Banuya telefon açtım, "Karım sizde mi?" diye sordum. "Yok Oktay abi, istersen gel, çocuklar yemek yiyor, sen de ye!" dedi. Ben de, "Tamam!" dedim ve yukarı çıktım. Yemek yedikten sonra Banu, "Çay içelim!" dedi. "Olur!" dedim. Çay içiyorduk. Oğluyla kızı, "Anne biz parkta oynamaya gidiyoruz!" dediler çıktılar. Banu ile havadan sudan konuşuyorduk. Banu, "Oktay abi, akşam olanlardan dolayı özür dilerim, oğlum biraz saftır, ne yaptığını bilmez!" dedi. Ben biraz aptala yattım, "Anlamadım?" dedim. "Oğlum akşam popoma vuruyordu ya hani, sen gördün! Umarım ayıplamazsın?" dedi. "Haa, o mesele mi? Yok canım ne ayıplayacağım, çocuk daha!" dedim. O da, "Evet, çocuk işte!" dedi. "Ama şu da var ki..." dedim (cümleyi bilerek yarım bıraktım). Banu cümlenin sonunu beklerken, "Neyse boşver, ben artık gideyim!" dedim ve kalktım evime indim.

Eve inince hemen tuvalete girip, Banuyu düşünerek 1 posta 31 çektim. Bu arada karım geldi, pazara gitmiş. "Ne zaman geldin?" dedi. "Şimdi geldim." dedim. Akşam oldu Banu balkondan karıma seslendi, "Abla gel oturalım!" dedi. Karım da, "Tamam geliyorum!" dedi. Banunun kocası olmadığından ben gitmedim. Banu karıma anlatmış, Oktay abiyle beraber yemek yedik diye (ama diğer konuştuğumuz, oğlunun poposuna vurma meselesini anlatmamış).

3 gün sonra, ben işten dönerken, Banu da markete gidiyormuş, apartmanın girişinde karşılaştık. Bana, "Oktay abi, kocam çalışıyor, akşam beni köye annemlere götürürmüsün?" dedi. "Tamam, götüreyim!" dedim. Eve girince karıma söyledim, "Sen de gel, birlikte gider geliriz." dedim. Karım, "Ben gitmem, köyleri çok uzak, sen götür!" dedi. Köyleri 45-50 km falanmış. Akşam Banu çocuklarla geldi çaldı kapıyı, karımla vedalaşıp indik aşağı, bindik arabama ve yola çıktık. Yol boyunca hep havadan sudan konuştuk. Farkettim ki, çocuklar var diye Banu konuştuklarına dikkat ediyor, bazı konulara özellikle girmiyordu. Neyse, vardık annesine. Ben orda kalacaklar diye tahmin ediyordum ki, Banu kalmayacaklarını söyleyip, beni de içeri davet etti. 2 saat oturduk. Geri dönecektik. Çocuklar, "Biz burda kalmak istiyoruz!" dediler. Banunun annesi de, "Nasılsa okul yok, haftasonu kalsınlar!" deyince, çocuklar orda kaldı, biz geri dönmek üzere yola çıktık.

Köyden uzaklaşır uzaklaşmaz Banu hemen sordu, "Oktay abi, ogün birşey diyecektin demedin, ne söyleyecektin?" dedi. Ben de yine, "Boşver, söylemeyim!" diyerek Banuyu iyice meraklandırıyordum. Koluma yapışıp, "Ne olur söyle hadi, merak ediyorum!" diye ısrar edince, "Söylerim ama kızmak yok!" dedim. "Söz kızmayacağım, söyle!" dedi. Halen kolumu bırakmamıştı. "Biliyor musun Banu, Tanga külot sana çok yakışıyor, seni olduğundan daha sexy gösteriyor. Hatta..." dedim, (yine cümleyi tamamlamadım). Banu kolumu öyle sıkı tutuyordu ki, "Evet, Hatta? Devam et!" dedi. "Hatta okadar tahrik oldum ki, eve varınca seni düşünerek karımı 2 posta becerdim! Valla kocan çok şanslı bir erkek!" dedim. Bunları konuşurken benim yarak çadırı kurmuştu çoktan...

Banu bana kızacak diye beklerken, Banu derin bir nefes aldı. Sordum, "Ne oldu? Çok mu kızdın?" dedim. "Yok kızmadım Oktay abi, ama yarama tuz bastın!" dedi, kocasının ilgisizliğinden bahsetti. Meğersem Banu kocasından çok dertliymiş, konuştukça konuştu. "Kocam annesinin babasının sözünden çıkmıyor, keşke gelmeseydik Adana'ya! Bana karşı bütün ilgisini kaybetti!" diye anlatmaya devam etti. Ben de yangına körükle gidip, "Yani seks hayatınızı da mı etkiledi?" dedim. "Oktay abi, zaten çoktan beri seks hayatımız falan yok!" dedi. Bana cesaret gelmişti, bir sigara yaktım ve Banuya uzattım, "Al bir sigara iç, efkarın dağılsın!" dedim. Sigarayı verirken elini tuttum, tepki vermedi. Bundan cesaretlendim ve elimi bacaklarına attım. Yine tepki vermeyince, (içimden bu iş tamam, o da istiyor dedim) bacağını okşamaya başladım. Çok geçmeden Banu da elini yarağıma atınca, ben anayoldan ormana giren ilk yola saptım, 200 metre falan gittim ve arabayı sota bir yere durdurdum...

Hemen Banunun dudağına yapıştım. O da dünden razıymış zaten, başladık öpüşmeye. Ellerim de boş durmuyordu, bir elimi tişörtünün altına sokup göğüslerini, diğer elimi de eteğinin altına sokup, külodunun üstünden amını okşuyordum. O da benim yarrağımı pontolonun üstünden okşamaya devam ediyordu. Ben, "Arka koltuğa geçelim!" dedim. Geçtik, ben bunu öpmeye okşamaya devam ettim. "Oktay abi, biraz acele edelim, şimdi annemler vardınız mı diye ararlar!" dedi. "Tamam!" dedim, önce hemen kendi pantolonumu ve donumu çıkardım, sonra da Banunun külodunu çektim çıkardım bacaklarından. Banu bacaklarını ayırıp, sikimi amına sokmamı beklerken, ben yumuldum amına ve amını yalamaya başladım. Banu oldukça şaşırmıştı, "Oktay abi, ne yapıyorsun?" dedi. "Amını yalıyorum! Kocan hiç yalamadı mı?" dedim. "Yoooo!" dedi. "Ben yalamadan sikmem!" dedim ve tekrar yumuldum. Dilimi amına sokunca, önce irkildi, sonra zevkten inlemeye başladı...

Ben yaladıkça uçuyordu. Amından şarıl şarıl sular gelmeye ve boşalmaya başlamıştı. "Hadi sik artık, geç kaldık!" diye saçlarımı asılıyordu. "Tamam aşkım, sikeceğim, sakin ol!" dedim, doğrulup, Banunun o güzel amına yarrağımı sürtmeye başladım. Banu daha da kudurmuştu, "Oktay abi sok artık, dayanamıyorum, gir içime!" diyordu. Ben de yarağımı amına olanca hızımla soktum. Önce, "Ohhhhh!" diye bir çığlık attı, ardından da çıldırmış gibi inlemeye başladı. Birkaç kez sokup çektikten sonra Banu yeniden boşaldı ve "Oktay abi, mahvettin bitirdin beni! Hadi sen de boşal da, gidelim, geç kaldık!" dedi. "Daha dur bakalım, nereye gidiyoruz? Senin o hasta olduğum götünü de sikmeden şurdan şuraya gitmiyoruz!" dedim.

Banunun saf saf yüzüme bakışından anladım ki, Banu götünü hiç siktirmemiş. Telaşlandı, "Nasıl olacak ki ordan?" dedi. "Sen o işi bana bırak, hadi arabadan inelim!" dedim. İndik arabadan, Banunun ellerini arabanın kaportasına dayadım, belinden bastırıp götünü arkaya çıkardım ve arkasına geçip eteğini beline topladım. Önce güzelce bir götünü yaladım, sonra da yarrağımı götüne dayadım. Bastırdım. Başı girince, "Oktay abi çok ağrıyor, ne olursun çıkar!" dedi. Kim dinler? "Şşşşşt, sessiz ol aşkım, az kaldı, sık dişini biraz, bitti!" deyip birdaha yüklendim. Yarısını sokmuştum götüne. Birkaç kez sokup çektikten sonra götü alıştı, artık dibine kadar köklüyordum...

Banunun hiç sikilmemiş daracık götünü sikmek okadar zevkliydi ki, saatlerce sikebilirdim. Ama daha 10 dakika sikmeden, "Oktay abi ne olursun boşal artık, her yerim uyuştu, dizlerim tutmuyor!" diye yalvarınca, hızlandım ve götüne boşaldım. Yarağımı götünden çekince, Banunun götünden osurukla birlikte döllerim dışarı püskürdü. Hemen kağıt mendille temizlendik ve toparlanıp yola devam ettik.

3 yıldan beri Banu ile fırsat buldukça halen sikişiyoruz.

 

Selam, ben Pınar. 18 yaşındayım, açık tenli, kızıl saçlı, 1.67 boyundayım, vücut hatlarım 91-64-95. Anlatacağım hikaye geçen yaz tatlilde tanıştığım erkek arkadaşımla yaşandı. Bu aynı zamanda hayatımdaki ilk ilişki. Erkek arkadaşım 1.78 boyunda, kumral, gayet bakımlı ve yakışıklı. Onunla sevgili omuştuk ve günlerdir gezip dolaşıyorduk. Ramazandaydı, onu iftar vaktinde bize yemek yemeğe çağırmıştım. Babannem akrabalarımıza iftara gitmişti, evde kızkardeşim, ben ve kuzenim kalmıştık. Sevgilim de kızkardeşimin sevgilisiyle geldi. İkisi aynı mahallede büyümüşler. Herneyse biz yemekleri yaptık, onlar geldiler, sofrayı falan kurduk...


Herkes yemeğini bitirdikten sonra kızkardeşim ve sevgilisi ayrı odaya geçmişti. Ben evin büyük kızı olduğum için bütün iş bana kalmıştı. Bulaşıkları çalkalayıp makineye yerleştirirken ister istemez domalmıştım, sevgilim de geldi bana arkadan sarıldı. Yanaklarımı ve boynumu öpüyordu. İşimin bitmesini bekledi ve biz yazlığın en üst katına çıktık. Bizim yazlık biraz büyüktür, odadan balkona çıkmak için bir merdiven var. Neyse biz balkona yerleştik, sigaralarımızı içtik ve öpüşmeye başladık. Ama ne öpüşme, dil atıyordu resmen, dudakları yakıyordu dudaklarımı. Oturarak duvara yaslandık. O beni kendine çekiyor, vücudu göğüslerime baskı yapıyor, bu da beni azdırıyordu. Ben ona yaklaştıkça beni geri itiyordu, ne olduğunu anlayamadım, meğer beni yere yatırmak istiyormuş...

Yattım ve bacaklarımı araladı. Üstümde koyu mavi bir elbise vardı, diz üstüne kadar geliyordu. Hırka da giymiştim, dantel işlemeli. Altımda dantel desenli pembe sütyen ve ona uyan dantel desenli bir külot vardı. Neyse, biz öpüşmeye devam ediyorduk, göğüslerime doğru inmeye başladı, dekoltemi yalayıp elbisemi sıyırıyordu ve bir çırpıda belime kadar indirdi elbisemi, sütyenimi çıkarmadan yalamaya başladı. Sonra sütyenimi yukarıya sıyırdı. Ben çok utanıyor, her fırsatta göğüslerimi kapatmaya çalışıyordum, aynı zamanda o kadar istiyordum ki onun devam etmesini...

Bana rahat olmamı söyledi ve devam etti. Kalçalarımı okşamaya ve sıkmaya, külotumun üstünden fırça çekmeye başladı. Ben bundan çok hoşlanmıştım ve ben de ona uymaya başladım. Elbisemi çıkarmaya çalıştı, ama ben, "Burda olmaz!" dedim. Gerçi kimse görmüyordu bizi, çatı katındaki balkondaydık, ama ben yinede ses olur falan diye odaya inmek istedim. Merdivenleri öpüşerek odama indik ve beni yatağa attı. Üstüme çıktı ve artık delirmiş gibi öpüşüyorduk. Ben elbisemi çıkardım, o da sadece Boxeriyle kalmıştı. Tekrar külotumun üstünden fırça çekmeye başladı. Sütyenimi çıkarmaya uğraşınca ben ona yardımcı oldum. Sonra göğüslerime iyice yumulmuş, yalayıp ısırıklar atıyordu. Bu beni delirtiyordu, nefesim hızlanıyordu, inlemeye başladım. Yavaş yavaş aşağılara doğru yaklaşıyordu...

İyi ki de ağda yapmışım diye seviniyordum. Külotuma kadar indi, dilini külotumun içine sokacakmış gibi yapıp tekrar yukarılara çıkıyordu. Çok sabırsızdım. Elleriyle ve dişleriyle külotumu sıyırdı ve çıkardı. Ben çırılçıplak kalmıştım, onda ise halen Boxer vardı daha. Aşağıya iniyordu, ben amıma yumulmasını beklerken bacaklarıma indi. Sırıl sıklam olmuştum. Bir 5 dakkika bacaklarımı öpüp yaladı. Ben kendimi aşağı doğru ittiriyordum, anladı tabi artık dayanamayacağımı. Baldırlarımdan yalayarak amımı öpmeye başladı. Amımın dudaklarını yalıyordu ve diliyle araladı. Ben artık uçuyordum, ama daha bitmemiştim, dilini bir amıma sokup bir klitorisime değdiriyordu ve klitorisimi ısırmaya başladı. Ben artık titremeye ve bağırmaya başladım...

Sevgilim sessiz olmamı istedi, çünkü alt katta kızkardeşim vardı, kuzenimin ise nerde olduğunu bilmiyorduk. Ben titreyerek ve baya kasılarak boşalmıştım ve boşalırken aşkım parmaklarını soktu amıma. Çok acıdı, ama zevkten buna bile aldırmıyordum. Tekrar öpüşmeye başladık, sevgilimin dudaklarından amımın tadını almaya başladım...

Bu sefer yalama sırası bendeydi ve korkmaya başladım. Ama o beni mutlu etti, ben de onu etmeliydim. Boynundan boğazından yalayarak indim ve ben de aynı onun gibi çıkardım Boxerini. Lambayı açmamıştık, odam karanlıktı, birşey görmüyordum, ama çok büyük bir siki olduğunu hissedebiliyordum. Taşaklarından başladım ve ucuna kadar yaladım. Tekrar taşaklarına inip ağzıma aldım emmeye başladım. Çok hoşuma gidiyordu bunu yapmak. Aynı anda sikine yavaşça 31 çekmeye başladım. Ve sıra gelmişti o az sonra içime alacağım kocaman sikini yalamaya. Yavaştan başladım yalamaya, ama alıştıkça hızlanıyordum, hem 31 çekiyor, hemde deliler gibi yalıyordum. Bu 10-15 dakika böyle sürdü ve sonunda sevgilim, "Geliyorum!" diye inleyerek ağzıma boşaldı. Ben de spermlerini yutmaya çalıştım, ama hepsini yutamadım...

Külodumu alıp onunla yüzümü temizledikden sonra tekrar altına aldı beni. Öpüşüyorduk. Ben sikiyle oynuyordum, o da boynuma sıcak nefesini veriyordu, bu da beni tekrar azdırıyordu. Kulağıma, "Aşkım devam edelim mi?" dedi. Ben de çok azdığım için kendimde değildim, "Bitir beni birtanem, senin olmak istiyorum, sik beni, kadın yap beni!" dedim. O da tekrar kalkmış sikini amıma doğru bastırıp, klitorisime masaj yapmaya ve fırça çekmeye basladı. Sonra, "Hazır mısın aşkım?" diyerek içime girmeye çalıştı. Ama siki büyük olduğu için giremiyordu. Canım yanıyordu ve bırakmasını istiyordum. Ama o, "Aşkım öyle güzel amın var, daracık, tabii ki hemen girmez, rahatla biraz!" diyor ve halen boynumu yalıyordu. Sonra cesaretimi toplayıp gözlerimi kapattım o ve sikini sokmaya başladı. Sikinin ucu girdiğinde çok hoşuma gitmişti ve ben birden kendimi alttan ona doğru bastırınca tamamen girmesini sağladım. O an bağırmayım diye dudaklarımı öpmeye başladı ve artık içimdeydi. Canım çok yanıyordu.

Birkaç saniye bekleyip yavaşça git gel yapmaya başladı. Acı ve zevk birada inlemeye başladım. Üstümde hiç durmadan köklüyordu, beni delip geçecek zannettim. Bunu öyle hızlı yapıyordu ki, 5 dakika sonra sikini amımdan çıkarıp göbeğime boşaldı. Çok güzeldi ama ikimiz de doymamıştık. Sigara molası vermek için balkona çıktık. Balkonu kimse göremediği için çıplak gezmemiz sorun olmuyordu. Busefer bolkonda başladık sevişmeye. Ben diz çöküp sikini tekrar yalamaya başladım. Kalkınca busefer o yattı ve beni üstüne aldı. Halen balkondaydık, ama o an zevkten başka birşey düşünmüyordum. Sikini amıma hizalayıp yavaş yavaş üstüne oturmaya başladım. Yine çok acıyordu. Bir anda belimden tutup kuvetle beni üstüne oturtup geçirdi ve zaman kaybetmeden zıplatmaya başladı. Zıplarken göğüslerim sallanıyordu...

O kadar çok zevk alıyordum ki, çok geçmeden ben tekrar boşaldım. Benim boşalmamla o da boşalacakmış gibi oldu, ama boşalmadı. Siki amımın içinde bir an durdu ve arkadan yapmak istediğini söyledi. Ben kabul etmedim ve inatlaştık. Çok korkuyordum, çünkü arkadan çok fazla acıdığını duymuştum. Arkadan başka bir zaman yapmasına izin vereceğime dair söz verdim. Buna sevindi ve bir bacağımı havaya kaldırıp amımı sikmeye devam etti. Sonra o da boşaldı ve hiçbirşey olmamış gibi milletin yanına indik. Sanırım sikiştiğimizi anladılar, ama kimse birşey demedi. Biz kızlarla hazırlanıp hep beraber sahile inmeye karar verdik. Herkes çıkınca ben ortalığı hemen toparlayıp yanlarına gittim. İnanın yürüyecek halim yoktu, hem canım yanıyordu, hemde yorgundum.

Sevgilimle nişanlanmayı düşünüyoruz :))

Ankara Etimesgut tarafında oturmaktayız. Ailemle beraber kalıyorum. Güzel ama sıradan bir yaşantım var. Lise biteli 3 sene oldu, üniversite sınavına 1 kere girdim olmadı, birdaha da hazırlanıp girmedim. Teyzemin bir boyama kursu var, orada çalışıyorum. Buna çalışmak denmez ama, işte öyle gibi görünüyorum. Günlerim bu şekilde geçip gidiyor. Kendimden bahsetmek gerekirse, 21 yaşındayım, esmerim, saçlarım omuzlarımda, çok uzun boylu olmayan, etrafından hoş ve şirin bilinen, güzel bir genç kız olduğumu düşünüyorum. Aşk ve seks hayatıma gelirsek, bu güne kadar 3 sevgilim oldu. 3'üyle de seviştim, fakat bakireyim, 3'üne de sadece götten verdim. Ama bende en çok iz bırakan 3'üncü sevgilim, yani İbrahim olmuştu.


İbrahim Sosyal Medyada ortak arkadaşlarımız sayesinde beni eklemişti. 2-3 ay sonra buluştuk, görüşmeye başladık. Öyle sempatik, öyle tatlı bir adamdı ki, tavladı beni ve yaklaşık 10 ay çıktık. 29 yaşında ve dul olmasına rağmen, her lafı ve hareketi beni büyülüyordu, ona abayı yakmıştım. Fakat 10 ay kadar sonra aramız bozuldu. Başka bir kadın yüzünden aramızdaki diyalog çirkinleşmeye başlayınca konuşmayı bitirdik, uzaklaştık birbirimizden. Görüşmediğimiz bu 5 ay benim için zor geçmişti, halen aklım fikrim ondaydı. Ondan başkasına ne ısınabiliyordum, ne de dokunabiliyordum. Birçok yakışıklı ve sempatik erkek çıkma teklif ediyordu, fakat hiçbirini umursamıyordum. Birtürlü İbrahimi aklımdan atamıyordum, sürekli nette olsun, normalde olsun, ondan haberler alıyor, takip ediyordum...

Artık bana dönmesinden umudumu kestiğim birgün, İbrahimden bana bir mesaj geldi. Nasıl olduğumu, beni aylardır merak ettiğini söylüyordu. Şok olmuştum ve çok büyük bir sevinç ve heyecan yaşamıştım. Sitemler, laf sokmalar derken, 2 ay süre boyunca, bana çektirdiklerini burnundan getirdim. İbrahim benden vazgeçemiyordu. Sonunda dayanamadım ve tekrar görüşmeye başladım. Birkaç kere de seviştim yeniden onunla. Tamamen kafam rahat, sevdiğim adamın tadına varıyordum...

Oturduğumuz sitede, tam karşı dairemiz yazdan beridir boştu. Bir sabah ben işe giderken baktım ki eşyalar taşınıyor. Taşınanlar kimdir, necidir bilmiyordum. Kapıcı abiyle konuştuğumda, taşınanların 2 çocuklu bir aile olduğunu ve İzmirden geldiklerini öğrendim. Merdivenlerden mesaj yazarak iniyordum ki, apartmanın girişinde 30 yaşlarında, yakışıklı, çok bakımlı, janti, kendi halinde hoş bir adam sigara içiyordu. Sigara içişi dikkatimi çekti, çok sexy üflüyordu dumanı. Gülümseyerek selam verip yanından geçtim ve işime gittim.

Akşam eve geldiğimde annem mutfakta yemek yapmış, "Nihan gel kızım, şu yemekleri karşıya götür, yeni taşındılar, şimdi yemekleri yoktur." dedi. Tepsiyi aldım ve karşı zili çaldım. Tedirgindim, kimdir, necidir bilmiyorum sonuçta. Kapıyı başı kapalı, çirkin sayılmayacak, balık etli bir bayan açtı ve gülümsedi. Tepsiyi verdim, "Hoşgeldiniz, hayırlı olsun..." falan dedim. Teşekkür etti. Biz kapıda sohbet ederken, o sigara içen adam geldi. Kocasıymış. Bana, "Merhaba!" diyerek içeriye geçti. Kadına, "Tabakları sonra verirsiniz artık..." diyerek ben ayrıldım. Daha sonraki günlerde onlarla ailecek samimiyetimiz arttı, akşamları çaya gelip gidiyorduk birbirimize. Sonradan öğrendik ki, 6 senelik evlilermiş, 2 çocukları var, ikisi de erkek. Kadının adı Seda, adamınki Mehmet'ti. İlerleyen günlerde Seda ablayla annemin samimiyeti de arttı. Annemi ablası olarak görmeye başladığı için, herşeyinden rahatça bahsediyordu.

Birgün yine işten geldim, banyoya girdim. Banyodan çıktığıma Seda ablanın ağlayarak anneme birşeyler anlattığını duydum. Mehmetle arasının kötü olduğunu, cinsellikten bıktığını, kocasının hergün hergün sikiş istediğini, aybaşılı olduğu zaman da arkadan istediğini, vermeyince de evde huzursuzluk olduğunu anlatıyordu. Şaşırmıştım, ama o adamdan bunu beklerdim. Karizmatik bir adamdı, sesi olsun, bakışı olsun sikici bir tipti. Seda ablayla görücü usulu evlenmişler, yani aşk evliliği değildi. Zaman zaman kavgaları da oluyordu, hem de büyük kavgalar...

Zamanla Mehmedin bana tavırlarının farklılaştığını farkettim. Laf arasında, kimse görmeden duymadan, beni övüyor, "Çok şık olmuşsun Nihancığım, nereye böyle? Etrafındaki erkekler çok şanslı!" gibi şeyler söylüyordu. Bunlar da benim hoşuma gidiyor ve bilerek onu azdırıyordum, farkında değilmişim gibi önünde eğiliyordum, memelerimi sergiliyordum, çıldırtıyordum onu. Bir gece Sosyal Medyadan bana yazdı. Şaşırmıştım, uzun süredir Sosyal Medya hesabımda ekli olduğu halde hiç yazışmamıştık. Bana, "Neden uyumadın daha? Sıcaktan mı?" gibi şeyler yazıyor, konuyu sekse getirmeye çalışıyordu. Fakat ben anlamazdan geliyordum. Bu yazışmalar bir süre böyle devam etti, ama istediğini alamıyordu birtürlü.

Bir seferinde sabah 8'de sınavım vardı. Uzak bir mesafeydi, Gölbaşına doğru bir yerdeydi sınav merkezi. Annem, "Mehmet abin bıraksın seni." diye rica etti. Mehmet fırsatı kaçırır mı, tabi kabul etti. Bindik arabasına, hareket ettik. Ne o konuşuyordu, ne de ben. Saat sabahın 6'sı zaten, ikimiz de uykuluyuz. Erkekler sabahları azgın olur derlerdi de inanmazdım, hakikaten de siki kalkıktı. Ben ön koltukta uyur gibi yapıyordum ve sikine bakıyordum. Mehmet de çaktırmadan bacaklarımı süzüyordu. Bacaklarımı hafiften araladım. Mehmedin soğuk terler döktüğünü farketmiştim. Ateşlendim iyice, amcığım sup sulu olmuştu. Benim uyuduğuma inanması için elimden geleni yapıyordum. Elini bacağıma götürmesi uzun sürmedi. Gözümü açıp bir tokat patlattım ve "Sen ne yapıyorsun böyle ya? Delirdin mi? Birde evlisin, yazıklar olsun!" diye bağırdım.

O ise, "Bırak şimdi bu ayakları orospu, yanıyorsun yavrum sen, anlamadım mı sanıyorsun, ateşli bir piliçsin, inkar etme, aylardır delirtiyorsun beni!" dedi. "Durdur arabayı, inmek istiyorum!" dedim. Arabayı kenara çekip dudaklarıma bir yapıştı, aman Tanrım, o nasıl bir öpüşme, somuruyordu dudaklarımı resmen. Gömleğimin düğmelerini koparırcasına açtı. Memelerimi, hiç meme görmemiş gibi somurması beni delirtti. Ben bırakmıştım kendimi, sadece kısık kısık, "Yapma!" diyordum. Ama onun umurunda değildi. Memelerimi 10 dakika falan emdi, elini de eteğimin altından küloduma soktu, amcığımı okşuyor, parmağını hafif hafif sokuyordu. Zevkten inliyordum. Sınav falan aklımızdan uçup gitmişti. Sabah sabah arabayı yolun kenarına çekmiş, sevişiyorduk resmen. Şükür ki camlar siyah filmliydi de gelen geçen birşey görmüyordu...

Ben artık ne olacaksa olsun deyip bıraktım kendimi ona. Mehmet işini biliyordu, delirmiş gibi öpüyor, okşuyor, mıncıklıyordu beni. Zevkten deliriyordum. (Şuan bunları yazarken bile yeniden ateşlendim!). Bana bakire olup olmadığımı sordu. "Bakireyim!" dedim. Şaşırmıştı, "Ne yani, bugüne kadar hiç sikişmedin mi?" diye sordu. "Sikiştim sikişmesine de, arkadan!" dedim. Gülümsedi, hoşuna gitmişti, "İyi iyi, o harika götünü sikme sırası bende!" dedi. Fermuarını açıp, önce sikini ağzıma verdi ve ağzımı sikti bir süre. Harikaydı, damarlı kocaman bir yarağı vardı. Yarağını emerken içimden de Seda orospusu çok şanslı diyordum...

Derken arabanın koltuğunu yatırdı ve beni yan uzattı, külodumu dizlerime kadar sıyırdı. Kendisi de arkama gelip yanaştı, sikini eline alıp am suyumu göt deliğime yayıp, sikiyle götümün deliğini zorlamaya başladı. Yarısı girmişti ki, kendisi de kısık kısık inlemeye başladı. Hafif hafif gidip gelirken, "Uzun senelerdir böyle göt sikmedim yavrum!" diyordu. Derken aniden bir soktu ki o kocaman sikini, tamamını kökledi. Ölüyorum sandım. Hayvan herif götümü öyle bir sikmeye başladı ki, delirmiş gibiydi, "Acıyor, yavaş!" dememe rağmen durmuyordu. Hırsımdan ağlayacaktım nerdeyse, ama yapacak birşeyim yoktu, kendim istemiştim bunu, mecbur katlanacaktım. Götüme pompalarken amımı da okşuyordu. İnanılmaz tahrik olmuştum. Deli gibi götümde gidip gelirken inliyor, "O dapdar götünü yerim senin, karım ol benim, hep sikeyim seni, ateşli yavrum benim, ohhh bebeğim!" diyerek sikiyordu götümü...

Götümü sikerken amımla da oynadığı için, bir süre sonra ben manyaklar gibi boşalıyordum. Eline sızan am sularımdan o da çok tahrik oldu ve birden böğürerek fışkırttı döllerini götüme. Bir süre nefessiz kaldık o şekilde. Kendimize gelince hemen toparlandık. Hiç konuşmuyorduk. Bir sigara yaktı ve direksiyona geçti. Bu arada sınav saatim de geçmişti, yetişmemiz mümkün değildi, döndük, tekrar Ankaraya doğru yol aldık...

Mehmetle diğer günlerde de gizli saklı elleşmelerimiz, öpüşmelerimiz devam etti. 2 aydır götümü yeniden sikmek için deliriyor, fakat vermiyorum :) Çıldırmak üzere. Bunları yaşayacağımı düşünmezdim, ama oluyormuş. Güzel de oluyormuş...
Ben Sedat. 46 yaşındayım. Kumral, uzun boylu ve yakışıklı biriyim. Eşimse 42 yaşında, bembeyaz tenli, harika vücutlu biri. İyi bir işim var, gelir düzeyim de oldukça yüksek. Oğlumuz ilköğretimi bitirince onu yurtdışında okutmaya karar verdik. Uzun arayışlardan sonra İngilterede bir okula yerleştirdik. Eşimle hiçbir sorunumuz yok. Birbirimizi de deliler gibi seviyoruz. Yatakta da sınır tanımayız. Her şeyi deneyebiliyoruz. Oğlum yurtdışına gittikten sonra evde yalnız olduğumuz için cinsel hayatımız daha da renklendi. Fakat eşimin çocukluk arkadaşı Sibelin tayini İstanbula çıkıp gelince hayatımız biraz değişti. Sibel kısa boylu, minyon tipli, çok hoş bir kız. Mimar olarak çalışıyor. Ona bize yakın bir ev tuttuk. Evini taşıdı, oldukça sempatik bir ev olmuştu. Eşimle de çok iyi anlaşıyorlardı. Sık sık bize geliyor, biz de ona gidiyorduk. Oldukça güzel bir kız olmasına rağmen daha evlenmemişti. Konuşmalarımızda hep ona evlenmesini falan tavsiye ediyorduk. O da, "Buldukta mı evlenmedik?" diye geçiştiriyordu. Aramızda teklif yoktu. Ama ben ona cinsel açıdan hiç bakmıyordum. Aslında buna da ihtiyacım yoktu. Çünkü harika bir karım vardı ve her türlü ilişkiyi deniyorduk.
Bir gece eşimle birlikte dışarıda yemekteydik. Ama eşim o gece çok farklıydı. Sanki vücudu elbisesinin dokunuşundan bile tahrik oluyordu. "Geç kalmayalım, eve gitmek istiyorum!" dedi. Saat 23 gibi kalktık. Daha yolda sarkmaya başlamıştı. Eve zor girdik, antrede öpüşmeye başladık, yatakta devam ettik. Harika olmuştu her zamanki gibi. Göğsümde yatarken konuşmaya başladık. İlk geceyi, gerdek gecemizi unutamadığını söyledi. Karım benimle evlenmeden önce hiç erkek arkadaşı olmamış, eline erkek eli değmemişti. Cinsel bilgisi sadece arkadaşlarının anlattığı kadarmış, düğün günü yaklaştıkça içindeki korku büyüyormuş. Düğün gecesinin heyecanı ve korku hepsi birbirine karışmış, ben hiç hissetmemiştim. Ama benim anlayışımla eşimin ilk gece korkularını yenmiş ve düşündüğünün aksine sexten zevk almış, nasıl girecek, nasıl patlayacak korkusunu atmıştı üzerinden.
Eşim gerçektende o gece çok heyecanlıydı. Düğün gecesi balayı otelimizdeki süitte ben sanki o gece gerdek gecesi değil de özel bir buluşmaymış gibi davranmıştım. Eşimi sikmek isteğimi belli etmemiştim. Konuştuk gülüştük, sonra yatağa girdik sarıldık, sabaha kadar öyle devam etti. Ertesi gün öğleden sonra bozmuştum eşimin kızlığını. O da kendi isteğiyle olmuştu ve bir nevi ben onu değilde, kendi bozmuştu kendini. Ben sırt üstü yatmıştım, o da üzerime oturup amını sikime sürtüyordu. Daha sonra sikimin başını amına yerleştirdi ve çok zevklendiği bir anda kendini bıraktı. Sikim önce kızlığına dayandı. Bir hamle daha yaparak tamamını içine aldı. Sikimin kenarından ince bir kan sızıntısı oldu. Ve sonrasında ilk orgazmını yaşadı.
Yıllar sonra bunun için tekrar teşekkür etti bana, ama benden o geceyi bir kez daha yaşatmamı istiyordu. Ben de, "Nasıl olacak?" dedim. "Ben planlarım, sen kendini bana bırak!" dedi. Yeniden sevişmeye başladık, ikimiz de daha coşkulu orgazm olduk. Ertesi gün eşim bir otelin balayı suitini tutmuş hafta sonu için. Anlatmaya başladı: "Çarşambadan itibaren bana dokunmayacaksın. Cumartesi günü ikimiz ayrı ayrı otele gideceğiz. Birbirimizi hiç tanımıyormuş gibi davranacağız. Ben odaya yerleşeceğim. Seninle havuzda karşılaşacağız, orada tanışacağız. Daha sonra neler olacağını sen halledeceksin. Beni ilk kez tanıştığın biriymiş gibi tavlayıp sevişmeye ikna edeceksin!" dedi. "Tamam!" dedim, ama Çarşambadan Cumartesiye dokunmamak hoşuma gitmemişti. Ne yapalım katlanacaktık. Salı gecesi harika bir seks yaşadık ve perhize başladık. Gerçekten Cuma gününe kadar gerekli olmadıkça konuşmadı benimle ve ayrı yattık.
Cuma günü işime gittim. Saat 13 gibi telefonum çaldı, arayan eşimdi. Annesi hastalanmış, gitmesi gerekiyormuş. Üzüldüm, ama bütün plan da bozulmuştu. Ve ben 3-4 gün daha perhize devam edecektim. Uçak biletini almış, Otelin rezervasyonunu gelecek haftaya ertelemiş. Uçağı saat 18 de kalkacakmış. Ne yapalım, tüm düşüncelerimiz haftaya kalmıştı. Saat 16 gibi işten çıktım, evden eşimi alıp hava alanına götürdüm. Yolcu ettim ve hava alanından çıktım. Evde yemek yoktu, dışarıda yemek yiyip eve gidip dinlenmek istedim. Yoldayken telefonum çaldı. Arayan Sibeldi. Eşimin ona telefonda annesinin hastalandığını söylediğini, geçmiş olsun dileklerini iletti. "Evde yemek yoktur şimdi, istersen bana gel, yemeğim var birlikte yeriz!" dedi. Ben de olur dedim. Evinin önüne gelinceye kadar saat 20 olmuştu. Güzel bir sofra hazırlamış, balık yapmış. Yemeğe başladık. "Balık Rakısız olmaz!" dedi, hadi Rakı ile devam ettik. Çok güzel geçiyordu...
Eşim aradı. Ulaşmış, annesinin ciddi bir şeyi yokmuş, ama yine de gittiği iyi olmuş. Ne yediğimi sordu. Ben de, "Sibelde Balık Rakı yapıyoruz!" dedim. "Sibeli verir misin?" dedi. Sibel telefonumun hoparlörünü açtı. Eşim, "Kız kocama iyi bak, aç bırakma, sana emanet, sakın çapkınlık falan yapmaya kalkmasın!" dedi, gülüştük. Telefonu kapattık. Yemek faslı bitince Sibel, "Ben sofrayı toplayayım!" dedi. Birlikte topladık. Masayı temizledik. Meyve getirdi, koltuklara geçtik. Birer duble daha Rakı koydu. Onu da bitirdik. Yeniden tazeledik. Çakır keyf olmuştuk ikimiz de. Bir ara mutfağa gitti, dönerken bileği burkuldu ve elindeki çerez tabağı yere düşüp kırıldı. Dizlerinin üzerine kapaklandı. Hemen fırladım kaldırdım, kanepeye yatırdım. Ayak bileğini ovuyordu. Sanırım zedelenmişti. Tabağı, dökülenleri topladım. "Hadi seni yatağına götüreyim!" dedim. Kolunu boynuma doladı belinden tutup götürdüm. Yatağa uzattım. Bileğine baktım, bir şeyi yok gibiydi, ama yine de ağrıdığını söyledi...
Ben biraz ovaladım iyi gelmişti. Banyoda ağrı kesici merhem olduğunu, onunla ovmamı istedi. "Tamam, ama geceliğini giy, taytla olmaz." dedim. "Tamam." dedi. Banyoya gittim Pomatı aldım biraz oyalandım, döndüğümde kapıyı tıklattım, "Giyindin mi?" dedim. "Evet, gelebilirisin!" dedi. Kapıyı açtım, aman Tanrım, kısacık bir gecelik ve içinde birşey yok, heryeri görünüyor, ama memeleri harika. Yinede aklıma kötü birşey getirmedim, çünkü onu yazlıkta da bikiniyle ve bir seferinde duşta çıplak görmüştüm. Yatağın kenarına oturdum ayağını avuçlarıma aldım, biraz okşadım. Tam elime Pomat sürecekken doğruldu, iki elimi tuttu, "Ayağımda birşey yok..." dedi ve ağlamaya başladı. Sonra da, "Sedat abi senle konuşmak istiyorum!" dedi. Şaşırmıştım, "Dinliyorum?" dedim. "Ben bu güne kadar evlenmedim ve elime erkek eli değmedi. Çıkan taliplerimi de bir erkeğin bana dokunmasından, kızlığımın bozulmasından korktuğum için reddettim. Şimdi bir erkek arkadaşım var ve benimle evlenmek istiyor. Ama ben korkudan yine red edeceğim. Kızlığımı değer verdiğim, güvendiğim birinin bozması ve bu korkumu yenmemi sağlamasını istiyorum. Bunu da ancak sen yaparsın, çünkü sana güveniyorum!" dediğinde daha da şaşırmıştım...
"Bak Sibel... Kızlığını sevdiğin adama vermelisin, bunda korkulacak birşey yok. Ayrıca sen eşimin arkadaşısın, bunu benimle yapman doğru değil. Ben eşime ihanet etmek istemiyorum." dedim. "Hayır... hayır yapamıyorum. Bir erkeğin bana dokunması çıldırtıyor beni. Bunu ancak sen yapabilirsin. Bunu ihanet olarak görme lütfen, ben de arkadaşımın kocasını ayartan biri değilim. Bu işi sadece tıbbi bir işlem olarak yerine getir. Çünkü senden başka bir erkeğin bana dokunmasına dayanamıyorum!" dedi. Şok olmuştum. Kafam karmakarışıktı. Salona geçtim bir duble Rakı koydum kendime. Karanlıkta oturuyordum. Düşünüyordum. Nasıl yapardım böyle birşeyi, nasıl ihanet ederdim eşime, hem de en samimi arkadaşıyla. Yapmamalıydım, ama Sibel de zor durumdaydı. En iyisi burdan gitmek diye düşünürken Sibel geldi salona, kanepeye yanıma oturdu. Ağlıyordu. "Yapmak istemiyorsan yapma!" dedi ve bundan kesinlikle eşime bahsetmememi istedi. Bana yakındı, kolumu boynuna doladım, başını göğsüme koydu, titriyordu...
Parmağımın ucuyla kolunu okşamaya başladım, kasıldı. "Dur, sakin ol, bu sorununu çözelim birlikte." dedim. Işığı yakmadan güzel bir müzik hazırladım ve onu dansa kaldırdım. Sarıldı boynuma dans ediyorduk. Sırtını okşamaya başladım, irkildi. Ben de 3 gündür sikişmemiştim ve kollarımın arasında dipdiri bir vücut vardı. İncecik geceliğin üzerine giydiği incecik sabahlık bir yerini örtmüyordu aslında, memelerinin ucunun sertleştiğini hissediyordum. Uzun süre dans ettik. Bir an sırtındaki sabahlığı çıkardım, önce direndi ama sonra vazgeçti. Sikim kalkmıştı. Göbeğine değiyordu. Geceliğini de sıyırdım. Şimdi kollarımda çırıl çıplaktı. Titriyordu kollarımda. Kulağına eğildim minicik bir öpücük kondurdum, "Hiç sik elledin mi?" dedim. Kalbi hızlı hızlı çarpıyordu, "Hayır, korkuyorum! Sadece bir kere seni yazlıkta duşta gördüm. Kocamandı." dedi.
"Gel o zaman!" dedim. Yatak odasına götürdüm onu. Gardrobundan iki ipek fular çıkardım, biriyle gözlerini bağladım. Yatağa sırt üstü yatırdım. Ben de soyundum, sikim taş gibi oluş, şaha kalkmıştı. Ama ne yazık ki bizim ürkek ceylanı sikmek kolay olmayacaktı. Beyaz ipek fuları alnında gözlerinde gezdiriyordum irkiliyordu. Yavaşça boynuna indim, kıpırdamaya başladı. Memelerinin etrafında dolaşmaya başladım, inliyordu. Sol ayağını sağ ayağının üzerine koydu ve amını bacak arasında sıkmaya başladı. Bir hayli gezdirdim fuları vücudunda. Derken göbeğine doğru indim, daha çok kasılmaya başladı, inliyordu. Kasıklarına indim. Külot çizgisinde dolaşıyordum. Bacaklarını sıkıyor, kalçalarını kaldırıp indiriyordu. Birden ağlamaya başladı. Kasılıyordu. Kalçalarını vurmaya başladı yatağa, hıçkıra hıçkıra orgazm oluyordu. Memeleri daha dikilmiş, harika görünüyor, bacaklarını sıkıp bıraktıkça amından sular akıyordu. Titreyerek sarsılarak boşaldı.
Ben bir sigara yaktım. Sırt üstü yattım. Hep bu şekilde bacaklarını sıkarak masturbasyon yaptığını, bacağını açtığında kesinlikle boşalamadığını söyledi. Gözleri kapalıydı. "Şimdi sıra sende. Sen de benim vücudumu tanıyacaksın!" dedim. "İmkansız, dokunamam!" dedi. "Dene bir kere!" dedim. El yordamıyla fuları aramaya başladı. "Hayır, sen parmak uçlarınla gezeceksin!" dedim. Parmak uçlarını dudaklarıma götürdü, burnuma, kaşlarıma. Sadece yüzümde geziyordu. Nefes alışları sıklaşmıştı. Hiç müdahale etmiyordum. Yüzümde oldukça oyalandı, nihayet boynuma indi, göğsümde geziyordu şimdi. Bir an bacağı sikime değdi, titredi, kasıldı. Devam etti, göbeğime geldi. Şimdi kolu sikime değiyordu, taş gibi dikilmişti sikim. Aşağı indi. Sikimin etrafında dolaştı uzun müddet. Bir türlü cesaret edip dokunamıyordu. Hiç acele etmiyordum, mutlaka merakı galip gelecekti. Yaklaşmaya başladı, artık sikime kaçamak dokunuyordu. Harika oluyordu, içim geçiyor, sikim hiç olmadığı kadar sertleşiyordu...
Bir an tamamını tuttu. Bir anda bırakıp gözlerini açmak istedi. Engelledim. "Hayır gözlerini açma, istemiyorsan dokunma!" dedim. "Çok büyük, korkuyorum!" dedi. Serbest bıraktım, ürkek ceylan yine çekingen, sikimin etrafında dolaşmaya başladı. Ama biraz daha cesaretliydi, parmağının birini sikimin ucunda dolaştırıyordu şimdi. Memelerinin ucu sertleşmiş, kasıklarıma değiyordu. Bir anda tüm eliyle kavradı, geri çekti elini, tekrar kavradı. Alışmıştı. Okşamaya başladı. Harikaydı, boşalmamak için zor tutuyordum kendimi. Sikimin ucuna bir minik öpücük kondurdu, açılmıştı artık. Biraz sonra ürkek öpücük yerini müthiş bir oral sexe bırakmıştı. Harika emiyor, sıvazlıyordu. Uffff nefisti... Artık zor tutuyordum kendimi, ama ağzına da boşalmak istemiyordum doğrusu. Kıpırdadım yerimden. Durdu. Onu sırt üstü yatırdım. Boynundan kulak memelerinden öpmeye başladım yeniden kıvranmaya başladı. Yavaşçacık dudaklara geldim, önce kaçırdı dudaklarını, sonra teslim etti. Hiç öpüşmemişti bu güne kadar, acemice öpüyordu. Sonra kendini bana bıraktı. Dudaklarını araladım. Dilim diliyle dans etmeye başladı. Artık ustalaşıyordu.
Yavaş yavaş boynundan aşağıya doğru indim. Kıvranıyordu. Memelere gelince yine kasıldı. Ama dilim memelerinin etrafında dolaştıkça aldığı zevk arttı. Meme uçlarına dil attım, üzüm gibi şişmişti. Yavaş yavaş göbeğine doğru indim, ayaklarını yine üst üste koydu amını sıkmaya başladı. Aşağı indim, bacaklarını hafifçe aralamak istedim. Kastı kendini. Anlaşılan açmayacaktı. Başka formül bulmalıydım. Yüzü koyun çevirdim. Ensesinden öpmeye başladım. Aşağıya doğru indikçe ürperiyor, kıvranıyordu. Bel çukurunda dilimle daireler çizdim. Kalçalarını kaldırmaya başladı, bacakları hala sımsıkı kapalıydı, sıkıp gevşetiyordu. Belinin iki yanından tutarak kalçalarını kaldırdım, başını yastığa gömdü, ama bacakları yine bitişikti. Arkadan harika görünüyordu. Amına dilimi gömdüm, emmeye başladım. Kalçaları daha çok dikildi. Emdikçe suları akıyordu. Dilimi sokup çıkarıyordum derinliklerine. Uzun süre devam ettim böyle. Sonra sikimi elime alıp amında gezdirmeye başladım. Fark etmemişti. Dilliyorum sanıyordu, ama bacaklarını da açmıyordu.
Bacaklarını bacaklarımın arasına aldım. Sikimi dayadım, kıvranıyor, memelerini yastığa sürtüyor, inliyordu şimdi. Hala dayadığım sikimi farketmemişti, dilliyorum sanıyordu. Biraz bastırdı kendini, başı girmişti. Kızlığına dayanmıştı. İnliyordu. Hafif hafif girip çıkıyordum, sel gibi suları akıyordu. Bir anda kalçalarını geriye verdi, sikim önce kızlığına takıldı sonra yağ gibi girdi yarıya kadar, iniltisi odayı dolduruyordu. Kıpırdamadım ben, kendisini ileri geri oynatarak gidip geliyordu. Biraz sonra birden bastırdım, şimdi köküne kadar içindeydi. "Ahhhh!" diye bir ses çıktı. Sikimin kenarından kan sızıyordu. Biraz durdu, ileri geri oynatmaya başladı. Artık kendimi tutamıyordum. Fışkırmalıydım amına... Bir anda patladım. Şaşırmıştı. Kasıldı. "Çok güzel emiyorsun, içime sıcak birşeyler akıyorrrr, harikaaaa!" diye hızlandı. O hala sikimin farkında değildi. Hızlandı, hızlandı ve kasılmaya başladı. Titreyerek boşaldı, yığıldı yatağa, ben de üzerine yığıldım...
İpek beyaz fularla sızan kanı sildim. Görmeyeceği yere koydum. Yana devrildim. İkimiz de soluk soluğaydık. Birer sigara yaktık. Çarşafı göğüslerine çekti. Çok farklı şeyler hissettiğni söyledi, "Çok güzel emdin beni, ama içime fışkıran o sıcak şey neydi?" dedi. Anlaşılan sikildiğinin, o çok korktuğu kızlığının bozulduğunun farkında değildi. Güldüm, dudaklarına bir öpücük kondurdum. Fuları aldım elime, "Artık sen kadınsın!" dedim. Şaşırdı. Gözlerinden iki damla yaş süzüldü, "Ne yani, oldu mu şimdi?" dedi. "Evet... Bak bu kan senin kadınlığa geçişini simgeliyor!" dedim. Öptüm, kokladım, "Hadi şimdi banyoya gir!" dedim. Kalktı yataktan, müthiş vücuduyla banyonun yolunu tuttu. Ben de yatağa uzandım bir sigara yaktım. Hiç düşünmediğim şeyler yaşamıştım. Eşim bilse ayrılmaya bile kalkardı...
Biraz sonra banyodan bornozla geldi, yanakları pembe pembe idi. Yaramıştı ona. Kafam karmakarışıktı. Yataktan kalktım banyoya gittim. Sıcak su iyi gelmişti. Biraz kafamı toplamıştım. Niyetim duşumu alıp giyinip evimin yolunu tutmaktı. Banyodan çıktım, yatak odasına geldim, külodum pantolonum toplanmış asılmıştı. Ama Sibel yoktu. Gecenin saat 3'ü olmuştu. Seslendim. "Salondayım..." dedi. Belimde havluyla oraya yürüdüm. Siyah bir gecelik giymiş ve ortadaki sehpanın üzerini boşaltmış, üzerine çikolata meyve çerez tabaklarını yerleştirmiş, kristal bir kasenin içine kızlık kanını sildiğim bembeyaz ipek fuları yerleştirmiş ve buz kovasının için de bir şampanya şişesi. "Hayrola?" dedim. "Bunu kutlamalıyız!" dedi. "Tamam, giyinip geleyim." dedim. "Yok... Giyinmene gerek yok, öyle gelebilirsin!" dedi. "Olmaz!" dedim. "O zaman sadece külodunu giy!" dedi. Giyip geldim. Beni oturttu. Şampanya şişesini aldı. Patlattı. İyiki fazla ses çıkmamıştı, yoksa apartmandakiler ayaklanabilirdi. Kadehlerimizi doldurdu. Yanağıma minicik bir öpücük kondurdu, "Teşekkür ederim! Beni büyük bir sorundan kurtardın!" dedi.
Ben de, "Bu işi arkadaşınla yapmalıydın!" dedim. "Yapamadım. Olmadı. Olamıyor. Hem arkadaşıma bakire olmadığımı söylemiştim!" dedi. Şampanyalarımızı yudumlamaya başladık. Yanıma oturdu. Sırtını kanepenin yanına dayadı. Ayaklarını kucağıma uzattı. Şeffaf geceliğin altında külot yoktu. Pırıl pırıl amı kadınlığının gururuyla gülümsüyordu sanki. Neden böyle bir korkusu olduğunu sordum. Ailesinin tek kızıymış. Çok iyi bir yaşantıları ve çok güzel bir annesi varmış. Küçükken annesinin odasından sesler geldiğini, annesinin inlemelerini, Ahhh ve Offf'larını duydukça, başını yastığın altına sokup ağladığını, babasının annesine işkence yaptığını sandığını anlattı. Sibel biraz daha büyüdüğünde, bir gece sesler o kadar artmış ki, kalkıp mutfaktan bir bıçak almış, annesinin yatak odasının kapısına gelmiş, içeri dalmayı ve annesini kurtarmayı düşünmüş. Fakat bir anda aklına kapının anahtar deliğinden içeriye bakmak gelmiş. Eğilmiş bakmış...
Babası sırt üstü yatmış, annesini üzerine oturtmuş. Annesi de, "Ohhh, sik hadi, kökle!" diye zevkten ve mutluluktan kıvranıp duruyormuş. Sibel tabii şaşırmış. Bakmış ki annesi hiçte işkence görüyor gibi değil, geri odasının yolunu tutmuş. Biraz sonra annesi banyoya gitmiş. Banyodan çıktığında Sibel annesini kapıda karşılamış. Annesi, yüzünde güller açmış bir halde, Sibelin yanağını sıkmış, "Noldu kızım uyuyamadın mı? Hadi yat uyu!" demiş ve gülümsemiş, yatak odasına gitmiş. O geceden sonra Sibel babasının annesine yaptığı şeyin kötü birşey olmadığını düşünmüş ve onların her sevişmelerinde seslerini dinleyerek masturbasyon yapmış. Üniversiteyi kazandıktan sonra da birçok erkek arkadaşı olmuş, ama iş ilerleyince içindeki korku büyümüş. Dokundurtmamış kimseyi kendine. Birçok talibini de reddetmiş. Şimdi biriyle arkadaşmış. Onu da bu korkusundan dolayı reddetmek üzereyken aklına ben gelmişim. Bana karşı, diğer erkeklere duyduğu gibi korku duymadığını, beni yazlıkta duşta çıplak gördüğünde anlamış. Orada ilk kez bir erkeğin sikini okşamak istediğini düşünmüş. Ve benden yardım istemeye karar vermiş...
Şampanyalarımız bitmişti. Kalkıp yeniden doldurdu kadehlerimizi. Ayağını yeniden kucağıma uzattı. Etkilenmiştim. Ayak bileklerini okşamaya başladım. Ürperdi. Dizlerine kadar çıktım. Bu arada sikim de yeniden taş gibi olmuştu. Ayağının birini kaldırıp kanepenin sırtına koydum. Amı yine sulanmıştı. Yavaş yavaş yukarıya doğru hareketlendim. Açıldı iyice, parmağımı amının etrafında gezdirmeye başladım. İnliyordu, gözleri kapalıydı. Parmağımla klitorisine baskı yapmaya başladım. İyice ıslandı. Memelerini geceliğinin üzerinden sıkmaya başladım. Bir çırpıda geceliğini çıkardı, pırıl pırıl pürüzsüz tüysüz vücudu karşımdaydı. Gömdüm ağzımı amına, içime çeke çeke emmeye başladım. Çıldırmıştı. İnlemeye başlamıştı. Kaldırdım, sırtımı kanepeye yasladım, ata biner gibi üzerime aldım. Sikim tam amının ağzındaydı. Başını sürtüyordum şimdi. Suları akıyordu. Azıcık eğildi, memelerini dudaklarıma verdi. Sonra da bir anda kendini sikimin üzerine bıraktı. Köküne kadar içindeydi şimdi. Ağzından bir, "Ahhh!" döküldü. Komşular duymadıysa iyi... Zıplamaya başladı üzerimde. Çığlık çığlığa boşalıyordu. Bende zor tutuyordum kendimi. Bir anda fışkırtmaya başladım. Kasıldı, o da geliyordu. Çılgın gibi inip kalkıyordu. Daha sonra üzerime yığılıp kaldı.
Kalktık yeniden duşa girdik birlikte, birbirimizi yıkadık, sonra yatak odasına geçip sarıldık birbirimize. Zaten gün ağarmış, sabah olmuştu. Sarıldık öylece uyuduk. Derin uyurken bir elin sikimle oynadığını hissettim uyandım, saat 11'i geçiyordu. Bizim ürkek ceylan sikimle oynuyordu, "Hayrola?" dedim. "Uyanmalı artık!" dedi, emmeye başladı. Amı sıcak ve ıslaktı yine. Sikim yine taş gibiydi, bu sefer ben de azmıştım. Birden döndürüp sırt üstü yatırdım, bacaklarını omzuma aldım, kökledim, gerçek sikilmeyi görmeliydi. Çıldırmıştı yine, kökledikçe inliyor, bağırıyordu. Kalçalarına vura vura siktim, yine biraz sonra çılgın gibi içine fışkırtım. O da boşalıyordu. Harikaydı. Bittik ikimiz de. Yığıldım kaldım üzerine. Kalktık banyoya girdik. Ben banyodan çıkıncaya kadar kahvaltıyı hazırlamıştı. Birlikte kahvaltı yaptık. Giyindim evden çıktım. En yakın eczaneye uğrayıp 'Ertesi Günü' haplarından aldım. Geri döndüm, ürkek ceylanıma içirdim. Ne olduğunu sordu. Söyledim, "Seni kocana açık göndereceğim, ama hamile göndermek istemem!" dedim, gülüştük. Dudaklarımdan öperek uğurladı.
Evime gittim. Yatağı yatılmış gibi bozdum. Akşam eşim gelecekti. Hava alanından alacaktım onu. Sanki kahvaltı yapmışım gibi çay demledim. Kahvaltı sofrası hazırladım. Her şey eşimin şüphelenmeyeceği şekildeydi artık. Biraz uzanıp dinlendim. Ve akşam 19 da hava alanının yolunu tuttum. Gelmişti fıstığım. Eve geldik, yemek hazırladık, birlikte yedik. Biraz sonra Sibel telefon açtı, "Hoş geldin!" dedi. Eşim de, "Kız kocama iyi baktın mı? Aç falan bırakmadın değil mi?" dedi. Sibel de, "Yok yok, çok iyi baktım. Balık Rakının üzerine kaymaklı kadayıf ta yedirdim!" :) dedi. Gülüştüler. Ben birşey anlamamıştım, ama meğerse iş başkaymış!

 

Selam, ben Antalyadan Derya. Kendimden biraz bahsedeyim. 24 yaşındayım ve muhasebeciyim. Tam 3 sene çıktığım ve deliler gibi sevdiğim, evlenmeyi düşündüğüm erkek arkadaşım beni bırakınca çok üzüldüm ve hayata küstüm. Artık bundan sonra ailemin uygun gördüğü kişiyle evlenecektim. Çünkü ailem kendi istediğim birisiyle evlenmem için bir şans vermişti, bu olmayınca onların dediği oldu. Yakın aile dostlarından Ali isminde bir makine mühendisine istediler beni ve babam da verdi.


Ben çok ateşli bir bayanım, sevişmeyi çok seviyorum. Eski erkek arakadaşım çok azgındı. Yine de her nekadar seviştiysek hep yüzeysel sürtünme şeklinde oldu. Arkadaşımın söylediğine göre bu yaptığımıza 'Fırça atmak' veya 'Boya Badana Yapmak' deniyormuş :-) Onunla amdan da götten de sikişmedim, yani anlayacağınız halen daracık deliklere sahiptim. Alinin ise çok sakin bir kişiliği vardı. Fakat yanılmışım, Ali hiç te öğle değilmiş, aksine seks konusunda tam aradığım kişiymiş. Ali ile bundan 6 ay önce evlendik, şimdi size gerdek gecesi ilk defa nasıl sikildiğimi anlatmak istiyorum.

Düğün faslından sonra kocamla salondan ayrıldık ve doğruca evimize gittik. Evimiz bahçeli, dublex bir villa. Evin kapısından içeri girer girmez ateşli bir şekilde öpüşmeye başladık. Kocamın elleri vücudumun her yerinde geziniyordu. Gelinliğimin üzerinden göğüslerimi, kalçalarımı ve amımı okşuyordu. Sonra elini gelinliğimin altına sokup amımın üzerinde gezdiriyor, külotumun üstünden amımı deli gibi avuçluyordu. O anda önündeki şişkinliği fark etmiştim. Hatta korkmaya başladım desem yalan olmaz :-) Neyse, sonra beni kaptığı gibi kucağında yatak odasına götürdü.

Yatak odamıza girdikten sonra beni duvara yasladı. İlk önce giyinik bir şekilde yarağını amıma sürtmeye başladı. Sonra önüme eğildi. Gelinliğimin eteğinin altına girip, amımı önce kilodumun üzerinden okşadı. Daha fazla dayanamamış olacak ki, külodumu yana sıyırıp, daha dün traş ettiğim amımı yalamaya başladı. Çılgınca öpüyor yalıyor, amıma parmağını sokuyordu. Sonra yere yatırdı beni ve yerdeyken amımı yalamaya, göğüslerimi okşamaya başladı. Çok fazla zevk alıyordum. Göğüslerim zevkten öyle bir şişmişti ki, südyenim onları tutamıyordu. Amımın suyu kocamın tükürüğü ile karışmış, külodumu iyice ıslatmıştı.

Ateş gibi olmuştum. Biran önce kocamın yarağını içimde hissetmek, biran önce sikilmek istiyordum. Beni sikmesi için yalvarmaya başladım artık. Beni yerden kaldırıp yatağın üstüne oturttu. Üstündekileri çıkarttı. Sadece boxerla kalmıştı. Yatağın üzerine uzandı ve beni yanına çağırdı. Boxerını benim çıkarmamı istedi. Ben de tabi ki çıkardım. Çıkarmamla birlikte kocamın yarağı yerinden ok gipi fırlayıp yüzüme geldi. Taş gibi olmuş, bol kıllı yarağını tutup elime verdi. Kocamın yarağını tuttuğumda nabız gibi atıyordu. Büyük bir heyecanla sıvazlamaya başladım. Bu arada yarağı gibi kıllı taşakları da gözlerimin önünde idi.

Ensemden tutup kafamı yarağına yanaştırmaya çalışıyor, yarağını yalamamı arzuluyordu. Aslında yarağını ağzıma almayı ben de çok istiyordum, ama ona eziyet çektirmekte hoşuma gidiyordu :-) Yarağının ucundan hafif su sızmaya başlamıştı ve ağzıma almam için nereyse yalvarıyordu. Bense sıvazlamaya devam ediyordum. Birden, “Alsana ağzına...” diye mırıldandı ve yarağını ağzıma bastırmaya başladı. Fazla eziyet etmek istemedim ve yarağını ağzıma alıp emmeye başladım. Kocam saçlarımdan tutmuş kafamı iyice bastırıyor, yarağının tamamını ağzıma sokmaya çalışıyordu...

Kocam çırılçıplaktı, ben ise halen gelinlikleydim. Üzerimdeki gelinlikten biran önce kurtulmak istiyor olacakki, ani bir hareketle beni altına aldı. Yüz üstü yatırdıktan sonra sırtımdaki fermuarı çözdü ve gelinlikten beni kurtardı. Şimdi sadece südyen ve külotla kalmıştım. Beni sırt üstü çevirip külodumun üzerinden yarağını amıma sürtmeye başladı. Bir süre sonra südyenimi çıkarmaya çabaladığını hissettim. Beceremedi tabi ki :-) Sütyenimi kendim çıkarmak zorunda kaldım. Kocaman olmuş göğüslerimi yalamaya başladı. Göğüslerimin yalanmasından bu kadar çok zevk alacağımı hiç tahmin etmiyordum, adeta zevkten uçuyordum.

Kocam göğüslerimi, göbeğimi yalaya yalaya aşağıya doğru geldi. Yavaşca külodumu indirmeye başladı. Kısa bir süre sonra külodumdan tamamen kurtulup, bacaklarımı ayırdı ve amımı yalamaya başladı. Amımın dudaklarını, klitorisimi ağzına alıyor, emiyor; dilini amımın deliğine sokup sokup çıkarıyor, sanki diliyle sikiyordu. Sonra beni kaldırdı, kendisi sırtüstü yattı, beni de 69 pozisyonunda üzerine oturttu. Şimdi ben onun yarağını emiyordum o benim amımı emiyordu. Arada sırada işaret parmağını ilk boğumuna kadar götümün deliğine sokup çıkarıyordu. Amım aşırı derecede ıslanmıştı. Amımdan süzülen sular kocamın ağzına burnuna akıyor, O da afiyetle yalanıyordu.

Ben çoktan inlemeye başlamıştım bile. Tamam, 69 pozisyonu, karşılıklı oral seks çok zevkliydi, fakat artık bir saniye bile dayanacak halim kalmamıştı, sikilmek istiyordum. Doğruldum ve kocamın üzerinde, yüzüm ona gelecek şekilde döndüm, ata biner gibi yarağına oturacaktım. Yarağını kaptım, amımı yarağına yaklaştırdım, tam üstüne oturacakken, “Bir saniye kalk, sırtüstü uzan.” dedi ve beni üzerinden indirdi, sırtüstü yatırdı. Bacaklarımı iki yana doğru iyice açtı. Yarağının kafasını amımın dudaklarına sürttü. Ellerimle amımın dudaklarını aralamamı istedi. Ben de dediğini yaptım. Bu arada yarağı ile amımın ağzına, klitorisime fırça atıyordu. Bir iki fırçadan sonra beni hafifçe ileri ittirdi, yarağını amımın deliğine koyup, kasıklarımdan tutarak beni kendine çekti...

Ve yavaş yavaş içime girmeye başladı. Birden hızlıca bastırarak yarağını amcığıma soktu! Muhteşem bir duygu idi, kocamın sopa gibi olmuş yarağı sonuna kadar içimde idi. Kısa bir an acı duydum. Amımdan kan geldiğini hissettim, kızlığım gitmişti. Sonunda bekaretimi kocama vermiştim. Yıllardır beklediğim, özlediğim ve merak ettiğim an gelmiş, sikiliyordum. O ilk duyduğum acı kayboldu, iyice rahatladım ve sikilmekten gitgide daha çok zevk almaya başladım. Bu arada kocam bacaklarımı omzuna almış, yarağını amıma köküne kadar sokuyor ve bazen de çok sert bir şekilde yükleniyordu, sanki taşaklarını da sokacakmış gibi :-) “Kocacığım, kasıklarım ağrıdı, pozisyon değiştirelim.” deyince, “Tamam karıcığım, ben uzanayım, sen üste geç.” deyip sırtüstü yattı ben de yarağına oturdum. Önce yavaş yavaş, daha sonra hızla inip kalkmaya başladım. Oturup kalktıkça amımdan gelen sesler kocamı daha çok tahrik ediyor, O da büyük bir zevkle alttan sikmeye devam ediyordu. Az sonra ikimizde aynı anda boşaldık...

Terden sırılsıklam, kocamın spermleri benim amsuyu ile karışmış, vıcık vıcık, heryerimiz yapış yapış olmuştu. Banyoya gidip birlikte duş aldık. Duştan sonra tekrar yatak odamıza gittik. Deminki sikişmemiz müthişti, ancak bu bize yetmemişti, ikimizde daha doymamıştık. Seksin her çeşidini tatmak istiyor, değişik pozisyonlarda sikişmek istiyorduk. Makyaj masasına domaltı beni ve bacaklarımı açtı. Arkadan sikini amıma dayadı ve yavaşca girdi bu sefer. Daha sonra temposunu artırarak, amımı hızlı hızlı sikmeye başladı. Amım onun sert vuruşlarıyla şişmiş, pembemsi bir renk almıstı. Yarağını amıma her sokuşunda kalçalarım dalgalanıyor, amım deliriyordu. Arkama bakarak çıldırtıcı sözler söylüyor, kocamı daha da tahrik ediyordum. Tahriklerimle iyice coşmuştu, deli gibi sikiyordu amımı...

Amıma yarağını birkaç kez sertçe sokup çıkardıktan sonra dibine kadar kökledi ve içimde öylece hareketsiz kaldı. Boşalacak galiba diye tahmin etmiştim, yanılmışım boşalmadı. Yarağını amımdan çıkardı ve götüme dayadı, fakat sokmadı. Yarağının başı ile göt deliğime fırça atıyordu. Kızlığımı daha biraz önce bozmuştu, bu sefer de götümü sikmeye niyetleniyordu. Yarağının başını göt deliğime sokunca, gerçekten korku, acı, heyecan ve zevk birbirine karıştı. “Çok acıyor, bekle bir saniye...” deyip çekmeceden bebe yağını aldım, kocama verip, “Yağla iyicene.” dedim. Kocam önce yarağını yağladı, birazda göt deliğime döktü. Sonra da yüklene yüklene yarağını götüme soktu. Amımdaki ateş götümdeydi artık...

Kocamın iri yarağı daracık göt deliğimin içinde sıkışmış, zor gidip geliyordu. Dudaklarımı ısırıyordum bağırmamak için, inliyordum, nerdeyse çığlık atacaktım. Buna rağmen deliler gibi götümü sikmeye devam ediyordu. Yarağı götümün içinde kıvranıyor, girip çıkarken içimde biryerlerin genişlediğini hissediyordum. Fakat yarağı götüme biraz önceye nazaran daha rahat girip çıkıyordu. Gittikçe de hızlanıyordu. Derken götüme öyle bir boşaldı ki, spermleri mideme kadar fışkırdı. Üzerime abanıp bir süre hareketsiz kaldıktan ve nefeslendikten sonra, üzerimden doğrulup yavaşca yarağını çekmeye, çıkarmaya başladı. Aslında yarağının saatlerce içimde kalmasını isterdim, fakat ben daha “Çıkarma.” diyemeden çıkardı...

Spermler götümden taşıp amıma akmaya başladı. Makyaj masasında duran kağıt havlu ile göt deliğimi, akan spermleri ve yarağını temizledikten sonra, sertliğinden birşey kaybetmemiş yarağını bebe yağı ile yağladı ve amıma soktu. Bu sefer bir bacağım yerde, diğer bacağım havadaydı. Bu pozisyonda amımı birkaç dakika siktikten sonra dizlerimin bağı çözülmüştü, zor bir pozisyondu, kramp girecekti heryerime. Kocama yatağın kenarına oturmasını söyledim ve ben de sırtım Ona dönük bir şekilde kucağına, yarağına oturdum. Bu pozisyonda yarağını amımın derinliklerinde hissediyordum. Kocam arkadan ellerini göğüslerime atmış okşuyordu, ben yarağına oturup kalkmaya devam ediyordum. Çok geçmeden orgazm oldum, “Ben bittim.” dedim.

Fakat kocam, “Ben daha boşalmadım.” deyince, kucağından indim ve önüne diz çöktüm. Yarağını ağzıma alıp, yalamaya, emmeye başladım. Kocamı ağzımla boşaltmak istiyordum, fakat kocam göğüslerimin arasına boşalmayı tercih etti. Beni sırtüstü yatağa yatırdı, üzerime çıkıp memelerimi elleriyle birleştirdi, yarağını arasına koydu. Göğüslerimin arasında gidip gelerek boşaldı... Sonra tekrar banyoya gittik, duş aldık beraber. O gece ara vere vere sabaha kadar seviştik, saat 06:30 gibi uyuduk. Ertesi gün tam 10 saat uyumuşuz...

İşte böyle, gerdek gecesi kocama sadece ön değil arka kızlığımı da vermiştim. Kocamla her gece sevişiyoruz, her seferinde amımdan da götümden de sikiyor beni... Darısı tüm evlenecek bakire kızların başına, onlara da benimki gibi bol seksli bir gerdek gecesi diliyorum :-)